Nvidia kart kullananlar denetim masasından Sharpening yani keskinleştirmeyi kesinlikle açmasınlar.Bu ayar sürücü ile varsayılan olarak kapalı şekilde geliyor ve sharpening aktifleştirildiğinde dokularda bozulma,ışıklandırma hataları ve karakterlerin saç-sakallarında hatalar oluşuyor.Oyunun kendi AA tekniği açıkcası 1440p ve üzerinde bir bulanıklığa yol açmıyor.Yinede sharpening açılacaksa bunu sürücü üzerinden değil Nvidia Free Style ile oyun arayüzünden açmak daha iyi olur.Benzer bir durum Horizon Zero Dawn'dada vardı ve sürücüden 16x filtre açılınca oyunun grafiklerinde hataya yol açıyordu.Sürücüler optimize bir şekilde oyun profilini içerdiğinden varsayılan ayarları değiştirmek çoğu kez grafiksel olarak hatalara yol açıyor.
Ben gerçek neyse onu söylüyorum burda GTA 5, witcher 3 e benziyor diyormuyum? oyun gerçekten benziyor çünkü
Muhtemelen Witcher'dan önce hayatınızda hiç RPG oyunu oynamamışsınız, bu yüzden gördüğünüz her RPG oyununa Witcher diyorsunuz. Başka bir açıklaması olamaz. Hadi Origins, Odyssey falan benzetilebilir de Valhalla ile ilgili en fazla 2-3 video izleyip kapattığınız çok belli. Muhtemelen bundan sonraki her AC oyununa ezbere Witcher kopyası demeye devam edeceksiniz. :)
10 saattir oynuyorum ubisoft kendi witcher 3 ünü yapmış tebrik etmek lazım arayada rdr2 sosu eklemeyi unutmamışlar world eventler falan ama sonuçta gayet iyi olmuş.
arkadaşlar bu oyundaki güneş sistemi bir tek bana mı batıyor yahu. soğuttu iyice resmen gündüz güneş vurunca grafikler harika oluyor ama o güneş sürekli bulutların arkadasında 2 sn güneş geliyor geçiyor heryer sürekli gölge halinde gündüz mü gece mi belli değil yok mu bunun bir çözümü deli etti resmen
bahsettiğim şey tam olarak şöyle upload yaptım. böyle saçma birşey olamaz yani 2 sn de bir gölge geliyor güneş geliyor oyundan aldığım zevki baltalıyor resmen oyunu silip kurdum ama nafile
Oyunu oynadım. Genel izlenimimi yazayım ki özellikle orijinal almak isteyenler deyip değmeyeceğine kendileri karar versinler:
Genel anlamda sevmedim. Oyunda eksik bir şeyler var, tam anlamda içine çekmiyor insanı bir türlü. Müzikler vasat, karakter modellemesi berbat. Seslendirme eh işte. Erkek karakter bu defa Odyssey'deki Alexios'tan çok daha iyi ama kadın karakter kesinlikle bir Odyssey'deki Kassandra kalitesinde değil. Bunun yanı sıra kontrollerde ciddi bir sıkıntı var. Çanak çömlek kırmak için 20 defa balta sallamak çok sıkıcı. Görseller iyi denilebilir ama burada da eksiklik geçişlerin çok keskin olması.
Level Scaling (burada power diye geçiyor) yok. Bu da en nefret ettiğim tarafı oldu. Yani bölgelerin gücünü kendi gücümüze göre orantılayamıyoruz. Ana hikayeyi takip etmekten ziyade orada burada yan görevlerle takılırsak level'ımız yükseliyor ve ana hikaye doğrultusunda girdiğimiz bölgelerden elimizi kolumuzu sallaya sallaya çıkıyoruz. Bunun tek çözümü ise güç ağacımızı durmadan sıfırlamaktan ve bölgenin güçlüğüne göre yeniden inşa etmekten geçiyor. Aşırı sıkıcı. Güç ağacı zaten saçma sapan bir sistem olmuş. Silahların güçlendirilme sistemi de bir o kadar saçma. Odyssey'in yarı kalitesinde dahi değiller. Silahlar kısıtlı sayıda ve kombolar yetersiz.
Sıradan düşmanlar genel olarak zaten ultra basit. En zor seviye oynamama rağmen adeta bebek işi. Zeolotlar da keza basit sayılır. Tek zorlayabilecek şeyler cadılar ve biraz da efsane hayvanlar ki onların da sayısı az. Diğer yandan suikasta dayalı oynamak neredeyse imkansız bu oyunu yani bir noktada seni muhakkak 'dal gitsin' noktasına sürüklüyor. Suikast efekti de gereksiz mi gereksiz bir diğer saçmalık.
Kısacası Odyssey'den sonra kesinlikle sevmedim. Çok sağlam bir güncelleme gerekiyor ki ikinci kez oynayayım yoksa bir kereliği bile yeterince sıkıcı olmuş.
Arkadaşlar tabii ki RDR2 gibi bir oyun değil bu. Her oyunu onunla veya Witcher ile kiyaslarsak piyasada oyun yok demektir. Ubisoft işte ne bekleyebiliriz ki. Ben beklentimi odyssey seviyesinde tuttum mesela ve çok memnunum oyundan. Odysseye kıyasla epey gelişmiş ama temel mekanikleri odyssey ile aynı. Zealotlar mesela çok daha keyifli olmuş bence yani boss savaşları çok zevkli. Finisherlar çok brutal. Bunlar keyif katıyor. Oyun kolay mı kolay. Ama zaten AC serisi zor bir oyun olamadı ki. Odyssey de böyleydi tam olarak. Ama 200-300 saat gömdük. Dünyası güzel diye. Valhallanın da öyle.
Level scaling ise odysseyde ilk zamanlarda bu açık gelmişti. Kapatma seçeneği vermemişti ubisoft. Büyük şikayet aldılar. Ki doğruydu. Sonra update ile aç kapa seçeneği verdiler. Ama bu oyunun olması gerekeni level scaling kapalı bence. Belli başlı bölgelere zattadanak gideme ki oyunu oynamaya elin gitsin daha keyif al. Bunu yapmasalardı gelişmeye şevkin kalmıyordu odysseyde böyle oldu. Sonra update valhallada olduğu gibi yaptılar.
Tabii ki her seyden ote uzun zamandir dedigim gibi AC serisi koklerine donmeli. Oyunu iyice skyrime cevirmisler bu rpg aski nedir ubinin o da ayri olay. Hayir yap ama baska IP cikar yeni ona yap. Ac koklerine donmeli en son gercek AC oyunu Unity idi ve en begendigim AC oyunu olmustu 1. Oyundan sonra. Ama ubi diretiyor origins odyssey valhalla diye. Ne yapalim oynuyoruz. Sukur ki gorselleri basina baglayabilirligi vs. Cok guzel. Ama eski AC'ler burnumuzda tutuyor.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Dante -- 25 Kasım 2020; 19:29:10 >
RDR2 ile bende bir kıyaslama yapayım rdr2 de hiçbir define haritasının peşine düşesim gelmemişti ama valhallada şuana kadarki tüm defineleri bulup çıkarttım benim için o kadar zevkli bu oyunda keşif yapmak.
Buraya atan oldu mu bilmiyorum ama grafik ayarlarının çoğu hikaye.Redditte karşılaştırmalı tüm ayarların ne derece görselliği etkilediğine dair başlık var. Şunu net söylemek gerekiyor ki, çoğu ayar arttırıldığında bir artış göstermeyip sizin fps'inizi de baltalıyor. Hele ki 2k ve ya 4k oynuyorsanız çoğu grafik ayarını artırmanız bir etki yaratmıyor.
Oyunun grafik ayarlarını ultra yapın 1080p'de sonra 2k da medium ve high yapın ve görselliği kıyaslayın. 2k da çok daha iyi oluyor ve fps artışı da yanınıza kar kalıyor. Belli ki konsollar düşünülerek ışık iyileştirmeleri üzerine yoğunlaşmışlar. Belki paylaşılmıştır diye diğer detaylara girmiyorum.
Konsollar yüzünden olabilir ama oyunun grafik düzeyi gayet gelişmiş halde. Eskilerin üstüne epeyce koymuşlar. Teknik olarak çok gelişmiş detaylar görüyoruz ışıklandırmada. Zaten PS5 ve XSX'den daha iyi grafikler PC'de. Yeni nesil konsollar geride kalmış detay olarak. Gölgeler çizim mesafesi filan PC'de epey ileri. Görsel şölen yaşatıyor 4k'da. Kaplamalar çok gelişmiş. Tessellation var. Object motion blur gelmiş. Vuruş hissi de fiziklerle birleşinde epey tok hale gelmiş.
Ayrıca çözünürlüğü de çok ilginç oyunun. PC'yi masaüstünde 2k 120hz kullanıyorum mesela, 4k TV'de. Oyuna bu şekilde girip borderless 4k ayarladığımda 4k netliği olmuyor. 2k'nın biraz net hali oluyor. Aynı 4kda tutup fullscreene geçince işte o zaman muazzam bir netlik geliyor. Tabii performansa etkisi de oluyor. Oyunu borderless oynayanlar masaüstü çözünürlüklerinin ne olduğuna dikkat etsin. 4k oynuyorum zannedip aslında 2k oynuyor olabilirsiniz.
Grafik detaylarında benim de gördüğüm en belirgin farkı draw distance ve volumetric clouds yaratıyor. Bunlar çok farkediyor ayarlar arasında.
Ben oyunu gerçek 4k'ya alıp tüm ayarları sona alıp adaptive quality'i hedefini 60'a ayarladım. Res. scale yaptırıyorum. Ama 60'a çıkartamıyor yine de target her zaman 4k olduğu için. Ama sonuctan memnunum. 45-60 arası gidiyor. Yalnız oyunun büyük optimizasyon sorunu olduğu da açık.
Bir de oyunda donma oluyor. Menülere vs. girdiğinde. Task managerdan zorlayarak kapatmak gerekiyor. Ben çok yaşadım bu sorunu. Masaüstünü 2k'ya alıp girdiğimde sorun olmuyor ama o bulanıklıkla da bu oyun oynanmaz. Ben çözümü uplay offline mod yapmakta ve ds4 gamepadi oyuna girdikten sonra pc'ye bluetoothla bağlamakta buldum. Oyuna girmeden önce bağlarsam sorun oluyor.
Çok ilginç yerlerden sorunları var oyunun bulmak için takla atmak gerekiyor maalesef. şimdilik her şey düzgün. Ama oyuna acilen patchler patchler patchler gelmeli az buz değil neredeyse beta seviyesinde buglar sorunlar var.
Oyuna gelirsem de 50 saatte yüzde 30'a gelmişim. Englandda 4 bölge açtım henüz. Her şeyi toparlayarak gidiyorum. Grafikler atmosfer oynanış çok beğendim. Çıkmadan videoları izlediğimde yine kelek bir oyun geliyor diyordum ama epey koymuşlar. Tabiri caizse köpek gibi oynatıyor şu pandemide idari izinde. İyi ki evdeyim diyorum yoksa bitmezdi bu oyun.
200 Liraya çok çok değen bir oyun yapmışlar. Sony oyunları gibi aptalca fiyatlar olsa alınmazdı ama 200'e gözü kapalı gider.
AC serisinin tüm oyunlarını oynadım (evet ben 2007den beri takip ediyorum bu seriyi), yarısından fazlasını da bitirdim. Originsi çıktığı zaman ve odysseyi de hem ps4te hem de pcde bitiren biri olarak valhallada ilk 15 saati tamamladım. Son 3 oyunu bir 3leme olarak görebiliriz. Hikayeler doğrudan bağlantılı değil ama oyun türü olarak benzerler ve tarihten fazlasıyla esinlenilmiş bir durum var. ilk oyun Originsin yeri bende başkadır, hem yeni bir türe büründüğü için hem de mısırın o gizemi, piramitleri ilk gördüğüm andaki oyunun bana verdiği hazzı anlatamam. Odysseyi ne yalan söyleyeyim o kadar sevemedim yok malaka yok dalaka pek hoşuma gitmemişti Valhalla ise komple istediğim yıllardır özlemini çektiğim bir assassins creed oyunu olmuş. Seri zaten genel manada assassin tarihinden, ezionun hikayesinden başka bir yöne evrileli yıllar olmuştu. Optimizasyon odysseyden daha iyi rx 5700 xt ekran kartında ultra highda 80+ fps akıcı bir şekilde oynuyorum oyunu, odysseyde bazı saçma sapan yerlerde ufak da olsa droplar oluyordu bunda böyle bir durum yok. Karlı bölgeler, ingilterenin çeşitli bölgeleri, otlar ağaçlar coğrafya insan modellemeleri gayet güzel olmuş. Dünya içerisinde Rdr2deki gibi rastgele olaylar ise oldukça hoşuma gitti. Yaprağın düşmemesini isteyen babasını bekleyen çocuk, (evet maalesef ki yaprağı okla vurdum düşürdüm, kutuları aşağıya attığımız adamın tepkisi :) ) vb... Hikaye nereye evrilir bilmiyorum genellikle dünyayı keşfediyorum, dünya odysseyden çok daha kucuk olacak demişlerdi belki yüzölçümü olarak daha küçüktür ama dünyanın içi oldukça dolu. Oyun mekaniklerinde de bazı kolaylaştırmalar gelmiş. Bi önceki oyunda olduğu gibi anında loot, atı çağırır çağırmaz tuşa basılı tutarsak ata binilmesi vs... Dövüş mekaniği ise odysseyden bir tık daha az çeşitli geldi bana ama keşfedemediğim şeyler olabilir. Vuruş hissi ve çeşitliliği çok güzel, çift balta, tek mızrak artı kalkan, tek balta tek kalkan... Sonuç olarak ilk 15 saatten çok memnunum. Açık dunya aksiyon-rpg sevenler mutlaka bakmalı. Bu kadar güzel işleyen bir oyun yapabileceğini düşünmüyordum ubisoftun. Benim oyundan aldığım zevke göre valhalla > origins > odyssey
Odyssey de DLC'ler hikayeyi devam ettirmiyor demişlerde nasıl oynamış arkadaşlar gerçekten merak ediyorum. Anlatmak gerekirse Legacy of the First Blade DLC'si Kassandra'nın hikayesini devam ettiriyor ve Odyssey'in nasıl Origins'e bağlandığını anlatıyor. Kassandra'nın nasıl aile kurduğunu ve teknik olarak ilk Assassin olan Dairus'u da bu DLC ile tanıyoruz. Hatta tanımak ne kelime hani oynamanı öneririm güzel bir DLC özellikle hikaye açısından.
Fate of Atlantis DLC'si ise direk Odyssey de ana hikaye de yarım kalan Atlantis mevzusunu devam ettiriyor ve günümüz kısmını da Valhalla'ya bağlıyor. Özellikle üstte arkadaşın dediği gibi Layla'nın Valhalla da neden depresif olduğunu Atlantis DLC'si ile harika şekilde anlıyoruz üstelik koca Assassin's Creed serisinde ki ISU olayını bir başka boyuta taşıyıp efsane şeyler anlatıyor ve evreni genişletiyor bu sayede. Misal AC2 de ki Adem ve Havva mevzusunun ne olduğunu Atlantis DLC'sinde öğreniyoruz gibi gibi. Ha hikaye olarak bence Legacy of the First Blade den iyi değil ama Atlantis DLC'si özellikle sunduğu 3 farklı ve güzel harita ile ek 40 saat içerik sunuyor. Odyssey den çok farklı mı dersen değil hani harita ağzına kadar dolu ve yarısı da boş işler ama Odyssey'i sevdiysen zevk alırsın. Valhalla gibi dolu bir haritası yok.
Hamtunscire bölgesi ise özellikle oyunda ki çoğu şeyin sona erdiği bir alan. Yani bir tane efsanevi silahı bulabiliyorsun mesela bu bölge de. Bunun dışında Eivor'un hikayesinin İngiltere kısmı da burada bitiyor. Power'ı yükseltmek ise öyle aman aman sıkılmadıysan zor değil. Her bölge de ki Mystery'leri bitirsen dahi oyunun sonuna doğru 350 felan olabiliyorsun. Şahsen tüm mystery'leri yapmanı ve eksik çıkarsa da wealth'lerle tamamlamanı öneririm. Köyünde ki haritacıdan da gerekli haritaları satın alırsan full zırh wealth'lerini de kasabilirsin.
@Darch Kesinlikle hocam. Özellikle yetenekler bomboş bir şey olmuş Valhalla da. Odyssey de biraz zorlasak güç fantazisi bile yapıyorduk hani o konuda Valhalla biraz hayal kırıklığı oldu. Ve kesinlikle Valhalla da loot azaltma olayı da hiç iyi olmamış. Odyssey'i 120 saat DLC'leri ile sıkılmadan oynarken Valhalla da özellikle 50.saatten sonra bıkkınlık geldi (95 saatte bitirdim).
@__lcnyvz__ Hocam sorunuzun cevabını da nacizane cevaplayayım hani bana sormamışsınız yine de;
Leyla, Yggdrasill makinesini buluyor Eivor sayesinde. Bu makine ISU'ların önceden yaptıkları bir nevi Animus tarzı bir şey. Kişi makineye girince istediği, hayal ettiği dünyayı yaşayabiliyor. Leyla bu makineye bağlandığında orada önce Basim'i sonra ise Reader'ı (bir teoriye göre Desmond'ı) görüyor. Reader, makine sayesinde birçok farklı olayın farklı farklı sonuçlarını görebiliyor. Layla da eğer Desmond, güneş patlamasını durdurmasaydı ne olur diyor. Reader da ona birçok farklı sonucun ortaya çıktığını söylüyor. Layla da makine de kalmaya karar veriyor ve Reader ile güneş patlamalarının çözümü için farklı farklı geleceklere bakmaya başlıyorlar. Lakin makine aynı zamanda radyasyon da yaydığından Layla bedenen ölmüş oluyor ve bunu kabul ederek makinenin içinde kalıyor. Basim ise makineden serbest kalıyor ve Layla'nın Asasını alarak bir nevi yenileniyor, gençleşiyor. Asa da da anladığım kadarıyla Basim'in karısı Alethia'nın bilinci var. Daha sonra Basim, bizim Shaun ile Rebecca'nın yanına dönüyor ve onlara durumu anlatıyor. Tabi bizimkiler ona inanmıyorlar. Basim ise William Miles ile tanışmak istiyor. Amacının ise Tapınakçılara karşı beraber savaşmak olduğunu söylüyor ama bir diğer amacı ise ailesini tekrardan bir araya getirmek. Burada da ve o parçalanmış Anomaly parçalarını da bulduktan sonra anlıyoruz ki Basim, Loki'nin kendisi ve oğlu (Fenrir) ile karısını da (Alethia/Angrboda hani şu Jotunheim Story Arc'ın da ki sihirle gizlenen ağaçta yaşayan dev) bir araya getirmeye çalışıyor. Gizli son dan kastın da Anomaly parçaları ise orada da anlıyoruz ki Odin de aslında bir Isu imiş eskiden ve orada gösterilen sahne de güneş patlamaları esnasında Odin ve tayfasının bilinçlerini Yggdrasill makinesine aktardığını görüyoruz. Burada da öğreniyoruz ki koca seride Sage olarak bildiklerimiz sadece Aita'nın soyu değil aynı zamanda Odin, Tyr hatta Thor'un soyu bile bu makine sayesinde Sage'ler. Eivor da Odin'in Sage'i zaten.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Hudson51 -- 21 Aralık 2020; 14:1:11 >
Bu mesajda bahsedilenler:
@Darch , @__lcnyvz__ , @Gaara34
Roma eşyaları şehirde sergilemek için heykel falan açıyor. Avcılıktan rünler, dövmeler ve gemi planları geliyor. Boss tarzı hayvanların da başlarını, postlarını ana binada sergiliyoruz. O puzzlelarda 1 yetenek puanı veriyor anca, en önemlisi bunlar aslında.
Anomaly liler de çok önemli, gizli hikayeden bir kısım daha keşfediyoruz.
Oyunda Yule Festivali bitince, her save den sonra oyuna sarhoş olarak başlama durumu ortadan kalkmış. Eivor un durumu festival sarhoşluğuymuş demek ki.
yahu ben de oyun bug ta kaldı galiba diyordum böyle bi ayrıntı beklemezdim ubi den hoş olmuş.
Oyuna yeni gelen River's Raid modunu ve 1.1.2 update'ini denedim ve geçen ki Yule hayal kırıklığından sonra ilaç gibi geldi diyebilirim. Öncelikle 1.1.2 update'inden bahsetmek gerekirse yüksek boyutu ile gözümü korkutsa da oyuna olan etkisi gözle görülür diyebilirim. Daha stabil olmuş oyun.
River's Raid modu ise Valhalla'ya devam etmek isteyenler ve Raid olayından zevk alanlar için güzel bir mod olmuş. Settlement'ınıza kurduğunuz yerleşim yerinden eriştiğiniz bu mod ile karşınıza 2 tane harita sunulmuş durumda. Bu 2 harita ağzına kadar köy, küçük ve büyük askeri kamplar ve büyük bir fort barındırıyor. Hepsi ise tamamiyle yağmalanabilir ve raid yapılabilir durumda. Sonraki güncellemelerde bu modun iki harita ile sınırla kalmayacağını ve daha çok harita ekleneceğini düşünüyorum. Tabi ana oyunda ki gibi her yeri hemen yağmalayayım diyemiyorsunuz çünkü sınırlı sayıda kargo kapasiteniz var ve her dolduğunda settlement'a dönmeniz gerekiyor. Bu oynanış mekaniğini sevmemiş olsam da oyuna bir gerçekçilik kattığı aşikar. Tekrar raid'e çıktığınızda ise kargo durumunuz sıfırlanmış oluyor. Köyünüzde Raid ile alakalı binayı geliştirdikçe kargo kapasiteniz de artıyor. Bunun dışında ise Raid ile bir tane de görev eklenmiş ki o da aşağı da görselini göreceğiniz Saint George'un efsanevi zırhı görevi. Raid haritalarının her birinde 2'şer tane olmak üzere yağmaladığınız yerlerde bulduğunuz zırh parçaları ile aşağıda ki zırh setini oluşturabiliyorsunuz. Kendi silahı ve kalkanı da var tabi ki. Şahsen oyunda ele geçirmedim zırhı ama çok da güzel olduğunu söyleyemem. Zırh dan ziyade Raid mekaniği güzel gibi.
Ben gizlilik yok denen odysey'i şu şekilde oynardım; kartal ile hepsini işaretleyip tüm areayı stealth asas olarak kimseye görünmeden temziler çıkardım. hard
Valhalla 10-15 saat oynadım bir kez bile gizliliğe ihtiyac duymadım, sözde insanların gizlilik sandığı kapşon ve bilek bıçağı gelmiş, hiç ihtiyac duymuyorsun. Oyun ayrıca hardda bile aşırı basit beceri puanlarını vermiyorum bile, hardda en büyük kaleye bile bamgüm tek başına gir hepsini temizleyip çıkıyorsun, skill kullanmana bile gerek yok zaten odysey gibi usefull skillerde yok lootluyorsun bomboş bir skil çıkıyor. Odysey de yeni item buldukça yeni set yaptıkça, yeni skiller açtıkça güçlendiğimi hissediyordum, bunda beceri puanlarını bile vermiyorum çünkü gerek yok hala oyunun başında bulunan upgrade siz baltayla gidiyorum. Hani rpg oyunlarında şu lvla geleyim şu skil açılacak yada şu weaponu takabilcem diye heves edersinya bu oyunda o yok.
Ana hikaye, yan görevler(world event), lootun az olması gibi şeyler odyseyden iyi olsada combat, skiller, gizlilik odyseyde daha iyidi(onda bile genel olarak kötü olsada). En azından oyuna adına yakışır şekilde stealth asas olarak takılabiliyordun.
Şu an oyuna devam etme nedenim hikaye, odyseyde olan şu seti bulayım, karakterimi geliştireyim, şu skili açayım diye bir heves yok çünkü ihtiyac yok.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi No Way Out -- 3 Nisan 2021; 16:49:0 >
Bu oyuna ' diğer ac lerden farklı, içine çekiyor çok güzel ' diyen YouTube'er lara kafam g.....sin. dünyada bu kadar keyifsiz bir melee combat bulamazsınız. Genel olarak vasat olan odyssey bile daha ilgi cekiciydi.
Ubisoft hakikaten artık sittin sene adam olmaz. Valhalla ve watch dogs farklı olacak, artık farklı strateji kasıyoruz. Bu sefer mutlu edeceğiz oyuncuları dedikleri oyunlarda bile daha geri gittiler. Bunların bir harddiskleri var ofislerinde. O harddiskte bir sürü daha önce yapılmış animasyonlar , modeller, dokular var. Oradan çekip çekip cilalayip oyun yapıyorlar. Ulan her ana karakterin koşusu bütün ubisoftlarda tıpatıp aynı olur mu. Koşarken eller ayaklar tırmanma animasyonu nefes almasına kadar mubalagasiz herşey aynı. immortal fenyx rising e baktım. Ulan orada bile aynı. Yuh artık
Wikipediada valhalla için künyede aksiyon rpg diye yazıyor. Kendileri her fragmanda her tanıtım videosunda aksiyonun ve gizliliğin baz alındığını, geri kalan base kurma, loot yapma, gemi savaşları, yan görevler vb hepsi için de geri planda ama bunların da olacağını, isteyenin bunlarla da uğraşabileceği belirtiliyor. fragmanlarda oyunun hangi özelliğine ne kadar zaman ayırdıklarına bakın. Oyuncunun aklında buyrun karizmatik çift el balta, buyrun bol bol düşman buyrun gaz müzikler, buyrun hadi madem god of war'u çok sevdiniz (ubisoft'un temel mantığı tutan formülü anında kendi oyunlarında yapıştırmak, gow'un başarısını kıskandıklarını kabul edebiliriz. Yoksa bence sırada kesinlikle feodal japonya düşünülüyordu) alın size nordic valhalla deyip oyuncunun aklında bir şema oluşturulmak istenmiş.
Hadi gelelim ne kadar bu temel vaadi yerine getirebiliyorlar.
oyunun başında 5 saat geçirdim. Bu 5 saatin 1 saati hadi diyelim 3a arpg oyunlarında bir şey olmaz. Hikaye anlatılır bol bol cutscene girer oyuncu ısındırılır. Sonra yavaş yavaş başlanır. Önce kıyafetiniz olmaz. envanter kullanımı anlatılır bir yerde kıyafet bulursunuz. Loot yaparsınız ufak ufak sonra hop aksiyon.
O aksiyona girdik ya. Yemin ederim facepalm ile oynadım oraları. Sol elim sürekli suratıma yapışıyor. (sağ elim button mash de) Oynayan bilir ilk görev arkadaşlarınızı kurtarmak. Onları kurtarıp dışarı çıkıyorsunuz. düşman karargahın ortasında spawn olmuş gibi savaşıyorsunuz. Allahım onlar nasıl bir yapay zeka. Erzurumdaki ayı bile doğru tepki veriyor. Karman çorman kimin ne yaptığı belli değil. şöyle bir sahne düşünün. bizden 3 kişi düşmandan birini araya almış ama vurmuyor. Düşman arada kılıç sallıyor ama 10 metre öteden beni hedef alıp. İleride okçular var 7 8 kişiler. o karmaşada bizi vurmaya çalışıyorlar. melee savaşsalar muhtemelen zorlanırım ama yok. Böyle bön bön bakıyorlar uzaktan. yaklaşık 20 metre ileride 3 lü grup starbuckstan aldıkları lattelerini içip sohbet ediyorlar. Odinden falan bahsediyorlar. Arkada kılıç kalkan sesleri var ha. Düşmanın yanına gidiyorum tak tak tak 3 vuruşla iniyor. HİÇ BİR TAKTİK yok. Resmen basic bir yapay zekayı toplu da olsa tekil de olsa tek tek npc lere dağıtmışlar. Şimdi diyeceksiniz 3 vuruşta dark soulsda da inen düşman var. Yahu en kötü dark souls olan 2 bile o rahatlığı sana vermiyor. En basic düşman bile konsantre olmazsan yere yatırır seni. Hiç bir manası olmayan bir combat. Button mash üzerine kurulu. Ha boss yapmışlar arada kaçabildiğin allah bin defa razı olsun onları koyandan. Koşuyorum ileride ip gibi dizilmiş her sırada 3 er 4 er askerler var. Böyle bekliyorlar. Lap lap geçe geçe indiriyorum. Bilardo topları gibi. Geril vur geril vur. O kadar sığ o kadar gerizekalı bir combat var ki yemin ederim ekran başında mala bağladım. Açın aksiyon arasında gidin çayınızı kahvenizi koyun başında bekleyin. Geldiğinizde büyük ihtimal o karmaşada ölmemiş olursunuz. Hele gizliliğe hiç hiç girmeyelim. Cümlemin başı küfürle sonu küfürle biter durduk yere çizik alırız hiç gerek yok.
Şimdi temeli aksiyon olan bir oyunun en iyi yapması gereken şeyi bu kadar boktan ve sığ yapması sizi ne kadar mutlu ediyor ?. Gidin misal settlement kurun. Ne bileyim sid meier civilization gibi takılın. konsepti seviyor olabilirsiniz. İskandinav mitolojisi seviyorum. bana rastalı saç sakal lazım. gemi lazım jürgen lazım falan diyorsanız alın kahvenizi içerek buyrun o manzara eşliğinde oynayın. Oyun 3a gibi hissediliyor eyvallah. Ama yapması gereken temel şeyi düzgün yapmayınca kusura bakmayın benim işten güçten bulduğum kısıtlı zaman değerli. Giderim elden ring leaki kovalarım redditten yemin ederim daha değerli geçer zaman benim için.
Peki gelelim neden kaynaklandığına bu durumun. Ubisoftu da anlamıyor değilim yanlış düşünülmesin.
Mimarlık şirketim var. Dönem dönem işe göre işçi alır çıkartırız. Bazı işçiler görüyorum ilk söylediği şey Her işi yaparım abi. Seramik döşerim alçıpan asma tavan bağlarım, alçı sıvadan anlarım duvar örerim vb diye sayar. Ve bu adam arkadaşlar HİÇ BİR ŞEY yapamaz. Rezil eder sizi de müşteriyi de. Asla böyle insanlara bulaşılmaz. Şimdi ne alaka diyebilirsiniz. Olay ubisoft için de geçen ki facia olan cyberpunk için de alakalı esasen. Sen herşeyi yapmaya çalışırsan hiç bir şey yapamazsın. Bu olsun bu olsun aa burada bunu yapmıştık o güzeldi bu da olsun diye oyun yapılmaz. Her türlü o iş o oyun sıçmaya mahkumdur. O koordinasyonu o organizeyi yapamazsın.
Valhalla benim için ne olsaydı iyi olurdu,
Daha küçük bir harita. Daha anlamlı lore. Kör göze parmak anlatılmayan, klişe olmayan, ağır ağır ilerleyen, daha şaşırtıcı daha çarpıcı bir hikaye. Daha rafine daha temel bir oynanış. Anlamsız gemi savaşlarından çıkılacak. Ubisoft kütüphanesinden ayrılmış yepyeni animasyonlar ve grafik motoru. Bomboş, anlamsız, kupa için yaratılmış ek toplanabilirlerin kalkması. Çok çok çok daha iyi bir yapay zeka. Daha zorlayıcı ve farklı tipte düşmanlar. Toplu savaşların kalkması. Daha yalnız takıldığınız bir hikaye. Belki tek tük companion olabilir hikayenin gidişatına göre. Eşşek kadar sürüyle puntolarla oyunun anlatılmaması. Temel olarak oyunun bir sığıra anlatır gibi anlatılmaması gerektiğini. Biraz bize bıraksınlar isterim.
Peki yapar mı bunları ubisoft? Gördük. Değişime gireceğiz dediği oyunda bile gitti nerede ne varsa toplayıp oyuna koydu. Koysun abi. Buyrun oynayın sizde. Ölümüne sıkıcı button mash aksiyonla size mutluluklar.
İyi ki from software var da şu ubisoftun eline kalmadık arpg de.
Alıntıları Göster
Hocam yazınızda daha çok aksiyon kısmına odaklanmışsınız. Aksiyon konusunda sıkıntılı olduğunda hemfikiriz. Ama kötü olmasına rağmen beni ciddi anlamda zorlayan ve saldırılarıma güzel tepki veren düşmanlar da gördüm. Düşman çeşidi olarak çok da bir şey beklemiyordum zaten. Klasik asker sistemi. Birinin eline ve yayı birine mızrak birine kılıç birine balta, al sana farklı düşman çeşitleri olsun :D Kısacası aksiyon kısımlarında batırmışlar gerçekten. Fakat ben şahsen daha çok aksiyon harici yerlerde eğleniyorum. Loot toplamak, at sırtında koşturmak, Çevredeki insanlarla etkileşime girmek ve onların hikayelerini öğrenmek benim daha çok hoşuma giden kısımları. Bu seri aksiyon RPG türüne evrildiğinden dolayı bu tür özellikleri de göz önüne alarak eleştirmek lazım diye düşünüyorum. Fakat adı üstünde 'AKSİYON' RPG. Aksiyon konusunda batırmaları kötü olmuş gerçekten. Büyük şanssızlık. Çünkü aksiyon hariç her şeyi başarılı bulmuştum ben. Gizlilik konusunda da tam karar veremedim. Gizli ilerlemenin çok daha zor olduğu kesin ama bilerek mi öyle yapmışlar acaba diye düşündüm.
Yazdığınız cümlelerden, aksiyon oyunu sevdiğiniz gayet belli oluyor. Bu oyunu bu kadar yermenizde haklısınız tabii ki. Sonuçta aksiyonu için para verip oynamışsınız. Ama bu tür oyunlarda aksiyon yarım kalsa başka yerden toparlıyor. Bu oyunda da RPG ve dünya ile etkileşim konusunda gayet başarılı benim fikrimce. Şimdi siz aksiyon ağırlıklı değerlendirdiğiniz için, bu oyun da sizi yarı yolda bırakmış oluyor..
Benim merak ettiğim sizin bu konuda ne düşündüğünüz. Aksiyon harici olarak oyunu nasıl değerlendirirdiniz? Ben mesela sizin tam tersi olarak from software oyunlarından nefret ederim. Ama bu, oyunların başarı durumuyla değil benim zevkimle alakalı. Arkaplanda 0 hikayeye sahip olup yavan aksiyon sunması ve bu aksiyonun da insanı kanser edecek düzeyde olması benim gözümde from software oyunlarını çöp yapıyor. Tabi dediğim gibi oyun kalitesine laf etmiyorum kendi zevkime göre konuşuyorum. Dark souls oynayıp kanser olacağıma 50 kere AC oynamayı tercih ederim. Aksiyonda pek bulunmasam da doğanın tadını çıkarıp dünyada keşifler yapıp insanların hikayelerini dinlemeyi tercih ederim. Sizin fikriniz nedir acaba?
Teknoloji Haberleri
Fakat bu oyunun Witcher la bir alakası filan yok. Ya da söyleyin bakalım nasıl direkt aynısı oluyormuş.
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
Bu mesajda bahsedilenler: @Berkanq4
< Resime gitmek için tıklayın >
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
soğuttu iyice resmen gündüz güneş vurunca grafikler harika oluyor ama o güneş sürekli bulutların arkadasında 2 sn güneş geliyor geçiyor heryer sürekli gölge halinde gündüz mü gece mi belli değil
yok mu bunun bir çözümü deli etti resmen
bahsettiğim şey tam olarak şöyle upload yaptım. böyle saçma birşey olamaz yani 2 sn de bir gölge geliyor güneş geliyor oyundan aldığım zevki baltalıyor resmen oyunu silip kurdum ama nafile
Assassin's Creed Valhalla Sun shadow - YouTube
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi TheMuyu -- 22 Kasım 2020; 15:4:57 >
Bu mesaja 2 cevap geldi. Cevapları Gizle
Genel anlamda sevmedim. Oyunda eksik bir şeyler var, tam anlamda içine çekmiyor insanı bir türlü. Müzikler vasat, karakter modellemesi berbat. Seslendirme eh işte. Erkek karakter bu defa Odyssey'deki Alexios'tan çok daha iyi ama kadın karakter kesinlikle bir Odyssey'deki Kassandra kalitesinde değil. Bunun yanı sıra kontrollerde ciddi bir sıkıntı var. Çanak çömlek kırmak için 20 defa balta sallamak çok sıkıcı. Görseller iyi denilebilir ama burada da eksiklik geçişlerin çok keskin olması.
Level Scaling (burada power diye geçiyor) yok. Bu da en nefret ettiğim tarafı oldu. Yani bölgelerin gücünü kendi gücümüze göre orantılayamıyoruz. Ana hikayeyi takip etmekten ziyade orada burada yan görevlerle takılırsak level'ımız yükseliyor ve ana hikaye doğrultusunda girdiğimiz bölgelerden elimizi kolumuzu sallaya sallaya çıkıyoruz. Bunun tek çözümü ise güç ağacımızı durmadan sıfırlamaktan ve bölgenin güçlüğüne göre yeniden inşa etmekten geçiyor. Aşırı sıkıcı. Güç ağacı zaten saçma sapan bir sistem olmuş. Silahların güçlendirilme sistemi de bir o kadar saçma. Odyssey'in yarı kalitesinde dahi değiller. Silahlar kısıtlı sayıda ve kombolar yetersiz.
Sıradan düşmanlar genel olarak zaten ultra basit. En zor seviye oynamama rağmen adeta bebek işi. Zeolotlar da keza basit sayılır. Tek zorlayabilecek şeyler cadılar ve biraz da efsane hayvanlar ki onların da sayısı az. Diğer yandan suikasta dayalı oynamak neredeyse imkansız bu oyunu yani bir noktada seni muhakkak 'dal gitsin' noktasına sürüklüyor. Suikast efekti de gereksiz mi gereksiz bir diğer saçmalık.
Kısacası Odyssey'den sonra kesinlikle sevmedim. Çok sağlam bir güncelleme gerekiyor ki ikinci kez oynayayım yoksa bir kereliği bile yeterince sıkıcı olmuş.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Level scaling ise odysseyde ilk zamanlarda bu açık gelmişti. Kapatma seçeneği vermemişti ubisoft. Büyük şikayet aldılar. Ki doğruydu. Sonra update ile aç kapa seçeneği verdiler. Ama bu oyunun olması gerekeni level scaling kapalı bence. Belli başlı bölgelere zattadanak gideme ki oyunu oynamaya elin gitsin daha keyif al. Bunu yapmasalardı gelişmeye şevkin kalmıyordu odysseyde böyle oldu. Sonra update valhallada olduğu gibi yaptılar.
Tabii ki her seyden ote uzun zamandir dedigim gibi AC serisi koklerine donmeli. Oyunu iyice skyrime cevirmisler bu rpg aski nedir ubinin o da ayri olay. Hayir yap ama baska IP cikar yeni ona yap. Ac koklerine donmeli en son gercek AC oyunu Unity idi ve en begendigim AC oyunu olmustu 1. Oyundan sonra. Ama ubi diretiyor origins odyssey valhalla diye. Ne yapalim oynuyoruz. Sukur ki gorselleri basina baglayabilirligi vs. Cok guzel. Ama eski AC'ler burnumuzda tutuyor.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Dante -- 25 Kasım 2020; 19:29:10 >
Ayrıca çözünürlüğü de çok ilginç oyunun. PC'yi masaüstünde 2k 120hz kullanıyorum mesela, 4k TV'de. Oyuna bu şekilde girip borderless 4k ayarladığımda 4k netliği olmuyor. 2k'nın biraz net hali oluyor. Aynı 4kda tutup fullscreene geçince işte o zaman muazzam bir netlik geliyor. Tabii performansa etkisi de oluyor. Oyunu borderless oynayanlar masaüstü çözünürlüklerinin ne olduğuna dikkat etsin. 4k oynuyorum zannedip aslında 2k oynuyor olabilirsiniz.
Grafik detaylarında benim de gördüğüm en belirgin farkı draw distance ve volumetric clouds yaratıyor. Bunlar çok farkediyor ayarlar arasında.
Ben oyunu gerçek 4k'ya alıp tüm ayarları sona alıp adaptive quality'i hedefini 60'a ayarladım. Res. scale yaptırıyorum. Ama 60'a çıkartamıyor yine de target her zaman 4k olduğu için. Ama sonuctan memnunum. 45-60 arası gidiyor. Yalnız oyunun büyük optimizasyon sorunu olduğu da açık.
Bir de oyunda donma oluyor. Menülere vs. girdiğinde. Task managerdan zorlayarak kapatmak gerekiyor. Ben çok yaşadım bu sorunu. Masaüstünü 2k'ya alıp girdiğimde sorun olmuyor ama o bulanıklıkla da bu oyun oynanmaz. Ben çözümü uplay offline mod yapmakta ve ds4 gamepadi oyuna girdikten sonra pc'ye bluetoothla bağlamakta buldum. Oyuna girmeden önce bağlarsam sorun oluyor.
Çok ilginç yerlerden sorunları var oyunun bulmak için takla atmak gerekiyor maalesef. şimdilik her şey düzgün. Ama oyuna acilen patchler patchler patchler gelmeli az buz değil neredeyse beta seviyesinde buglar sorunlar var.
Oyuna gelirsem de 50 saatte yüzde 30'a gelmişim. Englandda 4 bölge açtım henüz. Her şeyi toparlayarak gidiyorum. Grafikler atmosfer oynanış çok beğendim. Çıkmadan videoları izlediğimde yine kelek bir oyun geliyor diyordum ama epey koymuşlar. Tabiri caizse köpek gibi oynatıyor şu pandemide idari izinde. İyi ki evdeyim diyorum yoksa bitmezdi bu oyun.
200 Liraya çok çok değen bir oyun yapmışlar. Sony oyunları gibi aptalca fiyatlar olsa alınmazdı ama 200'e gözü kapalı gider.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Dante -- 29 Kasım 2020; 22:53:31 >
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Son 3 oyunu bir 3leme olarak görebiliriz. Hikayeler doğrudan bağlantılı değil ama oyun türü olarak benzerler ve tarihten fazlasıyla esinlenilmiş bir durum var. ilk oyun Originsin yeri bende başkadır, hem yeni bir türe büründüğü için hem de mısırın o gizemi, piramitleri ilk gördüğüm andaki oyunun bana verdiği hazzı anlatamam. Odysseyi ne yalan söyleyeyim o kadar sevemedim yok malaka yok dalaka pek hoşuma gitmemişti
Valhalla ise komple istediğim yıllardır özlemini çektiğim bir assassins creed oyunu olmuş. Seri zaten genel manada assassin tarihinden, ezionun hikayesinden başka bir yöne evrileli yıllar olmuştu. Optimizasyon odysseyden daha iyi rx 5700 xt ekran kartında ultra highda 80+ fps akıcı bir şekilde oynuyorum oyunu, odysseyde bazı saçma sapan yerlerde ufak da olsa droplar oluyordu bunda böyle bir durum yok. Karlı bölgeler, ingilterenin çeşitli bölgeleri, otlar ağaçlar coğrafya insan modellemeleri gayet güzel olmuş. Dünya içerisinde Rdr2deki gibi rastgele olaylar ise oldukça hoşuma gitti. Yaprağın düşmemesini isteyen babasını bekleyen çocuk, (evet maalesef ki yaprağı okla vurdum düşürdüm, kutuları aşağıya attığımız adamın tepkisi :) ) vb...
Hikaye nereye evrilir bilmiyorum genellikle dünyayı keşfediyorum, dünya odysseyden çok daha kucuk olacak demişlerdi belki yüzölçümü olarak daha küçüktür ama dünyanın içi oldukça dolu.
Oyun mekaniklerinde de bazı kolaylaştırmalar gelmiş. Bi önceki oyunda olduğu gibi anında loot, atı çağırır çağırmaz tuşa basılı tutarsak ata binilmesi vs...
Dövüş mekaniği ise odysseyden bir tık daha az çeşitli geldi bana ama keşfedemediğim şeyler olabilir. Vuruş hissi ve çeşitliliği çok güzel, çift balta, tek mızrak artı kalkan, tek balta tek kalkan...
Sonuç olarak ilk 15 saatten çok memnunum. Açık dunya aksiyon-rpg sevenler mutlaka bakmalı. Bu kadar güzel işleyen bir oyun yapabileceğini düşünmüyordum ubisoftun.
Benim oyundan aldığım zevke göre valhalla > origins > odyssey
Fate of Atlantis DLC'si ise direk Odyssey de ana hikaye de yarım kalan Atlantis mevzusunu devam ettiriyor ve günümüz kısmını da Valhalla'ya bağlıyor. Özellikle üstte arkadaşın dediği gibi Layla'nın Valhalla da neden depresif olduğunu Atlantis DLC'si ile harika şekilde anlıyoruz üstelik koca Assassin's Creed serisinde ki ISU olayını bir başka boyuta taşıyıp efsane şeyler anlatıyor ve evreni genişletiyor bu sayede. Misal AC2 de ki Adem ve Havva mevzusunun ne olduğunu Atlantis DLC'sinde öğreniyoruz gibi gibi. Ha hikaye olarak bence Legacy of the First Blade den iyi değil ama Atlantis DLC'si özellikle sunduğu 3 farklı ve güzel harita ile ek 40 saat içerik sunuyor. Odyssey den çok farklı mı dersen değil hani harita ağzına kadar dolu ve yarısı da boş işler ama Odyssey'i sevdiysen zevk alırsın. Valhalla gibi dolu bir haritası yok.
Hamtunscire bölgesi ise özellikle oyunda ki çoğu şeyin sona erdiği bir alan. Yani bir tane efsanevi silahı bulabiliyorsun mesela bu bölge de. Bunun dışında Eivor'un hikayesinin İngiltere kısmı da burada bitiyor. Power'ı yükseltmek ise öyle aman aman sıkılmadıysan zor değil. Her bölge de ki Mystery'leri bitirsen dahi oyunun sonuna doğru 350 felan olabiliyorsun. Şahsen tüm mystery'leri yapmanı ve eksik çıkarsa da wealth'lerle tamamlamanı öneririm. Köyünde ki haritacıdan da gerekli haritaları satın alırsan full zırh wealth'lerini de kasabilirsin.
@Darch Kesinlikle hocam. Özellikle yetenekler bomboş bir şey olmuş Valhalla da. Odyssey de biraz zorlasak güç fantazisi bile yapıyorduk hani o konuda Valhalla biraz hayal kırıklığı oldu. Ve kesinlikle Valhalla da loot azaltma olayı da hiç iyi olmamış. Odyssey'i 120 saat DLC'leri ile sıkılmadan oynarken Valhalla da özellikle 50.saatten sonra bıkkınlık geldi (95 saatte bitirdim).
@__lcnyvz__ Hocam sorunuzun cevabını da nacizane cevaplayayım hani bana sormamışsınız yine de;
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Hudson51 -- 21 Aralık 2020; 14:1:11 >
Bu mesajda bahsedilenler: @Darch , @__lcnyvz__ , @Gaara34
Avcılıktan rünler, dövmeler ve gemi planları geliyor. Boss tarzı hayvanların da başlarını, postlarını ana binada sergiliyoruz.
O puzzlelarda 1 yetenek puanı veriyor anca, en önemlisi bunlar aslında.
Anomaly liler de çok önemli, gizli hikayeden bir kısım daha keşfediyoruz.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesajda bahsedilenler: @Mr Sherlock Holmes
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
River's Raid modu ise Valhalla'ya devam etmek isteyenler ve Raid olayından zevk alanlar için güzel bir mod olmuş. Settlement'ınıza kurduğunuz yerleşim yerinden eriştiğiniz bu mod ile karşınıza 2 tane harita sunulmuş durumda. Bu 2 harita ağzına kadar köy, küçük ve büyük askeri kamplar ve büyük bir fort barındırıyor. Hepsi ise tamamiyle yağmalanabilir ve raid yapılabilir durumda. Sonraki güncellemelerde bu modun iki harita ile sınırla kalmayacağını ve daha çok harita ekleneceğini düşünüyorum. Tabi ana oyunda ki gibi her yeri hemen yağmalayayım diyemiyorsunuz çünkü sınırlı sayıda kargo kapasiteniz var ve her dolduğunda settlement'a dönmeniz gerekiyor. Bu oynanış mekaniğini sevmemiş olsam da oyuna bir gerçekçilik kattığı aşikar. Tekrar raid'e çıktığınızda ise kargo durumunuz sıfırlanmış oluyor. Köyünüzde Raid ile alakalı binayı geliştirdikçe kargo kapasiteniz de artıyor. Bunun dışında ise Raid ile bir tane de görev eklenmiş ki o da aşağı da görselini göreceğiniz Saint George'un efsanevi zırhı görevi. Raid haritalarının her birinde 2'şer tane olmak üzere yağmaladığınız yerlerde bulduğunuz zırh parçaları ile aşağıda ki zırh setini oluşturabiliyorsunuz. Kendi silahı ve kalkanı da var tabi ki. Şahsen oyunda ele geçirmedim zırhı ama çok da güzel olduğunu söyleyemem. Zırh dan ziyade Raid mekaniği güzel gibi.
< Resime gitmek için tıklayın >
< Resime gitmek için tıklayın >
Valhalla 10-15 saat oynadım bir kez bile gizliliğe ihtiyac duymadım, sözde insanların gizlilik sandığı kapşon ve bilek bıçağı gelmiş, hiç ihtiyac duymuyorsun. Oyun ayrıca hardda bile aşırı basit beceri puanlarını vermiyorum bile, hardda en büyük kaleye bile bamgüm tek başına gir hepsini temizleyip çıkıyorsun, skill kullanmana bile gerek yok zaten odysey gibi usefull skillerde yok lootluyorsun bomboş bir skil çıkıyor. Odysey de yeni item buldukça yeni set yaptıkça, yeni skiller açtıkça güçlendiğimi hissediyordum, bunda beceri puanlarını bile vermiyorum çünkü gerek yok hala oyunun başında bulunan upgrade siz baltayla gidiyorum. Hani rpg oyunlarında şu lvla geleyim şu skil açılacak yada şu weaponu takabilcem diye heves edersinya bu oyunda o yok.
Ana hikaye, yan görevler(world event), lootun az olması gibi şeyler odyseyden iyi olsada combat, skiller, gizlilik odyseyde daha iyidi(onda bile genel olarak kötü olsada). En azından oyuna adına yakışır şekilde stealth asas olarak takılabiliyordun.
Şu an oyuna devam etme nedenim hikaye, odyseyde olan şu seti bulayım, karakterimi geliştireyim, şu skili açayım diye bir heves yok çünkü ihtiyac yok.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi No Way Out -- 3 Nisan 2021; 16:49:0 >
Ubisoft hakikaten artık sittin sene adam olmaz. Valhalla ve watch dogs farklı olacak, artık farklı strateji kasıyoruz. Bu sefer mutlu edeceğiz oyuncuları dedikleri oyunlarda bile daha geri gittiler. Bunların bir harddiskleri var ofislerinde. O harddiskte bir sürü daha önce yapılmış animasyonlar , modeller, dokular var. Oradan çekip çekip cilalayip oyun yapıyorlar. Ulan her ana karakterin koşusu bütün ubisoftlarda tıpatıp aynı olur mu. Koşarken eller ayaklar tırmanma animasyonu nefes almasına kadar mubalagasiz herşey aynı. immortal fenyx rising e baktım. Ulan orada bile aynı. Yuh artık
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Yazdığınız cümlelerden, aksiyon oyunu sevdiğiniz gayet belli oluyor. Bu oyunu bu kadar yermenizde haklısınız tabii ki. Sonuçta aksiyonu için para verip oynamışsınız. Ama bu tür oyunlarda aksiyon yarım kalsa başka yerden toparlıyor. Bu oyunda da RPG ve dünya ile etkileşim konusunda gayet başarılı benim fikrimce. Şimdi siz aksiyon ağırlıklı değerlendirdiğiniz için, bu oyun da sizi yarı yolda bırakmış oluyor..
Benim merak ettiğim sizin bu konuda ne düşündüğünüz. Aksiyon harici olarak oyunu nasıl değerlendirirdiniz? Ben mesela sizin tam tersi olarak from software oyunlarından nefret ederim. Ama bu, oyunların başarı durumuyla değil benim zevkimle alakalı. Arkaplanda 0 hikayeye sahip olup yavan aksiyon sunması ve bu aksiyonun da insanı kanser edecek düzeyde olması benim gözümde from software oyunlarını çöp yapıyor. Tabi dediğim gibi oyun kalitesine laf etmiyorum kendi zevkime göre konuşuyorum. Dark souls oynayıp kanser olacağıma 50 kere AC oynamayı tercih ederim. Aksiyonda pek bulunmasam da doğanın tadını çıkarıp dünyada keşifler yapıp insanların hikayelerini dinlemeyi tercih ederim. Sizin fikriniz nedir acaba?