FRP hakkında boş sözler ansiklopedisinin diğer ciltlerine ve hakaretlerine çekinmeden devam edebilirsin, çünkü bana hitaben kullandığın tüm o "salak, ezik, koyun" gibi hakaretlerine rağmen seni şikayet edecek kadar bile kaale almıyorum. ![]() |
Tabi canım. onun verdiği bilgiler boş sözler ansiklopedisi senin Wikiden verdiğin referans zaten.... peh... |
Bu liste yalan fallout 2 19.uncu.Günümüzde çıkan birçok RPG hala falloutun eline su dökemez ve bu listede fallouttan yüksek sıralarda duran birçok vasat rpg var.Bana sorarsanız Diablo:1. Fallout 2. Oblivion serileri 3. wow ise 4. olur.Tabii bu benim listem![]() |
![]() |
![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Daha neyin tartışması yapılır anlamıyorum |
Valla FRP'nin kitabını yazmış TSR'ye, "sizin kurallarınız salakça, D20 çocuk işi, Fallout'tan bu kuralları çaldınız" falan diye sataşarak "ben onlardan daha iyisini ve doğrusunu biliyorum" diye iddia eden adamın sözleri benim ve bu işten biraz anlayan herkes için boştur. Hatta birkaç arkadaş da bu sözler için benzer yorumlarda bulundu. Burada durum çok açık, bu oyunu seviyor musun, oynarsın. Kuralları beğenmiyor musun, oynamazsın, bu kadar basit. Hani kedi dağa küsmüş dağın haberi olmamış. "Bak TSR, siz bu işi bilmiyorsunuz, alignment dediğiniz şey salakçadır, kaldırın" falan, diyelim TSR birşekilde duydu, çok da sallarlardı hani. Ayrıca tekrar hatırlatayım şu çok sözü edilen Wiki linki "Diablo RPG değildir" diyenler tarafından Diablo'nun RPG olmadığını ispat etmek için verilmiş bir örnektir. Bu kaynağa laf atanlar farkında olmadan kendi gibi düşünenleri haksız duruma çıkartıyor, hatırlatayım. ![]() |
Konu felaket dallanıp budaklanmış. Yapılan açıklamaların bazılarına hayır demek, çürütmek gerçekten zor. Ama bu kadar karışık değerlendirilecek bir olay değil bence. Bir sürü teknik mesele ve yaklaşım tarzları değerlendirilmiş, değerlendirilmesine de en basit şey gözden kaçmış. Önceden de bahsetmiştim, Rol Yapma Oyunu dediğin şey basitçe kelime anlamı olarak olmadığın bir kişiliğe bürünerek onun yapması gereken şeyleri (veya aslında gerçek dünya da isteyipde bir türlü yapamadığın ve o an oyunda olsa bunu gerçekleştirebildiğin diyelim) yaptığın ve bir anlamda kendini tatmin ettiğin bir oyun türü. Ben bunu anlıyorum. Gidip şimdi konu üzerinde yazılmış tonla kitap falan filan bir tarafa en basit anlamı ile olay bu mu, değil mi? Yani illaki bu işin en damar olaylarına mı girmek lazım, olaya bir de bu açıdan bakabilsek, azıcık esnek düşünebilsek... |
Solidrock önemli bir sorun var burada, bazı işgüzar firmalar yüzünden içine edilen oyun kavramları var. Ben oyun oynamaya başladığımda topu topu üç beş tür vardı. Hatta tam olarak sayayım burada Aksiyon, RPG, Simülasyon, Strateji ve Adventure bunlara birde yarış oyunları eklendi (ki ilk hibrid oyun türü budur yarı simülasyon yarı aksiyondu), bunlardan hemen hemen ilk ve kesin bölüneni Adventure oldu gerçek adventureları oynamak kastığı için grafik adventure diye yeni bir alt tür doğdu. Ne yazıkki nerdeyse 15 yıldan beri adventure oyunu çıkmıyor en son hatırladığım gremlin in biraz da süsleyerek ve oynanışı kolaylaştırıp piyasaya sürdüğü bir paket ve ondan hemen önce çıkarttığı Alice in Wonderland oyunu. Bugünlerde freeware olarak amatör ruhla hazırlanmış adventure lar bulmak mümkün ama son derece yetersizler. Ben adventure oynuyorum diyen adama Infocom desem bön bön yüzüme bakar yeni oyun mu diye sorar. Aksiyon dışında kalan diğer türler yalnızca tür meraklıları içindi ve oynaması emek isteyen oyunlardı. Bu emeğin karşılığını da fazlası ile verilerdi (en az bir pilot kadar bilgili çok simülasyoncu tanıdım). Ne zamanki bu oyunlar sulandırılmaya başladı asıl oyun türleri kayboldu. Bugün gerçek bir rpg, simülasyon ve adventure çıkmıyor. Stratejilerde en çok oynanan oyunlar gerçek zamanlı denilen içine strateji öğesi katılmış aksiyon oyunları (Warcraft, starcraft, age of empires vs). En azından gerçek stratejiler henüz ölmedi (yakındır). Falcon 4.0 dan bu yana similasyon çıkmadı(strunvik ya da her ne haltsa demiştim ama geçen gün kurdum ve oynadım, hemen oynayabildiğime göre gerçek bir simülasyon değilmiş). Son adventure oyunu çıkalı 15 yıl oluyor. RPG de çıkanlar bir elin parmaklarını geçmez, neverwinter Nights rezilliği yüzünden serinin ilinci oyununu oynamadım ilkine bakınca ikincisinden de pek bir şey beklemiyorum açıkçası. DSoğru düzgün çıkan son benim oynadığım son RPG Temple of elementel Evil oldu (KOTOR serisi ekran kartımla sorun yaşamıştı bu bile kabus bir RPG için ekran kartı en son sorun olmalıdır). Senin dediğin gibi bir açıklama mario dahil tüm oyunları RPG yapar. Çünkü hepsinde kendimizi bir şeyin yerine koyup oyun oynuyoruz. Hepsinde iyi, kötü, basit veya kompleks bir hikaye var. Eskiden kavramlar basitti aslında hala bu kavramlar geçerli eğer bir oyunu oynarken el göz koordinasyonu ve reflekslerinizi kullanmanız ön plana çıkıyorsa bu oyun aksiyondur (Diablo, Oblivion, Warcraft, Starcraft vs). İstisnası similasyonlardır ama bunlar simüle ettikleri araçların teknik detay ve ayrıntılı kullanma sistemleri ile desteklenmiştir seçtiğiniz araca ait her türlü detayı bilmeniz önceliklidir. Aksiyon oyunları en kolay oynanan oyunlardır, kafanızı kullanmanızı istemezler. Ama bir oyunda kafanızı kullanırsanız daha çok zevk alırsınız bu yüzden diğer türlere ait bir kaç özellik serpiştirlerek oyunun çeşni kazanması sağlanır (Bkz Diablo). Eski dönem RPG leri bu çeşniyi adventure bilmeceleri ile yapıyordu. RPG yolunuzu kendinizin seçebileceği bir hikayeye bağlı, oynanan karakterlerin özelliklerinin değişmesi ile oyun içinde farklılıklar gösteren bir türdü. Diablodaki gibi Babbar veya büyücü oynama farklılığından bahsetmiyorum bunlar oyunun izlediği yol üzerinde bir değişiklik yapmıyor. RPGler nispeten aksiyonu DUngeon MAster ve onun izinden giden Eye of the beholder ve benzerleri ile az da olsa kullandılar. Sonuçta RPG forumu denilen bu yerde aksiyon oyunları konuşuluyor başlıklara bakın, titan, daiblo, oblivion hepsi refleks ve el göz koordinasyonu gerektiren oyunlar. Hatta sadece bu özelliklerle bitirebilen oyunlar. Bunu sebeplerinin başında ülkemizde yayınlanan(Hoş CGW den başka yabancı yayınlarda böyleydi) oyun dergileri sebep. Emptyrean adını hak ediyorsun hakikaten boşsun. demişsinki; "Diablo ile EoB arasında ekrandaki görünüm açısı dışında ne fark var? " hani iki oyunuda sevmem (ikisinde bitirmiş olmama rağmen) ama ikisini aynı kefeye koymak ???? EoB oynamayan birini kandırabilirsin ne de olsa yeni nesil bu oyunu oynamaz 3D değil çünkü ama kusura bakma ikisinde de level atlama olmasının dışında tek bir ortak noktaları yok. Ne hikaye ne işleyiş. demişsinki; "FRP'ye yıllar önce D&D ile masa başında başlayıp, o ortamlardan önce Amiga'ya sonra da PC'ye geçen biri olarak demek ki bu olayı hiç anlamamışız" Eğer bu yolu izlediysen biraz kafam karıştı ??? D&D 70 lerde çıktı AD&D ile beraber yavaş yavaş terkedildi, Şimdi amiga zamanında AD&D varmıydı emin değilim sanki AD&D second edition vardı neyse konu o değil. D&D yi biliyorsan ve o dönemlerde masa üstü oynadıysan AD&D first edition hakkında bilgin olması lazım yoksa bu işte bir gariplik var ya kutu oyunlarından bahsediyorsun çocuklar için hazırlanan ya da oyun sana hiç bir şey vermedi masa üstü için bir isteğin olmadı. AD&D first edition ı gördüysen D20 sisteminine çocuk işi dememi garip karşılamazdın ? Ya da bu işi hiç anlamamışsın demektir. Kadıki zaten birinin D&D den Amiga oyunlarına geçmesi yeterince garip bir durum çünkü dönem olarak farklı dönemlere denk geliyorlar. Hani dmeke istemiyorum ama söylediklerinden çıkan tek şey hava atmam lazım ilk D&D çıktı nasıl olsa bilen yoktur bir sallayayım. Başak bir forumda 16 yaşında bir velet 10 yıldan beri frp oynuyorum demişti çok gülmüştüm bu biraz ona benzedi. demişsinki ; "Tartışmanın en temel noktalarından birisi de FRP ile RPG kavramının iç içe geçmesi ve neredeyse eşdeğer anlam taşıması. FRP ile RPG aynı şey midir? Ya da RPG'yi FRP'den ayıran şey nedir bu bile başlıbaşına ağır bir konu." Bu kelime senin ne RPG ne FRP hakkında hiç bir şey bilmediğini ortaya koyuyor açılımlarının bile ne olduğundan haberin olsa aradaki benzerlik ve farkları anlardın. Bu konuyu daha önce açıkladım isteyen eski mesajlara bakar. Hele "Bunlardan birisi de (hatta olmazsa olmazı) savaş mekaniğidir, ya da FRP için geçerli olan örneğiyle 6'dan fazla yüze sahip olan zarların devreye girdiği andır." lafınla koptum yani sadec altı yüzlü zarla oynanan tonla FRP (Fantasy Role Playing) oyunu hatta FRP kavramının oluşmasında en önemli katkıyı yapan kitabı kaynak kullanan MERP FRP değil. Çünkü MERP sadece 6 yüzlü zarlarla oynanıyor. demişsinki; "Diablo'da rol yapma vardır ancak birçok salt RPG'de olduğunun aksine sınırlıdır." Kusura bakma rol yapma olayı kısıtlı da olsa Diablo 1 veya 2 de nerede var ufak bir örneğe kısıtlıda olsa razıyım deki ben şu esnada rol yaptım. (Ha rol yapma senin için zombiyi, kılıçla öldürmek yerien okla öldürmekse bunuda açık açık söyle Rol yapma kavramından ne anladığın ortaya çıksın" Bunu dışına Fallout konusu ise zaten daha önce açıklanmıştı bir daha girmeyeceğim. Hele rol yapma ile aligmentın bağdaştırılması komple komedi. Eski mesajdaki fallout örneğini okumadıysan bir daha oku, yok okuma konusunda sıkıntı çekiyorsan (her insanın bazı eksiklikleri olabilir) söyle ben yazdıklarımı seslendirip ses dosyası olarak koyayım bir yerlere. demişsinki; "RPG maalesef hala tam bir resmi tanıma sokulamayan bir kavram" sonra da " Rol Yapmanın tüm dünyadaki genel tanımı belli." hangisi genç bir dediğin bir dediğini tutmuyor hayır tartışalım diyecem bir öyle bir böyle konuşuyorsun. Sıkışınca insanlara saldırıyorsun öğrenmek için çaba sarfetmiyorsun. İşin acı tarafı hakikaten blizzard Diabloya uçuş similasyonu dese kabul edecek karakterde çok insan var emptyrean a bakınca görülüyor bu adamlar yapmış biz ne biliriz TSR den büyüğü yok (acaba TSR'nin çoktan tarih olduğunu biliyormusun, bekle yasal zaman geçince TSR adında kendi firmanı kur şu anda yasal bekleme sürecinde başkalarının kullanımına açılması için) O yüzden battı TSR oyuncuları sazan gibi görüp yoldukları için (Bu sazanların en büyüklerinden biri de benimdir TSR ye gömdüğüm parayla sıfır araba alırdım, isteyen İzmir'de Excalibur'un sahibine sorsun Cüneyt diye biri bir araba alacak parayı TSR ye gömdü mü diye). Biraz araştır üşenme hatta wikide bile var(İngilizcesinde sorun olmaz değil mi D&D oyuncususun sen) TSR'nin yaptığı rezillikler. Bu arada Fallout'u yapan elemanların listesine bir bak sonra da git Players Handbook taki oyun yapımcılarına bir bak. Sonrada say bakalım kaç kişi var aynı isimde, ilginç bir tesadüf değil mi ? Perk, level atlama sistemi, hatta 100 lük zar pek kulanılmadığı için 20 lik zara uyarlanmış proficiency sistemi. Madem Fallout oynadın (Açık söyleyeyim klamath tan öteye gittiğini zannetmiyorum) aradaki bu bariz benzerlikleri görmen lazım. Emptyrean kendini bu kadar küçük görme, öğren öğrendikçe o gözünde büyüttüğün TSR'nin Blizzard'ın nasıl firmalar olduğunu daha iyi anlarsın. O listesini verdiğim bilgisayar dergilerinin çoğunun üç kuruş reklam için en kötü oyuna bile ne puanlar ne ödüller verdiğine inanamazsın. |
Bana kalırsa oyun hayat gibi, hayatı nasıl kesin çizgilerle birbirinden ayıramıyorsak oyunda artık böyle. Önceden sadece belirli bir kesimin (aslında yaşadıkları toplumun elitleri ve/veya çocukları) tattığı oyun işi, artık kişisel bilgisayarların yaygınlaşması ile birlikte neredeyse toplumun her kesiminden insana ulaşır oldu. Zaten asıl meselede bu arz edilen ürünün hitap ettiği müşterinin profilinin çaşitlenmesi ve sunulan oyunun tek bir oyun olması doğal olarak ticari kaygılar nedeni ile türler arası olmak zorunda kalmıştır ki zaten şu anda içinde bulunduğumuz durumda budur. @Zadeh Söylediklerin her ne kadar bir bakış açısına göre doğru ise de var olan şartların baskısı oyun üreten firmaları bu duruma sokuyor. Tüm anlattıkların senin olaylara siyah ve beyaz mecrasında baktığını ifade ediyor ki: hayatta griler de mevcuttur. İşin bir boyutu bence bu. Belki bakış açımı yüzeysel bulup eleştireceksin ama var olan karmaşayı da en güzel bu bakış açısı yakalar diye düşünüyorum. Senin olmasını istediğin tarz aslında C-RPG'ler de gerçekleştirilmesi çok zor bir tür. Şimdi bir bilgisayarın DM (FRP'de bulunan bu yüce şahsiyetin RPG dünyasındaki karşılığı nedir bilemeyeceğim) işini yapmasını ve senin gibi bir oyuncuyu tatmin etmesini beklemek yanlış olur. Kanaatimce senin masaüstü RPG oyunlarına dalman (ki kesinlikle öyle yapıyorsundur) Elektronik ortamdaki oyunları da bu şekilde değerlendirirsen bence bir rahatsızlık olmaz. Bak şimdi; aklıma Yeni Türkü'nün Maskeli Balo'su geldi... Hayatta belki de bir RPG'dir değil mi? |
Sorun insanların tembelliği ve öğrenme konusunda gösterdikleri isteksizlik. Bu forumda önemli bir sorun var Forumun başlığı RPG/FRP ama yazanların %95 inin ne FRP den ne RPG den haberleri var. Başlıklardan bir tek Neverwinter Nights ile ilgili olanları FRP/RPG kaldıki birincisi kadar iğrenç oyun da az çıkar. Half Life 2,GTA hani geçtim diabloyu, Titan'ı. Ne olacak biri kalkıp HAlf Life eEpisode 2 nin RPG olduğunu söylerse arasında kesin çizgiler yok mu diyeceğiz ? Kaldıki olaya hikaye açısından baktığımızda Half Lifelar kesinlikle Diablo veya Titan'dan çok daha fazla RPG. Firma kalkıp pazarlama taktiği olarak bir aksiyon oyununa etiket verebilir. Bunu yememesi gereken müşterileri uyarması gereken bilgisayar dergileri bu etiketlere karşı tüketiciyi uyarmalı. İşin acı gerçeği yukarıda verilen bir örnekte saklı "Yau bak şimdi. İsterse RPG/FRP oyunlarının ombudsmanı gelsin, desin ki; "Diablo II sportif FPS'dir" " kaç kişi sportif fps diye bir şey var mı diye araştıracak, kaç kişi FPS yi bilmezken öğrenme gereği duyacak. Diablo ya FRP dendiğinde olan buydu bir kişide kalkıp FRP nedir diye sorgulamadı, oyun dergileride buna ayak uydurunca geldiğimiz durum ortada. RPG, Simülasyon, Strateji bunlar aksiyona göre daha çekici isimler. Simülasyon dedinmi oyun daha gerçekçi, RPG dedin mi oyun daha derin, Strateji dedinmi oyun daha çok zeka istiyor manasına geliyor. Böylelikle aksiyon oyunları pazarlamak için bu türler feda ediliyor. |
Oyun dünyasında kullanılan bir terminoloji her ne kadar resmi olarak olmasa da var. Ve bu tanımların sınırları maalesef belirgin değil, aslına bakarsan belirgin sınırları da olmak zorunda değil. Zaman içinde oyun türleri çeşitlenip birbiri ile giriftleştikçe bu tanımları yapmak daha da zor olacak. Şimdi hal böyle iken bundan 10-15 yıl önce tanımı yapılmış bir kavramın, ki bu kavramın durağan bir yapı için yapılmadığını da düşünürsek o günden bu güne bu kadar değişmiş olmasına şaşırmak ve/veya öfkelenmek sanırım yanlış olur. Hani damar diye bir kavram vardır. Damar oyunlar bırakalım olduğu yerde kalsınlar ve bu tip oyunları sevenler aynı tutkuyla oynamaya, firmalarda nadiren de olsa bu tür oyunları yapmaya devam etsinler. Ama genel beğeni doğrultusunda yapılan oyunlara gelince bırakalım isteyen istediği sınıfta değerlendirsin oyunu. Kaldı ki sınırlar daha önce de belirttiğimiz gibi net değilse geriye pek bir sorun kalmıyor. Asıl düşünmemiz gereken konu niçin bu tür oyunlakrı oynamak isteriz ve firmalar neden bu tip oyunlar üretir. Malumunuz toplum mühendisliği denilen bir olay var. Gelişmiş ve güçlü ülkeler kendi kültürlerini ihraç etmek, ve aslında diğer kültürlerde de bozunma yaratmak için bence oyun endüstrüsini enstruman olarak kullanıyor. İşte tam da burada oyunların neden böyle olduğunun, yani çok eski bir tartışma vardır, klişe olmuş bir mesele; sanat için sanat mı, yoksa halk için mi sanat? Bence bu da onun gibi bir şey... Oyunların sizin beklentiniz doğrultusunda tamamı ile dolu ve içerik dolu olarak piyasaya sunulduğu dönemler çoktan geçti. Bilgisayarları başında insan kesmeyi, veya bir oyunda araç çalmayı kanıksamış bir kişiyi normal hayatında hangi ulvi değerlerle donatabilirsiniz ki? Artan suç oranları birazda bunun göstergesi değil mi? Tabi sadece oyunları suçlamak yanlış medya diğer alanlardan da durmaksızın saldırıyor. Birey kuşatılmış hayatında çok az seçenekle bir şeyler yapmaya çalışıyor ama boş. Bir kaç önce artık oyunlardan sıkıldığımı ve bunun niçin böyle olduğunu konu alan bir başlık açmıştım Donanım Haber Forum'larında. Konu ile ilgili bayağı bir cevap gelmişti. Ben biraz da bu bağlanda değerlendiriyorum meseleyi. Sonuç olarak kızgınlığınızı ifade cümlelerinizi bir de bu açıdan düşünün, tahlil edin. Bırakalım isteyen istediği gibi tanımlasın oyunları, zaten elimizden bunu değiştirmek için bir şey gelmiyor. Ama idaelizmin dibine vurmuşsak mesele başka... |
Solidrock, yorumlarına tamamen katılıyorum. En başından beri kavramların ilk çıktıkları gibi kalmadığını, zamanla evrimlerşip farklı bir hale geldiğini ortaya koymaya çalışıyorum. Hatta daha önce bu konuda bir soru da sormuştum yanıt alamamıştım, bir daha hatırlatayım: "Günümüzde RPG sadece rol yapmaktan mı ibarettir?" Bence değil, ilk RPG'ler öyleyken günümüzdeki RPG'lerin çoğu RPG'nin ilk tanımlandığı zamanki özelliklerinin hepsine nadiren sahip oluyorlar. Ancak ona rağmen RPG tanımı bazıları tarafından başkalarına mal edilmeyecek şekilde savunulmaya çalışıyor. Ancak bu kişilerin görmek istemediği gerçek, doğada olduğu gibi oyunlarda da gelişimin devam ettiği ve değişimin tek değişmeyen olduğudur. Bu zaman zaman saldırgan tutumlar sergileyen katı savunma bana çekirdek klasik müzik severleri hatırlatıyor. Bu tip kişilere klasik müziği sorun size sayfalarca anlatırlar ancak onlardan bir CD isteyin size vermezler, nedenleri ise basittir, klasik müzik herkesin dinleyemeyeceği kadar komplekstir, onu anlayabilmek için ancak yıllar sonunda edinilebilen bir kültür ve müzik kulağı (ne demekse?) gerekir. Onlar üst kültür düzeyidir, sen sıradan bir adamsındır. Bu tartışma konusunda Diablo'nun RPG olamayacağını hararetle savunan kişileri de bu çekirdek klasik müzik severlere benzetiyorum. Onlara göre RPG kutsaldır, zordur, özeldir, herkes oynayamaz. RPG hakkında sayfalar dolusu yazarlar. Hatta öyle yazarlar ki yazdıklarını okuyanların bir kısmı anlayamaz, o denli bilgilidirler. Ancak iş Diablo gibi bir oyuna gelince değişir, Diablo gibi bir oyun onlara göre çok kolaydır, bazılarının öne sürdüğü gibi, monitörü kapatıp bile oynanabilir, dolayısıyla Diablo'yu RPG diye adlandırmak RPG'ye ve bu arkadaşlar gibi usta RPG oyuncularına hakarettir. Bu nedenle Diablo'nun RPG olduğunu öne süren olursa heme saldırgan bir tutum içine girilir. Tüm bu sözleri başka bir tartışma çıkarmak için söylemiyorum. Yapmak istediğim tek şey Diablo'nun bir başka muhteşem yönünü ortaya koymaktı o kadar. O da Diablo'nun genel oyuncu kitlesinin anlayamadığı, zorlandığı, ciddiyeti ve kuralları nedeniyle sevemediği, dolayısıyla uzak kaldığı FPR/RPG dünyasını sıradan oyuncuların zevk alarak oynayabilecekleri bir düzeye indirgemiş olmasıdır. Diablo'nun satış başarısını biraz da buna bağlıyorum. Diablo'ya kadar bu tür bir oyunu hayatında oynamamış (daha doğrusu oynayamamış) birçok kimse Diablo sayesinde RPG ile tanıştı. Tabi bazılarımız bunu RPG ayağa düştü diye yorumlayabilir ve kızabilir ancak bana göre muhteşem bir olaydır. |
http://legendsofnorrath.station.sony.com/index.vm bu oyuna biz göz atın bakalım tanıyan warsa bilgi verirse sevinirim su anda yüklüyorum ![]() |
bu bir kart oyunu magic the gatheringe benziyor |
onu anladım zaten nsl oynandıgını bilen warmı? oyundan cocugun biriyle konuştum bu oyun için 180$ harcadım dedi![]() ![]() ![]() |
Vay. Everquest'in dünyasında geçiyor ha? Kötü gözükmüyor. Ama hiç oynamadım. |
Doğru insanlarla bilgisayar oyunlarından daha çok eğlence verir ama her şeyi alaya almaya çalışan şarlatanlar tarafından etrafınız sarılıysa kart oyunlarına ve frp'ye fazla yaklaşmayınız. Tabi bunların cafeleri mevcut ama olan oyunlar da party kurmuş olduklarından tanıdıklarınız yoksa içlerine girmeniz zor olacaktır. Zira aralarına pek yenileri almıyorlar. Oturmuş bir oyunda gerçek hayatta da karakteri sağlam insanlar oynadığından mavra muhabbet deli geçer. Eğer gerçekten frp'nin anlamını kavradıysanız, ve genel anlamda da zekiyseniz, hayal gücünüz genişse DM olarak yer bulabilirsiniz, hatta paylaşılmazsınız bile. Çünkü dm sayısı(özellikle cthulhu ve Whitewolf story'lerinde) neredeyse sıfırdır. Veya power play yapmayan yine zeki bir oyuncuysanız rp'nin dibine vurabiliyorsanız birkaç test oyunundan sonra yine kendinize party bulabilirsiniz kart ve/veya frp oyunlarında. |
Bizim buralarda bu davranışa ikiyüzlülük diyorlar.
"İki oyun oynama konusuna gelince en büyük salaklar başkalarının kim olduğunu ne bildiğini bilmeden yorum yapanlardır. En büyük ezikler ve koyunlar ise koca tsr yapmış bizim elaştirmek ne haddimize, önümüze konulan ot bu, sorgulamadan yiyelim diyenlerdir. Seç beğendiğini al."
Buranı tamamını okuyamadığın için sadece içinde salak, koyun, ezik laflarını mı çıkarttın ??? Kapasiten cümle okumaya değil sadece kelime okuya müsaitken nasıl FRP - RPG hakkında yazı yazabilecek cesareti buluyorsun ????????
Bir de bilmediği konularda kulaktan dolma bilgilerle sallayan insanlar var onlara ne denmesi gerektiğini sana bırakıyorum, uygun bir sıfat bulursun. Senin modelinden her forumda çıkıyor bir kaç tane meydanı boş bulunca önleri açık ya sallayabidikleri kadar sallıyorlar bir çıkıp kardeşim ne diyorsun söyledeiklerin tamamen yanlış deyince bazıları doğrudan hakarete girişiyor (ki onlar en azından içlerinden geçeni olduğu gibi söyleyebilecek kadar dürüst ve forumdan atılmaktan korkmayacak kadar cesurlar) diğerleri de kendilerini çok akıllı zannettikleri için kendilerince hakarete girmeyecek cümlelerle başkalarına sanki onlar anlamayacak şekilde hakaret ettiklerini zannediyorlar.
Ciddi ciddi cevap yazacağıma mı ???? Ne biçin bir şeysin sen ilk önce oturmuş ansiklopedi gibi yazı yazmışssın diyorsun sonra kalkıp ciddi ciddi yazı yazacağına gibi bir yorum da bulunuyorsun, kendi yazdıklarını bile okuyamıyormusun ?
Biraz anlama kabiliyetin olsa yukarıda yazılan yazıda (ve daha önceki yazılarımda) FRP ve RPG ile ilgili öğrenmek isteyenler için (bazıları öğrenmek yerine sadece sallamayı tercih eder) çok fazla bilgi olduğunu fark ederdin, ama öğrenmek yerine demagoji yapmayı ve başkalarına saldırmayı tercih ediyorsun. Niye çünkü boş meydanda salladıklarının doğru olmadığı söylenince egoların incindi. Yeni neslin en önemli sorunu bu öğrenmek yerine sallamayı tercih etmeleri, öğrenmek zor geldiği için artık oblivion gibi oyunlar çıkıyor. Kim kalkacak otun sistemini öğrenecel basarım mousun tuşuna o adamları öldürürüm öldürdükçe gücüm artar la sana RPG. Oyun dünyasını bu mantıktaki oyuncular öldürdü, RPG artık çıkmıyor, insanlar refleks oyunlarını strateji sanıyorlar (Warcraft, starcraft vs), similasyon neredeyse yok (Sturmvik mi neydi o da çıkmasa neredeyse bile olmayacak).
Burada oyuncuyum diye gezenlerin hatta oyun dergilerinde yazı yazanların bile %99'u Falcon 4.0 'ı oynayamaz. Çünkü öğrenmeden oynanan oyunlar daha kolay, 3d grafik hazırlamak iyi bir oyun hikayesi hazırlamaktan çok daha kolay. Bunun da baş sorumlusu sorumsuz oyun dergileri. Computer Gaming World'un ilk yüz sayısı internetten download edilebiliyor, ingilizce bilenler bir zahmet etsinlerde indirip iki üç okusunlar (ha öyle renkli resimli içinde bol miktarda soytarılık bulunan bir dergi bekleyenler hiç açmasınlar, yer yer akademik olabilecek kadar ciddi yazılar vardır içinde) oyun dergisi nasıl yazılır görsünler. Benim için bir oyun sadece metin olsun ya da 3d grafikler tavana vursun fark etmez, önemli olan oyunun içeriği ve kendisini oyuncuya nasıl bağladığıdır.
İnsan açgözlüdür, çaba harcamadan kendini zorlamadan ödül ister. Oyun firmaları bu açlığı buldular sonuna kadar sömürüyorlar, Diablo'yu seversin sevmezsin (ben sevmem) türünün ilk örneğidir üç aşağı beş yukarı ama diablo oynarken gözünü kapatıp durmadan mouseun sol tuşuna basıp arada periyodik olarak sağlık iksirlerinini kısa yollarının kullanark yarım saat oynayıp levek bile alabilirsin ve bunun için atımlı silah kullanmayan yaratıkların olduğu bir yeri bulman yeterli. Ekrana bakmana bile gerek yok komedi gibi (İsteyen denesin yeterince sağlık iksiri alırsanız ekarana bakmadan bile bu oyunu oynayabiliyorsunuz) Bu yüzden de artık sadece insan açgözlülüğünü doyuran oyunlar çok satıyor, gerçek RPG çıkmıyor, sağlam stratejiler (Heart of Iron, Galactic Civilizations, Space Empire vs ) hak ettikleri değeri görmüyorlar (Civ hariç).
Bu mesaja 2 cevap geldi. Cevapları Gizle