Kadınların sevgisi hayranlık seviyesindedir Gerçekte bir erkeği hiçbir zaman gerçekten sevmezler erkeklerin sevgisi bu yüzden gerçektir kadının seveceği tek şey o erkekten ola... |
Kadınların sevgisi hayranlık seviyesindedir Gerçekte bir erkeği hiçbir zaman gerçekten sevmezler erkeklerin sevgisi bu yüzden gerçektir kadının seveceği tek şey o erkekten olacak çocuğudur kadın o erkeği ölçer biçer tartar onun uygun olduğunu görünce onunla çiftleşmek için uğraşır kadın gerçek sevgisini sadece çocuğuna verir |
Evet deseydi, sevgili olsaydınız, sonra kendi isteğinizle bırakmış olsaydınız (şu an size hiç mümkün değilmiş gibi gelir) muhtemelen hiç bu halde olmayacaktınız ve arkanıza bakmada... |
Evet deseydi, sevgili olsaydınız, sonra kendi isteğinizle bırakmış olsaydınız (şu an size hiç mümkün değilmiş gibi gelir) muhtemelen hiç bu halde olmayacaktınız ve arkanıza bakmadan gidecektiniz herkesin yaptığı gibi. O terk etmiş olsaydı yine şu anki olduğunuz halde olacaktınız. Bir insanı tanıyınca soğuyor insan zamanla sevmediği özellikleri görürse. O yüzden doğru düzgün tanımadığı bir insan hep daha değerli, daha vazgeçilmez. İnsanlar gerçekten çok nankör. Kim kendini sevmezmezse onu seviyor. Ve kim yanındaysa en kolay vazgeçebileceği şey o insan. Sonuçta yanında ve hiçbir anlamı yok artık, kaybetmek de üzmeyecek. İleride belki başka birinden çok hoşlanacak ve yine ona teklif edecksiniz. Ama o da sizi kaybetmek istemediği için hemen evet derse, hep yanınızda olursa, sizi her şeyden çok severse, sizin için her şeyi yapsa bile sizin aklınız yine muhtemelen o 11 yılda kalacak. Çünkü bilmiyorsunuz o insanla olmanın nasıl bir şey olduğunu, merak ediyorsunuz, hayallarinizde olabilecek en yüce, en güzel özellikleri o insanda topluyorsunuz, halbuki o insan yanınızda olacak insanın onda biri etmez. Ve burada tek üzülen sizi gerçekten seven, sizi her halinizle kabul eden insan olacak. Sevginize bir şey demiyorum, ben de şu an benzer haldeyim. Ama gerçekten ileride başkasini da üzmemek için vazgeçmeye bakın hocam. Vazgeçemeyeceksiniz de bir hayalle bir ömür geçirmeye alışmaya çalışın. Halbuki o hayal ettiğiniz her şeyi arayıp başka birinde olduğunu fark edebilirsiniz. |
Erkekler aşk acısı çekmez |
Çünkü gerçek aşk acısı derin bir yaradır. Eğer bir insan aşk acısını hızla atlatabiliyorsa, o kişiye gereken değeri vermemiştir. Erkekler kalbinde kapanmamış yaralar ile en olmadık anlarda o unutamadıkları gerçek aşkın kadınını hatırlar. Gerçek aşk bitmez, zamanla o kederle yaşamaya alışırsınız. Alıntı. Yorum bir kadına ait. Erkekler kendilerine iyi hissettirmiş hiçbir şeyi unutmazlar. Aramızda hafif bir yakınlaşma olan birine 4 sene önce 'lütfen aklımdan çıkar mısın ?' yazmışım bugün bile anlatır. Ben erkeklerin hep ruhsuz olduğunu düşünürdüm ama babam ilk aşkının rahmetli olduğunu duyduğu gün 4 yıl yaşlandı. Çocukluk aşkının öldüğünü duyduğu gün cenazesine gitti. Döndüğünde demli çayını titrek ellerinde sıkıp - 10 derece Ankara ayazında hüngür hüngür ağlıyordu. Biz kadınlar emeklerimize üzülüyoruz. Haksızlığa uğramamıza. Ben kimsenin cenazesine gidip ağlamayacağım. O sırada çoluk çocuk ne oldu derdinde olacağım. Birinin ölümüne ömrümden ömür gitmeyecek. Ağlayıp aşımızı vurulup sonra kötü anısını bile hatırlamıyoruz. Ben hiç üzerinden 2 yıl geçtiği halde eski aşkını anlatan bir kadın tanımadım. Çıkaracağımız sonuç Kadınlar genellikle kendi seçimlerinin kurbanı olurlar. Erkekler elde edemedikleri için üzülürler ve bu aşk acısı yıllar boyu hatta bir ömür sürebilir. Fakat zamanla etkisi azalıyor. Kadınlar ise sadece kaybettikleri emek için üzülürler ki o da genellikle pek uzun sürmez. Kadınların sahiplenme güdüsü erkekler kadar gelişmemiş olup, bir sevgiliye sahip olmanın ve bunun gerçek manada tam neyi ifade edeceğini bilemezler ve onlara gerçek kıymet verenleri anlamakta tereddüt ederler. Gerçek aşkı (o duyguyu) yaşamayı beceremediklerinden inanmakta zorlanırlar. Bu yüzden duygusal bağın, geçmişi önemsemenin ne kadar önemli olduğunu ancak biz erkekler biliriz. Yıllarca saf acıyla, o inançla, yaşamış biri bunu asla inkar edemez. Kadınlar gerçek aşkı işte bu yüzden hor görürler. Biz birine delilercesine aşık olmuşsak, bunu kendi gelecekleri (planları) için bir tehdit olarak algılıyıp, böylesine büyük hatalara düşürürler kendilerini. Oysa acı çekmiş, sevgiye hasret birinin kime ne zararı olabilir. Sevgiyle beslenmiş kalpten kimseye kolay kolay zarar gelmez. İşte tüm bu yanlış anlaşılmalar hep kendi yüzlerinden. Belirteyim ! Cinsiyet ayrımcılığına yönelik her hangi bir niyet kesinlikle gütmüyoruz. Kızlara diyeceklerim Aşkın hasretiyle yıllarca (eskiden) yanıp kavrulmuş bir abiniz, kardeşiniz olarak tüm samimiyetimle söylüyorum. Lütfen alınmayın ve mesajımızı dikkate alın. Unutmayın, aşık bir erkeğin kalbi çok hassas ve kırılgandır, şefkat ve güven ister. Dostça yaklaşmanız büyük önemle arz edilir. Seven birini, saygıyla, hoşgörüyle ve anlayışla karşılayın. Mağdur etmeyin. Duygularıyla ve onuruyla oynamadan sizinle konuşmasına müsade edin ve anlamaya çalışın. Adil davranın ve sebepsiz bahanelerle üzmeyin. Suçsuz, aşık bir erkeğın kalbini kırmak ona hayatta yapılacak en büyük haksızlık olur. Gerçek aşkta gereksiz kışkançlık ve ayrımcılıklara yer yoktur. O masumiyetin en SAF halidir. Düşündükçe içinizi eritir, mütevazi bünyeye büründürür sizi ve ASLA menfaat gütmez. Benliğinizi bir kişiye adayarak tüm inanç sisteminizi ona göre şekillendirir ve o kişiye yönelik sonsuz güven ve saygı vaat eder. Yine de tüm olumsuzluklara rağmen eğer sizleri bu şekilde sevebiliyorsak, demek ki sandığınız kadar vicdansız, kalpsiz değilmişiz. Gerçek aşk, gerçek sevgi vicdanda yatar, ne ödünç alınır ne de verilir. Onu hiç kimse, hayattaki hiç bir şart sizden alamaz. Özünde ADİLDİR ve SARSILMAZDIR. Sevginin, sevmenin kıymetini iyi bilin, çünkü er yada geç yine ona muhtaç kalacaksınız. |
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
Evet deseydi, sevgili olsaydınız, sonra kendi isteğinizle bırakmış olsaydınız (şu an size hiç mümkün değilmiş gibi gelir) muhtemelen hiç bu halde olmayacaktınız ve arkanıza bakmadan gidecektiniz herkesin yaptığı gibi. O terk etmiş olsaydı yine şu anki olduğunuz halde olacaktınız. Bir insanı tanıyınca soğuyor insan zamanla sevmediği özellikleri görürse. O yüzden doğru düzgün tanımadığı bir insan hep daha değerli, daha vazgeçilmez. İnsanlar gerçekten çok nankör. Kim kendini sevmezmezse onu seviyor. Ve kim yanındaysa en kolay vazgeçebileceği şey o insan. Sonuçta yanında ve hiçbir anlamı yok artık, kaybetmek de üzmeyecek. İleride belki başka birinden çok hoşlanacak ve yine ona teklif edecksiniz. Ama o da sizi kaybetmek istemediği için hemen evet derse, hep yanınızda olursa, sizi her şeyden çok severse, sizin için her şeyi yapsa bile sizin aklınız yine muhtemelen o 11 yılda kalacak. Çünkü bilmiyorsunuz o insanla olmanın nasıl bir şey olduğunu, merak ediyorsunuz, hayallarinizde olabilecek en yüce, en güzel özellikleri o insanda topluyorsunuz, halbuki o insan yanınızda olacak insanın onda biri etmez. Ve burada tek üzülen sizi gerçekten seven, sizi her halinizle kabul eden insan olacak. Sevginize bir şey demiyorum, ben de şu an benzer haldeyim. Ama gerçekten ileride başkasini da üzmemek için vazgeçmeye bakın hocam. Vazgeçemeyeceksiniz de bir hayalle bir ömür geçirmeye alışmaya çalışın. Halbuki o hayal ettiğiniz her şeyi arayıp başka birinde olduğunu fark edebilirsiniz. |
Ben 11 yıl çektim. 2001 - 2011 dönemi ve hala tam unutamadım. Yılda 2 - 3 kez rüyamda görürüm. |
Kadınlar erkeklere karşı yeterli samimiyet gösterememekte. Duygusal erkekteki o masumiyet kadınlarda yoktur. Erkeklere göre çok daha soğuklar. |
Kız hakkında ufak bir özet Sınıfta beraber iken bazen konuşurduk, arkadaşça. Spor saatlerinde yanyana voleybol falan oynardık, baya eğlenceliydi. Onu ilk başlarda sanki bir kardeş gibi benimsemiştim, sınıf arkadaşımdı sonuçta. Bu güne dek hiç kimseyle paylaşmadıgım bir gerçek var. Aslında ilk dikkat çekici hareketi o yapmıştı bana ve bu davranış beni ileriki yaşantımda derinden etkiledi. Çok iyi hatırlıyorum, yıl 2001 idi. Sınıftayız kız baya neşeliydi. Ben arka sıradayım, ona bakıyorum, kız bir anda kediler gibi gerinip kafasını ve ellerini geriye bana (yüzüme) doğru uzatıp anlaşılmayan bir takın şeyler mırıldadı. İşte o tatlı gülüşü, neşeyle parlayan o çocuksu gözler, o yüz, o enerji beni sarıvermişti. Sonra da tüm inanç sistemim ona bağlandı. Bu meğer dönüşü olmayan bir felaketle sonuçlanacakmış ama farkında değilmişim. Ne olacağını nerden bilebilirdim ki, onu o kadar çok seveceğimi. Ona sevdiğimi söyledim, teklif ettim ama sanırım kalbimden geçenleri tam anlayamadı. Neyse okul bitmişti ve tatildeyiz. Kızın aynı kasabamızda başka bir okula başlayacağını öğrendim ve ikna etmek için bir son şansım olabileceğini düşünmüştüm. Gel zaman git zaman lise başladı. Bir kaç tanıdıktan kız hakkında bilgiler gelmeye başladı kasabayı terk etmiş diye. Duyduklarıma inanamadım. Kızın yaşadığı evi biliyodum bizim eski okula yakın. Bir gün sonra direk evinin kapısına gittim. Çıktım 3. kata zili çaldırıyom kimse yok. Yarım saat kadar aralıklı olarak hep çaldım açan yok. Sonra öğtendim ki daireyi satıp annesiyle bize yakın bir kasabaya taşınmışlar (kızın babası yoktu, bende öyle). Okuldaki eski öğretmenlerimden hangi okula yazıldığını öğrendim. O kadar çok sevmiştim ki. Yemek yerken kıvrılıp bebek gibi sessizce titreyerek içim içim ağlardım. Can evim topaç gibi olurdu. Bunlar çok saf çok masumane duygulardı. İçim eriyordu, yemekler zehir, gözlerim sel olurdu. Bindim otobüse okulu buldum. Güvenlikçilere ve nerdeyse tüm personele sordum ama böyle bir öğrenci yok dediler. Yani yalan değildi gerçek. Onun için her şeyi yapmaya aklıma koymuştum. İnsan dahi öldürebilirdim mutlu olması için ama olmadı işte. Onu sonsuza dek kaybetmiştim ve sonra da kendi benliğimi. Yıllarca hiç bir ize rastlayamadım. Beklide ölmüş olabilir kim bilir ama umarım iyidir ve onu sevecek birileri vardır. Çok tatlı, kibar ve zeki bir insan canlısıydı. Şu an genel anlamda mutluyum ama keşke o yaşadığım acıları da unutabilseydim diyorum. Çok denedim, çok uğraştım ama olmuyor işte. Onu en son 2002'de görmüştüm. Netten bir ara baya araştırdım ama hiç bir iz bulamadım, ölü mü diri mi belli değil. Ölmüş olduğunu bilsem gidip mezarını ziyaret ederdim. O derece çok sevmiştim, annemden, hatta kendi canımdan bile. Artık eskisi kadar (delilercesine) sevmesem de o kız kalbimde sonsuza dek bir dost olarak yer edinmiştir. Kim bilir dünya küçük, belikde bir gün yine yollarımız kesişir ve oturup dostça bunları konuşuruz. Onu bir zamanlar nasıl sevdiğimi anlatırım gülüp geçeriz ama aramızda asla bir şey gerçekleşmez çunkü artık bunu kaldıracak kapasitede değilim. 100'lerce kez "ölüp dirildim" ben bir daha ölemem. Yıllar boyu yaşayan bir ölü olmanın yorgunluğunu atıyorum ve şu an kafam daha rahat. Şu sözümü sakın unutmayın, ölene kadar hep öğreniyoruz hep olgunlaşıyoruz fakat genel karakter çizgimiz asla ama ASLA değişmiyor. |
Şu son 10 yolda ilişkiler çok değişti bence sosyal medya yüzünden. İnsanlar kız erkek farketmez her ikisi cinste biri olmazsa öbürü olur diyip 1 gün bile üzülmüyorlar. Sizin gibi seven kalmadı yani. Umarım yanılıyorumdur ve gerçekten sevip sevilirim. |
Ben genelde shit testlerden kalıyorum daha önce yaptığım hata ona muhtaç gibi davranmak oldu ilk başta flört ederken herşey süper ilerliyordu ama bir müddet sonra gerçekten bağlandım gibi hissettim ve o da cezamı verdi direk çekti ayrılık mesajını unutmayıp bir müddet daha peşinde koştum ama geri dönmedi sonradan birkaç yazı okuyunca anlam verdim bunlara mantıklı olmak gerekiyor duygusal anlamda aşırıya kaçınca direk veriyorlar ayrılık mesajını |
Şu an ben de böyleyim ama inşallah 11 yıl sürmez sizin gibi. Eski sevgilimin bana yaşattıklarını (o da başka birini sevmiş önceden 4 yıl boyunca ve ister istemez bende onu arıyordu, hep hissettim bunu ve çok ağır bir şey birini çok severken, kendi sevdiğin gibi sevilmemek) ben başka kimseye yaşatmak istemiyorum. Ve yaşatmayacağım da inşallah. Çünkü eminim ki ileride yanımda kalacak olan kişi eski sevgilimden çok daha değerli benim için. Çünkü beni bırakmayacak bir insan olacak ve bu yüzden seveceğim artık bir insanı. Başka hiçbir şeyi önemli değil, iyi bir insan olsun, gerçekten sevsin ve yanımda kalsın, ben severim zaten, bırakmam da çok kötü bir şey yapmazsa. Ve o yüzden ona hiçbir şekilde haksızlık etmek istemiyorum, sırf bu yüzden eski sevgilimin arkasından ağlayıp durmayı bıraktım. Sürekli aklımda hala ama ne tek bir gözyaşımı, ne tek bir lafımı, hiçbir şeyimi hak etmeyen bir insana daha fazla değer vermek istemiyorum. Ona değer verdikçe, onu vazgeçilmez görüp ileride başkasıyla olsam bile aklımda o kalacak diye düşündükçe, ileride yanımda olacak insanla onu kıyaslayınca bile o insana çok haksızlık yaptığımı düşünüyorum. Siz de bunun farkına varirsaniz üzüntünüz azalmasa bile rahatlarsınız belki gelecek adına |
Sağ ol. Umarım her şey gönlünce olur. Fazla gönül vermessen iyi edersin : ) |
Umudumu kaybetmedim hocam, bu sorundan ebediyen kurtulacağımdan eminim. Moralim şu anda iyi sayılır ve mutlu hissediyorum. Ayın 15'şine psikologa randevum var, bakalım ne olacak ![]() |
Gerçekten zor bir durum hocam malesef sizi çok iyi anlıyorum |
Dostum senin durum benden daha kötüymüş. Bence senin umut sıfıra inmiş olması gerekiyomuş artık sen indirmek istememişsin. Şunu unutma ki hayatta her şey şans ve tesadüften ibaret. Sırf aynı ortamda o kızla denk geldiğin için bağlanmışsın elde edemeyince de ilahlaştırmışsın. Başka şehirde olsaydında başka bir kızı ilahlaştıracaktın ve emin ol şimdi aşık olduğun kızı sokakta görseysin hıh buda kız mı benim sevdiğimin yanında der geçerdin hiç umrunda olmazdı. Yani çokta mükemmel bulunmaz birisi değil emin olabilirsin kimse değil. Sen sadece umudun olduğu için çok hayal kurmuşsun onunla ve o hayalleri başkasıyla yaşamak istemiyorsun. Hani matrix filminden kaanu reevesi çıkarıp başkasını koymak gibi geliyodur biliyorum. Eğer izlemediysen 500 days of summer diye bir film var izlemeni tavsiye ederim. |
|
Aşk, sevgi ve duygusallık ölçütüyle alakalı, kimi erkek çok sever, kimi az ama er yada geç o sevgi zamanla (yıllar sonra dahi) solup gider ve yerini gizli bir acı alır. Ara bir hatırlatır sana geçmişini ama bir daha da asla aşık olamazsın, çünkü gerçek aşk bir kez yaşanır. |
Beni de (ailem dışında, babam hariç) pek sevenler olmadı. Uzun yıllar önce çok kısa bir ilişkim, samimiyetim olmuştu sadece (evlilik amaçları flörtler hariç, o hesaba dahil değil). Emin ol birini sevebilmek, değer vermek çok daha önemlidir. Bu iki taraf için de geçerli, hem kadın hem erkek. Umarım her şey gönlümüzce olur : ) |
İsterseniz PM'den devam edebiliriz ![]() |
- |
Bizim türk kızlarında sıkıntı var mı bilmiyorum ama sen çok yıkıksın be kardeş. Bu kafayla 10 yıl daha kız bulamazsın. |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 2 cevap geldi. Cevapları Gizle