Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir, 1 mobil kullanıcı
357
Cevap
7996
Tıklama
0
Öne Çıkarma
Cevap: Ara Geçiş Formu Sorusu (10. sayfa)
D
14 yıl
Teğmen

quote:

Orijinalden alıntı: Volpenotte


quote:

Orijinalden alıntı: Doxylamine


quote:

Orijinalden alıntı: Volpenotte

İşte hocam mesela bu noktada o canlı kendini o duruma entegre edecek donanımı nasıl kendi kendine oluştursun? Bazılarına göre tesadüf kimene göre ise sadece saçmalık. Bir de şu takıldı kafama hocam sen yukarıda yazmışsın ya %98-2, %97-3 vs vs. Peki akciğeri hangi yüzdelik dilimde oluşmuş oluyor mesela? Yani akciğerin tam olarak oluşmuş olması gerekir ki akciğer solunumu yapsın peki o yapı oluşana kadar(işte burada bu yapıyı oluşturan güç kimine göre tesadüf) atıyorum %10'luk su hayatı yaşamının devamını sağlamaya yetiyor mu?


Hayır,akciger yavaş yavaş gelişiyor.Şak diye tam akciğer olmuyor elbette. Ilk önce karada daha çok dayanabilen solungaçlar ortaya çıkıyor. Yavaş yavaş onlar hava torbası şeklini alacak şekle geliyor(bildiğimiz akçiğer gibi). Öyle ilerliyor,şu anki akciğerimiz kara için tam uygun ve çok gelişmiştir.
Yetiyor evet.
Mesela yarısı suda yarısı karada geçiren canlılar var yaşamını. Onlarında tam bildiğimiz gibi gelişmemiştir akciğeri. Gelişmeden kasıt,karada yaşamak için.
Tesadüf değil. Kendi de oluşturmadı onu. Mesela atıyorum bunlar karada üreyip yumurta bıraksın (tabi hepsini böyle alma). Daha uzun süre karada durabilen daha çok üreyecektir,hep böyle gide gide artmış olabilir. Suda bir düşmanı vardır,saldırıyordur karaya zıplayıp bekleyip geri düşmesi gerekebilir. Karada daha uzun süre yaşayan hayatta kalır. Veya kıyıya çok yakın yosundan besleniyordur,karada duramayan açlıktan ölür,pek çok şey türetilebilir,bu konuda tam bir bilgim yok,cahilim gerçekten. Araştırıp düzgünce cevap veririm. Tek bildiğim çok yavaş yavaş biraz karada biraz denizde yaşaya yaşaya geliştiğidir.
Insanlar şey diye düşünüyor, %1 olsa ne ye yararki hehe . Ama işte o %1 le,başka bir balık onu kovalarken kıyıya atlayıp geri denize girebilir ,ve hayatını kurtarabilir vb.


Yarı karada yarı suda yaşamını devam ettiren canlıya netten baktım da bulamadım yazar mısın buraya bakarım ona bir ara. Akciğerin tak diye oluşmadığını biliyorum teoriye göre ben zaten tam oluşmuş haline gelene kadar ki süreyi kastettim. Burada birşey daha takıldı aklıma akciğer tam olarak yani %100 oluşmadan görevini yerine getirebiliyor mu yani?


Akciğer işte, bildiğimiz akçiğer değil. Çok çok çok daha basit. Şu anki hali çok gelişmiş. Hesap makinasıyla bilgisayarı karşılaştırmak gibi. Ikiside iş görür ama.

http://www.evrimteorisi.org/index.php?option=com_content&view=article&id=132&Itemid=109

şöyle bir ayrıntılı açıklamalı site buldum. benim geçen mesajda koyduğum tetrapodları örnek falan vermişler. güzel bir site imiş beğendim.


----------------
Ben hep evrimle din i ayrı tutmak isterim. Evrim inancınızla çelişebilir. Ama yanlış olduğu anlamına gelmez. Evrimin olmasıda,Allah yok herşey evrildi falan filan anlamına da gelmez.

Nasıl big bange adapte olunduysa,evrime de olacaktır din ileride. Yada olmazlar,birşeyi değiştirmez. Ama evrim ve din birbiriyle alakasızdır. Karıştırılmamalıdır,ne bilim adamı tarafından ne inançlı bir insan. Çünki konu bilimsel bir tartışma değil,kişisel inançlara hakaret olarak algılanır,karşınızdaki kişi sizden nefret eder falan filan.

Nasıl kanser hastasına öleceği söylenmemeli ise,inançlı birisinede şu yanlış şu doğru denmesi yanlış bence. Zaten bilim adamı değiller ve pek alakaları yok. Inanıyorlar ve mutlu ise ne haddime benim onların inancını sorgulamak. Inancı ile mutsuz ise,veya mutlu olmasına rağmen çok meraklı ise,araştırır öğrenir dinini, ya daha çok bağlanır,yada tam tersi. Zaten onların tartışılacağı yerde kültür ve bilim forumları değil din forumlarıdır.

Bu yüzden dini sorulardan kaçıyorum hep,bilgisizliğimden değil.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
V
14 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: Doxylamine


quote:

Orijinalden alıntı: Volpenotte


quote:

Orijinalden alıntı: Doxylamine


quote:

Orijinalden alıntı: Volpenotte

İşte hocam mesela bu noktada o canlı kendini o duruma entegre edecek donanımı nasıl kendi kendine oluştursun? Bazılarına göre tesadüf kimene göre ise sadece saçmalık. Bir de şu takıldı kafama hocam sen yukarıda yazmışsın ya %98-2, %97-3 vs vs. Peki akciğeri hangi yüzdelik dilimde oluşmuş oluyor mesela? Yani akciğerin tam olarak oluşmuş olması gerekir ki akciğer solunumu yapsın peki o yapı oluşana kadar(işte burada bu yapıyı oluşturan güç kimine göre tesadüf) atıyorum %10'luk su hayatı yaşamının devamını sağlamaya yetiyor mu?


Hayır,akciger yavaş yavaş gelişiyor.Şak diye tam akciğer olmuyor elbette. Ilk önce karada daha çok dayanabilen solungaçlar ortaya çıkıyor. Yavaş yavaş onlar hava torbası şeklini alacak şekle geliyor(bildiğimiz akçiğer gibi). Öyle ilerliyor,şu anki akciğerimiz kara için tam uygun ve çok gelişmiştir.
Yetiyor evet.
Mesela yarısı suda yarısı karada geçiren canlılar var yaşamını. Onlarında tam bildiğimiz gibi gelişmemiştir akciğeri. Gelişmeden kasıt,karada yaşamak için.
Tesadüf değil. Kendi de oluşturmadı onu. Mesela atıyorum bunlar karada üreyip yumurta bıraksın (tabi hepsini böyle alma). Daha uzun süre karada durabilen daha çok üreyecektir,hep böyle gide gide artmış olabilir. Suda bir düşmanı vardır,saldırıyordur karaya zıplayıp bekleyip geri düşmesi gerekebilir. Karada daha uzun süre yaşayan hayatta kalır. Veya kıyıya çok yakın yosundan besleniyordur,karada duramayan açlıktan ölür,pek çok şey türetilebilir,bu konuda tam bir bilgim yok,cahilim gerçekten. Araştırıp düzgünce cevap veririm. Tek bildiğim çok yavaş yavaş biraz karada biraz denizde yaşaya yaşaya geliştiğidir.
Insanlar şey diye düşünüyor, %1 olsa ne ye yararki hehe . Ama işte o %1 le,başka bir balık onu kovalarken kıyıya atlayıp geri denize girebilir ,ve hayatını kurtarabilir vb.


Yarı karada yarı suda yaşamını devam ettiren canlıya netten baktım da bulamadım yazar mısın buraya bakarım ona bir ara. Akciğerin tak diye oluşmadığını biliyorum teoriye göre ben zaten tam oluşmuş haline gelene kadar ki süreyi kastettim. Burada birşey daha takıldı aklıma akciğer tam olarak yani %100 oluşmadan görevini yerine getirebiliyor mu yani?


Akciğer işte, bildiğimiz akçiğer değil. Çok çok çok daha basit. Şu anki hali çok gelişmiş. Hesap makinasıyla bilgisayarı karşılaştırmak gibi. Ikiside iş görür ama.

http://www.evrimteorisi.org/index.php?option=com_content&view=article&id=132&Itemid=109

şöyle bir ayrıntılı açıklamalı site buldum. benim geçen mesajda koyduğum tetrapodları örnek falan vermişler. güzel bir site imiş beğendim.


----------------
Ben hep evrimle din i ayrı tutmak isterim. Evrim inancınızla çelişebilir. Ama yanlış olduğu anlamına gelmez. Evrimin olmasıda,Allah yok herşey evrildi falan filan anlamına da gelmez.

Nasıl big bange adapte olunduysa,evrime de olacaktır din ileride. Yada olmazlar,birşeyi değiştirmez. Ama evrim ve din birbiriyle alakasızdır. Karıştırılmamalıdır,ne bilim adamı tarafından ne inançlı bir insan. Çünki konu bilimsel bir tartışma değil,kişisel inançlara hakaret olarak algılanır,karşınızdaki kişi sizden nefret eder falan filan.

Nasıl kanser hastasına öleceği söylenmemeli ise,inançlı birisinede şu yanlış şu doğru denmesi yanlış bence. Zaten bilim adamı değiller ve pek alakaları yok. Inanıyorlar ve mutlu ise ne haddime benim onların inancını sorgulamak. Inancı ile mutsuz ise,veya mutlu olmasına rağmen çok meraklı ise,araştırır öğrenir dinini, ya daha çok bağlanır,yada tam tersi. Zaten onların tartışılacağı yerde kültür ve bilim forumları değil din forumlarıdır.

Bu yüzden dini sorulardan kaçıyorum hep,bilgisizliğimden değil.


Kazıdım aklıma siteyi okuyacağım buradan yarın, şuan birkaç işim var. Ama evrimle din çelişiyor hocam. Nereden anladığıma gelince Kuran'da buna dair bilgiler var mesela meşhur bir ayet vardır ''O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca “Ol” der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi, 117).'' Ben aksine dinin bilimle son derece iç içe olması gerektiğini düşünürüm açıkçası. Yoksa insan kendi eliyle puta bile tapmıştır bildiğiniz gibi. Yani tapılan varlığın kendini belli etmesi gerekir. Mesela Kuran olmasaydı ben yine bu dünyanın tesadüfen oluşacağını düşünmeyebilirdim, bu dünyanın çok mükemmel olduğunu düşünebilirdim. Ama bu güzelliği Zeus'a, Ahmet'e ya da Mehmet'e de yorumlayabilirdim. Ayrıca dinin bilime evrdiği önemle ilgili ayet de vardır bildiğim, cübbeli denen herifin düşündüğü gibi değil din yani. Yarın okuyacağım kaynağı sanırım yarı kara yarı deniz canlısı da vardır o kaynakta o nedenle vermedin galiba canlı adı


Bu mesaja 2 cevap geldi.
A
14 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: Volpenotte


quote:

Orijinalden alıntı: Doxylamine


quote:

Orijinalden alıntı: Volpenotte


quote:

Orijinalden alıntı: Doxylamine


quote:

Orijinalden alıntı: Volpenotte

İşte hocam mesela bu noktada o canlı kendini o duruma entegre edecek donanımı nasıl kendi kendine oluştursun? Bazılarına göre tesadüf kimene göre ise sadece saçmalık. Bir de şu takıldı kafama hocam sen yukarıda yazmışsın ya %98-2, %97-3 vs vs. Peki akciğeri hangi yüzdelik dilimde oluşmuş oluyor mesela? Yani akciğerin tam olarak oluşmuş olması gerekir ki akciğer solunumu yapsın peki o yapı oluşana kadar(işte burada bu yapıyı oluşturan güç kimine göre tesadüf) atıyorum %10'luk su hayatı yaşamının devamını sağlamaya yetiyor mu?


Hayır,akciger yavaş yavaş gelişiyor.Şak diye tam akciğer olmuyor elbette. Ilk önce karada daha çok dayanabilen solungaçlar ortaya çıkıyor. Yavaş yavaş onlar hava torbası şeklini alacak şekle geliyor(bildiğimiz akçiğer gibi). Öyle ilerliyor,şu anki akciğerimiz kara için tam uygun ve çok gelişmiştir.
Yetiyor evet.
Mesela yarısı suda yarısı karada geçiren canlılar var yaşamını. Onlarında tam bildiğimiz gibi gelişmemiştir akciğeri. Gelişmeden kasıt,karada yaşamak için.
Tesadüf değil. Kendi de oluşturmadı onu. Mesela atıyorum bunlar karada üreyip yumurta bıraksın (tabi hepsini böyle alma). Daha uzun süre karada durabilen daha çok üreyecektir,hep böyle gide gide artmış olabilir. Suda bir düşmanı vardır,saldırıyordur karaya zıplayıp bekleyip geri düşmesi gerekebilir. Karada daha uzun süre yaşayan hayatta kalır. Veya kıyıya çok yakın yosundan besleniyordur,karada duramayan açlıktan ölür,pek çok şey türetilebilir,bu konuda tam bir bilgim yok,cahilim gerçekten. Araştırıp düzgünce cevap veririm. Tek bildiğim çok yavaş yavaş biraz karada biraz denizde yaşaya yaşaya geliştiğidir.
Insanlar şey diye düşünüyor, %1 olsa ne ye yararki hehe . Ama işte o %1 le,başka bir balık onu kovalarken kıyıya atlayıp geri denize girebilir ,ve hayatını kurtarabilir vb.


Yarı karada yarı suda yaşamını devam ettiren canlıya netten baktım da bulamadım yazar mısın buraya bakarım ona bir ara. Akciğerin tak diye oluşmadığını biliyorum teoriye göre ben zaten tam oluşmuş haline gelene kadar ki süreyi kastettim. Burada birşey daha takıldı aklıma akciğer tam olarak yani %100 oluşmadan görevini yerine getirebiliyor mu yani?


Akciğer işte, bildiğimiz akçiğer değil. Çok çok çok daha basit. Şu anki hali çok gelişmiş. Hesap makinasıyla bilgisayarı karşılaştırmak gibi. Ikiside iş görür ama.

http://www.evrimteorisi.org/index.php?option=com_content&view=article&id=132&Itemid=109

şöyle bir ayrıntılı açıklamalı site buldum. benim geçen mesajda koyduğum tetrapodları örnek falan vermişler. güzel bir site imiş beğendim.


----------------
Ben hep evrimle din i ayrı tutmak isterim. Evrim inancınızla çelişebilir. Ama yanlış olduğu anlamına gelmez. Evrimin olmasıda,Allah yok herşey evrildi falan filan anlamına da gelmez.

Nasıl big bange adapte olunduysa,evrime de olacaktır din ileride. Yada olmazlar,birşeyi değiştirmez. Ama evrim ve din birbiriyle alakasızdır. Karıştırılmamalıdır,ne bilim adamı tarafından ne inançlı bir insan. Çünki konu bilimsel bir tartışma değil,kişisel inançlara hakaret olarak algılanır,karşınızdaki kişi sizden nefret eder falan filan.

Nasıl kanser hastasına öleceği söylenmemeli ise,inançlı birisinede şu yanlış şu doğru denmesi yanlış bence. Zaten bilim adamı değiller ve pek alakaları yok. Inanıyorlar ve mutlu ise ne haddime benim onların inancını sorgulamak. Inancı ile mutsuz ise,veya mutlu olmasına rağmen çok meraklı ise,araştırır öğrenir dinini, ya daha çok bağlanır,yada tam tersi. Zaten onların tartışılacağı yerde kültür ve bilim forumları değil din forumlarıdır.

Bu yüzden dini sorulardan kaçıyorum hep,bilgisizliğimden değil.


Kazıdım aklıma siteyi okuyacağım buradan yarın, şuan birkaç işim var. Ama evrimle din çelişiyor hocam. Nereden anladığıma gelince Kuran'da buna dair bilgiler var mesela meşhur bir ayet vardır ''O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca “Ol” der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi, 117).'' Ben aksine dinin bilimle son derece iç içe olması gerektiğini düşünürüm açıkçası. Yoksa insan kendi eliyle puta bile tapmıştır bildiğiniz gibi. Yani tapılan varlığın kendini belli etmesi gerekir. Mesela Kuran olmasaydı ben yine bu dünyanın tesadüfen oluşacağını düşünmeyebilirdim, bu dünyanın çok mükemmel olduğunu düşünebilirdim. Ama bu güzelliği Zeus'a, Ahmet'e ya da Mehmet'e de yorumlayabilirdim. Ayrıca dinin bilime evrdiği önemle ilgili ayet de vardır bildiğim, cübbeli denen herifin düşündüğü gibi değil din yani. Yarın okuyacağım kaynağı sanırım yarı kara yarı deniz canlısı da vardır o kaynakta o nedenle vermedin galiba canlı adı


cübbeli denen herif derken?

işte burada hatalısın

cübbeli Ahmet hoca

kendi düşüncesine göre asla din yorumlamaz

islam dini nakil dinidir

o naklediyordur bir yerden

sanırım ona değil

kaynağına lafınız


Bu mesaja 1 cevap geldi.
D
14 yıl
Teğmen

quote:

Orijinalden alıntı: Volpenotte


quote:

Orijinalden alıntı: Doxylamine


quote:

Orijinalden alıntı: Volpenotte


quote:

Orijinalden alıntı: Doxylamine


quote:

Orijinalden alıntı: Volpenotte

İşte hocam mesela bu noktada o canlı kendini o duruma entegre edecek donanımı nasıl kendi kendine oluştursun? Bazılarına göre tesadüf kimene göre ise sadece saçmalık. Bir de şu takıldı kafama hocam sen yukarıda yazmışsın ya %98-2, %97-3 vs vs. Peki akciğeri hangi yüzdelik dilimde oluşmuş oluyor mesela? Yani akciğerin tam olarak oluşmuş olması gerekir ki akciğer solunumu yapsın peki o yapı oluşana kadar(işte burada bu yapıyı oluşturan güç kimine göre tesadüf) atıyorum %10'luk su hayatı yaşamının devamını sağlamaya yetiyor mu?


Hayır,akciger yavaş yavaş gelişiyor.Şak diye tam akciğer olmuyor elbette. Ilk önce karada daha çok dayanabilen solungaçlar ortaya çıkıyor. Yavaş yavaş onlar hava torbası şeklini alacak şekle geliyor(bildiğimiz akçiğer gibi). Öyle ilerliyor,şu anki akciğerimiz kara için tam uygun ve çok gelişmiştir.
Yetiyor evet.
Mesela yarısı suda yarısı karada geçiren canlılar var yaşamını. Onlarında tam bildiğimiz gibi gelişmemiştir akciğeri. Gelişmeden kasıt,karada yaşamak için.
Tesadüf değil. Kendi de oluşturmadı onu. Mesela atıyorum bunlar karada üreyip yumurta bıraksın (tabi hepsini böyle alma). Daha uzun süre karada durabilen daha çok üreyecektir,hep böyle gide gide artmış olabilir. Suda bir düşmanı vardır,saldırıyordur karaya zıplayıp bekleyip geri düşmesi gerekebilir. Karada daha uzun süre yaşayan hayatta kalır. Veya kıyıya çok yakın yosundan besleniyordur,karada duramayan açlıktan ölür,pek çok şey türetilebilir,bu konuda tam bir bilgim yok,cahilim gerçekten. Araştırıp düzgünce cevap veririm. Tek bildiğim çok yavaş yavaş biraz karada biraz denizde yaşaya yaşaya geliştiğidir.
Insanlar şey diye düşünüyor, %1 olsa ne ye yararki hehe . Ama işte o %1 le,başka bir balık onu kovalarken kıyıya atlayıp geri denize girebilir ,ve hayatını kurtarabilir vb.


Yarı karada yarı suda yaşamını devam ettiren canlıya netten baktım da bulamadım yazar mısın buraya bakarım ona bir ara. Akciğerin tak diye oluşmadığını biliyorum teoriye göre ben zaten tam oluşmuş haline gelene kadar ki süreyi kastettim. Burada birşey daha takıldı aklıma akciğer tam olarak yani %100 oluşmadan görevini yerine getirebiliyor mu yani?


Akciğer işte, bildiğimiz akçiğer değil. Çok çok çok daha basit. Şu anki hali çok gelişmiş. Hesap makinasıyla bilgisayarı karşılaştırmak gibi. Ikiside iş görür ama.

http://www.evrimteorisi.org/index.php?option=com_content&view=article&id=132&Itemid=109

şöyle bir ayrıntılı açıklamalı site buldum. benim geçen mesajda koyduğum tetrapodları örnek falan vermişler. güzel bir site imiş beğendim.


----------------
Ben hep evrimle din i ayrı tutmak isterim. Evrim inancınızla çelişebilir. Ama yanlış olduğu anlamına gelmez. Evrimin olmasıda,Allah yok herşey evrildi falan filan anlamına da gelmez.

Nasıl big bange adapte olunduysa,evrime de olacaktır din ileride. Yada olmazlar,birşeyi değiştirmez. Ama evrim ve din birbiriyle alakasızdır. Karıştırılmamalıdır,ne bilim adamı tarafından ne inançlı bir insan. Çünki konu bilimsel bir tartışma değil,kişisel inançlara hakaret olarak algılanır,karşınızdaki kişi sizden nefret eder falan filan.

Nasıl kanser hastasına öleceği söylenmemeli ise,inançlı birisinede şu yanlış şu doğru denmesi yanlış bence. Zaten bilim adamı değiller ve pek alakaları yok. Inanıyorlar ve mutlu ise ne haddime benim onların inancını sorgulamak. Inancı ile mutsuz ise,veya mutlu olmasına rağmen çok meraklı ise,araştırır öğrenir dinini, ya daha çok bağlanır,yada tam tersi. Zaten onların tartışılacağı yerde kültür ve bilim forumları değil din forumlarıdır.

Bu yüzden dini sorulardan kaçıyorum hep,bilgisizliğimden değil.


Kazıdım aklıma siteyi okuyacağım buradan yarın, şuan birkaç işim var. Ama evrimle din çelişiyor hocam. Nereden anladığıma gelince Kuran'da buna dair bilgiler var mesela meşhur bir ayet vardır ''O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca “Ol” der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi, 117).'' Ben aksine dinin bilimle son derece iç içe olması gerektiğini düşünürüm açıkçası. Yoksa insan kendi eliyle puta bile tapmıştır bildiğiniz gibi. Yani tapılan varlığın kendini belli etmesi gerekir. Mesela Kuran olmasaydı ben yine bu dünyanın tesadüfen oluşacağını düşünmeyebilirdim, bu dünyanın çok mükemmel olduğunu düşünebilirdim. Ama bu güzelliği Zeus'a, Ahmet'e ya da Mehmet'e de yorumlayabilirdim. Ayrıca dinin bilime evrdiği önemle ilgili ayet de vardır bildiğim, cübbeli denen herifin düşündüğü gibi değil din yani. Yarın okuyacağım kaynağı sanırım yarı kara yarı deniz canlısı da vardır o kaynakta o nedenle vermedin galiba canlı adı


Evet var ya bi ton var,o kaynakta ilk baştakiler var.

Evrimle din çelişiyorda,din tartışılmaz işte dediğim gibi. Kutsalı tartışamazsın,kavga olur. Çelişiyorsa,inananın problemi,o yargılayacak inancını ve teoriyi. Gelip benim dinim böyle dedi öyle dedi diye söyleyip duruyorlar sürekli. Sonra biri çıkıp,dinin de şu yanlış var bu yanlış var diyince,evrimle alakasız,bak konuyu nereye çekti,hakaret ediyorsun gibi tavırlar alıyorlar sorun orada. Senin dininin ne dediği evrimle uğraşanların umrunda değil. Ama sen adamların yazdığı her mesaja dinle cevap verirsen adamın da tepesi atıyor işte. O yüzden görmezden geliyorum. Çünki din tartışılmaz inanılır. O kadar inanırsın bu kadar inanırsın beni ilgilendirmez. Pek çok yorum verebilirsin,bir hoca der seni kafir yapar,diğer ibirşey der bilemezsin.

Mesela evrim,"Ol" sürecinin incelenmesi denebilir. Çünki insanlar ortaya çıktığında,zaten çoktan ol denip oluvermiştir bile. Hatta,sallamasyon olsa bile şöyle denebilir. Herşeye gücü yeten Allah,o milyon yılları bir saniyede çat diye geçirivermiştir. Sadece bize incelememiz ve gelişmemiz için gerekli materyalleri bırakmıştır. Belki Kur'an gerçekten şifreli birşey,ve bilim ilerledikçe bunu böyle çözeceğiz.

Pek çok yorum yapabilirsin.Herkesin inancı aynı değil görecelidir. Birine birşey dersin mantıklı karşılar,diğeri kafir der hakaret eder.

Göreceli kavramlar ile görecesizleri,aynı konu altında sadece çeliştiği için tartışıp,gereksiz tepki almak , veya hakaret yemek istemem. Evrim her yerde aynıdır. Inançlar değil.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
V
14 yıl
Binbaşı

Ben de dinle bilimin aynı konu içerisinde geçmesini yani bilimsel konulara ayetlerle cevap verilmesini saçma buluyorum. Sonuçta bu olay yine bilimle doğrulanır ya da yanlışlanır. Ama bana göre bu demek değildir ki din bilimle çelişir. Sadece 2 farklı görüşün bulunduğu zemin aynı olmalı, farklı zeminlerde insanlar birbirine anlatabileceklerini sadece güçleştirir bir sonuca vardırmaz. Ama aynı zeminde olunca da vardırmıyor o da ayrı bir konu:)


Bu mesaja 1 cevap geldi.
D
14 yıl
Teğmen

quote:

Orijinalden alıntı: Volpenotte

Ben de dinle bilimin aynı konu içerisinde geçmesini yani bilimsel konulara ayetlerle cevap verilmesini saçma buluyorum. Sonuçta bu olay yine bilimle doğrulanır ya da yanlışlanır. Ama bana göre bu demek değildir ki din bilimle çelişir. Sadece 2 farklı görüşün bulunduğu zemin aynı olmalı, farklı zeminlerde insanlar birbirine anlatabileceklerini sadece güçleştirir bir sonuca vardırmaz. Ama aynı zeminde olunca da vardırmıyor o da ayrı bir konu:)


Işte zaten o yüzden evrim hakkında herkes cahil kalıyor. Hem karışık bir teori,hem düzgün anlatamıyoruz. Düşünüp felsefeyle anlaşılacak bişey değil.Hiç birşeyi sorgulamayan,yerçekimine bırakınca düşüyor,big bange patlamış birşeyler,suyun kaldırma kuvvetine,koy suya bişey yüzer diyen insan,gelip burada evrim yanlış diyip birşeyler yolluyor. Onunda hakkı tamamda, olmuyor işte.

Kaç kişi şu anlattıklarımı,okulda formül ezberleme dışında falan öğrendi? Yerçekiminin nasıl olduğuna dair bir ton teori var ve karma karışık.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
X
14 yıl
Yarbay

Ya tam sorularımın anlaşılmadığını düşünüyorum.

Çünkü Evrim ile gelmiş doğal domuzlarda bu hastalık var iken şimdi çiftliklerdeki yetiştirilen domuzlarda bu zararlı virüsler yok deniyor.

Bu evrim mucizesi ise, ve M.S. 600 lü yıllarda ( hatta düne kadar diyebiliriz ) zararlı olduğu halde zararsız hale gelebiliyorsa Domuzun kendi başına 1500 yıl içerisinde evrim geçirdiğini söyleyebiliriz değil mi ?

Eğer evrim geçirmedi ise, o zaman bildiğimiz domates gibi genetiği ile mi oynandı ? Yani İnsan aynı tür atasından gelen bir başka canlının genetiği ile oynadı ve bu sayede Evrimi ÇÖPE attı.

Çünkü evrim ortama ayak uydurması için ( gerektiği durumlardaki, Evrim domuzlar yüzünden insanların hayatı tehlikeye giriyor bu yüzden bir çalışayım da domuzlar düzelsin demiş olmalı ) domuzlardaki problemi düzeltmiş olması gerekiyor. Bunlar sizin cümlelerinizden çıkan sonuçlar tamamen.

1 - Ya insanoğlu domuzla oynadı ve Evrime müdahale etti, gördü ki Evrim kendi başına birşey yapmıyordu.

2 - Evrim kendi başına bu olayı düzeltmek istedi ve düzeltti.


A - Eğer insanoğlu domuza müdahale etti ise, evrimi gerçekten hiçe saymış ve "bana ne bu hikayeden" demiş olabilir mi ?
B - Asıl yaradan yani Tanrı insanoğlu mu? Domuzun hastalıklı genlerini düzelterek sağlıklı bir nesil yaratıyor. Yani güzel bir kadın gördüğümde, size tapıyorum desem bu cümleyi gerçekten farklı anlamlarda kullanmış olabilirmiyim bu sayede ?
C - Eğer yukarıdaki iki soru saçmalık ve gerektiğinde evrim canlılara müdahale ediyorsa, halen soyları tükenmekte olan hayvanların neden daha doğurgan olmaları, daha farklı ortamlarda yaşayabilmelerini ( Mesela bahtsız bedeviyi gerçekten çölde kutup ayısı öpse ? ) sağlasa da nesilleri tükenmese olmaz mı ?
D - Eğer evrim gerektiğinde müdahale ediyorsa, Kanserden, Veba dan, veremden yeteri kadar insan ölmedi mi ki, halen insanların ( yeni doğan çocukların ) bu hastalıklara karşı bağışıklıkları gelişmiş değil ? Evrim insanlara müdahale etmiyor mu ? Etmiyor ise ortak atadan nasıl geliyoruz ?
E - Evrimin nasıl bir bilinci var ki, 1400 senede Domuzu gerektiği için değiştirmesine(!) rağmen, vereme halen müdahale etmiyor. Evrim adam mı kayırıyor yoksa rüşvet mi alıyor ? Adresi neresidir, noter tasdikli ihtarname göndereceğim...

Peygamberin bu konuyu nasıl bildiği veya nasıl tahmin ettiği ile ilgili sorum yeterince yanıtlanmadı. Eğer Mekke veya Medine civarlarında bir laboratuvar varda biz bilmiyorsak orası ayrı.

Eğer Peygamber dediğimiz bu Muhammed Mustafa adlı kişi, bu tarz bilgileri Darwin gibi yorumlayabilecek kapasitede bilgi sahibi ise, bu kişiyi aynı zamanda bilim adamı olarak ta lanse etmek mümükünmüdür ?

Bilim adamı nasıl olunur, makale mi yayınlamak gerekir, kitap mı yazmak ? Yoksa diploma sahibi olması mı gerekmektedir. ? Herhangi bir şahıstan bilim adamı olur mu ?

Teşekkür ederim...


Bu mesaja 2 cevap geldi.
D
14 yıl
Teğmen

quote:

Orijinalden alıntı: X Files

Ya tam sorularımın anlaşılmadığını düşünüyorum.

Çünkü Evrim ile gelmiş doğal domuzlarda bu hastalık var iken şimdi çiftliklerdeki yetiştirilen domuzlarda bu zararlı virüsler yok deniyor.

Bu evrim mucizesi ise, ve M.S. 600 lü yıllarda ( hatta düne kadar diyebiliriz ) zararlı olduğu halde zararsız hale gelebiliyorsa Domuzun kendi başına 1500 yıl içerisinde evrim geçirdiğini söyleyebiliriz değil mi ?

Eğer evrim geçirmedi ise, o zaman bildiğimiz domates gibi genetiği ile mi oynandı ? Yani İnsan aynı tür atasından gelen bir başka canlının genetiği ile oynadı ve bu sayede Evrimi ÇÖPE attı.

Çünkü evrim ortama ayak uydurması için ( gerektiği durumlardaki, Evrim domuzlar yüzünden insanların hayatı tehlikeye giriyor bu yüzden bir çalışayım da domuzlar düzelsin demiş olmalı ) domuzlardaki problemi düzeltmiş olması gerekiyor. Bunlar sizin cümlelerinizden çıkan sonuçlar tamamen.

1 - Ya insanoğlu domuzla oynadı ve Evrime müdahale etti, gördü ki Evrim kendi başına birşey yapmıyordu.

2 - Evrim kendi başına bu olayı düzeltmek istedi ve düzeltti.


A - Eğer insanoğlu domuza müdahale etti ise, evrimi gerçekten hiçe saymış ve "bana ne bu hikayeden" demiş olabilir mi ?
B - Asıl yaradan yani Tanrı insanoğlu mu? Domuzun hastalıklı genlerini düzelterek sağlıklı bir nesil yaratıyor. Yani güzel bir kadın gördüğümde, size tapıyorum desem bu cümleyi gerçekten farklı anlamlarda kullanmış olabilirmiyim bu sayede ?
C - Eğer yukarıdaki iki soru saçmalık ve gerektiğinde evrim canlılara müdahale ediyorsa, halen soyları tükenmekte olan hayvanların neden daha doğurgan olmaları, daha farklı ortamlarda yaşayabilmelerini ( Mesela bahtsız bedeviyi gerçekten çölde kutup ayısı öpse ? ) sağlasa da nesilleri tükenmese olmaz mı ?
D - Eğer evrim gerektiğinde müdahale ediyorsa, Kanserden, Veba dan, veremden yeteri kadar insan ölmedi mi ki, halen insanların ( yeni doğan çocukların ) bu hastalıklara karşı bağışıklıkları gelişmiş değil ? Evrim insanlara müdahale etmiyor mu ? Etmiyor ise ortak atadan nasıl geliyoruz ?
E - Evrimin nasıl bir bilinci var ki, 1400 senede Domuzu gerektiği için değiştirmesine(!) rağmen, vereme halen müdahale etmiyor. Evrim adam mı kayırıyor yoksa rüşvet mi alıyor ? Adresi neresidir, noter tasdikli ihtarname göndereceğim...

Peygamberin bu konuyu nasıl bildiği veya nasıl tahmin ettiği ile ilgili sorum yeterince yanıtlanmadı. Eğer Mekke veya Medine civarlarında bir laboratuvar varda biz bilmiyorsak orası ayrı.

Eğer Peygamber dediğimiz bu Muhammed Mustafa adlı kişi, bu tarz bilgileri Darwin gibi yorumlayabilecek kapasitede bilgi sahibi ise, bu kişiyi aynı zamanda bilim adamı olarak ta lanse etmek mümükünmüdür ?

Bilim adamı nasıl olunur, makale mi yayınlamak gerekir, kitap mı yazmak ? Yoksa diploma sahibi olması mı gerekmektedir. ? Herhangi bir şahıstan bilim adamı olur mu ?

Teşekkür ederim...



"
quote:

Çünkü Evrim ile gelmiş doğal domuzlarda bu hastalık var iken şimdi çiftliklerdeki yetiştirilen domuzlarda bu zararlı virüsler yok deniyor.

Bu evrim mucizesi ise, ve M.S. 600 lü yıllarda ( hatta düne kadar diyebiliriz ) zararlı olduğu halde zararsız hale gelebiliyorsa Domuzun kendi başına 1500 yıl içerisinde evrim geçirdiğini söyleyebiliriz değil mi ?"



Mucize falan yok. Biz nasıl temiz olmaz isek hastalanıyoruz. Onlardada aynı şekilde. Evrim falan yok. Hayvanı doğal ortamından alıp,çiftlikte temiz bir şekilde yetiştirirseniz öyle olur. Çıkın evden yağmur ormanına 10 arkadaş bakın görün kaçı hastalanır kaçı ölür. Evrim 1500 yılda çalışan birşey değil. hiçbir zamanda olmadı.
quote:

zararlı olduğu halde zararsız hale gelebiliyorsa Domuzun

böyle birşey olmadı. Domuzlar hala hastalanır. Sadece çok azaldı,çünki temizlik başladı çiftliktede. Insanlarda düzgün pişiriyor. O dediğiniz hastalığın avrupa ve amerikada kaç kişide olduğunu merak ediyorum cidden
quote:

"A - Eğer insanoğlu domuza müdahale etti ise, evrimi gerçekten hiçe saymış ve "bana ne bu hikayeden" demiş olabilir mi ?" Insanoğlu birşey bilmiyordu. Düzgün yetiştirdi ve pişirdi.
"B - Asıl yaradan yani Tanrı insanoğlu mu? Domuzun hastalıklı genlerini düzelterek sağlıklı bir nesil yaratıyor. Yani güzel bir kadın gördüğümde, size tapıyorum desem bu cümleyi gerçekten farklı anlamlarda kullanmış olabilirmiyim bu sayede ?
"

?? Genlerini düzenlemiyor,ayvanı temiz tutup,hastalıktan uzak ortamda yetiştiriyor. Domuz yetiştiren kişiler,bir domuz hasta oldumu onu çiftlikten uzak bir yere gömerlerdi. Ve özellikle o hayvanın kalıntılarını temizlerdi. Zaten o dediğiniz şeyin domuzu hasta etmediği konusunda ısrarcısınız. Hayır o parazit domuzu da hasta eder ver öldürür.
quote:

"D - Eğer evrim gerektiğinde müdahale ediyorsa, Kanserden, Veba dan, veremden yeteri kadar insan ölmedi mi ki, halen insanların ( yeni doğan çocukların ) bu hastalıklara karşı bağışıklıkları gelişmiş değil ? Evrim insanlara müdahale etmiyor mu ? Etmiyor ise ortak atadan nasıl geliyoruz ?
"

Kansere karşı bağışıklık çok zor hatta imkansızdır. Veba,verem dediğim gibi temizliğinize bakar. Eski çağda insanlar,veba veya verem olanı yakıyorlarmış. Kilisenin banyoyu yasaklanması,milletin sokağa dışkılaması falan çok pislik var idi o zaman zarfında.

quote:

"E - Evrimin nasıl bir bilinci var ki, 1400 senede Domuzu gerektiği için değiştirmesine(!) rağmen, vereme halen müdahale etmiyor. Evrim adam mı kayırıyor yoksa rüşvet mi alıyor ? Adresi neresidir, noter tasdikli ihtarname göndereceğim... "
1400 senede olacak iş değil o. Insan sağlığını çok kötü bir şekilde,milyonlarca yıl tehdit etmesi gerekli. 1400 yılda domuzda birşey değişmedi ki. Şu an verem olan insan sayısı geçmişe göre çok az.


quote:

"Peygamberin bu konuyu nasıl bildiği veya nasıl tahmin ettiği ile ilgili sorum yeterince yanıtlanmadı."

Yanıtlandı. Domuz eti yerine sığır eti yasaklansa, gene yararları hiçe sayılıp şu şu kötüdür denecekti. Yediğimiz şeylerin çoğu bize zararlıdır,düzgün pişirmez,hayvanı düzgün beslemez,temiz yerde kesmez isek.

quote:

"Bilim adamı nasıl olunur, makale mi yayınlamak gerekir, kitap mı yazmak ? Yoksa diploma sahibi olması mı gerekmektedir. ? Herhangi bir şahıstan bilim adamı olur mu ?
"

Kriterlerini bilmiyorum,değerlendirmesini yapacak bilgim yok.


edit = trişin olayını araştırdım. Sadece insanı değil , pek çok hayvanı hasta eden parazit türü var Insan domuz ayı kuş timsah hatta denizayısı . Domuzlarada direk bulaşan birşey değil. Hastalıklı domuzdan geçiyor yada fareden.Amerikada domuz eti yiyenlerin %0.013 ünde görülmüş.Ki Amerikan çiftlikleri Avrupa ve Türkiyeye göre çok pistir. Sığırlardan geçen çok daha fazla parazit var ve daha çok insana bulaşmış. Tabi domuzdan geçen farklı parazitlerde var. önemli olan pişirme ve etin temizliğinde. ne yazıkki düzgün yapılmıyor,türkiyede. Akrabam kasaplık yaptı,ne yedirdiklerini bilseniz size,sucuk sosis ve benzerinde, birdaha almazsınız.Özellikle sosis yerken,çok pişmesine dikkat edin. biraz çiğ yediğiniz takdirde,parazit çıkacağına garanti veririm size.
.
Tavuk etinden,yada kurbanda kestiğiniz sığırtan şaşmayın.Yada iyice pişirin.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Doxylamine -- 18 Ağustos 2011; 8:47:49 >

P
14 yıl
Yüzbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: X Files
Newton un olayı bizim dinde benimsediğimiz Karınca il Şeytanın H.z. İbrahim'in ateşe atılması konusundaki hikayesine benzer. ( Şeytanla karıncayı konuşurken duydun mu ? Hayır , ama anlatılan hikayenin anlatmak istediği anafikri değiştirmez. Newton un da pencereden bakarken ve düşünürken, düşünsenize tam konsantre olmuş düşünüyorsunuz, Barış Manço nun şarkısındaki gibi birisi Domatez, biber patlıcan diye bağırıyor, Newton konsantrasyonunu kaybediyor ve yerçekimi kanunu ( o anda tez durumunda ) ortaya çıkmıyor veya bu fikri atamıyor.


Bilimsel buluşlara ilahi bir anlam yüklemeye çalışmışsınız. Sizin bileceğiniz iş. Öyleyse atom bombasının keşfi için de ilahi müdaheleden bahsedebiliriz.


quote:

Orijinalden alıntı: X Files
Soru 1 - Babam ve Annem evlenmeden önce yani, Annem bana hamile kalmadan önce, Verem aşısı olmuş olsa sonrasında ben dünyaya gelsem neden vereme karşı bağışıklık kazanmış olmam ? Yine bana neden verem mikrobu enjekte edip bu hastalığa karşı bağışıklık kazanmam sağlanıyor. Ortak atalarım olduğu iddia edilen hayvanların buna ihtiyacı yok. ( Verem örneklenmiştir, herhangi bir hastalık olabilir )

Soru 2 - Ortak atamız olmasına rağmen, bu hayvanlar alet yapma yetisine sahip olmadıklarını bildiğimiz halede [ Apes of Planettekiler hariç : ))) ] bu hayvanların DNA ları veya basitçe bağışıklık sistemleri hangi Evrim Teorisi sayesinde bu hastalıkların bir çoğuna karşı bağışıklığını kazanmış durumda. ? Veya onlar daha doğar doğmaz uzaylılar onları aşılıyor mu ?

Soru 3 - Okuma ve yazma bilmeyen benim kara cahil Peygamberim, bugünden yaklaşık 1400 yıl önce, Evrim Teorisinden 200 öyle desek 1200 yıl önce, domuzların insanlara olan zararını nereden biliyordu ki, Bakara 173 ü uydurdu ?


Cevap 1 ve Cevap 2: "Ben kas yaptım çocuklarım neden kaslı değil" Herşeyi biz anlatmayalım burda. Bir de evrimi senden çok okumuşumdur diyorsun bir mesajında.

Verem demişken, Hayvanlarda Verem. tıklayıp bakınız.

Hayvanları sanki yeryüzündeki bütün hastalıklara karşı yüksek direç sahibi bir android gibi göstermeye çalışmanız, insanları hastalıklar konusunda en aciz canlı gibi hissettirmeye çalışmanız yanlış bilgilerle konuyu çarpıtmaktan başka hiç birşey değil. Mesela muhabbet kuşları insanlardan çok daha kolay hastalanır.

Birde sitede demişki: "Hayvanlarda verem hastalığını tedavisi pratik ve ekonomik değildir. En iyi koruma şekli ise iyi bakım, iyi besleme, iyi sağlık şartları ile ahır temizliği ve hijyeni gibi tedbirleri almak ve hastalığın bulaştığı hayvanları ortadan kaldırmaktır."

Hayvan hastalıkları ve tedavileri hakkında bildiklerimiz insan hastalıkları hakkında bildiğimizin yanında pek azdır. Hayvanlardan insanlara olduğu kadar insanlardan da hayvanlara geçen hastalıklar vardır. Ama bu biz insanoğlunu pek alakadar etmiyor. Hayvanların daha dirençli oluşunu da nasıl evrime zıt bir fikir olarak ortaya atarsınız anlamıyorum. Yaşam koşullarımızı kıyaslamakla başlayınız.

Bağışıklık kazanılan hastalıklar üzerinden konuşacak olursak da: Efendim kusura bakmayım araştırmalarıma bunu dahil etmemişim.
Bu arada bizi bir evrimsel biyolog gibi muhattap alıp, bilimadamı vasfına layik gördüğünüz için teşekkür ederim : )

Soru 3 için söylemek istediğim birşey yok.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Previous Tune -- 18 Ağustos 2011; 15:27:58 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
V
14 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: Ahm3tt


quote:

Orijinalden alıntı: Volpenotte


quote:

Orijinalden alıntı: Doxylamine


quote:

Orijinalden alıntı: Volpenotte


quote:

Orijinalden alıntı: Doxylamine


quote:

Orijinalden alıntı: Volpenotte

İşte hocam mesela bu noktada o canlı kendini o duruma entegre edecek donanımı nasıl kendi kendine oluştursun? Bazılarına göre tesadüf kimene göre ise sadece saçmalık. Bir de şu takıldı kafama hocam sen yukarıda yazmışsın ya %98-2, %97-3 vs vs. Peki akciğeri hangi yüzdelik dilimde oluşmuş oluyor mesela? Yani akciğerin tam olarak oluşmuş olması gerekir ki akciğer solunumu yapsın peki o yapı oluşana kadar(işte burada bu yapıyı oluşturan güç kimine göre tesadüf) atıyorum %10'luk su hayatı yaşamının devamını sağlamaya yetiyor mu?


Hayır,akciger yavaş yavaş gelişiyor.Şak diye tam akciğer olmuyor elbette. Ilk önce karada daha çok dayanabilen solungaçlar ortaya çıkıyor. Yavaş yavaş onlar hava torbası şeklini alacak şekle geliyor(bildiğimiz akçiğer gibi). Öyle ilerliyor,şu anki akciğerimiz kara için tam uygun ve çok gelişmiştir.
Yetiyor evet.
Mesela yarısı suda yarısı karada geçiren canlılar var yaşamını. Onlarında tam bildiğimiz gibi gelişmemiştir akciğeri. Gelişmeden kasıt,karada yaşamak için.
Tesadüf değil. Kendi de oluşturmadı onu. Mesela atıyorum bunlar karada üreyip yumurta bıraksın (tabi hepsini böyle alma). Daha uzun süre karada durabilen daha çok üreyecektir,hep böyle gide gide artmış olabilir. Suda bir düşmanı vardır,saldırıyordur karaya zıplayıp bekleyip geri düşmesi gerekebilir. Karada daha uzun süre yaşayan hayatta kalır. Veya kıyıya çok yakın yosundan besleniyordur,karada duramayan açlıktan ölür,pek çok şey türetilebilir,bu konuda tam bir bilgim yok,cahilim gerçekten. Araştırıp düzgünce cevap veririm. Tek bildiğim çok yavaş yavaş biraz karada biraz denizde yaşaya yaşaya geliştiğidir.
Insanlar şey diye düşünüyor, %1 olsa ne ye yararki hehe . Ama işte o %1 le,başka bir balık onu kovalarken kıyıya atlayıp geri denize girebilir ,ve hayatını kurtarabilir vb.


Yarı karada yarı suda yaşamını devam ettiren canlıya netten baktım da bulamadım yazar mısın buraya bakarım ona bir ara. Akciğerin tak diye oluşmadığını biliyorum teoriye göre ben zaten tam oluşmuş haline gelene kadar ki süreyi kastettim. Burada birşey daha takıldı aklıma akciğer tam olarak yani %100 oluşmadan görevini yerine getirebiliyor mu yani?


Akciğer işte, bildiğimiz akçiğer değil. Çok çok çok daha basit. Şu anki hali çok gelişmiş. Hesap makinasıyla bilgisayarı karşılaştırmak gibi. Ikiside iş görür ama.

http://www.evrimteorisi.org/index.php?option=com_content&view=article&id=132&Itemid=109

şöyle bir ayrıntılı açıklamalı site buldum. benim geçen mesajda koyduğum tetrapodları örnek falan vermişler. güzel bir site imiş beğendim.


----------------
Ben hep evrimle din i ayrı tutmak isterim. Evrim inancınızla çelişebilir. Ama yanlış olduğu anlamına gelmez. Evrimin olmasıda,Allah yok herşey evrildi falan filan anlamına da gelmez.

Nasıl big bange adapte olunduysa,evrime de olacaktır din ileride. Yada olmazlar,birşeyi değiştirmez. Ama evrim ve din birbiriyle alakasızdır. Karıştırılmamalıdır,ne bilim adamı tarafından ne inançlı bir insan. Çünki konu bilimsel bir tartışma değil,kişisel inançlara hakaret olarak algılanır,karşınızdaki kişi sizden nefret eder falan filan.

Nasıl kanser hastasına öleceği söylenmemeli ise,inançlı birisinede şu yanlış şu doğru denmesi yanlış bence. Zaten bilim adamı değiller ve pek alakaları yok. Inanıyorlar ve mutlu ise ne haddime benim onların inancını sorgulamak. Inancı ile mutsuz ise,veya mutlu olmasına rağmen çok meraklı ise,araştırır öğrenir dinini, ya daha çok bağlanır,yada tam tersi. Zaten onların tartışılacağı yerde kültür ve bilim forumları değil din forumlarıdır.

Bu yüzden dini sorulardan kaçıyorum hep,bilgisizliğimden değil.


Kazıdım aklıma siteyi okuyacağım buradan yarın, şuan birkaç işim var. Ama evrimle din çelişiyor hocam. Nereden anladığıma gelince Kuran'da buna dair bilgiler var mesela meşhur bir ayet vardır ''O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca “Ol” der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi, 117).'' Ben aksine dinin bilimle son derece iç içe olması gerektiğini düşünürüm açıkçası. Yoksa insan kendi eliyle puta bile tapmıştır bildiğiniz gibi. Yani tapılan varlığın kendini belli etmesi gerekir. Mesela Kuran olmasaydı ben yine bu dünyanın tesadüfen oluşacağını düşünmeyebilirdim, bu dünyanın çok mükemmel olduğunu düşünebilirdim. Ama bu güzelliği Zeus'a, Ahmet'e ya da Mehmet'e de yorumlayabilirdim. Ayrıca dinin bilime evrdiği önemle ilgili ayet de vardır bildiğim, cübbeli denen herifin düşündüğü gibi değil din yani. Yarın okuyacağım kaynağı sanırım yarı kara yarı deniz canlısı da vardır o kaynakta o nedenle vermedin galiba canlı adı


cübbeli denen herif derken?

işte burada hatalısın

cübbeli Ahmet hoca

kendi düşüncesine göre asla din yorumlamaz

islam dini nakil dinidir

o naklediyordur bir yerden

sanırım ona değil

kaynağına lafınız


Tamamen kendisinedir lafım



P
14 yıl
Yüzbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: X Files
A - Eğer insanoğlu domuza müdahale etti ise, evrimi gerçekten hiçe saymış ve "bana ne bu hikayeden" demiş olabilir mi ?
B - Asıl yaradan yani Tanrı insanoğlu mu? Domuzun hastalıklı genlerini düzelterek sağlıklı bir nesil yaratıyor. Yani güzel bir kadın gördüğümde, size tapıyorum desem bu cümleyi gerçekten farklı anlamlarda kullanmış olabilirmiyim bu sayede ?
C - Eğer yukarıdaki iki soru saçmalık ve gerektiğinde evrim canlılara müdahale ediyorsa, halen soyları tükenmekte olan hayvanların neden daha doğurgan olmaları, daha farklı ortamlarda yaşayabilmelerini ( Mesela bahtsız bedeviyi gerçekten çölde kutup ayısı öpse ? ) sağlasa da nesilleri tükenmese olmaz mı ?
D - Eğer evrim gerektiğinde müdahale ediyorsa, Kanserden, Veba dan, veremden yeteri kadar insan ölmedi mi ki, halen insanların ( yeni doğan çocukların ) bu hastalıklara karşı bağışıklıkları gelişmiş değil ? Evrim insanlara müdahale etmiyor mu ? Etmiyor ise ortak atadan nasıl geliyoruz ?
E - Evrimin nasıl bir bilinci var ki, 1400 senede Domuzu gerektiği için değiştirmesine(!) rağmen, vereme halen müdahale etmiyor. Evrim adam mı kayırıyor yoksa rüşvet mi alıyor ? Adresi neresidir, noter tasdikli ihtarname göndereceğim...


Hala evrim teorisini hiç okumadığınızı, araştırmadığınızı düşünüyorum. Zira "evrim" hakkında bilinç sahibi bir varlıktan konuşur gibi konuşmanız, hatta, gibi değil evrime bilinç yüklemeye çalışmanız bunun apaçık işaretidir. Şunu yapmayın bari; Evrim teorisini hiç anlamadan, gelip burda "senden çok okumuşumdur bilion mu" tarzında laubali tavırlara girip, ardından hiç araştırmadığınızı ya da yeterli denebilecek seviyeden çok uzak bir 'göz atma' yaptığınızı gözler önüne sermeyin.

Ya gelin dürüstçe bilmiyorum, bilmek de istemiyorum deyin. Ya da hakkaten öğrenmek için çaba sarfedin.
Öğrenmek istemediğiniz bir bilgi ile ne diye uğraşıp durusunuz ki? Yanlış ise bu teori günü gelir elbet yanlışlanır. Ama yerine mutlaka daha güçlü bir bilimsel teori oturur.

quote:

Orijinalden alıntı: X Files

Bilim adamı nasıl olunur, makale mi yayınlamak gerekir, kitap mı yazmak ? Yoksa diploma sahibi olması mı gerekmektedir. ? Herhangi bir şahıstan bilim adamı olur mu ?


Burdan da kolpa bilim adamları tezini ortaya süreceksiniz sanırım. Zira, bilimadamı kime denir bunu dahi sorabiliyorsanız, gelip burda bilimsel bir teori hakkında yorum yapmaktan çok fazla uzaksınız demektir. Durumun bu kadar vasat olduğunu sanmıyorum.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Previous Tune -- 18 Ağustos 2011; 16:26:18 >

T
14 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: Previous Tune

quote:

Orijinalden alıntı: X Files
Newton un olayı bizim dinde benimsediğimiz Karınca il Şeytanın H.z. İbrahim'in ateşe atılması konusundaki hikayesine benzer. ( Şeytanla karıncayı konuşurken duydun mu ? Hayır , ama anlatılan hikayenin anlatmak istediği anafikri değiştirmez. Newton un da pencereden bakarken ve düşünürken, düşünsenize tam konsantre olmuş düşünüyorsunuz, Barış Manço nun şarkısındaki gibi birisi Domatez, biber patlıcan diye bağırıyor, Newton konsantrasyonunu kaybediyor ve yerçekimi kanunu ( o anda tez durumunda ) ortaya çıkmıyor veya bu fikri atamıyor.


Bilimsel buluşlara ilahi bir anlam yüklemeye çalışmışsınız. Sizin bileceğiniz iş. Öyleyse atom bombasının keşfi için de ilahi müdaheleden bahsedebiliriz.


quote:

Orijinalden alıntı: X Files
Soru 1 - Babam ve Annem evlenmeden önce yani, Annem bana hamile kalmadan önce, Verem aşısı olmuş olsa sonrasında ben dünyaya gelsem neden vereme karşı bağışıklık kazanmış olmam ? Yine bana neden verem mikrobu enjekte edip bu hastalığa karşı bağışıklık kazanmam sağlanıyor. Ortak atalarım olduğu iddia edilen hayvanların buna ihtiyacı yok. ( Verem örneklenmiştir, herhangi bir hastalık olabilir )

Soru 2 - Ortak atamız olmasına rağmen, bu hayvanlar alet yapma yetisine sahip olmadıklarını bildiğimiz halede [ Apes of Planettekiler hariç : ))) ] bu hayvanların DNA ları veya basitçe bağışıklık sistemleri hangi Evrim Teorisi sayesinde bu hastalıkların bir çoğuna karşı bağışıklığını kazanmış durumda. ? Veya onlar daha doğar doğmaz uzaylılar onları aşılıyor mu ?

Soru 3 - Okuma ve yazma bilmeyen benim kara cahil Peygamberim, bugünden yaklaşık 1400 yıl önce, Evrim Teorisinden 200 öyle desek 1200 yıl önce, domuzların insanlara olan zararını nereden biliyordu ki, Bakara 173 ü uydurdu ?


Cevap 1 ve Cevap 2: "Ben kas yaptım çocuklarım neden kaslı değil" Herşeyi biz anlatmayalım burda. Bir de evrimi senden çok okumuşumdur diyorsun bir mesajında.

Verem demişken, Hayvanlarda Verem. tıklayıp bakınız.

Hayvanları sanki yeryüzündeki bütün hastalıklara karşı yüksek direç sahibi bir android gibi göstermeye çalışmanız, insanları hastalıklar konusunda en aciz canlı gibi hissettirmeye çalışmanız yanlış bilgilerle konuyu çarpıtmaktan başka hiç birşey değil. Mesela muhabbet kuşları insanlardan çok daha kolay hastalanır.

Birde sitede demişki: "Hayvanlarda verem hastalığını tedavisi pratik ve ekonomik değildir. En iyi koruma şekli ise iyi bakım, iyi besleme, iyi sağlık şartları ile ahır temizliği ve hijyeni gibi tedbirleri almak ve hastalığın bulaştığı hayvanları ortadan kaldırmaktır."

Hayvan hastalıkları ve tedavileri hakkında bildiklerimiz insan hastalıkları hakkında bildiğimizin yanında pek azdır. Hayvanlardan insanlara olduğu kadar insanlardan da hayvanlara geçen hastalıklar vardır. Ama bu biz insanoğlunu pek alakadar etmiyor. Hayvanların daha dirençli oluşunu da nasıl evrime zıt bir fikir olarak ortaya atarsınız anlamıyorum. Yaşam koşullarımızı kıyaslamakla başlayınız.

Bağışıklık kazanılan hastalıklar üzerinden konuşacak olursak da: Efendim kusura bakmayım araştırmalarıma bunu dahil etmemişim.
Bu arada bizi bir evrimsel biyolog gibi muhattap alıp, bilimadamı vasfına layik gördüğünüz için teşekkür ederim : )

Soru 3 için söylemek istediğim birşey yok.





3. soruyu da ben yanıtlayayım: Yahudilerden biliyordu. Bilindiği üzere yahudiler domuz eti yemediği gibi kabuklu deniz ürünlerini de yemezler. İlaveten hayvan eti yiyen hayvanları da yemezler. Kutsal kitapları Torah'ta bunların neden yasaklandığına dair bir atıf yoktur. Hem Bakara suresinin hem de Maide suresinin Medine döneminde inmiş olması Medine'de yoğun yaşayan yahudilerden bu yasağın alındığına delalettir. Muhammed, yan yana yaşadığı yadudilerin domuz eti yemediğini bilmiyor olamazdı. Üstelik haram kılınan diğer hayvan etlerinin yahudilikte de haram olması dikkat çekici bir tesadüfle mi yoksa başka bir şeyle mi açıklanır, yorumu okuyanlara ve düşünenlere bırakıyorum.



T
14 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: X Files

Soru 2 - Ortak atamız olmasına rağmen, bu hayvanlar alet yapma yetisine sahip olmadıklarını bildiğimiz halede [ Apes of Planettekiler hariç : ))) ] bu hayvanların DNA ları veya basitçe bağışıklık sistemleri hangi Evrim Teorisi sayesinde bu hastalıkların bir çoğuna karşı bağışıklığını kazanmış durumda. ? Veya onlar daha doğar doğmaz uzaylılar onları aşılıyor mu ?



Evrimi birilerinden çok okudunuz ama, doğal seçilimi hiç anlamadınız. Atlar doğar doğmaz ayağa kalkıyor mesela. Geyikler de aynı şekilde keza. Herhangi bir canlı grubu arasında tıp ilerlemediği için de doğal olarak bağışıklık sistemi güçlü olanlar yaşıyor.

Alet yapabilen maymunlar var ne yazık ki. Karınca yemek için karınca yuvasına bir ağaç dalı uzatıp üzerine tutunan karıncaları yiyenler var.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
N
14 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: TRojka
quote:

Orijinalden alıntı: X Files
Soru 2 - Ortak atamız olmasına rağmen, bu hayvanlar alet yapma yetisine sahip olmadıklarını bildiğimiz halede [ Apes of Planettekiler hariç : ))) ] bu hayvanların DNA ları veya basitçe bağışıklık sistemleri hangi Evrim Teorisi sayesinde bu hastalıkların bir çoğuna karşı bağışıklığını kazanmış durumda. ? Veya onlar daha doğar doğmaz uzaylılar onları aşılıyor mu ?

Evrimi birilerinden çok okudunuz ama, doğal seçilimi hiç anlamadınız. Atlar doğar doğmaz ayağa kalkıyor mesela. Geyikler de aynı şekilde keza. Herhangi bir canlı grubu arasında tıp ilerlemediği için de doğal olarak bağışıklık sistemi güçlü olanlar yaşıyor.
Alet yapabilen maymunlar var ne yazık ki. Karınca yemek için karınca yuvasına bir ağaç dalı uzatıp üzerine tutunan karıncaları yiyenler var.
Yalnızca alet yapabilen hayvanlar değil, 500-600 işaret dili kelime kapasitesi olan ve derli toplu cümleler kurabilen, YouTube da araştırılırsa İngilizce videoları bulunabilir.
İnsan başka bir canlı, maymun başka bir canlı bu da anlaşılmamış ki! Ama insanlar arasında da örneğin AIDS'e dirençli ve vücudunda virüs bulunmasına rağmen hastalanmıyan ( ilaçtan filan bahsetmiyorum ) hatırı sayılır bir yüzde var, internetten araştırılırsa bu konuda çok sayıda araştırmaya ulaşılabilir, bunu sağlıyan gen, dünyada hangi coğrafyalarda yaygın olarak AIDS'e bağışıklık olduğu, vs. gibi herşeyi arayan bulabilir internette.
İnsan yavrusunu annesi aşılar, uzaylılar cinler periler değil.
Yukardaki bahsettiklerimin araştırmalarını koyma gereksinimini duymuyorum, arkadaş zaten çok okumuş birde bunları okumak durumunda kalmasın.
Evrim konusunu az çok anlamak için insanın birazda olsa bilim temelinin olması gerekir. Yoksa insanların sayfadaki kısa ve boş ama uzun konuşanlarla aynı kategoriye sokulmaları fazla zaman almaz.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
X
14 yıl
Yarbay

Evrimle ilgili sorulan sorular içerisinde

"Evrim gerektiği zaman çalışır" "Buna cevap vermek istemiyorum" gibi çokça cevap var. Evrim i bilmediğimi ve Evrim Teorisini okumadığımı iddia edenler de var.

Tevratı okumam onu kabul edip ben Yahudiyim dememi gerektirmiyorsa, Türlerin Kökenini okuyup onun tamamını kabul etmem anlamına gelmez. Ben bu teorinin saçma sapan iddialar olduğunu değil, Teori üzerinde ortak ata ve yaradılış başta olmak üzere katılmadığım ve muhtemelen asla benimsemeyeceğim şeyler olduğunu söylemem gerekiyor.

İşinize gelen sorulara işinize geldiği gibi cevap vermek, Evrim Teorisinin bilimsel olarak açıklamaya yeterli değildir. Düşünsel olarak açıklamaya çalıştığınızda, bilimsel kaynaklara dayanmıyor ve ters diye reddedilen düşüncelerden farkı kalmıyor.

Yahudiler domuzun zararlarını biliyorduysa, Muhammed değil o zaman Musa veya Davut bilim adamı olamaz mı ?

- En cahil adamın anlayacağı gibi sor, sonrasında - Okumamışsın, Anlamamışsın, Yahudi kısmını ben açıklayayım, Öyle şey olmaz, Evrim gerekli görürse, Doğal seçim var, Uzun ve boş yazıyorsun,

bunların hiç birisi sorulan soruların cevabı değil ki ? Ben sizin cevaplarınıza göre yazıyorum, yani Evrim gerekli görürse demek ne demek arkadaşım ?

quote:

Evrimsel süreç gerekmedikçe tüm populasyonda değişikliğe sebep olacak şekilde ilerlemez.

Bu sürecin gerekliliğini kim belirliyor, neye göre belirleniyor ? Gerekçe canlı üzerinde tehdit ise ne kadar çok canlı ölmesi lazım. Günümüzdeki insan eli ile yok edilen türler evrimin süreçleri içerisindeki sıradan bir prosedürden mi ibaret.

Bir tarafta tarih boyunca süren kalıtsal hastalıkları olan insanoğlu ki evrimin hiç bir şekilde "düzeltmeye" gerek duymadığı, diğer tarafta suni yollarla doğumdan sonra bağışıklık sisteminin hastalıklara karşı uyarılması...

Peki ya hayatta kalmak için Teorideki anlatılanlardan benzetme yapacak olursak, hayatta kalmak için her şeyi yapan hayvanların yanında, fedakarlıkta bulunan hayvanlar...


"İçgüdü" kelimesi, evrimci bilim adamları tarafından, hayvanların doğuştan sahip oldukları bazı davranışları tanımlamak için kullanılır. Ancak hayvanların bu içgüdüleri nasıl edindikleri, içgüdü ile yapılan bir davranışın ilk olarak nasıl ortaya çıktığı ve bu davranışların nesilden nesile nasıl aktarıldığı sorusu her zaman cevapsızdır.
Evrimci genetikçi Gordon Rattray Taylor, The Great Evolution Mystery isimli kitabında içgüdülerle ilgili bu çıkmazı şöyle itiraf etmektedir:
İçgüdüsel bir davranış ilk olarak nasıl ortaya çıkıyor ve bir türde kalıtımsal olarak nasıl yerleşiyor diye sorsak, bu soruya hiçbir cevap alamayız.


Hayvanlarda zeka bulunmadığınızı söylediğinizde, faydalı olan davranışların Doğal Seleksiyon ile seçim yapıldığı söylenir. Zekaya sahip olmayan hayvan veya hücre, neyin kendisine faydalı olduğunu nasıl bilebiliyor ?

Hadi öğrendi diyelim bu davranış nasıl diğer kuşaklara aktarılıyor. Bir insan ağlamayı ne zaman öğrenyor araba kullanmayı ne zaman öğreniyor, öksürmeyi, hapşırmayı ne zaman öğreniyor. ?

Türkiye'nin önde gelen "evrimcilerinden" Prof. Dr. Cemal Yıldırım annenin yavru sevgisi gibi davranışların doğal seleksiyon ile açıklanamayacağını şöyle itiraf etmektedir:
Annenin yavru sevgisini, hiçbir ruhsal öğe içermeyen "kör" bir düzenekle (doğal seleksiyon) açıklamaya olanak var mıdır?



Bilimsel gözleme dayanan ve "istediği zaman harakete geçen evrim". Evrim buysa size evriminizle iyi günler dilerim...


Bu mesaja 1 cevap geldi.
G
14 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: neommy

quote:

Orijinalden alıntı: Doxylamine
quote:

Orijinalden alıntı: Miralge

evrimi savunan arkadaşlardan bir ricam var , daha önce bir çok konuda tartıştık , ama sebebini bilmediğim nedenden dolayı
o konulara girmem yasaklandı ! . artık eskisi gibi konuyu güncel takipte edemiyorum.
kimsenin cevap veremediği aşağıdaki bir kaç soruya sulandırmadan cevap verebilecek biri var mı ?
-Termodinamiğin II.kanununa ters olmasına rağmen evrimin savunulması komik değildir de nedir ?
-Mucizelere inanılmamasına rağmen , bilinçsiz atomların biraraya gelmesini sağlayan tesadüf kimin neyin eseridir ?
bazı arkadaşlar 1.soruya cevap veremedikleri için yinemi termodinamik gibi cümleler ile gelecektir , onları kendi haline bırakın.
oldu-bitti maşallah tarzında yazılara cevap vermeyeceğim,eğer ki konuya vakıfsınız ! iki cümle ile yazın , tartışmaya değermisiniz görelim.
yukarıda yazdığım gibi 2 basit soru olmasına rağmen üzerine yüzlerce sayfa yazılabilir.
Darwin bile daha sonraki baskılarında çıkarmak zorunda kaldığı ( ayıların yüzerek balina olması saçmalığı ) konularda tutarsızlığını
egosunu yenme azmiyle kitabında anlatmaya çalışıyordu. Ama buradaki arkadaşlar evrimi öyle bir anlatıyor ki sanırsınız evrim teorisi değil evrim mucizesi.

"o konulara girmem yasaklandı ! "
Yerinde bir karar olmuş.


Aynen öyle! Aynılarının birisi gidiyor birisi geliyor!


kendiniz çalıp ,kendiniz oynuyorsunuz,
cevap veremeyince topu taca atmak kolay, bir arkadaşta kanunun ne olduğunu bana soruyor !!! ,
afedersiniz ama çoluk çocuk toplanmışsınız ! doğru bildiğiniz yanlışları dayatmakta üstünüze yok.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
T
14 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: X Files




quote:

"Evrim gerektiği zaman çalışır" "Buna cevap vermek istemiyorum" gibi çokça cevap var. Evrim i bilmediğimi ve Evrim Teorisini okumadığımı iddia edenler de var.


Evrimin gerekliliğinden kasıt evrimin ön koşullarından biridir.
Cevap vermeme hususu ise evrimi buradaki insanlar kadar araştırıp bu işin içine girdiğiniz zaman anlayabileceğiniz bir mevzu. Ben onca inceleme yapayım, ona araştırma yapayım, adamın birisi gelsin ve benim yeterince biyoloji okuyan arkadaşım var diyerek benden cevap beklesin. Kusura bakmayın ben o soruya cevap vermem. Domates ve biber kırmızı ama neden birisi acı gibi bir soruya cevap versem ne olacak ki arkasından salatalık ve marul yeşil neden tadları farklı gibi bir soru gelecek. İşin kısası cahil dünyasında kendince açık yakalamaya çalışan birinin sorularına cevap vermeyi kendime hakaret gibi hissediyorum.

Teoriyi okumaktan kastınız Türlerin Kökeni'ni okumuş olmaksa hala iddia ediyorum, okumamışsınız.

quote:

Yahudiler domuzun zararlarını biliyorduysa, Muhammed değil o zaman Musa veya Davut bilim adamı olamaz mı ?


Domuz ve eti zararlı değil.


quote:

Bu sürecin gerekliliğini kim belirliyor, neye göre belirleniyor ? Gerekçe canlı üzerinde tehdit ise ne kadar çok canlı ölmesi lazım. Günümüzdeki insan eli ile yok edilen türler evrimin süreçleri içerisindeki sıradan bir prosedürden mi ibaret.

Bir tarafta tarih boyunca süren kalıtsal hastalıkları olan insanoğlu ki evrimin hiç bir şekilde "düzeltmeye" gerek duymadığı, diğer tarafta suni yollarla doğumdan sonra bağışıklık sisteminin hastalıklara karşı uyarılması...


Evrim, evrimcilerin tanrı yerine koyduğu bir olgu değil. Evrim aklı, mantığı olan bir şey değil. Sürekli bu mantıkla yaklaşıyorsunuz. Evrim hiç bir şeyi düzeltmeye çalışmıyor. Evrimin herhangi bir amacı yok. Sadece oluyor.

İnsanların bağışıklık sağladığı hastalıklar vardır. Bunlardan sıtma doğal seleksiyonun güzel örneklerindendir.

quote:

Hayvanlarda zeka bulunmadığınızı söylediğinizde, faydalı olan davranışların Doğal Seleksiyon ile seçim yapıldığı söylenir. Zekaya sahip olmayan hayvan veya hücre, neyin kendisine faydalı olduğunu nasıl bilebiliyor ?


Hayvanların zekaya sahip olmadığı bir iddiadır ve şahsımca doğru değildir. Çok zeki olan insanlar bile kendini tehlikeye atacak zararlı işler yapıyorsa bu davranışlar zeka ile doğrudan açıklanamaz.

quote:

Hadi öğrendi diyelim bu davranış nasıl diğer kuşaklara aktarılıyor. Bir insan ağlamayı ne zaman öğrenyor araba kullanmayı ne zaman öğreniyor, öksürmeyi, hapşırmayı ne zaman öğreniyor?


Davranışlar diğer kuşaklara aktarılmaz. Popülasyondaki diğerinden görerek ya da direk olarak öğrenilir. Refleksler beyinsel fonksiyonlardır, öğrenilmez. Ne yazık ki reflekslerin evrimiyle ilgili geniş bir bilgiye sahip değilim.

quote:

Türkiye'nin önde gelen "evrimcilerinden" Prof. Dr. Cemal Yıldırım annenin yavru sevgisi gibi davranışların doğal seleksiyon ile açıklanamayacağını şöyle itiraf etmektedir:
Annenin yavru sevgisini, hiçbir ruhsal öğe içermeyen "kör" bir düzenekle (doğal seleksiyon) açıklamaya olanak var mıdır?


Cemal Yıldırım bir felsefecidir. Mevzu bahis cümlesi Harun Yahya gibiler tarafından putlaştırılmış ve büyük ihtimalle sevinç çığlıklarıyla karşılanmıştı ama, şahsımca babanın neslini devam ettirme hissiyle benzer bir histir annelerdeki yavru sevgisi. Türünü devam ettirme hissiyle ilgili daha geniş bir araştırma yapmadan daha fazla yazamam ne yazık ki.

Bu satırları samimi olarak cevap almak istediğinizi düşünerek yazdım. Cevap verdiğim bir konuya paralel bir soruyu çevirip tekrar yazarsanız samimiyetsizliğinizi göstermiş olacağınızı düşünüyorum ve böyle bir soru gelirse de herhangi cevap vermiyeceğim.



T
14 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: Miralge

evrimi savunan arkadaşlardan bir ricam var , daha önce bir çok konuda tartıştık , ama sebebini bilmediğim nedenden dolayı
o konulara girmem yasaklandı ! . artık eskisi gibi konuyu güncel takipte edemiyorum.
kimsenin cevap veremediği aşağıdaki bir kaç soruya sulandırmadan cevap verebilecek biri var mı ?
-Termodinamiğin II.kanununa ters olmasına rağmen evrimin savunulması komik değildir de nedir ?
-Mucizelere inanılmamasına rağmen , bilinçsiz atomların biraraya gelmesini sağlayan tesadüf kimin neyin eseridir ?
bazı arkadaşlar 1.soruya cevap veremedikleri için yinemi termodinamik gibi cümleler ile gelecektir , onları kendi haline bırakın.
oldu-bitti maşallah tarzında yazılara cevap vermeyeceğim,eğer ki konuya vakıfsınız ! iki cümle ile yazın , tartışmaya değermisiniz görelim.
yukarıda yazdığım gibi 2 basit soru olmasına rağmen üzerine yüzlerce sayfa yazılabilir.
Darwin bile daha sonraki baskılarında çıkarmak zorunda kaldığı ( ayıların yüzerek balina olması saçmalığı ) konularda tutarsızlığını
egosunu yenme azmiyle kitabında anlatmaya çalışıyordu. Ama buradaki arkadaşlar evrimi öyle bir anlatıyor ki sanırsınız evrim teorisi değil evrim mucizesi.


Termodinamiğin ikinci kanununa nasıl ters düşüyor. Bu konuda aydınlatmanızı rica ediyorum.

İkinci sorunuza ise bu süreç çok uzun bir zamandaki rastgelelikten bahsediyor ama bu süreç için hala bir kanıt bulunmuyor bu sebeple çok fazla üzerinde de durulamıyor. Ayrıca Darwin'in çok daha fazla yanlışı vardı.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi TRojka -- 19 Ağustos 2011; 1:39:39 >
Bu mesaja 2 cevap geldi.
B
14 yıl
Yüzbaşı

devekuşuna ve penguene neden kanat verilmiştir ?
yoksa yüce yaratıcı bir hata mı yapmıştır


Bu mesaja 3 cevap geldi.
G
14 yıl
Yüzbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: boa sorte

devekuşuna ve penguene neden kanat verilmiştir ?
yoksa yüce yaratıcı bir hata mı yapmıştır


az önce üsluptan şikayet eden siz değil miydiniz?ne ara evrim tartışmalarını insanların diniyle alay etmeye aracı olarak kullanmaya başladınız?şikayet edilmeyi hak ettiniz.
Ayrıca iddianıza cevap;Devekuşu ve penguenin kanadının bir işe yaramadığını mı düşünüyorsunuz?eğer böyle düşünüyorsanız bu sizin bilgisizliğinizdir.İnsanların bilmedikleri şeye bir işe yaramıyor diyerek geçiştirmeside çok yaygınlaştı


Bu mesaja 1 cevap geldi.