Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 5 misafir, 1 mobil kullanıcı
12598
Cevap
2044785
Tıklama
25
Öne Çıkarma
Cevap: İrritabl Barsak Sendromu ( Hassas Barsak , İbs , Spastik Kolon ) (5. sayfa)
E
12 yıl
Teğmen

......................





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Elvis-Presley -- 7 Şubat 2020; 13:20:42 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
İ
12 yıl
Er

quote:

Orijinalden alıntı: KAPTANELVIS

1 haftadan biraz fazladır kandida mantar diyeti yapmaktayım dostlar.
Diyette varolan tahıl vb herseyi cıkarıp sadece yeşillik yani salata yiyorum.
Bildiginiz inek gibiyim yani.
Polen vs takviyesi ile de günü kurtarıyorum.
1 aylık bir süreç beni bekliyor.

Herşey planladıgımız gibi vey daha iyi netice verirse sizlerede nericem bu süreci.

Asıl söylemek istedigim ise IBS li olanlar içindir.

Birkaç sayfa önce paylaştıgım türkçeleştirilmiş bir İBS diyet ve tedavi sistemi vardı.
Kimseler kulak asmamıştı.

Bugün bu diyet ve tedaviyi ortaya koyan ve bununla ibs hastalarını tedavi eden ve dahada önemlisi İBS nin ince barsaktaki mantar,bakteri gibi bir etmene baglı oldugunu söyleyen,bundan fazlasınıda yapıp kanıtlayan bir doktor bu.

Amerikalı ve mehmet özlede birlikte icra ettikleri projeler varmış.

Adama biraz evvel mail atmıştım ve 10 dk sonra ekibinden biri cevap verdi.
Web sitesinde İBS için uygualadıgı bir tedaviden bahsediyor.Yani benim size fotograf olarak paylaştıgım önceki mesajlarda bulunan yöntem.

Bu bahsi gecen tedavide alerji tsti var.Yani hangi gıdalara alşerjin varsa onları tespit ettiriyosunuz öncelikle.
Sonra mantar bakteri vs öldürücü antibiyotik kullanıyosunuz.
sonra mantar önleyiciler ve probiyotik takviye.

Bir hastasınıda örnek vermiş.
Aşağıya linki paylaşıyorum ilgili konunun bulundugu.
ayrıca bahsettigim ve daha öncede paylaştıgım bu konunun türkçeleşmiş özetinide ekliyorum.

İngilizce bilmeyenler google translateden tercüme edip okuyabilirler bu sayfayı.

Birde bu yöntemi deneyin derim ben dostlar.
Kaybedicek bişiyiniz yok benim gibi nede olsa.

http://drhyman.com/blog/2010/09/16/5-simple-steps-to-cure-ibs-without-drugs/


< Resime gitmek için tıklayın >

Sevgili Kaptanelvis çabalarını gayretini azmini gerçekten taktir ediyorum. Yanlış yaptıgını düşündüğüm şeyler var. Bunları dikkate alırsan inan çözümü çok daha kolay bulacaksın.

1- Mantar kesinlikle antibiyotikle tedavi edilemez. Bunun nedenini 19. sayfada sana uzun uzun yazdım, bu yazınında sonuna tekrar eklicem.

2- Mantarı diyetle vb şeylerle yok edemezsin, Mantar, su ve co2 baglayarak dahi yaşayabilir.Bunun nedenini 19. sayfada sana uzun uzun yazdım, bu yazınında sonuna tekrar eklicem.

3- Mantarı ancak bagışıklık sistemi ve bazı çok güçlü mikro canlılarla yenebilirsin. Kullanıcagın kimyasal maddeler mantarı zayıflatır ama yok edemez. Mantar yapısı geregi sürekli aktif olmaz. Bazen durgun evreye geçer, bu süre ay hatta yıllar sürebilir, bir anda tekrar belirir.

4- İbs ile ilgili ekledigin resimli yazının başında ilaçsız diyor. ama bir ilaç tavsiyesi var.

5- İbs belirtiler bagırsak florasından kaynaklanmaz, bagırsak florasını olumsuz etkileyen ibs dir zaten. Takviye ile herşey dahada belirginleşebilir.

6- eger bir insan 10-12 saatlik uyku döneminde belirtiler hiç olmuyorsa, yani nedeni bunlarsa mantarlar bakteriler veya organik etkenler de mi uyuyor?


mantarı ancak görerek tespit edebilirsin, yada bazı kan degerlerinden şüphelenir ve tetkikler yapılır ve mantar ortaya çıkar. ki insan vucudunda çok çeşitte mantar bulunur.

bence zaman kaybetme kolonoskopini yaptır. Bu rahatsızlık psikolojini yüksek derecede bozmuş görünüyor. Dogru teşhis konuldugu anda çözüme hemen ulaşacagına eminim.







19. sayfadaki yazıyı ekliyorum.






Kaptanelvis arkadaşıma..

bazı bilgiler vermek istiyorum ki çogunu bildiğini biliyorum ama okuyan arkadaşlara faydası olur belki. Canlılar bilimsel olarak 5 alemde incelenir. Bitkiler, hayvanlar(biz buraya dahiliz), moneralar(prokaryot hücreliler), protistalar(ökaryot hücreliler) ve mantarlar. Virüs lerde var ancak canlı-cansız arasında kaldıgı için sınıflandırmaya konulmaz, ayrıca hücre içinde aktiviteye sahip oldugu için tıbben çok farklı degerlendirilir.

moneralar(bakteri vs) prokaryottur, mantarlar ise ökaryotturlar.. yani birinin hücre çekirdegi var dnası zarla çevrili, digerinde ise çekirdek yok. ama dna sı var. Mantarlar çekirdegi zarla örtülü oldugu için mücadele çok zor, çünkü çekirdek zarla sarılı oldugu için bu kısma ulaşılamıyor, dolayısıyla mantarı sadece yıpratabiliyoruz, ancak toparlandı mı zarar görmemiş çekirdek bölünüp yeni mantarlar meydana getiriyor.

moneralar dediğimiz bakterilerinde bulundugu alem prokaryottur, çekirdek olmadıgı için hücreye müdahale hemen bakteriyi öldürecektir. Çünkü onun çogalmasını saglayan mekanizmayı koruyan bir zar yok. Dna sıda hücrenin her yerinde bulunabiliyor. Dolayısıyla antibiyotiklerle bakterileri çok rahat öldürebiliyoruz.

Mantarlar sadece suyu ve co2 baglayarak dahi yaşabilirler. Glikozuda çok rahat sindirim çevrimine sokabilirler. Mantarları kolonoskopiyle tespit etmek mümkündür. Ama organik testlerde genelde çıkmaz. Çogunlukla dışkıyla hiç işleri olmadıgı için gaita testinde de çıkmaz. Ancak kan degerlerinin düşmesi, zayıflama gibi belirtiler mantardan şüphelenme sonucunu çıkarır. Mantar teşhisi için kolonoskopi ve biyopsi şart.

Günümüz tıb teknolojisinde mantar dan kurtuluş neredeyse yoktur. Ama mantarı zayıf düşürebilirsin. Mantar mutlaka dönem dönem güçlenip ortaya çıkacaktır. Kurtuluşun neden çok zor oldugunu yukarıda yazdım. Mesela virüsten kurtulmakta günümüzde neredeyse imkansızdır. Sadece bagışıklıgımız güçlü oldugu sürece virüslere üstün saglarız. Neden tıbbi ilaç yok virüsler için diye soran olursa, hücre içi bir varlıktır, Onu hücre içinde öldürmeye kalkarsan hücreyi de öldürürsün. Dolayısıyla ölürsün. Antibiyotiklerin virüslere etkimemesinin nedeni budur, mantarlara etki etmemesinin nedeni de yukarıda yazdım.

Tamamen İBS rahatsızlıgın var ise ve bunun yanında başka bir rahatsızlıgın yok ise, bu sinirsel bir hastalıktır. Ne mantarla ne bakteriyle ilgisi yoktur.
Bakterilerde ibs arasında şöyle bir bag kurulabilir. Geçmişte de yazmıştım. Sinirsel işleyiş bozulunca dolayısıyla hormonal düzende bozulur. Gereksiz yere kaslarda kasılmalar,gerginlikler, haraketler meydana gelir. Salgılarda da meydana gelen işleyiş ve içerik degişikliği bagırsakta mevcut yaşayan bakterilerin yaşam kalitesini bozar, bu sayıyıda etkileyebilir, aktiviteleri degişir. Dolayısıyla sinirsel işleyiş bozuldugu zaman bir çok şey bozulabilir. Bu düzeldi mi de herşey düzelir. İbs açısından başka bir ilişkilendirme yapmak hata olabilir.

İbs yi kontrol altında tutamayanların, tüm tetkikleri yaptırdıktan sonra kesin teşhiş le beraber, Her zaman dediğim gibi psikiyatıra mutlaka gitmeniz gerekir.
Ve çözüm bulmuş arkadaşları çok iyi takip edip, tecrübelerinden faydalanın.



E
12 yıl
Teğmen

..........................





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Elvis-Presley -- 7 Şubat 2020; 13:21:13 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
E
12 yıl
Teğmen

quote:

Orijinalden alıntı: orkinoz

quote:

Orijinalden alıntı: KAPTANELVIS

Ayrıca bu tükürük testini İBS hastası olan veya oldugunu düşünen herkesinde yapmasını tavsiye ederim.
Eger sonucunuz pozitif cıkarsa meseleye farklı tedavi acılarından bakmanız gerekebilir.
Enazından mantarsal alt yapı olup olmadıgını ögrenmiş olusunuz.

Böyle bir durum varsa ek tedavi yollarınada basvurmanız gerekebilir.

Tükürük testini ben de denedim. İnsan yapabildiği her şeyi yapmak istiyor kendi kendimizin deneği oluyoruz :)

Bir ya da iki tane, aşağıya doğru çok uzun uzantı oluştu. Bardağın dibinde de bir grup kısa, yukarıya doğru uzantı oluştu. sarkıt dikit gibi. ortalarda birikme gözlemlemedim. Sonuç olarak bana sorun var gibi gelmedi. Normalin nasıl görünmesi gerekiyor acaba.

Alıntıları Göster
...........................





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Elvis-Presley -- 7 Şubat 2020; 13:22:6 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
O
12 yıl
Er

quote:

Orijinalden alıntı: KAPTANELVIS

quote:

Orijinalden alıntı: orkinoz

quote:

Orijinalden alıntı: KAPTANELVIS

Ayrıca bu tükürük testini İBS hastası olan veya oldugunu düşünen herkesinde yapmasını tavsiye ederim.
Eger sonucunuz pozitif cıkarsa meseleye farklı tedavi acılarından bakmanız gerekebilir.
Enazından mantarsal alt yapı olup olmadıgını ögrenmiş olusunuz.

Böyle bir durum varsa ek tedavi yollarınada basvurmanız gerekebilir.

Tükürük testini ben de denedim. İnsan yapabildiği her şeyi yapmak istiyor kendi kendimizin deneği oluyoruz :)

Bir ya da iki tane, aşağıya doğru çok uzun uzantı oluştu. Bardağın dibinde de bir grup kısa, yukarıya doğru uzantı oluştu. sarkıt dikit gibi. ortalarda birikme gözlemlemedim. Sonuç olarak bana sorun var gibi gelmedi. Normalin nasıl görünmesi gerekiyor acaba.

http://www.beyindoktoru.com/sarhos-hasta-sendromu.htm

Linkte ayrıntıları okuyabilirsiniz.

Ayrıca son paylaştıgım mesajlardan birinde de amerikalı ünlü bir doktor var.
İBS hastası olan yüzllerce kişiyi iyileştirmiş br doktor.
Oda benim teorimle aynı yönde düşünceye sahip.
Kandida mantarından bahsediyor diyet ve antimantar ilaclar öneriyor.

Onun türkçeleştirilmiş diyet ve ilac tedavisinide pdf olarak ekliyorum mesajıma.
İndirme linkinden indirebilirsiniz direk.

Link :http://turbobit.net/qhfky28a9zeo.html

Amerikada her 3 kişisen 1i kandida mantarı sorunu yasıyor ve bircoguda farkında degil diyor bu doktor.

Tükürüge gelince; suda tamamen çözünmesi gerekiyormus normalde.
Bende ise dipte tortular ve ortada uzun ve yogun ipliksi yapılar vardı fazlaca.

Merhaba,

Bilgilendirmeniz için çok teşekkür ederim.

Bu yazıya göre bende de candida olduğu anlaşılıyor.

Birkaç haftadır tam da bu doktorun önerdiği şekilde beslenmeye çalışıyorum: Abur cuburu tamamen hayatımdan çıkardım. Gluten içeren mamullerden uzak duruyorum. Süt ürünlerini minimuma indirdim. Tatlı olarak sadece meyve ve kuru meyve yiyorum ki, onda bile ölçülü olarak tüketiyorum. İlk zamanlarda bazı kaçamaklar yaptığım oldu, bir iki gün öncesine kadar da sabahları tam tahıllı ekmek yiyordum ama onları da bıraktım artık. Glutensiz ekmek, patates, pilav, ızgara et ,tavuk ,balık, sebze yemekleri ve çorba tüketiyorum sadece. Domates gibi ibs yi tetiklemesi yüksek olasılıklı gıdaları da az yemeye çalışıyorum. Çay kahveyi çok azalttım.

En az bir ay boyunca bu şekilde beslenmeyi düşünüyorum. Şimdiden çok daha iyi hissetmeye başladım. Aşırı gaz ve düzensiz bağırsak hareketleri epey azaldı. Elbette böyle devam edeceğinin garantisi yok ama umarım kalıcı olur ve başkaları da bu yöntemlerden faydalanır.

Candida testini bir iki gün önce yapmıştım. İplikçiklerin az olması diyetin şimdiden işe yaradığını gösteriyor olmalı :) Periyodik olarak testi yapmaya devam edeceğim.

Sizin de aldığınız sonuçları paylaşmanızı rica ederim. İnşallah olumlu sonuçlar alırsınız




Bu mesajda bahsedilenler: @KAPTANELVIS
O
12 yıl
Er

quote:

Orijinalden alıntı: KAPTANELVIS

Ben ayın 6 sında baslamıştım kandida diyetine.
Bu konuda görüştügüm bir uzmanın direktifleriyle basladım.
Kandida diyetinde süt ürünleri,un ve mamulleri,et ve ürünleri,şekerli hersey yasak.
Bunlar mantar icin turbo yakıt gibi şeyler.Hem 200 kata kadar fazla cogalmalarını hemde daha fazla atık bırakmalarını saglıyor.
Bu atıklarda (toksin) barsak şikayetlerine sebep oluyor en başta.

Vesslam ben 2 gün önce diyeti bir parca askıya aldım.

Benim durumum ciddi oldugu icin ilaç takviyesiyle pazartesi tekrar baslıyorum en sert halinde diyete.

Ben yaklaşık 20 gün boyunca sadece marul maydonoz roka yedim.
Tabi polen aldım günde 2 kez.Yoksa ölürdüm muhtemelen.

İlk 3-4 gün şikayetlerim direk kaybolma noktasına geldi.
Lakin sonra tansiyon sorunları ve aşırı barsak şikayetlerim basladı.
Buna off die yani iyileşme krizi deniyormus.
Mantar gıdasız kalınca dış zarı parcalanıp içerdigi toksinler direk kana karıştıgı icin bagısıklık zayıflayıp bazı sorunlar ortaya cıkabiliormus.


Dedigim gibi ben diyeti antimantar ilaclarla takviye etmeyi planlıyorum.
Bakalım fayda görücekmiyiz.

Ben tükürük testini 1 kez yaptım sadece.Tekrar yapma ihtiyacı dıuymadım.
Cünkü barsak şikayetlerim kayboldugunda veya azaldıgında mantarında azalmaya veya ölmeye baslaıgını anlamış olucam.

Benimkisi aslında ciddi şekilde detoks da oldu.
Örnegin ; dişlerimi fırcalarken fırcamın dibinde boyna macun kalıp katılasıtrdı ve sıcak suyla zor temizleyebilirdim.
Bu diyetle beraber agzımdaki türükürk enzimi o kadar farklılaştıki bu fırcadaki macun kalıntıları sanki kaynar su dökmüş gibi parcalanıyor artık :)
Bu benim için cok tuhaf bir deneyim oldu.

ayrıca bu detoks tarzı bi diyet oldugu icin vücudumda farklılıklar hissediyorum.

Örnegin artık genzim akmıyor,halsiz digilim ve yüzümde özellikle alnımdaki aşırı yaglanma kayboldu.

Vücudumdan gereksiz bircok şeyi attıgımı hissediyorum.
Bi rahatlama sözkonusu.

Ve tabi kilo vermekte artı yönü oldu bu diyetin bana.
15 günde 6 kg kayıp olmakta.
Bu harika bir rakam ama aynı zamanda ciddi ve riskli bir rakam.



Hmmm daha da sıkı bi diyet yapmak gerekiyor demek ki.

Şimdilik bu şekilde devam edeyim, kolonoskopiyi de atlattıktan sonra ciddi bir şekilde candida diyetine geçebilirim belki. Siz de bu arada inşallah olumlu sonuçlar almaya devam edersiniz ve bağırsaklarınız da rahatlar. Dediğiniz gibi detoks olmuş gerçekten. Bu şekilde beslenmeye ne kadar süre devam edeceksiniz? Kilo kaybının ve az çeşit gıdayla beslenmenin kötü etkilerinden endişe ettim. Allah korusun yağmurdan kaçarken doluya tutulmak olmasın.

Lifli gıdalarla ilgili :

Bu arada, lifli gıdaları, özellikle çözünemeyenleri fazla tüketmenin bağırsak için yarar yerine zarar getirdiğine dair yazılar okuyorum. Dışkı hacmini artırmaları yüzünden fazla ıkınmaya, hemoroide, kabızlığa, divertikülozise ve ibs ye sebep olduğu iddia ediliyor. Gaz ve şişkinlik de cabası. Normalde dışkının hiç ıkınma gerektirmeden ve tuvalet kağıdı ihtiyacı olmayacak şekilde çıkması gerektiğini okuyunca çok şaşırdım. Tıpkı kedi - köpeklerde şahit olduğumuz gibi. Bunları okuduğum sitelerden birinde günde 3 kere minik parçalar halinde çıkmasının ideal form olduğu iddia ediliyor. Okumak isteyenler için linki aşağıda . Doğru olduğunu kesinlikle iddia etmiyorum, Lif içermeyen kolonoskopi diyeti sırasında çok rahat ettiğim için doğru olabileceğini düşündüm.ben de şüpheyle yaklaşmaktayım.

http://www.gutsense.org/fibermenace/about_fm.html

Yazanları tam uygulamak değil de, deneme yanılmayla kendime uygun bi yöntem bulmaya çalışıyorum.




Bu mesajda bahsedilenler: @KAPTANELVIS
G
12 yıl
Er

Herkese merhaba. Ben de aşağı yukarı 3 yıllık bir IBS hastası olarak tecrübe ve bilgimi paylaşıyorum.

Öncelikle @KAPTANELVIS'in yaklaşımlarını çok doğru bulduğumu ve cahil & umursamaz doktorlarımıza karşı olan tavrını sonuna kadar desteklediğimi belirteyim. Benzer tecrübeleri yaşamış birisi olarak kendisini çok iyi anlıyorum.

Bir diğer mesele ise "IBS'in psikolojik olduğu" zırvalığı. Bu argümana hala yalnız Türkiye gibi ülkelerde rağbet ediliyor. Ama bu yanılgı da durduk yere ortaya çıkmamış. Antidepresanlar gerçekten de IBS semptomlarını hafifletiyor. Ama bunun sebebi de, antidepresanların kandaki serotonin oranıyla oynamaları ve bunun da sindirim sisteminin çalışma hızını artırarak veya azaltarak ishal / kabız semptomlarının azalmasına vesile olmaları (Hastanın psikolojisiyle alakası yok). Ama bunlar sorunun kesin çözümü değiller ve ciddi yan etkileri var, ve bu yan etkilere rağmen sürekli kullanılmaları gerekiyor. (Bu konu şurada çok güzel özetlenmiş:http://ibs.about.com/od/medicationforibs/a/Antidepressants-For-IBS.htm ) Sonuç olarak antidepresanlar ne ne kalıcı, ne sağlıklı, ne de bu konunun *gerçek* uzmanları tarafından önerilen bir çözüm.

Bu noktada "IBS'in nöropatik bir rahatsızlık olduğu, bakteri veya mantarla ilgili olmadığı" söylemine de açıklık getirmek gerek. IBS'in nöropatik olduğu doğru. Bu nöropati ince bağırsağın gerektiği gibi çalışmamasına yol açar. ('spastik' sıfatı burdan geliyor zaten) Ama bu nöropatinin sebebi kişinin psikolojisi veya başka bir şey değil de, ilginçtir ki bu bakteri ve / veya mantarların ta kendisi. Dolayısıyla bunların yokedilmesinden bir süre sonra bu nöropati de genelde sona eriyor. Bakteri & mantarların bağırsağın kimyasal, kassal, sinirsel mekanizmasına müdahale ettiği ve bağırsağın 'housekeeping wave' veya 'cleansing wave' olarak bilinen, bakterileri temizlemeye yarayan hareketine mani olduğu, ve bunun da IBS semptomlarının baş sorumlularından birisi olduğu araştırmalarda gösterildi. Bununla ilgili kaynaklar:

1.http://healthyawareness.com/thread-relationship-of-candida-to-sibo-small-intestine-bacterial-overgrowth

2. A New IBS Solution, Mark Pimentel, sayfa 62. Bu alıntıya kolay kolay erişemeyeceğiniz için aşağıya geçiriyorum:

"The data that my colleagues and I are compiling strongly indicates that certain food-poisoning toxins significantly inhibit the cleansing wave. This makes sense, because the bacteria that cause food poisoning need to secure a foothold in the small intestine, replicate, and colonize their new environment. The bacteria will need to inactivate the cleansing-wave process so that they don't get expelled. Research in Europe shows that this is exactly what happens with the Campylobacter toxin, a very common type of food poison. It disrupts the muscle and nerve connections of the small intestine, stopping the wave, thus allowing the Campylobacter bacteria to colonize there. There fore, if there is no other cause of the cleansing wave inhibition, future research may confirm that it is due to food poisoning."

Velhasıl, semptomların bir kısmının dönemsel giderilmesi gerçekten de hiç bir şey ifade etmiyor. Bakteridir mantardır şudur budur, ne sebep oluyorsa sıkıntıya, onu vücuttan atmak zorundasınız. Bunu yapmayıp da semptomları gidereyim derseniz; kullandığınız, denediğiniz antispazmodiktir, antidepresandır tonlarca münasebetsiz ilaç vücuda yarardan çok zarar veriyor. Öte yandan IBS'ten tamamen kurtulamadığınız sürece vücudunuz her saniye başka zararlar da ediyor. IBS'in vitamin & mineral eksiklikleri, konsantrasyon bozukluğu, kronik yorgunluk gibi çok ciddi (ama IBS'li olmayanlar tarafından ciddi değilmiş olarak etiketlenen -resmen nispet yapıyorlar-), hayat kalitesini sıfıra indiren yan etkileri var. Bunlar her daim daha da başka sorunlara yol açıyorlar. Asla normal bir insan gibi olamıyorsunuz bu illetten tamamen kurtulmadıkça.

Burada diğer önemli yanılgıya geliyorum: IBS'in kronik bir hastalık olduğu ve geçmediği. Bugün IBS'i tamamen yenmiş ve artık hiç ilaç kullanmayan çok sayıda örnek var ve hastalığın son bilimsel yöntemlerle tedavi edildiği coğrafyalarda hızla artıyor. Hastalığın sebebinin büyük oranda bakteriyel olduğu gösterildi ve spesifik antibiyotikler & diğer yardımcı ilaçlar kullanarak bu illeti yok eden protokoller geliştirildi. İnce bağırsaktaki bakteri miktarını gösteren nefes testleri geliştirildi.

Doğru bilgiye erişmek için lütfen IBS'in dünya çapında kabul edilmiş uzmanlarının çalışmalarını okuyun: Özellikle Mark Pimentel ve Allison Siebecker. Tavsiye ettiğim bir numaralı kaynaklar, Mark Pimentel'in "A New IBS Solution" adlı kitabı ve Allison Siebecker'ınwww.siboinfo.com web sitesi. Kaynaklar maalesef ingilizce, ama okuyamayanların bir yolunu bulup bu bilgilere erişmesi gerekiyor. En kötü bir yakınınıza, arkadaşınıza okutun. IBS hakkında doğru bilgilenmeden hiç bir şekilde iyileşemeyeceksiniz ve 'IBS geçmez', 'IBS psikolojiktir', 'Her şey senin kafanda', 'Senin sinirlerin bozuk' diyen geri zekalıların insafına kalacaksınız. Doktorlar hiç bir şey bilmiyorlar ve umursamıyorlar. Maalesef kendimiz araştırma yapmak zorundayız. Kendiniz doğru bilgiye erişemezseniz, kaynak göstermeden 'şöyledir böyledir' diyen adamların laflarına kalacaksınız.

Kaynaklara @KAPTANELVIS'in andığı Mark Hyman'ı ve sarhoş hasta sendromunu da ekliyorum, ben de şahsen bunları çok faydalı buldum, teşekkürler:
http://drhyman.com/blog/2010/09/16/5-simple-steps-to-cure-ibs-without-drugs/
http://www.beyindoktoru.com/sarhos-hasta-sendromu.htm

Bu kaynaklar dışında, yine maalesef ingilizcesi olanlar için, Youtube'da Mark Pimentel, Allison Siebecker ve Mark Hyman'ın son derece açıklayıcı videolari da mevcut.

Ek kaynak: Şu anda 1 yılı aşkın süredir hiç ilaç kullanmayan ve hiç bir IBS semptomu yaşamayan bir adam hikayesini anlatıyor ve çok faydalı bir tartışma var. Adamın daha sonraki tarihlerde açtığı topiklerin okunmasını da öneririm:
http://www.ibsgroup.org/forums/topic/102286-after-5-relapses-now-cured-heres-how/

Tüm bu lagalugadan sonra, günümüzde standart kabul edilmiş IBS tedavi algoritmasını vereyim. (Nam-ı diğer Mark Pimentel'in IBS için Cedars-Sinai Protokolü -http://www.cedars-sinai.edu/Patients/Programs-and-Services/Digestive-Diseases/Documents-/Advances-in-Digestive-Diseases-Newsletters/AdvancesDigestiveSep09.pdf ):

1. Başka bir mide & bağırsak & vs rahatsızlığınız olmadığından emin olun. Kan testi, endoskopi vs. ne gerekiyorsa yaptırın.
2. Mümkünse eğer nefes testi yaptırın. Sorun bakteriyel mi değil mi emin olun. Bu testi bildiğim kadarıyla Türkiye'de yok, ama bunu evde yapmanızı sağlayan bir kit var, tabii dışardan sipariş edilmesi gerekecek:http://www.breathtests.com/breath-tests-home/sibo-breath-test.html
3. IBS'iniz ishal tipiyse yalnız Rifaximin (Colidur, Xifaxan), kabız tipiyse Rifaximin + Neomycin tedavisi uygulayın. Dozlar içinhttp://www.siboinfo.com/antibiotics.html sayfasından fikir alın. Dozları sakın abartmayın, ne yaptığınızi bilmeden saçmalamayın. Neomycin isteyip de bulamayanlar, yerine Metronidazole (Flagyl) deneyin veya benimle temasa geçin.
4. Yine, mümkünse son bakteri durumunu gözden geçirmek için nefes testi yaptırın. Testin sonuçları ve semptom durumunuza göre 3. adıma geri dönün veya 5. adıma geçin.
5. IBS'in geri gelmesini önlemek için en az 3 ay boyunca prokinetik kullanın. Seçekler ve dozlar hakkında bilgi:http://www.siboinfo.com/prevention.html . Prokinetik kullanımı dışında yardımcı olacak bir diyet ve IBS'in verdiği zararları giderecek takviyeler kullanın. Bakteri istilasına tekrar vesile olacak sıkıntılara sahipseniz (örneğin. düşük mide asidi) bunları devre dışı bırakmaya çalışın. Bunları da kendiniz araştırın.

Elbette bütün bunları, mümkünse bu yöntemi bilen ve ikna olan bir doktorun gözetimi altında yapın. Not: Ben böyle birisini bulamadım. Doktor gözetimi olmadan bu tedaviye girişmeye karar vermeniz halinde, mümkünse mutlaka yönlendirdiğim kaynakları da gözden geçirin, veya birilerine geçirtin. (en azından siboinfo.com) Burada verdiğim özetin özetinden hareketle, yeterince araştırma ve test yapmadan adım atmayın. Sonra öldüm diye bana gelmeyin.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi gvnx -- 2 Ocak 2014; 2:10:17 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @KAPTANELVIS
H
12 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: gvnx

Herkese merhaba. Ben de aşağı yukarı 3 yıllık bir IBS hastası olarak tecrübe ve bilgimi paylaşıyorum.

Öncelikle @KAPTANELVIS'in yaklaşımlarını çok doğru bulduğumu ve cahil & umursamaz doktorlarımıza karşı olan tavrını sonuna kadar desteklediğimi belirteyim. Benzer tecrübeleri yaşamış birisi olarak kendisini çok iyi anlıyorum.

Bir diğer mesele ise "IBS'in psikolojik olduğu" zırvalığı. Bu argümana hala yalnız Türkiye gibi ülkelerde rağbet ediliyor. Ama bu yanılgı da durduk yere ortaya çıkmamış. Antidepresanlar gerçekten de IBS semptomlarını hafifletiyor. Ama bunun sebebi de, antidepresanların kandaki serotonin oranıyla oynamaları ve bunun da sindirim sisteminin çalışma hızını artırarak veya azaltarak ishal / kabız semptomlarının azalmasına vesile olmaları (Hastanın psikolojisiyle alakası yok). Ama bunlar sorunun kesin çözümü değiller ve ciddi yan etkileri var, ve bu yan etkilere rağmen sürekli kullanılmaları gerekiyor. (Bu konu şurada çok güzel özetlenmiş:http://ibs.about.com/od/medicationforibs/a/Antidepressants-For-IBS.htm) Sonuç olarak antidepresanlar ne ne kalıcı, ne sağlıklı, ne de bu konunun *gerçek* uzmanları tarafından önerilen bir çözüm.

Bu noktada "IBS'in nöropatik bir rahatsızlık olduğu, bakteri veya mantarla ilgili olmadığı" söylemine de açıklık getirmek gerek. IBS'in nöropatik olduğu doğru. Bu nöropati ince bağırsağın gerektiği gibi çalışmamasına yol açar. ('spastik' sıfatı burdan geliyor zaten) Ama bu nöropatinin sebebi kişinin psikolojisi veya başka bir şey değil de, ilginçtir ki bu bakteri ve / veya mantarların ta kendisi. Dolayısıyla bunların yokedilmesinden bir süre sonra bu nöropati de genelde sona eriyor. Bakteri & mantarların bağırsağın kimyasal, kassal, sinirsel mekanizmasına müdahale ettiği ve bağırsağın 'housekeeping wave' veya 'cleansing wave' olarak bilinen, bakterileri temizlemeye yarayan hareketine mani olduğu, ve bunun da IBS semptomlarının baş sorumlularından birisi olduğu araştırmalarda gösterildi. Bununla ilgili kaynaklar:

1.http://healthyawareness.com/thread-relationship-of-candida-to-sibo-small-intestine-bacterial-overgrowth

2. A New IBS Solution, Mark Pimentel, sayfa 62. Bu alıntıya kolay kolay erişemeyeceğiniz için aşağıya geçiriyorum:

"The data that my colleagues and I are compiling strongly indicates that certain food-poisoning toxins significantly inhibit the cleansing wave. This makes sense, because the bacteria that cause food poisoning need to secure a foothold in the small intestine, replicate, and colonize their new environment. The bacteria will need to inactivate the cleansing-wave process so that they don't get expelled. Research in Europe shows that this is exactly what happens with the Campylobacter toxin, a very common type of food poison. It disrupts the muscle and nerve connections of the small intestine, stopping the wave, thus allowing the Campylobacter bacteria to colonize there. There fore, if there is no other cause of the cleansing wave inhibition, future research may confirm that it is due to food poisoning."

Velhasıl, semptomların bir kısmının dönemsel giderilmesi gerçekten de hiç bir şey ifade etmiyor. Bakteridir mantardır şudur budur, ne sebep oluyorsa sıkıntıya, onu vücuttan atmak zorundasınız. Bunu yapmayıp da semptomları gidereyim derseniz; kullandığınız, denediğiniz antispazmodiktir, antidepresandır tonlarca münasebetsiz ilaç vücuda yarardan çok zarar veriyor. Öte yandan IBS'ten tamamen kurtulamadığınız sürece vücudunuz her saniye başka zararlar da ediyor. IBS'in vitamin & mineral eksiklikleri, konsantrasyon bozukluğu, kronik yorgunluk gibi çok ciddi (ama IBS'li olmayanlar tarafından ciddi değilmiş olarak etiketlenen -resmen nispet yapıyorlar-), hayat kalitesini sıfıra indiren yan etkileri var. Bunlar her daim daha da başka sorunlara yol açıyorlar. Asla normal bir insan gibi olamıyorsunuz bu illetten tamamen kurtulmadıkça.

Burada diğer önemli yanılgıya geliyorum: IBS'in kronik bir hastalık olduğu ve geçmediği. Bugün IBS'i tamamen yenmiş ve artık hiç ilaç kullanmayan çok sayıda örnek var ve hastalığın son bilimsel yöntemlerle tedavi edildiği coğrafyalarda hızla artıyor. Hastalığın sebebinin büyük oranda bakteriyel olduğu gösterildi ve spesifik antibiyotikler & diğer yardımcı ilaçlar kullanarak bu illeti yok eden protokoller geliştirildi. İnce bağırsaktaki bakteri miktarını gösteren nefes testleri geliştirildi.

Doğru bilgiye erişmek için lütfen IBS'in dünya çapında kabul edilmiş uzmanlarının çalışmalarını okuyun: Özellikle Mark Pimentel ve Allison Siebecker. Tavsiye ettiğim bir numaralı kaynaklar, Mark Pimentel'in "A New IBS Solution" adlı kitabı ve Allison Siebecker'ınwww.siboinfo.com web sitesi. Kaynaklar maalesef ingilizce, ama okuyamayanların bir yolunu bulup bu bilgilere erişmesi gerekiyor. En kötü bir yakınınıza, arkadaşınıza okutun. IBS hakkında doğru bilgilenmeden hiç bir şekilde iyileşemeyeceksiniz ve 'IBS geçmez', 'IBS psikolojiktir', 'Her şey senin kafanda', 'Senin sinirlerin bozuk' diyen geri zekalıların insafına kalacaksınız. Doktorlar hiç bir şey bilmiyorlar ve umursamıyorlar. Maalesef kendimiz araştırma yapmak zorundayız. Kendiniz doğru bilgiye erişemezseniz, kaynak göstermeden 'şöyledir böyledir' diyen adamların laflarına kalacaksınız.

Kaynaklara @KAPTANELVIS'in andığı Mark Hyman'ı ve sarhoş hasta sendromunu da ekliyorum, ben de şahsen bunları çok faydalı buldum, teşekkürler:
http://drhyman.com/blog/2010/09/16/5-simple-steps-to-cure-ibs-without-drugs/
http://www.beyindoktoru.com/sarhos-hasta-sendromu.htm

Bu kaynaklar dışında, yine maalesef ingilizcesi olanlar için, Youtube'da Mark Pimentel, Allison Siebecker ve Mark Hyman'ın son derece açıklayıcı videolari da mevcut.

Ek kaynak: Şu anda 1 yılı aşkın süredir hiç ilaç kullanmayan ve hiç bir IBS semptomu yaşamayan bir adam hikayesini anlatıyor ve çok faydalı bir tartışma var. Adamın daha sonraki tarihlerde açtığı topiklerin okunmasını da öneririm:
http://www.ibsgroup.org/forums/topic/102286-after-5-relapses-now-cured-heres-how/

Tüm bu lagalugadan sonra, günümüzde standart kabul edilmiş IBS tedavi algoritmasını vereyim. (Nam-ı diğer Mark Pimentel'in IBS için Cedars-Sinai Protokolü -http://www.cedars-sinai.edu/Patients/Programs-and-Services/Digestive-Diseases/Documents-/Advances-in-Digestive-Diseases-Newsletters/AdvancesDigestiveSep09.pdf ):

1. Başka bir mide & bağırsak & vs rahatsızlığınız olmadığından emin olun. Kan testi, endoskopi vs. ne gerekiyorsa yaptırın.
2. Mümkünse eğer nefes testi yaptırın. Sorun bakteriyel mi değil mi emin olun. Bu testi bildiğim kadarıyla Türkiye'de yok, ama bunu evde yapmanızı sağlayan bir kit var, tabii dışardan sipariş edilmesi gerekecek:http://www.breathtests.com/breath-tests-home/sibo-breath-test.html
3. IBS'iniz ishal tipiyse yalnız Rifaximin (Colidur, Xifaxan), kabız tipiyse Rifaximin + Neomycin tedavisi uygulayın. Dozlar içinhttp://www.siboinfo.com/antibiotics.html sayfasından fikir alın. Dozları sakın abartmayın, ne yaptığınızi bilmeden saçmalamayın. Neomycin isteyip de bulamayanlar, yerine Metronidazole (Flagyl) deneyin veya benimle temasa geçin.
4. Yine, mümkünse son bakteri durumunu gözden geçirmek için nefes testi yaptırın. Testin sonuçları ve semptom durumunuza göre 3. adıma geri dönün veya 5. adıma geçin.
5. IBS'in geri gelmesini önlemek için en az 3 ay boyunca prokinetik kullanın. Seçekler ve dozlar hakkında bilgi:http://www.siboinfo.com/prevention.html . Prokinetik kullanımı dışında yardımcı olacak bir diyet ve IBS'in verdiği zararları giderecek takviyeler kullanın. Bakteri istilasına tekrar vesile olacak sıkıntılara sahipseniz (örneğin. düşük mide asidi) bunları devre dışı bırakmaya çalışın. Bunları da kendiniz araştırın.

Elbette bütün bunları, mümkünse bu yöntemi bilen ve ikna olan bir doktorun gözetimi altında yapın. Not: Ben böyle birisini bulamadım. Doktor gözetimi olmadan bu tedaviye girişmeye karar vermeniz halinde, mümkünse mutlaka yönlendirdiğim kaynakları da gözden geçirin, veya birilerine geçirtin. (en azından siboinfo.com) Burada verdiğim özetin özetinden hareketle, yeterince araştırma ve test yapmadan adım atmayın. Sonra öldüm diye bana gelmeyin.

Merhaba, ben yazdiklarinizdan etkilendim acikcasi. Dogru olabilir. 5 yildir bu hastaligi cekiyorum hic bir zaman 6-7 yil onceki gibi saglikli olamadim. İngilizcem yok, yarin google translate den cevirecegim. Ve bu isin pesini birakmamaya calisacagim. Yurtdisina gitmem gerekiyorsa giderim. Artik biraz acı, ekşi vb. Yiyecekler yemek istiyorum. Bu konulari hasta olmayıpta okuyan arkadaslar olabilir, arkadaslar hicbir sey sagliginiz kadar onemli degil hicbir sey icin caninizi sıkmayın Allah sagliginizi elinizden almasin bizide daha kotu etmesin.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

G
12 yıl
Er

Hocam maalesef bakterileri bağırsaktan kovmak pek kolay olmuyor. Bağırsaklarınız boşalsa bile bakteriler orada kalmaya devam ediyor. Bakterileri oradan kovmak için onları ya öldürmeniz (antibiyotik) ya da aç bırakmanız (elemental diet - açıklayacağım) gerekiyor. Bahsettiğiniz 2-3 günde su içmek dışında bir şey yediniz mi bilmiyorum, ama hiç bir şey yemeseniz bile 3 gün bakterileri açlıktan öldürmek için yeterli değil. (Bunun için 2-3 hafta gerekiyor, aşağıda yazacağım.) O günleri rahat geçiriyorsunuz, ama sonra yemeye başladınız mı her şey geri geliyor.

Kolonoskopi ile ise ancak kalın bağırsağa müdahale edilebildiği için, ince bağırsaktaki bakterilerle ilgili bir şey yapılamıyor yine. Kalın bağırsağın boşaltılmasının hiç bir faydası olmuyor bildiğim kadarıyla.

Endoskopiye gelince de, mide endoskopisinde ince bağırsağın ancak en üst kısmı olan oniki parmak bağırsağına bakılabiliyor. Alt kısımlara erişilemiyor. Ki şöyle bir şey de var zaten, bakteriler kamerada görünmüyor. Kültür alınması lazım. Ama dediğim gibi, kültür alınsa dahi bu yalnız oniki parmak bağırsağından alınabildiği için, bağırsak genelindeki bakteri oranına dair sağlıklı bilgi edinemiyorsunuz.

Bakteri var mı yok mu anlamak için kullanılan standart test bugün 'laktüloz nefes testi' denen yöntem. Türkiye'de bu maalesef yok, ama bu testin cihazlarını geliştiren firma(Quintron) bunun için bir ev kiti geliştirmiş:http://www.breathtests.com/breath-tests-home/sibo-breath-test.html . Bu kiti sipariş edip, testi yapıp adamlara geri gönderiyorsunuz, onlar da size sonucu gönderiyorlar. Bu ev kiti ne kadar sağlıklı sonuçlar veriyor bilemiyorum ama ben deneyeceğim. En azından, bakteri var mı yok mu sorusunun cevabını kesin veren tek şey bu nefes testi, ve Türkiye'de yaşayan bizlerin tek şansı da ya bu testin yapıldığı bir yere gitmek ya da ev kitini denemek. Testin pozitif sonuç vermesi durumundaysa da artık şüphe etmeden bakteriyel tedaviye girişilebilir. (Benim bunu şimdiye kadar denememiş olmamın sebebi bir kaç haftadır beş kuruş paramın olmaması) Not - bu testi denemeye karar verirseniz onun sonuçlarını da paylaşırsanız sevinirim.

Son olarak, yukarıda andığım 'elemental diet'ten bahsedeyim. Bu da antibiyotik tedavisine alternatif bir yöntem. Bakteriyi antibiyotikle öldürmektense, açlıktan öldürmek hedefleniyor. Bu amaçla 2-3 hafta boyunca yalnızca Vivonex Plus denen bir hap ve suyla besleniyorsunuz, başka hiç bir şey katiyen yemiyorsunuz. Vivonex Plus, vücudun ihtiyacı olan gıdayı sindirilmiş halde içeren bir hap. Sindirilmiş olduğu için, neredeyse tümü daha bağırsaklara varmadan kana karışıyor. Bu şekilde siz besleniyorsunuz ama bakteri beslenemiyor. 2-3 hafta sonundaysa tüm bakteriler açlıktan ölüyor. Bu tedavinin başarı oranları yapılan araştırmalarda %80-84'lere varmış. Ayrıntılı bilgi:http://www.siboinfo.com/elemental-formula.html





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi gvnx -- 7 Aralık 2013; 0:52:51 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @Hk@n
G
12 yıl
Er

Tekrar merhaba hocam.

Üre testi ile laktüloz nefes testi aynı şey değil. Üre testi bildiğim kadarıyla mide ve oniki parmak bağırsağını işgal edebilecek Helicobacter Pylori bakterisi için yapılıyor. Laktüloz nefes testi ise benim IBS'in sebebi olduğunu düşündüğüm SIBO için (ince bağırsak aşırı bakteri üremesi). Eğer gastroenteroloğa gittiyseniz (ki gitmişsinizdir), endoskopide yapılan biyopsi ile H.Pylori'nin mevcut olup olmadığını söyleyebiliyorlar. İsterseniz endoskopi raporlarınıza bir bakın. Hakkınızda H.Pylori ile ilgili bir bulgu varsa üre testini yaptırmanıza gerek yok sanıyorum.

Candida konusuna gelince, evet candida mantar. 'Maya mantarı' olarak geçiyor. Candida ile bakteri aynı şey değil, ama bunların ikisi de parazit, ve ikisi de sindirim sistemini işgal edip benzer sorunlara yol açıyorlar. Ama anladığım kadarıyla tedavi süreçlerinde bir takım farklılıklar olduğu için, hangisinden şikayetçi olunduğunun bulunması lazım.

Ekşi yağlı şeyler konusunda, evet bakteri-mantarlarla alakası olabilir. Emin olmak için ilgili testleri yaptırmak lazım. Bakteri için laktüloz nefes testi, Candida için, ee, tam bilmiyorum, Candida konusunu henüz yeni araştırıyorum. Tükürük testinden haberdarım ama henüz yapmadım, dediğim gibi henüz araştırmaktayım. Candida ile ilgili işaret edebileceğim bir kaç yerli kaynak:
http://www.biorezonansdenizli.com/icerik/kandida.html
http://www.beyindoktoru.com/sarhos-hasta-sendromu.htm
yukarıda KAPTANELVIS'in mesajları
Hüseyin Nazlıkul - Neden Yanlış Yaşıyoruz? kitabının Candida ile ilgili bölümü. @KAPTANELVIS bu kitap sizi de ilgilendirebilir.

Benim şikayetlerime gelince, bende kronik bir şişkinlik var. Karnım hep şiş. Yediklerim bağırsaklarımda kalıyor. Bağırsaklarım hareket etmiyor. (Günde sadece 2 civarı - normali 9 civarı) Tuvalete 3 günde bir gidiyorum. Uzun süredir bunun etkisi altında kalmam bende vitamin & mineral eksiklikleri oluşmasına yol açtı ve vücudumdaki başka dengeler bozuldu. Şeker metabolizmam sıkıntılı. Kafam çalışmıyor. Başlıca şikayetlerim bunlar. Bende ya kabız tipi IBS ya da Candida enfeksiyonu olduğundan şüpheleniyorum. Şu an bunlarla ilgili testleri yapma aşamasındayım.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi gvnx -- 8 Aralık 2013; 10:54:49 >
Bu mesaja 2 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @Hk@n
E
12 yıl
Teğmen

quote:

Orijinalden alıntı: gvnx

Tekrar merhaba hocam.

Üre testi ile laktüloz nefes testi aynı şey değil. Üre testi bildiğim kadarıyla mide ve oniki parmak bağırsağını işgal edebilecek Helicobacter Pylori bakterisi için yapılıyor. Laktüloz nefes testi ise benim IBS'in sebebi olduğunu düşündüğüm SIBO için (ince bağırsak aşırı bakteri üremesi). Eğer gastroenteroloğa gittiyseniz (ki gitmişsinizdir), endoskopide yapılan biyopsi ile H.Pylori'nin mevcut olup olmadığını söyleyebiliyorlar. İsterseniz endoskopi raporlarınıza bir bakın. Hakkınızda H.Pylori ile ilgili bir bulgu varsa üre testini yaptırmanıza gerek yok sanıyorum.

Candida konusuna gelince, evet candida mantar. 'Maya mantarı' olarak geçiyor. Candida ile bakteri aynı şey değil, ama bunların ikisi de parazit, ve ikisi de sindirim sistemini işgal edip benzer sorunlara yol açıyorlar. Ama anladığım kadarıyla tedavi süreçlerinde bir takım farklılıklar olduğu için, hangisinden şikayetçi olunduğunun bulunması lazım.

Ekşi yağlı şeyler konusunda, evet bakteri-mantarlarla alakası olabilir. Emin olmak için ilgili testleri yaptırmak lazım. Bakteri için laktüloz nefes testi, Candida için, ee, tam bilmiyorum, Candida konusunu henüz yeni araştırıyorum. Tükürük testinden haberdarım ama henüz yapmadım, dediğim gibi henüz araştırmaktayım. Candida ile ilgili işaret edebileceğim bir kaç yerli kaynak:
http://www.biorezonansdenizli.com/icerik/kandida.html
http://www.beyindoktoru.com/sarhos-hasta-sendromu.htm
yukarıda KAPTANELVIS'in mesajları
Hüseyin Nazlıkul - Neden Yanlış Yaşıyoruz? kitabının Candida ile ilgili bölümü. @KAPTANELVIS bu kitap sizi de ilgilendirebilir.

Benim şikayetlerime gelince, bende kronik bir şişkinlik var. Karnım hep şiş. Yediklerim bağırsaklarımda kalıyor. Bağırsaklarım hareket etmiyor. (Günde sadece 2 civarı - normali 9 civarı) Tuvalete 3 günde bir gidiyorum. Uzun süredir bunun etkisi altında kalmam bende vitamin & mineral eksiklikleri oluşmasına yol açtı ve vücudumdaki başka dengeler bozuldu. Şeker metabolizmam sıkıntılı. Kafam çalışmıyor. Başlıca şikayetlerim bunlar. Bende ya kabız tipi IBS ya da Candida enfeksiyonu olduğundan şüpheleniyorum. Şu an bunlarla ilgili testleri yapma aşamasındayım.
....................





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Elvis-Presley -- 7 Şubat 2020; 13:24:25 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @Hk@n
E
12 yıl
Teğmen

quote:

Orijinalden alıntı: Hk@n

Teşekkürler hocam, bende candidadan şüphelendim ve doktorumla gorusecegim, anlayışlıdır diger doktorlar gibi degildir umarım yardımcı olur. Ama ben candidaninin tespit edilmesini istiyorum, bununla ilgili Türkiyede tespit edilecek bir test var mı? İnternetten sfs testini buldum bağırsak florasının durumuna bakıyorlarmış tahlille.siz ne dusunuyorsunuz bu testle ilgili? Ayrıca siz uzun sure kefir kullanmıştınız? Kefirin bir yan etkisi var mı bagirsakları cok calistirmak gibi? Kefiri nasıl kullanmamı önerirsiniz? Siz internetten ilac seklinde almıştınız yanlış hatırlamıyorsam..
.......................





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Elvis-Presley -- 7 Şubat 2020; 13:24:54 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
H
12 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: KAPTANELVIS

quote:

Orijinalden alıntı: Hk@n

Teşekkürler hocam, bende candidadan şüphelendim ve doktorumla gorusecegim, anlayışlıdır diger doktorlar gibi degildir umarım yardımcı olur. Ama ben candidaninin tespit edilmesini istiyorum, bununla ilgili Türkiyede tespit edilecek bir test var mı? İnternetten sfs testini buldum bağırsak florasının durumuna bakıyorlarmış tahlille.siz ne dusunuyorsunuz bu testle ilgili? Ayrıca siz uzun sure kefir kullanmıştınız? Kefirin bir yan etkisi var mı bagirsakları cok calistirmak gibi? Kefiri nasıl kullanmamı önerirsiniz? Siz internetten ilac seklinde almıştınız yanlış hatırlamıyorsam..

Kandida için testler oldugunu duydum lakin ayrıntılı bilgiye sahip digilim.
Yalnız alternatif bir yöntem var.
Biorezonans cihazıyla hücresel boyutta hastalık tespiti yapıyorlar.
İstanbul ve izmirde bildigim 2 özel klinik var.

Eger maddi imkanınız varsa o kliniklerde bu tetkiki hem kolay hemde rahat seki,lde yaptırabilirsiniz.

Kefire gelince; 4 yıl kadar önce antibiyotikle alakalı gelişmeyi farkettikten sonra kefire basladım.
Gaz ve guruldama yapan içeçek ve yiyrecekleri yedikten sonra 1 bardak kefir içtigimde neredeyse tamamen tüm şikayetlerimi baskılıyordu kefir.
Enson 2 hafta kadar orucluyken ramazanda hergün 1 lt olarak kefir içtim.
Şikayetlerime artık etkisi kalmadı kefirin.
Lakin şikayetlerimi azalttı.
Bunuda şuna baglamak icap ediyor; barsaklardaki bakteri ve mantar sorununa farklı yöntemlerle care bulabilirsiniz.Yani antibiyotikle hem bakteri hem mantar öldüremezsiniz.
KEfirde benim barsaklarımdaki zararlı olan ve sayısı artmıs bakterileri öldürmüş olmalı.Lakin mantara ya hiç yada cok etkisi olamadı.Bu yuzden etkisi kalmadı bende.

Ancak şu varki ; kefir içtigimde hem cok dinc oluyordum hemde daha saglıklı.İnanılmaz etkili bir içecek.
Ömür boyu içmek gerekir.

Lakiğn mantarı öldürmek daha dogrusu gerektigi sayı ve orana indirmek icin kefir işinize yaramayabilir.

Diyet ve ilac şart.
İlaçtan kastımda kesinlikle antifungal (antimantar) dır.

Benim tedavi tezim cok basit vede ucuz vede kısa vadede etkin.
Tamamen bittiginde burada paylaşıcam her ayrıntıyı ve sizlerde kolaylıkla deneyebilirsiniz.

LAkin siz illaki teshis koydurmak istiyorum derseniz aşağıyta linkler ekliyorum 3 ayrı doktorun.
Bunlar bahsettigim biorezonans cihazlarla alternatif tedaviler yapmakta.
Bunlardan 2si doktordur 1i ise sadece tamamlayıcı tıp uzmanıdır.

Bu cihazlarla vücuda düşük voltajda elektrik akımı verilmekte ve tüm hücrelerinize kadar taranmaktasınız.
Ben sahsen yaptıramadım henüz cünkü maddi acıdan şu ara yetersizim.LAkin en kısa zamanda istanbula gidip bu cihazlara giricem baska bir hastalıgım var ve yok demek icin.



http://www.drdoguyildirim.com/

https://www.facebook.com/IlkeBiorezonans

https://www.facebook.com/pages/PROGNOS-TAMAMLAYICI-TIP/132728270115760


Çok tesekkur ederim hocam cok faydalı oldu.bendede sanirim hastaliktan dolayi dinc olamama sorunu var, hep bir yorgunluk. Kefiri en kisa zamanda temin edip icecegim. Yalniz ben sut ve sut urunleri icemiyorum. Ne yapabilirim ?



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

E
12 yıl
Teğmen

quote:

Orijinalden alıntı: Egenin_incisi35

Öncelikle herkese acil şifalar diliyorum... ben de sizin gibi aynı durumdan şikayetçiyim şiddetli gaz, bağırsaktan ve mideden gelen rahatsız edici sesler ve karında bölgesinde (özellikle sol alt karın bölgesinde) oluşan şiddetli hareketlenmeler.. bende de ibs sulu ve şekilsiz dışkılama şeklinde seyrediyor bu hastalıkla 5 yıl önce tanıştım tabi öncesinde de mide sorunların vardı ama üniversitedeki ilk senemde son noktaya ulaştı ve benim tüm okul hayatımı mahvetmeyi başardı. Hala bununla nasıl baş etmem gerektiğini bilmiyorum kendime bir çıkış yolu bulamıyorum en güzel yaşlarımı kendimi eve hapsederek geçiriyorum siz de bilirsiniz bu travmaları. Ben çok detaylı testler yaptırmadım ultrason kan tahlili ve bahsettiğim şikayetler doğrultusunda doktorlar ibs olduğumu söylediler ve ben de araştırdım rahatsızlıklarımın bu yönde olduğunu öğrendim. dicetel,meteospasmyl,spasmonen,debridat vs bir sürü ilaç kullandım fakat bunlar kesinlikle bana yanıt vermedi yani tam olarak istediğim sonucu elde edemiyorum..sonrasında doktor bu durumun psikolojik olduğunu söyledi bu neden psikiyatriye gittim. sosyal anksiyete bozukluğu teşhisi koydu venegis 75 mg diye bir ilaç verdi 2 yıldan fazla bu ilacı düzenli olarak bir umut olarak kullandım ama faydası olmadı sadece sürekli uyudum diyebilirim.. şimdi sizin yazılarınızı okuyorum bi arkadaş mikrobik olabileceği yönünde açıklamalar yapmış, bazıları bu sürecin adını psikolojik olarak değerlendirmiş ve antidepresanlara yönelmiş.. ve bir de colpermin isimli nane yağı kapsülünden bahsetmişsiniz açıkcası ben de denemeyi düşünüyorum öğrenci olduğum için maddi olarak bir kaç hafta beklemem gerekiyor bu ilacı almak için.. keşke Türkiye de satışı durdurulmasaymış yani böyle umut verici bişeyi neden kaldırırlar anlamıyorum. en garanti hangi siteden almamı önerirsiniz?? pharmacy adlı siteye 2 sefer üye olmayı denedim fakat hala sorun veriyor. hayat kalitem oldukça düştü 24 yaşında olmama rağmen bu hastalık olmayan hastalık beni ruhen çökertti diyebilirim.. siz bu hastalıkla nasıl baş ediyosunuz bana da anlatır mısınız?? cinsiyet ibs de önemli mi bilmiyorum ama adet dönemlerinde biz kadınlarda durum biraz daha zorlaşıyor diye düşünüyorum
........................





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Elvis-Presley -- 7 Şubat 2020; 13:25:43 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
D
12 yıl
Yüzbaşı

Merhaba,
http://forum.donanimhaber.com/m_69463082/tm.htm
bu konudaki gibi yazıldıgı gibi yaklaşık 1 yıldır dışkılama sırasında kan geliyor doktora gittim bağırsaklarıma bakıldı zamanla düzelicegi söyledi bazen düzeliyor bazen kötüye gidiyor. kilo alamıyorum iştahım çogu zaman kesik oluyor herşeyi yememeye dikkat ediyorum takip eden doktor ilaç yazmadı zamanla düzelicegini söyledi ne yapabilirim veya kadıköy,üsküdüdar yakınlarında doktor tavsiye edebilecek varmı?


Bu mesaja 2 cevap geldi.
İ
12 yıl
Er

quote:

Orijinalden alıntı: dellopos

Merhaba,
http://forum.donanimhaber.com/m_69463082/tm.htm
bu konudaki gibi yazıldıgı gibi yaklaşık 1 yıldır dışkılama sırasında kan geliyor doktora gittim bağırsaklarıma bakıldı zamanla düzelicegi söyledi bazen düzeliyor bazen kötüye gidiyor. kilo alamıyorum iştahım çogu zaman kesik oluyor herşeyi yememeye dikkat ediyorum takip eden doktor ilaç yazmadı zamanla düzelicegini söyledi ne yapabilirim veya kadıköy,üsküdüdar yakınlarında doktor tavsiye edebilecek varmı?

öncelikle geçmiş olsun.

Dışkıda kan veya dışkılama esnasında kanama ve iştahsızlık zayıflama çok ciddi belirtilerdir.Çok basit zararsız nedenlerden de kaynaklanabilir, çok ciddi rahatsızlıgın belirtiside olabilir. İBS de bu iki bulgu belirtiler arasında yoktur.

bunun mutlaka nedenini teşhis ettirmen lazım, ve 1 yıl çok uzun zaman, artık zaman kaybetme.

bu kanın nedeni bir çok şey olabilir, bagırsakta meydana gelen iltihaplanmalar, bagırsak ülserleri yani yaralar, polipler tümörler, doku farklılaşması,bagırsak mukozası enfeksiyonları, kanser vs.. bunlar ciddi nedenler, kesinlikle tedavi gerekir.

Beslenme alışkanlıkları vs den dolayı bagırsakların yıpranması, bagırsakta ilerleyen dışkının yapısından kaynaklanan ve sürtünme sonucu oluşan tahriş, tuvalet esnasında aşırı zorlama sonucu kılcal damarlardan sızan kan ki bu durum ibs lide aradabir görülebilir, hatta her insanda nadir de olsa görülür demek en dogrusudur.

iştah ve kilo alma ile ilgili bir sıkıntı varsa önce sindirim sistemin incelenmeli, eger bir sorun yoksa hemen endokrin bölümüne başvur. hormonal bir bozulmadan kaynaklanan bir durum olabilir.


İştahsızlık ve dışkıda kan çok ciddi iki bulgudur ve devamlılıgı var sende, nedeni mutlaka ortaya çıkarılmalı ve zaman çok önemli.



E
11 yıl
Teğmen

quote:

Orijinalden alıntı: ibskab

Hocam selamlar. 15 senedir ibs illetinden muzdaribim. Denemediğim ilaç kalmadı inan. 2008 yılında piyasadan kaldırılan Zelmac isimli ilaç sorunumu % 80 çözmüştü. O ilaç şimdi yok ve senin candida mantarı için önerdiğin ilacı kullanmaya karar verdim.
Bana mide rahatsızlığı için kullandığın yöntemi yazarsan sevinirim.

İyi geceler.
...................





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Elvis-Presley -- 7 Şubat 2020; 13:29:28 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
İ
11 yıl
Er

quote:

Orijinalden alıntı: KAPTANELVIS

quote:

Orijinalden alıntı: ibskab

Hocam selamlar. 15 senedir ibs illetinden muzdaribim. Denemediğim ilaç kalmadı inan. 2008 yılında piyasadan kaldırılan Zelmac isimli ilaç sorunumu % 80 çözmüştü. O ilaç şimdi yok ve senin candida mantarı için önerdiğin ilacı kullanmaya karar verdim.
Bana mide rahatsızlığı için kullandığın yöntemi yazarsan sevinirim.

İyi geceler.

Çok geçmiş olsun öncelikle.
Ben mide sorunu için birçok yöntem denedim aslında.
Midemde sogdugumdan beri ülser veya gastirt sorunu vardı bugüne dek.
Mide içinenson yalancı iğde veya diger adıyla sincan,kır iğdesi bitkisini kullandım cok büyük faydası oldu reflü,agrı vs hiçbirşey kalmadı.
O bitkinin yağ formunu arıyorduk bulamamıştık.
Gecenlerde bu konuyu beraber arastırdıgım arkadasım bulmus.
Bir firma üretmiş.
40 tlye satılıyor.
Ben almadım ve kullanmadım henüz ama elim bollaşırsa alıcam,şu ara sıkıntılı dönemdeyiz.

Aşağıya link veriyorum ilginizi cekerse deneyebilirsiniz.
http://www.nutraxin.gen.tr/nutraxin-ulceron-150-ml

Ayrıca mide icin incirde cok fayda sagladı.
Kükürtsüz kurutulmus dökme incirden ac karnına yemeye basladım.
İlk günler midem agrıdı ama sonra agrı gecti ve şikayetlerimde kayboldu.
Mide ve barsak için ciddi bir onarıcıdır incirde.


Çok teşekkür ederim üstadım. En kısa zamanda deneyeceğim mide için önerdiğin yöntemi.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
E
11 yıl
Teğmen

quote:

Orijinalden alıntı: ibskab

quote:

Orijinalden alıntı: KAPTANELVIS

quote:

Orijinalden alıntı: ibskab

Hocam selamlar. 15 senedir ibs illetinden muzdaribim. Denemediğim ilaç kalmadı inan. 2008 yılında piyasadan kaldırılan Zelmac isimli ilaç sorunumu % 80 çözmüştü. O ilaç şimdi yok ve senin candida mantarı için önerdiğin ilacı kullanmaya karar verdim.
Bana mide rahatsızlığı için kullandığın yöntemi yazarsan sevinirim.

İyi geceler.

Çok geçmiş olsun öncelikle.
Ben mide sorunu için birçok yöntem denedim aslında.
Midemde sogdugumdan beri ülser veya gastirt sorunu vardı bugüne dek.
Mide içinenson yalancı iğde veya diger adıyla sincan,kır iğdesi bitkisini kullandım cok büyük faydası oldu reflü,agrı vs hiçbirşey kalmadı.
O bitkinin yağ formunu arıyorduk bulamamıştık.
Gecenlerde bu konuyu beraber arastırdıgım arkadasım bulmus.
Bir firma üretmiş.
40 tlye satılıyor.
Ben almadım ve kullanmadım henüz ama elim bollaşırsa alıcam,şu ara sıkıntılı dönemdeyiz.

Aşağıya link veriyorum ilginizi cekerse deneyebilirsiniz.
http://www.nutraxin.gen.tr/nutraxin-ulceron-150-ml

Ayrıca mide icin incirde cok fayda sagladı.
Kükürtsüz kurutulmus dökme incirden ac karnına yemeye basladım.
İlk günler midem agrıdı ama sonra agrı gecti ve şikayetlerimde kayboldu.
Mide ve barsak için ciddi bir onarıcıdır incirde.


Çok teşekkür ederim üstadım. En kısa zamanda deneyeceğim mide için önerdiğin yöntemi.

Alıntıları Göster
.........................





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Elvis-Presley -- 7 Şubat 2020; 13:29:39 >

V
11 yıl
Er

quote:

Tranko Buskas antidepresan değil.

Aslında ibs tedavisinde bizim kullandığımız antidepresanlarda bildiğim kadarıyla tam anlamıyla antidepresan değil. Bunlar trisiklik grubuna giriyor ve dediğin gibi serotinin geri emilimi engelleyerek daha uzun süre huzurlu hissetmemizi yani stres altında sindirim sistemindeki kasların kasılmasını engelliyor.

Bende doktora çok direndim bunları kullanmak istemedim ama onların diğer antidepresanlar gibi olmadığına ikna olduğum için kullandım ve dedğim süreci yaşıyorum. Önceleri bana tranko yazmıştı nispeten hafif bir ilaç
quote:

Endikasyonları:
Esas itibari ile bütün karın bölgesinde, psişik gerginliklere bağlı olarak husule gelen spazmlarda kullanılır ve;
- Asabi mide rahatsızlıkları (mide yanması, mide krampları),
- Ülser ve gastroduodenit.
- Safra yollarındaki şişkinlik ve kramp ağrıları,
- Asabi faktörlere bağlı barsaklardaki spazm (Colica mukoza, colitis ülseroza ve dumping sendromu)
- Hıçkırık,
- Dismenore, paratmetropathia spastica,
- Ayrıca kadın genital organlarının fonksiyonel rahatsızlıkları (menstrüasyon öncesi gerginlikler, hırçınlık ve klimakterium şikayetleri).

http://www.ilacprospektusu.com/ilac/70/tranko-buskas-20-draje



etkileri bu şekilde , buunu için belirtim , şuan içinse laroxly kullanıyorum ama bu hafif ilaç etkili oluyorsa bunu kullanmak daha iyidir.


Bu mesaja 1 cevap geldi.