Teknoloji Haberleri
Aşağı Git
Tüm Forumlar
Motorlu Araçlar Dünyası
Otomobil Genel
Otomobil ve Otomotiv Dünyası Genel
Tofaş Başta Olmak Üzere Türk Malıyla Alay Eden Türkler
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
235
Cevap 26778
Tıklama 0
Öne Çıkarma
Cevap 26778
Tıklama 0
Öne Çıkarma
-
Cevap: Tofaş Başta Olmak Üzere Türk Malıyla Alay Eden Türkler (8. sayfa)
|
2010 unun yapısıyla 1970 leri eleştiriyoruz.Kimse kitap okumaz,araştırmaz ama herkeste gırla fikir vardır. Devrim benzini olmadığı içinde,o meşhurrrrrrr yabancı güçlerin engellediği için üretilmemezlik olmadı.Devrim e kimse inanmadı.Yapılacağına da yapıldıktan sonra gideceğine de gitse bile üretileceğine de. DEVRİM ARABALARI filminde büfeci amca durumu çok güzel özetliyordu zaten.Türk halkı dünyayı 1990 lardan sonra gördü.Ondan önce isteyen yurt dışına çıkamıyordu,parça ithalatı hemen hemen yasaktı,yabancı TV yoktu,internet yoktu vs vs. Neyse öğrenmek isteyen neyin ne olduğunu öğrenir. Not: Koç ve OYAK bu milleti kazıkladı mı evet kazıkladı o dönemde kim olursa olsun bu şirketlerin başında kazıklardı.Arz talep meselesi.Ben olsaydım şöyle olurdu geyiğine girmenin,dış güçler,mafya,gladyo,Mossa,CIA vs vs demeninde çok fazla mantığı yok. |
Bu ayna mevzunda kastınız türkiye ise onu bilmiyorum lakin benim bildiğim mercedeste her daim baz donanımdı ve onu ekstra satmak güzide koçun başının altından çıktı. Şimdi koç bu italya da bile çağ dışı denip üretimi durdurulan araçları türkiyede üretip güzel ülkemin güzel insanlarına sattı. Araçlar o dönem için iyimiydi hayır. Ancak işin komik tarafı o araçlar 30 yıl boyunca aynı kaldı. Ya insan parayı sever de ona tapar mı? Bu koç öyle işte. İnsanların canından ziyade kendi ceplerini düşünüyor. En baştan başlamak gerekirse Menderes gibi biri yüzünden ülke amerikaya mahkum oldu. Daha sonra yerli araç üretmek istedik. Ne oldu elinden geleni artlarına koymadılar engel olmak için. Ne oldu gene de ürettik. Ancak sağolsunlar onuda yerin dibine soktular. Sonra ne oldu koç anadolu montajladı. Daha sonra ülkemizde yerli araç üretimine karar verildi ve volvo ile anlaşma yapılacaktı ancak koç çıktı gene ortaya biz bu işi yaparız dedi. Ve tabii ki onlara verdiler. Gitti fiata ve en alt araçları hatta üretimi yasaklanmış araçları getirdi. Ve onları iyice kısarak her şeyinden çalarak ürettiler. Aynayı bile parayla sattılar. Kimse kusura bakmasın ama 4 tekerin üstüne uyduruk bir motoru koyup bir de direksiyon ekleyip alın bunu dediler. ( Mecburmuydu millet almaya evet mecburdu. Çünkü kaç araç vardı ) Millet aldı. Bunlar üretti millet aldı. Tarih ilerledi insanlar değişti araçlar aynı. Babaların aldıkları araçları 20 sene sonra oğulları da aldı. Değişen ne hiçbirşey. Herşeyiyle aynı. Araçta güvenlik manasına ne var fren işte neyinize yetmiyor. Bu mantıkla araç ürettiler ve halka yüksek yüksek sattılar. Ya 2 tofaşa bir daire alabilirdi insanlar. Bu araçlar kaç kişiye mezar oldu ( her araçla kaza olur ancak aracın bir kazaya nasıl girip nasıl çıktığı önemli ) Sonra ne oldu diğer araçlar ülkeye gelmeye başladı ve insanlar arabanın ne demek olduğunu anladılar (sabancıyı her ne kadar sevmesemde toyotayı ve mitsubishiyi türkiyeye soktu ve insanların iyi arabanın ne olduğunu öğrenmesine yardımcı oldu) Ve yavaş yavaş iyi araçlar ülkeye girdi. Koç ne yaptı tofaşı geliştirdi mi? Ne gerek var bu millet tofaşı sever alır. Ne oldu 2000lere doğru artık daha fazla üretim yapamadı. Sebep sırf vergiler mi hayır. Neyi üretecek hala aynı araçlar. İlk şahinle en sonuncu arasında ne fark var. Sonra ne oldu fiatın araçlarını montajlamayı tercih etti. Ve bize onları satmaya başladı. Beyaz eşyaya gelelim. İlk arçelikler aslında arçelik değildi. Bir kısmı erelçelik markasının temellerinden gelen ürünlerdi ve kalitelilerdi. Ancak şirketin ayrılması sonucu arçelik olan marka uzun zaman bu ürünleri üretti ve kaliteliydi. Daha sonra ise avrupa markalarının ürünlerini arçelik adı altında üretildi (onların teknolojileri). Onlar kötümüydü. Hayır onlarda iyiydi. Daha sonra ne oldu arçelik kendi teknolojilerini üretip satmaya başladı. İşte bu ürünler bizim şimdi şikayet ettiğimiz ürünler. Garantisi bittikten 1 ay sonra saatle ayarlanmış gibi bozulan ürünler. İşte bunlar sürekli bozulup her servis geldiğinde bir parçası değişen ürünler. Şu zamana kadar arçelik-beko markasından ne aldıysam sürekli problem çıkarttı. Ne aldıysam. Bundan 15 sene öncesinde bir arçelik çamaşır makinemiz vardı. Sürekli arıza çıkarırdı. Servis her geldiğinde beyni bozulmuş diyordu. Düşünün artık. Sürekli beyin parası istiyordu. En sonunda evden kovduk. Ondan sonra aldığımız general electric çamaşır makinesi 12 sene gitti. Eğer banyoya koyup paslanmasına sebep olmasaydık daha da giderdi. Daha 2 hafta önce garantisi biteli bir ay olmuş arçelik buzdolabımızı kiler yaptık  Ve gidip yeni buzdolabı almak zorunda kaldık. Bundan 4 sene önce garantisi biteli daha 3 ay olmuş arçelik tv arıza verdi. Hayrına götürüp başkasına verdim. Yaptır kullan diye. Bıktım çünkü arçelik servisinden. O tvden sonra aldığım samsung tv hala canavar gibi çalışıyor. 5. sene olacak. Gene aynı gün babamla kırk kez tartışarak aldığım miele çamaşır makinesi 1 kez arıza verdi. Peki neden biliyor musun? Çalıştırma düğmesine basmamamıza rağmen makine çalışmadı. O akşam babam kırk tane laf söyledi. Aklına uyduk kaç milyar verip aldık diye. Ertesi günü servisi arayıp öğrendik ki makine düşük elektrik akımında motoru yanmasın diye kendi sigortasını otomatikman kapatıyormuş. Daha sonra diğer aletleri çekince fişten makine takır takır çalıştı. Biz de eve regülaratör aldık. Düşün yani adamlar bunu düşünüp sigorta ekliyor. Peki kaç para bu parça 300 400 lira mı yok. Taş çatlaşın 20 30 tl. Arçelik niye eklemiyor. Bozulsunki bende güzelce servis parası alayım parça satayım. Ya da yeniden satayım. Elin yabancısı diyoruz. Adamlar herşeyi düşünerek üretiyorlar. Koç ise cebine girecek parayı düşünerek üretiyor. Tofaşla dalga geçer miyim? Hem de öyle bir geçerim ki sonuna kadar. Arçelikle dalga geçer miyim? Sonuna kadar. Neden çünkü onlar milletin kanını o kadar çok emdi ki. Bırak millette dalga geçsin. Tamam belki uzun zaman tofaş kullandın ama kabul edilecek bir gerçek var ki ortada bu adamlar türk milletini sömürdüler. Ve ben bu adamlara türk demekten utanırım. Sözüm sana değil yanlış anlama. Ancak bizi kazıklayan ve paso sömürmeye çalışanları Türk markası diye savunacaksak(ki türk olmamalarına rağmen) biz hiçbir zaman gelişemeyiz. Bak koreye. Zamanında yardımımıza muhtaç olan ülke şimdi dünyada otomotiv alanında söz sahibi. Ne kadar geliştiler. Bak japonyaya 2. dünya savaşından sonra nasıl geliştiler. Şu anda bu iki ülkede dünya devlerinden. Peki biz çanakkaleden ve kurtuluş savaşı gibi iki büyük ve korkunç (çekilen acılar manasında) zaferden sonra gelişmeye başladık. Ne zamana kadar menderes dönemine kadar. Menderes o kadar büyük(!) bir adamdı ki bizi marshall yardımları adı altında amerikaya muhtaç etti. Ve o bahsettiğini italyan çakması türk olmayan markaları yaratan koç tarafından sömürülmemize sebep oldu. Peki sonra ne oldu o koç çıkıp ben yerli araç üretemem dedi ( tamamiyle yerli bir marka ). Neden üretemezsin kardeşim. Çünkü işine gelmiyor. İnsanlar otomobilin ne olduğunu öğrendi ve senin üreteceğin uyduruk kalitesiz paso bir yerlerinden çaldığın araçlara herkes kanmıyacak. Bu da senin işine gelmez. Sen montajcı kıvamında devam et. Gün gelir bu millet senin bir tarafına montajlar birşeyleri. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
| Aynen katılıyorum. Tofaş sadece fiatın dandik modellerini koç adına üreen fabrikanın adıydı. Modellerine kuş ismi koyunca Türk malı mı oldular? Tabiki hayır. Lada bile çok daha kaliteliydi. Biz tofaşların diferansiyellerini ve şanzımanlarını pat pat dediğimiz teks akslı çapa makinelerine römork yapıyoruz. Tofaş gibi bir illet geldi. İnşallah batar. Beter olsunlar. Nefret ediyorum. Mercedes kadar yakan bir araba. Teknoloji namına bişey yok. Şuanki fiatlar ise aynı mantık. Siena palionun sedanı. Linea sienanın yandan yemişi, aston martinin yan sanayisi. |
| Bende kendi aracımla heryerde dalga geçiyorum. Niçin? Laf anlatamadığım kalın kafalılarla muhattap olmamak için. Devam edin kardeşlerim yerden yere vurun, nasıl olsa burası sanal ortam. Birinin fikrine saygı duyulmuyorsa kimin umrunda yazılanlar. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
Siz tofaşa laf edenler anneciginizden dogdugunuzda mercedese mi bindiniz ? Biz bu araçları seviyoruz şaşe parçalanana kadarda peşindeyiz. Bizimkisi araba sevgisi değil TOFAŞ sevgisi |
| tofaşa laf eden arkadaşlar bu araçlar türkiyeye hiç getirilmeseydi dahamı iyi olacaktı buna cevap verin? neye bineceklerdi o zaman insanlar at arabalarıyla devammı edilecekti? öyle yada böyle bu araçlar ülkemizde bir geçiş noktası olmuş ve görevlerini tamamlamışlardır şu an başka görevleri kalmamıştır zaten...iş işten geçtikten sonra eleştiren çok oluyor... |
şuan tofaşa laf söylemek isteyen ne kadar insan varmış be helal olsun !! bir kardeşimiz türk mallarına laf eden TÜRK'lere sinir olup böyle bir sayfa açmış.. neden? aslında böyle olmadığını her ne kadar avrupa standarlarında düşük kaldığını bilsede bunun dalga geçilcek bir yan olmadığını sizinde onayınızı alarak onları haksız bırakmak istemiş.. ama artık milletimiz ne hale gelmiş ki bu durumlara düşüyoruz.. tofaş ilk murat 124 ını piyasaya sürdüğünde(73 yılıydı gliba) 4 fen disk ti şimdi 2010 yılındayız kaç tane modelde 4 fren disk sorabilirmiyim !! 80 yıllarda dedemde 124 vardı bende yeni yeni kendimi biliyorum dedemlere gitmek için can atardım.. bende ilk arabamı aldım (95 yılıydı yanlış hatırlamıyorsam)yeni kasa bir doğan dı 89 model..neyse kendi anılarımı bahsetmek için burda değilim doğan ilk çıktığında 5 vitesdi o dönemde çoğu araba 4 vites olduğu için bayağı bir ilgi odağı olmuştu.. o dönemde doğanın olması demek şimdi bmw olaması gibi birşeydi.. içinde ve dışında bir çok iyileştirme,makyajla 89 yılına getirildi..89 da yeni kasalar piyasaya sürüldü..89 model bir doğannın dikiz aynası yağmurlu havalarda buhulanıyor diye oraya minik bir üfleç konuldu,halen pek çok araba olmayan bir şey,arka koltuklarda arkadan vurma anında boyun kırılması olmasın die kafalıklar konuldu.klima opsiyonel kapılar merkesi kilit oldu..90 da elektrikli camlar,arka kol dayama,vs. standart oldu...ve konulan kadife iç döşeme arabaya binilmeye kıyılmayacak şekildi..sene 92doğan_s(speed) sl(speed,lüx) ler çıktı..kadife döşemeler arka kapı küllükleri değişen daha konforlu koltuklar baş gösteren özelliklerdendi.93 de doğanımız slx ine kovuştu ve braberinde gelen opsiyonel hidrolik dreksiyon o yıllarda çığır açmıştı..95 de hidro. dreksiyon standart oldu..96 da yepyeni iç donanımı ve görünüşüyle yine bir çığır açtı..97 de yepyeni enjeksiyonlu,beyinli,euro 98 çevre normuna utygun motorlarla ve 5. stepne de orjinal slx jantıda konularak doğan slx 1.6 ie olarak piyasaya sürüldü..(bu şu anda benim bildiğim merso bmw,jeep,land rover vs. de var)vebu böyle gitti ama bu gidiş birileri için hayır değildi bunu kaç kişi biliyor bilmiyorum 00 e kadar sürdü bu olay..01 de 14'' kapaklarla piyasaya sürülen doğanlar halk arasında noluyor dedirtti..geçen dönem 5.orjinal çelik jantta veren tofaşa noluyor soruları akılları kurcaladı..01 li yıllarda mazotlu motorların yayılımıyla ilgi çeken o motorlara rakiben orjinal lpg takıldı tofaşa yine masraf ve bir çığır açmasın diye birileri mazotlu motor yapımını engelledi..ve gülünç bir durum olan orjinal lpg sistemini koydu.. ordan bir vatandaş ilk çıkan şahinle son çıkan şahin de ne fark var demiş?? hiç mi şahine binmedin..ilk çıkan bir şahin bir kere 131 kasaydı,4 vitesti,89'da yeni kasasına kavuştu yepyeni bir görünümle ama hala 4 vites di 90 da 5 vites oldu,95 e kadar bir sürü içinde değişiklik yapıldı.. tofaş satış rekorları kırmaya başlayınca birileri buna engel oldu bu arabaların iyi birer marka haline gelmesini engelledi..kanımca o yıllarda bir tane daha yeni kasa çizilecekti ama dediğim gibi engellendi..95 de şahin_s (speed)çıktı daha verimli motor..tabiki teknoloji hızla gelişiyordu türki yeye değişik modeller gelmeye başlamıştı..tofaşta şahinine 98 de yep yeni bir iç aksam yaptı tüm kapı torpido taban bagaj döşmeleri hepsi iyileştirildi üstten enzatrikli motorda cabası.99 da yeni nesil enjeksyonlu,beyinli , euro 98 çevre normuna uymlu motorlar koyuldu.ve daha sayamadığım bir sürü özellik..00 yılında (milenyum)halk bir değişiklik ,yeni bir kasa bakliyordu(en azından benim çevrem)ama birileri yine buna mani oldu..01,02ve 03 ün başı böyle geçti ve tofaş raflardan kaldırıldı halk büyük bir hayal kırıklığı ile başka modellere yönelmeye başladı..yıllar geçti ve biz şimdi 2010 yılındayız kendi malımızla dalga geçenleri (sırf tofaş değil) görmek beni çok üzüyor.. bunları hep bizim kendi mühendislemiz yaptı.. evet ilk fiattan şaseyi aldılar ama gerisini biz getirdik.. 80-90 lı yıllarda bu arabaları kim aldı kimler aldıda satış rekorları kırdı yine biz aldık.. böyle şaçmalıklar yüzünden tofaş ın adı dandikğe çıktı..sorsak kaç taneniz bunları biliyor??? allahın avrupalısına 'adamlar yapıyor'' demeyi bilirsiniz sadece 80-90 lı yılların teknolojisinden ne bekliyorsunuz abs,airbag,esp,bas,ebs v.s bunlarımı bekliyordunuz.. ben sadece tofaşa yapılan haksızlıklara kızgınlığımı dile getirdim sıkılmadan okuyan tün kardeşlerime teşekkür ederim.. edit:ufak tefek imla hataları.... |
Bu mesaja 4 cevap geldi.
|
|
Neymiş bu tofaş olmadı vatan hainide ilan edin. Peki bu 3 ay bekledik diyenlere nedemeli birde peşin parayı verip beklemişler şimdide sızlanıyorlar afedersiniz kafanıza silah dayanmadıysa kendinizi ne duruma soktuğunuzun farkınızdamısınız? Sevmeyen istemeyen almazda binmezde ama kişilerin seçim haklarıyla dalga geçmeniz kabul edilemez bi terbiyesizliktir, (sadece örnek) alman alman vw caddy 10bine gelmeden baskı balata sıyırdı pug lar hergeçen gün dökülmekte kimse bunları görmez.Ve bu görmeyenlerin işleri güçleri dönen tekere TAKOZ olmaktır başka hiç birşey değil. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
Öncelikle şunu söyliyeyim ; Koçla aramda bir yakınlık / sempati felan yok. Birçok kişi yorum yapmış... Konumuz Tofaş'ın yerli malı olup olmadığı ise; Başlığı açan arkadaş, bazı şeyleri bilmediği için o şekilde açmış olabilir. Ama Tofaş'la dalga geçme konusu ise işler değişir arkadaşlar. Yapılan yorumlarda , güvensiz, konforsuz, donanımsız... vs...vs.. denmiş. Peki... Neye göre??? Kime göre ??? Şimdiki zamanda üretilen, tabiri caizse yeni nesil araçlar ile kıyaslarsak... + Yaşı 18 / 20 civarı olup da araba ile 2000 li yılların başında tanışan kişilerle kıyaslarsak... Kabul ediyorum. Bu arabalar güvensiz, donanımsız, konforsuz. Ama ya o zamanki şartlara, alım gücüne, alternatiflere göre ??? O zamanlar alternatif araba yoktu demeyin. Basbaya vardı. Ama pahalıydı. Sanki Tofaştan başka araba yokmuydu hiç görmediniz mi etrafınızda? Heryer şahin doğan mıydı? Parası olan, mazdasına da biniyordu, mercedesine de, bmw sine de biniyordu. Şu an parası, alım gücü Megane ye binmeye yeten adam da var, ferraiye, Jeep e binmeye yeten adam da var. Megandaki donanımla jeep deki bir mi? Güvenlik bir mi? tabiki değil ama parası da bir değil. Mesela... Şu an yaş 20. 10 yıl önce, ilkokul zamanlarında araba ile tanışmış.. yani... sene 2000 felan.... O zamanki orta gelirli bir vatandaşın alabileceği ve piyasada revaçta olan hangi arabalar var o zamanlar??? Hyundailer, ford escortlar, mazda serileri, Kialar, Hondalar, opeller, nissanlar, peugeotlar, roverlar, seatlar, skodalar, toyotalar, biraz yaşlanmış olan bmw ve mercedesler... vs... Şimdi millet kalkmış, tofaşı bu arabaların konforu ile donanımı ile, güvenliği ile kıyaslıyor. Haliyle bu arabaların karşısında Tofaş zayıf kalıyor. İyi de eski dönemlerde bu arabaların bir çoğu Türkiye'de yoktu. Varsa bile çok pahalıydı. O zamanlar internet yoktu, böyle sanal alem yoktu. Koç o zamanlar fiat yerine başka, daha donanımlı, daha kaliteli arabalar da getirebilirdi. Neden getirmedi? Türk insanının alım gücü ona yetiyordu. O dönemlerde ( 70 li 80 li yıllarda ) daha donanımlı, daha güvenli bir marka getirse haliyle fiyatı da pahalı olacaktı. Peki kime ve nasıl satacaktı o arabayı? Adam o kadar yatırım yapsın, yüksek fiyata malettiği arabayı sana bedava versin. Bunu mu istiyorsunuz. Sonuçta adam ticaret yapıyor. Kimse babasının hayrına o kadar yatırım yapmaz. Tabiki adam edeceği karı göz önünde bulunduracak. Acaba o zamanki millet reel ortamta Yaa tofaş aldık ama ; 'Tofaşta güvenlik yok, donanım yok' felan diyormuydu acaba? Güvenlik vs yoksa alma o zaman. Neden alıyorsun ki? ( o eski dönemler için ) 'Eee Mercedesin kasası daha sağlam ama?' O zaman git mercedes al. 'Eee pahalı ama. Param yetmiyor.' Muhabbetleri geçerdi eminim. Sanki o zamanlar sıfır tofaş parasına sana mercedes vereceklerdi. Onu mu bekliyordunuz? ********** Bazı arkadaşlar Tofaş hiç yenilik yapmadı, sağ ayna paralı vs... demiş. Al sana bomboş şahin... sağ aynası yok, koltuk başlığı yok vs.. Parası bu. Al sana extraları olan Doğan... parası da bu demiş. O zamanlar milletin alım gücü ortada. Kimisi gitmiş, aradaki farkı ödeyerek doğan almış, kimileri boş şahini ucuza alıp, sonradan ayna takmış, tamponları boyamış, stobunu değiştirmiş, otomatik cam koymuş.. vs doğan görünümü vermiş ve aklınca daha ucuza doğan almış olmuş. Ondan sonra aradan seneler geçtikten sonra zamanında şahin aldım sol aynası yoktu diye yakınmış. ********* Sanki şu an üretilen aynı marka ve aynı model arabaların hepsi standart donanımda mı? Tabiki hayır. Alıma ilk gelen model olduğu için Peugeot'dan örnek vericem. Yanlış anlaşılmasın. Peugeot 206 nın kaç farklı modeli var? ( Listeyi sahibinden. com dan alıntı yaptım ) CC Color Line Desire Feline Fever Generation GTI HDİ Look Panoramic Premium Presence Profil Quicksilver RC Roland Garros Sedan Sport Style SW SW HDi SW Xs Trendy X-Design X-Line XR XS XSİ XT Tam 29 farklı model var. Bu modellerin hepsinde aynı donanım mı var? Tabiki hayır. Peki hepsi aynı para mı? Parayı veren düdüğü çalar hesabı. Parana göre model. ********** Sene 98 de amcaoğluna sıfır km peugeot 106 GTI aldık. Kaça aldık tam hatırlamıyorum ama ; Bayiye gittik, fiyatını sorduk. Atıyorum o zaman 20 milyar dedi. ( rakamı sallıyorum çünkü tam hatırlamıyorum. ) Ama boşu bu para dedi. Klima istersen + bir milyar. Sürücü airbag istersen + bir milyar. Yolcu airbag istersen + bir milyar. Sunroof istersen + beşyüzmilyon. Motorlu dış dikiz aynası istersen + üçyüz milyon. Deri döşeme istersen + bir milyar... vs... Böyle bir muhabbet geçti. Amcaoğlu düşündü, parasını hesap etti. Parasına göre hareket etti. Sunroof olsun yeter dedi ve yirmi milyar üçyüz milyon verdi. Birkaç sene Antalya sıcağında bindi. 3. senesinde bir kaza yaptı ve ölümden döndü. Araba perte ayrıldı. Ama şimdi kalkıp da ' peugeot zamanında bana araba sattı, Ne kliması vardı, ne de airbaği vardı. Canımla oynadı. Az daha canımdan oluyordum, sıcaklarda arabanın içinde sucuk oldum.. vs' demedi.... Diyemez de !!!! Çünkü parasına göre hareket ettii ve ayrıca peugeot o arabayı zorla kafasına silah dayayarak satmadı. Gidip kendisi aldı. O da isterdi çift airbaglisini vs..lisini.. ama parası ona yetmiyordu. Üstelik bu kazada karşı taraf kusurluydu. Alkollü olan kamyon şöförü karşı şeride geçiyor ve bizimkini altına alıyor. Tersi de olabilirdi. Aracın sınırlarını zorlayıp, aşırı sürat yapıp, giremiyeceği viraja girmeyi denerken de kaza olabilirdi. ********************************** Tofaş napmış? Şahin / Doğan / Kartal diye ayırmış. Şahin / şahin x / şahin XY / şahin XYZ diye tek isim de farklı donanımlar da sunabilirdi. Şahin boş olurdu Şahin X e sağ ayna ve koltuk başlığı + merkezi kilit otomatik cam koyardı. Şahin XYZ ye ise bunlara ilaveten klima + çelik bar + sis lambası + enjeksiyon + hidrolik direksiyon koyardı... gibi.. gibi... O zaman boş şahin alan adam, kalkıp şimdi ' ulen zamanında koçdan sıfır şahin aldık ama ne aynası vardı ne koltuk başlığı vardı' diyebilir miydi? *************** Yenilik yapmadı ????? Nasıl yenilik yapmadı? Basbaya yaptı. Tamam kasa aynı kaldı, kabul ediyorum. Ama şimdiki araçların her 3 senede bir kasa değiştirmesine ne demeli? Her üç senede bir kasa yeniliyor. Onlar da<işini biliyor. Sonuçta yedek parça almaya gittiğin zaman şase numarasını istiyorlar. Elinde parça olmuyor, başka memleketten getirtiyon. Kargo bekliyorsun. Olmadı çıkmacıları dolaşıyorsun. Bulamıyorsun, bulsan pahalı oluyor vs... Tofaşın 88 in farını sök, 2002 ye tak. En basit örneği bu. Birçok tamirini eli tornavida pense tutan bir insan kendisi yapabilir. Yani dar ve orta gelirli insanlar için ideal bir araba. İkinci el piyasası yüksek. satmak istediğin zaman ( en kötü ihtimalle ) 500 aşağıı ver anında sat. Avrupa araba öyle mi? satcam diye göbeğin çatladığı gibi + nerden baksan 2000 TL zarar ediyorsun. Şu an forumlarda ; şu araba bu fiyata alınır mı? diye bir çok konu açılıyor. Neden? Bizim insanımız birşeyi alırken, önce satmayı düşünerek alıyor. Acaba satarken kaça ve nasıl satabilirim? Düşünce bu. Ve... Tofaşda bir sürü insan hayatını kaybetti. Evet kaybetti doğru. Ama o zamanlar sokakta 10 araba varsa bunun 7 si Tofaştı. haliyle bu tablo çıkıyor ortaya. Sonuçta kaza bu. Adı üstünde. İsteyerek olan birşey değil. Öyle veya böyle bir şekilde kaza oluyor. Airbaği olup da açılmayan, ikiye bölünen, esp si bilmem neyi devreye girmeyen markaların da konularını zamanında forumumuzda okumuştuk. Donanım olayına geri dönelim. Tofaşın en donanımlı, en baba, en konforlu arabası Doğandır. Konforda Doğana ağırlık verilmiştir. İlk üretilen doğanlarda pek donanım yoktu. Sonradan zamanla merkezi kilit ve otomatik cam eklendi. Sonra sis farı eklendi, sonra hidrolik direksiyon eklendi. Sonra enjeksiyon eklendi, sonra kapı içlerine çelik barlar eklendi.... vs... Klima zaten çok çok önceden, bu eklentilerden bile önce opsiyonel olarak vardı. Haa kardeşim sen klimamı istiyorsun? o zaman şu kadar extra vercen, klimalısına binecen dendi. Ne bekliyordunuz? Boş olanın fiyatına size klimalı arabayı mı versin? ne kadar ekmek, o kadar köfte hesabı. Haaa... senin çok paran vardır. O zaman sen hiç tofaşla uğraşma. Ver vergisini. . . al bi avrupa araba bin. Her altı ayda şu kadar da vergi ver... Bunlar hep zamanla ve arz / taleple olan şeyler. Milletin alım gücü yükseldi, farklı markalar ucuza gelmeye başladı. Rekabet ortamı oluştu. Ayrıca Doğanlarda alaşım jant standart olduğu gibi ; stepne de standart alaşım jant. Bugün 30 bin Tl verip sıfır alaraba alınıyor ama plastik kapak var. 2000 li yılların başında, tofaş parasına alınan bazı yabancı marka arabalarda hidrolik direksiyon ve otomatik cam da olmuyordu. Olsa bile extra ücretle oluyordu. Bunları da unutmayalım. Lafı çok fazla uzatmaya gerek yok. Bunu konu bitmez. Uzar gider. O dönemlerde milletin alım gücü belliydi. Cebine göre haretket eden milletimiz ; ya gitti fahiş fiyatla avrupa araba araba aldı a da gitti parasına göre şahin / doğan aldı. Koç da milletin alım gücünü bildiği için ona göre araba getirdi. fabrikalar kurdu, binlerce insana iş imkanı sağladı. Artı olarak Tofaş Şahin / Doğanın üretimi durmadı. Halen Bursa'daki fabrikasında üretilmeye devam ediyor. Ama Türkiye satışı yok. Etiyopya gibi ülkelere ihraç ediliyor. Neden ? Ordaki diğer arabalar belli. Ordaki diğer arabaların fiyatları belli. Oradaki pazar belli. Oradaki insanların alım gücü belli. Oradaki rekabet belli. Sonuçta adamlar para kazanmak için yatırım yapıyorlar. Hayır için iş yapmıyorlar. Kazandığı paradan gerektiği zaman hayır işleri felan da yapıyordur, yada yapmıyordur. Orası bizi ilgilendirmez. Allah'la kul arasında olan birşey. Bu devirde o yatırımı gerektirecek kadar parayı hangi babayiğit hayrına dağıtır. Devir para devri. Birisi, bir başka insana yanaşırken 'Acaba ne menfaatim olur? Menfaatim olmıyacaksa uzak durayım' düşüncesi ile yanaşıyor. Son olarak bir soru; Şu an Tofaşı kötüleyen kişiler ; İlerde ( belki 20 sene sonra ) şimdi alamadağı pahalı arabaları, ucuza aldığı zaman, şimdiki bindiği meganı, escortu, clioyu, toyotayı, mazdayı... vs.. de; 'ulen zamanında escorta, mazdaya vs.. bi dünya para verip almıştık dandik bir anolog bi kliması vardı, bide sürücü hava yastığı. Ama şimdi 12 hava yastıklı + çift taraflı kilması + vs... vs..Daha konforlu + daha güvenli, bir sürü özelliği olan arabaya biniyoz. Zamanında iyi kakalamışlar bize bunları' der mi acaba???? |
Bu mesaja 2 cevap geldi.
Bana göre zaten yerli olmayan bir fabrikadan bahsediyoruz. Bana göre pazardaki hakimiyetini elden yitirmemek için başka teşebbüslerin yolunu tıkamak adına tröst örgütlenme ve tekel hakimiyeti kurarak her türlü oyunu ve taklayı mübah görenler VATAN HAİNİDİR. Mevzu bahis firma size göre bunu yapmışsa evet VATAN HAİNİDİR, yapmamışsa değildir. Sevmeyen istemeyen almaz demek işin kolay yanı, ben o seven isteyen adamla aynı yolu paylaşıyorum, eğer teknolojik olarak ve mekanik açıdan araç yeterli değilse ki; hiç bir kuş serisi herhangi bir çarpışma testinden GE-ÇE-MEZ, o zaman çıkıpta sevmeyen almasın kardeşim diyemezsiniz. NOKTA |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Arkadaşım iyi güzel hoş söylemişsin ancak 90lı yılların teknolojisinden ben o donanımları beklerdim. Neden mi,? Gayet basit. İlk abs 1978 yılında binek otolarda kullanılmıştır. İlk airbag 1967 yılında kullanılmıştır. İlk hidrolik direksiyon 1955 yılında kullanılmıştır. Şimdi benim bunları 90 lı yılların teknolojisine sahip bir araçtan beklemem çok ayıp olmaz herhalde. 90 lı yılların teknolojisi dediğiniz olay o kadar düşük mü ki beklemiyeyim. Siz diyorsunuz bir doğanının olması bmwyle eşdeğer. Size bmwnin 90 lı yıllardaki teknolojileri hakkında hiçbirşey söylemeye gerek duymuyorum. Zaten bilen biliyor. He diyebilirsiniz ki o bmw o tofaş. Ancak sonuç olarak bu teknolojiler vardı ve gayette kullanılıyorlardı. İlk esp de 95 yılında üretildi ve hemen 2 sen sonra kullanılmaya başlandı. Demek istediğim ben tofaş kullananları küçümsemiyorum ki haddim de değil. İnsanların neyi sevip sevmediğine de karışamam aksine saygı duyarım. Ancak benim derdim ülkemin insanlarının verdiği paraya hakettiği konforu bulması. Size 2000 den sonra neden tofaşın devam etmediğinide söyliyeyim. İnsanlar 90 lı yıllardan sonra aynı meblağlara çok kaliteli araçlar alabilmeye başlamışlardır ( örnek efsane kasa corollolar ) Bu sebeple koç üretimi durdurmuştur. Madem kendilerine güvenleri var. Neden yeniden yerli bir marka kurup araç üretmiyorlar? Şu anda onlara engel olacak kimse yok. Kaldı ki vw nin eski tasarımcısı bile bu işe girişmişken. Şu kadarını söyliyeyim kaliteli yerli bir araç üretseler emin olun çok sağlam bir satış yaparlar. Ancak kendileri bunu yapmıyorlar yapamıyacaklarını söylüyorlar. Tekrar ediyorum kimsenin ne kullandığı ne aldığıyla ilgili bir problemim yok ancak bu benim markaları eleştirme hakkımı engelleyemez. Hakaret etmediğim sürece eleştiri hakkım sonsuz. |
Dediğin gibi herşey sana göre gerçek yada hakikat değil  Sevmesende sevsende paylaşıcaksın senin araban merco yada bilmemne diye senin tofaşcıdan üstünlüğün olamaz.Ayrıca çarpışma testinden geçemeyecek bi çok araba dolaşıyor trafikde bkz:çin menşeili üretimler.Ama dediğim gibi senin gibileri sevmesemde aynı forumu paylaşıyoruz sevmesemde ülkemizi paylaşıyoruz yapcak birşey yok maalesef. |
Bu mesaja 2 cevap geldi.
|
Çok iyi hatırlıyorum Türkiye'ye ilk gelen Civic'ler Doğan'dan ucuzdu. O doğan ki teyp bile yok. Hepsinin ön göğüs yarılırdı. Ne çarpışma testi ne bir şey...Tempra'lar da sanırım Vectra parasına satıldı. Ayrıca daha da önceleri sıraya girip alınıyordu bu araçlar. Öyle ucuz falan da değildi bazılarının iddiası gibi. İnsaf be kardeşim Renault 12 kaç sene üretildi? 1983 de Almanya'dan bir vagon eşya ile dönüş yaptık. Çünkü eşdeğer beyaz eşyalar burada yoktu. Siemens çamaşır makinası hala evde çalışıyor. Belki 20kg kireç vardır içinde  . Sonra gittik Arçelik'ten bir no frost aldık. Bir süre sonra rafları küçüldü ve düştü. Adamlar dolabı test falan etmeden çıkartmışlar demek ki. Sanayimizin gelişmesine ben de seviniyorum. Ama bana lassayı kore malından pahalı satmaya kalkarsan almam. Enayi değilim. |
Bu mesaja 2 cevap geldi.
Heh bende bunları demeye anlatmaya çalışıyorum madem bu kadar bilinçlisiniz neden zamanında hata yaptınızda şimdi gelip burda sızlanıp duruyorsunuz.Doğrudur çağın gerisindeki otomobillere bindik 90-95 yıllarına kadar, bunda fabrikanın suçu yok ama devlet kapamış kapıları dışardan mal almıyor e fabrikada mal yetiştiremiyor iç pazara fiyatı yükseltip kar elde ediyor.Ama bunları anlamak gerçekten olgunluk gerektiren şeyler 12-15 yaş arası sadece milenyum doğanlarını gören kişilerin anlayamayacağı şeyler. |
Ben o çin malları dolaşsın demiyorum ki? Kelime oyununa gerek yok. Peki size birkaç soru sorayım o zaman ben de. TOFAŞ'ın en çok yerlileştirebildiği otomobil hangisidir? %kaç'ını türkleştirebilmiştir. Bir ipucu vereyim size Murat 124'tür. ama çok büyük bir kısmını Türkleştirememiştir... Ayrıca Tofaş üretiminde neden iç piyasa üretim bandı ve dış piyasa üretim bandını ayrı tutar? Bunun testini çok basit bir şekilde siz de yapabilirsiniz, kaportaya vurduğunuzda gelen ses herşeyi ifade eder! :) Sonuçta evet paylaşıyoruz, ben bu bayrak altında iki hal dışında her insanla yurdumun havasını, suyunu, toprağını paylaşmaktan büyük mutluluk duyarım. Birinci hal : Vatanıma, Bayrağıma, ihanet! İkinci hal : Körü körüne milliyetçilik yaparak aslında madalyonun öteki yüzünü göremeyecek kadar kör olanlar... |
Bu mesaja 3 cevap geldi.
|
Kus serisi su anda etiyopyada üretiliyor ve iddaya giriyorum ki o adamlar 20 sene sonra kendi markalarini ortaya cikarirlar.... kus serisi üretene diyecek bir lafim yok 20 sene önce kus serisi üretipde hala kus kafali olanlara var... '' Tofaş Başta Olmak Üzere Türk insani ile Alay Eden kus kafalar '' bir gün hesap verirsiniz..... |
Hocam, konu körü körüne milliyetçilik yapmak olmadığı gibi, ortada ne kör var ne de topal. Başılığı açan arkadaş bazı şeyleri tam olarak bilmediği için işi milliyetçiliğe çekerek başlık açmış. Ama ben inanıyorum ki ; Konunun asıl açılış amacı, tofaşla dalga geçilmesi ve başlığı açan tofaş sahibi arkadaşımızın bu olaya gücenmesi. Son yorumlara dikkat ederseniz konu ; Tofaşın, günümüz arabaları ile kıyaslanması ve Tofaşla dalga geçilip, teneke yığını, hurda vs... diye alay konusu olması. Burda tofaşı savunan arkadaşların anlatmak istedediği konu ; Tofaş o dönemlerde airbagli, absli vs.. donanımlı araç üretseydi, bu araçların maliyeti ne olacaktı ve bu kadar yüksek maliyetli araçları kime ve nasıl satacaktı? Sonuçta Koç bu işe girerken, benim ülkemin de bir arabası olsun diyerek girmedi. Tabiki para kazanmak için girdi. o dönemlerde tek tabanca gibi olmasına rağmen ve peynir ekmek gibi araba satmasına rağmen bir sürü reklam kullandı. Benim ülkemin de bir arabası olsun diye girseydi, devrim arabalarının başına gelen olacak ve yatırımları boşa gidecekti. Çünkü hepimizin bildiği üzere, bir çok konuda ülkemizin önü tıkanıyor malesef. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
arkadaşlar tofaş zamanında halk tipi araçlar üretti orta direğe araç sahibi olma fırsatı tanıdı şahinin 5 yıldız hava yastıklı absli olmasını beklemeniz saçma ucuz etin yahnisi misali koçunda hatası suçu var tabikide yıllarca subvanse edildi monopol oldular Tofaş şahini doğanı geliştirmek istemedi makyajladı makyajladı sattı zaten bu araçlar satıyor diye geliştirmeye çalışmadı  zaten amaç hiç bir zaman tamamen Türk malı araç üretmek değildi Fiatın araçlarını üretme hakkını Lisans anlaşmasıyla satın alıp Türkçe isim vererek sattılar buda tamamen Satış strajesiydi yanlız şöyle bi gerçek var Zamanında Tofaş, Renault Mais gibi firmalar olmasaydı o altınızdaki araçları rüyanızda göremezdiniz |
hocam bravo varmis galiba.
dikkat et torpidonun orlarda bir yerlerde kalorifer su hortumu , arac beyninin USTUNDEN gecer.
ben bir muhendis olsam ya bu su hortumunu bu elektronik cihazin ustunden gecirecegime altindna gecireyim derim.bunu dusunmuyor dusunemiyorsa bunda bir kasit vardir.
gozlerimle gordum , bir arkadasin bravo(veya brava) vardi , kalorifer hortumu patlamis ve beyin gitmis.ya hortum patliyabilir amenna ama hortum patladi diye beyin su yememeli.
benim tempra vardi.cok kucuk bir kazada ondeki araca dokundum arkadan.iki aractada pek bisi yok.sonra baktim klima calismiyor.tamponun iki tane vidasi uzun birakilip klima radyatoru ile arasina milim mesafe birakilmis.en ufak bir darbede vida direk radyatoru deliyor.
bu tur seyler unutkanlik filan degil , kasit resmen ve bu zihniyetin devam ettigini gosteriyor.
yani adam diyorki , ya mecbur kaldim piyasa degisti ben buna sag ayna taktim ama merak etme bitmedi , cikaririm ben onu senin gormedigin yerlerden senden diyor...
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle