Arkadaşlar şu ana kadar hep Hukuk isteyen birisiydim, yıllarca bunun hayalini kurdum, fakat son zamanlarda hep hukuk mezunlarının durumlarını araştırıyorum, çeşitli sitelerden tecrübelerini okuyorum ve umutsuzluğa kapılıyorum, beni düşündüren başlıca etkenler şunlar;
* Hukukçu sayısı nedeniyle iş imkanının çok az olması, her yere hukuk fakültesi açılması, on binlerce boş gezen avukat olması, çoğu kişinin asgari ücrete çalışırsan şanslısın demesi, hakim ve savcılıkta ise yine torpil geçmesi, tanıdığı olanların atanması. Ben avukatlık düşünüyordum fakat ortalık avukattan geçilmiyor, ve bunları filtrelemek için belirli bir sınav da yok, birincilikle bitiren mezun da, zar zor kazanıp bir vakıf üniversitesini bitiren mezun da aynı durumda şu an.
* Türkiye'de Hukuk hak ettiği değeri görmüyor, Tıp da aynı şekilde, doktorlar şiddete maruz kalıyor ve bunun hiçbir yaptırımı yok, fakat Hukuk tamamen bitirilmiş durumda, doktorların en azından her zaman iş imkanı var, ve bu ülkede kalmak zorunda değiller, yurtdışında da çalışabilirler. Fakat Türkiye'de alınacak olan Hukuk diploması yalnızca Türkiye'de geçerli, hakim ve savcılık tanıdığa bağlı, avukatlık da şans işi, ortalama bir doktor ile aynı maaşı almak için en az 10 sene durmadan çalışman hatta hukuk bürosu açman gerek.
* İş imkanı ve yaşam kalitesi, elbette bu kişiye de bağlı, fakat doktor arkadaşlar her zaman bir adım daha önde, doktorlar mantar gibi çoğalmadığı için ve yüksek bir sıralama ile girildiği için doktor açığı bile var, rahatça iş bulup çok iyi bir maaşa çalışabilirler, hukukçu maaşları ise rezalet durumda, hakim ve savcılar bir doktor maaşı alabilmek için mesleğinde 15-20 sene geçirmek zorunda. Elbette uzman doktorlardan bile kat kat daha fazla kazanan avukatlar var, fakat bunlar bir elin parmağını geçer mi ki? milyonlarca liralık davaları alan avukatlara ne kadar sık rastlanır ki?
Belki de hayalin neyse onu oku diyeceksiniz, fakat işsiz gezdikten sonra hayalin gerçekleştirilmesi ne kadar önemli? yurtdışında bu iki bölüm de oldukça prestijli iken, ve kelimenin tam anlamıyla kişiye bağlı iken; örneğin ABD'de bir doktorun da, bir avukatın da alacağı para kendisini ne kadar geliştirdiğine bağlıdır. Türkiye'de hukukun her yere hukuk fakültesi açılarak ve torpil ile atama yaparak tamamen bitirilmesi. Doktorların da şiddete maruz kalması ve hiçbir yaptırımın uygulanmaması; Yine de şanslılar, bu ülkedeki geri kafalı insanları çekmek zorunda değiller, sabır edip bir süre sonra yurtdışına giderek harika bir hayat sürebilirler, fakat eğer hukuk okursan ve şansın yaver gitmez ise kelimenin tam anlamıyla bittin demektir.
Bu dediklerimi uzun süredir düşünüyordum ve sürekli karmaşa içerisindeydim, avukatlık sınavı fikri beni hukuka bağlayan tek şeydi, hukuku gerçekten istediğim için bir sınav sistemi gelirse o sınav aracılığıyla istediğim yere geleceğimi ve hayallerime kavuşacağımı düşlerdim. Fakat son yapılan açıklamaya göre bu sınav yalnızca benim gibi sonradan hukuk fakültesine başlayacak olanları kapsayacakmış; hukuku sırf adı var diye yazıp işsiz gezen on binlerce avukat kaldığı yerden devam edecek, sınava girenler ise yalnızca bir sınava girmiş olacak ve aynı durumda olacaklar. Özetle bu sınavın hiçbir önemi yok, sorun zaten çok fazla avukat olmasından dolayı geldiğimiz rezalet durum, avukat sayısı aynı kalacaksa, yalnızca bundan sonra hukuk okuyanlar sınava girecekse, ki çok büyük ihtimal sınava girenlerin de bir ayrıcalığı olmayacak, işsizlik katlanarak devam edecek.
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
Hocam sen hukuk olayını çok yanlış algılamışsın. Birincilikle mezun olanla kıytırık üniversiteden mezun olan arasındaki farkı bir büroda ikisinden de varsa gayet net görürsün. İşveren de tercihini kalifiye elemandan yana yapar zaten. İyi bir doktor maaşı için en az 10 yıl demişsin ama zaten emeklilik yaşı olmuş 65, 40 yıl çalışacaksın en az 10 yıl nedir ki? Bu arada bir tıp fakültesini bitirmek 6 ve uzmanlığınla beraber 10 yılını alıyorken hukuk fakültesinden mezuniyet+stajın 5 yıl. Tıpçı bir insan mesleğine doğru düzgün adım atıp bağımsızlaşıncaya kadar sen 5 yıllık avukat/hakim/savcı olmuş olacaksın. Bu arada hakim/savcılık staj maaşı 4500TL. Meslekteki maaşları bölgeye ve terfilerine göre değişiyor ama bu terfiler de düzenli olduğu için(ki bu bir problemdir hukuk açısından) maaşın artıyor. Avukat olacaklar için staj maaşı bir sorun ancak 5 yılda çözülemeyecek bir sorun değil. Tanıdığım hiçbir avukat da (ki birçok tanıyorum) aç gezmiyor, asgari ücrete de çalışmıyor. Eğer sorunun sadece kazanılacak parayla ilgiliyse bu karşılaştırmada ikisinin birbirinden çok uzakta olduğunu düşünmüyorum.
Ayrıca iş yoğunluklarını göze almanı öneririm. Bir hekimin nöbeti, uykusuzluğu, hastane ortamında hastalarla uğraşması gibi şeyler hukuk mezunlarına göre çok daha yüksek. Zaten bu nöbet olayı yüzünden diğer memurlardan daha fazla maaş alıyorlar bildiğim kadarıyla. İleride kendi işini kurmak istersen de avukatlık daha avantajlı. Bir muayenehane için türlü türlü ekipman gerekirken avukat asgari 1 masa, 1 sandalye, 1 bilgisayar, 1 yazıcı ile bürosunu kurabilir.
Filtreleme demişsin ancak bu filtreleme iş hayatında kendini gösteriyor. Bu arada işini layığıyla yapamayan avukatlar bile müvekkil topluyor. Bunun nedeni vatandaşların hukuku "benim psikolojim bozuk ceza almam" ve "ben borcumu ödeyeceğim, sözüm senet"ten ibaret sanmaları. Ama karşındaki avukat ve kürsüdekiler anlar senin işini nasıl yaptığını, zaten ona göre davan sonuçlanır. Bu da sana gelen davaların değerini ve miktarına etki eder.
* Hukukçu sayısı nedeniyle iş imkanının çok az olması, her yere hukuk fakültesi açılması, on binlerce boş gezen avukat olması, çoğu kişinin asgari ücrete çalışırsan şanslısın demesi, hakim ve savcılıkta ise yine torpil geçmesi, tanıdığı olanların atanması. Ben avukatlık düşünüyordum fakat ortalık avukattan geçilmiyor, ve bunları filtrelemek için belirli bir sınav da yok, birincilikle bitiren mezun da, zar zor kazanıp bir vakıf üniversitesini bitiren mezun da aynı durumda şu an.
* Türkiye'de Hukuk hak ettiği değeri görmüyor, Tıp da aynı şekilde, doktorlar şiddete maruz kalıyor ve bunun hiçbir yaptırımı yok, fakat Hukuk tamamen bitirilmiş durumda, doktorların en azından her zaman iş imkanı var, ve bu ülkede kalmak zorunda değiller, yurtdışında da çalışabilirler. Fakat Türkiye'de alınacak olan Hukuk diploması yalnızca Türkiye'de geçerli, hakim ve savcılık tanıdığa bağlı, avukatlık da şans işi, ortalama bir doktor ile aynı maaşı almak için en az 10 sene durmadan çalışman hatta hukuk bürosu açman gerek.
* İş imkanı ve yaşam kalitesi, elbette bu kişiye de bağlı, fakat doktor arkadaşlar her zaman bir adım daha önde, doktorlar mantar gibi çoğalmadığı için ve yüksek bir sıralama ile girildiği için doktor açığı bile var, rahatça iş bulup çok iyi bir maaşa çalışabilirler, hukukçu maaşları ise rezalet durumda, hakim ve savcılar bir doktor maaşı alabilmek için mesleğinde 15-20 sene geçirmek zorunda. Elbette uzman doktorlardan bile kat kat daha fazla kazanan avukatlar var, fakat bunlar bir elin parmağını geçer mi ki? milyonlarca liralık davaları alan avukatlara ne kadar sık rastlanır ki?
Belki de hayalin neyse onu oku diyeceksiniz, fakat işsiz gezdikten sonra hayalin gerçekleştirilmesi ne kadar önemli? yurtdışında bu iki bölüm de oldukça prestijli iken, ve kelimenin tam anlamıyla kişiye bağlı iken; örneğin ABD'de bir doktorun da, bir avukatın da alacağı para kendisini ne kadar geliştirdiğine bağlıdır. Türkiye'de hukukun her yere hukuk fakültesi açılarak ve torpil ile atama yaparak tamamen bitirilmesi. Doktorların da şiddete maruz kalması ve hiçbir yaptırımın uygulanmaması; Yine de şanslılar, bu ülkedeki geri kafalı insanları çekmek zorunda değiller, sabır edip bir süre sonra yurtdışına giderek harika bir hayat sürebilirler, fakat eğer hukuk okursan ve şansın yaver gitmez ise kelimenin tam anlamıyla bittin demektir.
Bu dediklerimi uzun süredir düşünüyordum ve sürekli karmaşa içerisindeydim, avukatlık sınavı fikri beni hukuka bağlayan tek şeydi, hukuku gerçekten istediğim için bir sınav sistemi gelirse o sınav aracılığıyla istediğim yere geleceğimi ve hayallerime kavuşacağımı düşlerdim. Fakat son yapılan açıklamaya göre bu sınav yalnızca benim gibi sonradan hukuk fakültesine başlayacak olanları kapsayacakmış; hukuku sırf adı var diye yazıp işsiz gezen on binlerce avukat kaldığı yerden devam edecek, sınava girenler ise yalnızca bir sınava girmiş olacak ve aynı durumda olacaklar. Özetle bu sınavın hiçbir önemi yok, sorun zaten çok fazla avukat olmasından dolayı geldiğimiz rezalet durum, avukat sayısı aynı kalacaksa, yalnızca bundan sonra hukuk okuyanlar
sınava girecekse, ki çok büyük ihtimal sınava girenlerin de bir ayrıcalığı olmayacak, işsizlik katlanarak devam edecek.
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.