Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 4 misafir, 3 mobil kullanıcı
19658
Cevap
1454454
Tıklama
6
Öne Çıkarma
Cevap: 'VOLVO S60 (2011 ve sonrası): Sorular, Cevaplar ve Dostluklar' (218. sayfa)
S
13 yıl
Yüzbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: lunwiz

bu arada yarin arabayi teslim alacagim, kasko icin ne civarda bir rakam beklemeliyim.

Kasko fiyatına yasiniz, bulunduğunuz şehir gibi birçok faktör etki eder. Ben bu yıl yenilerken 1800 TL ödedim. Tahmini fiyat bu aralıkta olacaktır.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

B
13 yıl
Yüzbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: HiGHWAYMOUSE

Ben tabi alıcı değilim. Merakımdan bakıyorum konulara. Eğer liste fiyatından bayiye gidildiğinde yüksek oranda iskonto yapılıyorsa bu doğru değil. O zaman web satfalarindaki fiyatın bir anlamı kalmıyor. Ön araştırma yapan potansiyel müşteriyi kaçırıyorsun böylece. Ha indirim olur ama yarım elma gönül alma hesabı 1000-1500 tl olur.

Geçenlerde audi'de benzer durum vardı. Belki hala aynıdır. A3'lerde 10 binleri gecen indirim var diye konuşuluyordu. Bakıyorsun web sayfasindaki fiyatlara, hala yüksek eski fiyatlar duruyor.

Sevgili Highwaymouse,

Fikrine tamamen katılıyorum! Nette fiyat araştırması yapan biri doğrudan Volvo'yu eleyecektir! Liste fiyatının 10-12 bin TL altına yapılan satış ister istemez "Bu nedir yahu?" sorusunu sordurur insana!?... Markadan beklenen güvenilirlik bile sorgulanabilir böylesine geniş aralıklara sahip olunduğunda... Pazarlık etmeyi bilmeyen veya adet edinmemişlere yapılan haksızlık da cabası?!...



L
13 yıl
Teğmen

sirket adina aldim arabayi o yuzden daha pahali cikacak ozaman.

scirocco icin 3000 lira
a4 icin 950 lira odedim bu sene. ikiside bana ait. euroka sigorta.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

H
13 yıl
Yarbay

02/12/2007 tarihinde Volvo for Life başlığının 32. sayfasında aşağıdaki mesajı okuduktan sonra sunrooflu veya panaromik tavanlı araç almamaya karar vermiştim. Sizlerle de paylaşmak istedim.


quote:

Orijinalden alıntı: giriş?

uzun bir aradan sonra tekrar burdayım :)

hatırlarsanız önceden bir 2006 S40 1.6'ım vardı. Volvo klubüne de üye idim buranın. daha sonra onu abime verdim (99 520i aldım ben) ve uzunca bir süredir o kullanıyordu.

bir ay önce telefon geldi bende tam tuvaletteyim o ara :) abim arıyor, ben çanakkale devlet hastanesindeyim dedi, anneye haber verme kötü kaza yaptım dedi. tam olarak o anda ne yapacağımı bilemedim. sende bişey varmı dedim, ayaktayım bişey yok dedi, 7-8 saate kadar sonra uçağa atladığım gibi bursa havalimanında indim ve ordan araç kiraladım, çanakkaleye gittim.

abimi gördüm, elinin iki parmağı kırılmış ve iki kaşı da bir şekilde patlamış. (işin adli kısmını geçiyorum). durumu iyiydi. araba noldu nerde dedim, kafayı vurdun heralde cama dedim, öndeki aracı sollayıp sağa geçerken, aracın sağ arka tekeri bir anda mıcıra girmiş ve öndeki arabaya yan bir biçimde biraz dokunduktan sonra karşıdan gelen ford transit buna yandan patlamış. oda bir 3-4 takla atıp yolun ortasında kalmış ve arkadan gelen çift dorseli tır kaçamamış, tekrar buna vurup yolun kenarına atmış.

ben bunları dinlerken şok oluyorum zaten, e sen nasıl bu haldesin diyeceğim geliyor ara sıra, aracın çekildiği otoparka ekip otosu ile gittik ve arabayı görünce ikinci şoku yaşadım. önü aracın şasinin üzerinde duruyor lastikler havada bagaj kapağı ve tüm arkadaki stoplar ve tampon aracın yanına bırakılmış, sunroof içerde idi, abimin kaşını patlatan da oymuş. resmen görünüm olarak paramparça idi araba ama kapısı açılıyordu, içi sanki hiç kaza yapmamış bir araç gibi sağlamdı, sadece kapı eşikleri yerinden çıkmıştı. şasi tamamen eğilmiş hasar görmeyen gövde parçası kalmamış. aracın üzerinde plaka bile yoktu.

döndükten sonra abime baktım. Volvo'ya hem taptım hemde biraz kızdım diyebilirim yaşamayan kimse bunu bilemez. bu insan hayatı başka bişey değil.

neden kızdım madem sen bu kadar üst seviye güvenlik sunan araçlar yapıyorsun, neden ESP'yi std sunmuyorsun. avrupada std sunman beni alakadar etmiyor, önemli olan ülke ve insan farketmeksizin güvenliği tam anlamıyla sağlayabilmen. distrübütöre bunu sen diretemedikten sonra aracın sunduğu pasif güveliğin ve güvenlik imajının bir anlamı kalmıyor. ESP (DSTC) olsaydı araç mıcıra girince sol ön tekerlek kademeli fren yapıp gövdeyi kontrol altına alabilirdi.

neden taptım çünkü şu belli ki, aracı incelediğim kadarıyla galaksideki hiç bir otomobil üreticisi Volvo kadar dış etkenlere bu derece mükemmel tasarlanmış otomobiller üretmiyor. ESP'si olmayan başka bir orta sınıf binek araç olsaydı, abim çok daha ağır bir durumda olabilirdi, zira bu işin n-cap ile alakası yok aracın "komple" ne kadar güvenli olduğu ile alakası var.

bu kaza benim yeni S60'ı beklememi sağladı. üzerimden şu his geçene kadar asla Volvo'dan başka bir otomobile binmeyi düşünmüyorum. ne vakit kudurdum, o zaman bakarız çaresine :)

paylaşmak istedim, kullandığınız makinaların kıymetini bazı şeyleri yaşamadan bilin ;) herkese iyi geceler.


Bu mesaja 3 cevap geldi.
B
13 yıl
Yüzbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: lunwiz

bu arada yarin arabayi teslim alacagim, kasko icin ne civarda bir rakam beklemeliyim.

Bu noktada birlikte çalıştığınız sigortacınız çok önem kazanıyor! Zira önce kullandığınız aracınızdan (varsa) hasarsızlık indiriminizi taşımak mümkün! Bu da en son olarak %60 indirim anlamına geliyor... Kızkardeşim 98 model Honda Civic için benim 2008 S40'ın 1,5 katı pirim ödüyor (bu arada ben, yıllık 460 TL kasko bedeli ödüyorum) Araçlardan biri 40 000, diğeri 14 000 TL kasko değerine sahip... İzmir'de yaşıyorsanız sigortacımın telefonunu size bildireyim. Aracınızı kaskoya/sigortaya başvurmak zorunda kalmadan kullanmanız dileğiyle...



U
13 yıl
Yüzbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: lunwiz

bende persembe gunu safir siyah v60-rdesign aldim. oldukca uygun bir fiyata aldim, ayni arabayi gecen ay bana teklif edilenden 12bin lira daha uyguna aldim. ayni araba derken donanim olarak degil birebir ayni aractan bahsediyorum.

onun haricinde 86bin liraya, v60 advance t4+m.renk+derikoltuk+isitma+17 jant+sunroof fiyati da aldim ama gonlum rdesign'dan yana kayinca biraz daha fazla verip onu aldim. almak isteyenler olursa bilgisine.

Aracınız hayırlı uğurlu olsun, kazasız belasız kullanırsınız inşallah..



U
13 yıl
Yüzbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: lunwiz

bu arada yarin arabayi teslim alacagim, kasko icin ne civarda bir rakam beklemeliyim.

Benim sürekli çalıştığım Allianz 2500 TL fiyat çıkarmıştı. Volvo'nun bünyesindeki sigorta şirketi 1400 TL verdi. Teminatları 100k'dan 300k'ya yükselttirdim ve 1500 TL Ayrıca, eşimin Kia Rio'suna da Allian 1500 TL demişti, Volvo sigortada çalışan arkadaşlar başka firmalardan 950 TL teklif aldılar bana. Allianz sigorta bitti tabii benim için. Açıklamaları da şu şekilde; premium sınıf bir araçla alt sınıf bir araç arasındaki fark gibi birşeydir sigorta firmaları arasındaki fark. Ama bitti benim için Allianz..


Bu mesaja 1 cevap geldi.
U
13 yıl
Yüzbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: Kurzweil

quote:

Orijinalden alıntı: Ugur31
Ayrıca, bence S60'ta en fazla ayrıcalık yaratan durumların başında ahşap iç döşeme, çift renkli direksiyon ve krem döşeme rengi geliyor bence..
Ahşap olmayan iç döşeme ile ahşap arasında ciddi fark var bence.

Benim arabanın içi de bu kombinasyonda(bendeki krem deri döşeme). Size katılıyorum.

Çift renkli direksiyonu sizin önerinizle almıştım zaten.. Çok haklıymışsınız, bu vesileyle teşekkür ederim..


Bu mesaja 1 cevap geldi.
U
13 yıl
Yüzbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: Kurzweil

quote:

Orijinalden alıntı: Ugur31
Henüz değerlendirme yapmak için çok erken.
Ama şimdilik gözüme batan eksiler ;
Eşya gözü ; Cep telefonunu koyacak pratik bir yer yok araçta.
Bagaj kapağının sıradan araçlardaki gibi elle kapatılması.
Sn. Ugur31,
Cep telefonunu koyabileceğiniz bir kaç yer söyleyeyim.
1. Kol dayamanın önündeki sürgüyü açıp, iki oval boşluktan birisine koyabilirsiniz.
2. Aynı sürgü kapalıyken cep telefonunuzu, sürgünün alüminyum tutamacının arkasına(sürgünün üzerine) yan gelecek şekilde koyabilirsiniz(sert manevralarda telefon düşüyor yalnız).
3. Ayar düğmelerinin bulunduğu ön konsolun arkasındaki boşluğa koyabilirsiniz(erişim pek rahat değil tabi).
4. En yaratıcı seçenek olarak ise, ön koltukların ön kısımlarında bulunan ince eşya cebine koyabilirsiniz. Hem erişimi kolay, hem de isterseniz telefonun yarısını dışarıda bırakıp ekranını görebilirsiniz. Bacaklara pek dokunmuyor.(Bu cepler gizli cepler. Hiç fark edilmiyorlar.)
-Ben 1, 2 ve 4'ü kullanıyorum.

Bagaj kapağının nasıl kapanmasını beklerdiniz? Syglr.

Ben de çoğunlukla 3. şıkkı kullanıyorum ama kullanışsız..
2. şıkkı da denedim ama orada bozuk para v.s. olduğu için o da tam olmuyor..
4. şıktaki yeri farketmemiştim hiç. Ona bi bakayım, teşekkürler.

Bagajın elektrikli bir sistemle ve/veya hidrolik bir sistemle kolayca kapanmasını ister ve beklerdim..


Bu mesaja 3 cevap geldi.
L
13 yıl
Teğmen

artik bizim arabalarda gecti ama opel insignia sw de bile standart donanim. cok zor ve pahali bir donanim oldugunu zannetmiyorum. sanirim yurt disinda opsiyon olarak mevcut.



K
13 yıl
Binbaşı

Sn. lunwiz,
Geçen gün Volvo etkinliğinde R-Design'ın T-tec koltuklarını inceledim. Deriye benzer bir dokunuşu var. T-tec/tekstil'mi yoksa T-tec/deri kombinasyonu mu acaba standardındaki? Hatırlamıyorum. Bence komple deriye çevirmeyi düşünmeyin. R-design'a özel, kendi desenindeki koltuk döşemeleri bence orijinal bir hava katıyor aracın içine. Koltukların işlemeleri falan da ayrı güzel. Ayrıca sonradan yaptıracağınız deri koltukların hava yastıklarının patlamasını engellemeyeceğinin garantisi yok.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
Y
13 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: hesheit

02/12/2007 tarihinde Volvo for Life başlığının 32. sayfasında aşağıdaki mesajı okuduktan sonra sunrooflu veya panaromik tavanlı araç almamaya karar vermiştim. Sizlerle de paylaşmak istedim.


quote:

Orijinalden alıntı: giriş?

uzun bir aradan sonra tekrar burdayım :)

hatırlarsanız önceden bir 2006 S40 1.6'ım vardı. Volvo klubüne de üye idim buranın. daha sonra onu abime verdim (99 520i aldım ben) ve uzunca bir süredir o kullanıyordu.

bir ay önce telefon geldi bende tam tuvaletteyim o ara :) abim arıyor, ben çanakkale devlet hastanesindeyim dedi, anneye haber verme kötü kaza yaptım dedi. tam olarak o anda ne yapacağımı bilemedim. sende bişey varmı dedim, ayaktayım bişey yok dedi, 7-8 saate kadar sonra uçağa atladığım gibi bursa havalimanında indim ve ordan araç kiraladım, çanakkaleye gittim.

abimi gördüm, elinin iki parmağı kırılmış ve iki kaşı da bir şekilde patlamış. (işin adli kısmını geçiyorum). durumu iyiydi. araba noldu nerde dedim, kafayı vurdun heralde cama dedim, öndeki aracı sollayıp sağa geçerken, aracın sağ arka tekeri bir anda mıcıra girmiş ve öndeki arabaya yan bir biçimde biraz dokunduktan sonra karşıdan gelen ford transit buna yandan patlamış. oda bir 3-4 takla atıp yolun ortasında kalmış ve arkadan gelen çift dorseli tır kaçamamış, tekrar buna vurup yolun kenarına atmış.

ben bunları dinlerken şok oluyorum zaten, e sen nasıl bu haldesin diyeceğim geliyor ara sıra, aracın çekildiği otoparka ekip otosu ile gittik ve arabayı görünce ikinci şoku yaşadım. önü aracın şasinin üzerinde duruyor lastikler havada bagaj kapağı ve tüm arkadaki stoplar ve tampon aracın yanına bırakılmış, sunroof içerde idi, abimin kaşını patlatan da oymuş. resmen görünüm olarak paramparça idi araba ama kapısı açılıyordu, içi sanki hiç kaza yapmamış bir araç gibi sağlamdı, sadece kapı eşikleri yerinden çıkmıştı. şasi tamamen eğilmiş hasar görmeyen gövde parçası kalmamış. aracın üzerinde plaka bile yoktu.

döndükten sonra abime baktım. Volvo'ya hem taptım hemde biraz kızdım diyebilirim yaşamayan kimse bunu bilemez. bu insan hayatı başka bişey değil.

neden kızdım madem sen bu kadar üst seviye güvenlik sunan araçlar yapıyorsun, neden ESP'yi std sunmuyorsun. avrupada std sunman beni alakadar etmiyor, önemli olan ülke ve insan farketmeksizin güvenliği tam anlamıyla sağlayabilmen. distrübütöre bunu sen diretemedikten sonra aracın sunduğu pasif güveliğin ve güvenlik imajının bir anlamı kalmıyor. ESP (DSTC) olsaydı araç mıcıra girince sol ön tekerlek kademeli fren yapıp gövdeyi kontrol altına alabilirdi.

neden taptım çünkü şu belli ki, aracı incelediğim kadarıyla galaksideki hiç bir otomobil üreticisi Volvo kadar dış etkenlere bu derece mükemmel tasarlanmış otomobiller üretmiyor. ESP'si olmayan başka bir orta sınıf binek araç olsaydı, abim çok daha ağır bir durumda olabilirdi, zira bu işin n-cap ile alakası yok aracın "komple" ne kadar güvenli olduğu ile alakası var.

bu kaza benim yeni S60'ı beklememi sağladı. üzerimden şu his geçene kadar asla Volvo'dan başka bir otomobile binmeyi düşünmüyorum. ne vakit kudurdum, o zaman bakarız çaresine :)

paylaşmak istedim, kullandığınız makinaların kıymetini bazı şeyleri yaşamadan bilin ;) herkese iyi geceler.


gerçekten etkileyici üstat,

paylaşımın için tşk.

bende sunrooflu araçları çok seviyordum ama okuyunca...


saygılar



K
13 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: Ugur31

quote:

Orijinalden alıntı: Kurzweil

quote:

Orijinalden alıntı: Ugur31
Ayrıca, bence S60'ta en fazla ayrıcalık yaratan durumların başında ahşap iç döşeme, çift renkli direksiyon ve krem döşeme rengi geliyor bence..
Ahşap olmayan iç döşeme ile ahşap arasında ciddi fark var bence.

Benim arabanın içi de bu kombinasyonda(bendeki krem deri döşeme). Size katılıyorum.

Çift renkli direksiyonu sizin önerinizle almıştım zaten.. Çok haklıymışsınız, bu vesileyle teşekkür ederim..
Rica ederim. Beğendiğinize sevindim. Direksiyonla ilgili sadece daha kalın olmasını isterdim. Şimdiki arabaların hiçbirine kalın direksiyon simidi koymuyorlar artık. Ama araç üzerindeki hakimiyeti artırdığı su götürmez bir gerçek. Sürüşü de keyifli kılıyor. Böyle kalite bir direksiyon simidine de kaplama uygulanmaz yani.

Bagaj konusunda da, sedan arabalarda elektrikli bagaj kapakları yaygın değildir. Ama opsiyonel olsa fena mı olurdu? Ben kesin alırdım. Büyük kolaylık. Bagajı kapatmak gerçekten kolay değil. Sistem, tamamıyle bagajı açmak üzerine oluşturulmuş. Bu yüzden taa kapana kadar, bagaj kapağı yukarı doğru kuvvet uyguluyor. Halbuki bir noktadan sonra artık bagaj kapağı kapanmaya çalışmalıydı. Bu durum yüzünden kapak kapanana kadar elinizle bastırmalısınız. Bu yüzden de bagaj kapağının iç tarafında kalan kapatma tutamacıyla kapağı ne kadar sert çekerseniz çekin kapatamıyorsunuz ve siz mecburen kapağı dışarıdan bastırarak kapatmak zorunda kalıyorsunuz. Bu da araba kirliyken ellerinizin batması anlamına geliyor. Ya da temizken el izleri.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
L
13 yıl
Teğmen

quote:

Orijinalden alıntı: Kurzweil

Sn. lunwiz,
Geçen gün Volvo etkinliğinde R-Design'ın T-tec koltuklarını inceledim. Deriye benzer bir dokunuşu var. T-tec/tekstil'mi yoksa T-tec/deri kombinasyonu mu acaba standardındaki? Hatırlamıyorum. Bence komple deriye çevirmeyi düşünmeyin. R-design'a özel, kendi desenindeki koltuk döşemeleri bence orijinal bir hava katıyor aracın içine. Koltukların işlemeleri falan da ayrı güzel. Ayrıca sonradan yaptıracağınız deri koltukların hava yastıklarının patlamasını engellemeyeceğinin garantisi yok.

t tec + tekstil, aynı kumasları 5 sene kadar kullandim (volvo s40) koltugun ortasının kumasi hosuma gitmedi. sadece oralari deri yaptirtabilirim, sadece fikir olarak aklimdan geciyor. simdiki halinden daha guzel olur muhtemelen.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

C
13 yıl
Binbaşı

Volvo S80 kesinlikle Vv CC’den bir gömlek üstün bir araba, kıyas yapmak bile doğru değil.Ancak daha önce de yazdım, kalite hatta çok kaliteli olmak (ki Volvo S80 kesinlikle çok kaliteli bir araç) bir aracı satın almak için yeterli bir etken değil. Daha önceki mesajlarımda da yazdım, bakım masrafları, yedek parça fiyatı, ikinci el sorunu, kasanın eski olması, standartsızlık, paketlerin belirsizliği, fiyatların bayiler arasındaki inanılmaz oynaklığı vs gibi nedenlerden dolayı Volvoyu eledim.

Bayilerin fiyatları arasındaki inanılmaz oynaklık, standartsızlık da kararıma etki etti diyebilirim, arabanın liste fiyatına 160.000 TL diyorlar, bir bakmışsın fiyat 105.000-110.000 TL’ye inmiş, bayilerin fiyatları oynak, birinin 100 dediğine, diğeri 120 diyor, satış danışmanına gidiyorum, bu paketin içeriğinde ne var, bana yazılı liste verir misin diyorum, başka bayiye listeyi gönderip fiyat alacak diye listeyi vermiyorlar, dolayısıyla opsiyonların içinden çıkmak daha da zorlaşıyor vs vs.

Volvo değişim sürecinde bu çok açık, yalnız dışarıdan biri olarak söyleyeyim, bu süreç iyi yönetilemiyor, hatta berbat yönetiliyor (bana göre), illa ki değişim sancılı olur, sıkıntılar olur, zaman içinde halledilir, ama bu farklı bir durum, bir an önce bunun çözümünü üretmeleri gerekiyor.Ben şahsım adına Volvonun, Fordun, Opelin, Toyotanın vb her markanın güçlü ve rekabet edebilir olmasını isterim, çünkü bu benim işime gelir, rekabet tüketiciye yarar.

Volvo S80’nin kasası 2014 yılında değişecektir, bu benim öngörüm, dikkat ederseniz, Volvo S 60, XC60 ( adından tam emin değilim) aynı hat ve çizgilere sahip tasarım olarak, Volvo S80’de en geç 2014 yılı içinde bu konjonktürdeki yerini alacaktır, Volvo değişim içinde, bu değişimin hızlı bir şekilde gerçekleşmesi için de Volvo S80’nin eskiyen yüzünün yenilenmesi gerekir. Vw CC tercih etmiş olsam da Volvo S80’nin yeri ayrı, çok kalite araba, alan uzun süreli kullanmayı düşünüyorsa pişman olmaz, ancak iki sene sonra satayım derse o zaman çok büyük zarar eder, alacak olan bunu iyi tartsın, kararını öyle versin,

Not : Tamamen kişisel öngörümdür kasa değişim tahmini.



T
13 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: HiGHWAYMOUSE

Ben tabi alıcı değilim. Merakımdan bakıyorum konulara. Eğer liste fiyatından bayiye gidildiğinde yüksek oranda iskonto yapılıyorsa bu doğru değil. O zaman web satfalarindaki fiyatın bir anlamı kalmıyor. Ön araştırma yapan potansiyel müşteriyi kaçırıyorsun böylece. Ha indirim olur ama yarım elma gönül alma hesabı 1000-1500 tl olur.

Geçenlerde audi'de benzer durum vardı. Belki hala aynıdır. A3'lerde 10 binleri gecen indirim var diye konuşuluyordu. Bakıyorsun web sayfasindaki fiyatlara, hala yüksek eski fiyatlar duruyor.

Audi bayiileri A3 için 10 bin TL indirimi yaptığında mevcut rakiplerinin benzeri bir fiyata ancak iniyor.Bu Audi'nin pazarlama stratejisi sanırım.Bayiide güzel bir indirim alan müşteride direk bu fırsatı kaçırmamalıyım algısı yaratılıyor.

Volvo'nun politikası ise tamamen saçmalık üstüne kurulu.Aracı ne fiyattan satacaksan webde o olsun.Şu an yayınlanan fiyat listesine eminim kimse inanmıyordur.Otomobil Genel bölümünde bazen görüyorum 70 bin TL bütçeye ne alıyım diye soranlara 81 bin TL'den başlayan S60 öneriliyor.Bir marka bu kadar erezyona nasıl uğratılır?Hemde bizzat distribütörü tarafından.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
C
13 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: lunwiz

quote:

Orijinalden alıntı: Kurzweil

quote:

Orijinalden alıntı: ccüneyt
Volvo S80 mi, Vw CC'mi kararımı CC'den yana verdim.

Bu süreçte test ettiğim araçlar ; C 180 ( iki defa test ettim) Volvo S80 ( İki defa test ettim) VW CC ( Bir defa test ettim)

Audi A4 bayide inceledim, hem pahalı, hem de kafama yatmadı, aracın kalitesine sözüm yok, Bmw 3 bana hitap etmiyordu.

Volvo S80 ile CC arasında kaldım,yukarda yazdığım nedenler ve sizin paylaşımlarınızdan sonra kararımı CC'den yana verdim.( bakım masrafları, yedek parça fiyatı, ikinci el sorunu, kasanın eski olması, standartsızlık, paketlerin belirsizliği, fiyatların bayiler arasındaki inanılmaz oynaklığı vs)
Sayın ccüneyt,
Belirtmek isterim ki hem sınıf, hem de konfor-kalite olarak daha üstün bir araba olan S80 yerine VW CC'da karar kılmış olmanıza, özellikle de mevcut indirimleri göz önünde bulundurunca, Volvo adına üzüldüm. Normal şartlar altında S80'in bu kıyaslamadan rahatlıkla galip gelmesi gerekirken mağlup oluyorsa eğer, Volvo, nerede hata yaptığını oturup düşünmelidir.

Gerçi birisi konfor odaklı, diğeri ise spor odaklı olmak üzere, farklı kulvar ve sınıflarda arabalar. Tabi eğer siz spor tarz bir araba istediğiniz için S80'i elediyseniz, o ayrı. Ayrıca kasa değiştiren araba kullanmaya alerjiniz varsa bu da kararınızı etkilemiştir. S80'in tam olarak ne zaman kasa değiştireceğini bilen arkadaşlarım vardı. Ben de 2,5-3 sene var diye biliyorum. Saygılar.

volvo da su anda paketlerde standart var ama fiyatlar arasinda dengesizlik var gorunuyor, cunku internette ki fiyat listesi ile bayiye gittiginizde aldiginiz fiyatlar arasinda ciddi fark oluyor.

bende uzun bir suredir araba bakiyordum, passat cc de bu opsiyonlardan birisiydi. hatta 2.0 tsi cc bir araci siparis de ettim ama simdi v60 aldim. cc'yi siparis ettigim donemde istedigim v60 i bulamamistim.
cc den vazgecmemin ana nedeni arabanin icinin 7 yildir ayni olmasi ve normal bir passat ile birebir ayni. ikincisi vw bayilerinin hepsinin ilgisiz ve lakayit haraketlerinden bikmis olmam diyelim. su anda bir 2.0 tsi scirocco ve 1.8tfsi a4'um var.
hic bir servis dogus oto kadar opemez. bundan kesin eminim, kimse de fikrimi degistiremez.

ben vazgectim ama cc su anda euro kuru kampanyasi ile cazip fiyatlarda gorunuyor ama orada da soyle bir sikinti var hem de cok buyuk bir sikinti, kimsenin elinde arac yok.

s80 biraz eski kaliyor ama ici yeni, ve muhtemelen 2-3 sene daha bu kasa devam edecek o yuzden sorun olmaz fiyat olarak da cok avantajli su anda. 95 bin liralara t4 advance alinabiliniyor.

Paketlerde standart varsa da ben bunu ne internet sitesinden, ne de satış danışmanından sağlıklı olarak temin edemedim, dolayısıyla benim ulaşamadığım paketin, opsiyonun bir anlamı olmuyor. Bunun yanında Bixenon Far, Hıza Duyarlı Direksiyon gibi birkaç özellik en full pakette bile standart değil, opsiyon, bu doğru değil, neredeyse her firma bu özellikleri standart veriyor, mesela hıza duyarlı direksiyon, bunu Volvodan başka opsiyon olarak satan kaç firma var ?

CC için Passat Highline’nın geliştirilmiş versiyonu diyebilirsiniz. Passat 2010 model gelen arabalarda ciddi bir değişim geçirdi, ondan önce farklıydı, dolayısıyla aracın içi 3 yıldır aynı, 7 yıldır aynı çıkarımınıza çok katılmıyorum.

Vw servislerinin ilgisizliği ve lakaytlığı bilinen bir gerçek, bunu inkar edemem, son zamanlarda bu eksiklerini giderme yönünde adımlar atılmaya çalışıldığını görüyorum ve eskiye göre gözle görülür bir şekilde iyileştirme olduğunu düşünüyorum. Vw servis fiyatları pahalı değil, belli bir standart üzerinde seyreder, ancak garanti bittikten sonra aracınızda bir arıza çıkarsa o zaman yüksek rakamlar ile karşınıza çıkmaları çok uzak bir ihtimal değildir,

Volvo S80 için sözüm yok, çok kalite araba.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ccüneyt -- 29 Temmuz 2012; 22:37:59 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
C
13 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: Kurzweil

Sn. lunwiz, bana göre CC'nun eksi yönleri,
-Passat iç mekanına sahip olması(en kötü yanı bu. İç mekanı, direksiyonu falan değiştirselerdi keşke.)
-Passat adı altında satılmış olması(isminden Passat'ı attılar. Sadece CC kaldı. Çok doğru bir hareket.)
-Arabanın hedef kitlesi premium olsa da, markadan dolayı mümkün olmuyor.

Keşke diyorum, CC'yu en baştan ayrı bir araba olarak tasarlasaydılar. Passat ile ilişkilendirmeyip, özgün bir iç mekan yapsalardı daha çok satardı. Dış tasarımı kaliteli ve tok duruyor. Dışarıdan beğendiğim bir araba.

Vw CC tercihimdeki en büyük etkenler; dış tasarımın çok başarılı olması, araç hem sportif, hem de sedan, benim gibi sedancı birinin hem geniş araba, hem sedan araba, hem de spor araba ihtiyacına cevap veriyor.Kasanın yeni olması, ikinci elinin nispeten iyi olması vs.

Passat olması benim için bir ölçü değil ki, şu an kullandığım araç SuperB, Skoda kullanıcıları da Volvo kullanıcıları gibi marka kaygısını aşmış, bilinçli tüketicilerden oluşur, keza bu forumda da çok dolu paylaşımlar var.

Araç alırken benim önceliğim konfor, donanım ve lükstür. Dolayısıyla Volvo S80 benim standartlarıma en yakın araba olsa da sizinle burada paylaştığım nedenlerden dolayı kararımı CC'den yana verdim.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ccüneyt -- 29 Temmuz 2012; 22:45:17 >

T
13 yıl
Binbaşı

Sayın ccüneyt

S80 kasası 2014 yılının sonlarına doğru yenileniyor.Öngörünüz doğru.

Neden S80 almadığınız konusunda ki tespitlerinizede katılıyorum.Bazen düşünüyorum Volvo kullanıcısı olarak fazlamı acımasız düşünüyorum diye ama sizde benzer şeyler söylediğinize göre gerçekten ciddi problemler var.

Distribütörün oynak politikası sizi S80 gibi kaliteli bir aracı almaktan alıkoymuş.Araba satmayı fiyat düşürmekten ibaret sanan Volvo yönetimi için ibretlik bir hikaye ama anlayana..





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi tolbert -- 29 Temmuz 2012; 22:47:22 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
C
13 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: Kurzweil

quote:

Orijinalden alıntı: Ugur31

quote:

Orijinalden alıntı: Kurzweil

quote:

Orijinalden alıntı: Ugur31
Ayrıca, bence S60'ta en fazla ayrıcalık yaratan durumların başında ahşap iç döşeme, çift renkli direksiyon ve krem döşeme rengi geliyor bence..
Ahşap olmayan iç döşeme ile ahşap arasında ciddi fark var bence.

Benim arabanın içi de bu kombinasyonda(bendeki krem deri döşeme). Size katılıyorum.

Çift renkli direksiyonu sizin önerinizle almıştım zaten.. Çok haklıymışsınız, bu vesileyle teşekkür ederim..
Rica ederim. Beğendiğinize sevindim. Direksiyonla ilgili sadece daha kalın olmasını isterdim. Şimdiki arabaların hiçbirine kalın direksiyon simidi koymuyorlar artık. Ama araç üzerindeki hakimiyeti artırdığı su götürmez bir gerçek. Sürüşü de keyifli kılıyor. Böyle kalite bir direksiyon simidine de kaplama uygulanmaz yani.

Bagaj konusunda da, sedan arabalarda elektrikli bagaj kapakları yaygın değildir. Ama opsiyonel olsa fena mı olurdu? Ben kesin alırdım. Büyük kolaylık. Bagajı kapatmak gerçekten kolay değil. Sistem, tamamıyle bagajı açmak üzerine oluşturulmuş. Bu yüzden taa kapana kadar, bagaj kapağı yukarı doğru kuvvet uyguluyor. Halbuki bir noktadan sonra artık bagaj kapağı kapanmaya çalışmalıydı. Bu durum yüzünden kapak kapanana kadar elinizle bastırmalısınız. Bu yüzden de bagaj kapağının iç tarafında kalan kapatma tutamacıyla kapağı ne kadar sert çekerseniz çekin kapatamıyorsunuz ve siz mecburen kapağı dışarıdan bastırarak kapatmak zorunda kalıyorsunuz. Bu da araba kirliyken ellerinizin batması anlamına geliyor. Ya da temizken el izleri.

SuperB'de elektronik bagaj var, kesinlikle çok güzel bir özellik, bagajın kapağını hafifçe indirdiğinizde bagaj kendiliğinden kapanıyor, sevdiğim bir özellik bu bahsi geçen elektronik bagaj özelliği.