Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
19
Cevap
2068
Tıklama
0
Öne Çıkarma
BİRİ böyle yapmamalı.
B
15 yıl
Yüzbaşı
Konu Sahibi

BİRİ ADSL. İsmi kulağa hoş geliyor. Müşteri hizmetlerinde çalışan insanlarda oldukça kibar. Hatta hizmet işte budur diyebilirsiniz. Ben de ilk aradığımda aynen böyle düşündüm. Hatta arkadaşlarımın tavsiyesi üzerine başvurdum BİRİ'ye. İşte o gün yaptığım başvuru benim bir hafta boyunca sürünmeme sebep oldu. Müşteri hizmetlerinde nerden baksanız 2-3 saate yakın konuşma kaydım vardır. Ne bir özür, ne pişmanlık, ne de mağdur ettiklerine dair en ufak bir mahçubiyet. Nerdeee!!!

Uzatmayayım kabus geçtiğimiz Cuma, sitelerindeki bir telefon numarasına başvuru yapmamla başlıyor. Arkadaş modemin cumartesi bana ulaşacağını söylüyor. Ben de Türkiye'de sözlerin tutulmadığını, vaatlerin yerine getirilmediğini bilen tecrübeli (çok kazık yemiş) biri olarak arkadaşa özellikle üsteleyerek söylüyorum "Bakın yarın bütün gün beni eve bağlıyorsunuz, gelmemezlik olmaz değil mi?", cevap "Olmaz efendim, yarın modem elinizde". O gün gelen giden olmadı. Pazartesi aradım şubeyi. “Bugün söz efendim modem elinizde olur. Ben bizzat ilgileneceğim” dedi telefondaki yardımsever (!) arkadaş. Ben de kızgınım tabi, dedimki arkadaş ben çalışan insanım, kargo mesai saatlerinde geliyor. telefondaki kişi de "Efendim 22:00'ye kadar çalışan Kargo'da var. Ben onlarla size ileteceğim modeminizi". “Peki” dedim, “eyvallah”. İnsan bu beşer şaşar. Üzerinde fazla durma dedim kendi kendime. Ama ekledim yetkiliye, ikinci hatanızı affetmem. Ne oldu dersiniz? Gelmedi tabi.
Haa, bi de yanlış bilgilendirme mevzusu var. Ben 4gb kotalı tarife alıyorum. İlk görüştüğüm bayan kota aşım bedeli için 45 TL diyor. Öyle olsa millet neden limitsiz alsın herkes en düşük kotalıyı alır nasıl olsa en fazla 45 TL ödeyecek, diye düşünüp mantık yürütmüyor arkadaş. Oysa 45TL 1mbps hızın limitsiz tutarı ve internette şöyle bir ibare var “Limitli paketlere abone olan müşterilerimize faturalanacak aylık toplam ücret (aylık ücret + kota aşım ücreti), aynı hızdaki limitsiz paketin aylık ücretinin %25 fazlasını aşamaz.” Yani yazıdaki ifade çok açık ve net. Ama görevli arkadaş ısrarla yok efendim siz yanılıyorsunuz doğrusu budur diyor. Neyse sözleşmeyi faksladılar ordada bu ibare var. Altına imza atıp göndereceğim. Bakın dedim sözleşmenizde de aynı ifade var. Görevli arkadaşım nuh dedi peygamber demedi. Ben de arkadaşa şunu söylüyorum. Bakın ben doğru bilgiyi siteden aldım. Kafamda en ufak bir şüphe yok ama siz bu yanlış bilgilendirmeden dolayı sonrasında şikayet alırsınız. Yok anlatamadım derdimi. Neyse o akşam açtım saat 21:30 gibi ofiste hala birileri vardı. İptal edin dedim, almıyorum. Bize değil merkeze bildiriceksiniz dediler. (İşleri bitti tabi. Aktivasyon ücretini cebe indirene kadar bütün işleri. Hizmet hikaye) Olur dedim, açtım merkeze. Görevli arkadaş her türlü bilgimi aldı. İptal sebebimi sordu. Bende şikayetlerimi anlattım. Tamam dedi, size dönecekler. Bende düşünüyorum niye dönecekler diye. Neyse ertesi gün bana dönen falan yok. Aslında o anda kafamdan geçen şu; ben aklımca şubeyi cezalandırıyorum, o şubeden kapattırıp mahallemizdeki bir beko bayisinden açtıracağım, sırf iyi hizmet vermeyen şube para kazamasın diye. Hatta akşam Beko bayisine gittim ve durumu da anlattım. Onlar merkezi aradılar. Henüz iptal olmamış efendim 2,3 gün sürer dediler. Onlarda biliyor, bu işler ne illet ve ne kadar yavaş yürüyor. Öyle diyince daha bir soğudum. Bu işler böyle yürüyorsa ben bu firmadan bir daha bir şey almam. Ertesi gün aradım bir kez daha, cevap belli “iptal işlemi ile ilgili size en kısa sürede dönülecektir.” Çok uzatmayacağım mevzuyu. Çarşamda aradım, Perşembe artık illalah geldi. Kimle konuştuysam herkes sinir bozucu şekilde kibar ve “Size en kısa sürede dönülecektir.” diyor. Arkadaş delireceğim. Bana dönmeyin sadece İPTAL EDİN. Perşembe bir kişiyle daha görüştüm artık kibarlığım yoktu üzerimde ve hemen beni aranması aksi halde internet bağlatamadığım ve işlerim aksadığı için uğradığım zararın tazmini yönünde dava açacağımı söyledim. Yaklaşık 1 saat sonra birisi aradı ve iptal etme nedenimi sordu. Bilmiyorum kaçıncı kez ama artık son olduğunu düşünerek anlattım hikayeyi. Bana 1 ay ücretsiz internet teklif etti telefondaki bayan. Komik, gerçekten çok komik. Dedimki sizden değil 1 ay 6 ay ücretsiz internet verseniz almam. Siz beni bu kadar süründürün sonra rüşvet ile onca sinir savaşı, sıkıntı bir anda sona ersin. Bu mudur? Son sözümden sonra iptal işlemini yaptığını söyledi. Tekrar sordum emin olmak için, yapılmış.

Sonra ne oldu biliyor musunuz. Bir gün sonra, ben gittim başka bir internet sağlayıcısına (Cuma günü) ve Cumartesi beni telefonla aradılar ve nediler biliyor musunuz? “Türk Telekomdan tarafımıza, hattınıza başka bir servis sağlayıcısı tarafından hizmet verildiği bilgisi verildi. İlgili servis sağlayıcı Telekoma iptal bildiriminde bulunmazsa, biz size hizmet veremeyiz. Lütfen ilgili servis sağlayıcıya iptal ettirmeleri için bilgi verir misiniz?” Başımdan aşağıya kaynar sular döküldü. Aradım yine onları ve beddua ettim bu durumu yaratanlara. Şu anda hattımdan bloke kaldırılmış olmalı ama halen yeni internetim bağlanmadı.

Bu yazıyı aslında sadece siz arkadaşlarıma yazmadım. Büyük bir markanın altında böyle hizmet verilmemeli. Bu şirketin üst düzey yöneticileri bu şikayetleri dikkate almalı ve bu yanlışları düzeltmeli. Ben bu işlerin bu şekilde yürüdüğünü bildiklerine inanmıyorum. İnanmak istemiyorum. Bu yüzyılda hizmet; şirketlerin birinci düsturu iken, bu şekilde yürümemeli işler. Biri’de birileri bu yanlışlıkları düzeltmeli ve bununla yetinmemeli bu yanlışlığa sebep olan kişileri bu hizmet ağı içinde barındırmamalı. Güzel Türkiye’m insanların insanca yaşadığı bir yer olmalı. Bu sadece bir şirket için geçerli değil. Birçok firma bu ve buna benzer şekilde yürütülüyor bu memlekette. İnsan faktörünü en iyi şekilde yoğurup iyi şekillendiremezsek bu işler böyle devam eder gider.

Saygılarımla,





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Barbuci -- 18 Ağustos 2009; 12:18:36 >