quote:

Orijinalden alıntı: Turkish_Exer_

tibetli mastiff dünyanın en güçlü ırkıdır 110 kilo civarı dev gibi bir köpektir kalıplı bir insanı 3 sn. boğar..Evcilleştirilmesi çok zordur

< Resime gitmek için tıklayın >

quote:

Orijinalden alıntı: Laguna2006


Tavuk mu yumurtadan çıkar yumurta mı tavuktan tartışması beni ilgilendirmiyor. Dogo mu, canaria mı, bully kutta mı, tibet mastiff mi, kangal mı diğerini döver onu bilemem.İhtimaldir ki Bully kutta lar dövüşten galip çıkacaktır. Ancak tibet mastif hariç dogo, canaria, bully kutta ve hatta pit bull laboratuar köpekleridir. Labaratuar dediysem lafın gelişi tabii ki yani özel maksatla üretilmişlerdir. Özel maksatla üretilen köpekleri kangallarla kıyaslamak bile doğal ortamında gelişen kangalların nasıl bir özel köpek olduğunu gösterir.

Bunun yanı sıra bilirsiniz “Kontrolsüz güç güç değildir” diye bir laf vardır. Kangalların özellikleri güçlü olmaları kadar uyumlu ve uysal olmaları, mükemmel çoban köpeği özelliği taşımalarıdır.

Ayrıca Kangallar Anadolunun karlı dağlarından Afrikanın çöllerine kadar çok farklı doğal şartlara uyum sağlayabilmektedir.

İşte bu mükemmel özellikleri biraraya getirdiğinizde Kangal’ların diğer köpeklere olan üstün yanı ortaya çıkmaktadır. Bu yüzden “Afrika’daki Çitaları koruma programında kullanılmak üzere dünya üzerindeki yüzlerce köpek ırkı içerisinde Kangallar bu görev için seçilmişlerdir. Dönemin hükümetinden alınan özel izinle yaklaşık 300 Kangal Afrika Çitalarını koruma programının bir parçası olarak Namibya’ya götürülmüştür. O günden bu yana aşağıdaki makale de de anlatıldığı gibi Afrika şartlarına çok iyi uyum sağlamış çitalara göz açtırmamış, hem çiftlik hayvanlarını çitalardan korumuş hem de çitalar kangalların korkusundan sürülere yanaşamadığı için sürü sahipleri tarafından öldürülmelerinin önüne geçilmiştir.

Dogo, canaria bilmem ne diyenler bir daha düşünsünler, bilim adamları sırf dövüşebiliyor diye niye o hayvanları değil de kangalları bu program için seçtiler.

Merak edenler Kangal-çita-namibya yazıp ilgili videoları bulup seyredebilirler.


Kangal köpekleri, Namibya'da soyu tükenmekte olan çitaları kovalayarak hayatta kalmalarına yardım ediyor.


İngiliz Times gazetesinin haberinde, ülkedeki çiftçilere 1994 yılından bu yana Çita Koruma Fonu tarafından verilen yaklaşık 300 Kangalın, çitaları, av olarak gördükleri çiftlik hayvanlarına yaklaştırmadığı, dolayısıyla bu hayvanların çiftlik sahipleri tarafından öldürülmelerine engel olduğu bildirildi.

Kangalların bu işte çok başarılı olması nedeniyle programın Kenya'da da uygulamaya koyulduğu, Kenya'nın Masai Mara kenti dışında yer alan bir köyde yaşayan Masai kabilesinin de ilk Kangallarına sahip olduğu kaydedildi.

Haberde, Türkiye'de 6 bin yıldır köylüler tarafından çiftlik hayvanlarını kurtlardan korumak için beslenen Kangal köpeklerinin, Namibya'da 275 çiftliğe verildiği, 14 yılda çiftçiler tarafından öldürülen çita oranının yılda yüzde 19'dan 2.4'e düştüğü belirtildi.

Ülkede Kangal köpeklerinin bulunduğu çiftliklerde de çiftlik hayvanlarının ölüm oranının yüzde 80'den fazla azaldığı gözlendi.

Çita Koruma Fonu'nun kurucusu ve Kangal projesinin yürütücüsü Laurie Marker, Kangal köpekleri için, "Onlar, insanların ve çitaların en iyi dostu" ifadesini kullandı ve Kangalların sonunda çitaların korunması için çok daha fazla ülkeye gönderilebileceğini umduğunu söyledi.

Namibya'da Kangal köpekleri sayesinde 1991 yılından bu yana uzun süredir sayıları azalan çita nüfusunun 2 binden 3 bine çıktığı, Namibya'nın 26 Afrika ülkesi arasında en fazla çita sayısına sahip olması nedeniyle programın ilk kez burada uygulandığı kaydedildi.

Çok eski çağlardan beri Anadolu'da yaşayan ve Türk bekçi köpeği olarak da bilinen Sivas Kangalı, zeki, kolay eğitilen, çocuklara karşı sabırlı, azarlanmaya duyarlı, sevilmek isteyen, yaşadığı yeri sahiplenen bir köpek türüdür.

Sivas Kangalı, özellikle kurtlara karşı verdiği başarılı savaşlarla tanınır. Bir çoban köpeği olarak yorgunluktan ve kötü hava koşullarından etkilenmez.

Afrika ülkesi Namibya'da pek çok çiftliğin güvenliği Sivas kangal köpeklerine emanet. Gurbetteki kangalların çiftlik hayvanlarını korumaktan öte bir 'misyon'ları daha var. O da çitaların neslinin tükenmesini önlemek.
Dünyanın en hızlı koşan hayvanı olan çitalar, bugün artık sadece Afrika'nın bazı bölgeleri ve İran'ın güneyinde yaşam mücadelesi veriyor. Çitaların en büyük düşmanı ise hayvanlarını korumak isteyen çiftçiler.
1970'li yıllarda Namibya'ya giderek Çita Koruma Fonu'nu kuran ABD'li veteriner Dr. Laurie Marker, yıllarca çiftçilerle çitalar arasındaki bu savaşı sona erdirmenin bir yolunu aradı. Sonunda Anadolu'da 6 bin yıldır çoban köpeği olarak kullanılan kangallara ulaştı. Afrika'daki kangal mucizesi TÜBİTAK Bilim Teknik dergisinin son sayısına konu oldu.
Marker, kangalların sürülerle uzun mesafe kat ettiğini, birlikte oldukları hayvanlara hızla bağlanarak onları koruma güdüsüyle hareket ettiklerini öğrenince Çita Koruma Fonu'na ait çiftlikte kangal yetiştirmeye başladı. 200 kadar Kangal yetiştirip dağıtan Marker, bölgedeki çiftlik hayvanlarının kaybında yüzde 80'lik azalma olduğunu söyledi.
Dr. Marker, kangalların Afrika'daki macerasını şöyle anlattı: "Çitalar kangalların havlamasından korkup kaçıyor. Böylece hem çiftlik hayvanları korunuyor, hem de çitalar öldürülmekten kurtuluyor. Bugün Namibya çiftçilerinin çoğu, çiftlik hayvanlarının güvenliğini kangallarla sağlıyor. Köpeklerin çiftçilere o kadar büyük yararı oldu ki neredeyse hiç keçi ya da koyun kaybı yaşamıyorlar. Programın başarısından dolayı elimizde programa katılmak isteyenlerden oluşan uzun bir liste var. Kangallarınızın olağanüstü katkısını vurgulamak istiyorum. İnsanlarınızın, bu harika, zeki ve sevgi dolu canlıların dünyanın başka yerlerindeki canlıları yok olmaktan kurtardıklarını bilmelerini istiyorum."
Olası görev yerleri!
Dr. Laurie Marker, çitaları korumak üzere Kenya, Botswana, Zimbabwe ve Güney Afrika'da programlar geliştirilmesine yardımcı olduklarını, Cezayir ve İran'da çitalar için çalıştıklarını, kangalların çoban köpekleri olarak buralarda da kullanılmasının yollarını araştırdıklarını açıkladı.