Ben şöyle demek isterdim Eğer yaşadığımız bu hayat bir sınavsa üniversite sınvaında bile öğrencilere eşit soru ve eşit zaman veriyorlar bu kadar eşitsizlik ve adeletsizlik içerisinde insanlar arasında sınıf farkları varken bu sınav ne kadar belirleyici ve adil olabilir
tanrı sanırım Esma-ul husnada gecmiyor isim olarak.o yuzden tanrı değil de Allah deseydin soyle bir cevap verirdim. Ona soru sormak Haddimize değil haddimize! hele biz bir görevimizi yerine getirelim de o bize soracak bütün bunlardan.ilk once hele sen bi kendine sor ben ne yapıyorum nerdeyim nereye gidiyorum diye.daha sonra bu tür sorularla mesgul ol!
red storm ama ben biraz daha esneterek sorardım heralde sorumu Tanrım insanları neden yarattın? (bunu gerçekten çok merak ediyorum, bize ne gerek vardı? ) ( bu soruya ben diye başladım aslında ama sonunda bu düzenin içinde varolmam için bi kaç neden buldum ama bu düzen için bi neden bulamıyorum )
ne güzel bir topic varmış burda! oturdum baştan sona okudum ne güzel konulara değinilmiş, ellerinize sağlık arkadaşlar.
quote:
Orjinalden alıntı: NewVatoo
allah bilmiyormuydu, insanı melek olarak yaratacağını (yaratmadan önce), şeytan denen meleğinin allaha isyan edeceğini (insanın daha üstün olduğunu kabul etmemiş ve isyan etmiş), daha sonra insanı kandırıp (yasak meyveyi yemeye teşvik edip, yedirtmiş), cennetten attıracağını (dünyaya gönderileceğini), ..... eğer bilmiyordu, nasıl herşeyi bildiğini iddia ediyo?!, eğer biliyordu, neden insanı yaratıp daha sonra cehenneme atacağını söyleyerek tehdit ediyor?
gördüğüm kadarı ile bu sorunuza bir cevap alamamışsınız. öncelikle şeytan bir melek değildi, bunu düzeltmek istedim.
evet Allah sorduklarınızın hepsini biliyordu. bilmesi alim sıfatındandır, bilmemesi düşünülemez bile! anladığım kadarı ile siz kader olgusunu anlayamamışsınız sanırım şöyle düşünüyorsunuz;
Kader varsa insanların Cennete yada Cehenneme gitmeleri kendi ellerinde değildir buna Kader karar verir öyleyse insanların bir şeyler için çabalaması, sevinmesi yada üzülmesi, başarılı yada başarısız olmasının anlamı yoktur. İnsan ne yaparsa yapsın Kaderin dediği olacaktır, öyleyse bu tam bir adaletsizlik değil midir?
eğer bu şekilde olsaydı, insanların hiçbir şeyden sorumlu olmamaları gerekirdi ki; sorumluyuz ve eğer yine bu şekilde olsaydı; Rabbımızın adaletsiz bir Rab olduğu sonucu çıkardı ki bu da yanlış.
bence önce zaman kavramını anlamalıyız ki Kaderi anlayabilelim, düştüğümüz yanlış, Kader olgusunu bizim bağlı olduğumuz zaman ve zaman anlayışımızla birlikte değerlendirmemizdir, oysa zaman yaratılmıştır, Yaratanı bağlamaz, zaman Allah’ı kapsamaz çünkü zamanı yaratan Allah’tır, Allah zamanı kapsar.
Bizler Kaderi; henüz yaşanmamış geleceğe ait bir plan olarak görme yanlışına düşeriz, oysa ki Allah için geçmiş ve gelecek hepsi birdir ve her şey olup bitmiştir, ya da hiçbir şey olmamış yaratış başlamamıştır. bakın yazarken bile “başlamak” veya “bitmek” kelimelerini kullanıyorum çünkü bizler bu ikisinin olmadığı bir dünya bilmiyoruz. bu yüzden algılamak bu kadar zor... henüz yaşanmamış zaman, bizim için yaşanmamıştır. İlk yaratılış anından kıyamete...doğumdan ölüme, ana rahminden Cennete yada Cehenneme değin olacak her şey Kaderde yazılıdır, fakat bütün bunların yazılı oluşu, Allah’ın bizlerin neler yapacağını bilmesindendir.
Oyuncak bir trene baktığımızda, kalkış yerini, duraklarını, evlerini, ağaçlarını ve başka neyi varsa her birini, nihayetinde yeniden başlangıç noktasına dönmesini tek bir bütün halinde görmemiz gibi Allah’ta zamanı başından sonuna kadar tek bir bütün halinde bilir. Biz ise zamanı geldiğinde bu olayları yaşayıp Kaderimizi oluştururuz. sonuçta, elbette Kaderi yaratan Allah’tır çünkü; Allah’ın yaratması her an sürer gider, Allah’ın yaratması olmadan sadece yokluk olurdu.
Aklıma Peygamber efendimiz ve sahabesi arasında geçen bir konuşma geldi, Efendimiz mealen diyor ki; “Cennetliklerin adlarının yazılı olduğu kitap yazılmış ve kapanmıştır, Cehennemliklerin adlarının yazılı olduğu kitapta yazılıp kapanmıştır, artık bu kitaplardan bir isim bile değişmeyecektir.” Efendimiz böyle söyleyince sahabesi soruyor; “Ya Rasulullah! madem bu isimler hiç değişmeyecek öyleyse bizim günahlardan sakınmamız yahut ibadette bulunmamız bir işe yaramayacaktır.” Efendimiz cevaben diyor ki; Hayır! siz içinde ne yazdığını bilmediğiniz bir kitaba göre davranmakla emir olunmadınız, bilhassa siz Allah’ın emirleri ve dinin ahkamına göre hareket etmekle emir olundunuz." bir başka anekdot ki, bu belkide kaderi başka hiç bir anlatıma gerek kalmadan açıklamaktadır; Bir gün Peygamberimiz Efendimize bir adam(Yahudi) gelerek; “Bu elimde ki benim rızkım mıdır?” diye sormuş. Peygamberimiz cevap vermiş; “Yersen rızkındır.” İşte bu kadar basit ve bu kadar açık...
hatta Kader kendi içindede sürekli değişir fakat bütün değişiklikleriyle birlikte bir bütün olarak Allah buna vakıftır. Mesela Peygamberimiz; "Sıla-i Rahim yani akraba ziyareti ömrü uzatır” demiştir. Allah’ın rızasını yani razı olmasını kazanmak için akraba ziyareti yapmamız halinde ömrümüzün uzayacağı haber veriliyor, nihayetinde ömrümüz kaç kere uzarsa uzasın, sonunda kaç yaşında öleceğimizi bütün uzamaları ile Rabbimiz biliyor ve sırası ile yani; Allah’ın rızasını umarak akrabamızı ziyaret edişimiz, ömrümüzün uzaması ve ölüm zamanımız Kader’imiz de yazılıyor.
başka bir hadisinde Peygamberimiz şöyle demiştir; “Dua müminin silahıdır, kesinleşmiş bile olsa kazayı önler.” Bunu daha iyi anlamaya çalışırsak; şu anda kaderimizde iki gün sonra büyük bir kaza geçireceğimiz yazılı olsun, tabi ki biz bunu bilmiyoruz fakat ibadet ve duamıza devamla o kazayı Allah-u Teala kaldırıyor. Hani kötülükler bizden, iyilikler Allah’tandır(başınıza gelen bütün kötülükler sizdendir. iyilikler ise Allah' tandır.) ya, biz bir şekilde hak etmişiz, Allah rahmeti sebebiyle duamıza icabet edip kazayı kaldırıyor biz bunu da bilmiyoruz ama Allah, Kader’imiz de önce bir kaza olacağını da sonra bizim duamızla kaldırılmasına sebep olacağımızı da biliyor ve hepsi tek tek yazılı...
Eğer yaşadığımız bu hayat bir sınavsa üniversite sınvaında bile öğrencilere eşit soru ve eşit zaman veriyorlar
bu kadar eşitsizlik ve adeletsizlik içerisinde insanlar arasında sınıf farkları varken bu sınav ne kadar belirleyici ve adil olabilir
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle