Arkadaşlar bu başlığı niye açtım biliyor musunuz? Bir otomobil tutkunu olarak (sizler gibi) sektördeki yenilikleri gerek forumlardan, web sitelerinden ve de süreli dergilerden takip etmeye gayret ediyorum. Şu sıralar dergilerde Subaru'nun XV modeli gözüme çarpmaya başladı, fena gözükmüyor. Subaru'nun web sitesine girdiğimde ne kreatif olarak ne de içerik olarak (fotoğraf, detay, konfigüratör vs.) bırakın doyurucu olmayı yeterli bile olamayan bir site görüntüsüyle karşılaştım. Dergilerde test yazarlarının yarattığı etki markanın web sitesine girince kayboluverdi.
Sektörün daraldığı bir dönemde Subaru gibi zaten satışları düşük olan bir markanın biraz daha ''dişi'' davranması gerekmez mi? Mesela Suzuki'de yıllardır Subaru gibi pazarlama yönüyle silik markalardan biri. Oysa Suzuki marka aracım vardı oldukça sağlam ve başarılı araçlar ürettiğini düşünüyorum. Bir Hyundai'ye bakıyorum PR açısından oldukça başarılı olduğunu görüyorum şahsen, otomobille ilgili hemen her mecrada Hyundai ile ilgili ya satış adetleri, ya kullandıkları yeni bir teknoloji, ya da tasarım çizgisiyle ilgili haberlere rastlıyorum, müthiş bir ivme var bu markada.
Siz şu dönemde sektörü pazarlama yönüyle nasıl değerlendiriyorsunuz?
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
akıllara ilk gelen cevap : demek ki herkesin sattığı kendine yetiyor.
özellikle dediğin markalardan subaru ve suzuki gibi markaların TRde satması için önyargıları yıkması lazım, bu da biraz zor. bence de özellikle subaru hakettiği yerde dedil ve özellikle ankaranın doğusunda görmek çok zor. servis desen hiç yok.
peki hyundai bu önyargıyı nasıl yıktı diyeceksiniz. hyundai TRde fabrika açtı ve kore malı önyargısını yıkarak yerli malı aracı TR de uygun fiyata sattı ve pazar payını kazandı. tabi bunda PR ve yaygın bayi ağı önem kazandı ve istedikleri yere geldiler (elentra gibi 1.6lt torku zayıf benzinli aracı 60 bin fiyat biçtiyse gelmişler demek )
dediğin gibi olsaydı subau xv 1.6 aracı 50-55bin civarında olsaydı ve başarılı bir tanıtım yapılsaydı bu araç cidden iyi satardı ve önyargıları kırabilirdi ve pazar payı elde edebilirdi. aynı şekilde suzuki kizashi yi getirseydi bence beğenilir ve satardı.
DEMEK Kİ BU ÜLKEYE DOĞUŞ GİBİ TÜRK HALKINI TANIYAN BİR DİSTR. LAZIM der ve kaçarım.
Binmek icin degil de satmak icin arac alan insanlarin oldugu bu ulkede, daha sitede donanimina bakmadan malum sitede 2. El fiyatina bakanlarin oldugu ulkede neyi pazarlayacaksiniz allah askina.
Bazı markalar gerçekten başarısız oldu bizim ülkede. Bunlar mazda , suzuki , subaru gibi markalar hep kendilerini geliştirselerde pazarlamasını yapamadılar. Önemli olan olan bir şeyi iyi göstermekti doğuş oto bunu yapıyo mesela yoksa vw'e bu kadar değer verilmezdi.
Onu bunu bilmem ama Tyota gibi satış sonrası hizmet veren firma yok.
Zaten bu yüzden 5 senedir üst üste "Müşteri Memnuniyeti" ödülünü kazanıyor. Bence bu sene 6'ya tamamlar. Çünkü dediğiniz gibi müşteri memnuniyetinde Toyota'dan iyisi yok!
Sektörün daraldığı bir dönemde Subaru gibi zaten satışları düşük olan bir markanın biraz daha ''dişi'' davranması gerekmez mi? Mesela Suzuki'de yıllardır Subaru gibi pazarlama yönüyle silik markalardan biri. Oysa Suzuki marka aracım vardı oldukça sağlam ve başarılı araçlar ürettiğini düşünüyorum. Bir Hyundai'ye bakıyorum PR açısından oldukça başarılı olduğunu görüyorum şahsen, otomobille ilgili hemen her mecrada Hyundai ile ilgili ya satış adetleri, ya kullandıkları yeni bir teknoloji, ya da tasarım çizgisiyle ilgili haberlere rastlıyorum, müthiş bir ivme var bu markada.
Siz şu dönemde sektörü pazarlama yönüyle nasıl değerlendiriyorsunuz?
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi milchschnitte -- 9 Şubat 2012; 14:42:16 >