quote:

Orijinalden alıntı: PratikAdam

Değerli Meeb,

Yurtdışı seyahatim sebebiyle mesajına cevap verme imkanı bulamadım. Şimdi sorularınıza elimden geldiğince cevap vermeye çalışacağım.

1) Tuz kullanımı makinenin kendi çalışma prensibi nedeniyle önemlidir. Su yumuşak olduğunda makinenizin tuz ayar düğmesini kısabilirsiniz. Tuz doğru ayarda kullanıldığında bardaklarınızı çizmeyecektir. Aşağıya Türkiye coğrafyasının su sertlik haritasını ekliyorum. Buna göre yaşadığınız coğrafyaya uygun hareket etmenizde fayda var.

< Resime gitmek için tıklayın >

2) Tuz soğuk suda dahi eriyebilen bir maddedir. Bu sebeple ince veya kalın tuz ayrımı yapmak yerine makine tuzu olarak satılan tuzları kullanmanızı öneririm.. Tuzun formülünü firmalar değil doğa belirler. Bu sebeple markalı ya da private label tuzları rahatlıkla kullanabilirsiniz.

3) Parlatıcı bir kimyasaldır ve markasından öte formülü önemlidir. Ancak Eurotab'ın parlatıcı üretimi olmadığı için bu konuda detay bilgi vermem yanıltıcı olabilir.

4) Parlatıcı bulaşıklarda kalıntı bırakır. Zaten su lekesinin oluşmamasının sebebi bulaşığın üzerini bir tabakayla kaplayarak suyun yapışmadan kaymasını sağlamaktır. Ben şahsen parlatıcı kullanımına çok da sıcak değilim. Bunun yerine beyaz sirke kullanabilirsiniz.

5) Ben en güzel sonucu 65 derece sıcaklıkta ve 2 saatlik yıkama programından alıyorum. Ancak tabletler daha kısa programlarda da rahatlıkla çözünüp yıkamayı gerçekleştirecektir.

6) Amacım hiçbir zaman kapsül deterjanı kötülemek olmayacaktır. Ancak size kapsül deterjanlardaki ve eriyen poşetlerdeki bazı riskleri anlatmak isterim.

Eriyen poşet bir kimyasaldır. Su ile temas ettiğinde çözünmeye ve suya karışmaya başlar. Türkiye'de bulaşıkları sudan geçirme alışkanlığı olduğunu düşünürsek kapsül deterjana ıslak elle temas etme oranımız son derece fazladır. Yani ıslak elle eriyen poşeti tuttuğunuz zaman kimyasal elinize bulaşmaktadır. Daha uzun süre elinizdeki suya maruz bırakırsanız içerisindeki jel de elinize bulaşacaktır. Ve ellerinizi gözünüze sürdüğünüzde reaksiyon göstermesi ve sağlığınızı bozması yüksek ihtimaldir. Ayrıca küçük yaştaki çocuklarımız kapsül deterjanlar gibi renkli objeleri ağızlarına götürmeye motivedirler. Bu durumun doğuracağı sonuçlar eriyen poşet ile birlikte korkunç sonuçlara ulaşabilir. Bu konuda Amerika Birleşik devletlerinde açılmış birçok dava vardır. Yüksek tazminatlarla sonuçlanmıştır. Eurotab olarak henüz bu riskleri almak istemiyoruz. Daha basit üretim yapıyoruz. Ancak eriyen poşetin daha güvenli bir yolunu bulursak uygulayacağımızdan şüpheniz olmasın.

7) Eurotab tarafından üretilmiş olan tabletler fiyat/performans açısından çok verimlidir. Sizin de dediğiniz gibi marketlerde adeti 1 TL'nin üzerinde deterjanlar var. Ben bu sorunuza açıklamamı onların neden pahalı olduğunu değil de Eurotab ürünlerinin neden uygun fiyatlı olduğunu açıklayarak yapayım.

Eurotab, Türkiye fabrikasında olabildiğince Türkiye'den temin ettiği hammaddelerle ve Türk iş gücüyle üretim yapmaktadır. Bitmiş ürünü ithal etmediği için herhangi bir gümrük tarifesinden etkilenmez veya döviz değişimlerinden yüzde yüz oranında etkilenmez. Dövizin çok arttığı dönemlerde yerli üretim her zaman daha uygun fiyatlı olacaktır.

Eurotab fabrikasında üretilen ürünler doğrudan perakendecinin rafına gider ve tüketiciye ulaşır. Farklı farklı şirketler tarafından kar oranına tabi tutulmaz.

Eurotab'ın çok fazla beyaz yaka çalışanı, yüksek maaş alan CEO, CFO, CMO gibi üst düzey yöneticileri yoktur. dolayısıyla ürün fiyatlarında maaş oranı daha düşüktür.

Eurotab görsel ve işitsel medyada, gazetelerde yüksek bütçeli reklamlar yapmaz. Ürünlerinin fiyatı safi ürün maliyetidir. Bir şirket reklam yaptığında normal olarak bu maliyetlerini ürün fiyatına yansıtmak zorundadır.

Saygılarımla,