Resident Evil 2 ile bu seriyi ilk kez tecrübe ettim. Açıkçası korkudan ziyade gerilim türüne daha yakın. Oynanış gayet keyifliydi. Grafiklerini de beğendim. Hikayeyi Claire ile oynadım. Uygun bir zaman olduğunda Leon ile de oynamak isterim. Tekrar oynanabilirliği yüksek bir oyun zaten. Kesinlikle tavsiye ederim. Türkçe yamayı yapan arkadaşlara teşekkürler.
Oyunu çıktığı dönem Standart zorlukta bitirmiştim. Daha sonraki süreçte Hardcore zorluk seviyesinde bitirmek için dönme fırsatım olmadı. Bir süredir Twitch'de Resident Evil 2 Remake ve Resident Evil 3 Remakeno damage run/speedrunları yapan yayıncıları izlerken buldum kendimi. Bunun verdiği gazla yaklaşık 2 haftadır RE 2 ve 3'ün başarımlarını tamamlamak için uğraşıyorum. Özellikle savesiz Hardcore zorlukta bitirmek için uğraştım fakat 2 kez bayağı ilerledikten sonra oyundan atınca sinirlerim bozuldu. Daha fazla uğraşmamak için 3 save yaparak Hardcore S+ olarak bitirebildim iki karakteri de. Bu şekilde 72 saatin sonunda başarımlarını tamamladım oyunun.
Öncelikle oyun yeni nesil Remake furyasını başlatan ve ilk başarılı olan yapım diyebiliriz. First Person bakış açısına geçtikten sonra Capcom'un iki ayrı seri olarak ilerlemeye başladığı oyun da denilebilir. Bir yanda remakeler ile eski oyunları oynanabilir yeni nesil yapımlara çevirmek, bir yandan da ana seriyi devam ettirmek. Bu Remake furyası ise 3 gibi daha az başarılı ve 4 gibi daha çok başarılı iki yapım ile devam ediyor. İlk oyunun hali hazırda remake oyunu mevcut fakat Third Person bakış açılı bir şekilde güncel grafiklerle yeni bir oyun olarak oynamak isterdim. Birde tabii Resident Evil Zero ve Resident Evil Code Veronica/X yapımlarını.
Oyunun en iyi olduğu noktaları hikayeyi işleyiş şekli, grafikleri ve Survival-Horror türünün bütün getirilerine sahip olması. Vuruş hissi ise benim için halefleri RE3 ve RE4'e göre önde. RE4 için fark çok olmayabilir fakat RE3 neden bu durumda anlamış değilim. O oyun için düşüncelerimi ayrı paylaşacağım için çok uzatmayacağım. Grafikler özellikle mekan tasarımlarında oldukça hoş görünüyor. Yansıma ve Işıklandırmalar oyuncuyu havaya sokuyor. Kaplamalar ise yer yer kaliteli durumda sayılır. Karakola girdikten sonraki ilk yarım saatlik süre tam bir ambiyans ve görsel şölen havasında. Vuruş hissinden bahsetmişken düşman parçalanma ve uzuv kopmaları oyunun en büyük artıları arasında benim için.
Hikayede ünlü Umbrella salgının ilk saatlerini işleyerek başlıyoruz. Leon gibi bir çömez bir Polisi ile Claire gibi abisini arayan bir genç terminatörü oynuyoruz. Abisini aramaya silaha giden hatun. Bunlar dışında Ada Wong , Sherry gibi kontrol ettiğimiz yan karakterler mevcut. Bu karakterlerin oynanışlarını küçük bir mola gibi düşünebiliriz. Açıkçası Ada ve Sherry oynanış sekanslarını Spider-Man'daki Mary Jane veya tek sekanslık da olsa Hailey kısımlarından daha keyifli buldum. Fazla uzatmadan ve tadında.
Gelelim düşmanlarımıza. Zombilerle ilk temaslarımız hep zor geçiyor ve genelde de mühimmat sıkıntısı yüzünden sonuçlanmıyor. Hikayede ilerledikçe ise minyonlara dönüyor. Oyunda iki ana düşmanımız var. Bunlar Ünlü Stalker(Ünlü düşünür gibi oldu ha ) Tyrant a.k.a Mr.X ve William Birkin(G). Özellikle Mr.X gibi bir ikonik düşmanı bu kadar kusursuz şekilde tekrar yansıtmayı nasıl başarmışlar şaşırıyorum. RPD içerisinde hızlı adımlarla dolaşması ve gelen adım sesleri kadar oyuncuyu geren az şey vardır. Bir Mr.X birde Alien Isolation'daki Alien sekansları. William Birkin için pek bir şey diyecek yok, izlediğimiz kasetler ile empati kuruyorsunuz istemeden karakter ile. Üzücü.
Yapımda 4 ayrı senaryo bulunmakta. Bunlar klasik olarak A senaryosu ve B senaryosu olarak ikiye ayrılmış. Seçtiğimiz karakter ve senaryoya bağlı olarak başlangıç ve ilerleyişte bir kaç kısım değişiyor. Genel olarak oyun Leon A ve Claire B senaryoları üzerine kurulmuş durumda. Ayrıca Hunk isminde bir Umrella Şirketi askerini oynadığımız 10-15 dk süren bir kaçış bölümü mevcut.(Burada çalan hareketli parça oldukça sağlam) Bunun oldukça sevileceği düşünüldüğü için oyunun çıkışından sonra Ghost Survivors isminde 3 farklı
ya karakterler ölmeseydi de şeklinde 3 kaçış bölümü,
bunları tamamlayınca da açılan bir horde bölümü mevcut. Özellikle oyunun açılışındaki markette geçen saldırılara karşı koy bölümü zorlayıcı olmuş. 100 zombiyi öldürünceye kadar biz yıprandık.
Oyun Old school Survival-Horror kafa yapısıyla ilerlediği için yeni oyuncular başta biraz zorlanabilir. Ve ölü olarak yerde yatan her kişinin aslında ölü olmadığını anladığınızda işler curcunaya dönüşebiliyor. Özellikle oyunun metasında yer alan random şekilde bir zombiyi tek mermide de indirebiliyorsunuz 10 mermide de. Çünkü düştükten sonra öldüğünden emin olmazsanız bir süre sonra yine ayağa kalkıyor. Burada oyundaki en büyük yardımcımız olan bıçak devreye giriyor. Ve bıçağın bir stability(Abooo espriye bakınnn ) seviyesi var. O yüzden her bulduğunuz bıçağı istiflemek gerekiyor. Eski oyunlardan aşina olduğumuz gibi oyun elimizden pek tutmuyor. Çevrede bulduğumuz notlar ve dökümanlar vasıtası ile ilerlememiz gerekiyor. Text okumayı pek sevmeyenler için şok. En azından önemli kısımlar yeşil renk ile belirtilmiş de az çok anlıyorsunuz işe yarar mı yoksa gereksiz mi diye. Tabii okumayı sevenlerin oyun tecrübesi oldukça artacaktır, örneğin çoğu kişi Raccoon Police Department(RPD) binasının aslında eski bir müze olduğunu bilmiyordur gibi.
Zorlanmaktan bahsetmişken oyun için yapabileceğim tek eleştiriye bu kısımda yapmak istiyorum. Oyun zor bir yapım değil fakat türe veya seriye uzak olanları başlarda zorluyor. Bu durum karakterlerin biraz hantal olması, biraz da atılabilir ekipmanları kullanmadan zombi yakalamasına karşı koyamamandan kaynaklı. Ya ayağına yada kafasına ateş ederek geçici olarak yavaşlatabilirsiniz, yada yakalanıp elinizdeki kısıtlı ve değerli ekipmanlardan birisini veda edebilirsiniz. Yapımcı tercihidir, orijinaline sadık kalmıştır bir şey diyemem. O yüzden kişisel düşüncem der susarım.
Oyunun başarımlarını tamamlamak için en az 4 kez oyunu bitirmek gerekiyor. Benim gibi dikkatsiz olursanız her zorluk seviyesinde bir kaç kez bitirirsiniz. Bir notu bulabilmek için her oyun ilerleyişinin son save kısmını kontrol etmek zorunda kaldım. Oyunun 14000 adımdan daha az adımda bitirmek, sağlık itemi kullanmadan ve sandığımızı açmadan bitir gibi başarımları mevcut. Tam bir hayatta kalma-korku oyununa yakışır başarımlar olmuş.
Oyunun müzikleri ise genelde orkestral parçalar olarak ilerlemekte. Sahne geçişlerine göre işlenen müzikler oyuncuyu kendinde tutuyor. Aksiyonda sekanslarındaki hareketi parçalar, hikayeyi işlediğimiz kısımlarda ise durağan parçalara vermiş. Boss savaşları ve kaçış sekanslarındaki parçalar gerçekten muazzam olmuş. Yazımın sonunda hangi parçayı paylaşacağım diye oldukça kararsız kaldım.
Son olarak oyunun Türkçe yamasından bahsedeyim. Anonymous Çevirinin yaması ile oyunu bitirdim. Bir kaç kelime ve harf hatası dışında genel olarak başarılı bir yapım olmuş. Bir kaç run sonra sürekli ezbere aynı şeyleri yapmaya başladığımız için yamanın pek anlamı kalmamıştı. Yine de iş görür derim.
Resident Evil 2 Remake yeni nesil Remake furyasını başlatan yapım olarak oldukça başarılı bir oyun. Benim adıma tek sorun mobilitenin biraz hantal ve oyun türüne fazla yakın olması. Bu oyundan sonra 3 Remake ile 4 Remake'i de keyifle oynadık. Darısı artık dediğim gibi ilk oyun, Zero ve Code Veronica yapımları için diyelim.
Daha önce Claire ile oynamıştım ama gerçek son için Leon'un hikayesini de oynamak gerekiyordu. Tabii bu sefer hikayeye Ada Wong da dahil oluyor. Kısa süre de olsa onunla da oynayabiliyoruz. Orijinal müzik DLC'sini de alıp aktif etmiştim. Oyun daha iyi bir atmosfere sahip oluyor. Gerçekten çok iyi bir remake olduğunu daha iyi anlamış oldum.
En güncel RE'ların her birine bir inceleme yazısı bırakmıştım ama belki de modern serinin Remake tarafının esas direği, RE serisinin birçok açıdan Terminator 2'si veya Aliens'ı olan RE2R'ye bırakmazsam herhalde ayıp olur. Majör spoiler vermeyeceğim ama oynanıştan veya hikayenin ana hatlarından söz ederken spoiler addedilebilecek ufak bilgiler geçebilir. O sebeple daha önce hiç RE oynamamış olanları uyarıyorum. İlk başlanılan herhangi bir RE'nin maksimum zevki bilinmezlikte kaybolmakta çıkar. O zaman hadi başlayayım.
Klasik sabit kamera bir RE'den, hem o tip RE'lerin en klasiğinden temellenip 3D'ye uyarlanmış bir RE olarak RE2R - tam anlamıyla aksiyon odaklı - 3D ile sabit kamera RE'ler arasında duran bir yapım olma niteliğine sahip ama 3D olsa bile RE2R'in genel ibresi korku, gerilim, kaçınma, mekanın ve kaynakların puzzle olarak idare edilmesi vurgusuyla klasik yani sabit kamera yapıda olan RE'lere daha yakın. Mekanlar içindeki unsurlarla beraber akılda tutularak çözülmesi gereken devasa bir puzzle olup düşmanlar oldukça sınırlı kaynaklarla idare edilmesi gereken engeller ve korku faktörü olarak karşımıza çıkmakta. Özellikle etkin envanter yönetimi ve depolama sandıklarının verimli kullanımı oldukça kritik.
Özellikle RE4R veya Village gibi daha güncel yapımlardan gelen/bunlardan seriyi tanımış oyuncular burada tüm zombileri öldürme gibi işlere kalkışmayıp hedeflerini stratejik seçmeliler. Bu oyunun yapısal kurgusu düşmanlardan kaçınarak onlara toz yutturmayı çatışma becerisi yoluyla onları haklamaktan daha büyük önem yüklemekte. Daha güncel RE title'larında düşmanları manevra dışı etmek ve kaçmak hasar almaktan kaçınmak ve grup kontrolü için gerekliyken aslında düşmanlarla aktif bir savaşın parçasıdır ve bu savaşta düşmanların işini bitirerek üstün gelmeniz gerekir. Yani güncel RE'lar oyuncuyu ricata/kaçmaya teşvik etse bile sonunda çatışmaya zorlar/ricat çatışmanın parçasıdır. Kısaca - bu mesajı yazdığım tarihte yorum yapamayacağım henüz çıkmamış Requiem hariç - güncel RE'lar çatışmayı teşvik eder. Burada tam tersi durum söz konusu. En güncel RE'ların aksine RE2R'de düşmanlardan neredeyse hiç loot düşmemesi ve normal seviyelerde bile genel kaynak kıtlığı yaşanması bunu ispatlamaktadır. Gene de kütüphane gibi sık geçilen bazı stratejik noktaları biraz da şansın yardımıyla düşmanlardan temizlemek mantıklı olabilir.
Mr.X'in belirli bir noktadan sonra haritada av turu yaparcasına düzenli turlamasıyla birlikte bu bahsettiğim çatışmadan kaçınmacı manevracı oynanış yapısı daha da pekişir (basit ama etkili bir taktik verebilirim, Mr.X olmadığı zaman yürüyün, karşılaştığınız zaman koşun; o zaman gerçekten çok büyük zaman dilimleri içerisinde sizi hiç bulamayabilir, hele binanın öbür tatafındaysa. Dediğim gibi davranırsanız kaygı seviyeniz minimuma inecektir).
Oyun boyunca iki ana karakterle beraberiz. Leon ve Claire. Leon hayatının ilk ve en kötü iş gününü yaşayan çaylak bir polis memuru ve burada en saf haliyle kurgulanmış. Oldukça şapşal ancak aynı zamanda soğukkanlı, cesur ve diğerkam bir karakter profili çizmekte. Claire ise Leon'un dişi karşılığı olarak düşünülmüş bir kolej öğrencisi ve hızla kadın ve anne rollerini de üstleneceği kabus dolu bir yolculuğa çıkmakta (karakterlerin birisiyle ikinci oynanış yapabilirsiniz, bu sizi hikayede daha fazla kaynakla daha geç bir fazdan başlatır ama daha hızlı ve daha zorlayıcıdır. İki kampanya da karakter silah envanteri, kısa segmentler, bazı puzzle yapıları, önemli eşya yerleri, bazı yan karakterler ve ara sahneler hariç birbirine çok benzemektedir).
Oyunun hikayesi artık akla ilk gelen bir RE klasiği olarak Umbrella'nın biyoteknoloji ve biyosilah laboratuvarından kaynaklı bir biyolojik felaketle göçmek üzere olan bir Amerikan kentinden (Raccoon City) kurtulmak üzerine kurulu ama şehri mahveden T-Virüs'ten bile daha beter bir G-Virüs ve Birkinler odağında hikaye felaketin anatomisine ve köklerine odaklanıp başka bir boyut kazanan dedektif-vari bir işe dönüşmekte ve özellikle bu noktada Ada, Annette, William, Sherry gibi karakterler Leon ile Claire'ın yoluna çıkarak hikayeyi bu yönde ilerletmekteler (aslında bu klasik bir RE hikaye şemasıdır) Dahil olan diğer karakterle beraber bu aşamada travma bazlı bağlar, karakter ikilemleri, dramları, gerilimleri, bozulan koşullarda kalleşliği gün yüzüne çıkmış tipler gibi klasik korku oyunu hikaye unsurlarıyla karşılaşırız, basit ama yeterince etkili ve genelde inandırıcı unsurlar.
Ambiyans ve sanat yönetimi her zamanki gibi eşsiz. Özellikle oyunun büyük bir kısmının geçtiği - eski bir sanat galerisi olan - Raccoon Şehri Polis Karakolu artık ikonik olmuş bir dizaynla öne çıkmaktadır. Oyunun diğer fazları daha jenerik olsa da - lağım ve Umbrella yeraltı tesisi - gene de atmosferleri çok iyidir ve Polis Karakolu kadar olmasalar da, tıpkı Polis Karakolu gibi içerisindeki hikaye eşyaları (key items) ve mini-puzzle'lar ile çözülmesi gereken puzzle mekanlar olarak tasarlanmışlardır.
Bu oyunun güncel Remake hali bile şimdiden bir korku gerilim survival oyunu olarak klasiktir ve bence her oyuncu en azından bir kez şans vermelidir.
Oyunu çıktığı dönem Standart zorlukta bitirmiştim. Daha sonraki süreçte Hardcore zorluk seviyesinde bitirmek için dönme fırsatım olmadı. Bir süredir Twitch'de Resident Evil 2 Remake ve Resident Evil 3 Remake no damage run/speedrunları yapan yayıncıları izlerken buldum kendimi. Bunun verdiği gazla yaklaşık 2 haftadır RE 2 ve 3'ün başarımlarını tamamlamak için uğraşıyorum. Özellikle savesiz Hardcore zorlukta bitirmek için uğraştım fakat 2 kez bayağı ilerledikten sonra oyundan atınca sinirlerim bozuldu.
Bu şekilde 72 saatin sonunda başarımlarını tamamladım oyunun.
Öncelikle oyun yeni nesil Remake furyasını başlatan ve ilk başarılı olan yapım diyebiliriz. First Person bakış açısına geçtikten sonra Capcom'un iki ayrı seri olarak ilerlemeye başladığı oyun da denilebilir.
Bir yanda remakeler ile eski oyunları oynanabilir yeni nesil yapımlara çevirmek, bir yandan da ana seriyi devam ettirmek. Bu Remake furyası ise 3 gibi daha az başarılı ve 4 gibi daha çok başarılı iki yapım ile devam ediyor. İlk oyunun hali hazırda remake oyunu mevcut fakat Third Person bakış açılı bir şekilde güncel grafiklerle yeni bir oyun olarak oynamak isterdim. Birde tabii Resident Evil Zero ve Resident Evil Code Veronica/X yapımlarını.
Oyunun en iyi olduğu noktaları hikayeyi işleyiş şekli, grafikleri ve Survival-Horror türünün bütün getirilerine sahip olması. Vuruş hissi ise benim için halefleri RE3 ve RE4'e göre önde. RE4 için fark çok olmayabilir fakat RE3 neden bu durumda anlamış değilim. O oyun için düşüncelerimi ayrı paylaşacağım için çok uzatmayacağım. Grafikler özellikle mekan tasarımlarında oldukça hoş görünüyor.
Yansıma ve Işıklandırmalar oyuncuyu havaya sokuyor. Kaplamalar ise yer yer kaliteli durumda sayılır. Karakola girdikten sonraki ilk yarım saatlik süre tam bir ambiyans ve görsel şölen havasında.
Vuruş hissinden bahsetmişken düşman parçalanma ve uzuv kopmaları oyunun en büyük artıları arasında benim için.
Hikayede ünlü Umbrella salgının ilk saatlerini işleyerek başlıyoruz. Leon gibi bir çömez bir Polisi ile Claire gibi abisini arayan bir genç terminatörü oynuyoruz. Abisini aramaya silaha giden hatun.
Bunlar dışında Ada Wong
Gelelim düşmanlarımıza. Zombilerle ilk temaslarımız hep zor geçiyor ve genelde de mühimmat sıkıntısı yüzünden sonuçlanmıyor. Hikayede ilerledikçe ise minyonlara dönüyor. Oyunda iki ana düşmanımız var. Bunlar Ünlü Stalker(Ünlü düşünür gibi oldu ha
Yapımda 4 ayrı senaryo bulunmakta. Bunlar klasik olarak A senaryosu ve B senaryosu olarak ikiye ayrılmış. Seçtiğimiz karakter ve senaryoya bağlı olarak başlangıç ve ilerleyişte bir kaç kısım değişiyor.
Genel olarak oyun Leon A ve Claire B senaryoları üzerine kurulmuş durumda. Ayrıca Hunk isminde bir Umrella Şirketi askerini oynadığımız 10-15 dk süren bir kaçış bölümü mevcut.(Burada çalan hareketli parça oldukça sağlam) Bunun oldukça sevileceği düşünüldüğü için oyunun çıkışından sonra Ghost Survivors isminde 3 farklı
bunları tamamlayınca da açılan bir horde bölümü mevcut. Özellikle oyunun açılışındaki markette geçen saldırılara karşı koy bölümü zorlayıcı olmuş. 100 zombiyi öldürünceye kadar biz yıprandık.
Oyun Old school Survival-Horror kafa yapısıyla ilerlediği için yeni oyuncular başta biraz zorlanabilir. Ve ölü olarak yerde yatan her kişinin aslında ölü olmadığını anladığınızda işler curcunaya dönüşebiliyor. Özellikle oyunun metasında yer alan random şekilde bir zombiyi tek mermide de indirebiliyorsunuz 10 mermide de. Çünkü düştükten sonra öldüğünden emin olmazsanız bir süre sonra yine ayağa kalkıyor. Burada oyundaki en büyük yardımcımız olan bıçak devreye giriyor. Ve bıçağın bir stability(Abooo espriye bakınnn
Eski oyunlardan aşina olduğumuz gibi oyun elimizden pek tutmuyor. Çevrede bulduğumuz notlar ve dökümanlar vasıtası ile ilerlememiz gerekiyor. Text okumayı pek sevmeyenler için şok.
En azından önemli kısımlar yeşil renk ile belirtilmiş de az çok anlıyorsunuz işe yarar mı yoksa gereksiz mi diye. Tabii okumayı sevenlerin oyun tecrübesi oldukça artacaktır, örneğin çoğu kişi
Raccoon Police Department(RPD) binasının aslında eski bir müze olduğunu bilmiyordur gibi.
Zorlanmaktan bahsetmişken oyun için yapabileceğim tek eleştiriye bu kısımda yapmak istiyorum. Oyun zor bir yapım değil fakat türe veya seriye uzak olanları başlarda zorluyor. Bu durum karakterlerin biraz hantal olması, biraz da atılabilir ekipmanları kullanmadan zombi yakalamasına karşı koyamamandan kaynaklı. Ya ayağına yada kafasına ateş ederek geçici olarak yavaşlatabilirsiniz, yada yakalanıp elinizdeki kısıtlı ve değerli ekipmanlardan birisini veda edebilirsiniz. Yapımcı tercihidir, orijinaline sadık kalmıştır bir şey diyemem. O yüzden kişisel düşüncem der susarım.
Oyunun başarımlarını tamamlamak için en az 4 kez oyunu bitirmek gerekiyor. Benim gibi dikkatsiz olursanız her zorluk seviyesinde bir kaç kez bitirirsiniz.
Oyunun müzikleri ise genelde orkestral parçalar olarak ilerlemekte. Sahne geçişlerine göre işlenen müzikler oyuncuyu kendinde tutuyor. Aksiyonda sekanslarındaki hareketi parçalar, hikayeyi işlediğimiz kısımlarda ise durağan parçalara vermiş. Boss savaşları ve kaçış sekanslarındaki parçalar gerçekten muazzam olmuş. Yazımın sonunda hangi parçayı paylaşacağım diye oldukça kararsız kaldım.
Son olarak oyunun Türkçe yamasından bahsedeyim. Anonymous Çevirinin yaması ile oyunu bitirdim. Bir kaç kelime ve harf hatası dışında genel olarak başarılı bir yapım olmuş. Bir kaç run sonra sürekli ezbere aynı şeyleri yapmaya başladığımız için yamanın pek anlamı kalmamıştı. Yine de iş görür derim.
Resident Evil 2 Remake yeni nesil Remake furyasını başlatan yapım olarak oldukça başarılı bir oyun. Benim adıma tek sorun mobilitenin biraz hantal ve oyun türüne fazla yakın olması. Bu oyundan sonra 3 Remake ile 4 Remake'i de keyifle oynadık. Darısı artık dediğim gibi ilk oyun, Zero ve Code Veronica yapımları için diyelim.
Chew on that, you overgrown son of a b*tch.
https://www.youtube.com/watch?v=ubfnX5GR0TU
< Resime gitmek için tıklayın >
< Resime gitmek için tıklayın >
Klasik sabit kamera bir RE'den, hem o tip RE'lerin en klasiğinden temellenip 3D'ye uyarlanmış bir RE olarak RE2R - tam anlamıyla aksiyon odaklı - 3D ile sabit kamera RE'ler arasında duran bir yapım olma niteliğine sahip ama 3D olsa bile RE2R'in genel ibresi korku, gerilim, kaçınma, mekanın ve kaynakların puzzle olarak idare edilmesi vurgusuyla klasik yani sabit kamera yapıda olan RE'lere daha yakın. Mekanlar içindeki unsurlarla beraber akılda tutularak çözülmesi gereken devasa bir puzzle olup düşmanlar oldukça sınırlı kaynaklarla idare edilmesi gereken engeller ve korku faktörü olarak karşımıza çıkmakta. Özellikle etkin envanter yönetimi ve depolama sandıklarının verimli kullanımı oldukça kritik.
Özellikle RE4R veya Village gibi daha güncel yapımlardan gelen/bunlardan seriyi tanımış oyuncular burada tüm zombileri öldürme gibi işlere kalkışmayıp hedeflerini stratejik seçmeliler. Bu oyunun yapısal kurgusu düşmanlardan kaçınarak onlara toz yutturmayı çatışma becerisi yoluyla onları haklamaktan daha büyük önem yüklemekte. Daha güncel RE title'larında düşmanları manevra dışı etmek ve kaçmak hasar almaktan kaçınmak ve grup kontrolü için gerekliyken aslında düşmanlarla aktif bir savaşın parçasıdır ve bu savaşta düşmanların işini bitirerek üstün gelmeniz gerekir. Yani güncel RE'lar oyuncuyu ricata/kaçmaya teşvik etse bile sonunda çatışmaya zorlar/ricat çatışmanın parçasıdır. Kısaca - bu mesajı yazdığım tarihte yorum yapamayacağım henüz çıkmamış Requiem hariç - güncel RE'lar çatışmayı teşvik eder. Burada tam tersi durum söz konusu. En güncel RE'ların aksine RE2R'de düşmanlardan neredeyse hiç loot düşmemesi ve normal seviyelerde bile genel kaynak kıtlığı yaşanması bunu ispatlamaktadır. Gene de kütüphane gibi sık geçilen bazı stratejik noktaları biraz da şansın yardımıyla düşmanlardan temizlemek mantıklı olabilir.
Mr.X'in belirli bir noktadan sonra haritada av turu yaparcasına düzenli turlamasıyla birlikte bu bahsettiğim çatışmadan kaçınmacı manevracı oynanış yapısı daha da pekişir (basit ama etkili bir taktik verebilirim, Mr.X olmadığı zaman yürüyün, karşılaştığınız zaman koşun; o zaman gerçekten çok büyük zaman dilimleri içerisinde sizi hiç bulamayabilir, hele binanın öbür tatafındaysa. Dediğim gibi davranırsanız kaygı seviyeniz minimuma inecektir).
Oyun boyunca iki ana karakterle beraberiz. Leon ve Claire. Leon hayatının ilk ve en kötü iş gününü yaşayan çaylak bir polis memuru ve burada en saf haliyle kurgulanmış. Oldukça şapşal ancak aynı zamanda soğukkanlı, cesur ve diğerkam bir karakter profili çizmekte. Claire ise Leon'un dişi karşılığı olarak düşünülmüş bir kolej öğrencisi ve hızla kadın ve anne rollerini de üstleneceği kabus dolu bir yolculuğa çıkmakta (karakterlerin birisiyle ikinci oynanış yapabilirsiniz, bu sizi hikayede daha fazla kaynakla daha geç bir fazdan başlatır ama daha hızlı ve daha zorlayıcıdır. İki kampanya da karakter silah envanteri, kısa segmentler, bazı puzzle yapıları, önemli eşya yerleri, bazı yan karakterler ve ara sahneler hariç birbirine çok benzemektedir).
Oyunun hikayesi artık akla ilk gelen bir RE klasiği olarak Umbrella'nın biyoteknoloji ve biyosilah laboratuvarından kaynaklı bir biyolojik felaketle göçmek üzere olan bir Amerikan kentinden (Raccoon City) kurtulmak üzerine kurulu ama şehri mahveden T-Virüs'ten bile daha beter bir G-Virüs ve Birkinler odağında hikaye felaketin anatomisine ve köklerine odaklanıp başka bir boyut kazanan dedektif-vari bir işe dönüşmekte ve özellikle bu noktada Ada, Annette, William, Sherry gibi karakterler Leon ile Claire'ın yoluna çıkarak hikayeyi bu yönde ilerletmekteler (aslında bu klasik bir RE hikaye şemasıdır) Dahil olan diğer karakterle beraber bu aşamada travma bazlı bağlar, karakter ikilemleri, dramları, gerilimleri, bozulan koşullarda kalleşliği gün yüzüne çıkmış tipler gibi klasik korku oyunu hikaye unsurlarıyla karşılaşırız, basit ama yeterince etkili ve genelde inandırıcı unsurlar.
Ambiyans ve sanat yönetimi her zamanki gibi eşsiz. Özellikle oyunun büyük bir kısmının geçtiği - eski bir sanat galerisi olan - Raccoon Şehri Polis Karakolu artık ikonik olmuş bir dizaynla öne çıkmaktadır. Oyunun diğer fazları daha jenerik olsa da - lağım ve Umbrella yeraltı tesisi - gene de atmosferleri çok iyidir ve Polis Karakolu kadar olmasalar da, tıpkı Polis Karakolu gibi içerisindeki hikaye eşyaları (key items) ve mini-puzzle'lar ile çözülmesi gereken puzzle mekanlar olarak tasarlanmışlardır.
Bu oyunun güncel Remake hali bile şimdiden bir korku gerilim survival oyunu olarak klasiktir ve bence her oyuncu en azından bir kez şans vermelidir.
RE8 Village incelemem:
https://forum.donanimhaber.com/mesaj/yonlen/160731166
RE4R ve Separate Ways incelemem:
https://forum.donanimhaber.com/mesaj/yonlen/159918833
https://forum.donanimhaber.com/mesaj/yonlen/159998260
https://forum.donanimhaber.com/mesaj/yonlen/161638239
< Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >