@volkan32 Arabaya uyacağız mecburen. O, lastiklerle ilgili uyarı veriyorsa o zaman lastiklere bakacağız. Önceki araçta bu hatayı verdiğinde 3-4 gün o uyarıyla gezdim, lastik basınçlarını düzelttim ama 2-3 gün o uyarı gitmedi. Aynı durum olmasın diye mecburen arabaya uymak zorunda hissediyorum. |
Lastikler soğukken lastikçide 33-30 bastırdım, havalar -10 kadar düşmesine rağmen sorun yaşamadım. Petrol istasyonundan basmak ve ölçmek sağlıklı olmuyor |
volkan32, sizi de haberdar meşgul etmek istemedim. Geçen cuma ben lastiklere rotasyon yaptırdım. Sık sık havası düşen lastik geçen cumartesi 2 defa arka arkaya basınç uyarısı verince, "Vakit tamam" dedim. Arkadaşın elinde continental yoktu, olan da salı günü teslim ultracontact idi. Testlerde pek başarılı olmadığı aklımda kaldığından ultracontact istemedim, salı gününe kadar da lastiğin ne yapacağını düşünerek beklemek istemedim... Hankook ventus prime 3 sökme, takma, balans derken 2 lastik 9.500 liracık. Genel gözlemlerim araçla gelen ecocontact 6Q lastikle benzer ses seviyesine sahip, konforu ecocontact'a göre daha başarılı buldum fakat direksiyona geri bildirim, dönüşlerde direksiyon netliği, yolla iletişim konusunda ecocontact biraz daha başarılı hissettirdi. Benim gözlemim, tecrübem bu. Ceed'in üzerinde de o zaman için ventus prime 2 vardı, lastik 2 yılın sonlarına doğru özellikle virajlarda yolla iletişim konusunda çok zayıftı, taaa o zaman continental premium contact 5 taktım ve lastikler çok iyi geldi ve bu zamana kadar da continental ile devam etmiştim. Şimdi arkada kalan lastikler (eğer bir sorun olmazsa) 2 yıl daha gider. Önceki tecrübeye benzer tecrübe yaşarsam, sanırım bundan sonra kalan ömrümde continental kullanır ve lastik markası değiştirmem. Kullandığım sürede, kullanım şartlarına bağlı olarak lastikten memnun kalırsam, arkaları da hankook'la değiştirip, gözlemlemeye devam ederim. |
100 tl lik falan almıştı Bi kaç yerde okumuştum, birisi kalibrasyon yapılacağını söylemişti yazılımla falan çözülüyormuş diye bişey okudum. Tabi şamdıra arızası da muhtemel çarşamba günü servise bırakıcam buradan sizleride haberdar ederim. |
@volkan32 Benim ilk sayfadaki ölçümlere bakarsanız, arada bir kaç tanesi hariç hepsi depo tam doldurulduğunda elde ettiğim sonuçlar. Anladığım kadarıyla siz, depoyu doldurmadan ihtiyaç kadar alıyorsunuz. Mokka 2 kişi için ideal, 3 kişi için belki... Bunun yanında geçen yaz Fethiye'deki kardeşimin yanına 3 kişilik ailem ve annemle birlikte gittik. Bagaj konusunda elbette çok rahat değildik ama arka koltukta hanımımla, annem arasına da bazı çantaları koyunca nerdeyse 800km yol teptik. Ben uzun zaman önce araçlara olan ilgimi, fiyatlardan dolayı kaybettim. Bunun üstüne 2 aydır maaşımdan yapılan kesintiye bakıyorum ve benim gibilerin araç değiştirmesi için piyangodan para çıkması haricinde değişiklik hele hele şu şartlarda çok lüks olur, bu da bayilere gidip inceleme yapmama engel oluyor. Konusunu açmışken size geldiğimiz durumu ve enflasyon yükünün nasıl üstümüze atıldığını kısaca anlatayım. Ben 25 yılını doldurmuş teknik öğretmenim. Ocak ayında başöğretmenlik tazminatıyla birlikte maaşımda %20'ye yakın bir artış oldu. Ocak ayında maaşı tam aldım ve ne kadar ilginçtir ki Şubat ve Mart ayındaki maaşımdan gitgide artan şekilde kesinti yapılıyor. Şubat 800, Mart 1.600 ve başöğretmenlik tazminatı hariç verilen zam 5.900 lira. Daha şimdiden 1.600 lirası kesintiye gitti. Ben nasıl araç değiştirmeyi düşünebilirim? Az daha geniş araç istediğimden dolayı Mokka içime sinmese de onunla yoluma devam edeceğim. Gittiği yere kadar... Sıfır araç konusunda insanların aldıkları araçları, verdikleri ya da vermeyi düşündükleri paraları görünce kahroluyorum ama yapacak bir şey yok; fakirleştim ve daha da fakirleşmek istemiyorum. Triger konusu özellikle forumda çok dillendiriliyor, farkındayım. Yazın üşenmedim 2. el sitesinde 1.2 motora sahip 2. el araç taraması yaptım. Pejoda 300 araçta 3 ya da 4 araçta motor değişimi yapıldığı yazıyordu. Son zamanlarda şikayet sitesine bakmadım. Kullanımda bu bir anda ortaya çıkan bir şey olmadığı için rahat olmanız iyi olur. Gerçiii, bunları da biliyorsunuzdur, daha fazla uzatmayayım. |
Hocam evet inceledim. Bayiye sormayı unuttum bu durumu ancak instada bir videoda bu durumun şamandıranın belli bir yüksekliğe kadar cıktığı ve dolumun şamandıranın cıktığı yerden bitmeyip halen devam ettiğinden bahsediyordu. Sebebi bu olsa gerek. Videosunu kaydettim ancak atamıyorum video eklme yapamadım. Bu durum hemen hemen tüm araçlarda oluyormuş bu arada☺️ Doğrudur hocam hane gelirinin ocak ayı ile aralık ayı arasında 16.000 tl fark hesapladım maalesef. Birde yıl sonu son 3 ay ek giderlerimiz oluyor kıştan dolayı doğalgaz gibi kasko sigorta mtv lastik değişimleri ve başka şeyler derken kenara koyamıyoruz. Yaşam kalitemiz iyileşir yakın zamanda inş. Teşekür ederim hocam bilgilendirmeleriniz için |
Yanlış bilmiyorsam torpi gözünde hiç bir donanımda lamba yoktu. Yan basamakla ilgili bilgim yok. Telegram üye değilseniz siz özelden grup bağlantısını gönderiyorum, orada bunu tecrübe etmiş arkadaşlardan daha hızlı bilgi alırsınız. |
Sırasıyla açıklamaya çalışayım: Araçtaki boya atmasından dolayı aracı servise bırakmanıza gerek yok. Siz genel merkezden dosyayı açtırdıktan sonra servisi arayıp durumu anlatını lütfen. Onlar sizin genel merkezden açtığınız dosyayı görüyorlar ve size (tıpkı senelik bakımda olduğu gibi) randevu verecekler. Randevuya gittiniz, elinde şeffaf bir ölçü aleti var (üzerinde farklı çaplarda daireler ve çizgiler var) 5 dakikada tavandaki boya atan kısmın ölçümünü yapıp, fotoğrafları çekecek ve siz aracınızla döneceksiniz. Bu işlem için haklısınız 250km yol uzun ancak süreç böyle. Genel merkezle değer kaybı konusunda anlaşıncaya kadar tekrar servise gitmiyorsunuz. Genel merkezle anlaşma sağlandıktan sonra zaten servis arayacak sizi. Ben boyatmaya bıraktığım gün genel merkez aradı, kiralık araç yönlendirmesi için firmanın arayacağı bilgisi verildi, 1 saat içerisinde araç yetkili servise getirildi. Boya işlemi bittikten sonra 2 gün sonra müsait olduğum için yetkili servise gittim, ikame aracın fotoğraflarını çektim, aracın anahtarı ilgili çalışana bıraktım. Genelde boyatmanın yanında ikame araç da veriliyor. Yani araç serviste kaldığı süre boyunca araçsız da kalmayacaksınız. Boyatmadığınız takdirde... Ben o dönem babamın rahatsızlığı ve hemen ardından vefatı, oğlumun okul araştırması, sık sık memlekete gidip geleyim derken 2 ay hiç bir şey yapamadım. Boyatmaya kadar geçen 5 aylık sürede de pul pul dökülen 1 lira büyüklüğündeki alandan başka yerde de boya atması olması, o alanda da bir büyüme olmadı. Çarpışma önleme gelince... Buna benzer iki durum yaşadım ancak uyarı sesini duydum, o sıra ekrana bakmadığım için bir uyarı var mıydı, yok muydu bilmiyorum. Öyle bir durumda da ekranla ilgilenecek durumda da hissetmiyorum kendimi, bu sebeple sorunuza net bir cevap veremem. Ufak da olsa dokundurmasına sebep olan şey lastik kaynaklı da olabilir, bilmiyorum, tahminimi yazıyorum. Araç zamanında müdahale etmiştir de belki lastiklerin aşınması ya da benimkisi gibi yeni lastiğin continantel markaya göre bir miktar daha kötü olmasından kaynaklı fren mesafesi uzamış olabilir. Geçen hafta önümde akan trafik birden yavaşlayınca frene bastım fakat zorla durdum, 10 yıl önce de aynıydı bu marka, şimdi de değişen hiç bir şey olmamış... Hâlâ en ufak yüklenmede patinaja düşüyor, ağır frende (geçen hafta ilk oldu) frenler iyi olsa da lastik durmamakta ısrar ediyor, ıslak zeminde hele hele frene ihtiyaç varsa frene ne kadar basacağım konusunda tedirgin ediyor. Şartları bilmiyor, sadece kendi tecrübelerime dayanarak sebepleri sıralıyorum. Bazen insan dalıyor ya da gün geçtikçe, trafikteki araç sayısı arttıkça araç kullanmak da zorlaşıyor. Işıkları kaldırdıkları dönel kavşaklarda sola bak, sağı kontrol et, arkandan gelip yan yola sapacaklara dikkat et, önündeki yol verdi mi, sola mı dönecek, düz mü gidecek anlamaya çalış o arada sağdan gelen hızlı mı geliyor, duracak mı... yazarken bile başım döndü ![]() |
Hocam telefonla ilgisi yok kabloyu değiştirin oluyor bende s23 plus var her kabloyu tanımıyor |
@tartekin Değerli yorumunuz için teşekkür ederim, ben uzattığımı düşünüyordum; ancak sıkmadan okunuyorsa bu faydalı da olduğu anlamına geliyor nazarımda. Akrep burcuyum, Makine Teknolojisi Alan öğretmeniyim fakat bu konular hem uzak, hem de çok detaylı konular beni aşar. Ben kendimce gözlemlerimi paylaşmaya çalıştım. Captur'u hanımımın arkadaşından alıp, çok kısa süre kullandım. Her kullandığım ilk araç maalesef daha konforlu geldiği için konfor konusunda bir şey demem yanlış olur diye düşünüyorum. İlla da bir şey demem gerekse sanki bir tık daha yumuşak geldi bana Captur. Arka koltukların yerden yüksekliği Mokka'ya göre daha yüksek, kapıları daha geniş açıldığından sebep inmek binmek daha rahat. Aracın yanal genişliği anlamında Captur'un eğimli A sütunu ve büyük ön camı Mokka'ya göre daha genişmiş hissi verdi bana fakat arka koltuklarda birbirine çok yakın olduğunu düşündüm. Captur'un ön görüşü çok daha iyi. Bagaj daha büyük, koltukları birbirlerine çok yakın. Captur'un geri görüş kamerasının yerini çok beğendim, Mokka'nın kamerası bagaj açma düğmesi ile birlikte plaka aydınlatmalarının olduğu yerde. Bu da arkadan bir hasar durumunda kameradan da olacağınız anlamına geliyor, ayrıca yağışlı havalarda Mokka'nın kamerası çok kirleniyor. Captur'daki gibi bagaj kapağında olsaymış daha iyi olurmuş dedim çok defa. Mokka'nın direksiyonu daha net hissettirdi bana, yola ile ilişkisi biraz daha iyi gibi geldi bana. Mokka'da torpido üstü düz olduğu için ön camda her şey gözünüzün önünde. Fakat kupa kısa olduğundan üste doğru görüş kısıtlanıyor, sanki Mokka'nın konsol biraz daha dik ve bu sebeple de yüksek gibi. Burada hangisi tercih edersiniz zevkinize kalmış, ben eğimli ön camı seviyorum ve boyuma göre direksiyona biraz uzak oturunca rahat ediyorum. Bu yüzden Mokka'da rahat edemiyorum. Captur'u neden eledim? Yeni kasa en üst donanımı dolu olsa da donanım hastası değilim. Mesela cam tavan istemiyorum. Bu boyutta arabaya, arabanın neredeyse yarısı boyda olan 19" jantı gereksiz görüyorum. 17" bu tip araçlar için kararında gibi duruyor. Bir diğer önemli etken arka koltuklara oturduğumda emniyet kemeri tokaları oturduğumda rahatsız etti. Hem açıktalar (Mokka'da bunlar koltuk içerisine gömülü) hem de dar olan koltuktan dolayı sürekli temas halinde olmak bir süre sonra rahatsızlık verici olur diye düşündüm. Otomatik şanzımanla ilgili düzeltme yapayım. Bu kasada 4 ileri otomatik vites varmış. Bir zamanlar hyundainin kullandığı tip (aslında eat8 gibi aynı sisteme sahip şanzımansa) o zaman direkt Mokka çok daha mantıklı hale geliyor. Bu otomatik vitesli bir İ20 vardı arakadaşta (Troy olarak geçen kasa) çok yüksek devir çevirme, bağırdığı halde gitmeme... Eğer Captur'da da böyleyse ben bu şanzımadan sebep almazdım. Son ekleme yapayım: Captur için de yaklaşık 80.000 km civarında soğutma sistemiyle ilgili bir derdi yaşanıyordu: ancak hem takip etmediğim için ortaya çıkma olasılığı hakkında bilgim yok (sizi yanıltmak istemem), hem de mutlak yaşanacak diyecek kadar model konusunu takip etmediğimden bu konuyla ilgili bir algım da yok. Ben seçeneklerimi bu ikisine indirip, aralarında seçim yapmak isteseydim; bekarsam Mokka, aileysem Captur derdim. Yukarıda paylaştığınız fiyattan sonra Mokka donanımına baktım, dolu bir araç; fakat T-Roc koltukları her ikisinden de daha büyük ve daha iyi sarıyor. İri yapılı bir arkadaşsınız, ben 1.72 boyumla özellikle baldır konusunda eksiklik hissediyorum, sizin bunu çok daha fazla hissedeceğinizi düşünüyorum. Elbette dünyaya bir kez geliyoruz, imkanlar elverdiği ölçüde gönlünüzdekini alamadıktan sonra ne kıymeti var diyeceksiniz, haklısınız. Fakat araç almak için emek veriyor, fedakârlık ediyorsunuz ve bir gün değiştirmek istediğinizde can sıkıcı şeyler yaşanabiliyor. İlla da Mokka alacağım diyorsanız siyah tavanlı almamaya özen göstermenizi öneririm. Siyah tavanlı da hoşunuza gidiyor ve onu almak istiyorsunuz, öyleyse tavanda boya atarsa değer kaybını almanızı ama boyatmamanızı öneririm. O kadar kadar yazdım ama en önemli kısım aslında şu: Her aracın kendine göre artıları eksileri var. Siz Mokka'ya gönül verdiyseniz Captur zaten sizi memnun etmeyecek, sadece A noktasından B noktasına getir götür görevini yapan bir eşya olacak. Araç kullanmak da zevkli, keyif verici olmalı; içinize sinmeli, aklınızda diğeri kalmamalı ya da her bindiğinizde "Neden aldım ki ben bunu?" dedirtmemeli... Uzun lafın kısası: Önce hangisi içinize siniyorsa ona baksanız iyi olur. Hakkınızda hayırlısı, dilerim gönlünüzde olan elinizde de olur. Sağlıcakla kalın, iyi akşamlar. |
@tartekin Kıymetli abim, çok akıcı yazmışsınız, bir çırpıda okudum. Sırasıyla gidelim, birlikte çözümlemeye çalışalım. 16" jantlar binek araçlar için, 17" jantların Mokka gibi Crossover araçlarda uygun olacağını düşünüyorum. Lastik tabanı genişlemeden jant büyüttüğünde yanak ince kalıyor, araba iyice sertleşiyor. Mesela GS'de 215 55 r18 lastik var, kullanıcıları konfor konusunda çok fark dese de jantın esneme payı olmadığından daha sert olacağını düşünüyorum. Mokka 32 psi hava basıncında konfor-yol tutuş arasında dengeli; ancak lastik basınçları az yüksek ya da az düşük olsun bunu hemen hissettiriyor. Peki neden? Bence bunun en önemli sebebi arka süspansiyon sisteminden kaynaklı. Teknik olarak çok detaylı bilgi sahibi olmadığım için size sebebini tam olarak ifade edemem. Şu zamana kadar bu arabada sevmediğim en önemli yanı bu oldu, aracın arka tekerlekleri kendini bir çukura girişte ya da kasisten inişte çabuk bırakıyor. Ya amortisörler kısa boylu olduğundan böyle ya da yaylar biraz sert. Hatta yorumlarım arasında şunu da yazmıştım: Bagajda 3 tane damacana taşıyacak halimiz yok. Bagaja yük bindiğinde arabanın arkası pamuk gibi oluyor. Ama... Çok ilginç şekilde uzun yolda aynı araba yoldaki dalgalanmaları neredeyse ütüleyerek geçiyor. 2. el hususunda, geçen hafta Yalın Gülmez'e göre Captur kuvvetli bir seçenek, 2. eldeki kaybını güçlü servis ağıyla kapatıyor yorumu yapmıştı fakat gözlemlediğim kadarıyla durum pek öyle değil gibi. Yine gözlemlerime göre Mokka eski kasası sönük kalsa da yeni kasası akıllarda daha yer etmiş gibi (siz katılır mısınız bilmiyorum). Bagaj konusunda endişeniz olmasın 3 küçük valiz uzunlamasına yerleştirildiğinde sığıyor ya da 6 tane damacana (20 litrelik) sığıyor. Ağırlıklı olarak şehir içerisinde kullanılacağı için de çok büyük bagaj ihtiyacı da yok. Bu noktada size yeteceğini düşünüyorum. Ama... Arka kapı dar açılıyor, şimdi torunlar küçüktür, rahat iner binerler, büyüdükçe dar açılan arka kapı sebebiyle iniş-biniş zor oluyor. Hele bir de komşunuz, arkadaşınız etek giymişse işler daha da zorlaşıyor. Captur bu noktada çok iyi mesela. Ben arabayı satıp, yenisini beklediğimden, siyah tavan geldiğinde istemesem de maalesef almak zorunda kaldık. Dışarıdan çok spor görünse de yaz sıcakların da o siyah tavanın güneşin sıcağını çekeceğini bilsem de maalesef seçme şansım yoktu. Ne yapalım kaderimizde bu da varmış demekten başka elimden bir şey gelmiyor. Siz durumun farkındasınız ve tercihinizi yapmışsınız, doğru bir tercih olduğunu düşünüyorum. Mokka'nın klima uğultusu duyuluyor fakat soğutması çok iyi, tavan siyah olsa da bizi içeride Fethiye'nin ağustos sıcaklarında terletmedi. Bu noktada sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyorum. Ben de yıllarca vw'e hiç yaklaşmadım ama siz yine de bir gidip inceleyin. Düşündüğünüz modellerin her birini inceleyin, kararınız daha netleşir. Bugün GS parasına Life donanım t-roc'ta eksikler matrix farlar olur. Fakat sanki style donanım bir t-roc hem 17" jant sebebiyle, hem alcantra koltuk döşemesi sebebiyle, hem deri kaplama kapı içleri sebebiyle bakımı temiz olur ve daha iyi bir seçim olur gibi geliyor bana. Forumda fiyat paylaşıyorlardı, fiyatlar aklımda değil. Sıcağı sıcağına yazayım: Bugün Sakarya vw t-roc style'a (beyaz renk) 1.900 dedi fakat İstanbul bayilerinden 25-50 arası daha düşük fiyata alınabilir. Bu sürüş destek sistemleri inanın okudukça bana çok çekici geliyordu ama arabaya bindiğimde stop-startı kapatıyorum; çünkü ışıklarda kalkışlarda ya geri kaçırıyor ya da acemi şoför gibi araba burun kaldırıp gidiyor, sevemedim. Şerit takibi kapatıyorum; çünkü ani şerit değiştirmek istediğinizde direksiyon zorluyor. Gündelik hayatta şeridi değiştirirken sinyali veriyorum fakat veremediğim anlar olduğunda zor durumlara sokabilir. Bunlar cezbedici olsa da gündelik kullanımda çoğu zaman kapalı tutacağınızı düşünüyorum, bu sebeple bu donanımlar aklınızı çelmesin. Kör nokta uyarı gibi, arka çarpışa önleme gibi donanımlar bence daha elzem. Toparlarsam: Kıymetli abim anlattığınıza göre iri yapılısınız, Captur'un da, Mokka'nın da koltukları baldır desteği konusunda sizi yoracağını düşünüyorum. Siz üç aracı da (Mokka, Captur, T-Roc) bir inceleyin. İlla sıfır olmasın, ikinci eli çok önemli değil, bagajı da devasa olsun, donanımlı araç olsun, motor kuvvetli olsun, bu üçünden de geniş olsun derseniz... Hyundai Kona N-Line'a bir bakın. Maalesef bayilerde artık sıfırı yok, ikinci elde de numunelik 6-7 ilan var (N-Line olan ama). Bu arabanın arka diz mesafesi hiç birisinde yok, sizin gibi iri yapılı bir insan için direksiyona biraz uzak olsa da kumanda düğmelere erişimin zor olmayacağını düşünüyorum. Sadece N-Line öneriyorum, Prime pakette dikiz aynası karartmalı dahi değil, Elite pakette dolu ama koltuklar deri ve soğutmalı değil, ayrıca beyaz renk olması bakımı zorlaştırır (bence). 198 beygir, 1.6 tgdi, 50 km hıza kadar 4x4, sonrası 4x2 (yanlış bilmiyorsam) ancak ikinci eli yok denecek kadar az. Yine çok uzattım, lütfen kusuruma bakmayın. Birlikte doğru tercih için paylaşıyoruz, umarım sizler de keyifle okuyorsunuz. |
Hem boya konusunda, hem de triger konusun (bana göre) gerçekten köpürtüldü. Tamam tavan boyasını pul pul dökülmesi hoş değil, bir sorun fakat memleketimizde ekstra bir ilgi var bu duruma. Evveliyatı açıklanabildiği hatta kanıtlar sunulabildiği sürece (bence) alınır. Fakat galerici olanların elbette işine gelmiyor; adam en kısa zamanda paraya çevirip çorbasını kaynatacak, sermayesini genişletecek. Onlara bakıp benim gibi biniciler de hassasiyet gösteriyor; çünkü ileride satarken zorlanmamak için. Dün akşam yazmıştım, öğrencim yaşı büyük olsa galerici tavandaki boyayı sorun etmez diyor. Durumun özeti bu aslında. Yine yazmıştım: Trigerin erken değişimi ya da sık kontrolü kulaktan kulağa dolaşa dolaşa "Trigeri erken kopuyor" olmuş. Triger konusunu duymadıysanız onu da yakında öğrenirsiniz. Geçmişte bu memleketteki 3-5 tane gözünü para hırsı bürümüş üçkağıtçılardan dolayı (arkası ayrı, önü ayrı araba kaynaklayan yetenekli ustalarımız sağ olsunlar) şimdi boyalı araç duyduğumuzda (bende dahil) hassas davranıyoruz; çünkü altından ne çıkacağını bilmiyoruz. Sırf bu sebeple dün yolda gördüğüm bir Astra H kasa damalı eşeğe dönmüş. Orasında vernikleri atmış, burasında boyası solmuş ama boyatırsam satamam korkusuna arabanın boyasını yenilemek yerine öyle binmeyi tercih ediyor. Haklı mı, memleketteki bu bakış açısından dolayı haklı. Konuyu uzattım, sizin yazdığınıza cevaben: Tek renklerde boya atması yok denecek az, 1000 tanede 1 tane gördüm, o da vernik kalkması diye hatırlıyorum. İçiniz rahat olsun. |
Sizin tecrübe ettiğiniz 10'da 1'i bende yok canım abim. Ben 33 yaşında (2008 yılında) hayatımda ilk defa araç kullanmaya başladım, o da kendi aldığımız ilk aracımızdı. Siz benden ciddi anlamda hem farklı araçların tecrübesi, hem yaptığınız yol anlamında çok deneyimlisiniz. Bu sebeple eğer Mokka diyorsanız, vardır bir bildiğiniz... Kona'yı sıfır önermedim, Prime'da karartmalı ayna yok. Elite artık gelmiyor, koltuklar deri ama beyaz ve soğutmalı değiller. Bu sebeple Prime ve Elite beyaz iç mekandan dolayı çekici görünse de, günlük kullanımda bir süre sonra bakım, temizliği zor oluyor diye düşünüyor; bu sebeple tavsiye etmiyorum. 2. elde numunelik de olsa N-Line olabilir ama... Ben alır mıyım? Şimdi oraya geliyorum: 2022 yılı sonlarında, sadece 2.500 lira tramer kaydı olan (o kayıtta benim aracın hasarı değil, karşı tarafın tampon hasarı idi, kusurlu bendim) Ceed'i almak istemedi galerici. Maalesef tam da bu sebeple beklenmedik zamanda satmak istediğimde aracın değerini korumasını maalesef önemsemeye başladım. Çevremde aracı bilenler vardı, alıcı olanlar oldu (ki yakın arkadaşlarımdan birisine sattım) ama o şansım olmasa beklerdim sanırım. Busebeple size her ne kadar kona desem de, ileride takasa girmek isteseniz belki aracı almak istemeyecekler bile. Bu durumu Ceed'de de yaşama ihtimali var. Herkes beğeniyor ama nasıl oluyor bilmiyor araba tutmuyor. Belki distribütörün hatası, belki vatandaşın aracın değerini korumasını amaçladığından sebep vatandaş ilgi göstermemesi sebebiyle maalesef 2. elde değerleri düşük, ilgi az oluyor. BYD, Toyota konusunda size katılıyorum. 2. el kaygılarım, yaşam alanı malzeme kalitesinin düşük olacağı düşüncesiyle Suzuki'lere bakmadım, bakmayı da düşünmüyorum.Önerin için teşekkür ederim. Çok yazıp kabak tadı vermek istemiyorum. Sizde istirahatinize bakın isterseniz. Ben konuda paylaşım yapmayı bıraksam da, siz aldıktan sonra siz paylaşır, bizler okuruz. |
Abi kıymetli düşüncelerin için çok teşekkür ederim, bende zamana bırakmaya çalışıyorum. Her ikimiz için de hayırlısı olsun, iyi akşamlar. |
Dün bir arkadaşa 2025 Edition paket sıfır Mokka aldık 1 575 000 tl ye. 2025 Editionlarda fiyatı yükseltmemk için bir çok donanımı çıkarmışlar. Çıkarılan donanımlar; -Geri görüş kamerası -Kör nokta uyarı sistemi. -Anahtarsız giriş ve çalıştırma -Önpark sensörleri -Kol dayama -Katlanır ayna +ön sis farları Bazı yeni aksesuarlar eklenmiş, eklenenler; +10 inç ekran +Arka tavan lambası +Ön yolcu ve sürücü tavan kolu +Balık sırtı anten 2025 Edition düşünenler bunları bilerek değerlendirsinler |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesajda bahsedilenler: @Deep Hypnosis