Burası Bangladeş mi? Ajansların şöyle bir haber verdiğini düşünsenize: Yüzme yarışında yüzücüler boğuldu. Böyle geri kalmışlık olur mu!..... Eyyamcı bir tutum sergilersen meydan boş kalır ve doping vakaları ortaya çıkar. Ama esas suçlu hoca ve yöneticiler
GAP Spor Şenlikleri Triatlon Yarışları'nda 2 sporcu herkesin gözleri önünde boğuldu. Bu nasıl bir spor anlayışı ki 2 cana mal oluyor? Yüzkarası bir olay. Dünya televizyonlarının bunu haber olarak verdiğini düşünsene "yüzme yarışında yüzücüler boğuldu." Böyle bir şey olmaz. Neresinden bakarsan yüz karası. Resmi yarışın olduğu bir yerde her an her şey olabilir. Uzun bir mesafe yüzüyorsun neticede. Yüzme Federasyonu Başkanı açıklama yapıyor: Oradaki botların mazotu bitmişti. O zaman niye yaptırıyorsun yarışı? Ama her şeyde olduğu gibi bu da ört bas edilecek. Bu olay uygur bir ülkede olsa Gençlik ve Spor Genel Müdürü gider, Yüzme Federasyonu Başkanı gider, o yarışı organize edenler gider. Bakanın koltuğu sallanırdı. "Bu ne vurdum duymazlık" diye. Ama medya yüzkarası, teşkilat yüzkarası. 2 adam ölmüş kimsenin kılı kıpırdamıyor. Böyle rezalet olur mu? Burası Bangladeş mi? Burası Afganistan mı? Böyle bir geri kalmışlık olur mu? Ve anında konuşan bir spor otoritesi yok. "Ben bunun hesabını soracağım, canına okuyacağım" diyen bir kişi yok. Türkiye bu kadar sahipsiz mi? Süreyya Ayhan'dan sonra halterci ve vücutçuların da doping yaptıklarını gizlemek için yerlerine başkalarını soktukları ortaya çıktı. Doping vakalarının son dönemde artış göstermesinin sebebi ne?
BÖYLE BİR OLAY YOK Doping dünyanın her yerinde var. Ama biz yüzümüze gözümüze bulaştırıyoruz bu işi. Öncelikle dopingle savaşmayı bilmiyoruz. Yok efendim, "yapmamışlardır, etmemişlerdir. Hata olmuştur." Yok efendim "maça gitmişler de ondan kampta yokmuşlar." "Maça gitti" diye adam kadrodan çıkarılmaz, kamptan atılmaz. Dünyanın neresinde görülmüş böyle bir olay. Halter Federasyonu'nun tavrına bak. Bir yandan "onlar suçsuz, maça gitmişler" diyor. (Gittikleri maç da Türkiye-Almanya milli maçı.) Ondan sonra da bunları kadro dışı bırakıyorlar. "Maça gitti" diye niye kadro dışı bırakıyorsun. En nihayetinde kızarsın, uyarırsın. Ha işin içinde bir takım olaylar var. Varsa işte bunları açıklayacaksın. İsa'ya da Musa'ya da yaranamayan, böyle bir eyyamcı tutum içinde; sporcular da meydanı boş bulurlar. Ama ben sporculara kabahat bulmuyorum. Onların antrenörleri ve yöneticilerinde bütün kabahat. Sporcu doping almak istemez. Sporcuya dopingi veriyorlar.
Ajansların şöyle bir haber verdiğini düşünsenize: Yüzme yarışında yüzücüler boğuldu. Böyle geri kalmışlık olur mu!..... Eyyamcı bir tutum sergilersen meydan boş kalır ve doping vakaları ortaya çıkar. Ama esas suçlu hoca ve yöneticiler
GAP Spor Şenlikleri Triatlon Yarışları'nda 2 sporcu herkesin gözleri önünde boğuldu. Bu nasıl bir spor anlayışı ki 2 cana mal oluyor?
Yüzkarası bir olay. Dünya televizyonlarının bunu haber olarak verdiğini düşünsene "yüzme yarışında yüzücüler boğuldu." Böyle bir şey olmaz. Neresinden bakarsan yüz karası. Resmi yarışın olduğu bir yerde her an her şey olabilir. Uzun bir mesafe yüzüyorsun neticede. Yüzme Federasyonu Başkanı açıklama yapıyor: Oradaki botların mazotu bitmişti. O zaman niye yaptırıyorsun yarışı? Ama her şeyde olduğu gibi bu da ört bas edilecek. Bu olay uygur bir ülkede olsa Gençlik ve Spor Genel Müdürü gider, Yüzme Federasyonu Başkanı gider, o yarışı organize edenler gider. Bakanın koltuğu sallanırdı. "Bu ne vurdum duymazlık" diye. Ama medya yüzkarası, teşkilat yüzkarası. 2 adam ölmüş kimsenin kılı kıpırdamıyor. Böyle rezalet olur mu? Burası Bangladeş mi? Burası Afganistan mı? Böyle bir geri kalmışlık olur mu? Ve anında konuşan bir spor otoritesi yok. "Ben bunun hesabını soracağım, canına okuyacağım" diyen bir kişi yok. Türkiye bu kadar sahipsiz mi?
Süreyya Ayhan'dan sonra halterci ve vücutçuların da doping yaptıklarını gizlemek için yerlerine başkalarını soktukları ortaya çıktı. Doping vakalarının son dönemde artış göstermesinin sebebi ne?
BÖYLE BİR OLAY YOK
Doping dünyanın her yerinde var. Ama biz yüzümüze gözümüze bulaştırıyoruz bu işi. Öncelikle dopingle savaşmayı bilmiyoruz. Yok efendim, "yapmamışlardır, etmemişlerdir. Hata olmuştur." Yok efendim "maça gitmişler de ondan kampta yokmuşlar." "Maça gitti" diye adam kadrodan çıkarılmaz, kamptan atılmaz. Dünyanın neresinde görülmüş böyle bir olay. Halter Federasyonu'nun tavrına bak. Bir yandan "onlar suçsuz, maça gitmişler" diyor. (Gittikleri maç da Türkiye-Almanya milli maçı.) Ondan sonra da bunları kadro dışı bırakıyorlar. "Maça gitti" diye niye kadro dışı bırakıyorsun. En nihayetinde kızarsın, uyarırsın. Ha işin içinde bir takım olaylar var. Varsa işte bunları açıklayacaksın. İsa'ya da Musa'ya da yaranamayan, böyle bir eyyamcı tutum içinde; sporcular da meydanı boş bulurlar. Ama ben sporculara kabahat bulmuyorum. Onların antrenörleri ve yöneticilerinde bütün kabahat. Sporcu doping almak istemez. Sporcuya dopingi veriyorlar.
http://www.pasfotomac.com.tr/yaz1290-50160-102.html
--------
birşey diyemiyorum...
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi everybady -- 13 Eylül 2005, 10:49:25 >