Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
138
Cevap
107138
Tıklama
0
Öne Çıkarma
Cevap: 200.000 KM'yi DEVİRMİŞ ARAÇ SATIN ALINIR MI? (4. sayfa)
L
14 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: set

quote:

Orijinalden alıntı: Lord Sparhawk

quote:

Orijinalden alıntı: set

Bir defa metal yorulması olayı...

Km ilerledikce problemler çıkar. Takıntı gayet normal yani...

Niye? 200bin araç illa ki 10 yıllık mı oluyor da metal yorgunluğu olsun? Kaldı ki insanlar 95 ve öncesi araçları sorunsuz kullanıyorlar. Otomobilde metal yorgunluğu o kadar çabuk vuran bir şey değil. Ama ağza sakız olmuş metal yorgunluğu diye. Şimdi 8 senelik 80 binde bakımsız araç mı, 4 senelik 200binde bakımlı araç mı? Sırf kmsine bakıp 80binliği seçen insan bu işler konusunda pek bilgili değildir. İş sadece km ile bitmiyor. Yılı, markası, modeli, sahibi çok önemli. Karşı olduğum nokta alınmaz diye kestirip atmak.

Km ilerledikçe çıkan problemlerin onarımı, araç yıllandıkça ya da kötü kullanıldıkça ortaya çıkan problemlerin onarımından daha dertsiz ve masrafsızdır. Yüksek km kısa sürede yapılabilir, yürüyen aksamda yenilemeler yapıldıkça araç işler. Ama eskidikçe, hor kullanıldıkça araç toptan verimden kaybeder ki bu daha tehlikelidir.

Ha siz hem çok eski hem çok km araçlar için konuşuyorsanız o tabi her zaman bir risk olacaktır.

Metal yorguluğu sadece yıl ile ilgili değildir. Elinize bir metal tel alınız, belirli sayıda büküp tekrar doğrultunuz, bir süre sonra tel kopacaktır. Bu işlemi ne kadar çok yaparsanız o kadar erken kopma olacaktır. Size basit bir örnek.

Siz şunu demelisiniz bana, tel kaliteli olursa geç kopma yapar, kalitesiz olursa erken kopma yapar.

Zaten özellikle belirtiyoruz "markasına, modeline" göre diye. Bu ne demek her aracın çok km'lisi alınmaz. Şimdi 7 senede elektronik kablosu biten vectra'da var, 20binde turbo, şanzıman arızası yapan vw'de, 30 yıllık sorunsuz araçlar da.

Ayrıca sizin bahsettiğiniz hareketli, sürekli yinelenen hareketlere maruz kalan parçalarda oluşacak metal yorgunluğu. Bu durum zaten parçaların yenilenmesiyle ortadan kalkar. Hangi 200bin'e gelmiş aracın önemli yürüyen aksamı yenilenmemiştir? Yürüyen aksamı geçtim motor ve şanzıman parçaları zaten daha 100binde ufaktan yenilenmeye başlar. Her mekanik alette bu böyledir, belirli bir süreden sonra aşınmadan dolayı verim düşer, belirli parçalar değişir. Ama tutupda ömrü bitmiştir denmez. Fakat 200bin devirmiş motora ömrü bitmiş muamelesi yapılıyor.

Normalde metal yorgunluğundan kasıt durağan parçalardaki sürekli yük binmesi sonucu oluşan metal yorgunluğudur. İşte benim kastettiğim ve o kadar kısa yıllarda etkileyemez dediğim de odur. Hareketli parçalar önemli değil, zaten her halükarda yenilecenecek. Gerekirse valf, gerekirsa krank mili. Belirli bir süre kullanılmış bir mekanik gereç alacak her insan onda çeşitli yenilemeler, bakımlar yapılması gerektiğini bilir. Nasıl cep telefonumuzun tuş takımı ayrılınca, bu bitti artık demeyip, tuş takımı değiştirerek daha uzun süre kullanmaya devam ediyorsak, aynı şekilde bir araç biraz daha fazla yağ yakmaya başladığında, efendim sunroof fitili aşınıp su kaçırdığında, izolasyonu düşmeye başladığında bu bitti diye veirlmez. Gerekli yenilemeler yapılır olay biter. Ha bu yenilemelerden korkuluyorsa, zaten daha en baştan otomobil almanın bir risk olduğunun, yeni olsun eski olsun her an yüksek masraflı problemler çıkarma riski olduğunun farkında olunması lazım.

Uzatmadan demek istediğim, otomobiller için, 200binlik, 300binlik araç sorunsuz olur değil, ama iyi bakılmışsa -gerekli bakımları yapılarak- daha çok uzun süre kullanılabileceği. Sorun çıkarıp çıkarmayacağı kullanımı ve bakımına bağlıdır. Öyle alınmaz, ömrü bitmiştir vs diye kestirip atmak çok mantıksız.



L
14 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: +24edition

alinmaz.

Şekil 1.A


Bu mesaja 1 cevap geldi.
+
14 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: Lord Sparhawk

quote:

Orijinalden alıntı: +24edition

alinmaz.

Şekil 1.A

yine diyorum hep derim alinmaz 200 bini devirmis kullanicilarin araclarina bak devamli sorunlu sikintili olur olmadik arizalar verir..ben 200 bini devirdim sanayinin yolunu bilmiyorum diyen varsa yalancidir arkadasim.



B
14 yıl
Binbaşı

Markasina, modeline, model yilina, aracin bakim ve kullanim gecmisine bagli olmakla birlikte, arabalardan cok iyi anlamayan ya da sanayide iyi baglantilari olmayan normal bir kullanicinin o kilometrelerde arac almasinin anlamli olmadigini dusunuyorum. Bugun 2000 oncesinde uretilmis ama daha 100.000'i devirmemis bircok arac var. Bu forum araba forumu, dolayisiyla meraklilarin, yogun kullanicilarin orani fazla. Herkes aracini o kadar cok kullanmiyor. Benim cevremdeki araclarin yarisindan cogu yilda 10.000 km'nin altinda kullaniliyor. Piyasada temiz bu kadar araba varken ben gidip 200.000 km'yi devirmis bir arac almazdim. Benzinlide bile benim psikolojik sinirim 100.000 civari. Agir bakimlarinin uzerinden cok gecmemis olmasi lazim.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
İ
14 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: set

quote:

Orijinalden alıntı: Lord Sparhawk

quote:

Orijinalden alıntı: set

Bir defa metal yorulması olayı...

Km ilerledikce problemler çıkar. Takıntı gayet normal yani...

Niye? 200bin araç illa ki 10 yıllık mı oluyor da metal yorgunluğu olsun? Kaldı ki insanlar 95 ve öncesi araçları sorunsuz kullanıyorlar. Otomobilde metal yorgunluğu o kadar çabuk vuran bir şey değil. Ama ağza sakız olmuş metal yorgunluğu diye. Şimdi 8 senelik 80 binde bakımsız araç mı, 4 senelik 200binde bakımlı araç mı? Sırf kmsine bakıp 80binliği seçen insan bu işler konusunda pek bilgili değildir. İş sadece km ile bitmiyor. Yılı, markası, modeli, sahibi çok önemli. Karşı olduğum nokta alınmaz diye kestirip atmak.

Km ilerledikçe çıkan problemlerin onarımı, araç yıllandıkça ya da kötü kullanıldıkça ortaya çıkan problemlerin onarımından daha dertsiz ve masrafsızdır. Yüksek km kısa sürede yapılabilir, yürüyen aksamda yenilemeler yapıldıkça araç işler. Ama eskidikçe, hor kullanıldıkça araç toptan verimden kaybeder ki bu daha tehlikelidir.

Ha siz hem çok eski hem çok km araçlar için konuşuyorsanız o tabi her zaman bir risk olacaktır.

Metal yorguluğu sadece yıl ile ilgili değildir. Elinize bir metal tel alınız, belirli sayıda büküp tekrar doğrultunuz, bir süre sonra tel kopacaktır. Bu işlemi ne kadar çok yaparsanız o kadar erken kopma olacaktır. Size basit bir örnek.

Siz şunu demelisiniz bana, tel kaliteli olursa geç kopma yapar, kalitesiz olursa erken kopma yapar.

Teli büküp tekrar açmak metal yorgunluğu değil.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
B
14 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: Lord Sparhawk

quote:

Orijinalden alıntı: blue rondo

Markasina, modeline, model yilina, aracin bakim ve kullanim gecmisine bagli olmakla birlikte, arabalardan cok iyi anlamayan ya da sanayide iyi baglantilari olmayan normal bir kullanicinin o kilometrelerde arac almasinin anlamli olmadigini dusunuyorum. Bugun 2000 oncesinde uretilmis ama daha 100.000'i devirmemis bircok arac var. Bu forum araba forumu, dolayisiyla meraklilarin, yogun kullanicilarin orani fazla. Herkes aracini o kadar cok kullanmiyor. Benim cevremdeki araclarin yarisindan cogu yilda 10.000 km'nin altinda kullaniliyor. Piyasada temiz bu kadar araba varken ben gidip 200.000 km'yi devirmis bir arac almazdim. Benzinlide bile benim psikolojik sinirim 100.000 civari. Agir bakimlarinin uzerinden cok gecmemis olmasi lazim.

Tamam da işin esprisi zaten şu; kimse piyasada düşük km araç varken aynısının yükseğini almaz. Ama almak istediğiniz aracın düşük km'si çok pahalıysa o zaman yüksek km'sini düşünebilirsiniz. Misal 30binde renault alacağına 100binde bmw almak gibi, attım tabi şimdi kafadan ama işin esprisi bu. Bugün 3 büyüklerden bir aracın sıfır ya da düşük kmlisini almak herkesin harcı değil. Dolayısıyla sırf parası yetmiyor diye iki daha düşük sınıf kalitesiz araçları yıllarca sürmektense, km daha yüksek kaliteli bir aracı(bakımını karşılayabileceği oranlarda) ilk kontrolünü yaptırarak alabilir. Sonuçta az km de olsa çok km de olsa otomobil her zaman risk işidir. Kmsi arttıkça masrafı artar, hep problem çıkarır diye bir kesinlik yok. Bugün yüzbinlerce kmdeki araçları sırf servis bakımıyla sorunsuz süren bir sürü insan var. Burada bile yazıyorlar zaten görüyorsunuz.

Kimse yüksek km aracın bakımlıysa her zaman sorunsuz olacağını kanıtlayamayacağı gibi, kimse de az kmli aracın masraflı sorunlar çıkarmayacağını garantileyemez. Şans her durumda bir faktör olduğuna göre, önemli olan iyi bir ön inceleme..

Ama sanayide tanıdığı geçtim de, arabalarda pek de anlamayan insanların böyle bir harekete karışmasının akıllıca olmadığı fikrinize katılıyorum. Ama onlar da zaten bu çekincelerinden dolayı paralarının yettiği sıfır arabaları almaya çalışıyorlar. Herkesin hendi tercihi. Ben aynı paraya sıfır km honda jazz alacağıma, ikinci el 3 ya da 5 serisi almayı tercih ederim. Olası riskleri bilirim ona göre araştırmamı, incelememi iyi yaparım. Çünkü dünyaya bir kez geliyoruz, biraz tadını almak lazım.

Cogu bakimlardan haklisiniz. Ben zaten "normal bir kullanici" icin konusuyorum. Yani maddi durumunuz ortalamanin cok uzerindeyse zaten gider en iyi araclarin sifirini alirsiniz. Ya da arabalara duskunseniz, belirli bir marka ya da model ruhunuzu oksuyorsa, risklerinin de farkinda iseniz, o zaman da yuksek kilometrede bir arac alinabilir. Bu da muhtemelen premium bir marka olacaktir.

Ama dusunun ki araba sizin icin gercekten yalnizca bir "arac", butceniz ortalama, beklentileriniz ortalama. Insanlarin buyuk cogunlugu boyle. Bu durumda gidip yuksek kilometrede arac alinmasi bence mantikli degil. Tabii ki yuksek kilometrelerde cok temiz araclar oldugu gibi, cok dusuk kilometrelerde sorunlu araclar da mevcut. Bununla birlikte geneli itibariyla her kilometre fazladan bir risk. Piyasada az kullanilmis zibil gibi arac varken acikcasi ben 200.000 kilometredeki aracin ilanina bile bakmam. Ne olur ne olmaz. Parayi sokakta bulmuyoruz.


Bu mesaja 15 cevap geldi.
S
14 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: idemo

quote:

Orijinalden alıntı: set

quote:

Orijinalden alıntı: Lord Sparhawk

quote:

Orijinalden alıntı: set

Bir defa metal yorulması olayı...

Km ilerledikce problemler çıkar. Takıntı gayet normal yani...

Niye? 200bin araç illa ki 10 yıllık mı oluyor da metal yorgunluğu olsun? Kaldı ki insanlar 95 ve öncesi araçları sorunsuz kullanıyorlar. Otomobilde metal yorgunluğu o kadar çabuk vuran bir şey değil. Ama ağza sakız olmuş metal yorgunluğu diye. Şimdi 8 senelik 80 binde bakımsız araç mı, 4 senelik 200binde bakımlı araç mı? Sırf kmsine bakıp 80binliği seçen insan bu işler konusunda pek bilgili değildir. İş sadece km ile bitmiyor. Yılı, markası, modeli, sahibi çok önemli. Karşı olduğum nokta alınmaz diye kestirip atmak.

Km ilerledikçe çıkan problemlerin onarımı, araç yıllandıkça ya da kötü kullanıldıkça ortaya çıkan problemlerin onarımından daha dertsiz ve masrafsızdır. Yüksek km kısa sürede yapılabilir, yürüyen aksamda yenilemeler yapıldıkça araç işler. Ama eskidikçe, hor kullanıldıkça araç toptan verimden kaybeder ki bu daha tehlikelidir.

Ha siz hem çok eski hem çok km araçlar için konuşuyorsanız o tabi her zaman bir risk olacaktır.

Metal yorguluğu sadece yıl ile ilgili değildir. Elinize bir metal tel alınız, belirli sayıda büküp tekrar doğrultunuz, bir süre sonra tel kopacaktır. Bu işlemi ne kadar çok yaparsanız o kadar erken kopma olacaktır. Size basit bir örnek.

Siz şunu demelisiniz bana, tel kaliteli olursa geç kopma yapar, kalitesiz olursa erken kopma yapar.

Teli büküp tekrar açmak metal yorgunluğu değil.

Metal yorgunluğu değilmi?

Makina mühendisiyim, inanın bu işi labaratuvarlarda farklı alaşımlı metallerde defalarca kez denedik, notlar aldık, hesaplar yaptık. Bıkkınlık derecesinde yani...

Bana inanmayabilirsiniz, ama elinizin altında internet var. Araştırabilirsiniz,ısrarcı olmaya gerek yok,artık öğrenmek çok kolay,inanın 5 dakikanızı almaz;

Bir metal bloğun/parçanın özellikle titreşim, yüksek basınç ve çekmeye maruz kalması sonucu, bloğu oluşturan metal atomlarının birbirleri arasındaki bağların gevşemesi sonucu malzemenin istenilen mukavemet değerinin altına düşmesi, farkedilecek veya farkedilemeyecek fiziksel değişimler ve hatta metalin hacimsel/ölçüsel değişime maruz kalması.

Aşamalar şu şekilde gerçekleşir,

1. Çatlak başlangıcı: Elastik limitin altında ya da üstündeki gerilmeler ya da kristal dizilimin hatalı olması ile çatlaklar başlar.

2. Çatlağın ilerlemesi : Gerilme ile yüzeyde oluşan çatlak orta kesime doğru ilerler. özellikle, malzemede mikro çatlak varsa ve gerilme bu yöne yığılırsa çatlak bu yönden ilerler. fakat, genellikle çatlağın ilerleme yönü malzemenin gevşek olan yerlerindendir.

3. Kırılma: Uzun süre gerilme altında kalmış malzemenın yüzeyleri yavaş yavaş birbirinden ayrılmaya başlar ve kopma gerçekleşir.

http://www.itusozluk.com/goster.php/metal+yorgunlu%F0u



< Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
Bu mesaja 3 cevap geldi.
İ
14 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: set

quote:

Orijinalden alıntı: idemo

quote:

Orijinalden alıntı: set

quote:

Orijinalden alıntı: Lord Sparhawk

quote:

Orijinalden alıntı: set

Bir defa metal yorulması olayı...

Km ilerledikce problemler çıkar. Takıntı gayet normal yani...

Niye? 200bin araç illa ki 10 yıllık mı oluyor da metal yorgunluğu olsun? Kaldı ki insanlar 95 ve öncesi araçları sorunsuz kullanıyorlar. Otomobilde metal yorgunluğu o kadar çabuk vuran bir şey değil. Ama ağza sakız olmuş metal yorgunluğu diye. Şimdi 8 senelik 80 binde bakımsız araç mı, 4 senelik 200binde bakımlı araç mı? Sırf kmsine bakıp 80binliği seçen insan bu işler konusunda pek bilgili değildir. İş sadece km ile bitmiyor. Yılı, markası, modeli, sahibi çok önemli. Karşı olduğum nokta alınmaz diye kestirip atmak.

Km ilerledikçe çıkan problemlerin onarımı, araç yıllandıkça ya da kötü kullanıldıkça ortaya çıkan problemlerin onarımından daha dertsiz ve masrafsızdır. Yüksek km kısa sürede yapılabilir, yürüyen aksamda yenilemeler yapıldıkça araç işler. Ama eskidikçe, hor kullanıldıkça araç toptan verimden kaybeder ki bu daha tehlikelidir.

Ha siz hem çok eski hem çok km araçlar için konuşuyorsanız o tabi her zaman bir risk olacaktır.

Metal yorguluğu sadece yıl ile ilgili değildir. Elinize bir metal tel alınız, belirli sayıda büküp tekrar doğrultunuz, bir süre sonra tel kopacaktır. Bu işlemi ne kadar çok yaparsanız o kadar erken kopma olacaktır. Size basit bir örnek.

Siz şunu demelisiniz bana, tel kaliteli olursa geç kopma yapar, kalitesiz olursa erken kopma yapar.

Teli büküp tekrar açmak metal yorgunluğu değil.

Metal yorgunluğu değilmi?

Makina mühendisiyim, inanın bu işi labaratuvarlarda farklı alaşımlı metallerde defalarca kez denedik, notlar aldık, hesaplar yaptık. Bıkkınlık derecesinde yani...

Bana inanmayabilirsiniz, ama elinizin altında internet var. Araştırabilirsiniz,ısrarcı olmaya gerek yok,artık öğrenmek çok kolay,inanın 5 dakikanızı almaz;

Bir metal bloğun/parçanın özellikle titreşim, yüksek basınç ve çekmeye maruz kalması sonucu, bloğu oluşturan metal atomlarının birbirleri arasındaki bağların gevşemesi sonucu malzemenin istenilen mukavemet değerinin altına düşmesi, farkedilecek veya farkedilemeyecek fiziksel değişimler ve hatta metalin hacimsel/ölçüsel değişime maruz kalması.

Aşamalar şu şekilde gerçekleşir,

1. Çatlak başlangıcı: Elastik limitin altında ya da üstündeki gerilmeler ya da kristal dizilimin hatalı olması ile çatlaklar başlar.

2. Çatlağın ilerlemesi : Gerilme ile yüzeyde oluşan çatlak orta kesime doğru ilerler. özellikle, malzemede mikro çatlak varsa ve gerilme bu yöne yığılırsa çatlak bu yönden ilerler. fakat, genellikle çatlağın ilerleme yönü malzemenin gevşek olan yerlerindendir.

3. Kırılma: Uzun süre gerilme altında kalmış malzemenın yüzeyleri yavaş yavaş birbirinden ayrılmaya başlar ve kopma gerçekleşir.

http://www.itusozluk.com/goster.php/metal+yorgunlu%F0u



Benim bildiğim telin bükülüp tekrar açılması metal yorgunluğu değil de deformasyon sertleşmesi mi neydi öyle birşey demişti üniversitedeki hocam. makina mühendisi değilim ama makina fakültesinde okudum.
Benim bildiğim metal yorgunluğu otomobiller için çok büyük bir sorun değildir. tabii ki 50 yaşından büyük değilse.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
S
14 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: idemo

quote:

Orijinalden alıntı: set

quote:

Orijinalden alıntı: idemo

quote:

Orijinalden alıntı: set

quote:

Orijinalden alıntı: Lord Sparhawk

quote:

Orijinalden alıntı: set

Bir defa metal yorulması olayı...

Km ilerledikce problemler çıkar. Takıntı gayet normal yani...

Niye? 200bin araç illa ki 10 yıllık mı oluyor da metal yorgunluğu olsun? Kaldı ki insanlar 95 ve öncesi araçları sorunsuz kullanıyorlar. Otomobilde metal yorgunluğu o kadar çabuk vuran bir şey değil. Ama ağza sakız olmuş metal yorgunluğu diye. Şimdi 8 senelik 80 binde bakımsız araç mı, 4 senelik 200binde bakımlı araç mı? Sırf kmsine bakıp 80binliği seçen insan bu işler konusunda pek bilgili değildir. İş sadece km ile bitmiyor. Yılı, markası, modeli, sahibi çok önemli. Karşı olduğum nokta alınmaz diye kestirip atmak.

Km ilerledikçe çıkan problemlerin onarımı, araç yıllandıkça ya da kötü kullanıldıkça ortaya çıkan problemlerin onarımından daha dertsiz ve masrafsızdır. Yüksek km kısa sürede yapılabilir, yürüyen aksamda yenilemeler yapıldıkça araç işler. Ama eskidikçe, hor kullanıldıkça araç toptan verimden kaybeder ki bu daha tehlikelidir.

Ha siz hem çok eski hem çok km araçlar için konuşuyorsanız o tabi her zaman bir risk olacaktır.

Metal yorguluğu sadece yıl ile ilgili değildir. Elinize bir metal tel alınız, belirli sayıda büküp tekrar doğrultunuz, bir süre sonra tel kopacaktır. Bu işlemi ne kadar çok yaparsanız o kadar erken kopma olacaktır. Size basit bir örnek.

Siz şunu demelisiniz bana, tel kaliteli olursa geç kopma yapar, kalitesiz olursa erken kopma yapar.

Teli büküp tekrar açmak metal yorgunluğu değil.

Metal yorgunluğu değilmi?

Makina mühendisiyim, inanın bu işi labaratuvarlarda farklı alaşımlı metallerde defalarca kez denedik, notlar aldık, hesaplar yaptık. Bıkkınlık derecesinde yani...

Bana inanmayabilirsiniz, ama elinizin altında internet var. Araştırabilirsiniz,ısrarcı olmaya gerek yok,artık öğrenmek çok kolay,inanın 5 dakikanızı almaz;

Bir metal bloğun/parçanın özellikle titreşim, yüksek basınç ve çekmeye maruz kalması sonucu, bloğu oluşturan metal atomlarının birbirleri arasındaki bağların gevşemesi sonucu malzemenin istenilen mukavemet değerinin altına düşmesi, farkedilecek veya farkedilemeyecek fiziksel değişimler ve hatta metalin hacimsel/ölçüsel değişime maruz kalması.

Aşamalar şu şekilde gerçekleşir,

1. Çatlak başlangıcı: Elastik limitin altında ya da üstündeki gerilmeler ya da kristal dizilimin hatalı olması ile çatlaklar başlar.

2. Çatlağın ilerlemesi : Gerilme ile yüzeyde oluşan çatlak orta kesime doğru ilerler. özellikle, malzemede mikro çatlak varsa ve gerilme bu yöne yığılırsa çatlak bu yönden ilerler. fakat, genellikle çatlağın ilerleme yönü malzemenin gevşek olan yerlerindendir.

3. Kırılma: Uzun süre gerilme altında kalmış malzemenın yüzeyleri yavaş yavaş birbirinden ayrılmaya başlar ve kopma gerçekleşir.

http://www.itusozluk.com/goster.php/metal+yorgunlu%F0u



Benim bildiğim telin bükülüp tekrar açılması metal yorgunluğu değil de deformasyon sertleşmesi mi neydi öyle birşey demişti üniversitedeki hocam. makina mühendisi değilim ama makina fakültesinde okudum.
Benim bildiğim metal yorgunluğu otomobiller için çok büyük bir sorun değildir. tabii ki 50 yaşından büyük değilse.

Motordaki parçalar hiç yorulmazmı sence? Hep aynımı kalır? Bu mümkünmüdür? Yeni bir aracın motorundaki herhangi bir metal parça ile 200 bin km deki aracın motorundaki herhangi bir parçayı teste tabii tutsak sence hangisi daha dayanıklı çıkar? Teknik olarak düşünmeye bile gerek yok, mantığınla düşünmek yeterli olur. Yani gayet basit... Bazı ülkeler eski araçlara bilerek yüksek vergi uygularlar,sebebi nedir acep?...


Bu mesaja 1 cevap geldi.
İ
14 yıl
Yarbay

Ben yorulmaz demiyorum. Sadece 8-10 yıllık araçlardasorun olmayacağını söylüyorum. Şimdi çıkmam lazım ama akşam metal yorgunluğunu biraz araştırcağım.
Yanlış anlama ama senin verdiğin xxxsözlük sitelerine ben pek güvenmiyorum. "ergenlik çağında özentilik yaparak metal müzik dinlemeye başlayan gençlerin kafasının bir süre sonra metal müziği kaldıramaması durumu." gibi yorumların olduğu yerler bana inandırıcı gelmiyor.
Oraya yazan da senin benim gibi birileri. sen yazarsan senin dediğin ben yazarsam benim dediğim doğru olur. Kusura bakma çıkmam lazım. Araştırayım, yanlışım varsa öğrenmiş olurum.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
S
14 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: idemo

Ben yorulmaz demiyorum. Sadece 8-10 yıllık araçlardasorun olmayacağını söylüyorum. Şimdi çıkmam lazım ama akşam metal yorgunluğunu biraz araştırcağım.
Yanlış anlama ama senin verdiğin xxxsözlük sitelerine ben pek güvenmiyorum. "ergenlik çağında özentilik yaparak metal müzik dinlemeye başlayan gençlerin kafasının bir süre sonra metal müziği kaldıramaması durumu." gibi yorumların olduğu yerler bana inandırıcı gelmiyor.
Oraya yazan da senin benim gibi birileri. sen yazarsan senin dediğin ben yazarsam benim dediğim doğru olur. Kusura bakma çıkmam lazım. Araştırayım, yanlışım varsa öğrenmiş olurum.

Güzel olur,bende öğrenmiş olurum. Varsa eksiğim tamamlamış olurum sayenizde...


Bu mesaja 1 cevap geldi.
E
14 yıl
Binbaşı

Honda Accord'u ile adam 1.600.000km yol yapmış ve sadece rütin kontroller yaptırdığını söylemişti.Yakıt pompası emniyet kemeri değiştirdiğini söyledi.Honda 2012 model Accord'u o adam verdi.İsterseniz taratın

Million Mile Joe



A
14 yıl
Yarbay

Benim babam öğretmen, bugüne kadar tüm araçlarını sağlam yerlerden piyasa değerinden %5~%8 fazlasına aldı ancak temiz araçlar aldı. Tüm araçlarının bakımlarını zamanında ve yetkili servisinde yaptırdı, sattığımız concorde 270.000'deydi ve "tık" yoktu araçta, parçası çok zor bulunur çok yakar ne yapacaksın bunu diyenlere gülüp geçiyordu çünkü aracın yakıtı ortalamada 8 litreyi bulmuyordu, tüm bakımlarını zamanında ve yerinde yaptırdığından hiç arıza çıkarmadı dolayısıyla parça sıkıntımız olmadı.

şimdi babamın 300.000'de sattığı araç mı iyidir, yoksa 75.000 km'de 75.000'e kadar bakımları ya sokak arasında sanayide yapılmış ya da hiç yapılmamış, kalitesiz yakıt kullanılmış, turbolu araç kullanma kurallarına aykırı kullanılmış dizel bir araç mı iyidir?



L
14 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: blue rondo

quote:

Orijinalden alıntı: Lord Sparhawk

quote:

Orijinalden alıntı: blue rondo

Markasina, modeline, model yilina, aracin bakim ve kullanim gecmisine bagli olmakla birlikte, arabalardan cok iyi anlamayan ya da sanayide iyi baglantilari olmayan normal bir kullanicinin o kilometrelerde arac almasinin anlamli olmadigini dusunuyorum. Bugun 2000 oncesinde uretilmis ama daha 100.000'i devirmemis bircok arac var. Bu forum araba forumu, dolayisiyla meraklilarin, yogun kullanicilarin orani fazla. Herkes aracini o kadar cok kullanmiyor. Benim cevremdeki araclarin yarisindan cogu yilda 10.000 km'nin altinda kullaniliyor. Piyasada temiz bu kadar araba varken ben gidip 200.000 km'yi devirmis bir arac almazdim. Benzinlide bile benim psikolojik sinirim 100.000 civari. Agir bakimlarinin uzerinden cok gecmemis olmasi lazim.

Tamam da işin esprisi zaten şu; kimse piyasada düşük km araç varken aynısının yükseğini almaz. Ama almak istediğiniz aracın düşük km'si çok pahalıysa o zaman yüksek km'sini düşünebilirsiniz. Misal 30binde renault alacağına 100binde bmw almak gibi, attım tabi şimdi kafadan ama işin esprisi bu. Bugün 3 büyüklerden bir aracın sıfır ya da düşük kmlisini almak herkesin harcı değil. Dolayısıyla sırf parası yetmiyor diye iki daha düşük sınıf kalitesiz araçları yıllarca sürmektense, km daha yüksek kaliteli bir aracı(bakımını karşılayabileceği oranlarda) ilk kontrolünü yaptırarak alabilir. Sonuçta az km de olsa çok km de olsa otomobil her zaman risk işidir. Kmsi arttıkça masrafı artar, hep problem çıkarır diye bir kesinlik yok. Bugün yüzbinlerce kmdeki araçları sırf servis bakımıyla sorunsuz süren bir sürü insan var. Burada bile yazıyorlar zaten görüyorsunuz.

Kimse yüksek km aracın bakımlıysa her zaman sorunsuz olacağını kanıtlayamayacağı gibi, kimse de az kmli aracın masraflı sorunlar çıkarmayacağını garantileyemez. Şans her durumda bir faktör olduğuna göre, önemli olan iyi bir ön inceleme..

Ama sanayide tanıdığı geçtim de, arabalarda pek de anlamayan insanların böyle bir harekete karışmasının akıllıca olmadığı fikrinize katılıyorum. Ama onlar da zaten bu çekincelerinden dolayı paralarının yettiği sıfır arabaları almaya çalışıyorlar. Herkesin hendi tercihi. Ben aynı paraya sıfır km honda jazz alacağıma, ikinci el 3 ya da 5 serisi almayı tercih ederim. Olası riskleri bilirim ona göre araştırmamı, incelememi iyi yaparım. Çünkü dünyaya bir kez geliyoruz, biraz tadını almak lazım.

Cogu bakimlardan haklisiniz. Ben zaten "normal bir kullanici" icin konusuyorum. Yani maddi durumunuz ortalamanin cok uzerindeyse zaten gider en iyi araclarin sifirini alirsiniz. Ya da arabalara duskunseniz, belirli bir marka ya da model ruhunuzu oksuyorsa, risklerinin de farkinda iseniz, o zaman da yuksek kilometrede bir arac alinabilir. Bu da muhtemelen premium bir marka olacaktir.

Ama dusunun ki araba sizin icin gercekten yalnizca bir "arac", butceniz ortalama, beklentileriniz ortalama. Insanlarin buyuk cogunlugu boyle. Bu durumda gidip yuksek kilometrede arac alinmasi bence mantikli degil. Tabii ki yuksek kilometrelerde cok temiz araclar oldugu gibi, cok dusuk kilometrelerde sorunlu araclar da mevcut. Bununla birlikte geneli itibariyla her kilometre fazladan bir risk. Piyasada az kullanilmis zibil gibi arac varken acikcasi ben 200.000 kilometredeki aracin ilanina bile bakmam. Ne olur ne olmaz. Parayi sokakta bulmuyoruz.



Orada haklısınız. Otomobillere 3 şekilde bakan var;

Sadece getir-götür yapacak işlevsel bir "araç"
bir zevk unsuru
hem işlevsellik hem zevk unsuru

Şimdi sadece araç olarak alacak insan zaten dediğiniz gibi 5 sıfırlı km yapmış araçlara bakmaz. Bakmamalı da. 2. ve 3. gruptakiler ise ince eleyip sık dokuyarak ağızlarının tadına göre araçları seçmeyi tercih ederler. Fark bu. Yine de kimse bana 200binde araba alınmaz diye kestirip atmanın açıklamasını yapamaz. Varsa nedenleri yazılır. Şu şu kişilere önerilmez denir sizin gibi, olur. Ama direk önyargılı aksi yorumlar boş oluyor.



L
14 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: ozgur_3482

ben benim balinayı 1,5 sene önce ( 1988 W 126 300 SEL ) 262.000 km de iken aldım.Şu an 268.000 km de.Düzgün araba ise hele birde japon yada 2000 senesinden önce üretilen mercedeslerden ise alınır.

Araçtan memnun musunuz? Yakıt tüketimi nasıl? Araştırdığım kadarıyla w126ların parçası bol ve genel olarak ucuz. Bende niyetlenmiştim 300se almaya ama benzin 4,5lar civarına gelince vazgeçtim. Lpg'ye sıcak bakmıyorum çünkü.


Bu mesaja 2 cevap geldi.
A
14 yıl
Teğmen

2000 model BMW 3.20i 200000 km'yi aşmış da olsa alınır. Zannetmeyin ki motoru yıpranmış. Aksine yeni açılmıştır onun motoru.



~
14 yıl
Yüzbaşı

Aldık, kullanıyoruz. Allah'a şükür hiçbir problemi yok.Sadece debriaj takımı değişti oda her araçta olur.



O
14 yıl
Yüzbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: Lord Sparhawk

quote:

Orijinalden alıntı: ozgur_3482

ben benim balinayı 1,5 sene önce ( 1988 W 126 300 SEL ) 262.000 km de iken aldım.Şu an 268.000 km de.Düzgün araba ise hele birde japon yada 2000 senesinden önce üretilen mercedeslerden ise alınır.

Araçtan memnun musunuz? Yakıt tüketimi nasıl? Araştırdığım kadarıyla w126ların parçası bol ve genel olarak ucuz. Bende niyetlenmiştim 300se almaya ama benzin 4,5lar civarına gelince vazgeçtim. Lpg'ye sıcak bakmıyorum çünkü.

Ben yaklaşık 1 sene düzgün ve dolu bir araba bulmak için aradım.benim de ilk önceliğin lpg takilmamis bir araç bulmaktı.ben sadece hafta sonları güzel havalarda kullanıyorum.bu yüzden yakıt problem olmuyor.anlatacağını 2. Arabam bu.yakıt olarak ise km de 800-900 kes gibi yakıyor.bu tarz arabalari artık hobi amaçlı kullanmak lazım.yoksa günlük kullanımda altından kalkınması.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
L
14 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: ozgur_3482


quote:

Orijinalden alıntı: Lord Sparhawk

quote:

Orijinalden alıntı: ozgur_3482

ben benim balinayı 1,5 sene önce ( 1988 W 126 300 SEL ) 262.000 km de iken aldım.Şu an 268.000 km de.Düzgün araba ise hele birde japon yada 2000 senesinden önce üretilen mercedeslerden ise alınır.

Araçtan memnun musunuz? Yakıt tüketimi nasıl? Araştırdığım kadarıyla w126ların parçası bol ve genel olarak ucuz. Bende niyetlenmiştim 300se almaya ama benzin 4,5lar civarına gelince vazgeçtim. Lpg'ye sıcak bakmıyorum çünkü.

Ben yaklaşık 1 sene düzgün ve dolu bir araba bulmak için aradım.benim de ilk önceliğin lpg takilmamis bir araç bulmaktı.ben sadece hafta sonları güzel havalarda kullanıyorum.bu yüzden yakıt problem olmuyor.anlatacağını 2. Arabam bu.yakıt olarak ise km de 800-900 kes gibi yakıyor.bu tarz arabalari artık hobi amaçlı kullanmak lazım.yoksa günlük kullanımda altından kalkınması.

90 kuruş yakması 100km'de 20 litreden fazla yaktığını gösteriyor. Eski araç bile olsa anormal değil mi bu rakam?


Bu mesaja 1 cevap geldi.
O
14 yıl
Yüzbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: Lord Sparhawk

quote:

Orijinalden alıntı: ozgur_3482


quote:

Orijinalden alıntı: Lord Sparhawk

quote:

Orijinalden alıntı: ozgur_3482

ben benim balinayı 1,5 sene önce ( 1988 W 126 300 SEL ) 262.000 km de iken aldım.Şu an 268.000 km de.Düzgün araba ise hele birde japon yada 2000 senesinden önce üretilen mercedeslerden ise alınır.

Araçtan memnun musunuz? Yakıt tüketimi nasıl? Araştırdığım kadarıyla w126ların parçası bol ve genel olarak ucuz. Bende niyetlenmiştim 300se almaya ama benzin 4,5lar civarına gelince vazgeçtim. Lpg'ye sıcak bakmıyorum çünkü.

Ben yaklaşık 1 sene düzgün ve dolu bir araba bulmak için aradım.benim de ilk önceliğin lpg takilmamis bir araç bulmaktı.ben sadece hafta sonları güzel havalarda kullanıyorum.bu yüzden yakıt problem olmuyor.anlatacağını 2. Arabam bu.yakıt olarak ise km de 800-900 kes gibi yakıyor.bu tarz arabalari artık hobi amaçlı kullanmak lazım.yoksa günlük kullanımda altından kalkınması.

90 kuruş yakması 100km'de 20 litreden fazla yaktığını gösteriyor. Eski araç bile olsa anormal değil mi bu rakam?

Ben 100 Tl benzin alıyorum ve 130-140 km anca yapabiliyorum. 100/130=0,769 krş. tabi bu benim kullanımın.Arda kendimi tutamayıp roketleme yaptığım da oluyor.Sonuçta bu araba en az 20 senelik ve eski teknoloji ile üretilmiş bir 6 silindirli motora sahip.


Bu mesaja 1 cevap geldi.