bursada volberk ve arkastan başka bir yer arıyorum ben yıllardır buraya yaptırıyorum diyen kesinlikle tavsiye ediyorum diyen varmı acaba debriyaj balatasını değiştircem volberk 680 arkas 990 fiyat çektiler. daha uygun yerler varmı acaba bilenlere saygılar. |
Selamlar arkadaşlar herkese.. biraz geç oldu ama herkesin geçmiş ramazan bayramını kutlarım.. bulunduğum yerde internet imkanı olmadığından forumdan da uzak kaldım.. bayram tatili dolayısıyla izindeydim ve 2250 km yol yaptım.. aldığım günden bugüne 2 ayda 5300 km oldu. birkaç bilgi ile başlayayım.. arkadaşlar bu yaptığım 2250 km yolu araçta 5 kişi ve bagaj tıka basa dolu yaptım. yaklaşık değerlerle 5kişix75kg=350 kg + 80 kg bagaj = 430kg yük vardı.. aracın ağırlığı ile birlikte herhalde yaklaşık 1390+430 = 1820 kd idi. yollardaki trafik terörünü dikkate alarak dikkatli ve ekonomiyi de düşünerek otobanlarda dahi 120 yi geçmeyerek yol aldım. arada sırada özellikle otobandaki yokuşlarda 170 ile uçmanın hazzını yaşadım. bu kadar ağır bir araçla ortalama 4,5 lt/100 km ortalama ile seyahati tamamladım. 1.6d motor gerçekten çok ekonomik.. yani depoyu 2 kere doldurdum ve istanbula geldiğimde depo ışığı yandı ![]() 1 kişinin yolculuk maliyeti 60 ytl oldu.. geleyim diğer konulara ve kafama takılanlara.. sadece son ön kapı nın üst fitillerinin oradan biryerlerden daha önce de duyduğum ama takmadığım rüzgar sesi bu sefer takacağım kadar hissettirdi kendini... serviste ne yapılır bilmiyorum ama baktıracağım.. ikicisi daha ilginç.. çukurlu demek istemiyorum (çünkü çukurlu yol yay ve süspansiyonun aşağı salınımına neden olur) çukurun içine giren teker aşagı iner ve teker tekrar yol seviyesine çıkarken görevini darbeyi yumuşatarak görür.. çukurlara girer çıkarken bir sorun ve ses yok. bu dediğim, yolun bozulmasından kaynaklanan ardı ardına küçük kasislerden oluşan yükseltilerle dolu bir yolda giderken sağ arka süspansiyondan geldiğini düşündüğüm gıcır gıcır eden ses oldu.. birkaç kez bu tür yol durumu ile karşılaştım ve hepsindede aynı sesi duydum.. bunu da soracağım. bu anlattığım iki konu dışında bir sıkıntı olmadı.. sadece nazarlık niyetine, arabayı geri geri ve arkamda düz duvar olan bir yere park ederken (park sensörünün feryadına aldırmadan) (çok dalgın olduğumu duvara vurunca fark ettim, resmen başka bir dünyada idim) çok fiyakalı bir şekilde en az 10 yerinde 1-2 mm kadar boya kalkacak kadar çizdim. kendime kızdım ![]() volvo dan touch up pen almıştım ama çok komplike birşey ![]() lafı çok uzattığımı biliyorum, kusura bakmayın. yaşadığım iki sorunu başkaca yaşayan varsa paslaşalım derim.. herkese sevgiler. |
az önce yazdığım yazıyı tekrar okumadan yayınlamışım. --otobandaki yokuşlarda 170 ile uçmanın hazzını yaşadım-- derken yokuş aşağı demek istemedim. ![]() torkun verdiği güç yokuş yukarı gerkeçten çok çok iyi.. çok ciddi çıkış olan otobandaki bolu tüneline girmeden önceki viyadüklerin üstünde en az 150 ile çıkıyorsun. düzelteyim dedim. |
Roadevil arkadaş, Arka süspansiyonda benim de ses olmuştu. Aracın altını kanalda tazyikli su şle yıkatınca geçti. Bazen çamur falan giriyor gıcırtı yapıyor. Baktırmadan once aracın altını güzelce yıkatmanı öneririm. Rüzgar sesi için bilgim yok. Kolay gelsin. |
5 aylık araştırmalarm sonunda hayalimdeki volvoya sahip oldum volvonun farkını zaten biliyordum ama 2 gundur arabadaki o asaleti hissediyorum gerçekten muthiş birşey.. ![]() ![]() |
Roadevıl arkadaşım, sana bir kaç tavsiye öncelikle rüzgar sesi kafana takma çünkü kesilmiyor ses.. Kapıyı söküp yalıtım yaptırman lazım.. ikinci olarak arkadan gelen ses bütün volvo s40 serilerinde kronik hastalık amortisör üst takozundan geliyor. Servise götürünce yağlıyorlar takozu ama bi işe yaramıyor özellikle başında bekleyin aracınızın ve takozu zorla değiştirtin.. |
merhabalar.. ben de 1,5 ay önce 1.6 D VOLVO S40 2009 PREMİUM paket aldım.. şu an 1900 km. de.. çok çok memnunum.. arabamı çok seviyorum.. konforlu ama sade.. gösterişsiz ama asil:) kulanımı çok rahat ve keyifli.. bir de önüne başka araçlardan sıçrayan bir taşın yarattığı hafif boya hasarı olmamış olsa keyfime diyecek yoktu ama o da nazarlık dedik.. boya koruma yaptırmamıştım biraz da kendimi suçlamadım değil.. bandrolü yetkili bayii alıp bize göndereceğini söyledi ama hala ses çıkmadı onun dışında bir ilgisizliklerini görmedim.. |
Aracı aldıktan sonra, hem iş yoğunluğu hem de bayram tatili derken bir türlü araçla ilgili izlenimlerimi yazamamıştım.Bugün en azından aklıma gelenleri yazayım dedim. 1- Bir aracı seçerken iç mekanı yani, döşemesi, konsolu, malzeme kalitesi, işçiliği benim için tercih sebebidir. Tüm bunlarda volvo kalitesinin baştan sona hissedildiği bir araç olduğunu söylemek isterim.Mükemmel bir estetik anlayışın ürünü olan askı konsol, kısa ve çok hoş bir vites topuzu, kolay okunan sade ve kaliteli göstergeler, bence deri koltuktan daha iyi olan dalaro tekstil döşeme vs. bunlardan birkaçı. Tek kusur bulabileceğim alan sinyal ve silecek kolları ile cam açma butonları.Bana plastik kalitesi biraz kötü geldi. 2-Motor PSA-Ford ortak yapımı ve yıllardır başarı ile bu grupların araçlarında kullanılan 1.6 109 HP güç üreten bir motoru var biliyosunuz.Astra 1.3 CDTI'dan sonra bana öyle iyi geldi ki. Bir defa opelde düşük devirde (1750'nin altı)araba gerçekten gitmiyordu, vites küçültmek zorunda kalıyordum. Bunda ise çok düşük devirlerde bile ivme kazanabiliyorum. Bunu ben çevreme şu şekilde özetliyorum. Ben astra kullanırken kasıyormuşum, kendimi yoruyormuşum, s 40 ise kendi kendine gidiyor. 3- Dynamic donanım almakla akıllılık ettiğimi çok daha iyi anladım.Xenon far çok başka ve hoş bir şey, dstc'ye şu ana kadar ihtiyacım olmasa da böyle bir desteğin olduğunu bilmek güzel ve önemli, aliminyum kaplamalı deri direksiyon simidi ve vites topuzunun havası da apayrı. Hele hele zaurak 17 inç jantların kattığı hava bambaşka. 4-Yakıt tüketimine gelince, şu an 2000 kmyi yeni devirmiş durumdayım. Gitgide düşüyor.Ama halen fabrika verilerinin çok uzağındayım. O değerleri tutturmanın çok zor olduğunu biliyorum.Ama anlayacağınız daha tam olarak ne yaktığını söyleyecek net bir veri yok. Neyse şimdilik bu kadar yeter, çok uzun oldu, sıkmak istemiyorum. Unutmadan, önümüz kış bu nedenle verdikleri halı paspasa kıyamadığım için orjinal lastik paspas aldım. Bu kadar güzel ve detaylı bir lastik paspas daha önce görmediğimi söylemeliyim. Herkese de tavsiye ederim. Volvo kullanıcıları listesinde yapılan güncellemeden önce ben araç aldığımı bildirmiştim, ama sanırım hesheitin gözünden kaçtı. Listeye eklenmek istediğimi tekrar belirteyim.Volvo S 40 1.6 D 2009 Model,Niğde Selam ve sevgilerimle.. |
dostum ben seviyeliyim ama sen yalan söylüyorsun.. inanmıyorum sana bende senin ağzınla cevap vereyim birincisi hatasız temiz t4 bulmak imkansız.. istanbulda'da hatasız t4 arayan çok alıcı vardır.. akraban o fiyatlara ineceğine hatasız t4 arayanlara satabilirdi.. banada kimsenin gülmesine gerek yok... anakarada oturan arkadaş varsa benim s40 kaç kişinin alıcı olduğunu ve ne kadar fiyat biçtiklerini ıspatlaya bilirim ama sonuçta sana nedesem boşş sen bildiğinle devam et volvo sahibi olsaydın böle yorum yapmazdın ben sana halen gülüyorumm. kendine iyi bak |
20 Eylül tarihinde listeye girmek istediğinizi belirtmişsiniz. 21 Eylül tarihinde bulunduğunuz ili yazmanız için size öm atmışım. Mesajımın okundu bilgisi giden kutusunda kayıtlı. İl bilginiz 8 Ekim tarihinde geldi ve listeye eklendiniz. Tekrar hoşgeldiniz. |
Bu bilgi bir şehir efsanesi sadece. Volvo araçlarında ölüm oranı düşüktür ama hiç olmamış değil. Ben size bir örnek vereyim. Birkaç yıl önce İsveç'de iken gazetede bir kaza haberi gördüm. Kazada bir başka otomobil zeminin kayganlığı nedeni ile (o bölgede yılın ilk karıydı sanırım) yoldan çıkıp, uçup tam burundan gelip bir V70'in ön camından içeri girmişti. Haliyle önde oturan şoför ve yanındaki kişi hayatını kaybetti. Belki çok uç bir kaza ama adı kaza ve nasıl olacağı belli olmuyor. Ön camın da karşıdan uçup gelen aracın şiddetini kesecek sağlamlıkta olması mümkün değil. Hayatını kaybeden kişiler sonuçta bir Volvo'da hayatını kaybetmiş oldu. Bununla birlikte, Volvo, 2020 yılı içindi sanırım, araçlarında ölüm olmamasını hedef olarak belirledi, görüp bakacağız. |
Gelen kutumda ben mesaja rastlamadım ama çok önemli bir konu değil, bir yanlışlık olmuştur.Bu arada hoşbulduk, teşekkür ederim. |
3 gunluk volvomla maalesef ilk kazamı yaptm fakat bu volvonun sağlamlığna şahit olmamı sağladığı için de mutluyum. otoparkta geri gelirken yaklaşık 45 cm yuksekliğinde bi duvara çarptm karanlıktı goremedim arabadan indiğimde ilk olarak duvarı kırdığımı gordum arka tarafı dağıttığımı duşunuyodum ama gozlerime inanamdm sadece tamponda 2 yerde 1 e 0,75 cm buyuklğnde iki yerin boyası kalkmıştı o kadarı da nazarlık olsun dedim fırsatım olursa duvarn halinin ve hasarın resimlerini koyarım. |
geçmiş olsun arkadaşım allah korusun kaza dediğin böyle olsun tek cana bişey olmasında.... |
1,6 D VOLVO S40 2009Tekirdağ beni de eklerseniz sevinirim.. ama aracımı Ankara Arkastan aldım dolayısıyla 06 plaka.. teşekkürler, sevgiler.. Birde benim şikayetim aracımdan değil de, çevreden.. arkadaşlar alalı 1,5 ay olmadı ama iki yerden çizmeyi başardılar.. anahtar çiziği gibi görünüyor.. üstelik sitenin ve işyerimin düzgün parkyerleri mevcut öyle kalabalığın caddenin ortasına da bırakmıyorum.. buradan böyle psikopatça davranıp başkalarına zarar vermekten hoşlanan insanlara sesleniyorum.. lütfen medeni insan olmayı öğrenelim.. kimse kolay kazanarak almıyor aracını.. helede milli servete yazık oluyor sadece araç sahibine değil ki.. sağduyu lütfen.. selamlar tekrar. |
Öncelikle hayırlı olsun. Allah kasasız belasız sürmeyi nasip etsin. Yazdığın gibi ne yazık ki böyle garip yaratıklar etrafımızda dolaşıp duruyor. Birisini yakalayıp bunu neden yaptığını, ne gibi bir zevk aldığını sormak lazım. Aslında en iyisi güzelce bir sopa çekmek ama biz onlar kadar olamıyoruz işte ![]() Ben, şu sıralar golf ve s40 arasında karar vermeye çalışıyorum. Her iki arabayı da inceledim. Kısaca yorumlarım şu şekilde, S40'a oturduğunuzda araç "ben burdayım" diyor. Aracın her tarafı görüş alanınıza oluyor. Golf'te ise en fazla ön camın alt çizgisini yakalayabiliyorsunuz. Koltuğu azcık yükselttiğinizde ise tavanla aranızda bir karış mesafe kalıyor. Belki şu an clio kullandığım için, golf'ün ön göğüsü yüksek geliyor. Onun dışında iç tasarım, donanım ve malzeme kalitesi tatmin edici seviyede. S40'ta ise aklıma en çok takılan şey, 2.elinin nasıl olduğu idi. Satış danışmanı arkadaş, s40'ın dizelinin 2.elde kuvvetli ve fazla değer kaybetmediğini ancak benzinli için aynı şeyi söyleyemeyeceğini belirtti. Hatta sattıkları arabaların %40'ını s40'ın dizel modelleri, %60'lığını ise volvo'nun diğer modelleri oluşturuyormuş. Servis'te ise benzinliye göre yıllık 100 ytl bir fazlalığı oluyormuş. Tabii ona güvenmekle birlikte sattığı malın iyi taraflarını anlattığını düşünmeden edemiyorum. Bu noktada sizlerin yorumlarına ve tavsiyelerne ihtiyacım var. Genelde yılda 30bin km'den fazla yapıyorsan dizel almalısın yaklaşımı var. Ama bazıları da ben yaptığım kilometreye bakmam, 5bin de 10bin de yapsam dizel alırım diyor. Yılda taş çatlasa 15bin kilometre yapan birisi için s40'ın dizel modeli fazla mı gelir? Genelde dizele fazladan verilen paranın yılda mazota verilen parayla amorti edilmesi yaklaşımı var. Onun dışında herhangi bir nokta var mı? Örneğin satış danışmanı, dizel motorun benzinliye göre 1.5litre fazla yağ aldığını ve bir adet filtrenin fazla olduğunu söyledi. 100 ytl'lik farkı da bunlar oluşturuyormuş. Bunun dışındaki tüm parçalar, benzinli ve dizelde aynı imiş. Mesela turbo bakımı ne kadar sürede yaptırılır ve kaça mal olur? Dizel veya benzinli araçlar karşılaştırıldığında yedek parçaları arasında fiyat farkı var mıdır? Volvo'nun yedek parçası, diğer araçlara göre pahalı diyorlar. Bu ne kadar doğrudur? Örneğin clio'da ben hararet müşürüne 60 ytl veriyorsam volvo'da ne kadar veririm? Bu arada satış danışmanının dediğine göre kasım sonunda 2007'den beri devam eden kampanya bitecekmiş. Yeni S40lar geliyormuş. Bu kasalara göre tek farkı arkadaki "volvo" yazısının daha uzun ve geniş tutulması ile dinamik paketteki arka camdaki perdeler ve bluetooth kitiymiş. Bu da 1000 euro luk bir fark çıkartacakmış. Gerçekten bunların dışında kasayla herhangi bir oynama yapmayacaklar mı? Yeni kasaların gelmesi, bu kasaların fiyatını ne kadar düşürür? Zaten euro'un artması dinamik modelin fiyatını kafadan 6000 ytl civarında arttırdı. Kasım sonuna doğru beklemek daha mı karlı olur? Yeni kasalar geldiğinde ellerindekileri şimdikinden daha ucuza verebilirler mi? Yoksa fiyatlar da oynama yapmayıp, deri koltuk gibi bazı aksesuarları fiyata dahil mi ederler? Görüldüğü gibi öğrenmem gereken çok şey var ![]() Şimdiden yardımlarınız için teşekkürler |
Ben aracımı ağustos sonunda aldım ve alırken enazından 2011-2012 ye kadar herhangi bir kasa değişikliğine gidilmeyeceğini belirttiler.. ufak değişiklikler belki olacaktır onu bilmiyorum.. benim aracım dizel ve çok memnunum.. öngördükleri yakıt tüketimine yakın değerlerde ve cidden içine oturunca ve kullanırken kaliteyi hissettiriyor.. ben de golf ve s40 arasında kalıp uzun araştırmalar sonucu s40 a karar verdim.. bir de yeni araç alanlara iki sorum olacak.. ben alırken alarm olağan sıradan bir özellik premium pakettede mutlaka vardır diye düşünerek sormaya bile gerek duymadan aldım ama alarm yok bu normal mi? sonradan taktırmak sıkıntı yaratır mı?? ve bir de bahsettiğim çizikler çoğaldığında arabaya boya attırmak mantıklı mı yoksa allah korusun büyük bir kaza olmadığına göre sadece bir iki çizik için orjinal boyaya dokunmamalı mı?? biliyorum ayrıntı ama insanarabasını sevince ayrıntılar da gözünde büyüyor tabii:)) kazasız belasız günler herkese... |
bir de şunu belirtmeliyim golf orta kompakt bir araç oysa s40, bazı bmw mercedes araçlar audi ve mondeo gibi araçlarla aynı klamanda sayılıyor.. yani birkaç milyar fark veriyorsunuz ama daha üstün bir araç alıyorsunuz ve bunu araca ilk bindiğiniz andan itibaren hissediyorsunuz.. hele de henüz çinden gelen bir parçası olmayan markalardan olduğu düşünülürse.. selamlar.. |
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle