Covid -19 yakalandığında emin ol ,bu yazdıklarını unutup hayatını nasıl kurtarır derdine düşeceksin.. Allah akıl fikir versin.. Yaz Yaz belki tuzun kurur.. |
Pcr testinden sonrasını okumadım boş ve cahilce post. |
son günlerde yakınlarda bir yerlerde bedavaya "büyük resmi görme" kursu açılmış gibi duruyor |
keçiören belediyesinin verilerine nerden ulaşmış bulamadım. başka bir tweetine baktım : https://twitter.com/GucluYaman/status/1308065727585320965?s=20 https://twitter.com/GucluYaman/status/1308065727585320965?s=20 burada 14. hafta verilerini e devletten kendim sorguladım 2220 yapıyor. sizin arkadaş 2276 demiş. burada marttaki ölümlerin son 4 yılın ortalamasından nasıl farklı olduğunu anlatmaya çalışıyor . fazladan bir ölüm meydana geldiğini zaten bakanda söylüyor. fazladan ölüm olabilir. insanları bu kadar karantina yaparsanız, korkutursanız, sadece intihar veya kalp krizi ölümleri bile artmıştır. almanya ve ingiltere de sadece bu korku yüzünden binlerce insanın FAZLADAN kanserden ve benzeri hastalıklardan vefat etmiş olabileceği tahmin ediliyor. yıllar arasındaki ölüm farkı az yada çok olabilir. grafikten bakınca size büyük görünen pik daha büyük grafikten bakınca küçülüyor. tablodaki ilk 5 haftaya bakın 2015 ve 2019 maksimum ve minimum alanları göstermiş zaten. aynı hafta içinde 500 fark olabildiğini de aynı tabloya bakıp görebiliyorsunuz. kısacası bu tablo kovid in bir felaket olduğuna dair yeterli kanıtı sunmuyor. asıl kanıt şudur ki geçen yılın enfeksiyon ölümleri toplamı bu yıl değişmedi, hatta azaldı, yukarıda arkadaş eklemiş izleyebilirsiniz. 14.30 - 16.40 dakikaları arası.https://www.youtube.com/watch?v=_L9PyVH6UEM&ab_channel=AliKamilT%C3%BCfekyapan 2019 yılı ilk 8 ayında enfeksiyon hastalıklarından ölüm sayısı 8072 2020 yılı ilk 8 ayı için bu sayı 7491. bu koronanın hiç olmadığını anlatmayacağı gibi kovid BEKLENMEDİK DERECEDE FAZLA bir ölüm meydana getirmediğini ifade eder ki bizim de anlatmak istediğimiz budur. |
beyefendi, vefat ettiği gün bir kişinin korona testi negatif çıktıysa eğer, o dediğiniz doğrudur. aksi durumda siz korona pozitifseniz hangi başka hastalıktan aslında ölürseniz ölün, korona yazılıyorsunuz. şuan prosedür böyle zaten. türkiyede durumun tam olarak böyle olup olmadığından aslında emin değilim ama mesela Amerikada öyle : https://hizliresim.com/R4IZdn Amerikadaki ölümlerin yarıdan fazlasında PNÖMONİ YOK. çünkü yaptıkları şey uyduruk test kitleriyle teşhis koymak. IL. Eyalet Sağlık Müdürü Dr.Ngozi Ezike; "Herhangi başka bir nedenden dolayı hastanede ölüm döşeğindesiniz, size birkaç haftalık ömür biçilmiş. Ama bir yandan da Covid pozitif çıkıyorsunuz. Ölüm sebebiniz Covid olmasa bile kayıtlara "Covid ölümü" olarak yazılır."https://www.instagram.com/accounts/login/?next=/p/CEtTNGdATag/ türkiyede ise bütün zatüre hastalarına "KOVİD" tanısı koyduklarını düşünüyorum. bunu size net bir şekilde ispatlayamasamda şunu söyleyebilirim : kovid ekseriyetle zatüre yapan bir hastalık. kovid servisine ise tüm zatüre hastalarını yatırıyorlar. yani kovid negatif ayrımı yapmıyorlar. bu da defalarca yapılan test sonucu büyük çoğunluğunun kovid hastası olacağı anlamına gelir. bakanın verdiği veri de bunu doğruluyor. bunu hastanede kendim gidip görmedim, fakat burada tartışım doktorlar bunu söylüyor. |
HİÇ BİR SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI VE ZORUNLU MASKE UYGULAMASI YAPMAYAN İSVEÇTE, 0-65 YAŞ ARASI FAZLADAN BİR ÖLÜM YOK < Resime gitmek için tıklayın > https://twitter.com/robottomedia/status/1306569311952277505?s=20 kovid hiçbir yerde "beklenmedik derecede " bir ölüm meydana getirmedi. Buna kendi ülkemizde dahil. bir maske örneği vermişsiniz, maske taktığı halde kovid olan, yada evde kendisi pozitif olduğu halde ev halkına bir türlü bulaştıramayan birçok insan var. söylediğiniz hiçbir şey açık havada bir insana zorla maske taktırmak için gerekçe değildir. ameliyathane ortamında cerrahlar tarafından kullanılan maskelerin üzerinde bile birçok virüs ve bakteri bulunduğu onlarca çalışmayla gösterilmiş bir gerçektir. halkın kullandığı maskenin üzerindekini varın siz düşünün. |
üstünde verinin kaynağı yazmayan görselle itibar etmeyin, hangi yıla göre fazla ? neye göre fazla ? hiçbir şey yazmıyor. https://www.statista.com/statistics/195920/number-of-deaths-in-the-united-states-since-1990/ "2017'de Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 2,81 milyon ölüm rapor edilmiştir. " https://www.statista.com/statistics/1113051/number-reported-deaths-from-covid-pneumonia-and-flu-us/ (aynı adresten ölümlerin yarısında zatüre olmadığını da görebilirsin abd de) 2020 -> deaths from all causes = 12 eylül itibariyle 1.976.942 sene başından beri geçen 252 günde 1.976.942 vefat. 360 günde 2.824.202 yapar en basit orantıyla bile herkes dünyanın hiçbir yerinde medyanın gösterdiği gibi bir ölüm patlaması yaşanmadığını görebilir. |
olay insanları korona korkusuyla köşeye sıkıştırıp, üretilen yeni mrna genetik aşılarını insanlara kakalamaktan ibaret. https://www.gatesnotes.com/Health/What-you-need-to-know-about-the-COVID-19-vaccine "Bugünlerde en çok sorulan sorulardan biri, dünyanın koronavirüs pandemisinden önceki Aralık ayındaki durumlara ne zaman geri dönebileceği. Cevabım her zaman aynı: COVID-19'u tedavi etmek için neredeyse mükemmel bir ilaca sahip olduğumuzda veya gezegendeki hemen hemen herkes koronavirüse karşı aşılandığında. İlkinin yakın zamanda gerçekleşmesi pek olası değil...Geriye aşı kalıyor. " "Vakfımız dünyadaki aşıların en büyük fon sağlayıcısıdır " "Umudum, 18 ay sonra sahip olduğumuz aşının mümkün olduğunca “mükemmel” e yakın olması. Bu olduktan sonra, COVID-19 aşısının rutin yenidoğan aşılama programının bir parçası olmasını bekliyorum. " EMERGENCY LİCENSİNG "Bu süreç(normal aşı geliştirme süreçleri) çoğu aşı için iyi işler, ancak normal gelişim zaman çizelgesi şu anda yeterince iyi değil. Bu süreçten çıkarabileceğimiz her gün, hayat kurtarmak ve trilyonlarca doları ekonomik zararı azaltmak açısından dünya için büyük bir fark yaratacaktır. Bu nedenle, süreci hızlandırmak için aşı geliştiricileri zaman çizelgesini sıkıştırıyor. Bu grafik, aşağıdakilerin nasıl yapıldığını göstermektedir: < Resime gitmek için tıklayın > |
nesi yüksek o zaman ? bulaşıcılığı mı ? ""COVID-19 virüsü için seri aralığı(ardışık vakalar arasındaki süre) 5-6 gün olarak tahmin edilirken, influenza virüsü için seri aralığı 3 gündür. Bu, influenzanın COVID-19'dan daha hızlı yayılabileceği anlamına gelir." https://www.who.int/emergencies/diseases/novel-coronavirus-2019/question-and-answers-hub/q-a-detail/q-a-similarities-and-differences-covid-19-and-influenza tamamen satılmış bir dernek olan WHO bile sitesine yazmış. ayrıca medya ilk günden beri gripten daha öldürücü olmadığını söylemek şöyle dursun, 10 kat daha öldürücü diyerek insanların beynine büyük bir yalanı kazımıştır aylarca yaptığımız karantinaları, medyanın hergün "evde kal" baskısını çabuk unutmuşsunuz. insanlar zar zor evden çıkabildi bu sefer milletin ağzına bir maske yapıştırdılar. insanlar çalışırken bir yandan da nefes almaya çalışıyorlar. virüs sizin umurunuzda olmamış olabilir, keşke diğerleri içinde geçerli olsaydı. malesef hayatımzıda çok şeyi değiştirdiler ve buna devam etmek istiyorlar. siz farketmesenizde. |
Zeka Geriliği:http://www.monomente.com/tr/icerik/34/zek-geriligi-mental-retardasyon Zeka nedir: "Zeka testlerini geliştiren ünlü Amerikalı Wechsler’e göre zeka, bireyin amaçlı bir biçimde hareket edebilme, mantıklı düşünebilme ve çevresine uyum yapabilme yetilerinin tümüne denir. Değişik tanımlamalar özetlenecek olursa, zeka; uyaranları algılama, algılamaları değerlendirme, kavramlaştırma, düşünme, öğrenme, öğrenilen ve deneyimler arasında bağlantı kurma ve bunları sorun çözme ve çevreye uyum amacıyla kullanabilme yetilerini içerir." |
https://www.birgun.net/haber/turkiye-de-ilk-koronavirus-asisi-bugun-vurulacak-315762 https://www.sabah.com.tr/gundem/2020/09/17/son-dakika-coronavirusu-asisi-dun-turkiyede-ilk-kez-denenmisti-kritik-tarihi-acikladi haberin içeriğinden alıntı: Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 1200 sağlık personelinin gönüllü olarak denek olduğunu bildirmişti. bakan beyin açıklamasından bir parça: Geçen yıla göre bu yıl daha fazla grip aşısının, zatürre aşısının tüketileceğini biliyoruz. Kimlere aşı yapılması gerektiğine dair algoritma geliştirildi. Bu yıl geçen yıla göre 4 kat olsun çabası içindeyiz. Kimlere yapılması gerektiğiyle ilgili Bilim Kurulu tarafından çalışma yapılıyor. Zorunlu olan kişiler önerdiğimiz algoritma olacak. Bu anlamda sorun yaşamayacağımızı düşünüyorum.. https://www.dunyabulteni.net/turkiye/bilim-kurulu-toplantisi-sonrasi-fahrettin-koca-dan-aciklamalar-h476768.html?fbclid=IwAR1qjn0Al5cX5WY0P-O_-MYB8JyAymg9ujRvwYeInOuYbFpJdDP_8F3SqZY |
|
yukarıda birisi midem bulanıyor yazmış. AL. bizimde midemiz de bulanıyor bunları görünce. şen aşının içine alüminyum koy. sırf daha az maliyetle üretme amaçlı, içinde genetik materyal bırak. çünkü temizlemek de maliyetli. çoluk çocuğa enjekte et. sonra çocuklarda otizm ve kanser sayıları artıyor ALLAHALLAH NEDEN ACABA YAV ? araştırmak isteyenlere engel ol. gece gündüz hastalık propagandası yap, aşı propagandası yap. ticari kaygıyla aşı üretip bunu mükemmelmiş gibi insanlara yıllarca pazarlayanları, medya ile devamlı insanlara bunun reklamını yapanları FARKETTİĞİMDE benimde midem bulandı. bebeklere vurulan bi çuval aşının içine bile zehir koymaktan çekinmeyenler, medyayı zaten hastalık ve aşı propagandaları için kullananlar, niçin insanlara başka yalanlar da söylemekten eksik kalsınlar ? aşıya milyarlarca dolar yatırım yapmış bir kişi, hatta daha pandemi bile yokken " tüm insanlar aşı olmalı " diyen birisi, dünyada bir pandemi çıkmasını neden istemesin? peki bunu doğal veya yapay bir virüsle yapmış olması mı daha kolaydır? yoksa MEDYA VİRÜSÜ aracılığıyla yapması mı daha kolaydır ? < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > https://www.instagram.com/accounts/login/?next=/isuda/ https://twitter.com/mrsoydan00/status/1263099951522947077?s=20 @~Anor~ kardeşim bu işin komplo tarafı falan kalmadı. şu yukarıdaki adreslere gir araştır. kuş gribi, domuz gribi , korona..bunların hepsi aynı teranedir. insanalra sağlık gibi gösterip, zehirlemenin yolunu bulmuş MAHLUKATLARIN ticari kaygılarla çıkardığı yalanlardır bunlar. bu yalanları insanlara aşı vurmak için atıldığını anladığınızıda kovid19 u unutacaksınız. hele bir moderna adlı şirket varki bunlar daha önce insan için aşı üretmemişler bile. TEKNOLOJİ ŞİRKETİ. ve korona aşısında son fazdalar. bunlara yapılmış yatırımları düşün. bu pandemiden görmeyeceğiniz zararı aşılardan görmek istemiyorsanız. bakış açınızı değiştirmenizi tavsiye ederim. |
linkleri gruptan verdiğim için üzgünüm. başka yerlerden bu videoları bulmak hele ki türkçesini bulmak zor. gruba gir bak, çık. videoyu indir, biryere yükle işini becerebilen biri değilim. attığım linklerden görebilirsin. ama buradan tekrar açıklamayı deneyim. öncelikle pcr testleri yanlıi ve cogu kişiyi covid gösteriyor ki testler aslında covid19 virüsünü bulma yetenegine sahip değil. yılalr önce çıkartılmış testler. bir virüsü testler ile bulmak için ayrıştırıp dna yapısını çözmen gerekir ki daha kovidi ayrıytıran dahi olmadı. yani virüsü bulan dahi olmadı dünyada. bu sebepten covidin resmiyette olduğu dahi bilimsel olarak kesin değil. bu testler çok kişiyi grip gösteriyor. günde binlerce kişi farklı sebeplerden ölüyor. ölenlere test yapıp korona arayıp, ölünce de covid yazmışlar. bu sebepten covidin öldürdüğü sadece %6 diye açıkladılar amerikada. hem açıklama linki hem de bu şekilde yapıldığına dair video ekli, görebilrisin. ayrıca maskenin bilimsel olarak yararından cok zararı olduğu hatta yararı olmadığı konusunda önde gelen bilimadamları(yani öyle hastalara agrı kesici yazıp yollayan araştırmacı olmayan doktorlar değil) maskenin grip virüsleri için besi yeri görevi gördüğü, mikroorganizmaların çoğalmasından virüslerinde yapışıp nemli ordamda bozulmadan kalmasında güzel bir ortam sağladığı, normalde virüs kıyafete gelse güneş ışıgından virüs yapılarının bozulduğu ama maskenin nemli ortamında uzun süre beklediği açıklandı. üstelik maske takmak nedeniyle solunum yolu , kalp ve beyin hastalıklarından hem yeni nesillerin kronik hsatalıklara sahip oalcagı hemde yetişkinlerin ve yaşlıların aslında bir nevi az oksijen aldığından ölüm riskinin cok arttıgı açıklanıyor. hani daha bize ilkokulda anlatılan havada oksijen oranı %21 dir bu oran azalırsa insan hasta olur veya karbondioksit oranı %1in çok çok altındadır, bu oran artarsa inanlar ölmeye başlar diye açıklanan dersleri bile unutmuşuz. maske ile sürekli yüksek karbondioksit(CO2) soluyoruz. yavaş yavaş ölüyoruz. gençlerimiz sokakta koşarken oksijen almadan sıkıntı yaşadıklarından yakında astın tarzı hastalıklar artacagı soyleniyor. aşı olayı ise başka konu olarak görebilrsiniz ama aşılama şuan kapımıza dayandı. ülkemizde aşı ile ilgili onay verebilecek , test yapabilecek bir kurum yok.https://www.bitchute.com/video/Et4iYTuby8r2/ sırf başka ülkeler ne derse inanacak durumdayız. şuan sağlık olayı dünyada siyaselleşmiş bir durum. size heryönden sorun çıkarmak için uğraşan(terör,ekonomi,doğal kaynaklar vs) ülkeler size aşı konusunda dürüst davranacaklarına inanmak biraz saflıktır. aşıların RNA bazlı olduğu zaten kabul görmüş durumda. RNA bazlı aşılar DNA yapısını bozuyorlar. aşı yapılan kişilerin sonraki nesillerinde kalıtsal hasarlara sebep nolyuorlar. ve sonraki nesillerde de devam ediyor. dünya RNA bazlı aşıları şuan bizim ülkemizde deniyorlar. labaratuvar çalışmalarının ve testlerinin bile uzun yıllar devam etmesi gerektiği, insanlar üzerinde deneyerek "biraz başları döndü, başka birşey olmadı aşı vurulanlara " diye açıklama yapılması kadar basit birşey olur mu? ama bu şekilde yapıldı açıklama ne yazık ki. bir zararı yokmuş aaaa, hadi herkese vuralım diyecekler. geçmiş yılalrda zature ve grip aşısı vurulanlarla görüşmeni isterim. aşıyı vurulanların ÇOĞU aşı vurulduktan sonra grip ve zature oldular. grip aşıları zaten doktorlar soyluyor TIRT! onlarca yıldır dünyada aşı ile uğraşanlar grip aşısı bulamadılar da şimdi hemen çıkartacaklar mı sanki? EVET ÇIKARTIYORLAR!! SORUN burada işte! https://www.sozcu.com.tr/2019/gundem/cocuklara-tarihi-gecmis-asilari-yaptilar-5355144/ haberdeki kadar da geniş bir ülkeyiz. canan karatay çıktı aşının gerçek yüzünü anlattı. kadını tv lerde göremez olduk. helal olsun kadına. sadece canan karatay değil Prof Dr. Ahmet Rasim Küçükusta Prof Dr. Kenan Demirkol Prof Dr. Ahmet Aydın Prof Dr. Alişan Yıldıran Op Dr. Mehmet Okan Özdemir Op Dr. Bilgehan Bilge Prf. Dr. Gülümser Heper... prof. Dr. Serdar YAvaş gibi yüzlerce doktorun resmen çığlıkları kesiliyor. bu kişiler basbas bağırıyorlar. bu kişilerin açıklamaları siliniyor(kendi sayfalarından bakın) tvlerde gösterilmiyor bu doktorlar. tek taraflı bir panic var. dünyada binlerce bilim adamı ve doktor ki nobel ödüllü doktorların çoğu(kimseye eyvallahı olmayanlar, menfaat beklenditis olmayan kişiler bunlar) korona hakkında basın açıklaması yayınladılar. toplandılar.bildiri yayınladılar. ama 1 tv kanalı göstermedi bunları. basbasbağıtıyorlar. sizlerin bizlerin , cocukların yeni neslin hayatları için!!! avrupada amerikada yüzbince kişinin katıldığı korona gösterileri Tv lerde neden yok? nasıl olmaz boyle bir olay? kedinin köpeğe saldırmasını bile haber edenler, whatsappa gönderilen biteyler haberleri bile gösternler bu gösterileri neden göstermiyorlar. ACABA NEDEN? ben de ne kadar kızsanız da dalga da geçseniz de sizin için uğraşıyorum. hakaret de etseniz, sadece sizin için, senin için kardeşim uğraşıyorum. ülkemiz bu farkındalıkta çok geride. dünyada 3-4 ülke sadece maske avına çıkmış durumda sokaklarda. dünyada okullarını açmamış kapatmış son 2 ülke kaldı. tahmin et biri hangi ülke. sorgulamak lazım. önemsiz bir mesela değil. benim için yapma kendin için sorgula, cocuklarımız için sorgula. şuan itiraz et, bana kız ama duymamazlıktan gelme dediklerimizi. Allah a emanet ol. |
kardeşim kendim açtım hesapladım. 2. ayın sonuna kadar bebeğe hepatit b(1.doz ve 2. doz), BCG(1.) KPA (1.) ve 5'li karma aşı(1.) yapıyor. benim hesapladığım toplam alüminyum miktarı 1950 mcg (mikrogram) dozlar doğru . peki sınır ne? problem o zaten "Alüminyumun büyük ve küçük hacimli parenteral maruziyetleri için mevcut tek güvenli dozlama referans noktası, intravenöz maruziyetten CFR / FDA 21CFR201.323'tür. Bu güvenlik sınırı, tedavi süresine bakılmaksızın 4–5 μg / kg / gün olarak belirlenmiştir ve prematüre bebekler arasında çok yaygın olan bir durum olan renal disfonksiyonlu bireyler için geçerlidir."https://trisomy21research.org/2018/04/06/are-the-levels-of-aluminum-in-vaccines-safe-not-according-to-the-fda-guidelines/ ilk aşamada bunu buldum. 1 kg lık bir bebek için 5 mikrogram diyor günlük. sanırım orda bir hastalığı olan diye de bir ek geçmiş. diyelimki 10 mikro gram olsun. bebeklerinde ortalama 2,5 kg olduğunda günlük sınırın 25 mikrogram eder. iki aylık bir bebek için toplam maruziyet sınırı 1500 mikrogram eder. benim hesapladığım doz 1350 mikrogram. çoktan sınırı aşmış veya tam sınırda bir dozdan bahsediyoruz. problem zaten sınır ne? aşıalrdaki bu alüminyumun ortaya çıkarabileceği hasarla ilgili ben oturduğum yerden bile birçok kaynağa ulaştım oturdum 2 aylık bebekteki toplam maruziyeti hesapladım. çok mükemmelmi hesapladım onu bilemem. ama bunu hesaplamak için bir uzman veya bir doktor falan olmak gerekmiyor. problem zaten zararlı olmasına rağmen birşeylere göz yumulmasında VE ASIL PROBLEM ANNE BABALARIN ÇOĞUNUN BUNDAN HABERİ YOK. hatta birçok doktor ve hemşirenin de haberi yok. https://www.youtube.com/watch?v=dvI_7b1NOzY&ab_channel=Vitamingiller%21https://www.youtube.com/watch?v=eHpNJOu9ZTI&ab_channel=Vitamingiller%21 şu iki videoyu dikkatle izlemeni öneririm. malesef ticari amaçlar uğruna insanların sağlığının bozulmasına göz yumulabiliyor. demem o ki aşılar ultra masum ürünler değillerdir. herkese öyle algılatılmasına rağmen ben şahsen bunalrın fayda zarar kıyasının yapıldığını düşünmüyorum. bu pandemiyi aşıyla ilgili uzun zamandır iş fikirleri olan yatırımcılar planlamıştır. maruziyetin mikrogramla ölçüldüğü bir durumdan bahsediyoruz. bu kişiler ise milyonlarca doz üretip satmaktan bahsediyorlar. daha önce hiç aşı üretmemiş bir TEKNOLOJİ şirketinin kovid aşısı üretmesinden bahsediyoruz. bunlara çok çok önceden yapılmış yatırımlardan bahsediyoruz. |
Mesajı yazan kişi değilim ancak ortak düşüncedeyim ve aylardır benzer şeyleri burada yazıyorum bu sebeple mesajınıza cevap verme gereği duydum:
Lütfen söyleyeceklerimi yanlış anlamayın ama göz hastalıkları uzmanı olarak PCR testi ile ilgili ne kadar bilgiye sahipsiniz ki böyle bir tespit yapıyorsunuz? PCR testinin nasıl çalıştığını biliyor musunuz? Döngü sayısı ( Ct) nedir bir fikriniz var mı? PCR testinin, vücudumuzdan alınan örnekte, virüsün bütününü mü yoksa binde birlik bir parçasını mı aradığın biliyor musunuz? Testin, RNA kalıntılarına ( yani parçalanmış virüsün RNA parçacıklarına ) göre sonuç verdiğini biliyor musunuz? PCR testinin + verdiği vakaların %90'ının aslında + olmadığını okudunuz mu? ( linkler imzamda var ) %90 hatalı pozitif çıkan insanların paniğini-stresini, yaşadıklarını ve görebilecekleri yanlış tedavileri hiç düşündünüz mü? %90 hatalı pozitif çıkan insanların sağlık sistemine, doktorların çalışma saatlerine-koşullarına getirdikleri ağır yükün farkın olmanız lazım hastanede çalıştığınıza göre?
Yine kusura bakmayın ama anlatmaya çalıştığınız sözde semptomların hepsi sizin kendi uydurmanız. Semptomlar arasında ciddi farklar varsa neden bu semptom farklılıkları "bakın bunlar grip ile kovid arasındaki farklardır" diye bir yerde yazmıyor? DSÖ veya dünyadaki diğer ülkelerin sağlık bakanlığı sitelerinin hiç birinde bu tip uydurma farklar yazmaz. Yazıyorsa lütfen gösterin. Kovid ile grip arasındaki semptom farklılıklarını göstereceğiniz resmi bir linki hevesle bekliyorum.
Yani diyorsunuz ki yaz aylarında insanlar grip olamazlar. Öyle mi? Eğer böyle diyorsanız lütfen açıklar mısınız İngiltere'nin resmi istatistik sitesinde neden 2 aydan uzun zamandır Grip ve zatürreden olan ölümler, Kovid ölümlerinden daha fazla ? Neden İngilizlerin aklına yazın grip vakalarını da tespit edip kovid'den ayırma gereği hissetmişler? Son soru: Grip'ten öyle bahsetmişsiniz ki sanki DSÖ, ;ınfluanza virüsü dünyada yılda 650 bin kişiyi öldürebiliyor derken sallıyor. Sahi grip nasıl öldürüyor? Bu konuda bilim ne diyor hiç araştırdınız mı? Kaynak :https://www.ons.gov.uk/peoplepopulationandcommunity/birthsdeathsandmarriages/deaths/bulletins/deathsregisteredweeklyinenglandandwalesprovisional/weekending11september2020 < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > |
"korona dünyanın hiçbir yerinde beklenmedik, aşırı bir fazladan ölüm meydana getirmedi." hocam hastaneye geç gitsem beni öldürüyordu. 35 yaşındayım, sistemik hastalığım yok, spor yaparım (günde 150 km pedal çevirmişliğim var, 4 saat 140 nabız üstünde kalabiliyorum) akciğer kapasitem normalin çok üzerindedir. Dinlenik nabzım 55 çıkar. ne olduğunu anlayamayacağınız için açıkça yazayım, amatör bir sporcuyum. 42 yaşında yakınımı götürdü. 24 yaşında intern doktor rahmetli oldu konyada. hepsi beklenen ölümlerdi sanırım. Salgın senaryosu değil ortada insanları öldüren ciğerlerinde fibrozis bırakarak sakat bırakan bir salgın var. Devletin aldığı tedbirler tartışılır. başka daha etkin metodlar olabilirdi. "salgın yok diyen yok." salgın yok demiyoruz ama önlem alınmasına karşı çıkıyoruz. bu önermenizle ilk paragraf çelişiyor. salgın varsa tedbir alınır. "buna benzer salgınlar her yıl yaşanıyor olabilir." 2003 yılından itibaren mesleğin içindeyim, yaz günü zatüre yapıp hastanenin nerdeyse tamamı bir hastalık için ayrıldığı, hastanenin tıkabasa dolduğu bir dönem görmedim. hatta 1 yıla yakın yöneticilik te yaptım. kasım aralık gibi koah alevlenmesi, grip salgını, bronşiyolit, zatüre nedeniyle göğüs hastalıklarının yatırdığı hasta sayısı artar. ben hastane yatağında yüzde 20yi geçtiklerini görmedim. Bu arada şu dönemde hastanede yer olmadığı için hafif zatüresi olanların evde tedavi gördüğünü de eklemem lazım. tekrar açıklayayım ekonomi nedeniyle devlet tedbiri azalttı, sonrasında vatandaş ta gevşedi. hastanelerde kapasite yetmez oldu. zatüresi olan hastaları daha zor durumdaki hastaları yatırabilmek için eve yolladık. acil olmayan tüm ameliyatlar durduruldu. durumun ciddiyetini böyle anlarsınız sanırım. 1.5-2 aydır sağlıkçıların emdiği süt burnundan geldi. Tvde açıklanan sayılar bana bu sebeple inandırıcı gelmiyor. merak etme ülkenin her yerinden haberleştiğimiz hekim arkadaşlarımız var, durum neredeyse her yerde aynı. tek tedbir maske değil. düğün, almancı vb uygulamalar da etkili oldu. birde insanlar çevrelerinde corona nedeniyle vefat edeni, yoğun bakıma düşeni görünce korktu oto kontrol ile tedbirlere uymaya başladı. bence esas önlem bu oldu. şu dönemde hasta sayıları azalmaya başladı. "bulunduğunuz yerdeki düşüşler veya artışlar sadece maske kullanımıyla mı ilişkili olacak yani ?. maskeyi aylardır takıyor insanlar. ankara da herkes takıyor. ne oldu salgın başkenti olmuş sözde. covid 06 olmuş. ?" ankarada çok fazla hastane var ancak sağlık müdürlüğünde ilgili birimdeki arkadaşlar gözle yapabilir benim bulunduğum ilde tek hastane var. takip etmesi benim için kolay. bu arada Ankaradaki arkadaşlara Allah sabır versin. "O zaman niçin olduğundan büyük gösterme çabası içindeler?" olduğunun yarısı kadar gösterseler razıyım. "ortada küçük veya büyük bir salgının olması veya olmaması, tvde propaganda yapılmasına, insanlara evde kal baskısı yapılmasına, karantina yapılmasına, zorla maske taktırılmasına GEREKÇE OLAMAZ. bunların hiçbirisinin bilimsel bir dayanağı yoktur." insanlar evde kalmadı zaten ve sonucunu gördü. En iyisi insanları uyarmayalım herkes birden hastalansın kalan sağlar bizimdir. göçenlere doğal seleksiyon deriz emekli parasını ödemekten kurtuluruz, nereden baksan iyi. Damlacık yoluyla yayılan hastalıkların ortak korunma prosedürleri var hepsine birden ayrı ayrı risk analizi vb yapmaya gerek var mı. ayrıca risk analizinin olmadığını nereden biliyorsun, bırak ekranları pubmededeki veriyi okumaya kalksak 1-2 yıl yer. okuduk mu hepsini? "-maskenin halkın günlük kullanımında steril kalıp mikrop önlemekten ziyade, mikrop kaynağı olduğuna dair elde kanıt varken, olmadığına dair yoktur." güzel kardeşim sen de hekim değilsin, biyoloji temellii eğitim de almamışsın, bu cümle çok belli ediyor. insanın ağzında yaklaşık 2500 çeşit bakteri 250 çeşit mantar yaşar. dikkatini çekerim çeşit dedim. Bu ağız florasıdır. insanın cildinde kulağının deliğinde barsaklarında vb hemen her dış ortamla teması olan yerinde florası vardır. Maskeler steril olarak üretilmez, üretilse bile steril olmayan ağzın önüne seril maskeyi koyduğın cildine değdiği an sterilliği gider, her nefes vermende kendi floranı üfleyeceğin için zaman içinde mikrop yuvası olur. bunların üremesi için zaman gerekir. o sebeple günde 2 kez değiştirin deniliyor. "aşılar halen yüksek miktarda zararlı madde içeriyor.ve yapılan aşı sayısı arttıkça çocuklarda görülen kanser ve otizm sayıları da artıyor." teknoloji geliştikçe azaltılıyor, anne ve babalarımız daha eski nesil daha fazla zararlı madde içeren aşıları oldular. niye otizm olmadılar, niye çocukken kanser olmadılar. bahsettiğin makaleler buna cevap veremiyor mesela. kanser birçok çevresel faktöre bağlı, en başta ömür uzadıkça kanser daha fazla görünüyor. sanayi devriminden sonra 19-20. yüzyılda aşı ve antibiyotikler henüz bulunmamışken ingilterede ortalama yaş 45di şimdi 80in üzerinde tabiki 45 yaşına kadar insan kolay kolay kanser olamadığı için kanser görmüyorduk. diğer faktörleri mesela radyasyon, genetiği değiştirilmiş gıda, yüksek kalori alımı vb gibi hangi metodlar ile dışlayıp bu çalışmaları yapmışlar? " birçok yazı ve röportaj da var." riski artırmadığına dair çalışmalar da var. "bt görüntüsü influenza ve korona için ayırt edici değildir. bunu ben söylemiyorum. her yerde yazıyor. araştırdığım yerleri buraya ekleyeyim." tek başına bt yazmadım, klinik ile birlikte dedim, lütfen dikkatli okuyun. Ayrıca tecrübeli bir radyolog ikisini birden ayırt edebiliyor. iki hastalık ta akciğerde buzlu cam yapsalar da yapma şekilleri aynı değil, hele yapma hızları hiç aynı değil. "-burada birçok doktorla tartıştık. birçok yerde korona ve zatüre hastalarının ayrılmadığı gerçeğini değiştirmiyor söylediğiniz. negatifte olsalar sadece bt ye bakarak kovid servisine almanız da zaten aynı şeydir." yazdıklarımı hekim olmadığın için anlayamamanı normal karşılıyorum. Covid kesin servisler var, orada sıkıntı yok, hasta acile geldi hızlı gelişen nefes darlığı var, akciğer filmi covid, kan tahlilleri covid, öyküsü covid uyumlu, nefges darlığı haricindeki şikayetleri de uyumlu, bu hastayı şüpheli olarak değerlendiriyoruz. yoksa lejyonella zatüresi kliniği ile gelen hastayı şüpheli servise yatırmıyoruz. şu bizim negatif hasta ne hikmet ise favirapir tedavisinden fayda görüyor. Bu arada benim çalıştığım hastanede şüpheli hastalar tek kişilik odada kalıyorlar. "pcr için taranan genler benzeşmez karışmaz demişsiniz" kesin ifade kullanmadım, karışması zor dedim, iddia ettiğiniz kadar büyük bir olay olmadığını anlatmaya çalıştım. diğer arkadaş testin yüzde 90 yanlış ölçtüğünü söyledi mesela. o haberi kim hazırladıysa sayıyı abartırken biraz kontrolü kaçırmış. her testin metrenin bile yanlış olma payı var diye ben de belirttim. bu konuda 3. kez yazmam. Bu pcr testi kesin bir test değil. ama elimizdeki yaygın kitleye kullanmak üzere en güvenli, en kolay uygulanan, en ucuz, en hızlı vb en iyi test bu. daha iyisi varsa uygulayalım. "hastanedeki yoğunluğun sebebide sizsiniz. insanları korkutup hastaneye yığan sizsiniz. evde geçirebilecek kişileri hastaneye yatıran sizsiniz. kovid negatiflere bir torba ilaç yazan da sizsiniz. karın ağrısıyla hastaneye giden insanları kovid şüphesiyle servise yatıran da sizsiniz. yanlış tedavi uygulayan da sizsiniz." bu paragrafa şu cevabı vereyim, şu anda hastanenin oksijeni kesilse akşama hastaların yarısı vefat eder. konudan bu kadar bu şekilde imalarda bulunmayın. ben niye insanları boş yere hastaneye yatırayım. bakanlığın kriterleri belli iken yatması gereken her hastayı enfeksiyon uzmanına danışıyorum. Ama bu yazdığınızla ne ima etmeye çalışıyorsunuz. lafın ucunun gittiği yer çok ağır bir itham. lütfen daha dikkatli yazınız. Amacımız birbirimize saldırmak olmamalı. ayrıca yukarıda belirttim, yatak olmadığı için yatması gereken hastaları yatıramadık, söyledikleriniz gerçekle örtüşmüyor. 1 kg bebek nereden uyduruyorsunuz, doğum ağırlığı ortalama 3200 grdır. 3 aylık bir bebek yaklaşık 6.5 kg olur, 2. ayında bir çocuk 5 kgnin üzerindedir. bu rakamlarla tekrar hesaplayın isterseniz çünkü hesabınız baştan yanlış olmuş. bir daha yazayım anne babalarımız bu dozun onlarca mislini aldı. Aliminyumun en sıkıntılı konusu alzheimer hastalığına yatkınlık oluşturması. vucutta uzun yıllarda dejenerasyon yapıyor. sindirim siteminden emilebildiği için damardan veya kas içinden, cilt altından almak aynı kapıya çıkıyor. tencere ve tavadan geçen miktar da çok önemli. belki aşıdan aldığın miktarın binlerce katını buradan alıyorsun. hem de tekrar tekrar. mesela aliminyum folyoyu gıdalarınıza direkt temas ettirmeyin bu sebeple. Çocuklar birçok konuda yetişkinlerden daha toleranslıdır. "aşıların salgınları önlediği BİR VARSAYIMDIR." https://bilimteknik.tubitak.gov.tr/pdf/2019-eylul lütfen inceleyin, 14. sayfada başlıyor. önceki mesajımda aşıya bireysel sağlık sorununa müdehale olarak bakılmadığını toplum sağlığı gözüyle bakıldığını anlatmıştım. tekrar inceleyin, aşı evet zarar da verebilir. bu konulardaki çalışmalar her yönülye devam edecektir. ve aşılar geliştirilmeye devam edecektir. |
Saldırı amaçlı yazmıyorum diyip sonra ben göz doktoruyum siz facebook linki paylaşan, okuduğunu da anlama kabiliyeti olmayan birisisiniz şeklinde yazmak... Şükür babam 40 yıllık iç hastalıkları doktoru ve her gün kendisine sözde tedavi görmüş hastalar geliyor. Babamdan dinliyorum çoğu doktorun kendini ne kadar geliştirip geliştirmediğini, yayın okuyup okumadığını. Daha teşhis koymaktan aciz, doktorluğu ilaç yazmak sanan çok doktor var ama konumuz bu değil. Konumuz bilimsel olarak uzmanların ne dediği. Ben hiçbir zaman facebook linki paylaşmıyorum ancak facebook'ta konusunda uzman biri konuşmuş, yazmış, açıklama yapmışsa elbette referans gösterilebilir. Önemli olan verilen kaynakta kimin konuştuğu ve ne dediği. NY Times'da sonuçta bir gazete tabi ama konuyu yazan tıp alanın yaptığı haberlerle ödül alan gazetecinin haberde konuştuğu ve referans gösterdikleri aşağıdakiler : Dr. Ashish Jha : director of the Harvard Global Health Institute. Dr. Mina : assistant professor of epidemiology at the Harvard T.H. Chan School Dr. Angela Rasmussen: virologist at Columbia University Wadsworth Center, New York's devlet laboratuarındaki uzmanlar Yine PCR konusunda ve testlerin yanlışlığı konusnda konuşan 4 İngiliz profesörünün twitter'daki linklerini paylaşacaktım ancak madem siz sosyal medyadan link istemiyorsunuz ( konuşan konusunda uzman profesör olsa bile) size PCR ve verdiği yanlış + sonuçlar hakkında çalışma yayınlayan Prof Carl Heneghan'ın çalışma linki iletiyorum. İtiraz ettiğiniz bir konu varsa lütfen dile getirin, sizin de bu konuda değerli yorumlarınızı varsa eleştirilerinizi dinlemek isterim. Özellikle artan döngü sayısı ile birlikte çıkan yanlış pozitifler hakkında ne düşündünüz merak ederim. Araştırma :https://www.cebm.net/covid-19/infectious-positive-pcr-test-result-covid-19/ Bundan başka PCR testinde çıkan sonuçların yanlışlığı ve döngü sayısı ile ilgili bilimsel çalışmalar görmek isterseniz lütfen belirtin. Başka linkler de iletebilirim. Benim çevremde covidi maile geçirip atlatan, yorumların da 3 sene önceki gripte 1 hafta ayğa kalkamamıştım bunu dah hafif atlattım diyenler var ama herkesin tecrübesi yorumu farklı olabilir bu sebeple çevremden örnek vermiyorum ve verenleri de doğru bulmuyorum.Herkesin algısı farklı olabilir. Bu sebeple tekrar soruyorum : DSÖ veya dünyadaki diğer ülkelerin sağlık bakanlığı sitelerinin bir tanesinde "bakın bunlar grip ile kovid arasındaki farklardır" bu tip farklılıklar vardır diye bir bilgi var mı? Oxford Üniversitesi'nin Kanıta Dayalı Tıp Merkezi'nin yöneticisi, Profesör Carl Heneghan, çok net şekilde PCR testi yanlış pozitifler veriyor diyor ve bunu da açıklıyor. Bu gerçeği paylaştığım için siz bana ne hakla "kendinize çekin düzen verin" diyebiliyorsunuz? Ya adamın söyledikleri yalanlayın ya da susun. |
öncelikle nihayet kaynak olacak bir link paylaştığınız için teşekkür ederim. Attığınız link hastalığın değişken sürecindeki test hatalarından bahsediyor. İddia ettiğiniz kısımlara pek değinmiyor. "okuduğunu da anlama kabiliyeti olmayan birisisiniz" üstü kapalı ima ettim çünkü, yazdıklarımı okuduğunuzu varsaydım ve anlamadığınız ortadaydı. hatta bu son yazıda kendi attığınız makaleyi tam anlamı ile anlamamışsınız. Test yanlış demiyor, testin hataya düşebileceği evrelerden bahsediyor. mesela önceki iddanızda olan infuenza lokusunu covid sayar da demiyor. ayrıca ben test yüzde yüz doğru demiyorum ki. bu testin kullanılamayacak ölçüde hatalı sonuç verdiğine dair, yanlış pozitif ve negatif değerleri, odds ratiosu felan hesaplanmış bir çalışma var mı? Babanızın tecrübelerine babanız alnattığında saygı duyarım, emin olun arada tecrübe taşırken eksik taşıyacaksınız. ben temelde cerrahım, zilyon tane yayın okusam daha mı iyi ameliyat yapacağım. hekimlik mesleği usta çırak ilişkisidir. yayın ve kitap okumak çok önemlidir. ancak daha önemli birşey var, tecrübe, onun aktarımı usta çırak ilişkisi ile uluyor. babanıza sorun bana hak verecektir. Ben 40 yıl bu işte çalışmış tecrübelenmiş bir hekimi, yeni başlayan ama çılgın gibi makale okumuş bir hekime yeğlerim. Bizde tecrübe bilgiden önce gelir ama işin mükemmeli tecrübe ve bilginin beraber olmasıdır. Anadolu şartlarında bir hekimin mezun olduktan sonra kendini geliştirmesine pek gerek yok, fakültede öğrendiklerinin yüzde 80inini 2 yıl içinde unutacak ve bir daha pek işine yaramayacak. "Ben hiçbir zaman facebook linki paylaşmıyorum" yazınızdan alıntılayalım mı? birsürü facebook diye başlayan link var. bas baya paylaşıyorsunuz. dilipak ta kaynak gösterilmiş mesela. hadi sizin linkler kaldırıldığı için facebooktan verilmiş olsun, videodaki kişilere neden güvenelim, tekrarlanabilir bir çalışmayı mı açıklıyorlar. Madem iddialarına çok güveniyorlar, yaparlar çalışmayı, yayın paylaşırlar, biz de o yayınlar üzerinden konuşuruz. Ny times gazetedir yahu, iddia edilen konunun çalışması varsa değerlendirelim. gerçekten test yüzde 90 hatalı mı yazıyor. Dsö de ve sağlık bakanlığı sitelerinde bu tür bilgiler genellikle paylaşılmaz bu tür klinik yaklaşımlar eğitim kitaplarında olur. Babanıza sorabilirsiniz. sağlık bakanlığının şu adresinde covid ile ilgili rehberleri var.https://covid19.saglik.gov.tr/TR-66301/covid-19-rehberi.html bu adresten genel bilgiler epidemiyoloji ve tanı kısmından alıyorum, sf 17 Ateş, öksürük, nefes darlığı, boğaz ağrısı, baş ağrısı, kas ağrıları, tat ve kokualma kaybı veya ishal. bunlardan nefes darlığı tat ve koku alma kaybı gripte beklenmez. Ancak gribin böyle bir rehberi yok genel tıbbi bilgimizi ve enfeksiyon kaynaklarını refere edebiliriz. grip ile karşılaştıran ciddi bir makaleye henüz ulaşamadım. https://www.who.int/emergencies/diseases/novel-coronavirus-2019/question-and-answers-hub/q-a-detail/q-a-similarities-and-differences-covid-19-and-influenza?gclid=Cj0KCQjwzbv7BRDIARIsAM-A6-0riKDh2TrryYxORHFSXrflL7h6nE7ck0qIatkR7XIfacd-IBKhKFcaAr9DEALw_wcB bu linkte de dsö den, 17 mart tarihli yani biraz eski, bahsettiğim bulgular daha yeni toparlanıyor. ancak grip ile covidin inkübasyon süresinin farklılığından bahsetmiş mesela. klinik için önemli bir antite, ben de bahsettim zaten, https://www.mayoclinic.org/diseases-conditions/coronavirus/in-depth/coronavirus-vs-flu/art-20490339 bu da mayoclinikten,https://www.ynhhs.org/patient-care/urgent-care/flu-or-coronavirus, yaleden. ama tam istediğim şekilde bir review bulamadım, olanlar eski tarihli. "Oxford Üniversitesi'nin Kanıta Dayalı Tıp Merkezi'nin yöneticisi, Profesör Carl Heneghan, çok net şekilde PCR testi yanlış pozitifler veriyor diyor ve bunu da açıklıyor. Bu gerçeği paylaştığım için siz bana ne hakla "kendinize çekin düzen verin" diyebiliyorsunuz? Ya adamın söyledikleri yalanlayın ya da susun." testin yanlış sonuç verebildiğini, bu şartlarda elimizdeki en iyi testin bu olduğunu, gün geçtikçe testin daha iyiye gittiğini ben de yazdım. Bunun aksini yazmadım ki. size de bu yüzden kendinize çeki düzen verin demedim. ben yalan söylüyor olabilirim, inanmayın bana babanız ne güzel doktor imiş. babanızla birlikte lütfen ilinizdeki pandemi polikliniğini bir ziyaret edin. hekimlerle görüşün. siz hastalık abartılıyor, maske takmaya ne gerek var önlem almaya ne gerek var diyerek linkler paylaşıp insanlar kaosa sürüklüyorsunuz. benim uyarım bu noktayadır. bu bilgiler tam olarak doğru mu. benim gibi yanlış diyen insanlar var, hem de mesleğin içerisinde, sizce şüpheyi ve gözlemi hak etmiyor mu? eğer insanlar size inanırsa farkında olmadan insanların fibrozis nedeniyle sakat kalmasına belki de canına sebep olacaksınız. bu sebeple bu kadar güçlü iddiaları tek yanlı taraflara inanarak değerlendirmeyin. gerçek çok uzağımızda değil. bir ziyaret kadar yakında. |
kayihani bey. ben size dünyanın hiçbir yerinde fazladan beklenmedik bir ölüm yok diyorum. siz başka şeylerden bahsediyorsunuz. aşağıda 2009-2017 arası türkiyede gerçekleşen toplam vefat sayıları var. yıllar arasındaki farka bakınız. İtiraz ettiğimiz noktayı size halen anlatamadık ve siz anlamaya da çalışmıyorsunuz. Korona virüsüyle ilgili yapılan hiçbir araştırma veya analiz yok ülkemizde. varsa da bundan insanların haberi yok. Çünkü insanlara tv ile propaganda yapılıyor. salgın propagandası. korona bilimsel şekilde tartışılmıyor kesinlikle. İnsanlara hergün yeşil tablo ile korona ölüm sayılarını göstermek yerine , toplam ölümlerdeki artışların, enfeksiyon veya solunum sistemi hastalıklarındaki artışların ne kadar beklenen sınırlar içinde olduğunu anlatsalar, toplam vefat sayıları beklenen sınırlar dahilinde mi, benzer salgınlar ile istatiksel olarak ne kadar farklı seyrediyor bunları konuşsalar ? bir korona virüsünden dünya pandemisi ilan edecek kadar beklenmedik durumlar varmı, bunlar niye hiç tartışılmıyor ? Devamlı bir varsayım üzerine aksiyon. Elimizde sadece propaganda var , başka bişey yok. < Resime gitmek için tıklayın > 2020 ilk sekiz ay vefat toplamı = 309.632 aynı hızla giderse 464.448 olacağını varsayalım. bu sayıyı ve diğerleriyle arasındaki farkı, geçmiş farklarla karşılaştırın. anormal bir durum varmı ? bunu isterseniz hiçbir 'önlem' almamış diğer ülkeler için de uygulayın. gene birşey değişmiyor. halka neden anormal bir durummuş gibi lanse ediliyor ? madem bir salgın var, neden panik ve endişeyi azaltmak yerine haber yapmak varken, tam tersi yapılıyor ? neden aylarca bir evde kal baskısı yapıldı, maske zorlaması yapıldı, okullar kapandı. NE İÇİN? 39000 kişinin fazladan öldüğü yıl herşey çokmu yolunda gidiyormuş ? bu seneyi anormal yapan gerekçeyi ben göremiyorum, nedir? insanların hayatlarının zorla değiştirilmesinin gerekçesi nedir ? fazladan ölümler tabiki önemlidir ve nedenleri araştırılmalıdır. ama bu insanlara bu denli baskı yapılması için bir sebep değildir hiçbir zaman. hastaneyi dolduran şey nedir ? virüsün ölüm oranlarına baktınızmı, bulaşıcılık tahminlerine baktınızmı ? hastaneyi dolduran şey, insanlara verdiğiniz korku, hastalıkların nüksetmesi, çoğalması, insanların panik olması. herkesin hastaneye yığılması da olabilir ? pcr testleri yüksek döngü sayısında kullanılıyor. birçok asemptomatik vakanın sebebi bu. bu kadar hassas test kullanırsanız kovidle alakası olmayan kişilere de teşhis koyarsanız. semptomsuz kişilerin hastalık yayıcı olduğuna dair elde bir kanıt yok. bu kadar hassas döngüde çalışmanızın sebebi nedir?. Diyelimki kovid (+) siniz. influenza (+) de olamaz mısınız ? İlla tek bir virüs mü hasta ediyor insanı? veyahut kovidin influenzaya fark ettiren bir ölüm oranı mı var? bir kovid hastasını başka bir viral zatüre hastasından kesin olarak ayırt edebildiğinizi ispatlayabilir misiniz ? amacımız kimseye saldırmak değil, bir hastane doluluğundan bahsediyorsunuz. bahsettiğiniz bu doluluğun türkiyenin toplam vefat istatistiğindeki gibi beklenmedik bir durum olup olmamasından ben şüpheliyim. bu doluluk daha önce yokmuydu yani ? 2018 de 20.000 kişi ölmedi mi zatüreden? o zaman boşmuydu hastaneleriniz.? burda şöyle, şurda böyle diye niteliksel olarak konuşmak ne işimize yaracak ? elinizde veriniz varmı ? bu seneki doluluğun bana beklenmedik bir oran olduğunu ispatlayabilir misiniz? 1 kg bebek diye uydurmadım ki ben 2,5 kgdan hesap ettim 2 ayın her bir günü için ortalama, ister 3kg olsun ister 5 kg. alüminyum için daha bir maruziyet sınırı bile belirlenmemiş olduğunu görüyoruz. El kadar bebeğin vücuduna koruyucu madde enjekte edilmesini ben doğru bulmuyorum. çocuğun gramajına göre bile maruziyet değişen bir durumda hiç bir doktorun ve hemşirenin veliyi bilgilendirmek şöyle dursun hiçbirşeyden haberi dahi olmamasını da KINIYORUM.. halen geçmişte daha çok zararlı madde içeriyordu diyorsunuz. Niye veriye dayalı konuşmuyorsunuz?https://www.jpands.org/vol21no4/miller.pdf burada artan dozu görebilirsiniz. Halen alüminyum tencereden bahsediyorsunuz. Sindirim sisteminden ne kadar emiliyor ? Enjekte edildiğinde giren miktar ile aynımı ? "Afrika'da çocuk felci bitti" açıklamasından bir hafta sonra Çad ve Sudan'da yeni vakalar çıktı. Birleşmiş Milletler'den yapılan açıklamada Çad ve Sudan'daki yeni vakalara oral çocuk felci aşısının sebep olduğu kaydedildi. 21st Century Wire sitesindeki haberde de bu gelişme için "BM, Bill Gates Vakfı'nın sağladığı aşıların Afrika'da aslında çocuk felcine neden olduğu itiraf etmek zorunda kaldı" yorumu ile verildi.https://www.sabah.com.tr/dunya/2020/09/06/gates-vakfinin-asisi-cocuk-felcine-neden-oluyor |
bu hastalığın benzeri viral hastalıklardan örneğin gripten ne kadar farklı bir bulaşıcılık ve öldürücülük tahminleri var hiç araştırdınızmı ? maske kullanımıyla ilgili daha önce yazılmış birçok makale var, cerrahların ameliyat ortamın kullandığı maskelerin üzerinde birçok çeşit virüs var, bunlar ortamda bakteri ve virüs yoğunluğunu da artırıyor aynı zamanda. birçok çalışma var. https://forum.donanimhaber.com//mesaj/yonlen/145672559 günlük hayatta maskeyi isteyerek takan insanlar daha az rahatsız olacaklardır. siz nefes alamıyorum diyen bir insana zorla maske taktırıyorsanız, tabiki bundan zarar görüyor insanlar. bununla ilgili çalışmaya ben rastlamadım. bu en başta insan hak ve özgürlüğüne aykırıdır. nefes alamıyorum, zorlanıyorum diyen bir kişi için maske olayı biter. maskenin solunumda yarattığı güçlük herkes tarafından tecrübe ediliyor, bununla ilgili bir çalışmaya gerek varmı ? herkese hava sıcaklığı, nemi, kişinin yaşı, hastalıkları sorulmadan bir insana al sen bunu tak denirmi ? BÖYLE İŞ OLURMU? bunun neresi bilimsel ? yazıklar olsun bu zorunluluğa sesini çıkarmayanlara. |
edit: bunları neden paylaştığım pek anlaşılmamış galiba. daha testleri bile yapılmamış aşılar ülke çapında vurulmaya başlandı. lütfen sorgulayın, ne aşısı vuruluyor insanlara! içinde ne var? tv lerde hergün 7/24 korona izleye izleye beyni yıkanmış insanlar topluluğu haline geldik. koronanın bilimsel öldürücülüğü, ülekmizdeki sayılar, gerçekleri sunmaya çalışıyorum. bilimsel şeyler paylaşıyorum ama hala kimseye ulaşamıyorum. Allah yardımcımız olsun. :(
Öncelikle paylaşımlarımın hepsi yetkili mercilerin ve dünyadaki önde gelen bilim adamları ve doktorların paylaşımıdır. lütfen dikkate alın! İnanmayabilirsiniz, ama bir göz atın. Bu paylaşımdan herhangi bir yarar sağlamadığımı sadece farkındalık oluşturmak istediğimi belirteyim. çünkü ülkem ve insanlık için haftalardır çok üzülüyorum. çocuklarımız için okuyun bu konuyu.. en altta paylaştığım linklerden konu hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.
NOT: youtube, twitter ve instagramdan yapılan paylaşımlar bu siteler tarafından silindiğinden buralardan kaynak bulmak baya zorlaştı. bazı linkler bazı facebook grupları üzerinden üye olunduğunda görülebilir halde.(çok özür diliyorum ama başka yerlerde link bulunamıyor çünkü) bu konuda yapabileceğim başka birşey yok. youtube gibi yerlere bu videolar yüklenemiyor. sebeplerini de açıklamaya çalışacagım. aşağıdaki videolardan sizlere yüzlerce link atabilirm. ama zaten araştırmak isteyen DH ci arkadaşlar bunları bulabilirler. ayrıca Türkiyedeki teyit siteleri olmak üzere aşı firmalarının ve bil gates(malinda gates vakfı) dünyadaki teyit sitelerine ödedikleri milyonlarca dolarlık bağışlar hakkında da araştırmayı sizlere bırakıyorum. teyit sitelerinin ve medya kuruluşlarının satın alındığı iddiasının konuyu farklı yerlere taşımasını istemiyorum.
LÜTFEN ÖNE ÇIKARTIN.YALVARIYORUM SİZLERE
nereden başlayacağım bilemiyorum. bir sıralama yapayım, adım adım işleyim konuyu: (her başlık için 3-5 link paylaşacağım fakat binlercesini paylaşım yaptığın sitelerden ve uluslararası kaynaklardan bulabilrisiniz)
1 PCR TESTLERİ DOĞRU MU?
2 COvid19 öldürücülüğü Gerçek mi?
3 Maske bizi gerçekten koruyor mu?
4 AŞILAR GÜVENLİ Mİ?
1 PCR TESTLERİ DOĞRU MU?:
PCR testlerinin çalışma mekanizmasını anlatayım sizlere sonra videoları izleyebilirisniz.
PCr testleri öncelikle insanlarda kullanılması için hazırlanmamştır. labaratuvarda başka amaçlar için kullanılan testlerdir. suanki mevcut PCR testleri insan vücudunda GRİP kalıntısı arar. yani yeni grip olmuş veya grip aşısı vurulmuş kişilerde grip kalıntısı bulduğu için POZİTİF sonuç verir. mesela siz kızamık aşısı olursunuz, vucudunuza zayıflatılmış mikrop verirler ve vucudunuzda kızamık mikrobu vardır. aslında belki yüzlerce hastalık mikrobu vardır vucudumuzda ama hiç biri sizin bu hastalığa yakandığnız anlamına gelmez. yani hasta değilsinizdir. PCR testleri bulduğu kalıntıyı onlarca kez cogaltır ve sizin vucudunuzda korona var der. korona virüsleri onlarca yıldır zaten bizleri grip yapan virüslerden birisidir. bu senekine covid19 ismi o sebebpten verilmitir. Bu testlerde siz pozitif cıkınca COVİD19 hastasısınız diye sizi damgalıyorlar. hiç hasta olmasanız dahi. hatta bu testler daha covid19 gen dizlimi belirlenmediği için aslında covid19 virüsünü hiç tespit edemez bile. bu sebepten grip geçirmiş neredeyse herkese covid19 deniliyor ve panik artıyor!
PCR testlerini icat eden nobel ödüllü bilim adamının açıklaması: PCR testleri insalar için yapılmamıştır ve PCR testleri normalin çok üstünde sayılarla hasta olmayan kişilere covid tanısı koyar!
*https://www.bitchute.com/video/GVODQvUmyH9y/?fbclid=IwAR0ISIpR4cYH0YRk4XuX4GuXiCRALrxK2SHoauEgeefT-eFyk_6VQSBPcNM
*Tanzanya devlet başkanını meyve , hayvan kanı ve makina yağı ile yaptırdığı korona tesleri!!! pozitif çıkanlar var!!
https://www.youtube.com/watch?v=_ASJBpTdQrA
*https://www.facebook.com/dimitrov.tesla/videos/1297519213785793/
*https://www.facebook.com/groups/153607755989727/permalink/237527950931040/
*https://www.facebook.com/groups/153607755989727/permalink/237527950931040/
*korona testlerinin %90nın yanlış olduğu ilginçtir ki newyorktimes gibi bir gazetede bile yayınlandı. https://www.nytimes.com/2020/08/29/health/coronavirus-testing.html?fbclid=IwAR0PKnZ9fBTk3yfCLM2d2mKSEnmLqIkrnUaNx10IyYj7RkcSBbGV2pbhjSY
2 COVİD19 ÖLDÜRÜCÜLÜĞÜ GERÇEK Mİ:(geçmiş yılalrdaki normal gripten bir farkı yok)
hergün yüzlerce, binlerce insan ölüyor. ülkemizde sırf grip ve enfeksiyondan zaten ölüm sayıları 7000-8000 civarında.
ÜLkemizde günde ortalama ülkemizde ölüm sayılarını paylaşayım. covid sayıları ile siz karşılaştırın.
< Resime gitmek için tıklayın >
öncelikle Bakan beyin açıklamasıyla başlayım: (hani nerede hergün tv lerde açıklanan büyük ölüm oranları? )
*
* PCR testleri yanlış ve abartı olması yetmezmiş gibi farklı sebeplerden ölümleri de korona diye kayıt edildiği amerikada hatta üstteki bakan açıklamsında da belirtiliyor.
amerikada sağlık bakanlığına bağlı hastallık koruma ve kontrol merkezinden(cdc) yapılan açıklama resmi kayıtlara geçti. "korona ölümleri dedğimiz ölümlerin %94 ü başka sebeplerden ölümlerdir ama biz hepsine korona diyoruz. sanki bakanımızın açıklamasına benziyor. CDC 'nin canlı yayında açıkladıkları konuyu şimdi teyit siteleri yalanlıyor. aşağıda sadece 1 link var. yüzlerce haber sitesinde yayınlandı bakabilirsiniz.
https://fox8.com/news/coronavirus/new-cdc-report-shows-94-of-covid-19-deaths-in-us-had-underlying-medical-conditions/
*Peki tedavi doğru mu bu bile maumma:
DR. Serdar BAŞBUĞ'un kendisine uygulanan yanlış tedavisi(birinin başından geçebilir. yanlış tedavi ölüm getiriyor)https://twitter.com/DrSerdarBasbug/status/1307597672816279552?s=19&fbclid=IwAR0PgK0RUVvoSy41GIkVyeODQ-ijbVZn5gXMhtLsSInVk8crP8eK_FypWXY
*https://www.bitchute.com/video/mCnx0suSHzdn/
*amerikada "covid19 pozitif test sonuçlu hasta ölürse hepsini ne sebepten ölürse ölsün covidden ölmüş sayıyoruz" şeklindeki açıklama. kalp krizi, trafik kazası, cinayet hiç farketmez. ölen kişiye covid pozitif denildiyse koronadan öldü diye sayılıyor.(ki üstte neredeyse pcr teslerinin grip ile ilgili herkesi pozitif gösterdiğini söylenmişti) https://www.youtube.com/watch?v=qwkDJ7PSLvQ
*https://www.bitchute.com/video/XCajxaF4qTm4/
*https://www.facebook.com/groups/153607755989727/permalink/190304278986741
*https://www.facebook.com/watch/?v=636940987193754&extid=KE6dD3H8vCPxPn28
*https://www.facebook.com/watch/?v=3350741145006840&extid=Fy3gvg7JD5cEF3yB
3 MASKE BİZİ GERÇEKTEN KORUR MU?
öncelikle maske takmak ile ilgili bir kanun olduğu için bu kanuna uyulması gerektiğini unutmayalım.
Maske taktığı için cocuklar öncelikli risk gurubundalar. gün boyunca koşan cocuklar nefes alamadıkları takdirde astım, solunum yolu ve hatta beyin hasarlarına kadar giden rahatsızlıklara yakalanma durumları yüksek. üstelik nefes alırken hava geçirmeyen maske iyidir deniliyo ya!! resmen cocuklarımızı ve kendimizi boğuyoruz. karbondiaksit havada %0.01 oranında bulunur. bu miktar artarsa zehirlenme olur (ortaokul bilgisi) maske altında verdiğimiz karbondioksitli havayı tekrar aldığımızda neler oluyor peki?
* öncelikle tüm bu korona korku haberlerini dünya çapında pompalayan, aşı firmalarıyla omuz omuza çalışan dünya sağlık örgütünün(DSÖ / WHO) kendi paylaşımından başlayalı. hasta değilseniz maske takmayın diyor. bizde ise maske takmayana ceza kesiliyor. sanki boşuna mı bu olaylar!https://www.bitchute.com/video/OMkbO1Bg3WcW/
*https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=145763433865384&id=104222464686148
*maskeye gerek olmadığını söyleyen bir yetkili daha:https://www.facebook.com/groups/273113134094571/permalink/357925308946686/
*https://www.facebook.com/groups/153607755989727/permalink/240839107266591/
*https://www.youtube.com/watch?v=rSlM74UvBHU&feature=youtu.be&fbclid=IwAR329SiQAQkDpINpDSHltpyb-hEb7-hxC2A6PaRN2KwaDc0p9pBb-6NcKMQ
4 AŞILAR GÜVENLİ Mİ?
aşı şirketlerinin geçmişte yaptıkları, bu şirketlerle bill gatesin vakfı olan melinda gates vakfının bağlantıları, RNA bazlı yeni tip aşıların güvenilirliği, ülkemizin sürekli deneme ve testlerde gönüllü olması, denemesi tamamlanmamasına rağmen ülkemizde sağlık çalışanları başta olmak üzere binlerce kişiye aşıların yapılmaya başlanması...
bir kere koronanın RNA bazlı olacağı kesin gibi. RNa bazlı aşılar dünyada hala tehdit oalrak görülüyor. AŞı yapılanın DNA yapısını bouyor. sonraki nesillerin(cocuklarının) kalıtsal hastalıklar hatta onun da cocuklarının kalıtsal hatalıklarla doğmasına sebep olabiliyor. Ülkemizde aşıların içeriğini test edebilecek bir kurum bulunmuyor. Aşıyı satan firma ne derse kabul etmek zorundayız.!! sizce mantıklı mı? bu aşı firmalarının dünyadaki büyük fiyaskolarını tekrar hatırlatayım!! afrika ve hindistanda resmen kısırlığı yaymak için kullanılmışlar. (dünya nufusunu azaltmak gerektiğini anlatan son yıllardaki filmlerdeki senaryolar geliyor insanın aklına)
*1https://www.facebook.com/532508220/videos/pcb.10159122668333221/10159122561958221/
*2https://www.facebook.com/burhan.ozirmak/videos/vb.532508220/10159059322013221?type=2&theater¬if_t=video_processed¬if_id=1598628635935956
* Amerikadaki ünlü dR. ÖZ gerçekleri anlatırken sansürleniyor.https://www.brighteon.com/e8659f8e-d729-4fda-a3eb-5ea0c987d650?utm_campaign=DonanimHaber&utm_medium=referral&utm_source=DonanimHaber
*https://www.coronagercegi.com/post/palevsky?fbclid=IwAR2OwF6iyTKWad6TIxvaNDBHS5Fs9kXuaLHYX4r7DP6JxgQ_EMIqn39Nkok
*https://www.facebook.com/watch/?v=639893066901844&extid=mcaJpTCzUP21yBjf
*https://www.facebook.com/burhan.ozirmak/videos/10159113230973221
*https://www.facebook.com/burhan.ozirmak/videos/10159112409988221
*https://www.facebook.com/burhan.ozirmak/videos/10159112345018221
*https://www.facebook.com/burhan.ozirmak/videos/10159112285083221
ŞUANKİ BENZER DURUMU DOMUZ GRIBINDE DE DENEMİŞLER!!! https://www.facebook.com/watch/?v=354093255950431&extid=ww46TqZHGDCfXykr
konuyu genel olarak toparlamak için aşağıdaki video güzel hazırlanmış.
15-20. dklardan itibaren göz atarsanız bazı şeyler daha net anlaşılabilir. ama videonun tamamını izlemenizi öneririm:
Videoyu izlemek için tıklayınız
KONU HAKKINDA BASBAS BAĞIRAN AMA MEDYA TARAFINDAN SESLERİ BASTIRILAN BAZI DOKTORLAR:
hani yine inanmadınız yukarıdakilere,bari bu doktorların söylediklerine kulak verin.
Canan KARATAY
Prof Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
Prof Dr. Kenan Demirkol
Prof Dr. Ahmet Aydın
Prof Dr. Alişan Yıldıran
Op Dr. Mehmet Okan Özdemir
Op Dr. Bilgehan Bilge
Prf. Dr. Gülümser Heper...
Prof. Dr. Serdar YAvaş
Bu kişiler sadece bir kısmı. dünyada nobel ödüllü birçok doktor hala sürece pandemi denmesini şaşkınlıkla izliyorlar. Dünya çapında binlerce doktor bildirimler yayınlıyor. ama hiç bir medya bu doktorları haber etmiyorlar. ama korona bir krizdir dedikleri an manşetlere çıkartırlar!! isterseniz size yüzlerce BİLİM ADAMI(sıradan doktor değil) listesi verebilirm.
Dünyada yüzbinlerce kişi sokaklarda gösteri yapıyor, yine de haberlere 1 kere bile çıkmıyor. bunlardan bizlerin de haberimiz yok. İLGİNÇ!!!
lütfen sorgulayın!!
TÜM BU PAYLAŞIMLARA EK OLARAK SİZLERE BAZI LİNKLER DAHA VEREYİM:
https://www.youtube.com/watch?v=AE8kjearN_8&feature=youtu.be&fbclid=IwAR2pCfJOutHyGphJkn_Xn3-DGs2KoKSkRXCi2Ob3G_H6FVRuSmLbS4jlQhU
https://www.youtube.com/watch?v=iz_xBNo4HlA&feature=youtu.be&fbclid=IwAR292aXiyTsBnd2o01UCbb_CTapGbhppnR37gMuFQhu61wYHNXW-D_02JQI
https://www.facebook.com/groups/153607755989727/permalink/185425662807936
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN KAYNAK TÜRKÇE LİNKLER: (YABANCI COK FAZLA KAYNAK VAR AMA TÜRKÇE BULMAK ÇOK ZOR)
https://www.facebook.com/burhan.ozirmak
https://www.facebook.com/ASE-104222464686148/
https://www.bitchute.com/channel/PrChSQ3PLFFF/
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi druen -- 28 Eylül 2020; 21:49:58 >