Teknoloji Haberleri
Aşağı Git
Tüm Forumlar
Konu Dışı / Off Topic
Sağlıklı Yaşam
İrritabl Barsak Sendromu ( Hassas Barsak , İbs , Spastik Kolon )
Bu konudaki kullanıcılar: 12 misafir, 4 mobil kullanıcı
12598
Cevap 2045137
Tıklama 25
Öne Çıkarma
Cevap 2045137
Tıklama 25
Öne Çıkarma
-
Cevap: İrritabl Barsak Sendromu ( Hassas Barsak , İbs , Spastik Kolon ) (14. sayfa)
|
Her şeyden önce ben doktor değilim.Benim burada yazacak olduğum şeyler doktor bilgisiyle boy ölçüşemez. Arkadaşlar kandida tedavisinde kendimi geliştirdim diyebilirim.Çok sayıda yabancı,yerli kaynak okudum.Aklınızda kalan soruları bana sorabilirsiniz.Araştıran ve bu hastalığı çeken biri olarak elimden geldiğince yardım edeceğim. Tedaviye başlamadan şunu belirteyim. Kandida tedavisi hem maddi hem manevi açıdan çok zordur.Gerçekten iyi bir sermayeye,boş vakte ve iradeye sahip olmanız gerekir. Tedaviye olmassa olmaz diyetle başlayalım. http://www.thecandidadiet.com/foodstoeat.htm http://www.thecandidadiet.com/foodstoavoid.htm Diyetin ilk 3 ayında "Non-glutinous grains"i tüketmeyin.Buckwheat(karabuğday),oat bran(yulaf kepeği),kinoa bunların hepsi size başta zarar verir. Orada sebzelerin bir kısmı yazıyor.Havuç,patates dışında bütün sebzeleri yiyebilirsiniz. Yoğurdu ve kefiri evde yapınız.Kefir mayası Migrosda "Sevdanem" adlı markanın kefir mayası satılıyor.Probiyotik açıklaması olarak sitesinde; "Sevdanem’in içerdiği faydalı bakterilerin hepsi doğaldır tüketimi çok faydalıdır; üretilecek kefirin sadece 1ml sinde yaklaşık 1 milyar faydalı çok çeşitli laktik asit bakterisi, 1 milyon adet faydalı maya, 1milyon adet en faydalı probiyotiklerden olan Lactobacillus acidophilus ve Bifidobacterium bifidum doğal olarak bulunur." https://www.kefirdanem.com/Urunler/4/Sevdanem?cType=tr-TR Her kefir veya yoğurt yapmadan önce mayaya probiyotik katıyorum.Böylece süt daha iyi mayalanıyor ve mayada sürekli probiyotik arttığı için kefirdede probiyotik artıyor. Balık olarak yüzey ve küçük balıktan başka balık yemeyin(Ben hiç balık yemiyorum,balık yağı kullanıyorum.)Sebebi her balığın en az bir şekilde ağır metal içerdiğini,Norveç tarafında üretilen balık yağında en düşük olduğunu düşünmemdir.(Hiç bir araştırmam yok tamamen kendi içimden  ) Alacağınız kuruyemişler çiğ ve tuzsuz olmalı.Bu konuda oldukça önemlidir. Tuz olarak marketteki tuzları kullanmayın.İyotsuz,deniz veya kaya tuzu kullanın. Nasıl yememiz gerektiğine bir sonraki yazıda yer vereceğim. Yemeklerinizi zeytinyağıyla veya tereyağıyla yapın.(Doktor yasaklamışsa tereyağını kullanmayın)Yemeğinizi sade yapın.Misal ıspanak yemeği yapacaksınız.Sadece zeytinyağı+su+ıspanak+tuz gibi.Salça vs bir şey koymayın.(Bu tamamen benim yaptığım bir durum çünkü doğal olmayan bir şeyi kullanmıyorum)Doğal bulursanız koyun tabiki. Şimdi gelelim supplementslere. Burada yazacağım bütün destekler ben söyledim diye kullanılmamalıdır.Lütfen başka bir hastalığınız,sürekli kullandığınız bir ilaç veya başka bir sıkıntınız varsa doktorunuza söylemeden kullanmayınız.Fayda göreceğim diye sağlığınızdan olmayın.Bu konuda hiçbir mesuliyet kabul etmiyorum ve sizde bunu kabul ediyorsunuz. Maddi gücün asıl olarak belli olduğu noktaya geldik.Eğer kandidayı gerçekten bitirmek istiyorsak buradaki destekler önemli. 1.Probiyotik.Burada maddi güce göre 3 seçeneğimiz var. a.VSL#3 Bunu Türkiyeye getirip kullanmak zor.Gümrükte takılıyormuş ve reçete soruyorlamış diye okudum.Bu konuda hiçbir tecrübem yok.Ama 30 luk paketde ve her paketde 450 milyar bakteri var.Gerçekten kullanabilen için müthiş bir destek olur. https://shop.vsl3.com/vsl3-c2.aspx b.Ther-biotic Complete Bu daha çok üst ve orta gelirliler için.Türkiye de bulunabilecek en iyi probiyotik kaynaklardan biri.(belkide en iyisi).Kullanmadım,fiyatı hakkında bir fikrim yok en fazla 250 TL dir.25+ milyar çok çeşitli bakteri bulundurur.Telefonla arayarak ürünü sipariş ettirebiliyorsunuz. http://www.miraybiomedikal.com/index.php?option=com_content&view=article&id=64&Itemid=83 c.Maflor Plus(kullandığım) Çoğu kişi tarafından ulaşılabilen bir ilaç.Eczanelerde bulunabiliyor.16.75 TL fiyatı.7 milyar bakteri içeriyor. 30luğu ve 15liği var. İlk 2 ilacı kullanmadığım için kullanımı hakkında bir şey diyemeyeceğim. Mafloru sabah kalkıp içip üzerine 2 saat yemek yemiyorum.Akşamki ilacıda son yemekten en az 3 saat sonra içiyorum. 2.Balık Yağı Carlson 1000mg. http://www.eczane.com.tr/carlson-balik-yagi-kapsulu Balık yağı bağırsak geçirgenliğini azaltır. Kandidanın oluşturduğu sızıntılı bağırsağı onarmaya yardımcı olur. 3.Hindistan Cevizi Yağı http://www.onevamagaza.com/Hindistan-Cevizi-Yagi-300-ml,PR-7.html Piyasada 2 farklı marka var biri Thelifeco diğeri Oneva.Başka bir foruma hangisi güvenilir diye konu açtım bir arkadaş yıllardır oneva kullandığını sıkıntı yaşamadığını söyledi.Bende kullanmaya başlamadım yeni başlayacağım. Kaprilik asit kandidanın baş düşmanıdır. 4.Chrlorella http://www.vitaminler.com/urun/solgar-chlorella-100-kapsul-5533 Chrlorella hem ağır metal atılımı sağlar hemde kandida zehirlerini elimine edilmesini sağlar. 5.Sarımsak Günde 6 adet sarımsak yiyorum.Kendisi en doğal antibiyotik,anti viral,antifungaldır.Günde en az 2 diş kesin kullanılmalıdır(Tansiyon hastaları doktora danışmadan kullanmamalıdır) 6.Elma Sirkesi Elma sirkesini sadece evde yapılıyorsa kullanın.Çiğ ve filtre edilmemiş sirke probiyotik kaynağıdır ve baş antifungallardan biridir.Benim elime bir yerden geçti çok şükür kullanıyorum market sirkesiyle alaka yok. 7.Limon Günde 2 adet limon tüketiyorum. Peristaltik hareketleri düzenlemede etkili. 8.Zeytinyağı Yudumun sızma 5ltliğini kullanıyorum.65 TL gibi bir fiyatı var.Diğer markalara göre ucuz.Zeytinyağının içindeki "oleuropein" maddesi antiviral,mikrobiyel ve fungaldır. 9.Keten Tohumu Omega 3 kaynağı. Omega 3 doku onarımını artırıyor.Salatalara katıyorum.Her salataya 1 tatlı kaşığı. 10.Zencefil ve Zerdeçal Aidin Salih her bağırsak hastasının zencefil kullanmasını söylüyor. Neden başka bir bitki değilde zerdeçalı eklediğime gelirsek; http://www.thecandidadiet.com/guide-to-antifungals/ Bu sitede ginger(zencefil)ın yanında turmeric(zerdeçal)e yer verilmiş.Diğer bitkilerin(ekinezya,zeytin yaprağı ekstresi vs)gibi bitkilerin etkisiz olduğunu söylemek yanlış olur. 11.Biyotin Biyotin kandidanın istilacı şekle dönmesini engeller.Hem saç içinde kullanıyorum.Ben Hair Pharmanınkini kullanıyorum,Solgarınki de iyidir. 12.Kreon 25000 UI Bitkisel destek değilde ilaç olarak tek destek bu.Ben bozulmuş bağırsak florasında sindirimin düzgün olmadığını düşünüyorum bu yüzden creon kullanıyorum.Reçete ile alın,reçetesiz fiyatı 65 tl felan. 13.L-Glutamine http://www.eczane.com.tr/solgar-l-glutamine-1000-mg-60-tablet Glutamin doku onaraıcı bir özelliğe sahiptir.Doku onarıcı destekler kullanmamızın sebebi bağırsak duvarını onarmaktır. 14.Multivitamin Destek Solgar VM 75 Multi Vitamin 90 107 TL http://www.eczane.com.tr/solgar-vm-75-multi-vitamin-90-tablet Bu desteği dikkatli kullanmak lazım.İçerisinde çok farklı vitamin ve mineral var.Ben kullanmıyorum şuan.Bu gerçekten doktora danışılmadan kullanılmamalı. Buradaki desteklerin hepsi aynı anda kullanılmamalıdır.Bunlar tedavide yardımcı olabilecek ürünlerdir.Hepsini aynı anda kullanmak organların ekstra alışmasına sebep olabilir. Yazı devam edecek. Ekleme:Düzeltme,yoğurt kefir hakkında bilgi |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi itsclobberintime -- 27 Haziran 2015; 13:20:57 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
Her şeyden önce ben doktor değilim.Benim burada yazacak olduğum şeyler doktor bilgisiyle boy ölçüşemez. Ben nasıl bir yol izlediğimi yazayım. Ramazan ayında olduğumuz için ilk onun örneğiyle başlayayım. Burada iftar 20.11 de sahurda 02:45 de. İftarda salata+2 çeşit sebze yemeği.Saat 10.30 gibi yarım litre su içiyorum.12.15 de sahuru yapıyorum.Sahurda da aynı şeyleri yiyorum.02:30 gibi yarım litre su ile ilaçları içip oruca giriyorum. Salata içine; 1 tatlı kaşığı keten tohumu 1 er çay kaşığı zencefil ve zerdeçal Elma Sirkesi Zeytinyağı 3 Sarımsak 1 Limon (Hindistan cevizi yağı alınca 1 yemek kaşığı onuda katacağım) Soğan Domates Yeşil Biber katıyorum. Salatayı yiyip sebze yemeğine geçmeden Kreonu ve balık yağını içiyorum. 02:30 da maflor plus(2 adet),biyotin,glutamin içiyorum.(Glutamine param yetti onu aldım,isterseniz chrlorella kullanabilirsiniz veya hiç bir şey kullanmayabilirsiniz.Bunlar micro desteklerdir.) Normal gün için; Sabah 10 da kalkıyorum. Maflor,biyotin içiyordum.12 de yemek,14 de yarım litre su,15 de yemek,17 de yarım litre su,18 de yemek,20 de yarım litre su,22 de maflor ve biyotin içip yatıyordum. Gelelim tedavi sırasında yaşanan psikolojik sorunlara. Bu tedaviye başladıktan 1 hafta sonra tatlı krizleri başlıyor.Hiçbir tatlı yiyemiyorsunuz,ekmek yok,seni mutlu edecek hiç bir karbonhidratı yiyemiyorsun.Aklına hemen 1 dilim yesem bir şey olmaz,günde 1 tane yesem bir şey olmaz gibi düşünceler geliyor.Bu tedavinin ana kurallarından biri kesinlikle kaçamak yapmamaktır.İradeye sahip çıkılmalı kesinlikle diyetin dışına çıkmayın.Bu süre zarfında sinirli olabilirsiniz,çoğu şeyden zevk almayabilirsiniz bunların hepsi geçecek.(Uyuşturucu bağımlılığından kurtulmak gibi) 1 ay sonra tatlı krizleri tavana vurur.Bu durumda sizii hayattan bezdirebilir,çıkış yolu arayabilirsiniz.İnternetde fellik fellik tatlı olan ama kandidayı beslemeyen yiyecekler aramaya başlarsınız.Böyle şeylere benim fikrim fazla kendinizi kaptırmayın.Böyle bir mucizevi yiyecek bulmanız çok zordur.Durum öyle bir yere gelirki işte falanca site "tam buğday unu" kandidayı beslemeyip hatta lifli olduğu için kandidanın atılmasında rol oynuyormuş diye yazar.Gider marketden tam buğday unu alırsın eve gelirsin,ekmeği yaparsın,içerde ekmek soğumaya bırakırken bir doktorun veya başka birinin hiç bir şekilde un tüketilmemelidir yazısını okursun olan o ekmeğe olur,daha o ekmeği yiyemessin.Markete gidersin her rafta yemeye bir şeyler ararsın ama bulamassın neredeyse her ürün un,şeker vs gibi zararlı madde içerir.Sabırlı olun bunlar da geçecek.Ben öyle bir duruma gelmiştim ki her gün yürüyüşten dönerken markete uğruyordum.Sürekli bulgurlara,çikolatalara,yulaflara felan bakıyordum.Tatlı açlığından ölme aşamasına geldiğim oldu. 2 ay sonra (eğer buraya kadar kaçamak yapmadan geldiysen) işte zafer başlamıştır. İnsülin direnci kaybolmaya başlamış,3 öğün yemeye alışmış,tatlı istekleri azalmış veya bitmiş.Yemek yedikten sonra ağza gelen o tat bile değişmiştir.Farkı hissetmeye başlıyorsunuz.Kesinlikle diyetden taviz vermeyin.Eğer taviz vermeyip eskisi gibi sıkı bir diyetle devam ederseniz 6 aya %99 kandidadan kurtulursunuz.Şunu temin ederim ki kandidasız yaşadığınızda farkı hissediceksiniz. Şimdi yaz boyunca diyet yaptınız,okul vakti geldi nasıl beslenmeliyiz sorusuna gelelim. Şehir dışında okuyanlar için kandida tedavisi yapmak çok çok çok zordur.Bence amaç kandida tedavisi yapmak değil ilerletmemek olmalıdır. Ev yemekleri yapan bir yer bulun.Sebze yemekleri yemeye çalışın.Baklagilleri hafta 3 tabakdan fazla yemeyin.Sebze yemeği yediniz doymadınız veya hiç sağlıklı bir besin bulamadınız.Ben şöyle bir seçenek buldum.En sağlıklı,en pratik ve besleyici yemeklerden biri.Daha başka bir alternatif bulamadım araştırıyorum. Sütaşın Babymix adlı yoğurdu var. https://www.sutas.com.tr/tr/urunler/dogal-lezzetli-sut-ve-sut-urunlerimiz/bebek-ve-cocuk-urunleri/babymix-sade Piyasada bulduğum en doğal ve probiyotik içeren yoğurt bu.Bu yoğurdun içine ceviz koyun,fındık koyun,badem koyun,(çiğ kuruyemiş) yiyin. Supplementlerin asıl önemli olduğu nokta burası.Beslenme çok iyi olmadığı için destekler önemli. Yazı devam edecek. |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi itsclobberintime -- 27 Haziran 2015; 16:16:44 >
Bu mesaja 3 cevap geldi.
|
İnternete bakarsan nefes almak bile kanser belirtisi olabilir. Bende şu ana kadar bir şey çıkmadı şükür, ama yarın ne getirir kader kısmet... Çok rahatsız isen doktora gitmeni öneririm, kafan rahatlar. |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi.
Bu mesajda bahsedilenler: @Eastwood222
| ................ |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Elvis-Presley -- 6 Şubat 2020; 13:31:40 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
| Sizinle cok benzer şikayetlere sahibiz. Sorsan ishal misin diye hayir degilim her insan gibi gunde 1 defa veya 2 defa tuvalete çıkıyorum. Hatta tuvalete gitmedigim gunler de oluyor. Sorun su ki tuvaletim hep atak seklinde geliyor ve yuzde 80 i oglen yada aksam yemeklerinden sonra gerceklesiyor. Yemegi yedikten 10- 15 dk sonra acil tuvalete gitmem gerekiyor ama oyle boyle degil altima yapacak gibi oluyorum. Yazin daha rahatim soguk havalarda bagirsaklarim hemen bozulur. Yillardir bu sorunu yasiyorum bir arpa boyu yol alamadim malesef. |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi.
Bu mesajda bahsedilenler: @furkanta_resmi
|
Buğday Göbeği - William Davis kitabını öneriyorum okuyun hasta olun olmayın. Kitapta modern buğdayın ne gibi hastalıklara yol açtığı,asıl sorunun buğday olduğunu bulacaksınız.Zaten glutensiz diyet yapanlar bu ferahlığı kitabı okumasalar da biliyorlardır. |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi itsclobberintime -- 7 Ağustos 2015; 23:25:54 >
|
Ben de Bilgisayar Mühendisliği son sınıf öğrencisiyim ve okulumu yarım dönem uzatmış durumdayım, inşallah 2016 Ocağında mezun olacağım. Bölümümün de getirdiği zorluk ve stres nedeniyle benzer sıkıntılar bende de vardı. Ancak bunlar daha çok sınavlardan önce karın ağrısı, gaz, rahatsızlık hissi vs'ydi. Sınav ya da stres faktörünü atlattığım zaman bu belirtiler de anında ortadan kalkıyordu. Ancak Temmuz itibariyle, hem kritik bir yaz okulumun olması, hem sevdiğim birisini kaybedip gerçekten üzücü bir olay yaşamam, hem yıllardır maddi sorunlar nedeniyle tatil yüzü görmemiş ve derslerle-stajlarla vs boğuşuyor olmam sebebiyle, sanırım bu belirtiler kronikleşti. Olay ilk olarak dışarda yediğim bir yemek sonrası, ertesi gün yoğun bir ishal atağı olmamla başladı. Normalde günde sadece 1 kez, kahvaltıdan 1 saat sonra dışkılayan; dışkı şekli şemali normal olan, kabızlık veya ishal çekmeyen birisiydim. Bu şekilde bir olay yaşamam aklıma ilk olarak gıda zehirlenmesini getirdi elbette. O günü reflor ve meteospasmyl alarak geçirdim ve iki gün içinde düzeldi ishal sorunum. Ancak o olaydan itibaren, ara ara ishal, ara ara parça parça, ara ara ise normal olarak dışkılıyorum. Dışkılama sayım günde birden 2-3-4'e çıktı. 2 veya 1 kez dışkıladığım bir gün geçirebilirsem kendimi şanslı sayar hale geldim. Yemeklerden sonra, bağırsaklarımda şişkinlik, gaz ve rahatsızlık hissediyordum. Bu şikayetlerim dalga dalga olup bazen geçmekle beraber yaklaşık 6 haftadır devam ediyor. Bu konuda arkadaşların, bilimsel makalelerin ve bu sayfada yazılanları da deneyerek kendimi sosyal bir denek olarak kullanacağım bu konuda bir çözüm bulabilirsem bulana kadar. İlk olarak kalp testlerimi yaptırdım, ki bunu kesinlikle yaptırmanızı öneririm. Zira birçok rahatsızlık ve belirti kalpten kaynaklanabiliyor. EKO-EKG-Efor Testi ve Ritim-Tansiyon Holter testlerini kalp sağlığınız açısından yaptırmanızı öneririm. Kendimde bunlarla ilgili hiçbir sorun çıkmadı. Hiçbir zaman sigara ve alkol kullanmadım, ki kullanan arkadaşların ikisini de bırakmasını veya azaltmasını öneririm; çünkü her musibetin altından bunların payı muhakkak çıkıyor, veya mevcut bir sıkıntınızı arttırabiliyor veya gelişme sürecini hızlandırabiliyorlar. Bu sürecin akabinde sindirim testlerini yaptırmaya başladım. Gaita ve idrar testleri ilk yapılması gerekenler. Gaita tetkikinde herhangi bir sindirilmemiş gıdaya, mikrop ya da bakteri yumurtasına veya gizli kana rastlanmadı. Bu testleri iki farklı yere veya aynı yere iki farklı zamanda yaptırmanızda fayda olabilir. Özellikle dışkınızı kendiniz de takip etmeniz gerekiyor. Dışkınızda renk değişimi olsun, kıvam olsun, gıda artığı vs görmeniz olsun; bunları doktorunuza bildirmenizde fayda var. İdrarınızın rengi şeffafa yakın sarımtraksa, günde 3-6 kez idrara çıkıyorsanız, aşırı sıkışma ve hassasiyet gibi bir sorununuz yoksa ve yaparken yanma gibi bir sıkıntınız yoksa, idrar tahlili gereksiz. Ancak yine de içerik açısından değerlendirebiliyorlar. Bunlarda da bir şey çıkmamasının ardından kan testlerimi yaptırdım. Bu özel hastanelerde biraz pahalı tutacağı için, ve devlette bunun için sıra beklemeniz ya da çok uğraşmanız gerekmediği için bu testleri devlette yaptırmanızı öneriyorum. Kandaki lipaz-amilaz gibi sindirim enzimleri, demir-magnezyum-potasyum-kalsiyum-sodyum vs oranları, hemogram, sedimantasyon, tam kan sayımı, karaciğer enzimleri, folik asit, B12 vitamini, alyuvarların demir bağlama kapasitesi ve en önemlisi kanser-tümör belirteçleri olan AFP ve CA 19-9 ile CEA değerlerine bakılıyor. Bunlarda da karşıma çıkan sonuç; B12 vitamininin emiliminin azalması ve 190-200 dolaylarında olması ile HDL dediğimiz iyi kolestrolün 40 düzeylerine düşmesiydi. Yani yine kaydadeğer bir sonuç çıkmadı. Bunun üzerine doktor tüm batın ultrason tetkikine yönlendirdi. Devlette bu tarz tetkikler için beklemeniz gerekebildiğinden bunu da özelde yaptırdım. Kızılayda, SGK'lı iseniz 100 liraya tüm batın ultrason çektirebiliyorsunuz. Tüm batın ultrasonda bağırsaklarınız haricinde; dalak-böbrekler-pankreas-mide-prostat-karında su toplanması olup olmadığı-safra kesesi vs gibi yerlere bakılıyor. Sol böbreğimde 8 mm'lik bir kist dışında (hemen herkeste ultrasonda çıkan, 5 cm'i bulmadığı sürece herhangi bir tedavi gerektirmeyen bir bulguymuş, dolayısıyla endişelenmeniz gerekmez) herhangi bir sıkıntı gözlemlenmedi. Sonuç olarak yaptırabileceğim ve kesin tanıyı koyabilecek kolonoskopi; kolonoskopiden alınan örneklerle bağırsak florası testi yani sfs ile çok gerekirse ince bağırsak pasaj filmi kaldı. Midesiyle alakalı sıkıntı yaşayan arkadaşlar gastroskopi'de yaptırabilirler. Bu testleri şimdilik hem maliyetleri nedeniyle hem de şikayetlerimin kısmen düzelmesi sebebiyle biraz erteledim. Uzun süredir ilk defa üst üste iki gün gazsız ve katı-kısmen şekilli yani olması gerektiği gibi ve günde bir kez dışkıladım. Neler denediğime gelirsek, söylediğim gibi alkol ve sigara zaten hiç kullanmadığım için bunlarla ilgili bir şey yapmama gerek yoktu. Öncelikle şikayetlerimin tavan yaptığı iki hafta öncesinde fast food'u tamamen bıraktım. Zaten pizza vs tüketmeyen birisiyim ama pilav üstü döner olsun, ayvalık tostu olsun, geceleri midye-kokoreç olsun, akşam yemeklerinde kuzu şiş-adana vs olsun sıklıkla tüketiyordum. En önemlisi bazen gündüz bazen geceleri sık sık Mc Donalds tüketmemdi. Bunları 2 haftaya yakındır tamamen bıraktım. Evde sık tükettiğim beyaz ekmeği oldukça azalttım ve öğünde 1 veya en fazla 2 ince dilime indirdim. Bazı öğünlerde hiç yemedim, bazı öğünlerde 1 dilim tam tahıl veya tam buğday ekmeği yedim. Sık tükettiğim yağlı yoğurt, peynir ve ayranı oldukça azalttım. Tost veya direkt pişmiş peynir yerine kahvaltılarda yumurtayla kaşar peyniri karışımı omlet veya tahıl ekmekli tost tüketmeye başladım. Abur cubur, cips, hazır reçel, hazır bal, çay-kahveye atılan şeker, baklava-şöbiyet-dondurma gibi şekerli tatlılar olmak üzere içinde bol miktarda glikoz içeren, ilerde şeker hastalığına yol açan, sindirim sistemindeki arazların ve gaz ile şişkinliğin en büyük sebebi olan hazır ve hızlı gıdaları tamamen bıraktım. Az yağlı pilav, haşlanmış patates, az miktarda kırmızı et ya da sulu köfte ile özellikle beyaz et ishal günleri çok işe yarıyor. Lifli sebzeleri tüketmenizde ve hergün özellikle salata yemenizde büyük fayda var. Elma sirkesinin salatalarla tüketimi de gerçekten önemli gözüküyor, zira birçok zararlı antijeni vücutten temizlediği ispatlanmış bir ürün. Ayrıca salataları hazırlarken, sebzeleri sirkeli suda bekletmeniz; iyi temizlenmemiş sebzelerden alabileceğiniz bakteri-mantar-virüs gibi şeyleri de yok ediyor. Günde 3 öğün normal (aşırıya kaçmadan) veya günde 5 öğün azar azar yemeniz önemli. Ara ara probiyotik yoğurt yemek de iyi dense de ben kendi adıma çok büyük bir faydasını görmedim, bence Activia vs olsun oldukça gereksiz ürünler. Gerçekten faydasını görebileceğiniz diğer bir konu ise öğün saatleri. Tatil dönemi sabah-öğle vakitleri arası yani 10-12 gibi kahvaltınızı etmeniz; kahvaltı sonrası bir kez tuvalete gidip dışkılamanız; öğleden sonra hafif bir beyaz etli salata yemeniz; akşam yemeğinde ise yine yanında belli miktarda salata ile haşlanmış patates, pilav ve beyaz et; ulaşma imkanınız varsa veya seviyorsanız muhakkak balık yemeniz çok fayda sağlıyor. Özellikle akşam yemeğini saat 8-9'dan sonrasına bırakmamanız çok önemli. Ortalama 12-1 gibi uyuduğunuzu varsayarsak bu olay size 4-5 saatlik vakit kazandırıyor ve siz uyurken sindirim sisteminiz de dinlenebiliyor. Benim uzun bir dönem neredeyse yaşam felsefem haline gelen saat gecenin 3 ünde bir şeyler yiyip 4'te 5'te uyumak, vücudunuzu harap edebiliyor. Bunun dışında, yemekten en azından 2 saat sonra, saat akşam 10 gibi, haftanın hergünü veya iki günde bir olmak üzere uzun ve tempolu yürüyüşler yapmak gerçekten faydalı. IBS'de olsanız, başka bir sorununuz da olsa; egzersiz büyük oranda faydalı. Son olarak içeceklerin rolü çok önemli. Ben kahve hemen hiç tüketmiyorum, çay ise sık içerdim. Siyah çayı açık tüketmeye başladım ve günlük içtiğim miktarı oldukça azalttım. Günde 3 bardaktan fazla çay içmemeye gayret ediyorum, içsem de açık çay içiyorum. Şekerli kola, yağlı ayran, normal ice tea, fuse tea gibi ürünler de içindeki mayalar veya şeker sebebiyle çok sıkıntılı; size kilo da aldırıyor. İçecek olarak kefir veya akşam yemekleriyle beraber 1 kutuyu geçmemek kaydıyla sıfır şekerli(zero) kola içmek büyük fayda sağlıyor. Özellikle Ice Tea, ayran ve normal cola yerine sadece akşamları coca cola zero içerek, yemek sonrası şişkinliği, gaz sancısını, stresi ve dışkılarken çıkan gaz miktarını oldukça azalttım. Eğer bunları sevmiyorsanız yemeğin yanında sade veya sıkma limonlu ılık su da iş görüyor. Maden suyunun ise bu konuda kaydadeğer bir etkisi yok gibi, hatta daha beter yapabiliyor. Tüm bunlarla beraber iki gündür, Solgar'ın Male Multiple isimli multivitamin hapını kullanmaya başladım. Kendi adıma özellikle sabahları biraz daha enerjik hissediyorum ve en azından bu süreçte yaşadığınız vitamin-mineral kaybını kapatacağını düşünüyorum. Balık yağı da bağırsak salığınız açısından çok önemli görünüyor ancak onu henüz kullanmaya başlamadım. Tüm bu deneylere devam ederek ideal tedaviyi bulmaya size de bilgi vermeye çalışacağım. Adeta tedavisi yokmuş gibi gösterilmeye çalışan bu sıkıntıyı yenebileceğimizi düşünüyorum. Şu ana kadar herhangi bir sentetik ya da bitkisel ilaç kullanmamakla birlikte önümüzdeki dönemde doktor yönlendirmesi ile kullanmayı planladığım tüm ilaç ve takviyelerin etkilerini yazacağım. İlerleyen günlerde görüşmek üzere, iyi günler arkadaşlar. Ve hepinize çok geçmiş olsun... |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
Dr Josh Axe'in Youtube'da IBS nasıl tedavi edilir diye bir video paylaştı.Yüzlerce hasta üzerinde çalıştığını ve üstesinden geldiğini söylüyor.Ben sizler için videoyu çevireceğim. Videoyu izlemek için tıklayınız "Merhaba arkadaşlar,ben doğal tedavinin doktoru Dr Josh.Bu videoda ibs'nin doğal tedavisi ve ibs diyeti hakkında konuşacağım. IBS açılımı irritabl bağırsak sendromu.Bunu 4 seçenekte açıklayacağım özellikle diyet,hangi yiyecekleri yemememizi,supplementleri ve yaşam şeklini.Yüzlerce ibs hastası üzerinde çalıştım,onlara doğal tedaviyi sundum ve hastalığın üstesinden geldiklerini gördüm.İlk olarak konuşmaya hangi yiyecekleri yememeniz gerektiğiyle ilgili başlayalım.Birinci yasak gluten .Eğer gluten alıyorsanız enflamasyon yapan bu protein ibsye sebep olabilir.Ibs hastaları başlangıçta bütün tahıllardan uzak durmalı özellikle buğday ürünlerinde.3-9 ay içerisinde bazen filizlenmiş tahıl veya mayalanmış tahılları yiyebilirsiniz.Ama ilk 3 ay tamamiyle tahılları bırakmalısınız.Bunun yanında kazeinden ve süt ürünlerinden uzak durmalısınız.Süt şekeri laktoz ve kazein problem çıkartabilir.Diğer yandan kefir ve diğer fermente süt ürünleri yararlı olabilir.Ama normal süt ürünleri özellikle süt ibs için yıkıcı olabilir.Dikkat etmeniz gereken başka bir şey ise margarinler.Bunlarda enflamasyona sebep verebilir.Çiğ yiyecekler.Evet doğru.Salata,çiğ meyve ve sebze gerçekten bağırsağınıza zarar verebilir.Bu yüzden sadece pişmiş yiyecekler tüketmelisiniz.Birde soğuk yiyeceklerden de uzak durunuz.Buzlu su,dondurma soğuk olan her şey sindirim sistemi için zordur ve tabiki de işlenmiş gıdalar,rafine gıdalar,paket gıdalarda da uzak durunuz.Şimdi ibs yi en iyi tedavi eden yiyeceklere geçelim.Ibs diyetinde bağırsağı beslemek kadar dalağı da beslenmelk önemlidir.İlk kategori beyaz bağışıklık sistemi destekleyici yiyecekler.Karnıbahar,soğan ve sarımsak.Buharda pişmiş karnıbaharı sindirmek çok basittir.Soğan ve sarımsak iyi piştiklerinde kötü bakterileri öldürmede birebirdir ve bağışıklığı da güçlendirirler.Dalağı besleyen diğer besinler ise kabaklar. Balkabağı,bazı durumlar tatlı patates,palamut kabağı,spagetti kabağı.Kabaklar dalağı ve bağırsağı beslemede çok iyidir.Bolca et suyu yapın.Et suyu bağırsak zarını yenileyen aminoasit,proline ve glycine içerir.Et suyu birinci tüketmeniz gereken besin olmalıdır .Ibs hastaları için mükemmel yemek, güvecte organik et (her türlü et) yemeğidir. İçine kemik koyun,kabak,kereviz,havuç,soğan da koyabilirsiniz.Et/kemik suyu yemek ibs yi en hızlı tedavi etme yoludur ve ibs diyetinin büyük bir bölümüdür.Ibs yi tedavi etmede 3. aşama doğru supplementleri almaktır.1. supllement kaliteli probiyotik.Probiyotiklerin %90 sorunu vücudumuza girdiğinde ölmeleridir.Bu yüzden canlı probiyotikleri almalıyız. Lactobacillus gibi probiyotikler alınabilir veya yanına toprak tabanlı bacillus subtilis veya iyi bakterileri destekleyecek başka yiyecekler medikal mantarlar,spirulina,chlorella gibi siyanobakteriler içeren destekler alınabilir.Yanında L-glutamine de alınabilir. L-glutamine bağırsağı koruyan ve besleyen bir aminoasittir. Frankincense* ve yağı enflamasyonu düşürmede ve sindirim enzimleri için mükemmeldir. IBS yi tedavi etmekte son aşamadı ise stresi azaltmaktır.Ben olsam günde bu 3 şeyi yapardım.1.doğada uzun bir yürüyüş.2.Kendimizi ruhani anlamda geliştirebilecek bir kitap okurdum veya meditasyon yapardım veya dua ederdim.3. ise akşamları detox banyosu yapmak olurdu. Detox banyosunda bir bardak epsom tuzu,20 damla lavanta yağı veya sarı papatya yı 20 dk emdiğinizde size söylüyorum gerçekten stresiniz azalır.Sabahları kalkıp dua etmek,meditasyon yapmak veya ruhani anlamda gelişmenizi sağlayacak kitaplar okumak,sonra yürüyüş yapmak,kahvaltı yapmak,başka bir yürüyüşe çıkmak da rahatlatır.Yüzlerce hastayla çalıştım ve onlar ibs diyetiyle uğraşırken onlara yardım ettim.Size kesinlikle yardımı dokunacak." Frankencensenin ne olduğunu anlamadım. |
Bu mesaja 2 cevap geldi.
|
Resmi distribütörü miray biomedikal. http://www.miraybiomedikal.com/ Burda arayıp fiyat öğrenebiliyorsunuz.Ama siparişi sadece kendi eczanesinden alabiliyorsunuz.Fiyatı powderın 240 tl,hapı 150 tl. Ben eczavrupadan sipariş ettim.Ürün taşınırken buza sarılı şekilde taşınıyor.Bu sayede diğer probiyotikler gibi taşınırken oda sıcaklğın da öldüğünü düşünmüyorum. Orda da 240 tl. Vsl 3 den sonra en kaliteli probiyotiklerden biridir. |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi itsclobberintime -- 1 Eylül 2015; 14:18:23 >
Bu mesaja 2 cevap geldi.
Bu mesajda bahsedilenler: @KAPTANELVIS
| evet cok iyi bir prebiyotik kullanmanızı tavsıye ederim turkıye de ki en ıyı prebıyotık oluyor mıray bıomedikal klaire labs ther prebıyotık complete powder toz seklınde 100 mılyar bakteri barındırıyor 2 ay yeter gunde bı cay kasığı kullanılıyor ınsallah sızde de ıse yarar |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi rasha118 -- 1 Eylül 2015; 23:04:00 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Bu mesajda bahsedilenler: @KAPTANELVIS
| .................. |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Elvis-Presley -- 6 Şubat 2020; 13:37:31 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
Evet yulaf bağırsaklar için çok faydalı.Özellikle içindeki hibrit gluten bağırsaklardaki gözenekleri açar , bağırsağınız ve kan arasındaki etkileşim daha rahat olur. İnsülin direncinizide azaltır.Sütle birlikte yediğimizde sütteki kazeindende faydalanmış oluruz.En kaliteli protein.Özellikle uht için, onun içindeki kazein sindirilmeye daha uygun. (!) |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi.
Aynisi gecen basima geldi utanc verici durum Allahtan ayakta balkonda sigara tutturuyordum.Bi an gaz cikaricam sandim ama sicak biseyler hissettim  Leş bi durum |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi.
| Kaptsnelvis sen bu geminin kaptanısın ayrıca tecrübe en büyük ilaçtır senin ve hepimiz için iyi bi durum değil belki ama en tecrübelimiz sensin deneyimlerinle çok yardımcı oldun ben kendi adıma teşekkür ediyorum allah razı olsun iyi ki varsın inşallah beraber kurtulacağız. |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi.
Yav dostum burada kimse kimseyi zorlamıyor bunu kullanın diye .. neyin ne olduğunu biliyoruz umudumuz olmadan yaşayamayız.. bazı sikayetlerin azalmıs olabilir bir sureliğe ama onunla duzelcegini zannediyorsun .. bir bildiğin varsa soylersin yok ben duzendim ozel yontemlerin fln bos isler.. |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kralrep -- 8 Ekim 2015; 23:46:29 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
| Atakan kardeşim kardeşim faydan olmayacaksa gölge etme bari sayfayı dolaş ne antibiyotik ile kurtulan var ne antidepresanla antidepresanı bırakan eskiden beter oluyo antibiyotik desen daha tehlikeli ama amerikalı uzmana mark hyman galiba o da diyor ki rifaximin ve antifungal kullanmak bağırsakları sıfırlamak demek yani bilgisayara format atmak gibi ikisini kullanıp yüksek içerikli probiyotik tedavisi de uygularsanız kurtulabilirsiniz diyor bak kaptsnelvis değil amerikalı uzman diyor |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
| Ayrıca kaptanelvis sürekli sarımsak ve su içme talimatını uygulayın diyor üstelik %90 nımız sfs testini ondan öğrendi biraz üslubunu değiştirp varsa bir bildiğin bize de anlat orta yolu bulalım. |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
|
Arkadaşlar yıllardır çekerdim bu hastalıktan. Geçen hastalık nöbeti sırasında gittiğim özel doktorum, yaptığı muayenede hastalığımın İBS değil (1 yıl önce ibs teşhisi koymuştu) FMF denilen Akdeniz Ateşi Hastalığı olduğu ortaya çıktı. Belirtileri şu şekilde: - Nöbet başlangıcı: Biraz karın ağrısı > Yükselen Ateş > Sıtma Tutması - Dayanılmaz karın ağrısı (Periton-Karın Zarı İltihabı Dolayısı ile dayanılmaz ağrılar) Hastalık bir bakteriye bağlı değil, genetik bir hastalık ve tetikleme sebebi stres olmamakla beraber net sebep bilinmiyor. - Çok fazla eklem ağrısı, bu sırt diz ağrıları şeklinde görülüyor. Bende çok fazla sırt ağrısı yapıyor. - Göğüs ağrısı da var belirtilerinde ama bende olmuyor çok şükür. - Nöbet yani sancılar ağrılar 2-4 gün sürüyor... - Annemde ve anneannemde de var. Bu da genetik olduğunu doğruluyor... Bu hastalık biraz sinsi. Nöbetleri 2-4 gün sürüyor nöbetleri, yataktan kalkamayacak durumda oluyorsunuz. Sadece nöbet sırasında yükselen değerler ile anlaşılabiliyor. Nöbet geçtikten sonra sağlıklı bir hastadan daha iyi değerlerde çıkabiliyor tahlilleriniz. Ben nöbet sırasında gittiğim için acil tahlile gittim hemen. Sonuçlar FMF'i gösterdi. Kolşisin denilen ilacı var ve inanılmaz faydasını gördüm şu 1 haftada... Arkadaşlar FMF sinsi bir hastalık olduğu için doktorlar nöbet sırasında bakmadıkça yakalayamıyorlar bu hastalığı. Endoskopi, Kolonoskopi ve detaylı tahliller muayeneler ardından İBS sanılan hastalığım, nöbet sırasında yapılan muayene ve tahliller ile FMF olarak sonuçlandı. Elhamdulillah 10 gündür o kadar rahat o kadar iyiyim ki. Annem de başladı ilaca ve o da çok faydasını gördüğünü söylüyor. Kuş gibi uyuyoruz. Ağrı sancı yok ve de stres kalkıyor üzerimden şaşırtıcı şekilde. Bedenimin gevşediğini öyle iyi hissediyorum ki... Diyeceğim o ki: yukarıda yazdığım gibi belirtiler yaşayan arkadaşlar, muhakkak nöbet sırasında doktorlarına gitsinler ve tahlillerini yaptırsınlar. Çok şükür hastalığı tam olarak tedavi etmese de pasif duruma getiren ilacı var. Gerçekten çok faydalı. Belki bir kişiye faydam dokunursa diye yazdım. Allah cümleten şifa versin dostlarım... |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Elvis-Presley -- 6 Şubat 2020; 13:28:36 >
Bu mesajda bahsedilenler: @Gambit_remy