Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyeleri belirlendi. Gizli yapılan oylamada AK Parti'den iki ve CHP'den bir kişi seçildi
Gizli yapılan oylamada 346 oy kullanıldı. AK Parti kontenjanından Ebubekir Şahin (291) ve Taha Yücel (314) seçilirken, CHP kontenjanından İlhan Taşçı (317) seçildi.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyeleri belirlendi. Gizli yapılan oylamada AK Parti'den iki ve CHP'den bir kişi seçildi
Gizli yapılan oylamada 346 oy kullanıldı. AK Parti kontenjanından Ebubekir Şahin (291) ve Taha Yücel (314) seçilirken, CHP kontenjanından İlhan Taşçı (317) seçildi.
Kulenin hizmete verilmesi, Çamlıca tepesini anten direği kirliliğinden kurtaracak. Yani yayıncı yada heberleşme kuruluşlarına yeni anten kulesinde yer tahsis edilerek, geniş bir alandaki antenler sökülecektir.
Kulenin yapılma amacını bu şekilde açıkladıktan sonra, gelelim karasal yayınlara...
Ulaştırma Bakanının da belirttiği gibi, tv/radyo yayınlarının yapılmasında, yetkili kurul, RTÜK'tür. Yapılan tv/radyo yayını, analog karasal olur, sayısal karasal olur. Bu işleri RTÜK yürütmektedir. RTÜK üst kurul olduğu için, hükümet sayısal karasal yayın sürecine müdahale edememektedir.
Esasında hükümet eden parti, RTÜK üye sayısı olarak çoğunluğu sağladı. Yani sayısal yayınlar için, RTÜK içinde karar alınabilir artık... Önceki ihale döneminden kalan bir mahkeme süreci var. O mahkeme süreci tamamlanır, tamamlanmaz, RTÜK yeni bir süreç başlatacaktır. Mahkeme süreci ne zaman tamamlanır fikrim yok doğrusu...
Radyo yayınlarının Digital Audio Broadcasting( DAB ) olarak yapılması, bazı avantajları beraberinde getirir. Ancak DAB yayın sinyali biraz kaprisli sinyal tipi sanırım. Bu nedenle DAB yayını olan ülkelerde de yaygınlaşamadı henüz...
Dijital karasal yayınlar 2020 de başlarsa, epeyce geç kalmış olur. Bana göre... Kendi adıma bir tahminde bulunmam gerekirse, bu kadar gecikebileceğini sanmıyorum.
Perde gerisinde asıl mücadele, band sahalarının kullanımında yaşanmaktadır.
Yanlış okumadıysam, UHF'nin bir bölümünü, GSM şebekesine kullandıracaklar sanırım.
Birde band sahalarının kullanımında maksimum faydaya ulaşmak için, DVB-T2'den vazgeçip, DVB-H üzerinden yayın yapma görüşü de RTÜK içinde seslendirilmektedir.
DVB-H 'ta, yayın hücresel( capsulated ) yapılabildiği için, DVB-T2'de ortalama 50 adet tv yayının sayısı 250 - 300 kanala çıkarabilmek mümkün oluyor.
Tabi DVB-H sinyaline algılayacak, özel alıcılar gerekiyor öncelikle...
2017 yılı içinde DVB-H Güney Kore'de cep telefonlarında denendi. Test süreci başarı ile sonuçlandı.
Hasılı; Türkiye'de sayısal yayıncılığa geçilmesinde gecikme yaşanması, son teknolojiyi kullanabilmek açısından önümüze yeni fırsatların kullanımını da beraberinde getirmiştir.
Tercih edilmesi gereken sistem dvb-h olmalı tabi set toolbox meselesi tam anlamıyla çözüldüğünde bu sistem neden tercih edilmemiş acaba ilginç anladığım kadarı ile recover sorunu var belki dvbt2 baslarsa bir 5 yıl sonra teler için song başlar teşekkür ederim saygılar
DVB-H testleri başarıyla tamamlanan bir sistem olması nedeniyle, dünya gündemine yeni oturdu diyebiliriz.
Sistem başarılı olmadan, donanım üreticileri yatırım yapmaktan kaçınıyorlar... Çünkü yatırım maliyetleri büyük boyutlu oluyor.
İki önceki mesajımda bahsettiğim gibi, Türkiye'de dijital karasal yayınların gecikmesi, farklı modülasyonla yayın yapma fırsatını önümüze getirdi.
Yani Türkiye'de 2 yıl önce DVB-T2 yayınlar başlasaydı, hadi DVB-H geçelim denilmesi mümkün olamayacaktı...
Birde DVB-H 'ta sabit tesis yatırım maliyetleri, DVB-T2'ye göre çok daha düşüktür.
Bana göre, DVB-H 'ın tek sakıncası, elektro manyetik kirliliği biraz daha artıracak olmasıdır. Tabi bana göre...
Ülkemizde enterferans ölçümleri, Telsiz Genel Md.lüğü tarafından yapılmaktadır. Gerçi günümüzde bu türden kirliliği önlemede de, gelişmiş ekipmanlar kullanılmaya başladı. DVB-H 'a karar verilirse, ilgili kuruluşlar ve firmalar önlemlerini alacaktır.
Hasılı; önceki ihaleden mütevellit mahkeme sonuçlansın da, yeni kurulacak sistem DVB-T2 bile olsa da kabulümdür.
Güney Kore'nin yaptığı çalışma; önceki mesajlarımdan birinde değindiğim üzere, DVB-H tuner'li prototip cep telefonlarında denemekti.
Güney Kore'deki çalışma 2017 yılı içerisinde yapıldı. Testlerin olumlu sonuçlandığı piyasa dinamiklerine duyuruldu. Kore 2017 yılının ilk çeyreğinde test sonuçlarını paylaşırsa, sizi buradan bilgilendiririm.
Yani, teknoloji geliştiricisi ülkeler, DVB-H tuner'ini cep telefonlarına entegre etmeye uğraşıyorlar. Siz ise, eskide kaldı, gündemden düştü, gereksiz vs tarzında mesneti olmayan şeyler iddia ediyorsunuz...
DVB-H 2015 yılında DVB-IP/MPE kodlamalı olarak, uydu üzerinden denendi.
Neden ilk testler uydu üzerinden yapıldı. Dünyanın birçok bölgesinden ulaşılıp, herkesin test çalışmalarına katılması için...
Bu bilgileri vermekten maksat, siz 6 - 7 yıl öncesi demişsiniz ya... Wiki, miki vs yerlerde okuduklarınızın doğru olmadığını anlatmak içindir.
Uydu üzerinden çalışmalar başarılı olunca, Kore'liler cep telefonuna entegre edilebilecek chip tasarımı ile uğraşmaya başladılar... İşte 2017 yılı içinde de cep telefonlarında denendi, yani...
Son olarak ta; 2006, 2007 avrupada kullanılmaya başlanacak diye okuduğunuz yazı, anılan tarihte kullanılabilir hale gelecek anlamındadır. Kullanılabilir hale gelmemesi, sistemi eskitmez. Çünkü yerine yeni bir sistem çıkmalı ki, DVB-H eskisin... Peki yerine yeni bir sistem çıkmış mı ? Hayır. Sizin GSM şebekesi diye bahsettiğiniz sistemlerde aynı hücresel veri iletim modülasyonunu kullanıyor. DVB-H'ta aynı modülasyonu kullanıyor.
Mimar Sinan haklıymış. Minare eğri dendi mi, doğru olsa bile düzeltmesi zaman alıyor.
Güney Kore'nin yaptığı çalışma; önceki mesajlarımdan birinde değindiğim üzere, DVB-H tuner'li prototip cep telefonlarında denemekti.
Güney Kore'deki çalışma 2017 yılı içerisinde yapıldı. Testlerin olumlu sonuçlandığı piyasa dinamiklerine duyuruldu. Kore 2017 yılının ilk çeyreğinde test sonuçlarını paylaşırsa, sizi buradan bilgilendiririm.
Yani, teknoloji geliştiricisi ülkeler, DVB-H tuner'ini cep telefonlarına entegre etmeye uğraşıyorlar. Siz ise, eskide kaldı, gündemden düştü, gereksiz vs tarzında mesneti olmayan şeyler iddia ediyorsunuz...
DVB-H 2015 yılında DVB-IP/MPE kodlamalı olarak, uydu üzerinden denendi.
Neden ilk testler uydu üzerinden yapıldı. Dünyanın birçok bölgesinden ulaşılıp, herkesin test çalışmalarına katılması için...
Bu bilgileri vermekten maksat, siz 6 - 7 yıl öncesi demişsiniz ya... Wiki, miki vs yerlerde okuduklarınızın doğru olmadığını anlatmak içindir.
Uydu üzerinden çalışmalar başarılı olunca, Kore'liler cep telefonuna entegre edilebilecek chip tasarımı ile uğraşmaya başladılar... İşte 2017 yılı içinde de cep telefonlarında denendi, yani...
Son olarak ta; 2006, 2007 avrupada kullanılmaya başlanacak diye okuduğunuz yazı, anılan tarihte kullanılabilir hale gelecek anlamındadır. Kullanılabilir hale gelmemesi, sistemi eskitmez. Çünkü yerine yeni bir sistem çıkmalı ki, DVB-H eskisin... Peki yerine yeni bir sistem çıkmış mı ? Hayır. Sizin GSM şebekesi diye bahsettiğiniz sistemlerde aynı hücresel veri iletim modülasyonunu kullanıyor. DVB-H'ta aynı modülasyonu kullanıyor.
Mimar Sinan haklıymış. Minare eğri dendi mi, doğru olsa bile düzeltmesi zaman alıyor.
Peki bu sistem nasıl işlemiş. Malum uydu fekansından sabit noktadaki çanak antenle bile sorunlar yaşanıyorken, hareket halindeki cep telefonundan nasıl performans alınmış.
Bir de söz konusu frekanslardaki kanalların bitrate oranları neydi?
Çanak antenlerle sinyal alırken sorun filan yaşanmaz. Soruna kalitesiz ekipmanlar ve ekipmanlardaki ayarsızlıklar ve yetersizlikler neden olur.
Uydu sinyaline odaklanma ile karasal sinyal yayımı farklıdır.
Uydu sinyalini alırken, uydu ışını toplayan bir parçaya ihtiyaç varken, karasal sinyal tekniğinde, sinyal yayın yapılan bütün sahayı kapsar.
Sinyal bütün sahada olduğu içindir ki, mobil cihazların hareket halinde olmasının önemi yoktur.
İyi de analog karasal yayının yerine illaki birşey gelecek...
Yani analog karasal olarak devam etmesi imkansız. Çünkü analog karasal yayınlar enterferans kirlilik yaratmaktadır. Radio enterferans kirliliğe Telsiz Genel Müdürlüğünün sonsuza kadar izin vermesi mümkün değil.
Evet ben bu haberi okumuştum fakat o kisimi atlamışım teşekkür ederim bu projeyi seçim malzemesimi yapacaklar ya böyle şey olmaz ya 3 yıldır 1 kuleyi bitiremediler yani kızdığım şu hicbir engel kalmadı hala 2018 öööööhhhhhhhhhhhhh yani be
Evet ben bu haberi okumuştum fakat o kisimi atlamışım teşekkür ederim bu projeyi seçim malzemesimi yapacaklar ya böyle şey olmaz ya 3 yıldır 1 kuleyi bitiremediler yani kızdığım şu hicbir engel kalmadı hala 2018 öööööhhhhhhhhhhhhh yani be
Seçim malzemesi değil. Bana göre...
Çünkü; kulenin tamamlanması, verici antenlerinin kuleye taşınması vs derken, bu işler 2019 ortasına bile uzayabilir.
Daha önceki mesajlarımda bahsettiğim gibi, DVB-T2'nin başlaması ile bu kulenin devreye alınması arasında direkt bir ilişki yoktur.
* DVB-T2 'de RTÜK süreci takip etmektedir.
* Kule yapımında amaç ise; Çamlıca tepesinin anten görsel kirliliği ile radio enterferans kirlilikten kurtarmaktır.
Evet ben bu haberi okumuştum fakat o kisimi atlamışım teşekkür ederim bu projeyi seçim malzemesimi yapacaklar ya böyle şey olmaz ya 3 yıldır 1 kuleyi bitiremediler yani kızdığım şu hicbir engel kalmadı hala 2018 öööööhhhhhhhhhhhhh yani be
Seçim malzemesi değil. Bana göre...
Çünkü; kulenin tamamlanması, verici antenlerinin kuleye taşınması vs derken, bu işler 2019 ortasına bile uzayabilir.
Daha önceki mesajlarımda bahsettiğim gibi, DVB-T2'nin başlaması ile bu kulenin devreye alınması arasında direkt bir ilişki yoktur.
* DVB-T2 'de RTÜK süreci takip etmektedir.
* Kule yapımında amaç ise; Çamlıca tepesinin anten görsel kirliliği ile radio enterferans kirlilikten kurtarmaktır.
Serkan bey fakat hafızam beni yanılmıyorsa ben şöyle bir olay hatırlıyorum ankarada 5 yıl önce dvbt2 test yayınları başlamıştı basarılı olmuştu fakat istanbulun coğrafi şartları sebebi ile su anki vericilerin yetersiz olduğu ve bunun ancak çok yüksek bir yerden yapılabilecek yayın ile kapsama alanının istanbulun tamamı ve hatta komşu illerin bir kısmına verilebileceği kararlaştırılmıştı ve bu karar 2007 de ünal ve ibb arasında bir protokol imzalanmıştı yani aslında direk bir bağ var yanılıyorsam aydınlatın beni
DVB-T2 antenleştirme kapsamında doğru hatırlıyorsunuz ! Yani İstanbul'un topoğrafyasının tepelik olması nedeniyle, çukurda kalan yerlere DVB-T2 yayınlarını ulaştırmak için, bir kaç bölgeye kurulacak antenler üzerinden üzerinden yayın sağlanacaktı.
İşte yapımı devam eden Çamlıca anten kulesi, bölgesel anten kurma ihtiyacını ortadan kaldıracak olup, tek kuleden İstanbul'un tamamına yayın iletilmiş olacaktır.
"Kule yapım fikrinin gündeme geldiği tarihlerde, telsizle haberleşme sektörünün yetkin isimleri, kule yüksekliği 550 mt'ye çıkarılabilirse, Bursa iline de yayın yapılabilir diye görüş bildirmişlerdi."
Karasal yayınlar analog olarak devam etse bile, Çamlıca kulesinin bitmesinden sonra, İstanbul'un çeşitli noktalarındaki analog tv verici antenlerine ihtiyaç kalmayacaktır.
Yani, tv yayınları analog kalsa yada DVB-T2'ye geçilse, Çamlıca'daki kule yeterli gelecektir.
İşte bu itibarla da, DVB-T2 yayınları ile kule yapımı arasında direkt bir ilişki yoktur.
Malum daha önceki mesajlarında bahsettiğim gibi, DVB-T2 yayına geçilmesi süreci ayrı bir mecrada ilerlemektedir. DVB-T2'nin yayına başlama sürecinde hukuki bir tıkanıklık yaşanmaktadır. O süreci de RTÜK çözüp, nihayete erdirecektir.
http://www.ntv.com.tr/ekonomi/istanbula-ikinci-kule-geliyor,5TjATl0pJ0SxmHDSSOmLDw
Haberde 80 adet radyo yayın yapacak deniyor sizce yeterli mi
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
haber
ikinci kule geliyormuş :)
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
RTÜK'e 3 yeni üye belirlendi
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyeleri belirlendi. Gizli yapılan oylamada AK Parti'den iki ve CHP'den bir kişi seçildi
Gizli yapılan oylamada 346 oy kullanıldı. AK Parti kontenjanından Ebubekir Şahin (291) ve Taha Yücel (314) seçilirken, CHP kontenjanından İlhan Taşçı (317) seçildi.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 2 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesajda bahsedilenler: @selodonanımhaber
https://play.google.com/store/apps/details?id=kr.co.aprotech.tivizen.aprotechdvbt2dongle
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
Beni DVB-T2'den çok DAB heyecanlandırıyor.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Kulenin hizmete verilmesi, Çamlıca tepesini anten direği kirliliğinden kurtaracak. Yani yayıncı yada heberleşme kuruluşlarına yeni anten kulesinde yer tahsis edilerek, geniş bir alandaki antenler sökülecektir.
Kulenin yapılma amacını bu şekilde açıkladıktan sonra, gelelim karasal yayınlara...
Ulaştırma Bakanının da belirttiği gibi, tv/radyo yayınlarının yapılmasında, yetkili kurul, RTÜK'tür. Yapılan tv/radyo yayını, analog karasal olur, sayısal karasal olur. Bu işleri RTÜK yürütmektedir. RTÜK üst kurul olduğu için, hükümet sayısal karasal yayın sürecine müdahale edememektedir.
Esasında hükümet eden parti, RTÜK üye sayısı olarak çoğunluğu sağladı. Yani sayısal yayınlar için, RTÜK içinde karar alınabilir artık... Önceki ihale döneminden kalan bir mahkeme süreci var. O mahkeme süreci tamamlanır, tamamlanmaz, RTÜK yeni bir süreç başlatacaktır. Mahkeme süreci ne zaman tamamlanır fikrim yok doğrusu...
Radyo yayınlarının Digital Audio Broadcasting( DAB ) olarak yapılması, bazı avantajları beraberinde getirir. Ancak DAB yayın sinyali biraz kaprisli sinyal tipi sanırım. Bu nedenle DAB yayını olan ülkelerde de yaygınlaşamadı henüz...
Dijital karasal yayınlar 2020 de başlarsa, epeyce geç kalmış olur. Bana göre... Kendi adıma bir tahminde bulunmam gerekirse, bu kadar gecikebileceğini sanmıyorum.
Perde gerisinde asıl mücadele, band sahalarının kullanımında yaşanmaktadır.
Yanlış okumadıysam, UHF'nin bir bölümünü, GSM şebekesine kullandıracaklar sanırım.
Birde band sahalarının kullanımında maksimum faydaya ulaşmak için, DVB-T2'den vazgeçip, DVB-H üzerinden yayın yapma görüşü de RTÜK içinde seslendirilmektedir.
DVB-H 'ta, yayın hücresel( capsulated ) yapılabildiği için, DVB-T2'de ortalama 50 adet tv yayının sayısı 250 - 300 kanala çıkarabilmek mümkün oluyor.
Tabi DVB-H sinyaline algılayacak, özel alıcılar gerekiyor öncelikle...
2017 yılı içinde DVB-H Güney Kore'de cep telefonlarında denendi. Test süreci başarı ile sonuçlandı.
Hasılı; Türkiye'de sayısal yayıncılığa geçilmesinde gecikme yaşanması, son teknolojiyi kullanabilmek açısından önümüze yeni fırsatların kullanımını da beraberinde getirmiştir.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesajda bahsedilenler: @serkanguzel_
Sistem başarılı olmadan, donanım üreticileri yatırım yapmaktan kaçınıyorlar... Çünkü yatırım maliyetleri büyük boyutlu oluyor.
İki önceki mesajımda bahsettiğim gibi, Türkiye'de dijital karasal yayınların gecikmesi, farklı modülasyonla yayın yapma fırsatını önümüze getirdi.
Yani Türkiye'de 2 yıl önce DVB-T2 yayınlar başlasaydı, hadi DVB-H geçelim denilmesi mümkün olamayacaktı...
Birde DVB-H 'ta sabit tesis yatırım maliyetleri, DVB-T2'ye göre çok daha düşüktür.
Bana göre, DVB-H 'ın tek sakıncası, elektro manyetik kirliliği biraz daha artıracak olmasıdır. Tabi bana göre...
Ülkemizde enterferans ölçümleri, Telsiz Genel Md.lüğü tarafından yapılmaktadır. Gerçi günümüzde bu türden kirliliği önlemede de, gelişmiş ekipmanlar kullanılmaya başladı. DVB-H 'a karar verilirse, ilgili kuruluşlar ve firmalar önlemlerini alacaktır.
Hasılı; önceki ihaleden mütevellit mahkeme sonuçlansın da, yeni kurulacak sistem DVB-T2 bile olsa da kabulümdür.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
GSM şebekeleri de hücresel( cell ) çalışıyor !...
DVB-H 'ta hücresel çalışıyor... Yani paketleme ve gönderme aynı.
Okumamışsınız derken, okuduğunuzu anlamadığınız anlaşılıyor.
wikipedia 'ya sizde sayfa açıp istediğinizi yazarsınız.
Konu hakkında literatürü takip etmek, öğrenmek istiyorsanız, buradan başlayabilirsiniz ;
https://www.rohde-schwarz.com/kr/technologies/mobile-broadcast/dvb-h/dvb-h-technology/dvb_h_technology_55573.html
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Güney Kore'nin yaptığı çalışma; önceki mesajlarımdan birinde değindiğim üzere, DVB-H tuner'li prototip cep telefonlarında denemekti.
Güney Kore'deki çalışma 2017 yılı içerisinde yapıldı. Testlerin olumlu sonuçlandığı piyasa dinamiklerine duyuruldu. Kore 2017 yılının ilk çeyreğinde test sonuçlarını paylaşırsa, sizi buradan bilgilendiririm.
Yani, teknoloji geliştiricisi ülkeler, DVB-H tuner'ini cep telefonlarına entegre etmeye uğraşıyorlar. Siz ise, eskide kaldı, gündemden düştü, gereksiz vs tarzında mesneti olmayan şeyler iddia ediyorsunuz...
DVB-H 2015 yılında DVB-IP/MPE kodlamalı olarak, uydu üzerinden denendi.
Bakınız 2015 yılındaki frekans bilgileri ;
< Resime gitmek için tıklayın >
Bakınız bu da daha önce açılan frekanslardan bir demet ;
http://enosat.euweb.cz/dvbip.htm
Bunlar da analiz çalışmalarına ait bazı görseller ;
< Resime gitmek için tıklayın >
< Resime gitmek için tıklayın >
Neden ilk testler uydu üzerinden yapıldı. Dünyanın birçok bölgesinden ulaşılıp, herkesin test çalışmalarına katılması için...
Bu bilgileri vermekten maksat, siz 6 - 7 yıl öncesi demişsiniz ya... Wiki, miki vs yerlerde okuduklarınızın doğru olmadığını anlatmak içindir.
Uydu üzerinden çalışmalar başarılı olunca, Kore'liler cep telefonuna entegre edilebilecek chip tasarımı ile uğraşmaya başladılar... İşte 2017 yılı içinde de cep telefonlarında denendi, yani...
Son olarak ta; 2006, 2007 avrupada kullanılmaya başlanacak diye okuduğunuz yazı, anılan tarihte kullanılabilir hale gelecek anlamındadır. Kullanılabilir hale gelmemesi, sistemi eskitmez. Çünkü yerine yeni bir sistem çıkmalı ki, DVB-H eskisin... Peki yerine yeni bir sistem çıkmış mı ? Hayır. Sizin GSM şebekesi diye bahsettiğiniz sistemlerde aynı hücresel veri iletim modülasyonunu kullanıyor. DVB-H'ta aynı modülasyonu kullanıyor.
Mimar Sinan haklıymış. Minare eğri dendi mi, doğru olsa bile düzeltmesi zaman alıyor.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
İlk testleri 2015 yılında uydu üzerinden yapıldı dedim ya...
İki önceki mesajımda resimler verdim, test çalışmalarına ait frekans link'i verdim.
Neyse... İkimiz de ölmez, sağ kalırsak, yine bu başlık altından DVB-H sistemini durumunu bu konu başlığı altından paylaşırız.
Çanak antenlerle sinyal alırken sorun filan yaşanmaz. Soruna kalitesiz ekipmanlar ve ekipmanlardaki ayarsızlıklar ve yetersizlikler neden olur.
Uydu sinyaline odaklanma ile karasal sinyal yayımı farklıdır.
Uydu sinyalini alırken, uydu ışını toplayan bir parçaya ihtiyaç varken, karasal sinyal tekniğinde, sinyal yayın yapılan bütün sahayı kapsar.
Sinyal bütün sahada olduğu içindir ki, mobil cihazların hareket halinde olmasının önemi yoktur.
Uydu üzerinden DVB-IP/MPE kodlamalı, yani kapsül içine alınarak yayın iletimi ile ilgili bilgileri, 2015 yılında burada paylaşmıştık ;https://rickcaylor.websitetoolbox.com/post/hotbird-12245-dvbip-mpe-7812917?highlight=dvb-ip/mpe&trail=15
Konuyu epeyce detaylı işlemiştik. Biraz uzunca bir başlık ama teknik hakkında merak ettiğiniz herşeyi bulabilirsiniz.
Ayrıca, bu teknikle gönderilen kanalların "bit rate" yani çözünürlüklük değeri yönünden herhangi bir zafiyeti bulunmamaktadır.
Çünkü 3ncü paragrafta izah ettiğim gibi, sinyal yayın sahasında hazır olup, akmama( no stream ) gibi bir zafiyet söz konusu değildir.
Bu arada, bu link'lerde de benim DVB-T2 çalışmalarım var;
http://www.dvbsat.org/forum/showthread.php/110119-CrazyScan2-ve-DVB-T2-Yayınlar
http://www.dvbsat.org/forum/showthread.php/110386-DVB-T-meter(-Android-cihazla-anten-ayarı-)
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi serkanguzel_ -- 4 Aralık 2017; 23:14:41 >
Ver mozartı ver.
Yani analog karasal olarak devam etmesi imkansız. Çünkü analog karasal yayınlar enterferans kirlilik yaratmaktadır. Radio enterferans kirliliğe Telsiz Genel Müdürlüğünün sonsuza kadar izin vermesi mümkün değil.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Seçim malzemesi değil. Bana göre...
Çünkü; kulenin tamamlanması, verici antenlerinin kuleye taşınması vs derken, bu işler 2019 ortasına bile uzayabilir.
Daha önceki mesajlarımda bahsettiğim gibi, DVB-T2'nin başlaması ile bu kulenin devreye alınması arasında direkt bir ilişki yoktur.
* DVB-T2 'de RTÜK süreci takip etmektedir.
* Kule yapımında amaç ise; Çamlıca tepesinin anten görsel kirliliği ile radio enterferans kirlilikten kurtarmaktır.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
DVB-T2 antenleştirme kapsamında doğru hatırlıyorsunuz ! Yani İstanbul'un topoğrafyasının tepelik olması nedeniyle, çukurda kalan yerlere DVB-T2 yayınlarını ulaştırmak için, bir kaç bölgeye kurulacak antenler üzerinden üzerinden yayın sağlanacaktı.
İşte yapımı devam eden Çamlıca anten kulesi, bölgesel anten kurma ihtiyacını ortadan kaldıracak olup, tek kuleden İstanbul'un tamamına yayın iletilmiş olacaktır.
"Kule yapım fikrinin gündeme geldiği tarihlerde, telsizle haberleşme sektörünün yetkin isimleri, kule yüksekliği 550 mt'ye çıkarılabilirse, Bursa iline de yayın yapılabilir diye görüş bildirmişlerdi."
Karasal yayınlar analog olarak devam etse bile, Çamlıca kulesinin bitmesinden sonra, İstanbul'un çeşitli noktalarındaki analog tv verici antenlerine ihtiyaç kalmayacaktır.
Yani, tv yayınları analog kalsa yada DVB-T2'ye geçilse, Çamlıca'daki kule yeterli gelecektir.
İşte bu itibarla da, DVB-T2 yayınları ile kule yapımı arasında direkt bir ilişki yoktur.
Malum daha önceki mesajlarında bahsettiğim gibi, DVB-T2 yayına geçilmesi süreci ayrı bir mecrada ilerlemektedir. DVB-T2'nin yayına başlama sürecinde hukuki bir tıkanıklık yaşanmaktadır. O süreci de RTÜK çözüp, nihayete erdirecektir.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi serkanguzel_ -- 31 Aralık 2017; 14:35:22 >
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle