Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
261
Cevap
11010
Tıklama
0
Öne Çıkarma
İmamın Ordusu (Bir ileri demokrasi örneği!)
C
15 yıl (1489 mesaj)
Binbaşı
Konu Sahibi

Eşi benzeri olmayan bir uygulama yaparak tarihe geçtik!

Çıkmamış, basılmamış, yayınlanmamış bir kitap toplatıldı!

İşin ilginç yanı ağızlarını demokrasi ile açıp demokrasi ile kapatanların çoğaldığı, bölünmeninde bir seçenek olduğu, Atatürk put değildir o da eleştirilir tarzı yaklaşımların popüler olduğu, çok çok ileri demokrasi derslerinin verildiği bir dönemde! nedense gülen cemaati/tarikatı ile ilgili yazılan bir kitap yayınlanmadan yasaklanıyor?

Cumhuriyet tarihinde, hatta dünya tarihinde eşi benzeri olmayan bir yasakçılık zihniyeti ile (yayımlanmamış) kitap toplatılıyor.

Düşünce özgürlüğüne inanlar herhalde düşüncelerin kitap olarak basılıp yayınlanmaya çalışılmasına karşı!






quote:

Gazeteci Ahmet Şık'ın yazdığı, ancak henüz basılmayan "İmam'ın Ordusu" adlı kitap ile ilgili olarak polis Radikal Gazetesi'ni aradı ve Ertuğrul Mavioğlu'nun bilgisayarındaki kitabın taslağının çıkışını aldı.

Polis, Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteci Ahmet Şık'ın Emniyet içindeki cemaat ilişkilerini konu alan kitabının kopyasının bulunup bulunmadığını araştırmak üzere Radikal Gazetesi'ne gitti.

İki polis memuru, gazeteci Ertuğrul Mavioğlu'nun bilgisayarını aradı ve kitabın taslağının çıkışını alıp sildi.

Mavioğlu, bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, polisin Şık'ın kendisine aralık ayında verdiği kitap taslağının bilgisayarından alındığını, kendisinden dokümanın hard diskinden silinmesini istediğini söyledi.

Bu arada İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, kitabın taslağının doküman ve tüm nüshalarına el konulmasına karar verdi.

Savcı Zekeriya Öz’ün talebi üzerine alınan mahkeme kararında şöyle denildi:

"(İmamın Ordusu) isimli döküman ve tüm nüshalarına içerik olarak aynı mahiyetteki evrak ve tüm nüshalarına İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün 17 Mart 2011 tarihli yazısı ekinde sunulan 16 Mart 2011 tarihli 49 sayfalık rapor içeriğinde belirtilen evrak ve tüm nüshalarına CMK 121, 122, 123/2, 124, 127 uyarınca el konulmasına karar verildi"

İthaki'deki 2'nci arama tamamlandı

İthaki Yayınevi'nde ikinci kez yapılan arama ise tamamlandı.

Bugün öğle saatlerinde yayınevinin bulunduğu Kadıköy Bahariye Dr. İhsan Ünlüer Ersoy Apartmanı'na gelen Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, gazeteci Ahmet Şık'ın "İmamın Ordusu" adlı kitabın dijital kaydının bulunduğu harddiski alarak, aramayı tamamladı.

İthaki Yayınevi Editörü Ahmet Öz, aramaya ilişkin şunları söyledi:

"Savcılık kararıyla dün gece arama yapılmıştı. Bugün İstanbul 12. ağır Ceza Mahkemesi'nin kararıyla geldiler. Dün gece söz konusu kitabın dijital ortamdaki kaydı polislerce silinmişti. Bugün de bilgisayarın harddiskine el koydular. Kitabın dijital kopyasını bulundurmak yasak, mesele bu. Harddiskin içerisinde başka çevirilerimizde vardı. İşimiz fiili olarak durmuş durumda. Harddiski geri vereceklerini söylediler."

İthaki Yayınevi'nin İstanbul Kadıköy'deki merkezinde polis ekiplerince dün gece de arama yapılmıştı.

"İmamın Ordusu"nu teslim et kararı

Ahmet Şık'ın eşi Yonca Şık ve avukatlarından "İmamın Ordusu" kitabına ait tüm belge ve dökümanların savcılığa teslim edilmesi istendi. Taslak ve nüshayı teslim etmeyenler hakkında "terör örgütüne yardım ve yataklık" suçlamasıyla işlem yapılacağı belirtildi.

İŞTE O TEBLİĞ... (Kaynak: Bianet)

"Soner Yalçin'dan elde edilen bilgi ve örgütsel dökümanlar çerçevesinde Ahmet Şık ve Soner Yalçın bilgisayarlarından elde edilen İmamın Ordusu belgeleri ile ilgili İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün 17 Mart 2011 tarih B.05.1.EGM.4.34.46 755 sayılı yazısı ekinde sunulan 16 Mart 2011 tarihli 49 sayfalık rapor incelenmiş, kitap taslağının önceden hazırlanıp daha sonra örgütte etkin konumda bulunan Soner Yalçın'a gönderildiği kitap üzerinde yazdığı notların talimata dönüştürülerek Ahmet Şık'tan elde edilen kitap taslağında uygulandığı, Ergenekon silahlı terör örgütü talimatlarıyla bu kitabın yazdırılmaya çalışıldığı kitap içeriğinde açıkça terör örgütünün ve amacının propogandasının yapıldığı, suçu ve suçluyu övme, adil yargılamayı etkilemeyi teşebbüs suçlarının da örgüt talimatları çerçevesinde kitaba konu edildiği ve örgüt talimatlarıyla kitabın bastırılarak sansasyon ve dezenformasyon yapılmasının planlandığı, yargılanan örgüt üyelerine de bu suretle moral ve motivasyon verilmeye çalışıldığı, 49 sayfalık inceleme tutanağında ayrıntılı olarak belirtilmiştir.

Söz konusu yazıların henüz basılmadığından kitap niteliğinde olmadığı, kitabın içindeki örgütsel emir ve talimatlar ile paragraf aralarına yerleştirilmiş, eklenmesi ve çıkarılması gereken yerlere ilişkin notlardan şu haliyle yazıların örgütsel döküman niteliğinde olduğu, örgütün amacına hizmet etmek ve propogandasını yapmaya yönelik hazırlandığı anlaşılmıştır.

Gereği düşünüldü:

1. İmamın Ordusu isimli döküman ve tüm nüshalarına
2. İçerik olarak aynı mahiyetteki evrak ve tüm nüshalarına
3. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün 17 Mart 2011 tarih B.05.1.EGM.4.34.46 755 sayılı yazısı ekinde sunulan 16 Mart 2011 tarihli 49 sayfalık rapor içeriğinde belirtilen evrak ve tüm nüshalarına CMK 121,122,123/2,124,127 uyarınca el konulmasına karar verildi.

SAVCI ZEKERİYA ÖZ'ÜN TALİMATI

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 23.03.2011 tarih 2011/397 Değişik İş sayılı mahkeme kararı doğrultusunda İmamın Ordusu isimli döküman ve tüm nüshalarına veya kitap taslağına, 3. kişilerde bulunan nüshalarına, kitap haline dönüştürülmüşse suretlerine içerik olarak aynı mahiyetteki evrak ve tüm nüshalarına el konulmasına ve muhafaza altına alınmasına şüphelinin avukatına da bir nüshasını verdiğini beyan ettiğinden avukatındaki nüshalara da el konulmasına mahkeme kararına rağmen vermeyen veya vermek istemeyenlerin ellerinde bulunan nüshaların temini için gerektiğinde arama ve el koyma kararı talep edilmesi bulunması muhtemel diğer adreslerin tespit edilerek bu adresler için de arama kararı talep edilmesi aksine davranışın hem CMK 124 hem de örgüte yardım suçunun oluşturacağının bildirilmesine....................

Tebliğ Tebellüğ Tutanağı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca (C.M.K. 250. Madde ile yetkili) yürütlmekte olan Soruşturma No:2010/857 sayılı soruçturma kapsamında İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.03.2011 tarih ve 2011/397 Değişik İş sayılı el koyma kararına konu olan İmamın Ordusu isimli döküman ve tüm nüshalarına veya kitap taslağına, 3. kişilerde bulunan nüshalarına, kitap haline dönüştürülmüş ise suretlerine, içerik olarak aynı mahiyetteki evrak ve tüm nüshalarına el konulmasına ve muhafaza altına alınmasına, Mahkeme kararına rağmen vermeyen veya vermek istemeyenlerin ellerinde bulunan nüshaların temini için gerektiğinde arama yapılacağına dair karar ve iligli savcılık talimatı, ayrıca konuyla ilgili her türlü bilgi ve belgelerin teslim edilmesi hususu aşağıda imzası bulunan kişi/kişilere tebliğ edilerek, aksina davranış gösterenlerin hem CMK 124. madde hem de örgüte yardım suçunu oluşturacağı hususu adreste bildirilmiştir. İlgili mahkeme kararı ve savcılık talimatı tabliğde bulunan şahsa okutularak ibraz edilmiştir.

İş bu tebliğ tebllüğ tutanağı taraflarca imza altına alınmıştır. 24/03/2011 saat 12:45

Sezgin Tanrıkulu, Ahmet Şık'ın neden tutuklandığının ortaya çıkmaya başladığını belirterek, "Hitler, Musollini faşizminde bile bir kitap daha yayınlanmadan suçlu ilan edilmemiştir" dedi.

Bazı yayıncı örgütleri, İthaki Yayınevindeki aramaya ilişkin, "Henüz yayınlanmamış bir kitabın yayınevindeki kopyasına el konulmasını düşünce ve ifade özgürlüğünü engelleyici çok tehlikeli bir girişim olarak değerlendiriyoruz" açıklamasında bulundu.

alıntı: Radikal

DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.

Üye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.

Üye Ol Şimdi Değil





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi castorpollux -- 24 Mart 2011; 20:43:59 >

G
15 yıl (101547 mesaj)
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: nanaka9

Keser döner sap döner Gün gelir hesap döner

Dün onlar eziyet ediyordu bu gün bunlar.
Bu iş böyle sürer gider 1000 yıl geçsede biz değişmeyiz.


Böylesi Hitler faşizminde bile yok. Basılmayan kitap için hiç kimse gözaltına alınmadı. İslamofaşizm, faşizmin en ağır türüdür. "Onlar da yaptı ama" diye mazur görülemez, gösterilemez...


quote:

İsim isim, makam makam buluyor. Kitap yazmak istiyor, fakat tutuklanıyor. Savcı olduğu beyan edilen bir isim var Zekeriya Öz, mahkemeden karar aldırıyor, 'kitabı toplatın, yayınlanmasın.' Kitabı yayınlayanı tutuklayalım. Yetmiyor, 'nüshalarını bulun' diyor ve henüz basılmayan kitabın nüshaları ev ev aranıyor.
Gazeteci Ertuğrul Mavioğlu'nda kitabın bir nüshası var diye işyeri basılıyor. Sanki bu kitap Salman Rüşdi'nin Şeytan Ayetleri kitabı. Neden, çünkü emniyetteki Fethullahçı yapının deşifresi yapılıyor. Belki bundan sonra yargıdaki Fethullahçı çetenin deşifresi olacaktı. Asker gönderdiğiniz Libya'nın basın özgürlüğü Türkiye'den daha ileride. Utanmanız, ar damarınız varsa sıkılmanız lazım.


http://www.hurriyet.com.tr/gundem/17365147.asp?gid=373


Bu mesaja @KayhanKaan cevap verdi.
K
15 yıl (14312 mesaj)
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: lehrer35


quote:

Orijinalden alıntı: nanaka9

Keser döner sap döner Gün gelir hesap döner

Dün onlar eziyet ediyordu bu gün bunlar.
Bu iş böyle sürer gider 1000 yıl geçsede biz değişmeyiz.


Böylesi Hitler faşizminde bile yok. Basılmayan kitap için hiç kimse gözaltına alınmadı. İslamofaşizm, faşizmin en ağır türüdür. "Onlar da yaptı ama" diye mazur görülemez, gösterilemez...


quote:

İsim isim, makam makam buluyor. Kitap yazmak istiyor, fakat tutuklanıyor. Savcı olduğu beyan edilen bir isim var Zekeriya Öz, mahkemeden karar aldırıyor, 'kitabı toplatın, yayınlanmasın.' Kitabı yayınlayanı tutuklayalım. Yetmiyor, 'nüshalarını bulun' diyor ve henüz basılmayan kitabın nüshaları ev ev aranıyor.
Gazeteci Ertuğrul Mavioğlu'nda kitabın bir nüshası var diye işyeri basılıyor. Sanki bu kitap Salman Rüşdi'nin Şeytan Ayetleri kitabı. Neden, çünkü emniyetteki Fethullahçı yapının deşifresi yapılıyor. Belki bundan sonra yargıdaki Fethullahçı çetenin deşifresi olacaktı. Asker gönderdiğiniz Libya'nın basın özgürlüğü Türkiye'den daha ileride. Utanmanız, ar damarınız varsa sıkılmanız lazım.


http://www.hurriyet.com.tr/gundem/17365147.asp?gid=373




Ne mazur görüyorum nede mazur göstermeye çalışıyorum sadece hepsi aynı b..k biz adam olmayız diyorum.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
A
15 yıl (4092 mesaj)
Yarbay

@destroyer39
Zaten F tipi diye yazanlar yok mu? Var. Bu yüzden hiçirine birşey olmadı.

Bakın Linkteki haber de başka türlü yazıyor.

http://www.samanyoluhaber.com/h_530651_ahmet-sikin-imamin-ordusu-isimli-calismasina-kimler-ekleme-yapti.html

Ben Şık ın suçunun olmamasını temenni ediyorum. Beklemeden kastım iddianame idi. Belki de sonunda beraat eder ve kitabı yayınlanır.



quote:

Yapılan incelemede ilginç bilgilere ulaşıldı. İddiaya göre, Ahmet Şık'ın 4 ay önce Yalçın'a gönderdiği taslak 189 sayfaydı. Ancak Şık'tan üç hafta önce ele geçirilen 3 taslak çalışmanın sayfaları 299, 301 ve 302 sayfayı buluyordu. Ortaya çıkan notların incelemesi sonucunda kitabın sadece Ahmet Şık tarafından hazırlanmadığı görüldü. Soner Yalçın, Nedim Şener, Sabri Uzun, ve başka Odatv çalışanlarının da kitap üzerinde oynama, ekleme ve çıkarma yaptıkları tespit edildi. Oda TV'de bulunan taslağın sonunda yer alan 'NOTLAR' bölümünde kitapta yapılması istenen değişiklikler ve emirler yer alıyor. En dikkat çekici noktalardan birisi Oda TV'den gelen talimatların üzerine yeniden talimat notları eklenmiş olması. Oda TV'den ele geçirilen kitap çalışmasında sadece kırmızı renkte ve büyük harflerle yazılmış notlar yer alıyor. Ancak Ahmet Şık'ta ele geçirilen kitap taslaklarından birinde parantez içerisinde ve (*) işareti ile başlayan yine kitaba yapılması gereken ekleme ve çıkarmalarla ilgili yönlendirmeler ve talimatlar içeren çeşitli notların da yer aldığı görüldü.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ar_tryk -- 26 Mart 2011; 21:21:58 >
Bu mesaja 2 cevap geldi.
G
15 yıl (101547 mesaj)
Yarbay

Amerika'dan yayın yapan bir site 11 Nisanda sözde kitabı yayınlamaya başlayacakmış. Ortalık kızışıyor. Fethullah gardını alıyor galiba. Yayımını engelleyemeyeceklerini anladıkları kitap hakkında bu tür dezenformasyon çalışmaları ile kitabın içeriğini bozacaklar anlaşılan. Du bakali n'olcek?

http://imaminordusu.com/





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest -- 26 Mart 2011; 23:44:48 >

N
15 yıl (9889 mesaj)
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: El-Cezeri
quote:

Orijinalden alıntı: kartalmutu
Radikal'in kitap reklamı için yaptığı yalan haber..polis silmek istese gidip geri dönüşüm kutusuna mı atar ki shift delete yaptığın dosyalar bile on dakkada geri getirilebiliyor çok bilinen programlarla..polis silmek istese o pcleri toplar..olayın aslı aşağıdaki yazıda..kitap toplama filan yok..ayrıca örgütsel döküman ve plan içerikleri taşıdığı için odatv deki taslaklar alındı sadece...gerisi malum medyanın kitap reklamı sadece..ne diyelim güzel yem attılar..reklamın iyisi kötüsü olmaz..kitap zaten çıkacak bir sürü taslak var etrafta ve polis bunu bilmiyor mu sanıyorsunuz..polisin pc deki bir taslağın bir çok kopyasının olduğunu akıl edemeyerek her bilgisayardan toplamaya çalışacak kadar cahil mi olduğunu sanıyorsunuz...Şu dava sona erince her şey herkes tarafından anlaşılacak merak etmeyin...

Radikal gazetesi rutin bir tebligat olayı nasıl karartıp basın özgürlüğü elden gidiyor propagandasına dönüştürdü? "Hümanist" Radikal, GATA'daki skandalı neden görmedi?
...

Onca telaş ve yaygara ve karnaval içersinde malesef insanlar itidali elden bırakıyor ve böylesi durumlarda bazı yalın gerçekler her zaman gözden kaçıyor.
Hani derler pravakatörün biri kuyuya bir taş attı hurra 40 aydın onu çıkartamadı.
Çıkartırlardı aslında ama birbirlerini yemekten kuyuya bakmaya bile fırsat bulamadılar.
Baksalar...Ah bir bakabilseler...
İlk mesajımda da değindiğim üzere ve sizinde gösterdiğiniz üzre bir manipülasyon harekatı bu.
Bu ülkede toplum mühendisliği kadar kolay bir meslek yok!
Teşekkürler.


Galiba en üstteki mesaj polislik mesleğinden birisinin işi!
Şaka bir yana alttaki olayı hatırlatayım! Termal kameralar TC Polisine ait, ekleyim, bunu o tarihte aramayı yapan polis müdürünün Hürriyet Gazetesindeki demecinden iyi hatırlıyorum: " Orada Termal kameralarla arama yaptık yoktu Pakize " demişti!
Bulmacayı çözen buraya yazsında bende anlayım! Pakize'yi kim kaçırdı, nereye sakladı?

http://www.webhatti.com/genel-sohbet/11518-pakize-yakayi-ele-verdi.html



D
15 yıl (1680 mesaj)
Yüzbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: unal83


quote:

Orijinalden alıntı: Darkness

"Ezan ezandır, arapçadır" nasıl bir zihniyettir yahu? Adamlar arapmış, "come to namaz"
ya da "祈りに来て" diye bağıracak hali yoktu Bilal'in. Doğal olarak namaza gelmelerini arapça söyledi.

Burası Arabistan mı, siz arap mısınız, bu ülkede yaşayanlar arap mı da camiye çağırırken illa ki arapça çağırmak zorundasınız? İnsanlar Kuran'ı okumak ya da anlamak için arapça öğrenmek zorunda mı? Siz Suç ve Ceza okumak için rusça mı öğrendiniz? Hz Muhammed'in sözü değil miydi; "Zorlaştırmayınız, kolaylaştırınız"?


İbadetin dili arapçadır. Zorlaştıran kim acaba ? Arap alfabesini kullanırken, Latin alfabesine geçip bunu da İNKLAP diye yutturmak olmasın zorlaştırmak. Şimdi diceksiniz ki neden Arap alfabesini kullanalım ki ? E Latin alfabesi TÜRK mü ??

Diyelim ki Türkçe okumakta bi sıkıntı yok. Tamam o zaman isteyen Türkçe okusun isteyen Arapça ?? Serbest bırak niye yasaklıyosun arapçasını. Bunun adı demokrasi mi ? Laiklik mi ? İkisine de uymuyor ?

Yine de diyosan ki arapçanın bi önemi yoktur. Diğer dillerde de ibadet yapılabilir (ki ezan konusunda kesin bi bilgiye sahip değilim ama ibadetler için arapça kullanılmak zorundayız) bunu söyleyecek ilimi nerde öğrendin ? Bana söyler misin ? O kadar büyük imam hayatlatını bu meselelere adadılar. Sen bi çırpıda ''türkçe ibadet yapılabilir'' de. Oldu.

Ayrıca bunun cevabını Murat Bardakçı denen tarihçi bile Yaşar Nuri'ye çok güzel verdi:
http://www.youtube.com/watch?v=_N6V7oEgElk Helal olsun.

ATATÜRK'ün yaptığı inkilaplara laf atıyorsun fakat adam her türlü ileri görüşlüydü ve hiçbir ilke ve inkilabı mantıksız veya gereksiz değil.Hepsi tam tersine türk halkının yaşamında kolaylık sağlamak amacıyla yapılmış yeniliklerdir.Eğer tanrı,ona inandığını ve ibadet etmeni bildiği halde sen TÜRKÇE ibadet ediyorsun diye kabul etmeyecekse tanrı acımasız ve anlayışsızdır dersin.



A
15 yıl (4092 mesaj)
Yarbay

Yeni bir belge veya bilgi yok diyen bir yorum. Kitabı da okumuş.

http://www.stratejikboyut.com/haber/ahmet-sikin-kitabinda-yeni-ne-var--51881.html


quote:

Ahmet Şık'ın Kitabında Yeni Ne Var?Taraf Yazarı Emre Uslu, Ergenekon tutuklusu Ahmet Şık'ın önceki gün internete düşen ve mahkeme tarafından 'örgütsel' döküman' dediği kitap taslağını inceledi.02 Nisan 2011 / 11:33.Emniyet'in 49 sayfalık değerlendirme raporu ile karşılaştırdığı kitap taslağında yeni birşeyler var mı?

Oda TV'den çıkan notlar arasında Soner Yalçın'ın “Nedim'in emniyet bağlantıları önemli, irtibatlarını devam ettirsin. Nedimi kutlarım. Ahmet'i çalıştırsın...” ifadeleri ortaya çıkmıştı.

İnternete düşen kitabın taslağını inceleyen Emre Uslu'ya göre Soner Yalçın'ın gözünün arkada kalmasına gerek yok: Nedim, Ahmet'i iyi çalıştırmış...

İşte Emre Uslu'nun Ahmet Şık'ın mahkemenin "örgütsek döküman" olarak tanımladığı kitap taslağı ile ilgili incelemesi;

Ve sonunda Ahmet Şık'ın kitabı internete düştü. Meraklısı bu kadar tartışma yapan kitabın içinde ne olduğunu gördü.

Şık'ın kitabıyla ilgili bir dizi yazı yazıp medyadaki egemen görüşe karşı çıkan birkaç yazardan biri olarak doğrusu biraz rahatladım. Zira kitabın ortaya çıkması benim, yazdığım ve altını çizdiğim noktalarda haklı olduğumu gösterdi.

YENİ BİRŞEY YOK

Yaptığım değerlendirmeler şu şekildeydi: “Emniyet teşkilatındaki cemaat yapılanması iddialarına ilişkin yazılmadık ne kalmış olabilir. Hanefi Avcı başta olmak üzere bu konuda yazılmış kitaplardan öte söylenecek ne söz var onu da bilmiyorum. Yani Ahmet Şık'ın kitabında yeni hiçbir bilgi olamaz.”(13.03.2011)

“Şık'ın kitabına konu olan bilgiler önceki yıllarda emniyet içinde yazılmış raporlara dayanıyor. Üstelik o raporları Saygı Öztürk “Vaiz” kitabında yayımladı. Yani Şık'ın kitabında Emniyet içindeki Gülen cemaatine yakın polislere ilişkin hiçbir yeni bilgi yok. Bu nedenle kitabın içeriğine bakılarak Ahmet Şık kitaptan tutuklandı demek mümkün değil. Soruşturmacılara göre kitabın içeriği önemli değil. Onlar, kitabın Ergenekon örgütünün yönlendirmesiyle yazıldığını düşünüyorlar. Bu kanaate varmalarının nedeni Oda Tv'de çıkan notlar ve kitabın üzerindeki notlar (20. 03. 2011)”

Daha sonraki yazılarımda da kitabın içinde Ahmet Şık'a ait olmadığı görülen notlara ve kitap hakkındaki soru işaretlerine dikkat çekmiştim. Örneğin, “kitabın 100 sayfa kadar bir bölümünün kimin tarafından yazıldığı bilinmiyor” yazmıştım. Savcıların da bu kayıp sayfaları kimin yazdığını ve kitaba o notları kimin eklediğini bulmaya çalıştığını belirtip, bunun için Radikal gazetesi muhabiri Ertuğrul Mavioğlu'ndaki kopyanın önemli olduğunu belirtmiştim.

AHMET ŞIK YAZDIKLARI İÇİN İÇERİDE DEĞİL

Kitabı okuyan hemen herkes “kitapta bir şey yokmuş. Mahkeme bunun için mi adam tutukladı?” sorusunu sormuştur sanırım. Oysa savcılar Şık'ı yazdıklarından değil “yazmadıklarından,” yani kitaptaki notlardan dolayı soruşturuyor.

Kitabı daha dikkatli okuyunca bir kez daha gördüm ki kitaptaki birçok bilgiyi Ahmet Şık'ın bu kadar kısa sürede bir araya getirmesi mümkün değil. Emniyete ait –eski bile olsa- bunca detay bilgiyi -ki bunların çoğu en az 10 yıllık bilgi ve bunlardan önemli bir kısmı 20 yıl önce yaşanmış olaylar, Ahmet Şık'ın kolayca bulması mümkün değil. Zira biz biliyoruz ki Ahmet Şık bu kitabı Hanefi Avcı'nın kitabından sonra, Ekim-Kasım 2010 civarında, yazmaya başladı.

EMNİYET İÇİNDEN DESTEK VERİLMİŞ

Kitap yazan herkes bilir ki dört ya da beş ay içinde Emniyet gibi bir kurumun içinden alınacak bunca detay bilgiyi ulaşmak zor. Ya çok önemli kaynaklarınız olacak ve onlar size yardım edecek, yönlendirecek, adeta ikinci eliniz kolunuz olacak ve kitabı derleyecek, ya da kitapta geçen olaylar, kişiler, konular hakkında önceden çalışmanız olacak. Ahmet Şık'ın Emniyeti eylemlerde polisle karşı karşıya gelmekten başka içeriden tanıyacak bir konumda olmadığını herkes biliyor. O halde bu kitap çoğunlukla Emniyet içinde bir grup Emniyetçi tarafından sağlanan yoğun “destek” ile yazıldı demek yanlış olmaz.

ERGENEKON'UN EMNİYET AYAĞI

Zaten Emniyetin hazırladığı 49 sayfalık değerlendirme raporunda yer alan Ahmet Şık'ın kitabındaki notlara bakıldığında o “ağır” ve “derin” desteğin nereden geldiğinin izini görebiliyorsunuz. Burada o Emniyetçi(lerin) motivasyonu nedir onu bilmek gerekiyor. Bir intikam amacıyla Şık'a asist yapılmış olabilir. Ya da hakikaten Ergenekon bağlantısı nedeniyle Ergenekon örgütünün yönlendirmesiyle bu işe de girişmiş olabilir. Sanırım Savcılar o bağlantının peşindeydi ama medya Ahmet Şık'ı koruyayım derken Ergenekon'un henüz üzerine gidilmeyen Emniyet ayağına yönelebilecek operasyonların da önünü kesmiş oldu.

İnternete düşen kitabın son haliyle Emniyetin yayınladığı raporu karşılaştıracak olursak raporda yer alan üçüncü şahısların “önerileri”nin kitaba birebir işlendiği görülüyor. Örneğin raporda yer alan (*Osman AK'ın hırsı, kendilerinin yaptığı telekulak yolsuzluğunu kapatmak için savunma içgüdüsü, Fethullah GÜLEN Cemaati'nin kamuoyunda itibar kazanmasına sebep oldu. Bu yüzden, Gülen Cemaati'ne en büyük hizmeti Osman Ak ve ekibi yapmıştır.) notu, internete düşen kitabın 98. sayfasında aynen yer alıyor. Bunun gibi diğer notlar da kitaba birebir uygulanmış.

Böylece Ahmet Şık'ın kendisine ait olmadığı ayan beyan ortada olan notları neden ısrarla sahiplendiği de anlaşılıyor. Zira o notlardan bazıları ile Odatv'den çıkan diğer belgeler birebir örtüşüyor. Örneğin Odatv'den çıkan bir belgede "Sabih Üstat da 'İlhan Cihaner olayı kitapta mutlaka işlenmeli', 'Cihaner'i bayraklaştıralım'” deniyor. Şık'ın kitabında Cihaner olayı 12 sayfa ile en ağırlıklı konulardan biri olarak yer alıyor. Tabi Cihaner güzellemesi de yanında eşantiyon kabilinden unutulmamış detaylardan biri.

Yeniden ifade edeyim. Bir yazarın değişik kaynaklarla görüşüp kitap yazması ve notlar alması olağan bir durum. Ama o notlar Odatv'den çıkan belgelerle birlikte düşünüldüğünde anlamlı bir kompozisyon görünüyor. Şık'ın kitabı tek başına düşünüldüğünde bir anlam ifade etmediği gibi içinde tartışılacak yeni bir bilgi de bulunmuyor.

Ne deniyordu Soner Yalçın'ın kaydettiği belgelerde: “Nedim'in emniyet bağlantıları önemli, irtibatlarını devam ettirsin.” “Sabri'nin Kitap konusunda çekincesi var ikna etmeye çalışalım, kitabı seçimden önce yetişmeli. Nedim, Ahmet Şık'la bu konuda görüşsün. (...) Nedimi kutlarım. Ahmet'i çalıştırsın...” Kitaba bakınca ben Nedim'in Ahmet'i iyi çalıştırdığını görüyorum. Başkaları başka şey görebilir tabii…



Bu mesaja 3 cevap geldi.
K
15 yıl (5555 mesaj)
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: ar_tryk

Yeni bir belge veya bilgi yok diyen bir yorum. Kitabı da okumuş.

http://www.stratejikboyut.com/haber/ahmet-sikin-kitabinda-yeni-ne-var--51881.html


quote:

Ahmet Şık'ın Kitabında Yeni Ne Var?Taraf Yazarı Emre Uslu, Ergenekon tutuklusu Ahmet Şık'ın önceki gün internete düşen ve mahkeme tarafından 'örgütsel' döküman' dediği kitap taslağını inceledi.02 Nisan 2011 / 11:33.Emniyet'in 49 sayfalık değerlendirme raporu ile karşılaştırdığı kitap taslağında yeni birşeyler var mı?

Oda TV'den çıkan notlar arasında Soner Yalçın'ın “Nedim'in emniyet bağlantıları önemli, irtibatlarını devam ettirsin. Nedimi kutlarım. Ahmet'i çalıştırsın...” ifadeleri ortaya çıkmıştı.

İnternete düşen kitabın taslağını inceleyen Emre Uslu'ya göre Soner Yalçın'ın gözünün arkada kalmasına gerek yok: Nedim, Ahmet'i iyi çalıştırmış...

İşte Emre Uslu'nun Ahmet Şık'ın mahkemenin "örgütsek döküman" olarak tanımladığı kitap taslağı ile ilgili incelemesi;

Ve sonunda Ahmet Şık'ın kitabı internete düştü. Meraklısı bu kadar tartışma yapan kitabın içinde ne olduğunu gördü.

Şık'ın kitabıyla ilgili bir dizi yazı yazıp medyadaki egemen görüşe karşı çıkan birkaç yazardan biri olarak doğrusu biraz rahatladım. Zira kitabın ortaya çıkması benim, yazdığım ve altını çizdiğim noktalarda haklı olduğumu gösterdi.

YENİ BİRŞEY YOK

Yaptığım değerlendirmeler şu şekildeydi: “Emniyet teşkilatındaki cemaat yapılanması iddialarına ilişkin yazılmadık ne kalmış olabilir. Hanefi Avcı başta olmak üzere bu konuda yazılmış kitaplardan öte söylenecek ne söz var onu da bilmiyorum. Yani Ahmet Şık'ın kitabında yeni hiçbir bilgi olamaz.”(13.03.2011)

“Şık'ın kitabına konu olan bilgiler önceki yıllarda emniyet içinde yazılmış raporlara dayanıyor. Üstelik o raporları Saygı Öztürk “Vaiz” kitabında yayımladı. Yani Şık'ın kitabında Emniyet içindeki Gülen cemaatine yakın polislere ilişkin hiçbir yeni bilgi yok. Bu nedenle kitabın içeriğine bakılarak Ahmet Şık kitaptan tutuklandı demek mümkün değil. Soruşturmacılara göre kitabın içeriği önemli değil. Onlar, kitabın Ergenekon örgütünün yönlendirmesiyle yazıldığını düşünüyorlar. Bu kanaate varmalarının nedeni Oda Tv'de çıkan notlar ve kitabın üzerindeki notlar (20. 03. 2011)”

Daha sonraki yazılarımda da kitabın içinde Ahmet Şık'a ait olmadığı görülen notlara ve kitap hakkındaki soru işaretlerine dikkat çekmiştim. Örneğin, “kitabın 100 sayfa kadar bir bölümünün kimin tarafından yazıldığı bilinmiyor” yazmıştım. Savcıların da bu kayıp sayfaları kimin yazdığını ve kitaba o notları kimin eklediğini bulmaya çalıştığını belirtip, bunun için Radikal gazetesi muhabiri Ertuğrul Mavioğlu'ndaki kopyanın önemli olduğunu belirtmiştim.

AHMET ŞIK YAZDIKLARI İÇİN İÇERİDE DEĞİL

Kitabı okuyan hemen herkes “kitapta bir şey yokmuş. Mahkeme bunun için mi adam tutukladı?” sorusunu sormuştur sanırım. Oysa savcılar Şık'ı yazdıklarından değil “yazmadıklarından,” yani kitaptaki notlardan dolayı soruşturuyor.

Kitabı daha dikkatli okuyunca bir kez daha gördüm ki kitaptaki birçok bilgiyi Ahmet Şık'ın bu kadar kısa sürede bir araya getirmesi mümkün değil. Emniyete ait –eski bile olsa- bunca detay bilgiyi -ki bunların çoğu en az 10 yıllık bilgi ve bunlardan önemli bir kısmı 20 yıl önce yaşanmış olaylar, Ahmet Şık'ın kolayca bulması mümkün değil. Zira biz biliyoruz ki Ahmet Şık bu kitabı Hanefi Avcı'nın kitabından sonra, Ekim-Kasım 2010 civarında, yazmaya başladı.

EMNİYET İÇİNDEN DESTEK VERİLMİŞ

Kitap yazan herkes bilir ki dört ya da beş ay içinde Emniyet gibi bir kurumun içinden alınacak bunca detay bilgiyi ulaşmak zor. Ya çok önemli kaynaklarınız olacak ve onlar size yardım edecek, yönlendirecek, adeta ikinci eliniz kolunuz olacak ve kitabı derleyecek, ya da kitapta geçen olaylar, kişiler, konular hakkında önceden çalışmanız olacak. Ahmet Şık'ın Emniyeti eylemlerde polisle karşı karşıya gelmekten başka içeriden tanıyacak bir konumda olmadığını herkes biliyor. O halde bu kitap çoğunlukla Emniyet içinde bir grup Emniyetçi tarafından sağlanan yoğun “destek” ile yazıldı demek yanlış olmaz.

ERGENEKON'UN EMNİYET AYAĞI

Zaten Emniyetin hazırladığı 49 sayfalık değerlendirme raporunda yer alan Ahmet Şık'ın kitabındaki notlara bakıldığında o “ağır” ve “derin” desteğin nereden geldiğinin izini görebiliyorsunuz. Burada o Emniyetçi(lerin) motivasyonu nedir onu bilmek gerekiyor. Bir intikam amacıyla Şık'a asist yapılmış olabilir. Ya da hakikaten Ergenekon bağlantısı nedeniyle Ergenekon örgütünün yönlendirmesiyle bu işe de girişmiş olabilir. Sanırım Savcılar o bağlantının peşindeydi ama medya Ahmet Şık'ı koruyayım derken Ergenekon'un henüz üzerine gidilmeyen Emniyet ayağına yönelebilecek operasyonların da önünü kesmiş oldu.

İnternete düşen kitabın son haliyle Emniyetin yayınladığı raporu karşılaştıracak olursak raporda yer alan üçüncü şahısların “önerileri”nin kitaba birebir işlendiği görülüyor. Örneğin raporda yer alan (*Osman AK'ın hırsı, kendilerinin yaptığı telekulak yolsuzluğunu kapatmak için savunma içgüdüsü, Fethullah GÜLEN Cemaati'nin kamuoyunda itibar kazanmasına sebep oldu. Bu yüzden, Gülen Cemaati'ne en büyük hizmeti Osman Ak ve ekibi yapmıştır.) notu, internete düşen kitabın 98. sayfasında aynen yer alıyor. Bunun gibi diğer notlar da kitaba birebir uygulanmış.

Böylece Ahmet Şık'ın kendisine ait olmadığı ayan beyan ortada olan notları neden ısrarla sahiplendiği de anlaşılıyor. Zira o notlardan bazıları ile Odatv'den çıkan diğer belgeler birebir örtüşüyor. Örneğin Odatv'den çıkan bir belgede "Sabih Üstat da 'İlhan Cihaner olayı kitapta mutlaka işlenmeli', 'Cihaner'i bayraklaştıralım'” deniyor. Şık'ın kitabında Cihaner olayı 12 sayfa ile en ağırlıklı konulardan biri olarak yer alıyor. Tabi Cihaner güzellemesi de yanında eşantiyon kabilinden unutulmamış detaylardan biri.

Yeniden ifade edeyim. Bir yazarın değişik kaynaklarla görüşüp kitap yazması ve notlar alması olağan bir durum. Ama o notlar Odatv'den çıkan belgelerle birlikte düşünüldüğünde anlamlı bir kompozisyon görünüyor. Şık'ın kitabı tek başına düşünüldüğünde bir anlam ifade etmediği gibi içinde tartışılacak yeni bir bilgi de bulunmuyor.

Ne deniyordu Soner Yalçın'ın kaydettiği belgelerde: “Nedim'in emniyet bağlantıları önemli, irtibatlarını devam ettirsin.” “Sabri'nin Kitap konusunda çekincesi var ikna etmeye çalışalım, kitabı seçimden önce yetişmeli. Nedim, Ahmet Şık'la bu konuda görüşsün. (...) Nedimi kutlarım. Ahmet'i çalıştırsın...” Kitaba bakınca ben Nedim'in Ahmet'i iyi çalıştırdığını görüyorum. Başkaları başka şey görebilir tabii…






Amerikan çapulcusu ''Taraf''ınızı referans olarak kullanmazsanız seviniriz Vatansever olursa daha iyi olur ?



A
15 yıl (4092 mesaj)
Yarbay

http://www.haberform.com/yazi/tecavuzcumuze-sik-olmak--2004.htm

Derin devlete atıp tutup sonra derin devlet sevdalısı olmayı anlatıyor. Oysaki be sevda herkese zarar veriyor.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
N
15 yıl (9889 mesaj)
Yarbay

@Ar-tryk;

Ona " Tecavüzcümüze aşık olmak değil " Stokholm Sendromu denir! Banka soyguncularının elinde birkaç gün rehin kalan birkaç kadının sonra soygunculara aşık olmasıyla Psikolojiye girmiş popüler bir deyim.
Böyle başlık yazılmasının altındaki psikolojik nedenlerin araştırılmasını Freudculara havale edeyim!
Yazının amacı belli! Ben okudum linki! Aklı evvel birileri aslında orada olmaması gereken birilerini yanına çağırmaya çalışıyor. Ama önce kendilerini şöyle konulara ve forumdaki bazı 12 Eylül konularına da bekleriz! Şu ana kadar neredeyse hiç görünmedilerde!

http://forum.donanimhaber.com/m_48102870/tm.htm


Bu mesaja 1 cevap geldi.
DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.