Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
136
Cevap
8934
Tıklama
143
Öne Çıkarma
Cevap: Atatürk camileri yıktı kuranı ezanı türkçe okuttu (3. sayfa)
H
4 yıl
Yarbay

Bana göre etnisiteyi belirleyen şey kültürdür. Bu gözlükle tekrar okuyun o zaman. "Araplar" dediğimde "Arap kültürüne sahip herkes" anlamını çıkarabilirsiniz.

Arap kültürünün bir çok temsilcisi var. Arap coğrafyasında da var. Dünyada da var. İçinden çekerek alırsanız, dangalağından örneği verirseniz deve sidiğini öveni de bulursunuz. Aynısnı burada da bulursunuz. Enteresandır, çok benzerini Avrupa'nın göbeğinde de bulursunuz. Corona zamanı ayin yapıyor dangalak. Kutsadığı mendili sıra ile milletin yüzüne sürüyor. Deve sidiğinden daha tehlikeli. Ama ne var, cehalete karşı örgütlülük var. Bunu yapan davarı tespit ediyorlar. Paket ediyorlar. Birden fazla suçtan yargılıyorlar. Bunu Arap kültürünün yoğun olduğu bir coğrafyada yapsan, ertesi gün gelip o adamı götürmezler. Aradaki temel fark bu.

O zaman argümanlarınız üzerinden doğrudan gideyim. Uzun uzun yazdım. İşin özünü anlatmak adına. Ama toplaması biraz zor olmuş olabilir. O yüzden sizin iddialar üzerinden gideyim:

- Tanıştığım Araplar içinde ırkçı bir kişiye rastlamadım. Irkçılığın toplumda da yaygın olmadığından son derece eminim. %11-13, tipik gelişmekte olan ülke kompleksleri ile sınırlıdır bu kitle.

- Tanıştığım Arapların tamamı savaş karşıtı idi. Sonuçta savaşlardan bıkmış olmanın getirdiği bir huzur arayışı da var. Ancak detaylarda boğulma var. Hasetlik var. Kıskançlık var. "Bende yok, onda niye var"var. O yüzden birbirine düşme var. Bu açıdan inanılmaz derecede Türk toplumuna benziyor. Türk toplumunun de en büyük hastalıkları haset, kıskançlık ve dedikoduculuk. Sanırım genel olarak tüm kasaba toplumlarının hastalığı bu. Gene, kültürel bir şey değil sanıyorum. Benzer bir durum Sırplarda da var. Arnavutlarda da var. Yunanlarda da var. Köylü değil, şehirli değil. Kasabalı toplum.

- Bugün köleliği savunan bir Allah'ın kulunu görmedim. İşçi sınıfı dahil. Aklı olan savunmaz. Duvara mala vuruyon. Kölelik olsa ne yeyip ne içecen? Kremşantide zaten yok böyle bir şey.

- Tanıştığım Araplar aynen bizim gibi, genç evliliklerin utancını ve acısını sırtında taşıyordu. Bu, tüm coğrafyada çok yaygın bir sorun. Biz de geçiş coğrafyasıyız resmen. Batıdan doğuya gittikçe bizde de sorun büyüyor. Ancak Araplara yön verebilecek donanıma sahip kitlede bu konuya karşı çok büyük bir hassasiyet var. Gelecekte belki etkilerini görürüz.

- Homofobi yaygın. Çok doğru. Topluma yön verebilecek kalitede de yaygın. Türkiye gibi, biraz daha kötü muhtemelen.

- Hoşgörüsüzlük de yaygın. Türkiye'den daha kötü. Bu çok net. Kim olursa olsun, gördüğü şey kendi doğrularına ters ise, basıyor kalayı.


Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @atiuser
A
4 yıl
Çavuş

quote:

Orijinalden alıntı: Huseyin-ZST

Bana göre etnisiteyi belirleyen şey kültürdür. Bu gözlükle tekrar okuyun o zaman. "Araplar" dediğimde "Arap kültürüne sahip herkes" anlamını çıkarabilirsiniz.

Arap kültürünün bir çok temsilcisi var. Arap coğrafyasında da var. Dünyada da var. İçinden çekerek alırsanız, dangalağından örneği verirseniz deve sidiğini öveni de bulursunuz. Aynısnı burada da bulursunuz. Enteresandır, çok benzerini Avrupa'nın göbeğinde de bulursunuz. Corona zamanı ayin yapıyor dangalak. Kutsadığı mendili sıra ile milletin yüzüne sürüyor. Deve sidiğinden daha tehlikeli. Ama ne var, cehalete karşı örgütlülük var. Bunu yapan davarı tespit ediyorlar. Paket ediyorlar. Birden fazla suçtan yargılıyorlar. Bunu Arap kültürünün yoğun olduğu bir coğrafyada yapsan, ertesi gün gelip o adamı götürmezler. Aradaki temel fark bu.

O zaman argümanlarınız üzerinden doğrudan gideyim. Uzun uzun yazdım. İşin özünü anlatmak adına. Ama toplaması biraz zor olmuş olabilir. O yüzden sizin iddialar üzerinden gideyim:

- Tanıştığım Araplar içinde ırkçı bir kişiye rastlamadım. Irkçılığın toplumda da yaygın olmadığından son derece eminim. %11-13, tipik gelişmekte olan ülke kompleksleri ile sınırlıdır bu kitle.

- Tanıştığım Arapların tamamı savaş karşıtı idi. Sonuçta savaşlardan bıkmış olmanın getirdiği bir huzur arayışı da var. Ancak detaylarda boğulma var. Hasetlik var. Kıskançlık var. "Bende yok, onda niye var"var. O yüzden birbirine düşme var. Bu açıdan inanılmaz derecede Türk toplumuna benziyor. Türk toplumunun de en büyük hastalıkları haset, kıskançlık ve dedikoduculuk. Sanırım genel olarak tüm kasaba toplumlarının hastalığı bu. Gene, kültürel bir şey değil sanıyorum. Benzer bir durum Sırplarda da var. Arnavutlarda da var. Yunanlarda da var. Köylü değil, şehirli değil. Kasabalı toplum.

- Bugün köleliği savunan bir Allah'ın kulunu görmedim. İşçi sınıfı dahil. Aklı olan savunmaz. Duvara mala vuruyon. Kölelik olsa ne yeyip ne içecen? Kremşantide zaten yok böyle bir şey.

- Tanıştığım Araplar aynen bizim gibi, genç evliliklerin utancını ve acısını sırtında taşıyordu. Bu, tüm coğrafyada çok yaygın bir sorun. Biz de geçiş coğrafyasıyız resmen. Batıdan doğuya gittikçe bizde de sorun büyüyor. Ancak Araplara yön verebilecek donanıma sahip kitlede bu konuya karşı çok büyük bir hassasiyet var. Gelecekte belki etkilerini görürüz.

- Homofobi yaygın. Çok doğru. Topluma yön verebilecek kalitede de yaygın. Türkiye gibi, biraz daha kötü muhtemelen.

- Hoşgörüsüzlük de yaygın. Türkiye'den daha kötü. Bu çok net. Kim olursa olsun, gördüğü şey kendi doğrularına ters ise, basıyor kalayı.
Önceki postuma alındıysanız kusura bakmayın, ama ortada tartışmayı dallandıracak(ana konu dışında yapılan yorumlar: sizin haklı da olsa yaptığınız yorumlar gibi) yorumlar gördüm mü cevap vermek istemiyorum, sonuçta burada kimse günlerce oturup tartışmak istemez. :P



Evet Arap kültürünün çok temsilcisi var. O yüzden dediğim gibi sadece Arap milletine mâl etmek olmaz. Benim orada kastettiğim ilk başlarken söylediğim üzere "en güvenilir kaynaktan", yani kültürlerinin temelini oluşturan dini kitapları üzerinden bir kültür değerlendirmesi yaptım. Bana göre Kuran 7. yy Arap kültürünü çok iyi yansıtan bir tarihi kaynak. Bu kaynağa Arap kültürünün sahibi ya da asimile olmuş toplumlarda koşulsuz biat edildiği göz önüne alınırsa genellemek çok da yanlış olmaz. Mesela milyonlarca Kuran'a biat eden kişiyi, Kuran'daki emirlere uyduğu yönünde genellemek haksızlık olmaz diye düşünüyorum, haksız mıyım?

Bu bağlamda değerlendirirsek: Saygı duymayacağımı söylediğim her şeyi bu kitapta bulmanız mümkün. Bu sebeple Arap kültürünü oluşturan bu kitabın takipçisi bir Arap da olsa, Türk de olsa, bana göre saygı duyulmaması gereken Arap kültürünün bir esiridir. Esiri diyorum çünkü çocukluktan empoze edilen bir kültür bu, seçme şansı verilmiyor genelde. Eminim seçme şansı verilse bu kitaba biat etmeyi seçecek bir tane kadın olmaz, zirâ Arap kültürü aşırı ataerkil bir toplumdu ve hâla dinleri etrafında şekillenen toplumları bundan kopamadı. Şu an bile kadınlar yeni yeni haklar alıyorlar. Kölelik deseniz, cariyelik kurumuna hala bağlı olanları var, köle demeseler de. Irkçılık deseniz Yahudilerden nefret etmeyen tek Arap bulamazsınız, çoluk çocuk fark etmez, her türlü Yahudinin iyisi ölü olanıdır derler(Öğretileri de bunu söylüyor, yeni bir şey değil bu yahudilere karşı yapılan ırkçı davranışları)... Tek tek saydıklarımı Kuran üzerinden açıklamak istemiyorum, sizin orada karşı çıktığınız, bunun dinde yeri yok dediğiniz bir şey varsa yazabilirsiniz. Ama benim ana argümanım, din çerçevesinde oluşan Arap kültürü, ve buna saygı duyulmaması gerektiği.

Şunu da belirteyim, önceki postunuzda dediğiniz gibi, milletleri tek bir homojen grup olarak düşünmüyorum, hepsinin bağnazı olur, muhafazkarı olur, liberali olabilir vs... Ama ortak bir öğretiyi takip eden grup, o öğretide emredilenler bazında homojendir, bu bir gerçek. Ben de genelleme yaparken sadece bu öğretiyi takip edenleri özel olarak kullanıyorum, tüm Arapları değil.(Büyük bir kısmı denebilir sanırım)





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi atiuser -- 5 Mayıs 2020; 14:31:33 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
I
4 yıl
Yarbay

Arap seviciler yallah arabistana



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

H
4 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: atiuser

Önceki postuma alındıysanız kusura bakmayın, ama ortada tartışmayı dallandıracak(ana konu dışında yapılan yorumlar: sizin haklı da olsa yaptığınız yorumlar gibi) yorumlar gördüm mü cevap vermek istemiyorum, sonuçta burada kimse günlerce oturup tartışmak istemez. :P



Evet Arap kültürünün çok temsilcisi var. O yüzden dediğim gibi sadece Arap milletine mâl etmek olmaz. Benim orada kastettiğim ilk başlarken söylediğim üzere "en güvenilir kaynaktan", yani kültürlerinin temelini oluşturan dini kitapları üzerinden bir kültür değerlendirmesi yaptım. Bana göre Kuran 7. yy Arap kültürünü çok iyi yansıtan bir tarihi kaynak. Bu kaynağa Arap kültürünün sahibi ya da asimile olmuş toplumlarda koşulsuz biat edildiği göz önüne alınırsa genellemek çok da yanlış olmaz. Mesela milyonlarca Kuran'a biat eden kişiyi, Kuran'daki emirlere uyduğu yönünde genellemek haksızlık olmaz diye düşünüyorum, haksız mıyım?

Bu bağlamda değerlendirirsek: Saygı duymayacağımı söylediğim her şeyi bu kitapta bulmanız mümkün. Bu sebeple Arap kültürünü oluşturan bu kitabın takipçisi bir Arap da olsa, Türk de olsa, bana göre saygı duyulmaması gereken Arap kültürünün bir esiridir. Esiri diyorum çünkü çocukluktan empoze edilen bir kültür bu, seçme şansı verilmiyor genelde. Eminim seçme şansı verilse bu kitaba biat etmeyi seçecek bir tane kadın olmaz, zirâ Arap kültürü aşırı ataerkil bir toplumdu ve hâla dinleri etrafında şekillenen toplumları bundan kopamadı. Şu an bile kadınlar yeni yeni haklar alıyorlar. Kölelik deseniz, cariyelik kurumuna hala bağlı olanları var, köle demeseler de. Irkçılık deseniz Yahudilerden nefret etmeyen tek Arap bulamazsınız, çoluk çocuk fark etmez, her türlü Yahudinin iyisi ölü olanıdır derler(Öğretileri de bunu söylüyor, yeni bir şey değil bu yahudilere karşı yapılan ırkçı davranışları)... Tek tek saydıklarımı Kuran üzerinden açıklamak istemiyorum, sizin orada karşı çıktığınız, bunun dinde yeri yok dediğiniz bir şey varsa yazabilirsiniz. Ama benim ana argümanım, din çerçevesinde oluşan Arap kültürü, ve buna saygı duyulmaması gerektiği.

Şunu da belirteyim, önceki postunuzda dediğiniz gibi, milletleri tek bir homojen grup olarak düşünmüyorum, hepsinin bağnazı olur, muhafazkarı olur, liberali olabilir vs... Ama ortak bir öğretiyi takip eden grup, o öğretide emredilenler bazında homojendir, bu bir gerçek. Ben de genelleme yaparken sadece bu öğretiyi takip edenleri özel olarak kullanıyorum, tüm Arapları değil.(Büyük bir kısmı denebilir sanırım)

Alıntıları Göster
7'inci yüzyılı referans alıyorsak, hemen her kültürde benzer yaklaşımları görürüz diyorum ben de... Günümüzde, Arap kültürünün hakim olduğu coğrafya da dahil, bir kitabın dayatmasına göre tüm yaşayışını şekillendiren insan sayısı az. Muhafazakar da olsa toplumun geneline ayak uydurmuş bir muhafazakarlık görüyorsunuz.

Türkiye'deki muhafazakar da köleliğe karşı mesela. Kitapta açık açık "cariyenize şunu yapın, bunu yapın" diyor. Lan sizin niye cariyeniz var? Kölelik nedir lan? diyemez bir kitap. Çünkü 7. yüzyıl. 7. yüzyılda bunu diyen bir kitabı yakarlar. Toplumun yerleşik düzenine dinamit döşemek olur çünkü. O yüzden dinler genelde "baksanıza ben nasıl da size benziyorum, hadi bana inanın, ne kaybedersiniz ki?" diye yerleşir. Kurumsallaştıkça kan dökerek yayılır. Geçen yüzyıllar içinde de toplumların kültürüne ayak uydura uydura şekil değiştirir. Bir noktadan sonra kitapta yazanla uygulama alakasız yerlere gitmeye başlar.

Bugünkü Arap kültürünü, 7. yüzyıldan bir referansla değerlendirmeyi saçma buluyorum. Kendi içinde bir karşıtlık barındırdığını biliyorum; ama bugün muhafazakar müslümanların çok büyük çoğunluğu cariyeye karşıdır. Gene büyük bir çoğunluğu çok eşli değil, tek eşlidir. Bugün çok eşlilik Mısır'da da düşüktür. Türkiye'de daha da düşüktür. Suriye'de de düşüktür. Irak'ta da düşüktür. Ürdün'de, Lübnan'da, Cezayir'de, Fas'ta... Hepsinde düşüktür. Özetle kitap değişmese de, kültür değiştiği için, dini yaşayış da değişen kültürle birlikte değişmek zorunda kalıyor. O yüzden 7. yüzyıldan referansla 21. yüzyıl kültürünü irdeleme yanlış. Adam zaten o kitaba harfiyen uymuyor. Yok öyle bir şey. Sıkış. İnancından da vazgeçmiyor. İnancı büküp devam ediyor. Türkiye'de bu daha fazla kendini gösteriyor. Çünkü ortam müsait. Sesler kısılmış. Yetkiler alınmış. Adam bana yükselse mahkeme kafasına tokmakla vuruyor. Benim alanıma saygı göstermek zorunda kalıyor. Orada bu daha gevşek. O yüzden adamlar daha serbest, daha patavatsız, daha hadsiz. Nüfusları da bir çoğunluk falan değil. Onları temsil eden siyasi oluşumlara oy veren çok çıkıyor, çünkü adamın derdi çok. "O dertlere deva bu olabilir mi acaba?" diyor. Zaten inancı bükmüş olsa da muhafazakar. Basıyor oyu. Yolluyor iktidara. Türkiye gibi yani.

Bu arada tabii ki 7. yüzyıldan kalma alışkanlıklarını yaşatan kitleler var. Burada daha azdır, şurada daha çoktur. Ancak azala azala biterler. Arap coğrafyasındaki temel sorun, birbirlerinin kuyruğunun peşine düşmüş olmalarıdır. Bir birleştirici unsur, tarihi bir fırsat çıkarsa, ben coğrafya insanının değişime hazır olduğunu düşünmekteyim. Böyle bir fırsat yıllar yıllar önce, Mısır'da Cemal Abdülnasır ile çıkmıştı. Ancak kendisi bu şansı çok fena eline yüzüne bulaştırmıştır. Kazanamayacağın savaşa girmeyeceksin. Benzer fırsatlar elbet çıkar. Bu fırsatı değerlendirebilecek kişiler de becerikli çıkar ise, bir değişim gerçekleşebilir. Çıkmaz ise, böyle uzun süre sürünürler. Ancak, sürünmek de insanı geliştirir. Bir noktada halkın kendisi de "yeter ulan!" diyebilir ve kendi içinden bitleri ayıklamaya kendiliğinden girişebilir. Genelde kanlı ve uzun bir süreçtir. Ancak er ya da geç yaşanır. Zamana direnilmez. Zaman bir azgın nehir. Sen içinde bir buzağısın. Akıntıya karşı yüzsen yüzsen, nereye kadar yüzersin?





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Huseyin-ZST -- 5 Mayıs 2020; 14:51:20 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
A
4 yıl
Çavuş

quote:

Orijinalden alıntı: Huseyin-ZST

7'inci yüzyılı referans alıyorsak, hemen her kültürde benzer yaklaşımları görürüz diyorum ben de... Günümüzde, Arap kültürünün hakim olduğu coğrafya da dahil, bir kitabın dayatmasına göre tüm yaşayışını şekillendiren insan sayısı az. Muhafazakar da olsa toplumun geneline ayak uydurmuş bir muhafazakarlık görüyorsunuz.

Türkiye'deki muhafazakar da köleliğe karşı mesela. Kitapta açık açık "cariyenize şunu yapın, bunu yapın" diyor. Lan sizin niye cariyeniz var? Kölelik nedir lan? diyemez bir kitap. Çünkü 7. yüzyıl. 7. yüzyılda bunu diyen bir kitabı yakarlar. Toplumun yerleşik düzenine dinamit döşemek olur çünkü. O yüzden dinler genelde "baksanıza ben nasıl da size benziyorum, hadi bana inanın, ne kaybedersiniz ki?" diye yerleşir. Kurumsallaştıkça kan dökerek yayılır. Geçen yüzyıllar içinde de toplumların kültürüne ayak uydura uydura şekil değiştirir. Bir noktadan sonra kitapta yazanla uygulama alakasız yerlere gitmeye başlar.

Bugünkü Arap kültürünü, 7. yüzyıldan bir referansla değerlendirmeyi saçma buluyorum. Kendi içinde bir karşıtlık barındırdığını biliyorum; ama bugün muhafazakar müslümanların çok büyük çoğunluğu cariyeye karşıdır. Gene büyük bir çoğunluğu çok eşli değil, tek eşlidir. Bugün çok eşlilik Mısır'da da düşüktür. Türkiye'de daha da düşüktür. Suriye'de de düşüktür. Irak'ta da düşüktür. Ürdün'de, Lübnan'da, Cezayir'de, Fas'ta... Hepsinde düşüktür. Özetle kitap değişmese de, kültür değiştiği için, dini yaşayış da değişen kültürle birlikte değişmek zorunda kalıyor. O yüzden 7. yüzyıldan referansla 21. yüzyıl kültürünü irdeleme yanlış. Adam zaten o kitaba harfiyen uymuyor. Yok öyle bir şey. Sıkış. İnancından da vazgeçmiyor. İnancı büküp devam ediyor. Türkiye'de bu daha fazla kendini gösteriyor. Çünkü ortam müsait. Sesler kısılmış. Yetkiler alınmış. Adam bana yükselse mahkeme kafasına tokmakla vuruyor. Benim alanıma saygı göstermek zorunda kalıyor. Orada bu daha gevşek. O yüzden adamlar daha serbest, daha patavatsız, daha hadsiz. Nüfusları da bir çoğunluk falan değil. Onları temsil eden siyasi oluşumlara oy veren çok çıkıyor, çünkü adamın derdi çok. "O dertlere deva bu olabilir mi acaba?" diyor. Zaten inancı bükmüş olsa da muhafazakar. Basıyor oyu. Yolluyor iktidara. Türkiye gibi yani.

Bu arada tabii ki 7. yüzyıldan kalma alışkanlıklarını yaşatan kitleler var. Burada daha azdır, şurada daha çoktur. Ancak azala azala biterler. Arap coğrafyasındaki temel sorun, birbirlerinin kuyruğunun peşine düşmüş olmalarıdır. Bir birleştirici unsur, tarihi bir fırsat çıkarsa, ben coğrafya insanının değişime hazır olduğunu düşünmekteyim. Böyle bir fırsat yıllar yıllar önce, Mısır'da Cemal Abdülnasır ile çıkmıştı. Ancak kendisi bu şansı çok fena eline yüzüne bulaştırmıştır. Kazanamayacağın savaşa girmeyeceksin. Benzer fırsatlar elbet çıkar. Bu fırsatı değerlendirebilecek kişiler de becerikli çıkar ise, bir değişim gerçekleşebilir. Çıkmaz ise, böyle uzun süre sürünürler. Ancak, sürünmek de insanı geliştirir. Bir noktada halkın kendisi de "yeter ulan!" diyebilir ve kendi içinden bitleri ayıklamaya kendiliğinden girişebilir. Genelde kanlı ve uzun bir süreçtir. Ancak er ya da geç yaşanır. Zamana direnilmez. Zaman bir azgın nehir. Sen içinde bir buzağısın. Akıntıya karşı yüzsen yüzsen, nereye kadar yüzersin?

Alıntıları Göster
Hocam, bütün islam alimleri der, kuran evrenseldir, zamanlar ötesidir. Öyle 7. yy'da yazılmış şimdi o maddeler mülga demek tabiri caizse abesle iştigal olur.

Bu sebeple ben Kuran'ı bir bütün olarak değerlendiririm. He reforme edilirse ileride, bunları uygulamayız derse müslümanlar tıpkı protestanlar gibi, konuşma seyrimiz değişir. Ama şu anda reforme edildiğine dahi bir kanıt yok, iddia eden varsa buyrun paylaşın inceleyeyim, ama ben görmediğim için tamamı kabul ediliyor şeklinde kabul etmek zorundayım. Siz de böyle alarak, tartışırsanız sevinirim.

Sizin bahsettiğiniz, Kuran'a tamamen uymayıp, müslümanım diyenler ise benim bahsettiğim, asimile olmuş Arap kültüründekiler değil. Bahsettiğim kitle Türkiye'nin belki %10'u gibi(varsayım tabii ki, ama belli istatistiklerle desteklenebilir. Mesela kızını okutmayan aileler gibi. Aynı şekilde twitter Kadir Mısıroğlu tarzı tipleri övenlere bakarsanız bu tiplerden bolca olduğunu görebilirsiniz. Sizin çevrenizde yok diye azımsamayın.) tamamen Kuran'ı kabul eden, ama laiklik yüzünden uygulayamıyoruz diye ortalığı ateşe veren yobaz kitle. Arabistanda daha da yüksek orandalar, İran'da keza... Bunları "Arap kültürü" diye genellemek yanlış olmasa gerek.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi atiuser -- 5 Mayıs 2020; 14:56:27 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
T
4 yıl
Yarbay

Valla camiler şu an kapalı :) demek neymiş büyük konuşmayacakmışsın. Demek neymiş kimseyi ayıplamayacaksın

Demek neymiş ülkenin kurucularına iftira atmayacakmışsın....



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
H
4 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: atiuser

Hocam, bütün islam alimleri der, kuran evrenseldir, zamanlar ötesidir. Öyle 7. yy'da yazılmış şimdi o maddeler mülga demek tabiri caizse abesle iştigal olur.

Bu sebeple ben Kuran'ı bir bütün olarak değerlendiririm. He reforme edilirse ileride, bunları uygulamayız derse müslümanlar tıpkı protestanlar gibi, konuşma seyrimiz değişir. Ama şu anda reforme edildiğine dahi bir kanıt yok, iddia eden varsa buyrun paylaşın inceleyeyim, ama ben görmediğim için tamamı kabul ediliyor şeklinde kabul etmek zorundayım. Siz de böyle alarak, tartışırsanız sevinirim.

Sizin bahsettiğiniz, Kuran'a tamamen uymayıp, müslümanım diyenler ise benim bahsettiğim, asimile olmuş Arap kültüründekiler değil. Bahsettiğim kitle Türkiye'nin belki %10'u gibi(varsayım tabii ki, ama belli istatistiklerle desteklenebilir. Mesela kızını okutmayan aileler gibi. Aynı şekilde twitter Kadir Mısıroğlu tarzı tipleri övenlere bakarsanız bu tiplerden bolca olduğunu görebilirsiniz. Sizin çevrenizde yok diye azımsamayın.) tamamen Kuran'ı kabul eden, ama laiklik yüzünden uygulayamıyoruz diye ortalığı ateşe veren yobaz kitle. Arabistanda daha da yüksek orandalar, İran'da keza... Bunları "Arap kültürü" diye genellemek yanlış olmasa gerek.

Alıntıları Göster
Dediğiniz kitle Türkiye'de %10'u göremediği için AKP bünyesinde temsil ediliyor. %10'u görse zaten kendi partisini kurar. AKP gibi "davasını" dağa taşa kaçırmış geçmişin liberal görünümlü, otokratik hevesleri olan karmaşık bir partide ne işleri var? Bu kitlenin sesleri gür. O kadar. Anadolu'da kızını okutmayan sayısı da hiç fazla değil. Kasabalı hezeyanları bunlar. Köyler böyle değil. Şehirlerde de ezildikçe görüyor. "Benimki ezilmesin" diyor. Hoş, okuyunca da eziliyor, ayrı konu da, farklı bir ezilme tipi.

Diğer Arap ülkelerinde oran %10 değildir, 20'dir. Ancak ayarı bozulup senin özgürlük alanına girdiğinde "höst" diyecek güvenilir bir yapı yok.

Söz konusu oran %10 olmasın 13 olsun. Ne değişir? Arap coğrafyasında da oran %20 olmasın, %25 olsun, ne değişir?

---------------

Bugün reformu reddeden katolik Avrupa'ya bakıyorum. İtalya'da keyifler gıcır. Roma'da halkı çevir sor. Halkın %80'i "katoliğim Elhamdülillah" der. Reformu kabul etmiş mi? Yok. Kilise hala güçlü. Sözü halka sirayet ediyor. Ama yetki alanı sınırlandırılmış. Hadım edilmiş. O yüzden millet rahat. Özetle reforma ihtiyaç yok. "Sen hele dur şurada, haddini bil" de gayet yeterli ve efektif bir çözümdür. Toplumsal barış da zamanla sağlanınca bir yeni denge kurulur. Yürür gidersin. Arap coğrafyasında da gerçekleşmesi olası bir harekettir. Türkiye'de zaten gerçekleşmiştir. "Değişimi sindirme" süreci işlemektedir. Bu süreçte iki adım geri gidersin. 10 yıl sonra 3 adım ileri... Bir noktada bir uzlaşı sağlanır.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
S
4 yıl
Binbaşı

araplardan nefret etmiyoruz,araplastirilmaktan nefret ediyoruz.. Türk'üz, Türk gibi yaşamak isteriz.. sen neden seviyorsun peki onlari bu kadar,ben de onu merak ediyorum?





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sub182 -- 5 Mayıs 2020; 19:16:21 >

< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
Bu mesaja 2 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @General Tao
P
4 yıl
Binbaşı

Yaptığın savunmanın taa..

Ulan her saat 10 dk ingilizce dua edilseydi ses çıkarır mıydın peki sayın özenti?



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @Tornado of Souls
D
4 yıl
Teğmen

İslam'ı senden daha iyi bilirim. Kimse de şamar filan atamaz. Sen panik yapma.




Bu mesajda bahsedilenler: @izayoi
G
4 yıl
Binbaşı

Arap ve arap kültürü farklıdır. Ben arap kültürünü sordum



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >


Bu mesajda bahsedilenler: @Koks34
G
4 yıl
Binbaşı

Ben araplari seviyorum demedim. Arap kültürünü seviyorum dedim.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @sub182
T
4 yıl
Yüzbaşı

S
4 yıl
Binbaşı

insanlarını sevmediğin kültürü nasıl seviyorsun pek basmadı kafam ama neyse,olabilir elbet itirazımız yok..itirazımız olan şey bizi belirli bir topluma dönüştürmeye çalışmaları..Rabbim arabı,çinli yi,kızılderiliyi,zenciyi,norveçli yi,afrikalı yı,Türk'ü farklı farklı yaratmış..vardır bir bildiği..herkes araplar gibi olsun isteseydi tek tip insan olurdu yeryüzünde..ama ille de araplar örnek gösterilip onlarınki gibi bir toplum ve kültür inşa edilmeye çalısılıyor bu ülkede..beyhude bir çaba işte,mümkün olsaydı yüzlerce yıl önce çoktan olmuştu zaten..kıble orada ama rehber araplar değil,KİTAP ve PEYGAMBER!..




Bu mesajda bahsedilenler: @General Tao
P
4 yıl
Binbaşı

Belli zaten ne halt olduğun dostum.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @Tornado of Souls
A
4 yıl
Çavuş

quote:

Orijinalden alıntı: Huseyin-ZST

Dediğiniz kitle Türkiye'de %10'u göremediği için AKP bünyesinde temsil ediliyor. %10'u görse zaten kendi partisini kurar. AKP gibi "davasını" dağa taşa kaçırmış geçmişin liberal görünümlü, otokratik hevesleri olan karmaşık bir partide ne işleri var? Bu kitlenin sesleri gür. O kadar. Anadolu'da kızını okutmayan sayısı da hiç fazla değil. Kasabalı hezeyanları bunlar. Köyler böyle değil. Şehirlerde de ezildikçe görüyor. "Benimki ezilmesin" diyor. Hoş, okuyunca da eziliyor, ayrı konu da, farklı bir ezilme tipi.

Diğer Arap ülkelerinde oran %10 değildir, 20'dir. Ancak ayarı bozulup senin özgürlük alanına girdiğinde "höst" diyecek güvenilir bir yapı yok.

Söz konusu oran %10 olmasın 13 olsun. Ne değişir? Arap coğrafyasında da oran %20 olmasın, %25 olsun, ne değişir?

---------------

Bugün reformu reddeden katolik Avrupa'ya bakıyorum. İtalya'da keyifler gıcır. Roma'da halkı çevir sor. Halkın %80'i "katoliğim Elhamdülillah" der. Reformu kabul etmiş mi? Yok. Kilise hala güçlü. Sözü halka sirayet ediyor. Ama yetki alanı sınırlandırılmış. Hadım edilmiş. O yüzden millet rahat. Özetle reforma ihtiyaç yok. "Sen hele dur şurada, haddini bil" de gayet yeterli ve efektif bir çözümdür. Toplumsal barış da zamanla sağlanınca bir yeni denge kurulur. Yürür gidersin. Arap coğrafyasında da gerçekleşmesi olası bir harekettir. Türkiye'de zaten gerçekleşmiştir. "Değişimi sindirme" süreci işlemektedir. Bu süreçte iki adım geri gidersin. 10 yıl sonra 3 adım ileri... Bir noktada bir uzlaşı sağlanır.

Alıntıları Göster
%25'ten de illa fazladır, zirâ direkt şeriatla yönetiliyor olmaları gösteriyor ki toplumun büyük çoğunluğu bunun destekçisi... Ama sayıları kenara bırakıp asıl konuya dönersek, bu kültürü yaşatanlar var, Türkiye'de de yaşatmak isteyenler var, işte bu Arap kültürüne saygı duyulacağını düşünmüyorum.



R
4 yıl
Teğmen

Arap kültüründen ben de hoşlanmıyorum. Biz Türklere uzak dursunlar



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

T
4 yıl
Yüzbaşı

iki mesajın da terbiye sınırlarının dışında.anlaşılan twitterdaki ahlaksız, küfürbaz troller buraya da gelmiş.

neyse blokyalım da alıntı yapama.




Bu mesajda bahsedilenler: @pilotaFerrari
E
4 yıl
Yüzbaşı

Saxanlar atlar tabiiki



< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >

T
4 yıl
Yüzbaşı

Siz Atatürk ün kendisine bile inanmıyorsunuz. Kafanızda bir adam üretmiş ona tapıyorsunuz. Atatürk kendisini korkmadan ifade etmişken siz neden korkup adamı müslüman yapmaya çalışıyorsunuz.

https://www.atam.gov.tr/nutuk/hilafet-konusunda-halkin-suphe-ve-endisesini-gidermek-icin-yaptigim-aciklamalar

Efendiler, bütün insanlığın görgü, bilgi ve düşüncede yükselip olgunlaşması, Hristiyanlığı, Müslümanlığı, Budizmi bir yana bırakarak basitleştirilmiş ve herkes için anlaşılacak duruma getirilmiş saf ve lekesiz bir dünya dininin kurulması ve insanların, şimdiye kadar kavgalar, çirkeflikler, kaba istek ve iştahlar arasında bir sefalethanede yaşamakta olduklarını kabul ederek, bütün vücutları ve zekâları zehirleyen zararlı tohumları yok etmeye karar vermesi gibi şartların gerçekleşmesini gerektiren «birleşik bir dünya devleti» kurma hayalinin tatlı olduğunu inkâr edecek değiliz.




Videoyu izlemek için tıklayınız


Bu mesaja 1 cevap geldi.