Küresel ısınma tüm hızıyla felakete doğru ilerlerken, dünyayı kurtarması beklenen güçler artık umut vermiyor. Üstelik bu kez, en çarpıcı alarm zili iklim bilimcilerden değil, Wall Street’ten, paraya hükmedenlerden geliyor. Zira yeni bir rapora göre finans dünyasının dev oyuncuları Morgan Stanley, JPMorgan Chase ve Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), iklim değişikliğiyle mücadeleyi fiilen bırakmış durumda.
Scientific American’ın son raporuna göre, bu finans devleri artık sürdürülebilir gelecek planlarına yatırım yapmaktansa, hızla ısınan bir dünyada kâr etmeye yönelik stratejilere yöneliyor. Öncelikleri artık temiz enerji değil, örneğin iklimlendirme sistemleri (HVAC) gibi sıcaklıkla başa çıkmaya yönelik sektörler.
Bu arada hemen üstteki göresel, ilk bakışta kumsalın üzerine düzenli olarak dizilmiş şezlonglar gibi görünüyor olabilir, ama bu görüntü aslında iklim krizinin sert yüzünü gösteriyor: sel sularına teslim olmuş yüzlerce araç. Bu kare, yaşadığımız çağın en net fotoğraflarından biri.
2 derece hedefi rüya mıydı?
Paris Anlaşması ile küresel sıcaklık artışının 2°C’nin altında tutulması hedeflenmişti. Ancak bilimsel veriler, bu hedefin artık gerçekleşmesinin neredeyse imkânsız olduğunu ortaya koyuyor. Bilim dünyasına göre 1,5°C eşiği şimdiden aşılmışdurumda ve 2°C barajı da hızla geride kalmaya hazırlanıyor. Morgan Stanley’in yayınladığı bir analizde “Artık 3 derecelik bir dünya bekliyoruz” ifadesi yer alıyor. JPMorgan Chase ise bu durumu “yeni bir iklim çağı” olarak tanımlıyor.
ABD’deki iklim politikalarında yaşanan gerileme bu tabloyu daha da karamsar hale getiriyor. Paris Anlaşması’ndan çekilme, yenilenebilir enerjiye yönelik teşviklerin kesilmesi ve iklim değişikliğinin “iyi olabileceği” yönündeki söylemler, küresel mücadeleyi zayıflatıyor. Bu atmosferde, finans kurumlarının sorumluluk almaktan vazgeçip sadece yeni normalin ekonomik fırsatlarına yönelmesi sürpriz değil.
Kapitalizmin iklimle çatışması
Sadece bankalar değil, sigorta devleri de iklim krizinden kaçmanın yollarını arıyor. Kaliforniya ve Florida gibi eyaletlerde artan orman yangınları, sel ve toprak kaymaları, sigorta şirketlerini bu bölgelerden çekilmeye zorluyor. Yükselen riskler nedeniyle sigorta hizmetleri pahalanıyor ya da tamamen durduruluyor. Şirketler, bu geri çekilmeyi “aşırı regülasyon” ve “yüksek riskli konumlar” gibi gerekçelerle açıklarken, kamuoyu bu durumu iklim felaketlerinden kazanç sağlama çabası olarak yorumluyor. Öte yandan, iklim aktivistleri ve tüketici hakları savunucuları, sigorta şirketlerini iklim değişikliğinin yarattığı istikrarsız piyasalardan şikâyet ederken aynı zamanda fosil yakıt devlerinisigortalamaya devam ettikleri için sert şekilde eleştiriyor.
Yaşananlar, iş dünyasının kâr hedeflerinin iklim eylemleriyle nasıl çeliştiğini gözler önüne seriyor. Yerel su kaynaklarını sömüren milyarderler, tonlarca elektronik atığı doğaya bırakan teknoloji tekelleri ve fosil yakıt şirketlerine destek veren sigortacılar… Tüm bu tablo, sistemin temelinde yatan yapısal bir soruna işaret ediyor.
Uluslararası Finans Enstitüsü'nden bir sözcü ise “bankacılık sektörü fosil yakıtlardan temiz enerjiye geçişi destekleyebilir, ancak sermaye yalnızca ‘ekonomi mantıklı olduğunda’ harekete geçecektir” ifadeleriyle durumu özetliyor. Artık yanıtlanması gereken temel soru şu: Finans sistemi, gerçekten gezegenin geleceği için mi çalışacak, yoksa iklim krizini yeni bir kâr kapısı olarak mı değerlendirecek? Görünen o ki dünyayı kurtarmaktansa onu yağmalamak daha kârlı.
Çok normal. Bu karı kazanacak kişiler olduğunuzu düşünün; - Hava sıcaklığı umrunuzda değil çünkü sizin bulunduğunuz her yerde optimum hava sicakligi için kli...
Çok normal. Bu karı kazanacak kişiler olduğunuzu düşünün; - Hava sıcaklığı umrunuzda değil çünkü sizin bulunduğunuz her yerde optimum hava sicakligi için klimalar gibi ekipmanlar var. Hava durumuna göre ülke, şehir gibi değişiklikleri yapmak çok kolay. - Kendi geleceginiz olan çocuklar, sizden sonra hiç çalışmadan dahi biz sıradan insanların yaşadığı hayatın x10 katını rahatlıkla yaşayabilirler. - Bu tip insanlar için gelecek, fakir halk gibi şeyler önemli değil zaten. Kısacası, bu tip durumlar için zaten hazırlık içerisindeler. Neden dünya çapında zenginlerin sığınak inşaa ettiğini zannediyorsunuz? Bence, uzak bilimkurgu filmlerinde gördüğümüz o sahneler gerçek olacak. Belki şu an bu forumdakilerin %90 ı görmeyecek. Ama bizim çocuklarımızın görmesi kaçınılmaz.
Küresel ısınmayla hava sıcaklığı aynı şey değil. Küresel ısınma klima kullanarak atlatabileceğin bir şey değil. Küresel ısınma küresel kıtlığa ve küresel açlığa yol a...
Küresel ısınmayla hava sıcaklığı aynı şey değil. Küresel ısınma klima kullanarak atlatabileceğin bir şey değil. Küresel ısınma küresel kıtlığa ve küresel açlığa yol açacak. Küresel ısınma ekolojik yıkıma yol açacak. Küresel ısınma arıları yok edecek, yok olan arılar yüzünden bitki örtüsünün çoğu yok olacak, tarım yapılamayacak. Denizlerde planktonlar ölmeye başlayacak, sudaki ve havadaki oksijen azalacak, o yüzden balıklar ölecek, balıkçılık bitecek. Zenginlerin fabrikaları çalışamaz hale gelecek. O zenginlikler buharlaşacak. Fabrikalar çalışmayınca borsalar çökecek, borsalar çökünce 400 milyar dolar serveti olduğu söylenen Elon Muskun serveti en fazla bir kjaç milyar dolara inecek çünkü kendisi gerçek zengin değil, borsa zengini.
O yüzden bu iş zenginleri etkilemez demek bir tür miyopluktur, hepimiz aynı gemideyiz. gemi batarsa zenginler de batar.
Scientific American’ın son raporuna göre, bu finans devleri artık sürdürülebilir gelecek planlarına yatırım yapmaktansa, hızla ısınan bir dünyada kâr etmeye yönelik stratejilere yöneliyor. Öncelikleri artık temiz enerji değil, örneğin iklimlendirme sistemleri (HVAC) gibi sıcaklıkla başa çıkmaya yönelik sektörler.
Bu arada hemen üstteki göresel, ilk bakışta kumsalın üzerine düzenli olarak dizilmiş şezlonglar gibi görünüyor olabilir, ama bu görüntü aslında iklim krizinin sert yüzünü gösteriyor: sel sularına teslim olmuş yüzlerce araç. Bu kare, yaşadığımız çağın en net fotoğraflarından biri.
2 derece hedefi rüya mıydı?
Paris Anlaşması ile küresel sıcaklık artışının 2°C’nin altında tutulması hedeflenmişti. Ancak bilimsel veriler, bu hedefin artık gerçekleşmesinin neredeyse imkânsız olduğunu ortaya koyuyor. Bilim dünyasına göre 1,5°C eşiği şimdiden aşılmış durumda ve 2°C barajı da hızla geride kalmaya hazırlanıyor. Morgan Stanley’in yayınladığı bir analizde “Artık 3 derecelik bir dünya bekliyoruz” ifadesi yer alıyor. JPMorgan Chase ise bu durumu “yeni bir iklim çağı” olarak tanımlıyor.
Ayrıca Bkz.Devrimsel keşif; Ay toprağı güneş enerjisine dönüşüyor!
ABD’deki iklim politikalarında yaşanan gerileme bu tabloyu daha da karamsar hale getiriyor. Paris Anlaşması’ndan çekilme, yenilenebilir enerjiye yönelik teşviklerin kesilmesi ve iklim değişikliğinin “iyi olabileceği” yönündeki söylemler, küresel mücadeleyi zayıflatıyor. Bu atmosferde, finans kurumlarının sorumluluk almaktan vazgeçip sadece yeni normalin ekonomik fırsatlarına yönelmesi sürpriz değil.
Kapitalizmin iklimle çatışması
Yaşananlar, iş dünyasının kâr hedeflerinin iklim eylemleriyle nasıl çeliştiğini gözler önüne seriyor. Yerel su kaynaklarını sömüren milyarderler, tonlarca elektronik atığı doğaya bırakan teknoloji tekelleri ve fosil yakıt şirketlerine destek veren sigortacılar… Tüm bu tablo, sistemin temelinde yatan yapısal bir soruna işaret ediyor.
Uluslararası Finans Enstitüsü'nden bir sözcü ise “bankacılık sektörü fosil yakıtlardan temiz enerjiye geçişi destekleyebilir, ancak sermaye yalnızca ‘ekonomi mantıklı olduğunda’ harekete geçecektir” ifadeleriyle durumu özetliyor. Artık yanıtlanması gereken temel soru şu: Finans sistemi, gerçekten gezegenin geleceği için mi çalışacak, yoksa iklim krizini yeni bir kâr kapısı olarak mı değerlendirecek? Görünen o ki dünyayı kurtarmaktansa onu yağmalamak daha kârlı.
Kaynak:https://www.scientificamerican.com/article/big-banks-quietly-prepare-for-catastrophic-climate-change/
Kaynak:https://futurism.com/global-warming-banks
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
                        
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
Haberi Portalda Gör