Söylediğiniz gibi görmeyince ve sesini duymayınca acı en geç 1 ay da geçiyor unutuyorsun tekrar görsen bile sanki bünyen onun panzehirini bulmuş gibi eskisi gibi duygu yogunlu olmuyor o kişiye karşı, yanlız ilk hafta zor geçiyor... Burdan çıkaracağımız sonuç bence aşk bi virüs, panzehiri ise ondan uzaklaşmak... |
Aşkı sadece karşı cins ile sınırlandırırsanız en büyük yanlışı yapmış olursunuz. Vatan aşkı, herhangi bir nesneye, bir görüşe(ideoloji) aşk, İlahi aşk birkaçtanesi. Bence aşk ; maşuk ile aşığın bir bütün olmasıdır. Yekpare görülmesi, duyulması, anılmasıdır. Aşığa baktığın her an sana maşuğu hatırlatmasıdır. Bütün olmak ise güle oynaya olunacak birşey değildir. Fedakarlık ister en basitinden. Her fedakarlık ise acıyı beraberinde getirir. Zaten acıyla yoğrulmazsa aşka dair konuşacak pek birşey yok demektir. Cemal Safi'nin Tek Hece adlı şiiri bence aşkı en güzel tanımlayan şiirlerden birisidir.
|
Evet haklısınız, ama arkadaş daha çok beşeri aşk hakkındaki görüşleri öğrenmek istemiş. |
aşk budur Yaşlı bir bey, sabah erken evinden çıkmış, yolda ilerlerken, bir bisikletlinin kendisine çarpması ile yere yuvarlanmış ve hafif yaralanmış. Sokaktan geçenler yaşlı beyi hemen en yakın sağlık birimine ulaştırmışlar. Hemşireler, adamcağızın yarasına pansuman yapmışlar, ama 'biraz Beklemesini ve röntgen çekerek her hangi bir kırık veya çatlak olup olmadığını inceleyeceklerini' söylemişler. Yaşlı bey huzursuzlanmış, 'acelesi olduğunu istemediğini' söylemiş. Hemşireler merakla acelesinin sebebini sormuş. Adamcağız da 'karım huzur evinde kalıyor her sabah onunla kahvaltı etmeye giderim, geç kalmak istemiyorum' demiş. 'Karınızın, siz gecikince merak edeceğini düşünüyorsunuz herhalde' Demiş hemşire. Adam üzgün bir ifade ile 'ne yazık ki karım Alzheimer hastası ve benim kim olduğumu bilmiyor' demiş. Hemşireler hayretle 'madem sizin kim olduğunuzu bilmiyor neden hergün onunla kahvaltı yapmak için koşuşturuyorsunuz' demişler. Adam buruk bir sesle 'ama ben onun kim olduğunu biliyorum' demiş |
aşkın bitme sebebi Günün birinde bir çiçekle su karşılaşırlar bir kırda. Tanırlar birbirlerini,tanıdıkça severler.Çok mutludur çiçek,suya aşık olmuştur. Hayatında ilk kez aşkı tatmaktadır. Renk renk açar,erafına güzek kokular saçar,sırf suyun hoşuna gitsin diye....Su da çiçeğe aşık olmuştur. Yine de biraz tedirgindir, çünkü ilk kez karşılaşıyordur bu duyguyla. Günler geçer ve çiçek suyun kendisini sevip sevmediğini düşünmeye başlar.Su fazla ilgilenmemektedir çiçekle. Oysa çiçek ilgisizliğe alışkın değildir.Dayanamaz bir gün ve suya ''Seni seviyorum'',der.Su da yanıt verir ona ''Ben de seni seviyorum''...Ama yine ilgisizdir su.Çiçek sabırlıdır. Hep beklemektedir.Beklerken de sürekli suya ''seni seviyorum'' demektedir.Su da hep aynı yanıtı vermektedir;''Ben de seni seviyorum''... Solmaya başlamıştır çiçek.Artık o neşeli renk renk açan,etrafa güzel kokular saçan çiçek yoktur.Bir kez daha ''Seni seviyorum'' der çiçek suya. Su aynı yanıtı verir; ''Ben de seni seviyorum''. Yataklara düşer çiçek. Hastadır artık. Eğilmiştir boynu. Su çiçeğin başında beklemektedir ama sevdiğine emin olduğu çiçeğin neden böyle hastalandığını bilmemektedir. Yardım edememektedir.Çaresiz bu işleri bilen birini çağırır su. Bilge kişi gelip muayene eder çiçeği. Hüzünlüdür.Çünkü çiçek artık kurtulamayacak bir noktaya gelmiştir. Suya dönüp ''Artık durumu ümitsiz'' der.Merak eder su,sevgilisi çiçeğin nasıl bu hale düştüğünü.''Neden benim çiçeğimi böyle hasta eden şey?'' diye sorar bilge kişiye. Bilge kişi suya bakar ve cevabını verir; ''Çiçek hasta değil, sadece susuz kalmış.'' Su anlar ki sevgiliye sadece ''Seni seviyorum''Demek yetmez. Her aşk bir çiçektir aslında. Her aşkın suya,besine ihtiyacı vardır. Biz de öyle değil miyiz?Aşkımız bittiği zaman ''Neden bitti?''deyip kendimizi yemez miyiz?Oysa yaptıklarımızdan değil, yapamadıklarımızdan bitmiştir aşk.......... |
aşka sordum aşk nedir diye dile geldi ve şöyle cevap verdi - "Ey insanlık hep peşimden koştunuz, bana ulaşmaya çalıştınız. Aslında bana ulaştınız ama hiç farketmediniz. Benım için ağladınız zaman bile size hep yalan belki de şaka gibi geldim. Bana hep yakıştırmalar yaptınız. İstersen sana bir hikaye anlatayım dedi ve şu hikayeyi anlatdı Birgün küçük bir kedi kuyruğunu yakalamak için hep kendi etrafında dönüp duruyormuş ve büyük kedi dayanamayıp ne yapmaya çalışıyorsun diye sormuş. Yavru kedi de bana ancak kuyruğumu yakaladığım zaman mutluluğa ulaşacağımı söylediler. Ben de onun için uğraşıyorum diye cevap vermiş. Büyük kedi gülmüş ve "ben de küçükken senin gibiydim. Hep kendi etrafımda döner, kuyruğumu yakalamaya çalışırdım ama birgün durdum ve düşündüm ve yürümeye karar verdim işte o zaman anladım ki zaten o benim peşimden geliyordu." İşte şimdi anladın mı? Aşk bir kedinin kuyruğudur ki ona ulaşmak için peşinden koşmanız gerekmez, o zaten her hareketinizde arkanızdan gelir. |
Evet ama sadece beşeri aşkı kastetmiş arkadaş. |
Aşkın üzerine milyonlarca şarkı, kitap vs. yazılmıştır ama kimse ne olduğu çözememiştir. Bilenen gerçek ise; doğru kişiye olunan aşk dünya da cenneti yanlış kişiye olunan aşk dünyada cehennemi yaşatır. Aslında aşk doğru yanlş kişi ayrımı da yapmaz bu da tamamen şans işidir. |
Hocam sen bu aşk meşk işlerinden bayağı dertlisin galiba ![]() |
mevlanaya da sormuşlar aşk nedir diye koca mevlana ne demiş ben olki bilesin demiş ben sen olamam ki öyleyse aşkı bana sorma demiş |
ooof polat kardeşim yapılacak iş miydi bu? konu dışından kaçma nedenim bu zaten. artık görmek istemiyorum bunu ![]() bana faydası olmadı, hep zararı oldu bunun. 2007 eylülüne lanet olsun, hayatımdan çıksın o ay. yemin ediyorum o kadar gereksiz bir şey ki bu 3 harfli kelime ne varlığından hoşnutum ne de beni bulmasından. hiçbir zaman kendimi teslim etmedim bu zımbırtıya. 21 yıl oldu, ha bugün ya yarın inadımı kıracağımı düşünenler 21 yıldır yanılıyor. ömrümün kalanında da yanılmaya devam edecekler. böyle konular açmaya gerek yok yani. çoğu insan bu acıyı çekmekten hoşlanır. önemli olan bu konuyu kafaya takmamayı bilmektir, hayatından uzak tutmaktır. o zaman acı çekmemeyi öğrenirsin. akşam içersin, küp gibi olursun, 3-5 saatini kurtarırsın. ama ayıldığında ne olacak? kökünden çözmeli bu işleri. şuanda benim içimde, vatanıma ve insanlara hizmet edebilme aşkından başka bir şey yok. kendimi buna yönelttim. hayatın, insanlığın %95'ine güzellik olarak gelen şeyleri kafamdan ve yolumdan çıkardım. belki gereksiz bir tribe giriyorum gibi gözüküyordur, ama benim için bu böyle. 10 gündür stajdayım, mesleğime inanılmaz bir sevgi oluştu içimde. gecem gündüzüm şantiyede geçecek belki, ama bu dünyaya bir şeyler bırakacağım. belki de yüksek lisans yapacağız, daha farklı şeyler. ama bu dünyaya bıraktığı yegane iz, kıçından çıkan gazın ozondaki tahribi olan biri olarak ölmeyerek huzurlu olacağım inşallah. çok dertliyim çok. |
Sayın hashus1099; Hocam ne yaptın sen böyle. Gerçi kimse kimsenin ne yaşadığını bilmiyor sanal bir ortam. Hatta bir olaydan tüm insanlar farklı etkilenirler ama aşkın cazibesi işte burda saklı. Her an insanı bulabilecek birşey. Şu an aşık bir insan olarak yazdığımdan böyle olabilir. Ama şöyle birşey söylim, aşkı insan tek bir yöne kanalize ettiği zaman deliliği öyle ortaya çıkıyor. Eskilerin bazen çok güzel sözleri olur. Ninemin vardı birtane. Aşk insanın kalbinde oda oda ayrılabilir yada tüm kalabilir. İnsan Allah'a ve peygamberine aşık olmazsa mutlaka dünyevi birşeyle olacaktır. Umarım dini içerik diye silinmez. Onun kendi görüşüne göre yorumuydu bu. ben kendime şu sonucu çıkardım; tek birşeye aşık olmamalı insan, çünkü en kolay o zaman kanabiliyor, aldatılabiliyor. Yanlış hatırlamıyorsam bir Askeri Okul geçmişiniz var. Vatan aşkını insana en güzel aşılanacağı yerdir. Vatanına böyle aşık olman güzel birşey şu an çoğu insana ütapya gelsede. Lakin dediğim gibi bu yüzden aldatılmaman temennim. Uzattım sanırım, yanlış bir kelam ettiysem affola ![]() |
aşk bir insan değil ki.. bi kelime nasıl böyle cevap verebilir? aşık veysele sormuşsun sen bence |
evet, 7 yılda 2 kere ağladım. 1 liseye girdiğimde, kardeşimden ayrılacağım için. 2 harbiyeden ayrılırken, biraz hırsımdan, üzüntümden. yani hiçbir şeyin beni etkilemesine izin vermiyorum, bir insan evladına duyacağım aşk beni etkiler belki ama zarar veremez. buna her türlü engel olurum. evet, ülkeme karşı kendimde hissettiğim borç birkaç kez yanılmama neden oldu. ama daha yolun başındayız, yanılarak değil görerek öğrenmek daha önemlidir. bu yüzden kimse tarafından yönlendirilmiyorum, sadece kendi akıl terazim bana yol gösteriyor artık. dogmalar değil tecrübelerle yola devam etmek artık tek kılavuzum. beşeri aşk denen olay, bana çok bayağılaşmış ve gereksiz geliyor. böyle bir şeyin de sorumluluğunu hayatta alamam. kimseyi ne arayan ne soran biriyim, kimseye de hesap vermeyi sevmem. bu yüzden bana uzaktır aşk. |
Aşk gerçekten çok ulu bir makam. Ulaşması zor, bulması zor.. İlahi aşkı bir yana bırakıp beşeri aşka gelirsek, yaklaşık 3 haftadır harika bir birlikteliğim var ve hayatımda hiç bu kadar mutlu olduğumu hatırlamıyorum. Öyle pozitifim ve humanist duygularla doldum ki Kültür - Bilim içerisindeki inançsız insanları bile seviyorum sanki artık.. Bana bir şeyler oluyor. |
orjinal adamsın. bakış açınla kullandığın dil çok güzel oturmuş. sonunada güzel gelmişsin. en azından benim hoşuma gitti. Ama şu bir gerçek bu gibi işlere kafa yoracağımıza insanlara yararlı birşeyler bırakmak gerekli. acısını bende çekerek sana katılıyorum... |
Mesele bu haldeyken inançsz veya inançlı veya başka ideleri olan insanlara saygı duymak olmamalı. Bunun dışındaki durumlardada insanlarla olan beşeri ilişkilerimiz bu halinizdeykenki gibi olmalı değilmi. |
yorumlarınızı alalım.
Bana göre Aşk,Umuttur.Birinden çok hoşlanırsınız,öyle bir umut beslersiniz ki ona karşı,aslında aşk denilen şey bu umudun kendisidir.umutsuzluğa dönüştüğünde (negatif iyon olduğunda
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.