Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 3 misafir, 2 mobil kullanıcı
215
Cevap
4598
Tıklama
37
Öne Çıkarma
Forumdaki DSG psikolojisi ile Forumla alakasi olmayan DSG li arac sahipleri arasindaki fark
A
11 yıl
Yarbay

Forumda bir arkadaş yakınlarda konu açmıştı,ekşisözlükten bir başlığın içeriğini kopyalamıştı ben de aynen ondan kopyalıyorum aşağıya ;







bu yazıyı vw polo başlığı altında yazmak isterdim ancak fark ettim ki sorun modelle değil, firmayla ilgili. yaşadıklarımla herkesi bilinçlendirmek, milattan önce kalmış bir satış sonrası hizmet nasıl olur onu da araya sıkıştırmak maksadındayım.

2014 model, 1.4 triptonik bir polom var. bürokratik işlemlerle beraber 50.000 tl ye mal olan bu küçük ama markası büyük arabanın parası babamdan çıktı, bir kere bunu bilin. zengin çocuğu değilim bunu da bilin. hatta bu aracı kendi paramla almış olsaydım böylesine yıpranmazdım. ilk göz ağrım, manevi değeri var, babamın hediyesi bir kere. acemiliğini atmış her şoförün ilk göz ağrısına nasıl davrandığını hepimiz biliriz. nasıl çocuğunuz rahat değilse sizin gözünüze uyku girmez, nasıl çocuğunuz arkadaşında kalacağı zaman huzursuzluktan hayatınıza devam edemezsiniz, işte ben de aksesuar aldığım için servise bıraktığımda uyku uyuyamadım, arabamı garaja koyamadığım zamanlarda stresten günüme devam edemedim. hatta kampüste bir gün bi baktım biri aracıma sürtmüş, %90 ihtimalle tanıdığım bir hocanın yaptığını bilmeme rağmen kamera kayıtlarından kim olduğunu bulup gidip dalmak istedim. tavsiye edilen devrin dışına çıkmadım, motoru öyle açtım. yıkamacılara bile vermedim anahtarımı. bozuk yola girmemek için yolumu uzattım kaç kere. işte böyle zorlu ve dikkatli süreçten sonra motorum açılmıştı, yine de motordaki w ambleminin üzerindeki jelatine dokunmadım. arabanın içinden sıfır kokusu geçmedi daha.

baktım artık kullanmaya başlayabilirim, kendimce döktürmeye başladım. otoyolda 160 la viraja girmeler, şehir içinde aralardan sıvışıp seri kullanma çabaları, kalkış gücünün el verdiğince sol çekmeler vs.
vw nin hakkını yemeyeceğim, çok keyif aldım. hızı hissettirmiyordu, araba virajlarda savrulmuyordu ve güvenimi kazanmıştı. ömrü bittiğinde bile bu aracı satmamaya, baba yadigarı diye koruyup son gücüme kadar garajda saklamaya dair kendime söz verdim.

bir gün yine otoyoldayım, aracım tam 2724 km de, bir anda motor bağırdı ve araç sallanmaya başladı. bir de baktım ki motor arıza ışığı yanıyor. hemen sağdaki benzinliğe girip kataloğa baktım, "katalitik konverter arızalı" manasına gelmekteymiş. tabiri caizse içim yandı. şokumu atlatamadan eskişehir vw servis müdürünü aradım, otomotikte değil de düz viteste 2800-3000 devirle 20-30 km yol aldığımda geçeceğini, önemli bir şey olmadığını, hiç üzülmemem gerektiğini söyledi. dediklerini yaptım ama ışık sönmedi. bu arada 80 km yi geçmememi söylediklerinden tırlar tarafından maymuna çevrilmiş oldum, dörtlülerim yanık halde korka korka ilerlerken artık işe yaramayacağını düşünüp tekrar durdum ve yol yardımı aradım. bütün gelişmeleri anlattım, yine üzülmememi, korkmamamı, beni bu arızanın yoldan alı koymayacağını söyleyip, aynı şekilde devam etmemi tavsiye ettiler. bir çay içip sakinleştim, karşılaştığım bütün vw sahiplerine danıştım o sırada. hepsinin de aracı manueldi ve böyle sorunlarla karşılaşmadıklarını söylediler. içimden bir ses sorun triptonik olmasında, yani dsg şanzımanda diyordu ama konduramıyordum. zaten kim kondurabilir, araç aldığım ilk gündeki gibi, daha 2700 de, kılına bile zarar getirmemişim.

söylediklerini dinleyip tekrar yola devam etmek üzere araca bindim, çalıştırdım, parktan çıktım ve süpriz! ne manuelde ne de otomatikte 2. vitesin üzerine çıkamıyordum. böyle bi hızda yola devam etmek otoyolda kaza yapıp ölmekle aynı şeydi, ilerdeki polis çevirmesine sığındım ve çekiciyi beklemem için müsaade istedim. yol yardıma durumu yine anlattım, önceki tavsiyeleriyle ilgili hiç bir şeye değinmeden çekici gönderdiler. istersem taksi de göndereceklermiş, ben de dedim ki evet işim aksadı ama gidecek durumda değilim. çok üzülüyorum, aracımın başında olmak istiyorum. tamam dediler çekici abinin yanına oturdum. eskişehir vw ye doğru giderken dert yandım. ortalığı dağıtıcam dedim. benzer örnekler verdi, insanların başı bu arızayla dertteymiş.

servise vardığımda sinirden kuduruyordum, hem servis görevlileri hem de şansa bakın ki aynı arızadan müzdarip müşteriler sakin olmamı söyledi. 5. kez bu yüzden yolda kalıp gelen bi abi vardı, senin ilk seferin bu herhalde, ondan sinirlisin dedi. iyice yıkıldım. kazık yemiştik lan!

servis müdürü iyi bir adam, o beni anlar dedim. onunla da konuştum, dsg nin üç parçadan ibaret olduğunu ve benim aracımda mekatronik kısmının arızalandığını, parça değişeceğini söyledi. sonra endişeli bir şekilde gözlerime bakarak hiç yedek araçlarının olmadığını, parça istanbuldan geleceği ve arıza hafta sonuna denk geldiği için garanti işlemleri, kargo derken 1 hafta bekleyebileceğimi söyledi. elinden geldiğince hızlandıracağını ama yedek aracı kalmadığı için veremeyeceğini de ekledi.

derin bir nefes aldım, dedim ki x bey, yanlış anlamayın ben sizi severim, şahsi hiçbir problemim yok buradaki herkesle. ama ben yanlış mı anladım acaba, durumu bi teyit edebilir miyiz?
tabii nihansu hanım dedi.

-aracımla bağımı gayet iyi biliyorsunuz, beni en iyi siz anlarsınız x bey.
+evet nihansu hanım.
- şimdi benim sıfır aldığım bu araç daha 2700 de, nasıl dikkat ettiğime siz şahitsiniz. vw gibi bir markadan alınmış yeni bir aracın çok çok övündükleri dsg şanzımanında bu kadar kısa sürede, hiçbir kullanıcı hatası olmadan arıza vermesi ayrı bir trajikomik olay, değil mi?
+aynen öyle nihansu hanım
-ve siz de diyorsunuz ki yedek aracım yok, yani aracı aldın çok güzel, üretim hatası var ve yolda kaldın, işin aksadı rezil oldun, 1 hafta bekleyeceksin ve buradan da yürüyerek çıkacaksın, öyle mi x bey?
+nihansu hanım benim elimden bir şey gelmediği için maalesef öyle.
-doğru anladım yani?
+evet nihansu hanım.
-doğru mu anladım x bey!
+ evet nihansu hanım.

derin bir nefes daha aldım.

-peki madem öyle ben ortalığı dağıtacağım, size bir şey olmaz dimi?

olmaz dedi ve sonraki söylediklerinde bu arızadan nasıl bunaldıklarını anlamış oldum. şikayet için yapabileceğim her şeyi anlattı.

beni eve bıraktılar sağolsunlar(!)

gelir gelmez arıza süresince yaşadıklarıma dair bütün fotoğrafları da ekleyerek mail attım doğuş otomotive. bir kaç kere de hem arızayla hem de hakkım olmasına rağmen temin edilmeyen yedek araçla ilgili çağrı merkeziyle görüştüm. hepsi not alıp hemen bana dönüş yapacaklarını söylediler. bir, iki, üç gün geçti hala ses yoktu.

çıldırdım, dot benimle resmen dalga geçiyordu. vw nin facebook sayfasına fotoğraflar ve ingilizce anlatımla bir gönderi postaladım. hemen yorum yaptılar, tr uzantılı bir adrese bunu anlatmamı istediler. lan dedim dalga mı geçiyorsunuz, özellikle size yazdım çünkü dot türkiyedeki kimseyi sallamıyor, binlerce insan madur bu arızadan. beni dinlemediler siz söyleyin de bana dönsünler artık. cevap gelmedi, bu arada andrew diye bi adam bir yorum yaptı gönderiye, jettasının ne hale geldiğini anlattı ve vakit varken kurtul, 5. den sonra benim motorumu komple değiştirdiler ve hala düzelmedi, bir an önce sat aracı dedi. yeni araç talep ettim haber bekliyorum andrew dedim, o da cevap yazmadı. sanırım tüm dünya distrübitörlerin, özellikle doğuş otomotivin yeni bir araç vermeyeceğini gayet iyi biliyordu. ne yalan söyleyeyim benim de umudum yoktu. türkiye ya burası.

artık o uluslar arası gönderiden sonra neler olduysa ertesi gün sabahın köründe rent a cardan aradılar, bana benzinli otomatik bir araç gönderdiler özür dileyerek. bir kaç saat sonra vw eskişehir aracın durumuyla ilgili bilgilendirmeye aradı. şok üzerine şok yaşıyordum. gördüğüm ilgiden neredeyse kafayı yiyecektim ki 530 lu bi numaradan bir dot görevlisi aradı, yetki düzeyini ve pozisyonunu bilmiyorum ama çok gizemli bi atmosfer vardı. sanırım sonunda rahatsız edebilmiştim onları. vw usa deyki postumu görmüş, durumu bir de benden dinlemek istiyormuş. 12 dakika boyunca anlattım, sadece dinledi, en son talebimi sordu. benim aracımla olan bağımı kopardınız, güvenimi kırdınız, bana güvenebileceğim bir araç verin, yolda hızlı giderken başıma aynı arıza gelsin de takla atıp öleyim mi yani? dedim. talep oluşturuyorum dedi. teşekkür edip kapatacaktım ki bişiler söylemeyi istiyor gibi geldi durdum. o da durdu, allah allah dedim kapattım. sessizlikle son bulan bu konuşmadan sonra umutlanmıştım.

1 hafta doldu, vw eskişehirden aracınız hazır diye telefon bekliyordum ki sabahında bi numara beni arayıp durdu. iki kere açmayıp uyuyamaya devam ettim içimden söverek, saat başı aradığı için sonunda uyandırmış oldu, bir baktım vw merkez, yani kocaeli müşteri ilişkilerinden deniz bey aradı. eklemek istediğiniz bir şey var mı dedi, madem her şeyi biliyorsunuz yok dedim. adamla neredeyse yarım saat konuştum, kıvırıyor da kıvırıyordu. sana yeni araç yok ama hediye var dedi kısaca, sürpriz dedi. sinirden güldüm artık, özetle ya deniz bey dalga mı geçiyorsunuz dedim, geçmiyoruz dedi kıvırmaya devam etti. sen git aracını al, zaten daha üniversite öğrencisisin, gençsin safsın. çevrendekiler kandırmışlar seni, bunlar çok normal be. hediye gönderdik sana işte daha ne istiyon der gibiydi. ben hala tatmin olmadığım için konuyu toparlayalım artık deyip kapattırdı telefonu. sonra vw eskişehir aradı, araç hazırmış. telefonlarım yine susmadı çünkü rent a car uzatma artık aracımızı ver diye sıkıştırıyordu. o cırtlak kadına kibarca, büyük küçük kimseye saygı göstermiycem lan artık, işim ne zaman biterse o zaman vericem aracı yeter lan! dedim. tamam dedi kapattı.

vw ye gittim, babam bize yardımcı olsunlar, biraz da fark verelim sen 1.2 turboya geç nihansu dedi. onu konuşayım dedim. aracınıza bi fiyat vereceğiz dediler. verdikleri fiyat 42.000 tl. iyice kafayı yiyordum ki servis müdürüyle test sürüşüne çıktığımızda beni uyardı, problem kronikse bu değiştirme işine girmelisin, şimdi satsan da 6 ay sonra satsan da aynı fiyata satacaksın, hiç gerek yok dedi. bir kaç audi ve vw hastası tanıdıklarım da 1.4 de kalmamı söyleyince kuzu kuzu aracımı alıp çıktım. içime oturdu yaptıkları. beni tek rahatlatan şey servistekilerin dot u nasıl rahatsız ettiğimden memnun olmasıydı. hepsinin adına bir miktar hınç almış oldum. geri kalanların hepsi içimde uktedir.

deniz beyin hediyeni al sus dediği hediyeye gelince. vallahi dayanamıyorum fotoğraflarını koyacağım, flirt ediyormuşuzcasına pembe bir kutuda portatif şarj aleti göndermiş lan deniz bey. emek verip kendi el yazısıyla da yine romantik bir zarf ve kağıda bişiler yazmış.

mahvolmuş dsg şanzımanımdan sonra en ihtiyacım olan şey bu romantik portatif şarj aletiydi deniz bey. saygılarımızla yı da yanlış yazmış gerizekalı. karar verdim almanyaya mektup yazacağım. denemekten zarar gelmez. dot ekibinin tümüne en içten selamlarımı yolluyorum.

fotoğraflar da böyle:

https://imageshack.com/i/id9eyt2nj

https://imageshack.com/i/pbqa9rzdj




DSG nin problemli bir şanzıman olduğu çok açık,bir örneğini de şimdi okudunuz.

Her aracın problem çıkarma potansiyeli vardır.

Ama örneğin bir 1.6 125 HP otomatik şanzıman Civic ile Golf 1.4 TSI 122 HP DSG şanzıman aracın sorun çıkarma potansiyeli asla bir değil,bir diyenleri de kaale almam zaten.

Tamam iyi güzel hoş şanzıman hızlı ekonomik ergonomik fakat yolda bırakma işi devreye girdiği zaman tüm artılarını silip atıyor.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 2 cevap geldi.
L
11 yıl
Yüzbaşı
Konu Sahibi

Oncelikle bmw kullanicisiyim bunu belirtmek isterim . Konuya gelecek olursak forumda herkes tarafindan biliniyor ki dsg li araba alinmaz alinirsa da %95 sorun cikartir dusuncesi mevcut. Bu dusunceden oturu dsg li bir arac almayi dusunen arkadaslarin hepsine salak muamelemesi yapiliyor
Ancak gel gor ki surekli gunlum hayatta dsg sanzimanli arac goruyorum her gordugumde de mutlaka bi sikintisi olup olmadigini soruyorum 30 40 tane arac icin sorduysam 1 bilemedin 2 tanesi sorundan bahsetti o da sanzimandan olup olmadigina emin degillerdi
Suraya gelmek istiyorum forumda bu kadar gorus belirten insanlarin hepsi neden kullanmamis olmamasina ragmen bu kadar buyuk bir teknolojiyi klavyeleriyle 1 saniyede öldürüyorlar
Ben gunluk hayatta boyle bir olayla karsi karsiya gelmeyseydim burda boyle bir konu acmazdim onu da eklemek istiyorum

DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.

Üye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.

Üye Ol Şimdi Değil



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

Z
11 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: bağkur_borcu

Koca forumun özeti;

- araba tavsiyeesi ; mazda al
- volvo çok sağlam hacı
- tsı ; yağ yakar abi
- dsg; patlar


95 bin km dir 7 dsg araç kullanırım buna ilave 35 bin km tsı araç kullandım ne bir gram yağ eksildi nede dsg ısındı. Mermerlermiş kafalar değiştiremessiniz size internet linki getirirler. zaten bu basmakalıp kelimeleri tekrarlayanlarda aynı 8-10 kişi. Değişmeyecek burayı böyle kabul etmek lazım

Forumun özetine :
-Volkswagen Premiumdur cümlesini eklerseniz sevinirim.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 2 cevap geldi.
.
11 yıl
Yarbay

Konuya asıl cevap önümüzde ki aylarda 7 ileri kuru kavrama yerini 7 ileri yağlı kavramaya bırakınca verilebilir...


Bu mesaja 2 cevap geldi.
L
11 yıl
Yarbay

Çünkü bu klavye delikanlılarının çoğu "sanal oto teknikeri". Ömründe içine bile oturmadıkları araç hakkında 5 yıllık sahibi gibi konuşurlar. Linea sürüp, golfün kalitesinin övülmesiyle alay ederler. Kendi araçları zangır zungur takırdarken, her yerleri trim sesiyle titreşirken, 100km üstünde araç içindekiyle bağıra bağıra konuşurken gelip vw'ne "dok gapu sesüymüş ehüehüe" diye akıllarınca dalga geçerler. Özetle, kimi cahillik, kimi kuyruk acısı.

Forumdaki cahillik de toplumdaki cahilliğin bir aynası. Bunun benzerini,bu kadar cahil insanı ancak askerde görebiliyorsunuz. O yüzden beni şaşırtmıyıor. Cahil, kafa yapısı düşük, ekonomik geliri de kötü olunca adam sarıyor birşeylere de sarıyor, eğleniyor o zekacıkla işte.

Kimi de sadece parası yetmeyip alamadığı için, alamadığını kötülüyor, bir yalana uyup kendini de o yalana inandırıyor. Neymiş fsi dizel gibi çalıyormuş misal. Bunu diyen adamla hayatta 1 kelam ortaklığım olamaz yalan söylüyor çünkü. Yalancı. Sonra gelip tsi yağ yakar, turbosu patlar diyenler. Aynı kafa. Sanırsın ki serviste müdür. 3 tane olay duyup tüm marka modele mal etmeye çalışıyor kötüleme adına. Neden kimse toyotanın yağ yakıp, motor değişimi bile gerektiren kronik sorunlu 1.4d motoru hakkında birşey demiyor mesela? Neden kimse audinin multitronic kroniği hakkında birşey demiyor mesela? Olay tamamen art niyet.

Forumda çok gereksiz adam var. Arada da nadiren düzgün, konuşulabilecek, tartışılabilecek adam var. Misal tartışırsın, adamla zıt düşersin, baktın yürümüyor ya cevap vermeyi kesersin, ya ben böyle düşünüyorum, size katılmıyorum dersin uzatılmaz. Ama gereksiz adamlar varki yok kapak, yok headshot, yok troll bu, yok sen okuluna git vs vs.

15 yaşında olup babasının değiştirdiği arabaları kendi arabalarıymış gibi gösterip ahkam kesen mi dersin, şirkette başkalarına verilen arabaları her gün görüp, 2 kere kullanma fırsatı bulduktan sonra kendi arabasıymış gibi 3 yıldır kullanıyorum diye sallayan vs mi dersin, paliodan üstünü görmeyip vw'e bok atan mı dersin, zengin çocuğu olup aldığı ferrarisiyle konular açıp tatmin etmeye çalışanlar mı dersin, "0-300ü şu kadar saniye altı olmayan araçlara hızlı demem ben yea" diye padişah bir taraflarını mı dersin, ekonomi markalarıyla, kaliteli markaları bir tutup, aynı kalite araçlar diye tartışma yaratanı mı dersin, her konuda özellikle bir markayı kötüleme adına gelip çamur at izi kalsıncılar mı dersin, 1.2 motor sürüp büyük motor verimsiz eski teknoloji diyenler mi dersin, sedan varken hatchback araba ne gerek var, neyin mantığı diye keyif kahyalığını soyunanlar mı dersin, milletin arabalarına bakıp bakıp nasıl alıyorlar bunları diye hesap soranları mı dersin, hayatını tek marka ile geçirip süspansiyonlarını bilmemnesini dünyanın en iyisi ilan eden mi dersin, honda sürüp, youtobe' da ekstrem modifiyelisi, güçlü pahalı süpersport markaları geçtiğini görünce tatmin olup, forumda sevinçle paylaşıp tatmin olan mı dersin, 1litre araba alıp çok yakıyor bu, lpg takılmaz mı diye soran mı dersin, bir motora döneminin en kötü motoru diye çamur atıp, muadil motorları teknik listelerle önüne döktüğünde, ses çıkaramayıp dut yemiş bülbüllere dönenler mi dersin, araba alınca aldığı markanın avukatlığına geçen mi dersin, sırf tartışma çıksın diye troll amaçlı konular açanlar, yorumlar yapanlar mı dersin, mısırımı aldım bekliyorum diye bunları destekleyen tipler mi dersin, trolleri, fanatikleri kollayan taraflı yöneticiler mi dersin say say bitmez. Aynı askeriye işte her türlü insan var.

İşte bütün bunların arasında gerçekten samimi, tarafsız olan, belli bir mentaliteye sahip insnalar da çıkabiliyor. Onları da korumak kollamak lazım. Ben sırf bu yüzden marka model soranlara özellikle de bu vw markasını içeriyorsa forum dışında, vw türkiye forumu gibi direk kullanıcılarından oluşan insanların olduğu platformlara danışmalarını ve arada kaldığı araçları test etmelerini sağlık veriyorum ki doğru bilgiye ulaşabilsinler. Yoksa foruma kalsa vw çöp, fiat, toyota, volvo, mazda süper. Başkası alınmaz, hepsi çatlar, patlar, incir ağacı diker, üzer, bozar, öldürür, sanayici kanka yapar, benzinci ortak yapar vs. Direk minibüscü ağızı...


Cahillik diz boyu, seviye paçalardan akıyor..


Bu mesaja 5 cevap geldi.
P
11 yıl
Yarbay

Kendi acimdan cevap vereyim. Benimkisi dost tavsiyesi. Alip almamak ona kalmis. Illa bozuk cikacak diye bisey yok. Benim gorusum dsgnin ne zaman hangi sartlarda patlayacagi mechul. Dolayisiyla riske girme derim aliciya.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

L
11 yıl
Yarbay

Konuyla ilgili iki kelam da ben edersem evet dsg yıllardır vw'nin düzeltmediği, ayak sürüdüğü bir problem. Daha ilk problemlerde yıllar önce herşeyi düzeltebilecekken, ufak tefek revizelere gidip, aynı karlılıkla ilerlemeye çalıştılar. Üstelik dünyada artan baskılara sonucunda 10 sene garanti verirken ülkemizde bunu da yapmadılar. Dsg'yi vw üretmiyor, bşaka firmaya ürettiriyor. Ama sorun belirlediği bütçede. Birim başına maliyeti son derece düşük tutuyor ve arabaya taktıpğı şanzıman o arabanın torkuna limit değerlerinde dayanıyor. Biraz maliyet artsa audide r8 de kullanılan çift kavramalarda var halbuki. Olay 3 liralık mal koyması gerekn araca 2 liralık mal koyarak şark kurnazlığı yapmasından. Bu sorun en güncel jenerasyonda mekanik olarak iyice azaldı artık. Yakın zamanda kavramanın çabuk tükenmesi sorunu vardı, düzeltildi. En son yağdaki katı maddelerinin paslanıp mekatronik ünitesinde devreleri bozarak arıza çıkarmasıyla gelen sorun vardı, onu da çözdüler. Şu an en son dsglerde bilinen bir problem yok. Ama yine de güvenemiyor insan. Vw ve audinin çift kavramalı bu dandik sistemlerde inat etmesini anlamıyorum. O eski hantal tork konvertörlü şanzıman algısı zf ile çoktan bitti. Zf benzeri tam otomatik kavramasız, tork konvertörlü bir şanzımana geçmeleri bir zorunluluk oldu marka algısı açısından. Otomatik vitesli araba alacağım, kavramalı olacaki manuel gibi baskı balata değişecek, o ne biçim iş ne anladım o zaman. Otomatik deidğin tam otomatik tork konvertörlü olmalı. Yağını değiş bir ömür bin.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
E
11 yıl
Binbaşı

- Robotize şanzımanların öncüsü Opel (Easytronic), bu şanzıman tipini terkedip Astra, Mokka, İnsignia gibi tüm modellerinde yeni jenerasyon tork konvertörlü tam otomatiğe dönmüş,
- Toyota robotize MMT şanzımanı terkedip CVT'ye dönmüş.
- Yıllardır ADAC'ın sorunsuzluk istatistiklerinde zirvede olan Mazda, robotizelere yanaşmıyor bile.
- Son 5 yıldır ADAC'ın sorunsuzluk istatistiklerinde sürekli ilk 5'te olan Hyundai Group (Hyundai/Kia) bu şanzımanlardan uzak dururken, yeni jenerasyon tork konvertörlü ZF üretimi 6 ileri şanzımanı kullanıyor.
- Sürüş zevki denlince Premium sınıfta BMW yeni jenerasyon tork konvertörlü ZF üretimi şanzımana yükleniyor, aynı şekilde orta kesime hitap eden ancak yine sürüş zevkine oynayan Honda'da robotize'den uzak durup yeni jenerasyon tork konvertörlü şanzıman (Civic, Accord, CRV) veya CVT (Jazz) kullanıyor.
- Peugeot bile yeni kasa 308 için robotizeden vazgeçip tork konvertörlü otomatik geliştirdiklerini ve artık çalışmalarının bu şanzıman üzerine olacağını 308 dünya lansmanında duyurdu.
- Nissan zaten CVT'de ısrarlıydı.
- VW bile ağır şartlar için ürettiği ve dayanıklılığın esas olduğu Amarok modelinde DSG yerine 8 ileri tork konvertörlü şanzıman kullanmaya başladı.
- Tüm modellerinde (Range, Evoque, Sport, Discovery...) dayanıklılık ve konforun olmazsa olmaz olduğunu bilen Land Rover Grubu ZF üretimi yeni nesil tork konvertörlüleri kullanıyor ve hiçbir şekilde robotize denilen komik şanzımana bulaşmıyor. Aynı şekilde Jaguar...
- DSG hakkında yurtdışında 10 yıl garantiler ve geri çağırmalar başlıyor.

Sonrada aracını kıt kanaat borçla aldığı için hiçbir şekilde yanlış seçim yaptığını kabullenemeyecek ve herşeyi bildiğini sanan yurdum insanı araştırmak yerine kendisine hakaret edilmişçesine savunmaya geçip üstünede "Ben 12.000 km.'dir kullanıyorum, mis gibi şanzıman misss" diyor.
Arkadaş bu şanzıman sende sorun çıkarmadı demek başkalarında çıkarmıyor demek değil. Bunca marka zaten bu şanzıman tipini (tek veya çift kavrama robotize) terketmeye başlamış veya çoğu marka hiç bulaşmamış bile. Düşündün mü hiç neden acaba diye? Emin olun o markalarda (ki aralarında BMW, Land Rover, Toyota gibi devler var) isteselerdi bu şanzıman tipini geliştirip kralını yaparlardı.
Herşey bir araştırma kadar yakınındayken halen çıkıpta "benim gaynımda var, 200.000'de DSG'si mis gibi miss" diyen insanları gördükçe açıkçası sözün bittiği yere geliyoruz...

Son bir not: Peki VW neden bu şanzıman tipini kaldırmıyor diye sorabilirsiniz. Böyle bir soru kafanızda oluşursa; VW'nin bu kadar ateşli şekilde başlarda DSG'yi savunmasından ve ARGE'sine milyolarca euro yatırmasından sonra piyasadan bu şanzımanı çekerse hem borsada hem de dayanıklılık imajı açısından tüketici gözünde kaybedeceği imaj ve güven kaybının yaşatacağı milyar dolarları bulacak kaybı göze alamayacağını unutmayın. Bu yüzden şu an VW için tek çıkar yol garanti süresini uzatıp şikayetçi tüketici kitlesinin gazını almaktır.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ERG81 -- 20 Eylül 2014; 13:36:05 >

U
11 yıl
Yarbay

Benim milletim işini bilir.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

C
11 yıl
Yarbay

Biz de sizin gibi çevremizdeki kullanıcıların memnuniyetsizliğiyle(yaşanan arızalarla) ve istenen fahiş fiyatı nedeniyle tavsiye etmiyoruz.



.
11 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: husam74

forumdaki yüzlerce DSG konusuna bir kere cevap yazmadım. İlgim alanında olmadığı için.. Elektrikçi bir abimde kendisi komşumda olur. 2008 passat 2.0 tdı aracı var. Vites topuzunda DSG yazdığını gördüm ve araç 260 binde.. 5 yıldır araç onda ve bugüne kadar hiç sorun yaşamamış. Arabayı çok düzgün kullandığıda söylenemez..Forum DSG olayını abartıyor

Yağlı kavramaya laf diyen yok zaten...


Sorun kuru kavramada



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

B
11 yıl
Yarbay

O degilde 30 kisiye sormussaniz ve 2 kisi ariza olabilir demisse, zaten bu ciddi bir yuzdedir.
Bunun nesini kucumsediniz anlamadim.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
M
11 yıl
Yarbay

Arkadaşım öncelikle rektifiye motorda, şanzımanda ise revizyon olur.

"Tork konvertörlü şanzımanların önemli bir kısmı 150.000 civarında revizyon görüyor" demişsiniz de öyle bir şey yok. Şanzıman yağı ve filtresi 6 senede veya 80 bin km'de bir değiştirildiği sürece ve şanzıman düzgün kullanıldığı taktirde ömürlüktür.

Otomatik şanzımanlarda şunların yapılmaması gerekir:
- Kalkış yaparken tek ayak frende ve araç D'de iken gaza yüklenerek, yani frenden ayak çekilerek kalkış yapma.
- Arabayı genelde bayanların yaptığı gibi iki ayak ile kullanmak(gazla frene aynı anda basmak)
- Yüksek viteste araç hızlı iken olması gerekenden düşük oranlı vitese çekmek.
- Araç hareket halindeyken yani tam durmadan ileri-geri vites geçişleri yapmak.

Dikkat ettiyseniz yukarıda yazdıklarımın hiçbiri normal bir kullanım değil o yüzden aslında belirtmeye gerek bile yok ama revizyon isteyen şanzımanlarda bu tip kullanımdan kaynaklı sorunlar oluşuyor. Bunların büyük bölümü ise en başta uyulması gereken yağ ve filtre değişiminin yapılmaması kaynaklı yaşanmakta. Ayrıca bu revizyonun maliyeti 2500 TL civarında yani belirttiğiniz gibi 4-5 bin TL değil.

Şimdi bu durumda tork konvertörlü şanzımanlar masraflı mı oluyor? Hatalı kullanımına göre bedelini ödüyorsun. Dsg'de ise, ne kadar düzgün kullanırsan kullan 150 bine gelmeden bir gün patlayacak bu neredeyse kesin bir şey.

Diğer konuda ise, ZF8'in 1 litre hatta şehir içinde 1.5 litreye kadar fazla yaktığı malum. Ancak ZF8'deki değişken devir kontrolcüsü sayesinde motordan alınan veriler anlık işlenerek şanzıman oranları torkun pik yaptığı değerde yani motor en verimli olduğu devirde tutuluyor dolayısıyla kayıplar klasik tork konvertörlüler gibi 2-3 litre mertebesinde de yaşanmıyor.

Powershift ile Dsg 7'yi değil ıslak tip DSG 6'yı kıyaslamak gerekir. Dsg 7 bariz biçimde en hızlı ve kayıpsız olan şanzıman türü ama Dsg 6 aynı şekilde değil. Kuru tipte bilindik iki ayrı balatanın mekanik şekilde kavratılması varken yağlı tip çift kavramalılarda, birbirinden bağımsız iki ayrı debriyaj balatası yağ içerisinde çalışarak hidrolik basınçla viskoz ve mekanik olarak kavratılıyor. Tabi buradaki debriyaj balatası kuru tipteki gibi değil, her biri 5 adet çok ince balatadan oluşuyor ve bu balataların üzerindeki çıkıntılar yağın içerisindeki basınç artırılınca birbirini ısırarak kavramayı gerçekleştiriyor. Piston 1. debriyajdaki basıncı düşürüp ikinci debriyajın oda basıncını artırdığında bu sefer oradaki balatalar birbirini ısırarak kavratılıyor. Bu iki ayrı debriyaj arasındaki kavratılma seri biçimde ve birbirini tetikler mantıkta olduğundan bir üstteki ve bir alttaki vites hazırda bekliyor gibi çok küçük zaman kayıplarıyla değişim yapılabiliyor. Tabi balatalar yağın içinde oldukları için oluşan ısıyı uzaklaştırmak ve 5 diskin kendi içerisindeki sürtünmeleri minimize etmek mümkün oluyor.

Powershift ile Dsg 6'yı kıyaslayınca dsg vites artım hızında yine önde fakat bu o şanzımanın daha çabuk ısınmasına ve tork dayanımının azalmasına neden oluyor. Vites düşürme hızında ise eşitler diyebilirim. Dsg 6'nın tork dayanımı daha düşük olduğundan bu onu daha hızlı ve esnek yapıyor. Powershift dayanımı maksimize etmek için daha büyük ve ağır bir balata mekanizması kullanmakta. Aralarındaki 0.5 litre gibi olan yakıt tüketim ve 0.5sn civarı olan 0-100 hızlanma farkı bu nedenlerden ileri geliyor. Çalışma mantığı açısından birebir aynı mantıktalar fakat 6 ileri dsg'ler de oldukça fazla arıza vermekteler.

Tork dayanımları şu şekilde:
7 ileri Dsg(DQ200): 250Nm maksimum
6 ileri Dsg(DQ350): 350Nm maksimum
6 ileri Getrag Powershift(DCT450): 450Nm maksimum

Örneğin VW'nin ıslak tipi kullandığı araçlarından olan Scirocco 2.0 TSI 210HP güç ve 280Nm torka sahip olmasına rağmen şanzımanı sadece 70HP'lik bir esnekliğe sahip. Kendi kullandığım V40 ise 180HP güç ve 250Nm tork üretiyor ve 450Nm'ye dayanan şanzımanı mevcut ki ben çip yaptırarak bu değerleri 210HP ve 300Nm yaptırdım. Aklımda şanzımana dair en ufak bir soru işareti yok çünkü daha %50'lik bir emniyet payı mevcut. İşte VW araçlarına limitlerine dayanmış değerlerde şanzıman koyduğundan eleştirdiğimiz ve insanları uyardığımız nokta da bu oluyor.


Bu mesaja 2 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @EnginAKB
L
11 yıl
Binbaşı

Biz her şeyi biliriz, amaaaan bozuktur, amaaan bozulur, yerli araba yapılamaz, yapılsa bile binilmez......... mantığında olanlar bu tarz yorumları yapanlar.

Verdiğim örnekler çoğaltılabilir.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Z
11 yıl
Binbaşı

Örneğin İsveç'te DSG sebebiyle Passat taksi kullanılması yasak.Bazı çok bilmişler ; ergenler kullanmadan DSG sorunlu diyorlar vs. cümleler kuruyorlar.Dünya biliyor DSG'nin sorunlu olduğunu şurda 2-3 tane çok bilmiş DSG sorunlu diyenlere ergen diyor.Azıcık fanboyluk yapmayında bazı olaylara objektif bakın.Zaten manuel vitese çamur atan yok.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

0
11 yıl
Yarbay

https://m.facebook.com/profile.php?id=171892302907958&refsrc=http%3A%2F%2Fwww.google.com%2Furl&_rdr
http://www.pistonheads.com/Gassing/topic.asp?h=0&f=86&t=1097721&nmt=7+Speed+DSG+Problems
http://www.dailymail.co.uk/news/article-2507401/Volkswagen-recall-cars-worldwide-faulty-gearbox-light-fuses.html

Adamlar facebook ta birçok dsg problemi grupları bile kurmuş burda ise fanatizm doruklarda, yurtdışında bedavaya tamir değişim revizyon sağlamışlar, sizler doğuş otoya para ödeyin.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

G
11 yıl
Yüzbaşı

Yurt Dışında Çinde bile 10 Yıl garanti+Bedava Değişim diyer ülkeleri avrupa saymıyorum onlar zaten böyle durumda kan alıyolar firmadan ki görüyoruz onlarda 10 yıl + bedava değişim var. İsviçre'de taksiler dsg li olmıcak diyor.

Gelelim Topu Kendi Kucamıza Alalım

2 Yıl Garanti İyi niyet kapsamında azımsanmıcak paralar istenmesi. avrupa'da hatta amerikada standart olarak gelen opsiyonlar Türkiyede faiş fiyata.

Zamanında amcamın sedan polo vardı yılık bakıma giti ozamana göre hatırlamıyorum astronomik bi para istediler amcam sormuş nie bu kadar çok die biz vw yiz biz şöyleyize getirmişler.

Kısca Vw iyicene soğdum nalet gelsin doğuş oto opsiyondan para kırıyo diyosunuzda sonuçta bu arabalar 1 fabrikadan çıkıyor vw kendisi demesi lazım biz bunu standart veriyoruz başka yerde sen nası opsiyonlu satmak istersin diyip arabayı bildin gibi satması lazım.

Ayrıca bundan 5-6 yıl önce opsiyonel diye pek bişey yoktu 1-2 süsleme parça dışında çelik jantı body kit rüzgarlıktı v.b. ne verirsen ne varsa öyle gelirdi bu opsiyonel muhabbetlerini vw çıkardı.
üstüne üstlük eskiden comfortline aldınız araba full+full ken artık hingline var arada farklarda azımsanmıcak kadar.

bura gelip yok bilinçsiz ergen felan teskeresi okunmasın bu dediklerim yanış diyen varmı kaynak göster dicek varmı? vw kullananda kullanmıyanda bu dediklerimi az çok duymuş görmüş ve biliyo kaynağıda var isteyenede gösteririm. rüştünü kanıtlamaya çalışan vw cilere duyrulur.

Biraz 2ci el di yok osuydu busuydu die vw ilah yaptınız başımıza. az protesto edin model yükselcen zaman başka marka bak ozaman das auto bi düşünsün bakalım nie böyle satamıyoz die. toyota-honda-opel-pejo-citroen-ford belki mazda 2 ci el sıkıntı diyorsunuzda mazda trafikte boy göstermeye başladı bazıları cebindeki kadarını harcıyor.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-E5CA1F8AE -- 19 Eylül 2014; 23:51:08 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
D
11 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: bağkur_borcu


quote:

Orijinalden alıntı: DolceVita.

Eee neden cevap yok?

"Ben sorunsuz kullanıyorum, DSG sağlamdır, çok satıyor normal 1.6 milyon aracın geri çağrılması" desen ya?

Meydanı boş bulunca ortalığı bulandır, birisi önüne nesnel bişeyler sürünce kapı duvar.

Türkiye'de yılda 100 bin üstü satan vw gurubunu bir kaç internet linki ile karalamaya çalışıyorsunuz. Ben bildiğim, kullandığım araçtan memnunum. İphone 6 için forumun ilgili kısmına bakıyorum, orda sizden çok var. Ne karalamalar ne küfürler.... Ama ön sipariş tükenmiş, mal yok. Ürün çok kötü berbat ama onunda kullananı çok memnun, satış patlıyor, rekora gidiyor. Siz istediğiniz linki paylaşın insanlar kaliteli olanı ve memnun olduğunu bir daha alır

Çin'deki müşterilerinden bizzat özür dileyip, DSG'nin garantisini 10 yıla çıkaran Volkswagen hakkındaki düşünceleriniz nelerdir peki?

VW içinde paralel bir yapılanma mı mevcut yoksa?


Bu mesaja 1 cevap geldi.
M
11 yıl
Yarbay

Günlük hayatta her gördüğün dsg li aracı mi soruyorsunuz ? 30-40 tane araç sordunuz demek. Tamam...



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

F
11 yıl
Yarbay

Türkiyenin en çok satılan otomatik vitesi DSG.

Bu kadar satış adetinin içinde diğer araçlara göre daha çok sorun çıkması zaten normal bir şey.. Ben DSG problemlerinin biraz fazla abartıldığını düşünüyorum


Bu mesaja 1 cevap geldi.