|
Pratik zeka dedikleri / pratik çözüm dedikleri bu olsa gerek. Tarım Bakanlığı; Et fiyatları pahallı; o zaman et ithal edelim. Sağlık Bakanı; ''sağlık sektöründe çalışan sayısının yetersiz olduğunu vurgulayarak kanunen yasak olan yabancı doktorun yanı sıra yabancı hemşirelerin de ülkemizde çalışmasıyla ilgili düzenleme yapacaklarını'' söylemiş. Milli Eğitim Bakanlığı; İngilizce eğitimi için yabancı öğretmenler ithal edilecek. Yaklaşık 350 bin öğretmen atama bekliyor ve bunların 17 bini İngilizce Öğretmeni. İngilizce eğitiminde bu öğretmenleri yetersiz mi görüyorsun sayın bakan? O zaman eğitim sistemindeki sorunu çözmek varken neden ithal öğretmen? Dedik ya çok dahice ve pratik bir çözüm bu ithal etme olayı. Türkiye'de işsiz insan nüfusu 108 ülke nüfusundan daha çok olduğu bilinirken, hangi deha! hangi akıl! ile yurt dışından işçi getirerek işçi bulma sorununu çözmeyi düşünebilir? Yeni bakanlıklar açılırken eski bakanlıkların isimlerinin de güncellenmesi gerekirdi. Sağlık Bakanı İthalat İşleri, Milli Eğitim Bakanı İthalat İşleri, Tarım Bakanı İthalat İşleri ... Bakan olmak zor ama görevi icra etmek çok kolay. Savunma Bakanından Terör çözümüne yönelik ithal asker açılımını bekliyoruz sıradaki ithalat ne? Beyin? Zeka? Ben onu bunu bilmem ama acilen bakanlar ithal etmemiz gerektiğini düşünüyorum! |
http://www.beyazgazete.com/video/2011/09/04/israil-de-protesto-cnnturk.html İsrailli bir vatandaş diyorki ''Parlemento, bakanlar ve başbakan hepsi sadece 20 aile için çalışıyor! Halkı umursamıyorlar.'' |
|
Çok kısa! İslam dini hoşgörü dinidir. Müslümanların kutsal ayı ramazandır. Peki bu ortadoğudaki şiddet niye? Aynı inançtan olan insanlar nasıl olurda cuma namazı kılan / aynı din ritüelini gerçekleştiren insanları amansız ve acımasız bir şekilde katledebilir? Ortadoğuda hüküm kılan İslami yaşam ve islami inanç sistemi, Avrupalıların gördüğü gibi gerçektende şiddet dini midir? |
|
Türkiye gündemi çok kafa karıştırıcı. Hergün neredeyse 10 askerimiz şehit oluyor. Başbakanımız Suriye'de yaşananları eleştiriyor ve Suriye hükümetine kanı durdurması için sert açıklamalarda bulunuyor. Türkiye'de malum işsizlik, yoksulluk ve enflasyon sorunu, gelir dağılımındaki fark gün geçtikçe açılıyor, Başbakınımız Somali'ye yol, hastane, yatırım sözü veriyor... Bu işte bir terslik mi var? |
|
http://www.losev.org.tr Amacımız LÖSEV' i kurmaktaki amacımız; lösemili ve kan hastası çocukların, sağlık ve eğitim başta olmak üzere her türlü ihtiyaçlarının sağlanmasına yardımcı olmak, bunun yanısıra, kalıtsal ve edinsel kan hastalıkları konusunda ulusal düzeyde tedavi, eğitim ve araştırma kurumları kurmak ve işletmektir. Türkiye'de her yıl 1000-1200 yeni lösemili çocuk vakası ortaya çıkıyor. Bu durum bazen dar bütçeli ailelerde ebeveyni lösemili çocuk ile diğer çocukları arasında seçim yapmaya kadar zorluyor. Bu sebeple vakfımız gerçekleştirdiği tüm faaliyetlerde, gelir elde etmenin yanısıra, lösemi hastalığını tanıtmayı, lösemili çocukların ve ailelerinin sıkıntılarını topluma aktarmayı ve bu vesileyle toplumu bilinçlendirmeyi amaçlamaktadır. Nasıl yardım edebilirsiniz: http://www.losev.org.tr/v2/tr/content.asp?ctID=428 Gönüllü Üyelik: http://www.losev.org.tr/v2/tr/content.asp?ctID=539&RecID=3788 Çevremizde yardıma ihtiyacı olan insanları görmekte güçlük çekenlere göstermeniz dileği ile... |
|
Somali denilince aklınıza ne geliyor? Açlıktan kaburgaları sayılan kafası vücuduna oranla çok daha büyük, sıtmadan göbeği şişmiş ve üzerinde karıncalar uçuşan siyahi çocuklar değilmi. Somali halkının çocuklarını doğurduktan sonra ya gerillaya ya açlığa teslim etmelerini engellemek için kısırlaştırılması gerekmektedir. Doğan yeni çocuk yoksa, ölü çocukda yoktur. Bu fikre olumsuz eleştiri yöneltmeden önce aile planlaması / doğum kontrolündeki mantığı iyi tartmamız gerekir. Enflasyondan ve gelecek korkusundan kendi çocuğunu doğurmak istemeyen ya da bu gibi sebeplerden ötürü çocuk sayısını düşük tutmaya çalışan Türk halkının bir başkasının çocuğu türesin diye yardım etmesi çok absurd ve mantık dışıdır. < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > |
|
Eşi benzeri olmayan bir uygulama yaparak tarihe geçtik! Çıkmamış, basılmamış, yayınlanmamış bir kitap toplatıldı! İşin ilginç yanı ağızlarını demokrasi ile açıp demokrasi ile kapatanların çoğaldığı, bölünmeninde bir seçenek olduğu, Atatürk put değildir o da eleştirilir tarzı yaklaşımların popüler olduğu, çok çok ileri demokrasi derslerinin verildiği bir dönemde! nedense gülen cemaati/tarikatı ile ilgili yazılan bir kitap yayınlanmadan yasaklanıyor? Cumhuriyet tarihinde, hatta dünya tarihinde eşi benzeri olmayan bir yasakçılık zihniyeti ile (yayımlanmamış) kitap toplatılıyor. Düşünce özgürlüğüne inanlar herhalde düşüncelerin kitap olarak basılıp yayınlanmaya çalışılmasına karşı!
|
|
PKK, İbrahim Tatlıses'e yönelik düzenlenen saldırıyı kınadı. PKK'ya yakınlığı ile bilinen internet sitelerinde İbrahim Tatlıses'ten "Kürt sanatçı" olarak söz edilirken, saldırı nefretle kınandı. Açıklamada, "Kürt sanatçı İbrahim Tatlıses' e karşı İstanbul'da alçakça bir silahlı saldırı gerçekleşmiştir. Bu saldırıyı ve saldırıyı yapanları nefretle kınıyor, değerli sanatçı İbrahim Tatlıses'e acil şifalar diliyoruz. İbrahim Tatlıses ve ailesine ve tüm sevenlerine 'Geçmiş olsun' diyoruz" denildi. İbrahim Tatlıses'in Kürt halkının özgürlük davasına ve özgürlük hareketine sürekli saygılı davrandığı belirtilen açıklamada, Kürt davasına zarar vermemeye özen gösteren 'Kürtsever' olarak nitelendirilen Tatlıses hakkında, Kürt halkına katkılarından dolayı kendisine karşı davalar da açıldığı, örgütün sanatçı veya yazarlara yönelik saldırısı olmadığı ifade edilirken, şöyle denildi: "Bu açıdan bizim hareket olarak İbrahim Tatlıses' ten rahatsız olma gibi bir durumumuz söz konusu olmamıştır. Bu nedenle hareketimiz ve hareketimizin yörüngesinde hareket eden herhangi bir birimin İbrahim Tatlıses'e karşı herhangi bir saldırıyı düşünmesi ve yapması asla mümkün değildir. Buna rağmen Türk basınında bazı çevreler muhtemel şüpheliler arasında hareketimizi de hedef göstermektedir. Her şeyden önce şu açık bir gerçek ki, PKK hareketi ona-buna silahlı saldırı yapan bir hareket değil, mazlum Kürt halkının en masum hakları talebiyle yola çıkan bir özgürlük hareketidir. Bunu terör göstermek veya yapılan her saldırının altında PKK'yı işaret etmek tamamen bir çarpıtmadır." kaynak:http://www.diyarinsesi.org/haber/pkk-iboya-yapilan-saldiriyi-kinadi-21175.htm --------------------------------------- Binlerce masum insanın katili olan terör örgütü için çok duygusal bir açıklama olmamış mı? |
|
Avrupa Birliği Standartları Sömürüsü Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama bazı konularda özellikle Avrupa Birliği Standartlarında ısrar ediliyor. Alkol gibi. Bazı durumlarda çok daha özgürlükçü olunuyor. Türban gibi. Şimdi şöyle bir düşünelim; haraçları protesto eden üniversiteli ''onlar'' dayakla, şiddetle bastırılıyorlar. Aynı kesim ''özgürlük'' adına türbanı üniversitelerde savunuyorlar. Nerede samimiyet? Alkol konu olunca AB standartı, Emekli Maaşı olunca Uganda standartı! İşine geldiğinde İsviçre, işine geldiğinde Sudan! |
KCK’nın bombaları / Molotof Koktailleri ile öldürülmüş / sakatlanmış insanları hangi duygusal adalet tecelli edebilir?