Merhaba tekir bir sokak kedimiz var.Kediyi dışarıdan sahiplenmiştik,ev giriş katı bodrum katta.Pencereden zamanla git,gel derken evimizin bir bireyi oldu.Yaklaşık 3 yıldır bizimle fakat son 2-3 aydır çok kötü.Veterinere tedaviye götürdük,böbrekleri gitmiş.800-1000 tl ye yakın parça parça tedavi masrafı yaptık düzelmesi için ve özel mama aldık.Tedavi süresince ağzından şırıngayla besledim ve su içirdik.Parayı ve maddiyatı geçtim manevi olarak bayağı uğraştım.Aldığımız pahalı özel mamayı yemedi ve fırsatını bulunca evden dışarıya kaçtı.Dışarıda yakalayamadık,yaşlı bir kadının verdiği tavuk ciğerlerini yemiş ve veteriner kesinlikle özel mama dışında bişey yedirmeyin demişti.
Baktık zapt edemiyoruz fırsatını bulunca kaçıyor ve özel mamayı yemiyor.Bizde kendi haline bıraktık şimdi tekrar rahatsızlandı.Çok halsiz,sadece su içiyor ve bütün gün uyuyor.İçtiği suyu az önce kustu,çok az köpüklü.Yarın son çare belediyenin ücretsiz veterinerlik yerine götüreceğim sokak kedisi diye yardımcı olmalarını isteyeceğim.Veteriner ötenazi yapmak isterse ne demeliyim ? Hayvanı kendi halinde bırakıp ölmesini beklemek günahı almaktan daha mantıklı geliyor ama acı çekiyor.
Kusuyor,bazen acı acı miyavlıyor.Yemek yemiyor ve karnı iyice içine çekilmiş,ne yapacağımı bilemiyorum.
Allah razı olsun,yazdıkların ilaç gibi geldi.Videoda gördüğün üzere acı çekiyor sesinden ve miyavlamasından belli.Tok açın halinden anlamaz misali düşenin halinden düşen anlar demişler.Yazdıklarının hepsi benim şuan yaşadığım durumun birebir aynısı.Evimiz zemin katta annem emekli ingilizce öğretmeni çalışmıyor,balkonda ve cam pervazlarında kedileri besliyordu.Git gel zaman bu videodaki beyaz kedimiz bir gün çıktı geldi.Geldiği hali aynı senin kaybettiğin sarı sarman gibiydi,yara bere içinde yüzünde çizikler sokaklarda çok hırpalanmış ve zorluklar çekmiş.Korkuyordu bizden ilk zamanlarda sonradan alıştı.Ağzı leş gibi kokuyordu veterinere götürdük dişleri kırılmış birinden tekme yemiş.
Ameliyatla ağzındaki dişleri çekildi sonra doğum yaptı bir yavrusu öldü.Kısırlaştırdık ve hastalandığında veterinere götürdük.Öyle iç dış parazit aşılarını falan yaptırmadık,maddi imkan el verdiğince elimizden geleni yaptık.Bu sorunu başıma gelmeden bilmiyordum kedilerin kronik böbrek sorunları köpeklerin ise kalp sorunları oluyormuş.İnsanın başına ne gelirse cahillikten geliyor el ayak tutarken amenna ama başına kötü bişey gelince direkt araştırıp derdimize derman arıyoruz.
3 sene yaşadığını bilmiyordum siz bayağı araştırma yapmışsınız.İçimi rahatlattınız tekrardan,doktorda kesin tedavi değil demişti nakil sadece ömrünü uzatıyormuş demek ki yalan söylememiş.Buradaki veterinerler çok paragöz ve ihmalkarlar.Daha öncede yanlış tedavi yüzünden bu hayvan sarılık olmuştu başka veterinere götürdük o durumu düzeltmişti anlayacağınız hayvanı kobay gibi kullanıyorlar.Bunlar nasıl mezun oluyor anlamadım son götürdüğümüz iyiydi o da fiyatları çok yüksek tutuyor.
Uyutmak mantıklı geliyor ama acı çekerek ölmekten iyidir.Allah katında bunun vebali nedir ? Ne değildir bir cami hocasına soracağım bakalım ne diyecek.Savaşta bile çok kötü durumda olan ölecek askerin kafasına kurşun sıkıyorlar acı çekmesin diye.Yarın veterinere götüreceğim,son tahlilde böbrekler gitmiş üre değeri 10 kat fazla çıkmıştı.
insan yıllardır baktığı kediyi öyle cart diye uyutamaz.. Yalnız şu var düşün bi, hayvan miyavlayıp duruyor, içi pert, acı çekip duruyor??
Biz bir tane sarmanı işte öyle uyuttuk, hayvan hiper ventilasyona girdi, acı acı miyavlıyordu, attı kendini yere, yan yattı.. vebaline girmek, girmemek artık bir opsiyon değil..
Konu uzun yıllardır insanların aklını kurcalayan bir soru. Size geçenlerde okuduğum duygusal bir haberi anlatayım, hislerime ortak edeyim:
Adamın yavruluktan beri beraber yaşadığı köpeği acılar içerisinde. Sosyal medyadan köpeğin arkadaşlarının sahiplerine çağrı yapıyor, adı Max olsun: "Max ağır acılar içerisinde ve veteriner tavsiyesine uyup onu uyutacağız, x gün x saatte Max'in arkadaşlarıyla çok sevdikleri kumsalda zaman geçirmelerini çok isterim". O gün geliyor, Max yürüyecek durumda değil, hava soğuk. Adam 30 kiloluk yaşlı çocuğunu battaniyeye sarıp kucağında taşıyor, kumsalda öyle 3-5 değil, belki 500 kişi Max'i uğurlamaya gelmiş. Max heyecanlanıyor belki ama halsiz, bitkin... Yürümeyi bırak, ayakta duracak hali yok. Adam Max'in patilerini önce kuma, sonra da denize değdiriyor, yüzünü gözünü deniz suyuyla siliyor. Akşama da bir mesaj yayınlıyor: "Max'i bu dünyadan en iyi şekilde uğurladık, teşekkürler."
Benim de bir kedim var, bazen düşünüyorum ağrılar içerisinde ölüm döşeğinde olsa ne yapardım diye.
Seversiniz, sevmezsiniz; Yılmaz Özdil'in geçen günkü yazısını okurken çok duygulandım. Dev bir asker, eşsiz bir lider, bir mareşal bile dünyada ne kadar dostu olursa olsun, bir hayvanın dostluğunu erken kaybettiğinde yıkılıyor, bizler nasıl üzülmeyelim:
Baktık zapt edemiyoruz fırsatını bulunca kaçıyor ve özel mamayı yemiyor.Bizde kendi haline bıraktık şimdi tekrar rahatsızlandı.Çok halsiz,sadece su içiyor ve bütün gün uyuyor.İçtiği suyu az önce kustu,çok az köpüklü.Yarın son çare belediyenin ücretsiz veterinerlik yerine götüreceğim sokak kedisi diye yardımcı olmalarını isteyeceğim.Veteriner ötenazi yapmak isterse ne demeliyim ? Hayvanı kendi halinde bırakıp ölmesini beklemek günahı almaktan daha mantıklı geliyor ama acı çekiyor.
Kusuyor,bazen acı acı miyavlıyor.Yemek yemiyor ve karnı iyice içine çekilmiş,ne yapacağımı bilemiyorum.
Videoyu izlemek için tıklayınız