quote:

Orijinalden alıntı: Guest-38F9BBB0B

bende sakaryanın aheste şöförlerine tav oluyorum. adamlar o kadar ehli keyf ki. ışıklarda en fazla 3 araba geçebiliyor.

yeşil yanıyor sensör önce bir algılıyor, bunu beyine gönderiyor, beyin sapındaki bekçi çalan zile önce bir kızıyor zorla gidip kapının deliğinden bakıyor, bilgi kendini tanıtamadan, bekçiden zılgıtı yiyor geldiğine geleceğine pişman oluyor, bilgi kıç bela derdini anlatıyor, bekci kulubesine dönüp, kapıları açayım diye düşünüyor, hidrolik kapılar bir süre sonra ağır ağır açılıyor, beyne bilgi ulaşıyor... beyin sonra diyor ki bu kripto bir bilgi, ehemmiyetli yaklaşayım. üç beş yetkili(ddr400 mhz) ve bilinç altınında(5400 rpm 10 gb hdd) şalterini açıp bilgiyi yoklayıp analiz ediyor... saniyeler akıp gidiyor bu arada... sonra diyor ki yaaa bildiğin yeşil yanmış... geç.

beyin bu şaşkınlıkla omuriliğe göndereceği bilgiyi celeron edasıyla hazırlayıp omur iliğe gönderiyor. beyinden omur iliğe süzülmesi için bu bilginin, yine bir süre bekliyorsun. ardından sol ayak debriyaja basıyor, bu sırada bir bug oluşuyor andaval andaval yeşile bakan en öndeki bu öküz, beynini bir yokluyor ve bingooo.... vitesi 1 taktıktan sonra yavaş yavaş kaldırayım debriyajı diyor.... o kadar yavaş kaldırıyor ki debriyajı arabanın ecusu da karar veremiyor.. noluyor lan diyene kadar araç stop ediyor....

sensör aracın stop ettiğini algılayana kadar yine bir vakit geçiyor, korna sesleri arasında sensörler celeronu bilgi bombardımanına tutuyor veri yolları ısınıyor, celeron bu kadar istemciyi önce sıraya koymaya çalışıyor, ancak baş edemiyor, sonra kilitlenip mavi ekrana düşüyor... bir sonraki yeşili bekleyene kadar restart şifre ekranı derken.... 1. adımdan tekrar başlıyor.... süreç böyle devam ediyor.... sakarya sürücüsü = celeron 1800, ddr400, mx400 gpu...