Işık hızıyla gideriz belki bigün. Olur mu olur. Dünya eskisi gibi 100 yılda bi değişmiyor 10 yıllar düştü büyük gelişmeler |
500 yıl önceki adama şimdiki teknolojiyi söylesek at yalanı... Derdi büyük ihtimalle bu arkadaşı yadırgamayın |
En yakın yıldız sistemlerine varmak için ışık hızında seyahat gerek, fakat maddesel nesneler 4 boyutlu ortamda zamanda yolculuk yapamazlar. Bu fizik ve doğa yasalarına aykırıdır. Maddenin ışık hızına ulaşması için SONSUZ kütleye ulaşması gerekiyor. Bu fiziksel nesneler için asla mümkün değil. < Resime gitmek için tıklayın > |
bizim bu gezegende öleceğimiz belli belki ilerki nesiller için durum farklı olabilir illa ışık hızına ulaşmamıza gerek yok.Işık hızının yarısına veya 4/1'ine ulaşsak bile o gezegenlere ulaşılabilir.Buda ilerleyen bilim ile mümkün olabilir.Ama Dünya o kadar kusursuz ki en ince ayrıntıya kadar hesaplanmış Jüpiter Satürn bizi gök taşlarından koruyor Güneş az daha yakın veya az daha uzak olsa hepimiz ölürüz Ay birden yok olsa yaşamayız.Ay ile Güneşin birbirine uzaklığı Ay Güneş'ten milyara oranla küçük ama Ay daha yakın olduğu için bize güneşin tutulmasını yansıtıyor. |
koloni olursa da siz olmayacaksınız. adamlar yeni gezegene geçiyor herkesi almaz herhalde |
En yakin yıldız bile 4.2 ışık yılı uzakta bu mesafe kat edilemez Tek bir çare var o da interstellar filmindeki gibi bir solucan deligi bulmak suretiyle hizlica seyahat edebilmemiz yahut da bilim adamlarinin solucan deligi olusturabilmesi Bence her şık fazlasıyla zor bir de uzay arastirmalari dunyada amerika haric 0 amerikada da cok yetersiz soz gelimi orduya ayrilan paranin yuzde 1i ayrılmıyor cogu ulkede o yuzden bu konudaki gelismeler her zaman oldukca yavas olacak bizim ömrümüz boyunca bu tarz bir gelisme olacagina kesinlikle inanmiyorum insanlik hala fazlasiyla aptal |
Isik hizina ulasilacak illa ki. Bunu reddedenler maldir hepinizi engelliyorum |
Solucandelikleri kesin vardır, yoktur denemez. Var olduğu yönünde teoriler var ama henüz kesinlik kazanmadı. Olsalar bile bunlar çok çok küçük boyutta olmalılar, araştırmalar bu yönde. Teoride içlerinden fiziksel objeler geçemez ve aşırı radyasyon yükü taşımaktalar. Solucan deliklerinden ancak negatif enerjiye sahip cisimler geçebilir ve bildiğimiz kadarıyla evrende negatif enerjiye sahip bir cisim yok. Ayrıca abd hariç, düzgün uzay-bilim araştırmaları yapan epey ülke var. Japonya, Çin ve avrupa bilim uzay ajansları bunlardan birisidir. Cern tesisi nerede unuttun galiba. https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Büyük_Hadron_Çarpıştırıcısı Büyük Hadron Çarpıştırıcısı dünyanın en büyük ve en güçlü parçacık çarpıştırıcısı, şimdiye kadar inşa edilmiş EN BÜYÜK, EN KARMAŞIK deneysel tesis ve dünyadaki EN BÜYÜK tek makine. Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezi (CERN) 1998 ve 2008 yılları arasına 100'ü aşkın ülkeden 10.000 bilim insanı ve mühendisin yanı sıra 100'ün üzerinde üniversite ve laboratuvarın katılımıyla inşa edildi. Maddeyi yüksek sıcaklık ve yüksek yoğunlukta incelemek için tasarlanmıştır ve böylece Büyük Patlama'dan hemen sonra oluşan plazma ortamındaki kuark-gluon birleşimleri gerçekleşebilir ve bu sayede mezon ve baryonlar oluşabilir. 175 m derinliğinde, Fransa-İsviçre sınırının altında ve Cenevre, İsviçre yakınlarında olup 27 kilometre (17 mi) uzunluğunda bir tünel çevresinde uzanır. |
Şu anki dünyamızın birebir benzer özelliklerini taşıyan her hangi (yakın) bir gezegen bulunamadı. Benzer çok sayıda gezegenler var fakat yer çekimleri, kesin hava şartları ve kendi beden yapılarımız orada yaşamaya elverişli değil. Dünyadaki tüm canlı türler, gezegenimizin çevre koşullarına uyum sağlayarak, milyonlarca yıllık süreçte gelişim göstermiştir. Ani dış etkenler metabolizmada mutasyona yol açarak ciddi fiziksel ve fonksiyon-gelişim hasarlarına yol açar. Ayrıca yıllar boyu sürecek olan yer çekimsiz seyahat etkikerini de dahil edebiliriz ama tüm bunlara rağmen kütleli fiziksel nesneler (özellikle canlılar) ışıgın yarısı gibi hızlarda dahi hareket edemezer. Burada 150.000 kilometre saniyelik hızdan söz ediyoruz, ki bu yine çok çok büyük ölcüde kütle (enerji) gerektirir. Bu 4 boyutlu ortamın doğa yasalarına aykırıdır. |
Bilimi seven biriyim ama bu tür yargılar o insanı gözümde düşürüyor. Yok koloni kurulamaz falan. 200 sene sonrasını nasıl görüyorsun arkadaş ? 1900'lü yıllarda bile telefon çok çok azken şimdi elimizde 2 şer tane var. Taa İsveç'teki hatunlarla görüşme fırsatımız oluyor. Şimdi bile bu kadar teknoloji gelişmişken nasıl kesin yargıya varabilir ki ? Hemde sadece Gözlem yaparak ?Eğer 3.dünya savaşı çıkmazsa 100 sene içinde Mars'ta ilk yerleşimin başlayacağını düşünüyorum. Bak bu da gözlem ve düşünce. Akıl yürütme ama kesin değil. Bu da bilim olmuyor. |
Aya Marsa falan koloni kurarsın orada özel yerler yapıp yaşama elverişli bir alan yapılabilir ancak ışık hızı ile gidiş icat edilmediği sürece buradan ileriye gidemeyiz.Mars diyorum bakın oraya gidiş bile 6 ay sürüyor.Dibimizde ki bize en yakın gezegen. |
Bilmeden BOŞ YAPMA ! Kütleli enerjinin bir sınırı var, o sınır aşılamaz. Bunu yapmaya kalkarsan yapısı değişir, bozulur (parçalanır). Maddelerin enerji seviyesindeki kuantum etkilerin sonucu. Maddenin (enerjinin) 5 hali < Resime gitmek için tıklayın > Kütleli maddeler aşırı yüksek hızlarda hareket edemezler, zorlarsan yok olur (buharlaşır). Anormal etkiler sadece kuantum ölçeklerde oluyor. Zamanda (zamansızlıkta) yolculuk kuantum ölçekte zaten sürekli olarak gerçekleşen bir şey ama bu büyük objelerin o boyuttaki hareketini ve fiziksel kuralların kabiliyetini kısıtlar ve mümkün kılmaz. Ayrıca Mars kendi sistemimizde yer alıyor ve çevre koşulları yaşam için uygun değildir. Bu konuda biz dış yıldız sistemlerinden bahsediyoruz. Mars demişken Mars fiziksel özellikler Ortalama yarıçap: 3389 km Kütle: 0.107 Dünya kütlesi (Çok yetersiz) Yüzey kütle çekimi: 0.376 g (Çok yetersiz) Yüzey sıcaklığı: Minimum: −143 °C (Cok kötü) Ortalama: −63 °C (Çok yetersiz) Maksimum: 35 °C Atmosfer bileşimleri: 95.97% karbondioksit (Çok kötü) 1.93% argon 1.89% azot (Çok yetersiz) 0.146% oksijen (Çok yetersiz) 0.0557% karbonmonoksit Dünya fiziksel özellikler Ortalama yarıçap: 6371 km Yüzey kütle çekimi: 1 g Yüzey sıcaklığı: Minimum: −89.2 °C (Antarktika) Ortalama: 14 ° C Maksimum: 56.9 °C Atmosfer bileşimleri %78,08 azot %20,95 oksijen %1 su buharı (İklime göre değişken) %0,9340 argon %0,0408 karbondioksit %0,00182 neon %0,00052 helyum %0,00017 metan Dünya'nın dönme ekseni, yörünge düzlemine göre eğik olup bu eğiklik mevsimlerin oluşmasına yol açmaktadır. Dünya ile Ay arasındaki kütle çekimi etkileşimi; Dünya'nın eksenindeki yönelimi sabitler, gelgitlere neden olur ve dönmesini kademeli olarak yavaşlatır. Katı ya da kaya ağırlıklı yapısı nedeniyle üyesi bulunduğu yer benzeri gezegenler grubuna adını veren Dünya, bu gezegen grubunun kütlece ve hacimce en büyük üyesi olmasının yanı sıra Güneş Sistemi'ndeki en yoğun gezegendir. Litosfer olarak adlandırılan Dünya'nın en dış katmanı, milyonlarca yıldır hareket halindeki rijit tektonik levhalardan oluşmaktadır. Dünya yüzeyinin yaklaşık %29'u, kıtalar ve adaların meydana getirdiği kara iken; suyla kaplı olan kalan %71'lik kısım ise okyanuslar, göller, akarsular ve diğer tatlı suların oluşturduğu hidrosfer olarak adlandırılır. Gezegenin kutup bölgelerinin çoğu buzla kaplıdır. Dünya'nın iç kısmı ise merkezde yer alan katı demirden meydana gelen hâlâ etkin durumundaki iç çekirdek, gezegenin manyetik alanını oluşturan sıvı hâldeki dış çekirdek ve tektonik levhaların hareket etmelerine yol açan mantodan meydana gelmektedir. Tarihinin ilk birkaç milyar yılı içerisinde okyanuslarda başlayan hayat, atmosferi ve yeryüzünü etkileyerek, anaerobik canlıların çoğalmasına, ardından da aerobik canlıların ortaya çıkmasına yol açtı. Bazı jeolojik kanıtlara göre Dünya'da hayat, yaklaşık 4,1 milyar yıl önce başladı. O zamandan beri, Dünya'nın Güneş'e olan uzaklığı, fiziksel özellikleri ve jeolojik tarihi, canlıların evrimleşmelerini ve gelişmelerini sağladı. Dünya'daki hayatın tarihi süresince biyoçeşitlilik zamanla artarken zaman zaman kitlesel yok oluşlar da yaşandı. Gezegende yaşamış olan türlerin %99'undan fazlasının soyu tükendi. Günümüzde varlığını sürdüren türlerin sayısı için farklı tahminler bulunmaktayken bazı türler ise tanımlanmamıştır. Dünya'da yaşayan 7,8 milyarın üzerindeki insanın hayatta kalması, gezegenin biyosferi ve doğal kaynaklarına bağlıdır. Kaynak: Wikipedia |
Bencede teknolojiyi o kadar geliştirecek sürede yok. Dünyanın dengelerini bozduk küresel ısınma elimizden alıcak. |
Peki, Galileo zamanında da dünyanın güneş etrafında döndüğünü söyleyen birkaç bilim adamından biriydi belki. Ama adam haklıydı. Kiliseye zeval gelmesin diye adamı aforoz ettiler. Bu işler böyledir cennette yaşamıyoruz, en iyi olduğunu düşündüğün insan bile kötü olabilir. |
Teknolojinin (ENERJİNİN-maddenin kaldırabileceği) gelişimin kanıtlanmış bir sınırı var sen süreden bahsediyorsun. Mesajları iyi gözden geçir. |
benim demek istediğim yani imkan olsa bile süre yetmez anlamında. farz edelim 300 sene sonra bu teknolojiyi kesin üretebileceğiz ama 300 sene zamanı yok bence dünyanın örnek verdim. |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >