Dostum bende aynı şeyleri söyledim zaten ve farkına varmışsan maddenin ışık hızında enerjiye dönüşme olayına girmiyorum dedim, konuyu dağıtmayalım ![]() Zaman denen kavramın çok iyi ve ince düşünürsen olmadığını görürsün! çünkü bugün bizim zaman olduğunu sandığımız olay aslında çok farklıdır! Yoksa zamanın hiç bir koşulda ve gezegende farklılık göstermemesi gerekmezmiydi? ki evren bir bütündür! Söylemek istediğim şey gerçek zaman kavramı, bizim olduğunu sandığımız zaman değil! |
anladığım kadarıyla sen zamanın bir tür boyut ve değişken birşey olduğunu düşünüyorsun doğru mu? doğru ise bende görüşüne katılıyorum ![]() |
Dostum öncelikle şunu söyliyim, bu benim araştırmalarım doğrultusunda çıkardığım bir sonuç! Yani kesin doğrudur diye bir şey söyleme hakkına sahip değilim! bugün zaman dediğimiz kavramın gezegenden gezegene ve mekandan mekana değişiklik göstermesi onun aslında zaman olmadığının göstergesi değil midir? Çünkü zamanın değişiklik göstermesi imkansız olan zamanda yolculuk olayının mümkün olabileceğine bir delildir! (paradokslar oluşur) O yüzden bizim için asıl var olan eskime, yaşlanmadır! Aynı fikirde olmamız bunun mantıklı ve doğru olabileceğine bir işarettir ![]() |
arkadasım hiç kurt deliği diye bişey duydunmu orda bilimadamlarının aeaştırmalarına göre ısiğı durduran bir enerji var ve boyut degişimlerinin orda oldugu söyleniyor...yani zaman makinesi o,mumkun olabilir kurt deliklerinin içinde ışık hıznı aşarsan boyut değişimi olabilir |
Kurt deliğinden kastın karadelik değilse onu hiç duymadım! Karadelikler günümüz teknolojisiyle bile hala tam olarak bilinemeyen bir yapıdır! Uzay gibi bir ortamda yanmayı başaran yıldızların sönmesiyle oluşurlar! Ve önlerine gelen her şeyi (ışığıda) yutup, kendi boyutlarını büyütürler! Yani karadelik ortamında ışık durmaz yutulur! Buda kanaatimce zamanda yolculuk olayına bir delil olamaz! Ha zaten karadeliklerin içlerine düşen maddelerin ne oldukları nereye gittikleri belli değil. Allah'ın taktiri bu. geçenlerde bir tv kanalında hubble teleskopuyla çekilmiş bir karadelik görüntüsü gördüm. Önüne gelen gezegeni önce parçaladı ve sonra içine çekti. ama önce paramparça etti ![]() |
tayyı mekan basti zaman denilen şey olduğuna göre ,nedenyapılmasın,bence olabilir |
arkadasım karadelikleri bende biliyorum benim dedigim kurt deliği.... |
Yazının ilk bölümünde anlatılmak istenen olay benim zaman yoktur teorime çok uygun düşüyo aslında! Çünkü zamanın olmaması küçülme (big bang'ten) teorisiyle doğru orantılı! Sence evren küçülmeye başlarsa zaman gerimi gidecek? Bence hayır! çünkü varolan şuan bilinen zaman değil. Ha zaten bunların hepsi gerçekliği kanıtlanmamış teorilerdir. o yüzden tartışmaya gerek yok!
2. bölümdeyse; Kardeş her duyduğuna inanma! Hani firavun kendini tanrı ilan etmişti? Nerden çıktı başka tanrılar? çok çelişkili bir yazı. Bir ilginçlik payıda var ki bazı ufak tefek yönleri islam inancıyla bağdaşıyor. (örneğin tanrıların bahsettiği bilgi; din! ve kapıların açılma olayı, ölüm sonrası ahiret hayıta bile olabilir! Sonuçta Allah her kavime bir uyarıcı göndermiştir) Belkide ozamanın adamlarına bir yerlerden ilahi bir bilgiler duyurulmuş! Ama şu bir gerçekki eski mısır uygarlığı matematikte had safhada bilgiliydi. ama helak edildiklerinden midir bilmem günümüze yansımamış o başka mesele! |
mısır tanrıları başka firavunlar başka.biraz araştır ra,osiris gibi lütfen arastırma yap birazda öyle konuş |
Biliyoruz kardeş, olasılık olarak öyle dedim! Zaten devamında ilahi din filan derken firavunu kastetmemiş olduğumu anlamış olman gerekirdi. Bi aralar mısıra takmıştım kafayı. Eric van Danikenin "Tanrıların arabaları" kitabı da çok ilginçti gerçekten! |
arkadasım ilahi dinden maksat su bircok tanrı vardır fakat asıl tanrı(yunanlılıarda zeus gibi)mısırda RA dır tektir ve en güçlüdür |
uzun lafın kısası olamaz... aksını ıdda edenler TEORIK olsa bıle ıspatlasın... yanı ben gelecege gıdıcem... ama gelecek gelmeden gelecege nasıl gıdıcem ? yoksa gelecek var mı hersey yasanmıs bıtmıste ben bır bantta kı fılm mıyım ? |
Ya kardeş aynı şeyi söylüyoruz zaten. Hem bak tektir demişsin! Buda tek tanrı inancı değilmidir. Yani benim söylediğime uyan bir şey ![]() |
İnsan zamansızlığı yaşayabilir fakat bunu makineyle keşfedileceğini sanmıyorum. Çünkü makine maddi bir nesne. Madde zamana mahkumdur. Zamansızlık ise maddi olmayan şeyler için geçerli bir durumdur. Mesela rüyada zamansızlığı yaşıyorsun zaten makineye gerek yok. |
arkadaslar geçmiştede su anki kullanılan aygıtlar konusulsaydı eminim herkez imkansız diyecekti çünkü teknoloji yoktu(orta çağdan bahsediyorum)bizde öle diyoruz bence mümkün olabilir |
zamanda yolculuk olabilir peki ama gecmişe yada gelecee gidildiğinde orda kimse olmzazki ne bir madde nede canlııı hepsini aynı anda almak gerek ozman bence olamaz öle bişey |
Bilim adamları zaman makinesi denildiğinde ne anlıyor? Üç uzay boyutu ve bir de zaman boyutundan oluşan bir koordinat sistemine uzay-zaman adı verilir.Bu koordinat sisteminde bir olay ,gerçekleştiği noktanın uzaysal koordinatları ve gerçekleştiği anı gösteren dört sayı ile temsil edilir.Bu durumda örneğin bir parçacığın hareketi dört boyutlu uzayda bir eğri ile temsil edilir. Bir parçacığın zamanda geri dönmesi demek bu uzay zaman eğrisinin kendi kendisini kesmesi anlamına gelmektedir.İçinde hiç madde olmayan bir evrende bu mümkün değildir.Oysa içinde madde bulunan bir evrende, bazı kozmoloji (evren) modelleri bunu mümkün kılmaktadır.İşte bu tür evren modellerine "zaman makinesi" adını veriyor fizikçiler. Bu anlamda ilk zaman makinesi 1949 yılında, matematikçi Kurt Godel tarafından bulunmuştu.Ancak o ve Einstein bu modeli ilginç ama gercekçilikten uzak bularak bir kenara koydular. Bundan sonra bir başka "zaman makinesi" 1988 yılında Kip Thome tarafından öne sürüldü.Bu modele göre birbirine yakın iki kara delik arasında bir bağlantı oluşabilir ve böylece bir delikten giren bir cisim diğer delikten çıkarsa iki delik arasındaki mesafeyi ışıktan daha hızlı kat etmiş olur.Böylece örneğin kendisi ilk deliğe henüz yaklaşırken yansıtmış olduğu ışınlardan daha hızlı yol almış olduğu için onları ikinci delikten çıktığında yakalayabilir ve böylece geçmişteki halini uzaktan seyredebilir. Tabi bu durumda kendisinden çok uzakta olduğu için herhangi bir şekilde "eski kendisinin" deliğe girmesini önleyemeyecektir.Yani nedensellik ilkesi korunur. Bu tarz bir zaman yolculuğu ile yapılabilecek şey geçmişte olanları uzaktan seyretmek olabilir ki bunun bile uygulamada çok büyük sorunları vardır.Örneğin kara deliklerin etrafında çok büyük bir çekim alanı vardır.Öyle ki teorik olarak bir kara deliğe giren bir cismin oradan tekrar çıkması mümkün görülmemektedir.Öte yandan iki kara delik arasındaki bağlantı kuantum etkileri sonucu ortaya çıktığı için bu bağlantının içinden bir insanın geçebileceği kadar büyük olduğunu düşünmek çok zor olur. |
ZAMAN BÜKÜLMELERİ özel bir sistemle veya jeneratörle oluşturulan çok güçlü manyetik bir alan gemiyi saracak, ışınları veya radar dalgalarını büker ya da kırarken gemi görünmez olacaktı. Dr. Alfred Bielek her 10 yılda bir Ağustos’un 12'sinde manyetik enerji alanının tekrar oluştuğunu öne sürüyordu.1943'ten sonra 1963 ve 1983'te aynı olay olmuştu. Sebebi ise "Senkronizasyon”du. Enerji alanları tekrar toplanıyor, dalgalanarak ortaya çıkıyordu, fakat bu alanlar karmaşıktı. Neumann, 1986'da ölen Bielek'in anılarından yazdığına göre bu olayları doğrulamıştı. İfadesi teyp bantlarında vardı. Oluşturulan büyük enerji, doğru açıda sekronize edilirken birden kontrol dışına çıkmış ve "Yönsüz dalgalar”a dönüşmüştü. Bunun sonucunda ortaya alışılmadık etkiler çıkmaya başlamıştı. Senkronize dalgalar zamanı eğiyor ve büküyordu. Başka bir fikir de, Wisconsin Üniversitesi Matematik Profesörü olan Henry Levenson'dan gelmişti. Bu fikre göre zamanın merkezi bir alanın çevresinde yoğunlaştığını ve bir "Zaman Saati" oluşturarak, tüm varoluşun gerçekleştiği ve gerçekleşeceği şifrelerle çalıştığını söylüyordu. Dediğine göre "Şifrelerin içinde yaşayan herşey vardır, dünyadaki bütün maddesel varoluş dünya saat ve zamanına göredir; dünya, Güneş saatine göre, Güneş de galaktik saate göre ayarlıdır. Eğer zaman kilidi yüksek ve güçlü bir enerji alanı ile bozulursa,ortaya çeşitli zaman ve mekan dengesizlikleri çıkar. Ta ki zaman yeniden kendini tamir edip yeniden dengesini bulana dek." Biz bir zaman dizisi içerisinde yaşıyoruz her hareketimizde bir an geçiyor ve zamanı olmadan süregelen uzayla çevriliyiz. Uzay-Zaman içinde bir yerde, bir an için var olduğumuzda, oluşan zaman karesi yani o anın resmi, lokal uzay / mekan koşulları gereğince yakalanır ve dünyadan çıkarak güneş sistemine yayılır ama uzaya gitmez ve Güneş sisteminin çevresinde yörüngeye girer. Bu, "Işınlanma" gibidir. Yani her hareketimizin bir resmi çekilip, uzaydaki albümde yerini almıştır. Bu sonsuz zaman resimleri veya dilimleri Yaradılıştan beri vardır. Yani dünya zamanı içinde değil de, uzay zamanı içinde geri dönüp tüm resimleri görebiliriz. Bu oluşumun diğer koşulu bugünün emilme özelliğidir, içinde bulunduğumuz an bir balon gibi şişerek holografik bir görüntü oluşturur; bu tek bir anlık resimlerin biriktiği bir alandır ve özel bir uzay alanındadır. Yani o alanda bu an geçmişteki tüm anlar vardır. Eğer zaman alanını yeterince bozabilirsek, bir yerde görünebilir, dünya-zamanda değil, uzay-zamanda yer değiştirebiliriz. Elridge de öyleydi. Sebebi daha önce oradaydı. Eğer olay sırasında ve transfer tamamlanmadan önce birisi enerjiyi durdursaydı, madde parçacıkları ışınlanarak emilecek kaynağına doğru, yani geriye vakumlanarak bu andaki orijinal yerine dönecekti. İki tane balon düşünün; birisinin içinde Philadelphia'da USS Eldridge bulunsun; diğer balon ise Norfolk'ta ama içi boş. Bu boş balonda madde olmayan holografik görüntü beliriyor ve bu görüntü geçmişte bir yerde olan uzaysal bir imaj. Geçmişteki her zaman resmi bir holografik bir imaj balonu olarak vardır. Bunu bir çizgi filmin kareleri olarak da düşünebilirsiniz. Bu resim dizisi her varolan her şey için oluşmaktadır. Eğer biz Philadelphia' da bulunan USS Eldridge'nin kendisinin bulunduğu dolu balonu sıkıştırırsak, Norfolk'daki boş balona giden maddi bir bağlantı koridoru yada madde tüpü oluştururuz. Yani imaj gemiye doğru... Bu noktada, kaynağın dörtte biri boş, hedefin dörtte üçü doludur. İşte tam bu anda birisi balonu sıkıştırmayı durdurursa ne olur? Işınlanmış madde dalgalar halinde geri dönerek orijinal uzaysal alanına geri döner, yine vakum yaparak balonunu doldurur. Basınç yani sıkıştırma enerjisi "Yüksek şiddette titreşen manyetik alanlar" transferden önce serbest kalmıştır. Sonuç dalgaları dev bozucu veya distortional etkiler yaratarak kütleyi alanında hacimsiz bırakırlar. Canlı organizmaların kayıt alanındaki etkileri kağıt gibi incedir, dalga yerini alırken tüm dalgaların kaydı sırasında kurbanlar hayalet kayıtlara dönüşürler. Bu bio-plazmik alanın bozulması ciddi fiziksel sorunlara yol açabilir. Bu olasılık öldürücü ve şaşırtıcıdır; ama yapacak bir şey olamaz. Bazı bilim adamları atomun temel yapısının, madde parçacıklarından değil, elektromanyetik alanlarda oluştuğu görüşündeler. Bu çok karmaşık enerji alanlarının birbirlerini etkilemesi olayıdır. Eğer böyle bir evrenin içinde maddenin katlı fazları bulunmasaydı, şaşılırdı. Bu fazların birisinden birisine geçilmesi bir yaşamdan ötekine geçmeye benzer. Boyutlar arası değişmedir yani dünyalar içinde dünyalar olabilir. Manyetik alanların karıştırıcı olarak değişimler yaratabileceğinden kuşkulanılıyordu. Maksatlı olarak, olağan dışı manyetik koşullar yaratılması hem fiziksel, hem de yaşamsal olarak maddenin fazını değiştirebilir. Bu durumda da, bağımsız bir varlık olmayan, ama içinde bulunduğumuz yaşama benzer belirli bir madde / zaman / enerji boyutunun bir parçası olan zaman faktörünü de çarpıklaştırır. |
tabii ki dediğin gibi ışık hızına gerek yok zamanı yavaşlatmak için.Ama ben yinede zamanın durabileceğini sanmıyorum
bir de madde ısındıkça ağırlaşır bunun nedeninin atomların hızlarının çok arttığı için o madde için zamanın yavaşlamasından kaynaklandığı söyleniyor fakat bu ağırlaşma çok az miktarda olduğu için tespit etmek epey zor
EDİT::Ekleme yaptım
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi squ@dron -- 8 Nisan 2005, 20:14:39 >