Çetnikler hastaneleri, kütüphaneleri, Pazar yerlerini, ekmek yada su bekleyen insanları bombalamakta oldukça ustalaşmışlardı. 15 Ocak 1993`de Sırplar Saraybosna`da bir su kuyruğunu vurdu ve sekiz kişi öldü. Pazar yerinde ise alış-veriş yapan altmış sekiz kişi öldü.Onlarca insan kadın yaşlı çocuk demeden,tecavüz edilip,yakılıp vurulup katledildi.
Saraybosna Filarmoni Orkestrası mum ışığında ve ağır bombardıman altında konserlerini vermeye devam etti. Bu savaşa direnmenin bir başka yoluydu Boşnaklar için. Tıpkı şehir postanesine `Burası Sırbistan` yazan Sırp askerlerine bu yazının hemen altına `Aptallar burası Sırbistan değil Postane` cümlesini yazan Bosnalı gençlerin yaptığı gibi...
Savaşın başlarında Müslümanların yanında yer alır gibi gözüken Hırvatlarda Bosna pastasından pay alabilmek için Müslümanlara katıldı. Tarihindeki Nazi bağları yüzünden özellikle Avrupa ve Amerika`daki Neo-Nazi eğilimli oluşumların tam desteğini alan Hırvatlar Mostar`ı vurdu. Sokak çatışmaları günlerce devam etti. Hafızalardan hala silinmeyen Mostar Köprüsü`nün yıkılması da yine bugünlerde oldu. 1994 yılında Boşnaklar için savaşın etkisi azalmaya başlıyordu. Gerçekleşen başarılı operasyonlar ve alınan zaferler Bosna halkının moralini yükseltiyordu. Bosna ordusu Saraybosna kuşatmasını kaldırabilmek için ciddi operasyonlar yapabilecek duruma gelmişti. 1995`e gelindiğinde Sırplar Saraybosna`daki kuşatmayı kaldırmak zorunda kalmışlardı. Giderek kan kaybediyorlardı. Artık ibre Boşnaklara doğru dönmeye başlamıştı. Etnik Temizliğin Sırpçası; Srebrenica
Savaşın sona ereceğini gören Sırplar finali de kendilerine yakışır bir şekilde yapmaya karar verdiler. Nisan 1993 tarihli ve 819 ve 824 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararları ile güvenli bölge ilan edilmiş olan Srebrenica`da savaşın son büyük katliamını yaptılar. 11 Temmuz`da Sırplar Srebrenica`da birkaç gün içerisinde 8000 insanı katlettiler. Bu aynı zamanda İkinci Dünya Savaşı`ndan sonra yaşanan en büyük sivil katliamdı. NATO komutanı General Joulwan`ın Temmuz 2000 tarihli Avaz gazetesine verdiği mülakatta söylediği; `Daha kararlı olabilseydik, Srebrenica trajedisi önlenebilirdi` sözleri batının yaşanan katliama duyarsızlığının açık ispatıdır.
Uluslar arası bir grup tarafından hazırlanan bir rapor 1993`te Srebrenica durumun ne denli içler acısı olduğunu şöyle tasvir ediyor: `Hiç yiyecek yok ve halk birbirinden dileniyor. Her gün 20-30 kişi ölüyordu ve 100-200 civarında ağır hasta yanında, 300 civarında da o kadar ağır olmasa da bakım gerektiren hasta vardı. 60 civarında verem hastası vardı` (Lord Owen Balkan Yolculuğu Sayfa 131)
Kasabanın düşmesinden iki yada üç gün sonra iki Çetnikler arasındaki bir telefon konuşmasını dinlemiş olan Aliya dinlediklerini şöyle anlatıyor: `Biri: Dün onları temizledik deyince Öteki: Kaç kişiydiler, otuz kadar var mıydılar? diye sordu ve iki sıfır ekle diye cevapladı ilki. Bu kaydın başkanlık arşivinde bulunduğunu sanıyorum.`
< Resime gitmek için tıklayın >
YAZIKLAR OLSUN
Bosna-Hersek'te Sırp Çetnik Güçlerinin Katliamı
Çetnikler hastaneleri, kütüphaneleri, Pazar yerlerini, ekmek yada su bekleyen insanları bombalamakta oldukça ustalaşmışlardı. 15 Ocak 1993`de Sırplar Saraybosna`da bir su kuyruğunu vurdu ve sekiz kişi öldü. Pazar yerinde ise alış-veriş yapan altmış sekiz kişi öldü.Onlarca insan kadın yaşlı çocuk demeden,tecavüz edilip,yakılıp vurulup katledildi.
Saraybosna Filarmoni Orkestrası mum ışığında ve ağır bombardıman altında konserlerini vermeye devam etti. Bu savaşa direnmenin bir başka yoluydu Boşnaklar için. Tıpkı şehir postanesine `Burası Sırbistan` yazan Sırp askerlerine bu yazının hemen altına `Aptallar burası Sırbistan değil Postane` cümlesini yazan Bosnalı gençlerin yaptığı gibi...
Savaşın başlarında Müslümanların yanında yer alır gibi gözüken Hırvatlarda Bosna pastasından pay alabilmek için Müslümanlara katıldı. Tarihindeki Nazi bağları yüzünden özellikle Avrupa ve Amerika`daki Neo-Nazi eğilimli oluşumların tam desteğini alan Hırvatlar Mostar`ı vurdu. Sokak çatışmaları günlerce devam etti. Hafızalardan hala silinmeyen Mostar Köprüsü`nün yıkılması da yine bugünlerde oldu. 1994 yılında Boşnaklar için savaşın etkisi azalmaya başlıyordu. Gerçekleşen başarılı operasyonlar ve alınan zaferler Bosna halkının moralini yükseltiyordu. Bosna ordusu Saraybosna kuşatmasını kaldırabilmek için ciddi operasyonlar yapabilecek duruma gelmişti. 1995`e gelindiğinde Sırplar Saraybosna`daki kuşatmayı kaldırmak zorunda kalmışlardı. Giderek kan kaybediyorlardı. Artık ibre Boşnaklara doğru dönmeye başlamıştı. Etnik Temizliğin Sırpçası; Srebrenica
Savaşın sona ereceğini gören Sırplar finali de kendilerine yakışır bir şekilde yapmaya karar verdiler. Nisan 1993 tarihli ve 819 ve 824 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararları ile güvenli bölge ilan edilmiş olan Srebrenica`da savaşın son büyük katliamını yaptılar. 11 Temmuz`da Sırplar Srebrenica`da birkaç gün içerisinde 8000 insanı katlettiler. Bu aynı zamanda İkinci Dünya Savaşı`ndan sonra yaşanan en büyük sivil katliamdı. NATO komutanı General Joulwan`ın Temmuz 2000 tarihli Avaz gazetesine verdiği mülakatta söylediği; `Daha kararlı olabilseydik, Srebrenica trajedisi önlenebilirdi` sözleri batının yaşanan katliama duyarsızlığının açık ispatıdır.
Uluslar arası bir grup tarafından hazırlanan bir rapor 1993`te Srebrenica durumun ne denli içler acısı olduğunu şöyle tasvir ediyor: `Hiç yiyecek yok ve halk birbirinden dileniyor. Her gün 20-30 kişi ölüyordu ve 100-200 civarında ağır hasta yanında, 300 civarında da o kadar ağır olmasa da bakım gerektiren hasta vardı. 60 civarında verem hastası vardı` (Lord Owen Balkan Yolculuğu Sayfa 131)
Kasabanın düşmesinden iki yada üç gün sonra iki Çetnikler arasındaki bir telefon konuşmasını dinlemiş olan Aliya dinlediklerini şöyle anlatıyor: `Biri: Dün onları temizledik deyince Öteki: Kaç kişiydiler, otuz kadar var mıydılar? diye sordu ve iki sıfır ekle diye cevapladı ilki. Bu kaydın başkanlık arşivinde bulunduğunu sanıyorum.`
http://www.bbc.co.uk/turkish/europe/story/2005/06/050602_serbia_update.shtmlhttp://www.bosnjaci.net/egt.php?id=613http://www.vatangazetesi.net/haberdetay.asp?HaberID=244http://www.yenisafak.com.tr/arsiv/2005/temmuz/19/dusunce.html
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.