80 ve 100 bine ulaşır diyorum.Fakat burada esas nokta doktor ihtiyacını sağlarsında uzman noktasında belli alanlarda sıkıntı var.Buna çözüm yolu zorlama ve kısıtlama ile olur belki. Pratisyen ile uzman arasındaki farkta burada oluşuyor.Yoksa 250 bin yapma imkanıda var zor değil.Ama burada sıkıntı iş yükü ve doğru teşhis imkanı sağlayacak personel sayısı.Uzman safı yani.Buna ancak şimdiden sonra teşvik edici birşeyler sunabilirler.Özellikle cerrahi branşlar vs gibi. |
hocam hep çelişkidesiniz maalesef, devlet üniversiteye destek veriyor öğrenci başına şimdi daha yüksek https://forum.donanimhaber.com/doktorlarin-beni-devlet-degil-ailem-okuttu-iddiasina-sayisal-bakis--152218218 http://admissions.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/1072/2022/08/Ogrenim-Ucretleri-Tuition-Fees-1.pdf sadece şu an yabanci bir öğrencinin Türkiyede ankara tıp fakültesinde sınav sonucu hak kazanarak okuması için yıllık 180bin tl yani 6 yılda 1milyon 80bin vermesi gerek devletin bir öğrenciye verdiği ücret daha çok yükselmiştir --------------------------------------------------------------------------
hocam siz nerede yaşıyorsunuz, bunların hepsi planlama dahilinde olur, -------------------------------------------------------------------------------------
pandemi gibi 100 yılda bir çıkan salgından dolayı bu önlemler alında, sürekli olan bir durum değil ve tüm dünyada oldu |
yok hocam 500bin olur ne 250bini siz abartmaya devam edin, ve öğrencilere boşuna ümit vermeyin sadece http://admissions.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/1072/2022/08/Ogrenim-Ucretleri-Tuition-Fees-1.pdf yösle gelenburada ingilizce 1 tıp fakültesi öğrencinin devlet tıp fakültesinde okuyacağı maliyet 180bin tl yösle gelen 1 ebenin ödeyeceği yıllık maliyeti 30bin tl yösle gelen bir hukuk öğrencinin ödeyeceği ücret 40-60bin tl yösle gelen bilgisayar, elektrik elektronik öğrencinin ödeyeceği maliyet 67.500tl |
Bunlar kazanım olarak elit tepe bir zümre oluşturmak istiyordu.Barolarda böyleydi.Ne oldu yeni baro açıldı.Avukatlık ele ayağa düştü.Şimdide sanırım doktorlar başka dernek türevi şeyler açıyor veya açmaktalar.Bundan sonrada belli sınıflar yine kendini düşünecek kararlar alır.Pek çok oda vs etkisiz hale geldi.Sendikalar filan tırt zaten. Ttb yeni birşey olsa çoktan kapatırlardı.Zaten bunlar özele çalışıyor.Muayenesi filan olanlara vs.Doktor sayısının artmasını biraz sınıfsal çoğunluk istemediklerinden göz önüne atıyorlardı.Halk yararına işler değil.Az olan değerlidir sonuçta.(Sürekli hizmet söz konusu zorunlu malum) Şimdi 2 Milyon doktor olsa veya 3 Milyon doktorluk iyice gözden düşecek.Paha değeri olan uzmanlık profluk vs kalacak ameliyata girenler.Doktor var doktor var , mühendis var mühendis var sonuçta. |
Dışarı ile kıyas tutulduğunda sağlık alanında eğitim maliyeti yıllık bazda çok düşük.Yani yösle biri geliyorsa çok düşük. Dışarda basit bir sağlık personelinin(doktor değil) yıllık maliyeti 20 bin € filan.Ek harcamalar dahil değil buna. |
Ha sen destek ödeneği diyorsan.Hastaneler onu kendi vizyonuna göre kullanıyor.Pek yararı yok o ödeneklerin öğrenciye.Bu aşağı yukarı her kurumda benzerdir.Misal böyle tepedeki hasta yönetiminde yer alan doktorlar döneri filan kesiyormuş.Şöyle oldu böyle oldu denerek oyalıyorlarmış.Bu sağlanan şeylerinde durumu aynı.Bunun için bir denetim olduğunu sanmıyorum.Bal tutan parmağını yalan icabı.Sonuçta fakültelerde son model tıp ekipmanları yok öyle.Devamlıda yenilenmiyor. Genel masraf belli periyotta sağlanan temel tıbbi ihtiyaç bakım onarım yenileme dışında tamamen dersi veren personelin ücreti. Tepedeki olsun deyince ona uygun kararname bir anda çıkar zor mu yahu.Planlama vs kolay şeyler.Sonuçta karşı çıkacak bir kurul vs yok.Böylesi bir emir gelirse ona uygun gidişatı oluşturmakta zor değil. Pandemi 100 yılda bir oldu tamamda istifa yasağı diye birşeyde zorbalık.Ben bu yönle bakıyorum.Senin iradene karşı bir karşıtı tutum sergileniyor.Asi yönde ceza veriliyor sanki suçluymuşsun gibi.Böylesine karar alınan bir mekanizma varsa.Bu gerektiğinde her türlü benzer kararıda alabilir mümkündür. |
var hocam yine çok yanılıyorsunuz, 1 dikiş seti bile 100 tlden aşağı değil biz 4. sınıfa kadar 100lercesinden kullanarak geldik, mikroskoptaki incelemelerde kullandığımız boyalar, preparatlar hepsi bedava gelmiyor, tıbbi medikaller çok pahallıdır son mikroskop gelir tüm mikroskoplar değişir, hocam siz Türkiyede ayrıldıktan sonra takip etmeyi bırakmış olabilirsiniz ama hepsi uygulanıyor ----------------------------- yok hocam o dersi veren personelin ücreti değil yine yanılıyorsunuz hocam yine siyasi boyuta çekmeye çalışıyorsunuz ben siyaset konuşmayı sevmiyorum hocam eğer çekeceksiniz, tartışmayı sürdürmem ![]() ![]() |
Onlar maliyet değil.Büyük ekipmanlardan söz ediyorum.Dediklerin zaten zorunlu genel manada da kullanılan şeyler hastanelerde.Sırf sizin için sizin eğitiminize özel devamlı ekipman yenilemesi mi oluyor diyorum. Evet personel maliyeti. Siyasi boyuta çekilir.Çünkü bunun insan hayatı ile ilgisi var.Konfor refah çalışma şartları vergisi bunlar hep siyasi olarak irdelenen konular güvenlik filanda buna dahil. Misal doktorlukta baraj uygulaması olmasa daha fazla doktor olurdu dolayısı ile daha fazla uzman olurdu.Sırf doktorluk zümresi korunduğu ölçütte.Özellikle üst katman sebebi ile bu kadar nüfusa oranla az doktor az uzman ve alt kesimede aşırı hasta yükü düştü.Bu işten nemalanan zaten muayenesi olan örgüt toplulukların üst yönetimini oluşturan idari yetkililer.Zaten bunların genel bir sorumluluğuda yok. Bu Türkiye'de aşağı yukarı hep böyle.Ama sağlık alanında hayati önem arz ettiğinden bunu silah gibi kullandı eskiler.Şimdi pekte birşey kalmadı zaten karşı çıkacak bir hukuki düzlemde yok.Dolayısı ile bakış açısı daha agresif noktaya gidebilir. Ben bunu Doktorluk mesleği özelinde tutmuyorum.Sebep bir üst kitle var geçmiş nesil.Bunlar boşluktan nemalanıp dernek örgüt artık her ne haltsa birlik oluyorlar buna göre her şeyi kendine behis görüp halın durumunda suistimal ediliyor. Alt kesim zaten bu üst tarafın umurunda bile değil doktor katmanında diyorum örnek misalen. Geçmişte daha sert ve çetin kurallar konulsa farklı olabilirdi.Ama geçmişte oy zorunlu ihtiyaç hayati unsur içerdiğinden pek dokunamadılar.Hukuki tabanda da üstüne pek gidilemedi.Dolayısı ile nüfusa oranlar çok az doktor var.Uzman daha az.Ne oluyor bu daha çok iş yükü demek. Bundan yarar sağlayan kim özelde muayenesi olanlar.Üst proflar en fazla ezilen kim alt kesimler.Yani burada da ülkedeki gelir dağılımı gibi bir uçuk açıklık var. Ha ne olurdu.Belki doktorlar daha az kazanırdı ama iş yükü daha az olurdu bu kadar randevu o bu şu bekleme olmazdı.Ama bu örgütleşme ve sınıflamadan dolayı bunu düzeltmekte yıllara kalmış. Sadece doktor özelinde demiyorum.Her meslekte böyle bu durum.Daha iyi olabilirdi.Ama siyasi hukuki temelden dolayı buna döndü. Benim dönemimde doktorların durumu daha iyiydi.Şuan o zaman göre bakarsak iyi değil.Tabi yerini koruyanları derece öğrencilerini bir şekilde okuduğu kurum koruyor bu öğrencilerin böyle bir sorunu yok.Ankara tıp, cerrahpaşa, hacettepe tıp gibi.Sıradan doktorsan oradan oraya yuvarlanırsın. |
Dediğimi anlamamışsın. Üst nesil olan mühendis sınıfı ve üst nesil olan ve tepeye konuşlanmış doktor neslinden bahsediyorum.Bundan dolayı yozlaşma var. Eskiden boşluktan yararlanıp örgütleşmeler olmuş geçmişteki 60lardaki 70lerdeki rüzgarında etkisi var işte.O zaman koltuğuna yapışanlar nedeni ile mesleklerde bu hale gelmiş. Doktorluk biraz daha zorunlu ve halkın geneline hizmet anlayışında olduğu için muayene vs gibi durumlarda yeterli doktor sayısı ve personel bulunamayışınında nedeni bu.Hatta ve hatta yeterli ödenek ayrılsa bile hastanelere maalesef üst makamlar ve yolsuzluklar nedeni ile buhar olmuş onca para. Ülke mesleki ve çalışma açısından daha iyi olabilirdi.Ama tam bir plansızlık örneği var.90lardan sonra ani artan nüfusa odaklı gerek istihdam gerek altyapı sağlanamadı.Gecekondulaşma gibi ardından her yer apartman dikip sorunu iyice büyüttüler. Tıp eğitiminde mühendislikteki benzeri.Eğitim gereksiz çok uzun dedim.Ha bu kadar eğitimin sonunda belli bir alanda uzmanlaşmışsan amenna.Ama bir kimsenin herşeyi bilmesi bunla mükellef olması gereksiz. Tıpta ilk yıl genel bir bölüm oryantasyonu 2. yıl bununla ilgili genel bir staj.Bu 2 yıl sonu bireyler uzmanlaşmak istedikleri üzerine 2-3 yıl eğitim alırlar ve daha verimli bir çalışma olur diyorum. Fakat Türkiye müfredatınada dinazor çağında belirlenen kurallara göre devam ettiğinden aynı kafa gidiliyor.Öyleki görüyorum öğrencilerde şikayet etmesine rağmen bunu hak görüyor.Ben daha verimli sıkıcı olmayan tarzda modern bir anlayıştan söz ediyorum.Ama bu alışılmışından dışına çıktığından ve ülkenizde kalıplaşmış bir yapı olduğundan yürürlüğe konulacağını pek sanmıyorum. Misal mühendisliktede 1.yıl bir kaç dışında lisenin özeti.Son yıl proje tasarımlar + seçmeli ıvır zıvır dersler.E asıl eğitim 2 ve 3 .sınıf .Peki neden sen kişiyi 2 yıl boşa yoruyorsun değil mi.1 yıl uzun dönem bir çalışma planı uygulansa daha verimli olmaz mı. Ama bu alışılmış durumun dışına çıkıyor işte.Ben verimlilikten söz ediyorum.Siz köhnelikten hoşnutsunuz. Temel mühendislikler ve tıpta öğrenim ömür boyu devam eder.Bir makina çıkar bir yeni uygulama metodolojisi çıkar kişi onun üzerine ilgili alanda ise eğitim alır.Mühendislikte aynı şekilde.Teknolojik gelişmeler yeni bulgulara göre eğitimin bu branşlarda sonu yoktur emekli olmadıkça. |
hocam bizde doktor eksiği yok bizdeki olay insanların çok fazla doktora gitmesinden kaynaklı bir durum var, yılda sadece acil servise başvuru oranı nüfusumuzun 1.5 katından fazla ingilterede ve almanyada nüfusunun yılda %15i sadece acil servislere başvuruyor arada devasa fark var almanyada bir hekim günde 20-25 hastadan fazla poliklinik yapmaz ama bizde bu sayı 120yi aşmaktadır ----------------------------------------------------------
ama tıpta bu mümkün değil hatta artırılması konuşuluyordu pandemi öncesine kadar, ileri tarihe aktarıldı bu konuşmalar tıp çok geniş bir bilim dalı ve bilgi çok aşırı derece hızlı bir şekilde artmaya başladı, uptodate den her gün yeni şeyler çıkıyor, sadece mikrobiyoloji bile 6 yılda işle işle bitmez, 2018de hocalarımız tıpın amerikadaki gibi 8 yıl olmasından bahsediyorlardı ve 4 yıl temel 4 yıl klinik üstüne 2 yıl da internlük programından bahsediliyor yani tıp eğitimi 5 yıldan(+1internlük programı) 4(temel)+4(klinik) + 2 yıl (internlük) sonra asistanlık programına katılım yaklaşık 10 yıllık eğitim sonucu hekimlik diploması alması tüm dünyada konuşulan bir durum ------------------ ingilterede ise bu program tıp fakültesi bitiyor üstüne 8 yıllık eğitim ve çalışmadan sonra consultant yani uzman olabiliyor < Resime gitmek için tıklayın > |
bizim ülkede neden çok kısa diyebilirsiniz gerçekten de kısa çünkü bizim ülkede çok fazla vaka görüp çok iyi donanımda olabiliyorsun, adamlar 30 yaşına gelmiş halen kendi başına ameliyat bile yapamamışken bizdeki doktorlar asistanlığın 3. yıllarında 1000e yakın ameliyat tecrübesi olabiliyor ve mezun olduklarında da daha ilk yılı olmasına rağmen kendi başlarına rahatlıkla ameliyat yapabiliyor ve sorumlulukları kendi başlarına üstlenebiliyorlar, çok fazla vaka görüp ve tecrübe etmesinin avantajı bu yönden sahibiz --------------- şu an 5. sınıf olmama rağmen çoğu poliklinik hastasını görüp ayırıcı tanısını yapıp hastalara tanı koyabiliyoruz ve sonrasında da tedavi programını rahatlıkla düzenleyebiliyoruz oradakiler daha ct1-2 de geldiği aşamayı biz tıp fakültesinde yoğun temponun sonucunda kendimiz bu yeteneği kazanabiliyoruz |
Hocam doktora değer düşer mi sizce yoksa gene değerli olur mu ? |
Almanya'da çoğu kişi basit şeyler için hastaneyi meşgul etmez ailesinden gördüğü bazı yararlı metotları kullanır.Bu nedenle hastanelerde çok kalabalık olmaz.Prof bile hastaneye zorunlu gitme durumunuz oldu bekleme salonuna gelenlere selam verir.Türkiye'de böyle bir olay yok.Bu almanyada alışılmış birşey mesela. Sistemli ve planlı bir işleyiş varsa o ortamda düzen olur.Almanya pandemide çok can sıkan kurallara haiz bir ülke idi.Ayrıca alışılmışın dışında bir olay olduğundan avrupada sıkıntı yaşadı.Çünkü böyle birşeye maruz kalmadılar.Orada malumunuz bu kadar hasta talebide yok.Öyle olunca negatif bulgular çıktı.Avrupa sağlıkta batırdı.Türkiye uçtu diye bir sallamasyon haber çıkardı Türk medyası.Ama Türkiye'de bu olaya zaten normal akışın eseriydi.Zaten her gün dolu.Üstüne kaldıramayıp hastanelerde isyana başlayınca halkta kurallara uymayınca ne oldu.Bu sefer istifa yasağı geldi.Bazı doktorlar bıktı ölüm filan oldu.E işte olaya nereden baktığın belli.Bir yerde istifaya zorluyorsun doktorları halkın önüne atıyorsun.Sonra doktor ölüyor doktorlar isyan ediyor.Bu sefer doktorları alkışlayın.Bu ne saçma iş böyle.Sorunun sebebi sensin zaten. Almanya'da ne kadar can sıkan bir protokol olsada olması gereken buydu.Türkiye baştan sağma yönetti işi.Hükümetsel olarak arada bu sebepten boş yere ölen baya sağlık personeli ve doktor oldu.Bunların adı sanı unutuldu bak.Yani buradan sonuç sorunu yanlış yerde arıyorsunuz. Plansızlık sistemsizlikle iş yürümez. İhtiyaç oranında mezun verilir.Gereken ihtiyaç nitelikli personel mi.O zaman bu olguda zorlaştırılır.İşinde iyi olan bir birey elde edilir.1000 tane boş mühendis olacağına 10 tane işe yarar mühendis olur misal.1000 tane boş doktor olacağına 10 tane uzman doktor vs gibi.Bu maliyetide kişilere daha hakkaniyetli bölünmesini sağlar. Bölüm mahiyetinde dediğim.Kişiye özel nitelikli eğitim pahalı.Kimse bu topun altına girmez.Türkiye'deki insanlara bakarsak kimse büyük bir yüzde sevdiği işi yapmıyor.Genellikle hep iş kaygısı ve aile baskısı odaklı seçimler.Bir düzgün rehber yok.Hükümetinde böyle bir beklentisi yok.Bu sebepten sağlıksız bir toplum oluşuyor işini sevmeyen birey yine işini para için yapan bir doktora denk geliyor.Sonra olaylar başlıyor.Sebebi yanlış disiplinsiz plansız toplum mühendisliği işte. Bunu düzeltebilir misin hayır.Ben arkadaşlarımada bakıyorum uzman olan doktorlara beklentisi.Bunlar işini severek yapmış kişiler.Neden bunlar bir kişiyi iyileştirdiğinde mutlu olan kişiler.Bir kişi hastalandığında kendi sorunu gibi üzülen dertlenen kişiler.Yani karşıdakine faydası olsun diye içselleştirmiş.Küçükken bu yola kendini adamış kişiler.Pek tabi bir rahatlık istiyorlar o ayrı konu işin totalinde tamamen maaşa bakmıyorlar.Belli bir refah anlayışı özel hayatını sabote etmeyecek bir çalışma düzeni.Hakkını hukuku koruyabileceği bir anlayış.Mental ve günlük sorunlarını dahada azdıracak bir sirkülasyonuna girmeyecği bir çalışma düzeni vs.Ha birde hayatında çalışma kararlarınada alacağı kararları kısıtlayıcı düzen olmamasını istiyorlar. Tıp özellikle tabandan tepeye herkesle sağlık personeli olsun doktor olsun toplum alt kesiminden üst kesimine kadar her tipte insanla münakaşada olmak zorunda olan bir alan olduğu işin.Genellikle kişinin mesleğini sevmesi ve beşeri yönden rahat biri olmasını gerek görüyorum.Aslında bir diğer husus.Kişilere öğrencilere.Özellikle lise son sınıflara yaşadıkları şehirde seçecekleri meslekleri deneyimleyeceği bir oryantasyon uygulması gerekir ama.Bunuda kimse yapmaz. Sağlıklı bir toplum disiplinli ve planlı bir uygulama esasına dayanır.Şimdi ben bir yöntem belirlesem 10-20 seneki nesil daha bilinçli olur.Eleyici bir sistem olur.Daha o işi yapması gerekenler yapar.Daha kişinin sonradan pişman olmayacağı o zaman kaybını önlersin.Bu sayede kişiler işini sever eşini sever.Yaşamayı sever.Birbirine yardımcı olur.İş yüküde azalır.Refah artar.Kurallı bir yapı olur.Ama dediğim gibi.Türkiye'de böyle bir talep yok.Dolayısı ile benim hayali ve verimli planımın yada beklentim sadece havada kalır.Ben daha kısada daha verimli ve istenen noktada kişilerin zaman kaybetmeden sıkmadan kendini geliştirmesini isterim.Neden işine yaramayacak bir şeye boşuna format bu yahu öğren diye zorluyorsun.Neden herkes bir kalıptan girmek zorunda.Sebep nedir.Bu zorbalık değil mi.Sen kümes hayvanı mısın.Özgür müsün yoksa denek mi. Özgürlük rahatlık başkaldırıyıda beraberinde getirir.Devletler insanlara tam olarak özgürlük sunmazlar.Bugün avrupada devamlı en ufak şey için grev var.Yani Türkiye özelinde baksak bunlar komik gelebilir.Türkiye'de işte bu sebeple karşı çıkılıyor.Türkiye'nin geçmişinde.Bununla ilgili çok kötü örnekler var.Aşırı özgürlükçü yapı hak kurallar terör denilen olguyuda azdırdı.Bu sebepten Türkiye baskıcı kısıtlayıcı bir anlayışta kaldı. Sen özgür değilsin.Sen siyasi yapıların verdiği imkanlarda yaşamak durumunda kalan bir sınıfın bireyisin.Hangi kimlikten olursan ol.Gerek doktor ol gerek mühendis avukat öğretmen vs.Hayatın boyunca istediğin noktaya ulaşamayacaksın. Ben öncede yazdım.Anlamak istemiyorsun galiba.50-60 nesli boşluktan dolayı hangi meslek olursa olsun.Belli bir noktada kümelenmiş.Koltuğunu kaptırmama yada yakınına devretme peşinde bu anlayışla yeni gelen nesillerin iyi bir yaşam sürme imkanı yok.Hemşehri akrabacılık olayıda sizin anlayacağınız yön.Bu nedenle hiç kimse hakettiği emeğin karşılığını alamıyor. Genel bir toplum refahıda sağlanamıyor.Yarın bir şeyden şikayetçi olsan hakkınıda alamazsın.Türkiye'deki sorun çok büyük.Kişiler başka bir hayat başka bir konum alışma ve kültür çatışmasından dem vurabilir.Ama bu böyle.Uzun uzun yazdım ama.Türkiye'de hem döngüsel bir kavram var.Bu sebeple hep başa döneceksiniz.Bir nefes alma bir kısıtlama bir nefes alma bir kısıtlama.Hiç bir zaman rahat bir yaşamınız olmayacak.İmkanınız cesaretiniz azminiz yoksada Türkiye'de size dayatılan hayata boyun eğeceksiniz. Birde burada başlıklarda görüyorum bilgisayar okuyor tıp okuyor.Yani birinin tıp okuması veya bilgisayar okumasının sana yararı ne ki.Onun hayatı kendi hayatı sen o kişinin ebeveyni değilsin sonuçta.Olmuş olmamış .Kime ne faydası var ki.Kişi seçiminden kendi sorumludur.Baskı ile seçmişsede ailesi sorumludur.Pişmanlığını hayatı boyunca çeker.Kimseyi şunu seç veya bunu seç diye zorlamayın.Kişi sevdiği işi yapsın.Çünkü hayatını onunla devam ettireceksin.Günümüzde hastalıkların en büyük problemide bu sevmediğin işi yapmak zorunda kalmak ve buna dayalı stres.Her gününüz kabus gibi geçer yoksa.Zamanda geri alınamıyor.Herkesin birşeyi değiştirme tolere etme şansıda yok. |
bence bu mühendislikte çok ve çok daha fazlaydı (yine tıpta 7binlerde hekim mezunu verirken mühendislikre çok çok komik sayılarda kontenjan veriyorduk) 2005 yılı için sadece 2005teki toplam bilgisayar mühendisi sayısı kadar artık mezun verebiliyoruz https://www.osym.gov.tr/Eklenti/121,2005lisansminpdf.pdf?0 bakın şu an sıralama olarak 150binden alan bilgisayar mühendislikleri 2005 yılında 4-5bin sıralamadan öğrenci alır durumdaydı ve kontenjanı 10-15-20 civarındaydı çoğu periferik ilde şimdi yıl 2022 ve yılda sadece 2005teki toplam bilgisayar mühendisi kadar öğrenci alıyoruz, 13binde kontenjanımız var yıl 2022 elektrik elektronikteki yıllık aldığımız öğrenci sayısı 2005teki tüm o bölümdeki mühendislerin 1/3üne denk sadece hatta %30 yatay geçiş kontenjanda mühendislik okullarındaki kontenjan %100 dolu oluyor, yani 15bin elektronik kontenjanı varken yaklaşık 20bine yakın öğrenci giriyor https://www.sis.itu.edu.tr/duyuru_ekler/cap_yandal_yatay202310/merkeziyerlestirmepuani/sonuclar/index-myp-sonuc.php < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > |
ama tıpta senelik 17bin öğrenci kontenjanı açıyoruz 2005 yılında 7bindi her yıl 2000den fazla öğrenci yurtdışına çıkıyor artık ve sayı giderek artan bir şekilde ilerliyor sadece bu sene 5bine yakın öğrenci hekimlik koşullarından ötürü tıp bölümünden ayrıldı ve çoğu kişi de tekrar ünivesite sınavına girdi bölüm değiştirmek için
özellerde 800e yakın boş kontenjan verdi < Resime gitmek için tıklayın > http://www.salimunsal.com/dosya/SAY_Taban_Puanlari_2022.pdf gelecek sene için de aynı tempo ile düşerse tıp fakültesi 37binden 50bine kadar gerilyecektir ve çoğu kimse artık tıp seçmeyecek inşaat mühendislikteki gibi %50den fazla boş kontenjan verme durumuna gelebiliriz beyaz reform yaptılar ilerde görebiliriz, öğrencilerin tercihlerini etkileyecek mi bu durum |
Doktorluğu meslek değilde iş ve maddiyat yönüyle girenlerin beklentisi işte.Apaçık söylemişsin.İnşaat mühendisliği sektörel ve ham mamulün pahalılaşması ile bitme noktasına geldi.Bir yapıyı almak maliyetli ve uçuksa ve onu alan yoksa devamlılık olmaz tabi.Bunla beslenen sektörlerde durma noktasına gelir. Doktorluktada baraj puanı kalksın okumak isteyen her türlü seçer zaten okumak isteyen okusun maddiyat beklentisi olan zaten başka yerlere yönelir.Bugün bilgisayar olur yarın başka birşey olur. Aslında daha uygun metodlar varda bunuda uygulamazlar.Okumak isteyen zorluğu göze alır.Para beklentisi ve maddiyat beklentisi olan zaten işini severek yapmaz.İllegal yollarada sapar genellikle. |
şu anki ttb hiçbir şekilde hekimleri temsil etmiyor ve onlarla ilgili de çalışmıyor
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesajda bahsedilenler: @M3lank0lik