|
Bu cevap benimde isime cok yarayacak. 2 gundur forum okumaktan kafam karisti. Ama markada electrolux ve aeg diye 2 secenege kadar geldim. |
Arkadaslar yok mu bir ilgilenecek acill cevap bekliyorum |
Parmaklarınıza sağlık valla gayet güzel bir şekilde açıklamışsınız ama bunu Türk halkı pek anlamıyor maalesef. |
efiksis çok güzel özetlemişsiniz tşk bende sizden ve bu konuda bilgi sahibi olan katılımcılardan banada önereceğiniz çamaşır makinası modeli yazarsanız sevinirim bütçe 1300 veya 1400 olacak yanlız bosch olmasın sağlam çamaşırlara zarar vermeyen bol suyla yıkayan elektirik dalgalanmalarına karşı iyi olan ben bulunduğum yerde aeg ve elktrolux arştırması yaparken bana dedikleri elektiriğiniz kaçak değilse alın ama çabuk kartarı bozuluyor bunuda garantiye bırkmıyorlar bizim elektirik kaçak değil fakat çok elektirik kesintisi oluyor ben yinede bu iki markayı düşünüyorum veya varsa düzgün modeli arçelik veya beko olabilir bana model önerseniz sevinirim birde yük sensörü olursa iyi olur tşk |
Merhaba arkadaşlar. 2 gün süren yoğun araştırmalarım sonucunda bugün darty'den 1399 TL'ye Electrolux EWF1486GDW satın aldım. Yarın kurulum yapılacak, gözlemlerimi aktarmaya çalışacağım. |
Hocam aynı modeli bende düşünüyorum memnunmusunuz makinenizden. |
Makine canavar gibi maşallah. 8 kg'luk oluşu çok geniş bir alan veriyor. Çift kişilik polar battaniyeleri yıkadık mis gibi oldu. Aşırı sessiz olduğunu söyleyemem ama işini yapıyor. Buharlı programları olsun inverter motoru olsun, süre sıcaklık ayarlarının kullanıcıya bağlı oluşu olsun bunlar güzel şeyler. Sonuçta memnuniyet uzun süreli bir durum. Arıza yapmadan uzun yıllar çalışırsa çok memnun oluruz ve electrolux'u de bu yüzden tercih ettik. Tek eksisi göstergelerin ingilizce oluşu. Annem biraz zorlandı alışana kadar. Sonuç olarak tavsiye ederim :) |
Teşekkürler kısmetse bende bu modeli alıcam inş. makineyi sorduğumda görevli size türkçe panelli gelicek demişti belki türkçe gelir bakalım hayırlısı. İngilizce gelirse artık izah ederiz yazılara değil resimlere bakarak yıkar :). |
O zaman şimdiden hayırlı olsun diyelim :) |
Makineyi aldım kurulumu yapıldı türkçe değil ingilizce olarak geldi paneli güzel makine kullanışlı zamanla görürüz artık. |
Servis konusunda kısa bir şey eklemek isterim.. 1992 Yılında İtalyan Hi-tec firması üretimi Simtel marka çamaşır makinası aldık.Şu ana kadar servis ihtiyacı hiç olmadı.Sadece boşaltma pompasını değiştirdim.oda 20-30 TL.Haftada en az 2 kere çalışır makine. Şimdi makineyi patlamadan değiştirelim diyoruz.ama başımıza dert alırmıyız diye korkuyoruz..Servisi olmayan,parçası pahalı olan,bozulmayan bir makina lazım.Marka varda para yetmiyor..Miela.... |
Merhabalar, AEG L75280FL TEKNOSADA 1399 lira, önerir misiniz buradan bu fiyata almayı ? Teşekkürler. |
Ayni soruyu bende sorsam ![]() 1400 TL Tekonosada. Fiyat performans nasil? Bu iki makinadan illa olacaksa hangisi? Yazilanlari okudum AEG biraz daha cazip gibi. |
Tamda karar aşamasındayken. Bu işte tecrübeli birisinin böyle samimi, bilgilendirici bir açıklamada bulunması takdire şayan doğrusu çok teşekkürler. |
Merhaba bende Elekrolux ve aeg arasinda gittim geldim servisleri bile aradim degisik saticilarla gorustum![]() ![]() ![]() ![]() |
Genel olarak beyazeşya ve çamaşır makinesi hakkındaki yorumlarınız herkes tarafından takdir görüyor. Bende bir çok yorumunuzu okuyarak baya faydalandım. LG F14A8RDS5 veya AEGL87695WD Hangisi ve niye kurutmasız çamaşır makinesi üzerine uzunca bir yazım var detaylı bir yorum yazarsanız çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler... http://forum.donanimhaber.com/m_88801934/tm.htm candogan62 hocam haricindeki bilgi sahibi olanlarında yorumlarını bekliyorum. @candogan62 |
Firma ismine zarar vermemek ve halan çeşitli pozisyonlarda çalışan arkadaşlarımı incitmemek için adına marka ismi vermeyeceğim ama tahmin edebileceğiniz iki büyük Türk firmasının ürettiği makinalar, miele ve bosch ile kıyaslanmaya değmeyecek kadar kötü makinalardır. Malesef Türk firmaları, benim de yılarca içinde yeraldığım üzere sürekli olarak patent haklarını ihlal etmeden nasıl kopyalama yaparım ın peşinde.
Bir zamanlar sorumlu olduğum Audit labaratuarında, hemen hemen tüm markaların çeşitli modelleri test ediliyor. Müşteriden gelen her türlü kronik şikayette, hemen ilk olarak benchmark olarak kabul edilen Miele'yi ve paralelinde Bosch'un bazı modellerini inceleyip, onların problemlere nasıl çözüm bulduğunu anlamaya çalışırdık. Ve hemen her seferinde, adamların bizim karşılaştığımız sorunları, yıllar önce çıkarttıkları modellerde, çok basit ve maliyetsiz çözümlerle, "Patentini Alarak" çözdüklerine şahit oldum.
Ayrıca bizim yerli markalarımız maliyetleri azaltıp, karı artırmak adına, resmen yan sanayiden aldığı parçaların fiyatlarını öldürmektedirler. Bosch'un 2,5 TL ye aldığı basit bir plastik parçayı, bizim firmalar baskı ve mal alımını kesmekle tehdit ederek 1 TL'ye alıyor örneğin. Yan sanayi 1-2 parti iyi mal gönderdikten sonra kırma plastik kullanmaya başlar. Plastik enjeksiyon çevrim sürelerini düşürür. Siz yüzde 1-2 parça alarak kontrol yaparsınız ve şansınız varsa hatayı bulup partiyi geri gönderirsiniz ama, o hatalı mallar bir sonraki partide araya karıştırılıp mutlaka size geri gelir.
Mühendislikte meşhur bir söz vardır. "Ölçemezsen bilemezsin"diye. Malesef bizde ömür testi anlamında hiçbir yatırım yapılmıyor. Testini yapabildiğimiz birkaç noktada ise Almanların çok gerisindeyiz.
Örnek olarak; Bulaşık makinasının kapı menteşesi ömrünü ölçmek amacıyla yapılan pnömatik açma kapama cihazında, bizim mallar 50.000 yapmadan kırılıyor.
Veya bulaşık makinası dispenseri (parlatıcı veren parça), bazen parlatıcı vermiyor. Ama garibim Ayşe teyze nereden bilecek makinanın parlatıcı vermediğini. Makinamda damla izleri kalıyor diye şikayet edecek, servis bu normal diyecek. Konu kapanacak.
Veya fıskiyenin bir deliği enjeksiyon çapağından dolayı tıkalı olacak. Ayşe Teyze bu sefer makinam iyi yıkamıyor diyecek. Ama yine konu bir şekilde kapanacak.
Bir kalıpta hata keşfedersiniz ama kalıbın maliyeti çok pahalı olduğu için kalıp ömrünü tamamlasın, 100 bin parça yapsın, yeni kalıpta düzeltiriz derler. Kimse 50bin TL verip kalıbı yenilemeyi düşünmez. Bu tamamen kaliteye nekadar önem verdiğinizle ve hangi pazarlara mal sattığınızla ilgilidir.
Test ve normların kontrol amacıyla Almanya'da akrodite bir kuruluşa göndereceğimiz makinaları, herhangibir kazaya kurban gitmemesi için özenle şeçilen parçalarla, kendi elimizle monte edip, kontrollerini yapardık. Testlerde herşey güllük gülistanlık. Ama seriden 3 makina alıp gönderseniz, kimbilir ne hatalar çıkacaktır.
Makinanın parçaları kalitesiz olabilir, bu firmanın politikası da olabilir, bunun için firmaları suçlamıyorum ama ürünün speklerinin dışında değerlere sahip bir makinanın son müşteriye gitmeden, gerekli kontrol noktalarında tespit edilip, ek iş yapılması gerekir. Ama her kontrol noktası bir maliyettir. Bir elemandır. Eğer kaliteye önem vermiyorsanız ordaki 1 kontrol operatörü yöneticilerin gözüne batar.
Bir diğer önemli nokta ise zaman zaman video telekonferans ile, zaman zaman ise yüz yüze eğitim verdiğimiz teknik servislerin rezalet ötesi durumu. Malesef montaj talimatlarına uymazlar, arızalarda standartların dışında çözümler üretirler(ürettiklerini sanarlar), makinanın çalışma prensibini kavrayamadığı için, olmadık parçaları değiştirir. Bu konuda BSH gibi markalar diğerlerine göre daha iyi olmakla beraber, işin içinde yine biz olduğumuz için saçma sapan şeylerle karşılaşma şansınız en iyi markalarda dahi vardır.
Şunu da eklemek istiyorum. Gelen kullanıcı hatalarının %50'den fazlası yanlış kullanımdan kaynaklı hatalardır. Burada dürüst olmak gerekirse Türk halkı olarak kitapçığı okumak gibi bir alışkanlığımız yok. Ayrıca makinalarla ve teknolojiyle barışık bir toplum değiliz(cep telefonları haricinde). Dolayısyla sadece Türkiye'de görülebilecek bazı şikayetler de yok değil. Benim ailem dahil olmak üzere kadınların çoğu sadece makinaya koyup düğmesine basar. Programı yanlış seçer, bardakları yanlış yerleştirir, makina bakım ve temizliğine özen göstermez, çamaşır suyu en iyi deterjandır onlar için. Eğer layıkiyle kullanırsanız bir çok kötü makina bile uzun süre arızasız çalışır.
BSH gibi firmalar yeni bir ürün çıkartmadan önce, makinayı aylar boyunca saha testinde 20-30 makina ile deniyor. Testlerde sadece Almanya değil, pazarın extrem iklimine ve elektrik koşullarına sahip ülkeler de yeralıyor(Türkiye gibi sıcak ülkeler, Kafkas ülkeleri gibi voltaj dalgalanmalarının yaşandığı ülkeler vs gibi. Ve garanti süresi boyunca cihazın çalışmasının nasıl olacağı hızlandırılmış programlarla test edilir. Makina arka arkaya çalışır soğutulur, kapağı açılıp kapatılır ve bunu haftalar boyunca test eden makinalara bağlanır.
Vatansever bir Türk olarak, çok üzülerek yazıyorum bu yazıyı ama malesef gerçekler bunlar. Müşterilerin bilinci arttıkça, Ayşe Teyzeler bilinçlendikçe, kalitesiz firmalar rekabet edemeyecek ve kaliteye önem vermek zorunda kalacaklardır. Ama Türkiye gibi pazarlarda firmaları zorlayan müşteriler yok. Herkez benim gibi, sizin gibi forumda yazılanları okuyup araştırmıyor. Bana sadece bu iyi midir diye sorup, iyi dediğimde alan yüzlerce insan var.
Bu mesaja 3 cevap geldi. Cevapları Gizle