5) silecegi dik konumda iken kontagı kapatırsan degistirirsin... bu kadar basit bişeyi bu kadar zeki bir insansın neden akıl edemedin ? en son yazdıgın güzel (sence) dünyanın en iyi arabasını alırsın insallah... senin arabanıda DEĞERİNİ BİLEN birine satarsın... Arabada rahat etsin degilmi ? At sahibine göre kişner boşna dememişler... |
mesaj sahibinin kimliğinemi yoksa sorunların gerçeklik payınamı inanmak lazım bilemedim hep şaibeli. |
safran concorde velsatis gibi güzel araba olupta Türke hitab edememiş modeller kataloğuna ektir |
Fanatikliğin bu kadarı yuh diyorum sana. |
Videoyu izlemek için tıklayınız Fransız işte... ![]() |
Uslup zaten ortaokul lise cocugu oldugu izlenimi veriyor Bunun dısında sahibi olduğunu söyledigi aracın bircok özelliginden bihaber ama is sorunları yazmaya geldiginde uzman edası var daha baska detaylarda kendini ele veriyor |
Adam türkçe yanlış kullanmış diye inanmamamız gerekmiyor . Bu kadar olmaz Helal olsun sana . ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
sen önce okuduğunu bir anla sana karmaşık gelen şeyleri ben daha basite indirger anlatırım |
''ciddiye alıp mesaj yazanlar olmuş benim ilkokula başlayan yeğenimin bile daha düzgün Türkçesi var '' Şu yorumun zaten senin bu adama neden inanmadığınının kanıtıdır . Daha fazla zorlama kendini . ![]() |
"Xenon'u var, geniş, deri koltuklu masaj bile yapıyor" Diye araç alınmayacağını, araç üretiminin toplam bir kalite ve uzmanlık gerektirdiğini, aslında aracın kalitesini belirleyen olguların bizim gördüğümüzden çok, görmediğimiz aksamlarla alakası olduğunun en bariz örneği işte. Bazı arkadaşlar sindirememişler sanırım söylenenleri ve başka taraflara çekmeye çalışmışlar, hatta aşağılamışlar ama bu sizde oluşan negatif etki tepkiyi gösteriyor açıkça. Aracımla ilgili en ufak bir negatif durum varsa dile getiririm ki, bu aracı kullanacak ya da almayı düşünecek biri varsa ona referans olsun. Forumun amacı bu değil mi? Tek gayemiz "En güzel araca biniyorum, tık demiyor, hiç yakmıyor, çıt çıkarmıyor" bu mudur yani? Kendi bindiğim araçla ilgili şikayetlerimi duysanız ağzınız açık kalır. |
+1 |
![]() |
Konuyu açan arkadaşım gayet gerçekçi bir şekilde şikayetlerini yazmış, bizim forumun malının kölesi olanlarıda adamı infaz etmişler, kullandığım 2003 corolladaki şikayetlerim, 1 sayfayı aşar, 20 bin liralık demir parçası işte, ruhu olsa ne olur, araba bunlar. |
söylediğim gibi önce OKUDUĞUNU anla diğerlerini için basite indirgenmiş şekilde anlatırım anlamakta hala zorlanıyorsan kelimelerin tek tek sözlük anlamlarına bak TDK sözlüğünü tercih edebilirsin |
2013 latitude hafif makyajlı gelir benden söylemesi. |
f |
@baybars_ bu konudaki aldığın cevaplar sana yetermi konuyu açan adamı bile ne hale getirdin . ![]() |
Yani yazmayım yazmayım dedim. Yine dayanamadım yazıyorum. Forumlara çok sık yazan birisi değilim. Seviyeli tartışma olur, bilgi paylaşımı olur, şikayet paylaşımı olur. Forum zaten bunun için var. Ancak BAZILARININ YAZDIĞI GİBİ HERŞEYE ÖN YARGILI YAKLAŞILAMAZ. Ben özellikle hem olumlu hem de olumsuz yönde MARKA FANATİKLİĞİ yapanlara kıl olurum. (Ör: A markası araba mı yapıyor? Teneke. Yada B markasının adı yeter ne yapsa en iyi odur yenisini yapıncaya kadar gibi sığ yaklaşımlar.) Öncelikle şunu belirteyim benim Latitude aracım yok. Ancak hem bir akrabamın bu araçtan var ve hem de işim gereği çok sık bu aracı kullanıyorum. 1) Silecek olay olmuş o zaman buradan başlayım. Daha önceleri lüks segmentlerde yapılan sileceğin kaput önünde gizlenmesi uygulaması giderek yaygınlaşmaktadır. Nedeni sileceklerden gelecek rüzgar sesinin önlenmesi ve aracın aerodinamiğine katkısıdır. yani Latitude aracında sileceğin (kaldı ki sadece 1 tanesi direkt kaldırılamıyor, diğeri kalkıyor.) kaldırılamıyor oluşu BİR EKSİKLİK DEĞİL ÖZELLİKTİR. Ayrıca aracın kullanım kitapçığında nasıl kaldırılacağı da açıkça belirtilmektedir. Her halde camın üstüne kabak gibi koymak mühendislik olarak çok zor olmasa gerek. Ama bazıları bu işi bilen mühendislerden daha iyi biliyor galiba. Hangi marka olursa olsun aracı kullanmadan önce kullanım kitapçığı okunmalıdır. Hele Latitude gibi bol teknolojili bir aracın kullanım kitapçığı MUTLAKA okunmalıdır. 2) Latitude’de ön yolcu kemer uyarı sisteminin bulunmamasının mantığını hala anlayabilmiş değilim. Büyük bir EKSİKLİK. Herhalde bu araca binenler çok bilinçli olur takar diye düşündüler ![]() 3) Benim kullandığım araç (yaklaşık 1,5 yıllık bir araç) devamlı güneş altında kalmasına rağmen direksiyon soyulması gibi bir problem bulunmamaktadır. Direksiyon soyulması güneş ile ilgili değildir. Elinizde kalan yüksek oranlı alkol ile ilgilidir. Kolonya, parfüm vb. kullanımından sonra elinizde alkol kalıntısı kalır ve direksiyon ile temas ederse, bu problem olarak ortaya çıkar. O yüzden ben hep parfüm ve kolonya kullandıktan sonra ellerimi yıkarım. Zaman içinde bir çok araçta hatta TR’de kaliteli olarak kabul gören modellerde bile benzer problemin olduğunu gördüm. Ancak bu kadar kısa sürede alkolde olsa Latitude’ün direksiyonu soyuluyorsa burada bir problem var demektir. 4) Şunu diyebilirsiniz. Renault’un uzun dönemde kalitesi ne olur. İlk günkü kalitesini koruyabilir mi? Konforu devam eder mi? Böyle derseniz size hak veririm. Bende genelde bu açıdan çok umutlu olmam Fransız araçlarından. Konuyu açan arkadaş aracında sorun yaşamış olabilir. Aracında şansızlıklar yaşamış olabilir. Onun yorumlarına saygı duymakla beraber, diğer Latitude araçlarına genelleme yapılmasına katılmıyorum. Çünkü benim kullandığım araçta şuan için konfor yönünden ne bir olumsuzluk, ne de bir azalma var. Belki zaman geçtikçe Renault ile ilgili bu olumsuz algı değişir. Bunu zaman ortaya koyacak. Bu nedenle HER ŞEYE EN BAŞTAN YAPILAN TOPTANCI BİR KARALAMAYA karşıyım. 5) Birisi demiş ki; bu arabayı araçtan anlamayanlar alıyor. Zaten 2. el satış fiyatı da düşük demiş. Ben bu arkadaşa gülüyorum sadece. Bi zahmet Latitude kaç TL etiket fiyatı ile TR piyasasına giriş yapmış bir araştırsın. (kaldı ki satışında bayiler liste fiyatından indirim de yaptılar.) Şuan satanların çoğunun aracı kullandığı sürenin yanında kar ile aracını sattığını görürler. Ayrıca ben akrabamdan biliyorum kesinlikle 2. el kaygısıyla araç almaz. Aracını götürür bayiye farkını verir, yenisini alır. Zaten ülkemizde D segmenti SIFIR ARAÇ alanların ÇOĞUNLUĞU ORTANIN ÜSTÜ GELİR DÜZEYİNE sahip kişilerdir. O yüzden üçe beşe bakmazlar. 6) Birisi Latitude satmıyor demiş. Evet D segmenti araç ülkemiz gelir düzeyine göre pahallı olduğu için az satar. Örneğin D segmentinde en çok satan Passat’ın 4 katı Polo satılıyor. Şimdi Polo çok sattığı için Passat’tan daha mı üstün oluyor. Ayrıca Passat satış rakamını ayrı tutarsak (bol filo satışı ve ülkemizde anlamsız bir prestij algısı olduğundan) diğer hangi D segment araç Latitude’den veya D segmenti Fransız araçlarından kat kat fazla satıyor? Mondeo mu? İnsignia mı? Accort mu? Avensis mi? Mazda 6 mı? Volvo S60 mı? 7) Bence D segmenti araç HANGİ MARKA OLURSA OLSUN altındaki segmentlerde ki araçlarla konfor ve kalite yönünden kıyaslanamaz bile. O yüzden alt segmentlerde bulunan araçlarla saçma sapan kıyaslamalar yapmayalım. Komik oluyor ve “KEDİ UZANAMADIĞI CİĞERE MUNDAR DERMİŞ” durumu ortaya çıkıyor. 8) D segmenti hangi araç hafif? Birisi yazmış Fluence Latitude’den az yakıyor diye. Tabi ki az yakacak Latitude’den. 1.500 kg ağırlığı var Latitude’ün. arada yaklaşık 200-250 kg var. Ayrıca abartılacak bir yakıt tüketim farkı da yok. 105 bg güce sahip Fluence yaklaşık 0,5-1 lt daha az yakar şehir içinde. Şehir dışında çok fark yok aralarında. Bizzat denenmiştir. Birde Fluence’ın 90 bg olanları var. Gitmeyen ama koklayan modeli. Onlar baya az yakıyor. Ama gelen geçer, giden geçer yanınızdan. Ayrıca 75 bg‘lik Dacia Logan’da 90 bg’lik Fluence’den az yakıyor. O zaman senin için yakıt ön planda ve tek kriter ise gidip Logan alacaksın. Kıyaslamaların mantıklı olması lazım. Bakın size mantıksız bir kıyaslama örneği yaptım. Niye segmentler farklı. 9) Latitude Koreli Samsung ile ortak üretimdir. SM5 olarak bilinir doğru. Zaten Samsung araçların büyük bir kısmı Renault tarafından tasarlandı. Araç tamamen Kore tasarımı olsa ne olacak yani. Kötü araç mı olacak. Buradan nereye varılmaya çalışılıyor anlayamadım. O açıdan bakarsak Ford Focus’da yıllardır bir TÜRK tarafından tasarlanıyor. Focus’u bir alman tasarlamadı diye kötü araç mı diyeceğiz şimdi. ÇOK BASİT BİR KARALAMA YÖNTEMİ BU. Peki satış adetinden yola çıkarsak, TR’de devamlı satışları üst düzey olan Fluence nedir? Fluence’de Samsung SM3‘dür. Millet koşa koşa renault’u tercih ederek Koreli Fluence’yi alıyorda, renault’u tercih etmişken ve gözü Latitude iken niye tercih etmesin. (Anlayın artık D segmenti satış adetlerinin gelir durumu ile doğrudan ilgili olduğunu. Bundan 15 yıl önce sokaklarda kaç tane D segmenti araç görürdünüz, bugün kaç tane görüyorsunuz. Halkın geliri arttıkça lüks harcaması da artar.) 10) Evet Latitude 'ın yol tutuşu ile ilgili problem vardı.” Var” demiyorum, “Vardı” diyorum çünkü bir çok Latitude araca periyodik bakımında TÜRKİYE 'ye uygun güncel ayarlar yetkili servisler tarafından yapıldı ve PROBLEM ÇÖZÜLDÜ. neydi problem; araçta renault'un TR'deki hiç bir modelinde bulunmayan daha önceden lüks segmentte bulunan TAM BAĞIMSIZ AMORTİSÖR SİSTEMİNİN OLMASI ve ayarlarının KONFOR ODAKLI OLARAK AVRUPA YOLLARINA göre ayarlanmış olması idi. Adamlar aracın hızlı giderken TR yollarındaki gibi garip çukurlara bir anda girebileceğini ön görememişler. Evet bu TR için önemli bir hata. Ancak bu aracın yeni çıkmış bir araç olduğunu unutmamak lazım. Tekerlerin açıları ile ilgili yapılan ayarlama ile bu problem çözülmüştür. Latitude’den bu yönde şikayeti olanlar bir yetkili servise uğrasınlar. Problemin çözüldüğünü görecekler. 11) Herhangi bir teknik bilgisi olmadan, her fırsatta FRAZSIZ ARABALARI şöyle kötü, böyle sağlam değil, güvenli değil vb. şeklinde, kulaktan dolma veya forumlardan sağdan soldan edinilme doğruluğu belli olmayan bilgiler ile yapılan yorumlar gerçekleri tam olarak yansıtmamaktadır. Ben Fransız araçları 1 numaradır, mükemmeldir demiyorum. Araçları eleştirebilirsiniz. Ama eleştirirken olmayan şeylerle saçmalamayalım. Yok tenekeden, yok çöp kutusu gibi vb. şeyler. Güvenlikse araştırın bakalım EURONCAP testleri başladığında en çok modeli ile 5 yıldız alan firma hangisidir? Oturduğu yerden sallayan arkadaşlara diyorum ki: bir aracın EN ÇOK ARIZA ÇIKARMA POTANSİYELİ OLAN KISMI MOTORUDUR. Bu yönden bakacak olursak en sağlam, en az yakıt tüketen DÜŞÜK HACİMLİ dizel motorlar FRANSIZ ARAÇLARINDA vardır. Bu nedenle Fransız üreticiler BEDELİNİ ÖDEYEN diğer otomobil üreticileri ile bu motorları paylaşıyorlar. Aşağıda örneklendiriyorum. Herhalde kötü olduğu için bu markalar bu motorları almıyordur. Bakın örnekler arasında bu başlıkta belirtilen ve hayran olunan VOLVO ve JAPON araçları da var. - PSA grubunun dizel motorunu kullananlar (Volvo, Ford, BMW (yeni 3.16 dizel), Mazda 3, Mitsubishi (dizel outlander)) - Renault dci dizel motorunu kullananlar ( Nissan, Mercedes (yeni çıkacak CİTAN modeli), renault’un YENİ 1.6 dci motorunun Mercedes tarafından B ve C kasalarına konulmak üzere istendiği yönünde haberler vardır.) Bu firmalar sağlam olmayan FRANSIZ MOTORLARINI kullanacak kadar aptal olacak, SADECE FORUMLARDA KARALAMA İŞİ OLAN BİR GRUP AKILLI OLACAK. HEMDE KLAVYE BAŞINDAN! ![]() BANA BURADAN FRANSIZLARIN REKLAMINI YAPTIRIR GİBİ YAZI YAZDIRDINIZYA HELAL OLSUN. AMA HAKSIZLIĞA GELEMEM... KEŞKE BUNLARI YAPAN BİR TÜRK OTOMOBİL MARKASI OLSAYDI VE ÜRETTİKLERİYLE HAKETSEYDİDE ONA DAHA FAZLASINI YAZSAYDIM. Herkese iyi günler… |
Öncelikle geçmiş olsun. Sadece 5 numaraya cevap vereyim. Sciroccoda da öyleydi, aracın sileceklerini kaldıramazsın, kaputa çarpar silecek kolu. Onun kombinasyonu var, sciroccoda kontağı açıp aracı çalıştırmadan iki kez silme tuşuna dokununca silecek dikilip o şekilde kalıyordu. O zaman direk sileceği camdan ayırabilirsin. |
Silecek kilidi olmasın araçta?
Yani mesela Mondeoda sinyal ve silecek kolunu çekili tutunca silecek kilidi açılıyor öyle kaldırabiliyorsun.