Aksine inanmak zordur. Inanmamak ise daha kolaydir. Uzerinden mukellefiyetlerini atarsin, zorluklarini yasamazsin, bencilligi hak olarak da gorebilirsin. Cehennemi tehdit olarak gormuyorum ben. Gercek tehdit olamaz. Nasil elektrik akiminin zarar verecegini biliyoesak, gercegin reddiyesinin de bir bedeli olmalidir. Marjinallik ve farklilik ugruna yapilan sozde degisimleri ve sahsinizi kastetmedim. |
Evet bunlar gerçekten doğru Çünkü inanmak görmenin ta kendisidir |
Ben de olası Tanrıyı tehdit olarak görmüyorum, seçimim bu nedenledir.. ![]() |
Secim sizin. ![]() |
İnanmak insanın özünde vardır. Kimisi Allah'a inanır, kimisi evrime, kimisi uzaylıya, kimisi tanrılara, kimisi putlara, kimisi hiçbirşeye. Örnekler çoğaltılabilir. Bu bir ihtiyaçtır. İnsanoğlu var olduğundan beri hep şu soruların cevabını aramıştır: Nerden geliyorum? Burada ne işim var? Nereye gideceğim? Dile getirmese de insan, vicdanen daima nereden geldiğini, nereye gideceğini sorgular. Bunun sonucunda birşeylere inanma ihtiyacı hisseder. Kimisi yaratıldığını kabul eder. Kimisi tesadüfen oluştuğuna inanır. Kimisi başka şeylere inanır. Hatta kendinin ve kainatın da olmadığına inanabilir. (Bkz. Sofestai) İnsanın istediği şeye inanması en doğal hakkıdır. Herkes başkalarının inancına saygı göstermek zorundadır karşı taraf saygısızlık yapmadığı sürece. |
dini anlamda inanmanın çok daha zor bir eylem olduğu konusunda aynı fikirdeyim. yalnız bu zorluk kalbindeki imanı "tatmin olmuş" mertebesine ulaştırmak isteyen ama aynı zamanda sorgulamaktan ve akletmekten dem vuran insanlar için geçerli. genel olarak insanların zaten bir sorgulama girişimi yok. ailede nasıl gördülerse o şekilde ömürlerini tamamlıyorlar. dolayısıyla genelde bir problem yaşanmıyor. ama bununla yetinmek istemeyen ve sorgulayıcı bir akla sahip olan insanların çıktığı yol ciddi anlamda sıkıntılı. |
Bana göre İnanmak; başlı başına başka etmenlerin yarattığı bir karar verme yetisinin oluşması..Mesela ben yarın havanın yağmurlu olacagına ınanıyorum cunkı buna ınanmamda bıraz once ızledıgım havadurumu haberlerinin buyuk etkısı var...Hava durumuna neden ınanıyosun dersenız İnanıyorum cunkı daha once soyledıklerını tutturmuştu:) işte bu anahtar sözcük tutturmak..İzlediğiniz yol sizin görmek istediğinizi tutturabiliyorsa izlediğiniz yola kesınlıkle ınanırsınız. Yani bir olaya inanmak icin önce başvurduğumuz metoda ınanmamız gerekır...bugun ahmet bana sağdan git cüzdan bulursun dediğinde sacma olsa bile ınanıyorsam, dun o söz sayesınde cuzdan buldugum ıcındır.Yani aslında ben ahmete inandım, sonrada cüzdanı bulacagıma.Evet belki bugun bulamayacagım ama bu neyı değiştirirki ben ona şuan inandım.. Sonucta inanmak bir hedef gibidir..İnanmak için İzlenilen yol ise o hedefe yönelttiğiniz silahdır..O silahlarınızda inanma derecenize göre bazen bir sapan bazen de bir tüfek olur.Mesela bilim benim elimde bir sapanken başkasının elinde bir tüfek olabilir...Din benim elimde bir tüfekken başkasının elinde saban olabilir..Elimdeki silahın şekli bilimi bilme derecemi değil ona ınanma derecemi gösterir..Bunlardan ziyade inanmanın çok farklı bir metodu varki bu metod körükörüne ve koşulsuzca..Bu metodun adı his..Bazen cok korku dolu anlar yaşarsınız ve ürperirsiniz, yanlız oldugunuzu bılırsınız ama yınede bırşeylerin size yardım edecegine ınanırsınız.. Kurtulduğunuzda artık o şeyede ınanırsınız..Çünki o inandıgınız şeyin size yardım ettiğinede ınanmışsınızdır artık.. |
Bazı sınırlamalardan kastın ne olduğu aşikar........ Hayır yani bir kural mı var, İnananların çoğu nasıl korkudan ve hiç sorgulamadan inanıyorsa,inanmayanlar da hiç sorgulamadan inanmayabilir.İsteyen istediğini yapar,bu işin kuralı yoktur. Ayrıca şu bazı şeyler ağır geldiği için inanmıyorlar kısmı gerçekten çok saçma,buna inanmama değil kural reddetme denir.Böyle birisi, aman çok sınırlama koymuş bari inanmayayım mı diyecek?Yani yanacağını bile bile bir işe mi girişecek?Nasıl bir mantıktır bu söylem.İnanmayan adam zaten inanmıyor,sözde yanmayı aldırış etmiyor. |
inanç meselesini sadece dine indirgersen saçmalamış olursun.inanç,insan hayatının neredeyse temelinde olan birşey.teist-ateist herkes birşeye inanıyor. yani hayatta herşey kanıtlı olarak yaşanmıyor.mesela biriyle tanışıyorsun,adam adım ahmet diyor.sen adamın sözüne inanıyorsun,gidipte nüfus kağıdına bakıp hata onunda doğruluğunu sorgulayıp karar vermiyorsun. bunun gibi birçok örnek verilebilir. mesela bu isme inanan adama kim sen sorgusuz sualsiz inandın diyebilir? |
Sanırsam sen benim yazdıklarımı okumuyorsun.Konumuz bir tanrıya inanmak ve ya inanmamak değil.Konumuzun kelime karşılığı şu:İnanmak.Mesela başaracağına inanmak din olarak değerlendirme genel olarak inanma |
Zıtlıklar yaratıldı her düşünceyi savunabilen insanlar vardır. Asıl sorun genel doğruyumu yoksa kişisel doğruyumu benimsek ? Din konusuna gelirsek her inanca saygım var fakat hakkinda bilgisi olmayıp arastirmayip toplumda one çıkmak yada benzeri sebeblerden inanmayalardan yada bilgisizi olmadan inanlardan nefret ediyorum. Neden inanmiyorsun sorusuna Afrikada çocuklar aç gibi sığ cevap veren insanlar yada neden inaniyorsun dediğinde 1 satır Din ile ilgili birşey okumadan dinini savunanlar var inanmaya çalışan insanlarida dinden sogutuyor sözüm onlara.. |
|
Kimse kimseye saygısızlık, hakaret etmeksizin tartışırken mesajlar siliniyor.. Çok hoş.. |
Simdilerde mesela dunyanin duz olduguna inanan yok. Kazlarin agaclarda dogduguna veya denizdeki, topraktaki dalgalarin (deprem) poseidon ( veya herhangi bir diger varlik) tarafindan suruldugune inanan eminim pek azdir. Peki neler degisti? Yani birkac bin yil once gayet akilli, zeki diyebilecegimiz (insan beyni son 50 bin yilda pek degismedi) insanlar dunyanin duz oldugunu, agir cisimlerin daha hizli dustugunu veya degisik inanclari dogru olarak kabul ettiler. Pek aptal da sayilmaz bu insanlar yinede bize absurd gorunun seyleri dogru zannedebiliyorlar. Bu bana eldeki bilgi havuzuna bakip yorum yapma kabiliyeti ( gecmis deneyimler vs. de dahil tabi havuza) ile bir sonuca varma meselesi gibi geliyor. Insanlar bize isimlerini soylediginde dogru soylediklerini dusunuyoruz cunku genellikle dogru cikiyor, bizim oteki tecrubelerimizle celismiyor yani. |
çok güzel bir noktadan yakalamışsın. bu konudaki temel belirleyicilerden birisi de tecrübeler. |
http://theflatearthsociety.org/wiki/index.php?title=Main_Page http://theflatearthsociety.org/cms/ ![]() |
Demedim Mi Ben , Sen Ne Kadar İstersen İste Bu Konu Dine Yaradana Dayanacak ? ![]() |
yıllar boyunca süre gelen doğru sanılan yanlışları evvelden geldiği için gene doğru sayan günümüz insanları gelen yeni nesile de aynısını aktarıyor.Araştırmadan, okumadan, bilmeden yorum yapılıyor.Onlar sevmiyorsa ben de sevmiyorum gibi.Bir adam var mesela adam yapmadığı şeyler için suçlanıyor olsun ne diyorlar o adamın hakkında mesela ''Aa şu adam şöyle şu adam böyle şu böyle yapmış şöyle söylemiş.'' diye.Adamı tanımıyorlar, yüzeysel tanıyorlar başkalarının sözlerine dayanarak o adam kötü diyorlar.adamı soruyorsun ne yapmış anlatamıyor bilmiyor.Niye kötü? yok bilmiyor.Aslında sorum bunun gibi bir şey olabilir. |
Toplum dini bir kimlik olarak görüyor. Dinsizsen kimliksizsin. Yani bir hiçsin demek. Birşeye bağlı olma, dahil olma, belli bir şey altında toplanma ihtiyacı hissediyorlar. Mantığının değil, hissetmek istediğinin peşinde gittikleri için. |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >