noldu şimdi kına yak ![]() ![]() ![]() |
kronik midir bilemem ama astra sahibi bir arkadaşta beyin sorunları oluşmuş can güvenliği bile tehlikeye düşmüş. uzun yolda tır geçerken gazı kesmiş araba.. ayrıca opel servislerinin hizmet kalitesini övmüyorlar... tüm bunlara rağmen opel demeni isterim çünkü ben mazda 3 düşünüyorum kendime :) senin almadığın 3ü belki ben alırım :D |
UZUN DÖNEM TESTİ (OPEL ASTRA) Opel Astra HB 2.5 yıl sürecek olan test hayatına Haziran 2004’te başladı. Farklı yol koşullarında ve farklı pilotlar tarafından kullanılma imkanı bulunan Astra, 100 bin km’lik ömrünü tamamladıktan sonra Türkiye’de ve Türk uzmanlar tarafından parçalarına ayrılarak incelendi. MOTOR İYİ: 100 bin km boyunca kullanıcılarına ciddi bir sorun çıkarmayan ve hiç yolda bırakmayan Astra’nın motoru, test sonunda yapılan incelemelerde de oldukça sağlam olduğunu ispatladı. Hassas ölçüm aletleriyle yapılan ölçümler sonucunda fabrika verilerine kıyasla silindirlerde sadece milimetrenin yüzde biri kadar bir aşınmaya rastlandı ki bu oldukça başarılı bir sonuç. İncelemeler sonucunda, silindir, piston, segman, krank ve yataklarda hiç aşınma olmadığı görüldü. Supap fişekleri ve supaplar arasındaki boşlukların da fabrika verisi toleranslarında olduğu ölçüldü. Eksantrik milleri ve iticilerde herhangi bir sorun ile karşılaşılmazken, kurumlanmanın da minimum düzeyde olduğu tespit edildi. KÖTÜ: Debriyaj balatası, baskısı ve baskı rulmanı incelendiğinde bunlarda bir miktar aşınmanın olduğu görüldü. Astra’nın motoru testin son çeyreğinde, ilk start anında biraz geç çalışmaya başladı. Yüksek hızlarda biraz uğultulu çalışan motorun yakıt tüketimiyse 100 bin km’lik kullanımda ortalama olarak 8.0 lt/100km civarında gerçekleşti. 90 km/s’lik sabit hızdaki kullanımlarda tüketim 6.8 lt iken biraz daha yüksek süratlerdeki kullanımlarda ise 8.5 lt’ye kadar çıktı. SÜRÜŞ DİNAMİKLERİ İYİ: Astra’nın, test süresince tüm kullanıcılar tarafından en çok beğenilen tarafı, başarılı dinamik özellikleri oldu. Ayrıca direksiyonun da keskin manevralara aynı hızda yanıt verebilecek yapıda ve hassasiyette olması da Astra’nın takdir toplayan bir diğer özelliği. Bunun yanında, yol tutuş, frenler ve vites geçişleri de aracın diğer olumlu taraflarını oluşturuyor. Süspansiyon sisteminin sessiz çalışması, bu özelliğin yanı sıra 100 bin km sonunda dahi sert ve sıkı karakterinden pek bir şey kaybetmemiş olması gözden kaçmayan bir başka özellik oldu. Araç parçalarına ayrıldıktan sonra yapılan incelemelerde amortisörlerin sağlam olduğu, motor kulaklarının ve süspansiyon bağlantı elastik malzemelerinin ise zarar görmeden kalmış olduğu tespit edildi. Kremayer direksiyon kutusunda, rot ve rotillerde dâhil olmak üzere hidro-elektro direksiyon sisteminde herhangi bir boşluğa rastlanmazken, vites kutusu ve son dişli ile ıstavroz dişlilerinde de herhangi bir aşınma izi tespit edilmedi. KÖTÜ: Astra ilk kalkışlar, ara hızlanmalar ve yokuş tırmanmadaki ağırlığıyla eleştiri alırken, gaz pedalının sürücünün verdiği emirlere tepkisi pek hızlı sayılmazdı. Bu performans düşüklüğünde, otomobile tok sürüş hissi kazandıran gövde ağırlığının da payı olduğu unutulmamalı. KULLANIŞLILIK İYİ: Kabinde kullanılan malzemelerin kaliteli oluşu, 100 bin km’lik kullanım sonunda dahi iç mekânın ilk günkü gibi yeni kalmasına ve tüm kontrol elemanlarının fonksiyonlarını hassas olarak sürdürebilmelerine olanak tanıdı. Ayrıca Astra’nın dışı da içi gibi yeni görünümünü koruyordu. Aracın koltukları da ergonomik olarak tasarlanmış. Koltuk ayarları sorunsuzca yapılabiliyor. Koltukların sert minderleri uzun yolculuklarda dahi kullanıcıyı yormuyor. KÖTÜ: Zamanın etkileri, bir tek müzik sisteminin direksiyon kumandalarında kendisini belli ediyor. Fazla kullanımdan dolayı bu butonların yüzeylerinde aşınma ve silinmeler başlamıştı. Direksiyon simidinin bazı bölümlerinde ise parlamalar oluşmuştu. İkinci çeyrekte ise kalorifer hava yönlendirme kanallarından gelmeye başlayan gıcırtılar gözden kaçmadı. Kokpitteki kumanda düğmeleri ise alışkanlık gerektiren bir kullanıma sahip. Ayrıca Astra’nın kokpitinde küçük eşyalar ya da telefon koymak için yeterli boşluk bulunmaması da test pilotlarının sıklıkla şikâyet ettikleri bir özellik oldu. Dokunmatik silecek ve sinyal kolları yeterince hassas değil. Bagaj kapağının aşağıya doğru yerleştirilen kilidi, yağmurlu havalarda ellerin kirlenmesine neden oluyor. Ayrıca gözleri yoldan ayırmadan kumandaları ayarlamak zor. BAKIM SARF MALZEMELERİ 15.000 km: Olağan sarf malzemeleri dışında herhangi bir ekstra gider oluşturmadı. 30.000 km: Meydana gelen küçük bir kaza nedeniyle arka sol aks poyrası değişti. Ayrıca havalandırmadan gelen kötü kokuları gidermek için kapsamlı temizlik çalışması yapıldı. 45.000 km: Ek bir masraf çıkarmadı. 60.000 km: Günümüzde üretilen çoğu otomobil gibi triger kayışı değişimi yapıldı. |
60.000 km: Günümüzde üretilen çoğu otomobil gibi triger kayışı değişimi yapıldı. Mazda da triger kayışı yok. |
2007 Opel Astra 1.3 CDTi Cosmo Easytronic Makyajını tazeledi, sürücüsünün işini kolaylaştırdı. Üzerinde flaşların ilk çaktığı 2004’ten bu yana 1.2 milyon adetten fazla satan Astra, Opel’in itici gücü olmayı sürdürüyor. Otomobilin gövde hatları o kadar oturmuş hatlardan oluşuyor ki, Opel tasarımcıları, kat edilen kilometreler sonrasında makyaj vakti geldiğinde Astra’nın burun yapısına küçük kozmetik dokunuşlar dışında yapacak birşey bulamamış. Formu değişen tampondaki güncel Audi modelleri ve geleceğin BMW’lerinde göreceğimiz ızgarayla birleşen hava girişiyle yenilenen sis farları, Astra’nın yeni burun yapısını ifade ediyor. Kalite hissi yüksek iç mekandaki en büyük değişiklikse Cosmo donanım seviyesindeki piyano boyası görünümlü kaplamalar. Hazır el değmişken Astra kabininin en önemli sorunu olan eşya gözü ve boşluk eksiğine de çözüm aransaymış. İç mekanı “zengin gösteren” bu kaplamalar, eşya gözü azlığını örtbas edemiyor! Motor gamında asıl yenilikler benzinli motor cephesinde yaşanırken (1.6 litre benzinli motorun gücü 105 HP’den 115 HP’ye çıktı), ülkemizde satılan Astra’lar için tek dizel olan 90 HP’lik 1.3 CDTi’da Easytronic şanzıman seçeneği sunulmaya başlandı. Bu sayede vites değiştirmekten hoşlanmayan dizel kullanıcıları için cazip bir alternatif daha doğdu. Test otomobilimizde görev yapan 1.3 litrelik turbodizel motorda Easytronic vites opsiyonu için yapılmış herhangi bir değişiklik yok. Fiat ve GM Grubu’nun ortak çalışmasıyla ortaya çıkan bu motorun ekonomisi kadar 1800-2000 d/d’nin altındaki cansızlığı ve isteksizliği de tanıdık. Torkun bu devirlerden sonra aniden gelmesi sürüş konforunu biraz bozuyor. Buna bir de Easytronic şanzımanın vites değiştirmeler sırasındaki yığılmalarını eklersek konfor biraz daha düşüyor. Düşük yakıt tüketimi sunmak amacıyla Easytronic şanzıman vitesleri çok çabuk değiştiriyor. Özellikle bazen yokuş çıkarken otomobil henüz hızlanmadan vites birden ikiye geçiyor. Bu durumda alt devirde yeterli tork olmadığından motor yeterli çekişi sağlayamıyor ve vites bu arada tekrar bire geçiyor. Bu bocalamaları yaşamamak için yapılması gereken, şanzımanı manuel moda almak veya orta konsoldaki Sport düğmesine basmak. Bu durumda düz yollardaki otomatik konforuyla yetinmeyenler için ‘O zaman neden Easytronic’i tercih etmeliyim?’ sorusu yanıtsız kalabilir... Manuel kullanımda vitesler sürücünün isteği dışında büyümezken, Sport’ta daha üst devirlerde vites değiştiğinden bu tip sorunlar yaşamıyorsunuz. Bu durum otomatikleştirilmiş manuel şanzımanların neredeyse hepsinde görülen bir durum, uygun fiyata otomatik konforu istemenin bedeli!.. Astra sürüş dinamikleri yönünden Ford Focus’la birlikte sınıfının en iyi örneklerinden birisi. Ama Astra’da opsiyonel sunulan ve test aracımızda da bulunan IDSPlus, Focus’a karşı belirgin üstünlük kazandırıyor. Bu sistemde süspansiyon sisteminin sertliği anlık olarak ayarlanabiliyor veya “piyanonun” üzerindeki Sport düğmesine basılarak daha dinamik bir sürüş karakteri elde edilebiliyor. Sport konumunda direksiyon tepkileri keskinliğiyle adeta spor otomobiller seviyesine gelirken, bu sayede -her ne kadar motor yeterince sportif olmasa da- virajlı yollarda keyifli sürüşler yapılabiliyor. Astra keyifli bir kullanım sunsa da dikiz aynasının alçakta konumlandırılmış olması, sağ çapraz görüşü hayli kısıtlıyor ve dikkatli olmayı gerektiyor. |
|
Easytronic sorunlu mu? Birkaç gün içinde Easytronic şanzımanlı bir araç alacağım. Ama intemetten bu şanzımanla ilgili birçok sorun yaşandığını öğrendim. Bu konuda deneyimlerinizi alabilir miyim? Acaba sizin test ettiğiniz Astra Easytronic şanzımanlı mı, yoksa manuel vitesli mi? Ayrıca araçta IDS Plus özelliği olduğu için yokuşta geriye kaymayı önleyen Hillholder da var mı? Opel'in Easytronic şanzımanlarla ilgili ilk üretim yılında bazı sorunlar yaşadığı doğru. O dönemde bizde de 100 bin km test aracı olarak bulunan Corsa 1.2 Easytronic ile kilitlenmeler başta olmak üzere bazı aksaklıklar yaşamıştık. Ancak sonradan çocukluk hastalığı olarak tabir ettiğimiz aksaklıklar giderildi. Yeni nesil Astra'da kullanılan Easytronic şanzımanların hassasiyetinin daha iyileştirildiğini gözlemlemiştik. Elektrohidrolik mekanizmalı bu şanzımanlar üretici açısından maliyeti düşürmek açısından çok cazip ürünler. Sistemin çabuk vites değiştirmesi ve yakıt tüketiminin geleneksel otomatik şanzımanlara göre düşük olması da kullanıcıya cazip gelen yanları. Opel Astra'da kullanılan IDS Plus sistemi bir süspansiyon kompleksidir. Ancak sportif kullanıcıların tercih ettiğini pahalı bir opsiyon olan bu sistem yol tutuşu iyileştirmek için her bir amortisörün sertliğini anlık olarak değiştirebilmektedir. Hillholder sisteminin IDS Plus'la uzaktan yakından hiçbir ilgisi yoktur. Bosch'un geliştirdiği Hillholder, yokuşlarda yapılan kalkışlarda ayak fren pedalından çekildikten sonra fren basıncını kısa bir an daha sürdürerek geri kaymayı önler. Eğer yokuşlardaki kalkışlarda sorun yaşıyorsamz Easytronic şanzımanla birlikte size mutlaka Hillholder opsiyonunu da öneriyoruz. |
VAV hocam benden bu kadar.![]() mazda3 hakkında böyle yazılar varsa onuda başkaları koysun artık. |
ben bir mazda3 sahibi olarak aracımdan gayet memnunum burda yazanların cogu bana göre palavra [ |
TheGate sana özellikle teşekür etmek isterim, faydalı olacak bilgiler vermişsin. Arkadaşım bu hafta otomobilinin devir işlemlerini tamamladı ve kullanmaya başladı. Şu an için oldukça mutlu ve doğru bir tercih yaptığımızı düşünüyor. Ancak, kendisi bana arka stopların saydam olan koruma camlarının iç tarafında rutubetlenme ve su damlacıkları olduğunu söyledi. Bu genel olarak karşılaşılan bir durum mudur? Veya herhangi bir şekilde sorun olur mu? Opel Astra Hatchback sahibi arkadaşlar cevaplarsa sevinirim. |
Dakka bir gol bir o zaman.
|
Magic Keyboard Online Services Co.
MSN: webmaster@computerdelisi.net
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle