Merhaba arkadaşlar. Konuyu ucundan ben de takip ettim. Yazılan yorumlargayet bilgi içerikli. Birkaç ilginç bilgi de ben yazayım. "çip LED" diye bildiğimiz, ve tasarruflu ampuller, şerit LEDlerde kullanılan LEDlerin son derece kısa ömürlü olduğunu deneyimledim. Bunun temel nedeninin AKIM SINIRLAMA HATASI daha doğrusu BİLİNÇLİ ESKİTME YÖNTEMLERİ'nden ![]() Bugün "LED Adaptörü" diye satılan adaptörleri biliyorsunuz. Hani şu faraday kafesli SMPS adaptörler. Bu adaptörler düpedüz adaptör. Yani "LED Adaptörü" değil. Bu tip adaptörlerin çoğunda akım sınırlama özelliği zaten var. Fakat bu, LED dediğimiz komponentleri beslemek için yine de uygun değil. Olayı daha detayıyla açıklayayım. Bir LED diyot, çalıştıkça ısınır ve ısındıkça daha fazla akım çekme eğilimine girer. Daha fazla akım çektikçe daha fazla ısınır ve bu durum da LED'in ömründen yer. Dolayısıyla LED şeritleri olsun, diğer LED devreleri olsun "LED için özel geliştirilmiş" akım sınırlamalı olmak zorundadır. LED adaptörü zannıyla alıp kullandığımız adaptörler aslında bu iş için optimize edilmemiştir. Yani LED voltajını ve LED akımını kontrol etmezler. Kapasiteleri ne ise o akımı verirler. LED de, ısındıkça bu adaptörden çekebildiği kadar akım çekerek kendi kendini öldürür. İmalatları gereği soğutma önlemleri de sınırlı ya da hiç yok olduğundan (silikon şeritler) ömürleri çok kısa olur. Şayet siz, kullanacağınız LED şeridine özgü özel bir devre kullanırsanız, LEDlerin İleri gerilimi(Vf) ve ileri akımlarını(If) düzgünce sınırlarsanız; hatta yapabiliyorsanız PWM'li bir devre ile desteklemişseniz bu sorunları minimize edebilirsiniz. LED şeritlerinin içersinde üçerli serilerden oluşan paraleller bulunur. Bu serilerin her birinde -aklımda yanlış kalmamışsa- 120 Ohm seri direnç bağlıdır. Yine de bu LEDler için yeterli olmamaktadır. Çünkü seri direnç pasif bir akım sınırlama elemanıdır ve ayrıca soğutma önlemi de önem arzetmektedir. Bütün bunları toparlarsak... LED'leri yanlış besliyoruz. Üreticiler bu uyarıları bize yapmıyorlar ve piyasaya LED adaptörü diye düz SMPS adaptör salıyorlar. LEDler bozuldukça yenisini takmak zorunda kalıyoruz ya da konuyu açan arkadaş gibi acaba sorun adaptörde mi diye yeni adaptörler alıyoruz. Bu da üreticinin işine geliyor. LEDlerin bu şekilde bilinçli şekilde bozulmasını sağlama olayına "bilinçli eskitme" diyoruz. Şayet ömürlük kullanırsak, kime ne satıcaklar? Günümüzün şarjlı ışıldaklarını biliyorsunuz. Çabuk bozuluyorlar değil mi? Kullanılan aküler minyatür akü. Ciğeri beş para etmez zaten. Kullanılan LED panelinde LEDlerin her birine seri direnç hak getire. Tek bir wattlı dirençle bitiriyorlar olayı. Ayrıca aküyü şarj etmek için kullanılan trafosuz adaptör devresindeki seri kapasitör gereğinden çok daha yüksek değerli, kart üzerindeki komponentleri kısa sürede yakıyor, patlatıyor. Aküleri öldürüyor. Tüm bunlardan pay biçip olayı anlamaya çalışın... |
Ben fazla uzun yazınca pek anlaşılmamış.. 10 metrelik şerit led için bir uçtan elektrik vermek yetmiyor.. (10 metre için bir baştan ve bir sonra vermek yeterli mi? Yoksa ortadan bir besleme daha gerekir mi? Örn: 15 metre şerit led için de bir baştan bir sondan yetiyor mu? aralardan yine beslemek gerekmiyor mu yani? |
Şerit LED konusunda (baştan-sondan olayını ilk defa duydum) deneyimim yok ama bahsettiğiniz gibi, şayet 10m için tek baştan yetmiyorsa, 15m için de iki baştan gerekli gibi geldi. Yalnız kafamı karıştıran bir nokta var: Yeterli amperi sağlayan bir kaynak varsa, neden tek baştan yetmiyor acaba?... Bir de, iki baştan derken aynı kaynaktan iki ayrı hat mı çekiyorsunuz, iki ayrı güç kaynağı mı var? |
Flood yaptığım için özür dilerim, bir de şöyle bir durum var bakın: < Resime gitmek için tıklayın > Yukarıdaki gibi bağlarsanız bir sıkıntı olacağını sanmıyorum. Kaç metre bağlarsanız bağlayın netice aynı olur. Kablo kalınlıkları ve diğer konular zaten başlık içerisinde anlatılmış. |
Merhaba @90numaraşanzumanyağı Yeterli amper olması birinci şart, bu amperi en uçtaki lede kadar taşımak için yeterli kesitte iletken de ikinci karşılanması gereken şarttır. Şerit ledler her iki tarafında 2-3mm kalınlıkta 35 mikron kalınlıkta bakır yol ile bir birlerine bağlıdırlar. 3mm lik bakır yol 1 metrede yaklaşık 0,172 ohm direnç gösterir. Bu değer az gibi görünebilir ama mesafe ve taşınan akım miktarı arttığında ciddi gerilim düşümü meydana gelir. 3mm kalınlığındaki bakır yol 30 metrede yaklaşık 5.16 ohm bir dirence sahip olur. Temel formülümüzde görüleceği üzere V = I x R Gerilim düşümü, taşınan akım ve iletken direncinin çarpımı ile orantılı olarak artmaktadır. Uzun mesafelerde çok fazla led yandığı için ihtiyaç duyulan akım miktarı artar, bakır kesiti ince ve mesafe uzun olduğu için gerilim düşümü meydana gelmektedir. Kaynağa yakın olan ledler daha parlak, en uzakdaki ledler ise daha düşük gerilimde çalıştıkları için daha düşük ışık vereceklerdir. Kaba bir örnek: (Konuyu izah etmek için değerler tamamen rastgele seçildi) 15 metrelik şerit ledin 10A çektiğini kabul edelim, 15+15 = 30 (gidiş ve dönüş) metre bakır iletkenimiz var toplam iç direnci 0,2ohm kabul edelim. Gerilim düşümü = 10A * 0,2ohm = 2V Kaynağa yakın olan ledler 12V ile yanarken en uçtaki ledler 12-2=10V ile yanacaktır. Bu nedenle; gerilim düşümünü azaltmak için daha yüksek kesitli ilave kablolar kullanılır. |
Bana her LED eşit yanar gibi görünüyor. ![]() |
Evet sizin yaptığınız çizimde ledler üzerindeki gerilim eşitlenir ve aynı ışığı verirler. Uzun şerit led uygulamalarında girişte 12V yerine 14V vererek gerilim düşümünü kompanse edip, ledlerin 12V ile yanmasını sağlayabilirsiniz. Ama gerilim düşümü nedeniyle hat üzerinde harcanan enerjiyi yine hesaba katmalısınız. Ardaki 2V bakır yollar üzerinde geçen akımın çarpanı orantısında ısıya dönüşecektir. Bakır kesiti taşınan akım için yeterli gelmediğinde, bakırın kendiside ısınmaya başlayacaktır. Ledlerin kendi ürettikleri sıcaklığa ilave olarak bakır yollarda ısınmaya başlayacaktır. Buda ledlerin kullanım ömürlerini çok kısaltacaktır. Temel yaklaşım olarak - Kaç amperi ne kadar mesafeye taşıyacağım - Ne kadarlık bir gerilim düşmesi toleransım var - Hat üzerinde ne kadarlık bir güç kaybı toleransım var sorularını sormak, buna göre gerilim düşümü ve kesit hesabı yapmak gerekiyor. Gerilim düşümü ve kesit hesabı ile ilgili türkçe olarakta çok fazla kaynak var. Led piyasasındaki ustaların(!) pek kullanmadıkları bir yöntem ama basit bir hesaplama ile uzun ömürlü doğru montajlar yapılabilir. -------------- İlave: Şerit ledin kendi üstündeki yollara paralel bağlanmış yeterli kesittedeki bir kablo ise sorunuzun cevabı evet. |
Şerit LED in içindeki hat, ilerdeki metre lere akım taşımaya yetmiyor ve ilk metrelerde ısınma yapıyor,, hem + hemde eksi , beslemeden şerit ledin son metresine ayrı bir kablo ile taşınıyor,, serit led baştan ve sondan gerekirse ortadan yardımcı hat ile beslenerek güç taşınmasi eşit dağıtılmış olup, led içindeki hattin tek başına ısınması engellenmiş oluyor |
Android için MElectirician ve ElectroDroid adli uygulamalari yükleyin. Çoğu hesabi rahatça yaparsiniz. Kablo kesiti, yol kalınlığı, akim kapasitesi,bobin hesabi, led akim hesabi vs. var da var. Daha çok şey var bunlarda. Mesela MElectrician ile gerilim düşürücü kapasitor hesabi üzerinden filtresiz dc ile akü sarj vs işleri ile uğraşıyorum bu ara. Formülünü de biliyorum ama bu pratik oluyor. Iyi de reklam yaptim ama hiçbir alakam da yok ureticileriyle. Sadece kullanıcıyım. |
Haber edeceğim. Çok teşekkür ederim, inşallah sıkıntı olmadan hedeflerimize ulaşırız ![]() |
Kondansatör ile filtresiz akü sarj işi derken, trafosuz demek istediniz galiba ,,, yanlışmi biliyorum . Bende anten ile herhangi bir güç kaynağı kullanmadan çalışan devreye takıldım. Tek şart , topraklama hattı istemesi, zaten havadan gerilimi kapmışsın,, bu iş topraksız olsa daha uygun olur ,,, düşüncem bu , |
Ustteki programlardan MElectrician da kapasitor hesabında ise yarıyor. Formulle uğraşmıyorum en azindan. Hesaplayarak istediginiz voltajda ve amperde akuyu bu yontemle desulfe edebilirsiniz ama sonuclarini kestirmek zor olabilir. Voltaji sürekli takip etmek gerekiyor. Ne olur ne olmaz. Goruntude 15v trafo yazıyor ama verim alamadim voltaji attırdım ve kapasitir degerini düşürdüm. < Resime gitmek için tıklayın > |
Anladım, trafo çıkışı zaten 50 hz,, bu durumdan sonra 100hz alabilmek için tekrardan frekans tetikleyiciye ihtiyacıniz var bence, mesela en basitinden filip flop tarzı devre ile veya 555 timer ile DC yi , yüksek frekanslara çıkartabilirsiniz,, en uygunu bence 555 ve cikisina güçlü sürücü transtor ile mümkün |
Ayrıca 50 hz geliyor ama köprü diyottan sonra 100 hz oluyor. Katlanıyor yani. Bunu proteusta bile görmek mümkün |
https://forum.donanimhaber.com/cinko-karbon-ve-alkalin-pillerin-sarji-hakkinda-makale--141481418 Senin araman gereken sihirli kelime "dirty-DC" kavramı. Ben de şu ara kendi desülfatör devrem ile meşguldüm tesadüfe bak. İlgilenirsen bilgilerimi paylaşabilirim. |
555 ile yapılan sadece desülfatör olarak geçiyor. Enerjiyi aküden aldığından ötürü aküyü derin deşarja düşürdüğüne dair şikayetler de gördüm. Bu pek de iyi bir şey değil. En güzeli belirli bir gerilim uygularken desülfatör bağlamak galiba. Sizin devre çalışmanız da mı bu yönde |
Benim yöntemim seninkine benziyor aslında. Frekansı 100Hz değil de, 50Hz'de tutarsın. Ama bahsettiğim dirty-dc mantığı ile yaparsın. Akü sulu akü ise su takviyesine dikkat edersin önceden. Gerekirse bir su takviyesi yaparsın. Daha sonra darbeli akım ile bir süre şarjda tutarsın. Peki nasıl olacak? Sülfatlaşma olayı neydi hatırlayalım. Akü içerisinde plakalar arasında zamanla oluşan kristalimsi yan maddeler. Kimyasal reaksiyon gerçekleşirken ortaya sadece elektrik enerjisi çıkmıyor, ısı, gaz gibi yan ürünler de çıkıyor. Fakat zamanla yan ürünlere sülfat molekülleri de ekleniyor doğru mu? Bu sülfatlar birike birike kalıp tutuyor oralarda ve akünün ölmesine neden oluyor. Şayet o sülfatlaşan yerlere ulaşabilseydik çekiçle tık tık tık vura vura ezer toz ederdik o sülfat birikintilerini. Şimdi desülfatör cihazıyla yapmaya çalıştığımız olayda da içerde çekiç darbesi gibi TONNNNK! TONNNNK! diye etkiler oluşturmamız lazım. Bu oluşturacağımız etkinin bir şiddeti olmalı. Bir frekansı olmalı. Bu şiddeti ve doğru frekansı bilmediğimizden ancak eldeki imkanlarla denemek zorundayız. Aslında firmalar biliyordur ama bu sırrı bizimle paylaşmazlar. Bu nedenle desülfatör yapacağımız zaman elimizdeki henüz sağlam olan aküde deneyip ıskartaya çıkartmaktansa, ölü olduğunu kesinlikle bildiğimiz, denemekten sakınca duymayacağımız bir aküde denememiz gerekiyor. Şimdi benim aklımdan geçen akım grafiği şu: < Resime gitmek için tıklayın > Bu grafikte aküyü iyice sarsmaya çalıştığımı görebilirsin. İki yönlü olarak aküye verilen darbelerin sülfat kristallerini çözmede etkin olacağını düşünüyorum. Zira yanlış hatırlamıyorsam bu iş için internette verilen devreler de iki yönlü yüksek frekans ile yapıyor bu işi... Elimde daha etlili olabilecek fikirler de var ama ben bunları kendime saklama istiyorum. |
Benim de aklımda bir takım fikirler var ama elimde osiloskop yok. Basit bir osiloskop aldım. Yolda geliyor. Bakalım nasıl olacak. Haberdar ederim. Bazı fikirleri de saklamak lazım. Fikir hırsızlığı yaygın piyasada. İleride belki bir şeyler yaparsınız. Kolay gelsin. |
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesajda bahsedilenler: @fuckulteli