Son yapılan güvenlik araştırmaları sonucunda nerdeyse tüm yeni işlemcilerde yeni açıklar bulunduğu tespit edilmiş. Açıklar ve etkili oldukları mimariler şu şekilde: SQUIP: AMD Zen 1, 2 ve 3 serisi ve Apple M1 işlemciler (M2 hakkında şimdilik bir açıklama yok) ÆPIC: Intel 10. 11. ve 12. jenerasyon işlemciler Araştırmacıların ÆPIC için "hassas verileri mimari olarak ifşa edebilen ilk CPU hatasıdır" şeklindeki açıklaması oldukça ilginç. Öte yandan açıklar sistemi ele geçirmeden ziyade CPU tarafından işlenen verinin okunması şeklinde çalışmakta. Execution Unit Scheduler Contention Side-Channel Vulnerability on AMD Processors | AMD INTEL-SA-00657 |
Uzun süredir başta fotoğraf düzenleme ve film izleme amaçlı geniş renk gamı destekli, arada oyun da oynatacak uygun fiyatlı bir 4K monitör arıyordum. Geçenlerde denk geldiğim bir kampanya sonrası tercihim Samsung UR55 oldu. < Resime gitmek için tıklayın > Monitörün teknik özellikleri şöyle: Ekran Boyutu: 28" (71cm) Çözünürlük: 3.840 x 2.160 piksel (4K) Panel Tipi: IPS Yenileme Hızı: 60Hz Tepki Süresi: 4ms (GTG) Panel Renk Derinliği: 10bit (8bit+FRC) Renk Desteği: 1 milyar renk Renk Gamı: %90 DCI-P3 (~%120 RGB) HDR (Yüksek Dinamik Aralık): HDR10 FreeSync: Var (40-60Hz) En / Boy Oranı: 16:9 Parlaklık (Tipik): 300cd/m2 Statik Kontrast Oranı: 1.000:1(Tip.) Dinamik Kontrast Oranı: Mega ∞ DCR İzleme Açısı (Y/D): 178° / 178° Ekran Düzlemi: Kavissiz, düz ekran Ekran Çerçevesi: 3 kenar sınırsız Etkin Ekran Boyutu (mm): 620.92(Yatay) * 341.28(Dikey) Bağlantı Noktaları: 2 adet HDMI 2.0, 1 adet DP 1.2 Fabrika Kalibrasyon: Mevcut, ortalama Delta E 2,5-2,7 arası Stant: Eğim destekli sabit tip Kutu içeriği: Adaptör, HDMI 2.0 kablosu Renkler konusunda oldukça iyi. Hem çözünürlük hem de renk bakımından daha önce çektiğim fotoğrafları Full HD bir monitörde hiç tam kapasitesiyle görmemişim dedirtecek seviyede bir farkla karşılaştım. Tabi renk demişken kutu içinden çıkan HDMI kablo ile kayıpsız 10bit görüntü alamıyorsunuz, bunun için ayrıca bir DP kablo alıp onunla bağlantı kurmak şart. HDR olarak, VESA destekli gerçek bir HDR'a sahip olmadığını biliyordum, bence giriş seviyesi bir HDR'a sahip ama özellikle konsol oyuncuları yorumlarında çok kullanışlı bulduklarını belirtmişler. HDR uyumlu filmlerle denediğimde katkısı güzel. Yine de HDR'ı sadece kullanılacağı zaman açmakta fayda var, öteki türlü renkler soluklaşabiliyor masa üstünde. IPS panele sahip olduğu için ışık sızması vb etkiler maalesef mevcut, ayrıca özellikle karanlık sahnelere sahip filmlerde IPS'lerin genel sorunu olan zayıf siyahlar kendisini belli ediyor. Oyunlarda herhangi bir gecikme, ghosting vb yaşamadım. Öte yandan 4K oyun gerçekten farklı bir dünya ama elimdeki RX 570 4gb yetersiz kaldığı için oyunları genellikle 1-2K arası ayarlarla çalıştırıyorum. oyunlar genellikle RGB destekli olduğu için bazı renkler aşırı doymuş gösterilebiliyor, örneğin kırmızıyı ayarlara girip biraz kısmak zorunda kaldım. Yakında güncellenecektir... |
NAS sistemleri her ne kadar ağ üzerinden dosya paylaşımı konusunda oldukça kullanışlı olsalar da oldukça pahalı sistemler. Yine de eldeki eski donanımları kullanarak ve ücretsiz NAS işletim sistemleri kurarak çok daha uyguna bu tür bir sistem kurulabilir. Ücretsiz NAS işletim sistemleri olarak FreeNAS, Nas4Free gibi Linux bazlı sistemler oldukça popüler ama eğer evinizdeki Windows yüklü masaüstü bilgisayarınızla uyumlu çalışacak basit bir dosya yedekleme / paylaşım sistemi kurmak istiyorsanız Windows bazlı bir alternatifimiz de mevcut: Microsoft Hyper-V Server. Hyper-V Server aslen Microsoft Server ailesinin en kırpılmış versiyonu ama bunun çok güzel iki avantajı var, oldukça düşük donanım gereksinimlerine sahip olması ve tamamen ücretsiz olması. Donanım gereksinimi demişken önerilen en düşük sistem kabaca şu şekilde: 64bit 1.4Ghz CPU, 512mb Ram, 8gb HDD veya USB bellek Tabi ek olarak Gigabit Ethernet bence şart, eski donanımlarını kullanmak isteyenlerin en azından bir PCI veya PCI-E Gigabit etnernet adaptör kartı almasını öneririm. Tabi bu kadar düşük donanım seviyesinin bir bedeli de var, Hyper-V Server saat ayarları, kayıt defteri vb 5-6 ufak uygulama dışında hiçbir grafik kullanıcı arabirimine sahip değil, her şey komut satırından yürütülüyor. Öte yandan bunun da bir çözümü var ve ev masaüstü bilgisayarımıza kuracağımız Windows Admin Center ile uzaktan her türlü ihtiyacımızı karşılayabiliyoruz. Kurulum için ihtiyaç duyulan ISO ve dosyaları şu sitelerden indirebilirsiniz: https://www.microsoft.com/en-us/evalcenter/evaluate-hyper-v-server-2019 https://www.microsoft.com/tr-tr/cloud-platform/windows-admin-center https://rufus.ie/ Normal şartlarda ISO’yu boş bir DVD’ye yazıp onunla mevcut HDD’lerden birine direkt kurulum da yapabilirsiniz ama benim gibi her diski bağımsız kullanmak isteyen ve bir Sata portunu bile işletim sistemine ayırmak istemeyenler Rufus’u kullanarak ISO’yu direkt kurulmuş ve çalışabilir Hyper-V Server olarak USB belleğe aktarabilirler. Bunun için Rufus ayarlarında ISO’yu seçtikten sonra Yansıma Seçeneği “Windows to Go” olarak seçilmeli. EFI BIOS desteklemeyen eski bir anakart için Disk Bölüm Düzeni de “MBR” olarak seçilmeli. Başlat’ı tıkladığınızda Rufus bir dosyanın eksik olabileceği şeklinde bir uyarı verebilir ama bunu gözardı edebilirsiniz çünkü bu hata daha eski bir ISO dosyası için. < Resime gitmek için tıklayın > BIOS’ta Boot seçeneğinde, hazırladığımız USB belleği ilk boot edilecek kaynak olarak ayarladıktan sonra sunucumuzu açtığımızda Hyper-V Server birkaç kez donanım algılaması ve kurulum işlemi gerçekleştirecek, bu esnada birkaç kez yeniden başlayabilir. Kurulum bitmeden önce bir Admin şifresi vb bilgiler istenecektir, bunları uygun şekilde girmeniz gerekiyor. Sonrasında ekrana aşağıdaki komut satırı geliyor: < Resime gitmek için tıklayın > Sunucumuzun ana ayarlarını bu ekran üzerinden yapıyoruz. Asıl masaüstü PC’mize bağlanabilmek için 2 seçeneğimiz bulunmakta; domain veya workgroup üzerinden. Workgroup kullanmak hem daha kolay hem de masaüstü PC’yi domain bazlı güvenlik ayarlarına boğmamak için şart. Sonrasında sunucumuzu tanımlayan bir bilgisayar adı belirtmeliyiz (2. seçenek) ki bu işlem sunucunun yeniden başlatılmasını gerektiriyor. Dosya paylaşımını kullanabilmek için öncelikle bu menüden 14’ü girerek asıl siyah komut satırına dönmeli burada şu komutu girerek dosya ve yazıcı paylaşımını etkin hale getirmeliyiz: netsh advfirewall firewall set rule group="File and Printer Sharing" new enable=Yes Artık klasör paylaşımı ve kullanıcılara erişim izinleri için “net share” komutunu kullanabilirsiniz ama bu tür işlemleri daha sonra masaüstü PC’den Windows Admin Center ile yapmanızı öneririm, çok daha kolay. Siyah komut satırından mavi sunucu ayar satırına gelmek için komut satırına sconfig yazıp enter’a basmanız yeterli. Sunucuyu her başlattığımızda bizden şifre girmemiz istenmesin diye kayıt defterinde birkaç ayar eklememiz gerekiyor (UYARI: Kayıt defterini daha önce kullanmadıysanız bilen birinden yardım almanızı öneririm çünkü yanlış yapacağınız bir işlem sunucuyu çalışmaz hale getirebilir) Öncelikle komut satırından Regedit yazarak gireceğimiz kayıt defteri yöneticisinde şu başlığa gitmeliyiz: HKEY_LOCAL_MACHINE\SOFTWARE\Microsoft\Windows NT\CurrentVersion\Winlogon altında eğer yoksa üç adet yeni String Value eklememiz gerekiyor: DefaultUserName (Eğer yeni bir kullanıcı belirtmediysek administrator girmemiz yeterli) DefaultPassword (Kurulum esnasında belirttiğimiz Admin şifresini giriyoruz) AutoAdminLogon (1 olarak giriyoruz) Ayarları kaydedip sunucumuzu kapatıp açtığımızda bizden artık şifre istemeyecek, artık klavye ile monitör kablosunu sistemden sökebiliriz. Bundan sonra sunucumuza uzaktan bağlanacak ve tüm ayarlarımızı uzaktan yapacağız. Sunucumuzu uzaktan yönetmek için masaüstü PC’mize Windows Admin Center kurmamız gerekiyor. Kurulum esnasında bizden port belirtmemiz istenecek ama kutuda zaten girilmiş olan uygun bir port olacak, bu sayfadaki ayarları değiştirmeden devam ediyoruz. Kurulum bitip de WAC’i ilk çalıştırdığımızda internet tarayıcımız açılacak, ilk açılışta bizden bir sertifika seçmemiz istenecek. Sunulan sertifika listesinden “Windows Admin Center Client” olanı seçmelisiniz yoksa tarayıcı istenen bağlantıyı kuramaz. WAC sayfası açıldığında kullanılabilir PC ve sunucular listesi karşımıza çıkıyor, bu sayfada +EKLE kısmına tıklayarak açılan pencerede Windows Server’ı seçiyoruz. Bizden sunucunun adını girmemiz istenecek, buraya sunucuyu ilk açtığımızda mavi DOS ekranında belirttiğimiz sunucu adını girmeliyiz, sonrasında da admin ve şifresini girmemiz yeterli. Artık sunucumuzu masaüstü PC’den istediğimiz şekilde kontrol edebiliriz. İlk olarak sol kısımdan Depolama ayarlarına giderek NAS sürücümüzde ağa açmak istediğimiz klasörleri belirlemekle başlayabiliriz. Cihazlar kısmına gözatmayı da unutmayın, sürücüsü yüklenmemiş veya sonradan yüklemek isteyeceğiniz tüm donanımlar burada gösterilmektedir. Sunucumuzu kapatma işlemini de Genel Bakış sekmesi altından yapabilirsiniz. < Resime gitmek için tıklayın > WAC kurulumu ile ilgili detaylı anlatım ve ekran görüntüleri için şu bağlantıya gözatabilirsiniz (İngilizce): https://docs.microsoft.com/en-us/windows-server/manage/windows-admin-center/use/get-started Benim kurduğum sistem; bugüne kadar yıllardır devamlı içini değiştirerek kullanmakta olduğum 5-6 harici HDD'nin yarattığı karmaşayı engellemek ve daha basit bir şekilde bunları derli toplu kullanma ihtiyacından kaynaklanmaktaydı. Dolayısıyla ağ üzerinden bu 5-6 HDD'ye yeterli hızda erişmek işimi görüyor. Tabii ki aranızda NAS demişken RAID, vb çok daha detaylı sistemler kurmak isteyenler de olabilir. Normal şartlarda Hyper-V Server'a bu tür detaylı kurulumlar da yapabilirsiniz ama bu biraz da kullanacağınız anakart modeline, daha doğrusu uygun sürücüleri bulup bulamayacağınıza bağlı. |
Geçtiğimiz cuma en düşük 999TL'ye inmişti fiyatı, şimdi 100TL daha indirime girmiş ama fiyatının bundan daha fazla ineceğini sanmıyorum. Bu nedenle yüksek kapasiteli depolama alanına ihtiyaç duyanlar kaçırmasın. Bu arada bu harici disklerin içinden genellikle beyaz kapaklı WD HDD'ler çıkmakta ama aslında onlar da Helium'lu Red serisi NAS diskler. Bu disklerin bir güzel yanı da Seagate'in yüksek kapasiteli HDD'lerinde kullandığı SMR teknolojisini değil de çok daha iyi olan PMR yazma teknolojisini kullanıyor olmaları. İnce bir işçilikle kasasına zarar vermeden HDD'yi sökerek kasa içinde de kullanabilirsiniz. Bazı sistemlerde bu diskler BIOS tarafından görülmeyebilir ama basit bir ara kablo ile bu da halledilebiliyor.
|
Samsung Galaxy Tab A SM-T290 8 2019 < Resime gitmek için tıklayın > İşletim Sistemi: Android 9.0 Pie CPU: Qualcomm Snapdragon 429, 4 çekirdek, 2Ghz GPU: Qualcomm Adreno 504 RAM: 2gb Ekran: 8", 16:10, 1280x800p, 189 PPI, kapasitif çoklu dokunmatik, TFT, parlak ekran Kapasite: 32gb eMMC (Açılışta kullanılmaya hazır 21gb) Kulaklık Girişi: 3.5mm Kart Desteği: 512GB'a kadar microSD WiFi: 802.11 a/b/g/n 2.4+5GHz Bluetooth: 4.2 USB: 2.0 micro GPS: GPS, Glonass, Beidou, Galileo Arka kamera: 8mp, flaşsız, autofocus Ön Kamera: 2mp, flaşsız Video Kayıt: 1920x1080p, 30fps Pil: 5100 mAh Lithium-Polymer Diğer: İvmeölçer, Işık Sensörü Hoparlör: Gövdenin alt kısımda 2 adet Boyutlar: 210 x 124.4 x 8mm Ağırlık: 346g Gövde: Metal arka kapak, plastik çerçeve Renk: Gümüş, siyah Fiyat: Bulabildiğim en uygun fiyat Vatan'da 599TL. Uygun fiyata giriş seviyesi bir tablet ararken denk geldiğim bir modeldi. 500TL civarlarında bile 1gb ram'li 16 hatta 8gb kapasiteli tabletlerin satıldığı bir piyasada yeni bir modelin bu fiyattan satılmasına şaşırdım açıkçası. SM-T290 temmuz 2019'da piyasaya sürülmüş. Bu fiyat seviyesindeki rakiplerine göre birçok artısı bulunmakta; başlıcaları GPS, 5100 mAh pil, 32gb dahili hafıza, Android 9 Pie ve çift tıklayarak ekran açma. Tableti internetten araştırdığımda denk geldiğim incelemelerde olumsuz olarak bahsedilen tek yanı ekranın IPS modellere göre bir tık soluk olmasıydı. Samsung ekranı sadece TFT olarak tanımlamış başka bir özelliğini belirtmemiş ama görüş açıları olarak IPS'ten bir farkını göremedim, renkler de korktuğum şekilde soluk, vb değil. IPS ekranlı telefonumla aynı fotoğrafa yanyana baktığımda bir fark göremiyorum hatta beyaz dengesi daha iyi diyebilirim. Tableti ilk açtığımda ayarlardan baktığımda kullanılabilir boş alan olarak 21gb gösterilmekte. Genel performansı (internete girmek, video izlemek) bakımından herhangi olumsuz yönle karşılaşmadım. Henüz oyun kurma ve deneme imkanım da olmadı ama zaten oyun olarak mobilde fazla takılan biri de değilim, Carmageddon, GTA felan bir iki oyun kaldırsın yeterli. Güncellenecektir... |
Intel'in OneAPI Rendering Toolkit hizmeti sayesinde çok yakında World of Tanks adlı oyunda DirectX 11 ve üzeri destekleyen her GPU için (markadan bağımsız) Ray Tracing gölgeleri eklenecek. Hatırlanacağı üzere RT gölgeleriyle ilk olarak Tomb Raider serisinin son oyununda karşılaşmıştık. World of Tanks'in resmi sitesinden yapılan açıklamaya göre yakında yayınlanacak yama ile gelecek bu yeni özellik sadece direkt güneş ışığı altındaki aktif tanklarda görülebilecek. Efekt aktif hale getirildiğinde ne kadarlık bir performans kaybı yaşanacağı henüz belirtilmemiş. < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > Öte yandan NVidia'dan konuyla ilgili ilk tepkiler de gecikmemiş. NVidia CEO'su Huang, konuyla ilgili yaptığı açıklamada Intel'in OneAPI yaklaşımını gerçekçi bulmadığını belirtmiş ve eklemiş "programcılık, Powerpoint sunumu hazırlamak kadar kolay değildir". https://www.pcgamesn.com/nvidia/intel-one-api-jen-hsun-huang https://www.dom1n.com/newsy/ray-tracing-w-world-of-tanks/https://worldoftanks.eu/en/news/general-news/wargaming-fest-2019/https://www.pcgamesn.com/intel/ray-tracing-world-of-tanks |
Windows 10 1903 sürümünde çalışmayan Creative X-Fi serisi çeşitli kartlar için beta sürücü yayınlandı. Henüz resmi sitede duyurulmasa da Sound Blaster Reddit sayfasında Creative temsilcisi tarafından açılan konuda beta sürücünün indirme linki de bulunuyor. Sürücüyü şu adresten indirebilirsiniz: https://creative.box.com/s/fxzp6tmp6nzxrzao7faknmt7b0oc6a4t Detaylı bilgilendirmeler de söz konusu sayfadan devam ediyor. |
Efsanevi Crysis'ten hatırlayacağımız CryEngine'in en son geliştirilen deyensel 5.5 sürümüne API ve donanımdan bağımsız Ray Tarcing desteği geldi. Firmadan yapılan açıklamada efektlerin birçok AMD ve NVidia GPU'sunda rahatlıkla çalıştığı bildirilmiş. Yayınlanan demo ise, RTX'ten faydalanılmadığı ve efektlerin gerçekten de API ve donanımdan bağımsız olduğunu ispat etmek için sanırım, Vega 56 ile hazırlanmış. Ayrıca oyun motorunda sonradan en son donanımlar ile Dx12 ve Vulkan gibi API'lerin getireceği performans iyileştirmelerinden de faydalanılacağı belirtilmiş. Videoyu izlemek için tıklayınız |
Microsoft geliştirici bloğunda yayınlanan bir makalede Blizzard'ın çok sayıda oyuncunun hala Windows 7'de bulunması nedeniyle Microsoft'la temasa geçtiği ve Windows 7'de çalışacak oyunlarında DirectX 12'nin birçok özelliğinden faydalanmak istedikleri belirtilmiş. Başka firmalardan da benzer taleplerin gelmiş olması üzerine Microsoft D3D12 runtime'ını Windows 7 üzerinde çalışacak şekilde port etmiş ve oyun yapımcılarına dağıtmış. Dün yayınlanan World of Warcraft: Battle for Azeroth 8.1.5 oyun yaması ile Windows 7'ye resmi olarak DirectX 12 özelliği de gelmiş oldu. Ancak burada bir nokta var ki Windows 7 kullanıcıları DirectX 12 runtime dosyalarını Microsoft'tan indirip sistemlerine kuramayacaklar, bu dosyalar DirectX 12 destekleyen oyunlarla birlikte kurulacak. https://blogs.msdn.microsoft.com/directx/2019/03/12/world-of-warcraft-uses-directx-12-running-on-windows-7/ |
Tip: Kablolu, DJ monitör
Hi-Res Audio desteği: Mevcut
Dahili Mikrofon: Mevcut
Frekans tepkisi: 7 - 40.000 Hz
Empedans: 16 Ohm
Mıknatıs tipi: Neodimyum
Maksimum güç girişi: 2,2 W
Hassasiyet: 104 dB
Hoparlör çapı: 40 mm
https://www.philips.com.tr/c-p/SHL3565BK_00/mikrofonlu-kulaklik
< Resime gitmek için tıklayın >
https://www.hepsiburada.com/philips-shl3565bk-00-mikrofonlu-siyah-kulakustu-kulaklik-p-BD803386?magaza=Nethouse