tek başına alıcaksın altına scania ya da daf, vurucaksın yollara müslüm babayla. yemek mola dinlenme yol kenarında ya da tırda hallolur. maaşı umrumda değil 2 bile olsa bana yeter.
Kamyon şoförüyüm. Firma aracı 10 teker 21 ton atego ile şehiriçi çalışıyorum.
Kurumsal yabancı firmalardaki satış temsilciliğinin ardından huzuru kamyon şoförlüğünde buldum. Satış baskısı yok, hedef yok, tahsilat yok, prim kaybetmek yok, beyaz yakalı totoşlar yok. özetle hiç stress yok.
Ama ben sana tır yerine kamyonda çalışmanı tavsiye ederim. "Yok bana rahat batıyor illa tıra geçecem" dersen de tırdan önce bir basamak olur.
Kurumsal ya da ortalama bir firmada kamyon şoförü olmak en kral tırcılıktan iyidir. Şehiriçi çalışıp, mesain bitince evine gitmek kadar güzel bi duygu yok.
Yanlış anlama hayaline saygı duyarım, hatta benim de hep içimde uktedir tır şoförlüğü. Üstelik evraklarım da tamam çevrem de var sayılır istesem hemen geçerim Çocukken iki hayalim vardı ya kameraman ya da tır şoförü olmak. Ama bundan sonra zor artık. Her ikisi için de aile düzenimi bozamam.
Evrak demişken. Tır ehliyetini artık 3 ayrı ehliyet alarak alabiliyosun. Önce otomobil alıyosun, sonra kamyon, sonra tır. Yurtiçi için src4, psikoteknik bunları da alıyosun. Bir de digital tako kartı. Tanker ya da kimyasal için src 5 lazım ilaveten. Vs vs.
Şoför olarak çalışacaksan, zorluklarını bilmen lazım. Artık şoförün hayatında digital takograf var kafasına göre gitmesin diye. Takoya uysan iş yetişmez, uymazsan polis ensende. Kendi malı olanların çoğu patlak takoyla çalışır orası ayrı.
Mal sarıp gidersin, malı yıktığın yerde dönüş yükü bulamazsın, icabında günlerce beklersin. Firmaların çoğunda hâşâ it-köpek muamelesi görürsün. Saatlerce hatta günlerce bekletip bir bardak çay vermeyen bile var. Kantarı, tonajı ayrı dert. Manevrası ayrı dert. Yemesi içmesi ayrı dert. Dert üstüne dert. Kışı ayrı dert, yazı ayrı dert. Güneşe karşı sürmesi dert. Gece sürmesi dert. Karda buzda sürmesi dert.
Tır sahibi olmak ise zaten ciddi sermaye gerektiriyor hadi aldın diyelim çok kovalaman lazım. Krediye güvenip girersen zaten bankaya çalışırsın.
Düşük sermaye ile eski tıra girersen, sanayidekilerle akraba olursun. Yakın arkadaşım 2001 model (20 yaşında) reno çekici alıp hafriyat işine girdi 6 ay kadar önce. Haftada iki gün sanayiden çıkamıyor. Ne zaman arasam tamirde. Bazen günlerce sanayide yatıyor araç.
6 aydır eksiden çıkamadı. Kredileri ödemek için de sabah 6 - gece 11 demeden çalışıyor. Üstelik evli bu adam.
Geçen bir depoda beklerken önümdeki tırcıyla 2 saat konuştuk bu konuları. adam kurumsal firmada şoför. Çalıştığı araç sıfır km fmax full paket frigo kasa. mesailer ve harcırah ile toplam ortalama 9.000e yakın geçiyor elime dedi. sadece yurtiçi. Kendisi bekarmış, bir anam, bir ben varım ama 4 aydır anamı göremedim diyor.
Sonra ben anlattım kendi işimi ve tırcılığa olan merakımı. Evliyim ve saat 8:30 işbaşı 17:30da evdeyim deyince sen allahtan belanı arıyosun, sakın tıra bulaşma deyip dövecekti beni nerdeyse :))
tek başına alıcaksın altına scania ya da daf, vurucaksın yollara müslüm babayla. yemek mola dinlenme yol kenarında ya da tırda hallolur. maaşı umrumda değil 2 bile olsa bana yeter.
lisede derslerimde kötü, hayalim tırcılık
ne yapmalıyım tırcı olmak istiyom
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı >