Yaklaşık on yıldır Ekşi Sözlük yazarıydım. Deprem felaketi sonrası yazar arkadaşlarla beraber ahbap derneğine yardım kampanyası düzenlemiştik. Sonra bazı hesaplar bizi şikayet etti. Ekşi sözlük yönetimi akşama kalmadan hesabımızı kapattı. Gerekçe olarak reklam yasağı dediler. Ahbap derneğine yardımda bulunmayı teşvik eden diğer hesaplara da bunu yaptılar. Sonradan medyadan öğrendiğimize göre de birilerine hoş gözükmek için trol hesaplara yazarlık vermişler. Ekşi sözlük yazarları bilerek ya da bilmeyerek bu yanlışa hizmet etmeyin. Ekşi sözlük yönetiminin ne halde olduğunu görün ve eleştirin. Benim hesabımı kapatmalarına sebep mesajımı paylaşıyor ve takdiri sizlere bırakıyorum: "açıkçası ben de bu kampanyaya dahil oldum ve bağışta bulundum. Bu kişilerin yaptığı davranış çok takdire şayan bence. Ben gelişmelerden sizi haberdar edeceğim. Bu arada arkadaşlar herhangi birinin hesabına değil doğrudan ahbap derneğine para gönderiyorsunuz. ... İsimli yazara şunu söylemek istiyorum. Ben bu kişileri tanımıyorum ama dediğin doğru değil. Çünkü doğrudan ahbap derneğine yardım gönderiyorsunuz. Bizzat ben yolladım bugün." Yaptığım bağışa ilişkin dekont da ektedir. < Resime gitmek için tıklayın > |
15.05.2018 tarihinden beri tivibu abonesiyim. Aboneliğimde 24 ay taahhüt verdim. Taahhüt süresi dolunca beni müşteri hizmetlerinden arayıp yeni bir kampanyalı fiyat teklif etmişlerdi. Ben de kabul ettim. 15.05.2020 tarihinden itibaren yeniden 24 ay süreyle aboneliğimi uzattım. Aradan yine iki yıl geçti. Sözleşme bitimi olan 15 Mayıs 2022 tarihinden çok kısa bir süre önce yeniden müşteri hizmetleri tarafından arandım. Bana yeni bir kampanya teklif ettiler. 29 TL gibi bir rakam karşılığında yeniden 24 ay süreyle taahhüt vererek aboneliğimi uzattım. Bu görüşmeyi yaptıktan sonra da 16.05.2022 tarihinde bana yeni kampanyaya dahi olduğuma dair mesaj geldi. Şimdi buraya kadar herşey normal. Fakat tivibu aboneleri için bundan sonrası çok önemli lütfen dikkatle okuyun. Daha önce faturalarım 3 ayda bir toplu gönderiliyordu. Ben de otomatik ödeme vermiştim. Maalesef tivibuya güvendiğim için de çok dikkat etmemişim. Sonrasında baktığımda her ay 108 TL fatura kesildiğini farkettim. Yani Mayıs 2022'den sonra kampanyalı yerine kampanyasız yüksek fiyattan fatura kesilmiş. Önce online işlemlere girip konrol edeyim dedim. Burada maalesef hiç bir şekilde kampanya bilgilerine ulaşamadım. Sonrasında şikayet kaydı oluşturdum. Ayrıca müşteri hizmetlerini aradım. Müşteri hizmetleri kampanyamın olmadığını söyledi. Böyle bir aramanın da olmadığını söyledi. Ben de mesaj kayıtları durdurduğu için gönderdim. Kayıt oluşturdular. Daha sonra iptal etmek istediğimi söyledim. 20 dakika boyunca iptal işlemi için bekletilince kapattım. Sistem üzerinden iptal talebi yolladım.Kampanyalı fiyattan taahhütüm olduğu için 250 TL cezai şart ödeyeceğim şeklinde uyarı geldi. Yani hem kampanya yok diyorlar hem de tahhütü bozduğum için cezai şart uygulanacağını belirtiyorlar. Neyse bir kaç gün sonra tivibu müşteri hizmetleri tarafından arandım. Bana Mayıs 2022 tarihinde müşteri hizmetleri tarafından arandığıma dair bir kaydın olmadığını belirttiler. Bana mesaj geldiğini söylediğimde ise yanlışlıkla gönderilmiş olabileceğini söylediler. Düşünün kampanyaya dahil olduğuma dair mesajı da kabul etmediler. 250 tl cezai şartın ne olduğunu sorduğumda onu da dikkate almayın hataen olmuştur dediler. Ayrıca cihazı da süresinde teslim etmezsem 390 tl ceza ödeyeceğimi de belirttiler. Yani kurumsal olduğunu düşündüğümüz telekom ve tivibu ne halde görün ve dikkat edin. Ben sadece sizleri uyarmak istedim. Sözleşmelerinizi, aboneliklerinizi kontrol edin. Mesajlarınızı silmeyin. Arama kayıtlarınız varsa saklayın. Yarın aboneliğinizi iptal etmek istediğinizde hem muhatap bulamıyorsunuz. Hem sizi umursamıyorlar. Hem her şeye bir kılıf buluyorlar. Hem de fazladan ücret ödemek zorunda kalıyorsunuz. Aman dikkat. 16.05.2022 tarihinde kampanyaya dahil olduğuma dair mesaj. Paket Fiyatının yer aldığı sözleşmeyi de sildikleri için şimdi göremiyorum. tıkladığımda sayfa açılmıyor artık. < Resime gitmek için tıklayın > Bu da benim sözleşmenin başladığı 15.05.2018 tarihli sözleşmenin ilgili kısmı < Resime gitmek için tıklayın > Bu da son ay gelen fatura. < Resime gitmek için tıklayın > |
Arkadaşlar merhaba ben xiaomi kullanıcısıyım ama sırf ikincil alan için kullanıyorum. Xiaomi telefonlarda ikincil alan şöyle oluyor. İki farklı kullanıcı arasında depolama alanı, galeri, uygulamalar ve google hesabı dahil herşey farklı oluyor. Bir alandayken diğer alandaki resim müzik dosya uygulama, rehber, google hesabı vs hiçbirini göremezsiniz. Görmek için diğer alana geçmeniz gerekir. Oneplus 9 pro almayı düşünüyorum ama böyle bir özellik oneplus telefonlarda var mı yok mu bilemedim o yüzden çok kararsız kaldım. Beni aydınlatacak var mı acaba? Daha önce xiaomi ikincil alan kullanan arkadaşlar beni daha iyi anlayacaklardır. Herkese teşekkür ederim |
Arkadaşlar bu netspeed firmasına bulaşmayın derim. Modemde sorun vardı. Kabul etmeleri için 3 ay uğraştırdılar. Sonraki 3 ayda da modem değişikliği için sözde birilerinin geleceğini söylediler. İnternet bağlantı zayıflığı ve hat kopması bir yana müşteri hizmetlerinin ilgisizliği insanı deli etmeye yetiyor sürekli kayıt oluşturup duruyorsunuz. Sorun çözülmediği halde çözülmüş gibi kaydı kapatıyorlar. Kurumsal olamadılar bir türlü. Kaç kez şikayet ettim sonuç yok. Sabah 8 aksam 7 çalışan birisiyim. En yakın boş zamanımda bunlardan kurtulacağım. Eşim zaten umudunu kesmiş internetten. Modem evde süs niyetine duruyor. |
İki yıldır aboneyim son aylarda illallah ettirdi. Modemleri sorunlu bağlantılarda kopma problemleri oluyor. Müşteri hizmetlerine 15 dakikada ulaşamıyorum. Arayınca altı iş günü içerisinde görevli gelecekler diye söyleniyor ama kimse gelmiyor. Wifi de sürekli kopma yaşanıyor çözüm bulmuyorlar. İş güçten fırsat bulsam hemen değiştireceğim. Sakın bulaşmayın. Teknik destek sıfır |
Yaklaşık iki yıldır Netspeed abonesiyim. Her sene bir bahaneyle fiyatları arttırdılar. Yine modeme de her ay 8-9 TL para almaya başladılar. Ara sıra internet kesiliyordu ama artık bıktırma noktasına geldi. İnternet gün içinde gidiyor. Müşteri hizmetlerini arıyorum. Her aramada istisnasız en az 15 dakika telefonda ulaşmayı bekliyorum. Ulaşınca bir işlem yapıyorlar internet geri geliyor. Bir iki gün sonra tekrar gidiyor. Kendi İnternet sitelerine online destek yazıyorum. Duvara yazsam dışarıdaki adam daha çok ilgilenir. Müşteri hizmetleri sorun modemde olabilir ama biz servis gönderemiyoruz siz başka bir modemle deneyin sorun modemde olursa o zaman değiştiririz diyor. Ben boşuna mı her ay modeme kira veriyorum. Bir zahmet siz gelin kontrol edin. Kolay kolay şikayet etmem ama beni usandırdı artık. Daha kurumsal bir firmadan internet bağlatmadığıma pişmanım. Çünkü muhatap bulamıyorum, bulduklarım beni geçiştiriyor ve çözüm bulmuyorlar. |
Delta Servis garantili Galaxy s9 plus telefon almıştım. cihazda ahize problemi çıktı. 20 nisandan beri serviste bekliyor. Her aradığımda bu hafta kesin teslim ediyoruz diye oyalıyorlar. Müşteri memnuniyeti umurlarında değil. Çok rahat yalan söylüyorlar. Yedek cihaz gönderdik diyorlar. o bile yalan gelmiyor. olan müşterinin zamanına, emeğine ve parasına oluyor. yaşadığımız sinir ve stres de cabası oluyor. Arkadaşlar servis hiç kurumsal değil. Ankara Balıkçıoğlu'ndaki telefon tamircileri gibi davranıyorlar. Ben tüketici hakem heyetine başvurdum. Sakın ola delta servis garantili cihaz alayım demeyin. Alacaksanız da garantisiz cihaz aldığınızı bilerek alın. < Resime gitmek için tıklayın > |
TOYOTA COROLLA 1.4-D-4D Multimode şanzıman araç ile ilgili Uzun kullanım Testi Araç : 2016 Model (Mayjajlı kasadan önceki) Toyota Corolla 1.4 D-4D Advance Multimode Aldığım tarih ve km: 14.10.2016 10 bin km Şu anki tarih ve km : 11.01.2018 46 bin km Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere dünyanın en çok satan aracı olarak lanse edilen Toyota Corolla modelinin uzun süreli kullanım sonucundaki izlenimlerimi aktarmaya çalışacağım, Öncelikle aracın özelliklerinden kısaca bahsetmek istiyorum. Araç 2016 model 1.4 dizel multimode yarı otomatik şanzımana sahip olup araçta Advance donanım paketi bulunmaktadır. Bu donanım paketine ek olarak navigasyon ve ön arka park sensörü var. Tabi bunlar sonradan serviste ücretle takılmış olup advance pakette normalde bulunmamaktadır. Ben aracı aldığım zaman 10 bin km deydi. Şu an 47 bin kmye yaklaştı. Yani 36 bin km kullandım. Bu Aracı çoğunlukla Ankarada şehiriçinde kullandım. Ancak İstanbul-Ankara- Antalya- Gaziantep-Bursa gibi uzun yollarda da deneme fırsatı buldum. Corolla almadan önce sırasıyla fiat doblo 1.3 dizel, Peugeot 307 benzinli ve dizel motoru ile opel astra h kasa easytronic benzin lpg modellerini kullandım. Peki neden Corollayı tercih ettin diye soracak olursanız, birkaç nedenden dolayı corollayı tercih ettim. İlk olarak en son kullandığım astra h easytronic model aracımda çok sorunlar yaşadım bu nedenle sorunsuz bir araç almak istedim. Tabi sorunsuzluk denilince de ilk akla gelen Corolla oldu. İkinci olarak Corollanın Türkiye’de çok iyi bir ikinci el piyasası var ve çok fazla satılan bir araç. Bu kadar çok satıyorsa vardır bir hikmeti diye düşündüm, üçüncü olarak da corolla dizelin fabrika verilerindeki yakıt tüketimi gerçekten çok ideal geldi, öyleki şehiriçinde 4.9, şehirdışında 3.6 gibi çok iyi değerler yazıyordu. Bunlardan dolayı bu aracı tercih ettim. Peki beklediğim gibi çıktı mı? Bu soruların cevabını aşağıda vermeye çalışacağım, bu araçta sırasıyla değineceğim hususları belirtmek gerekirse, - konfor -Motor performansı -Multimode (yarı otomatik) şanzıman -Yakıt tüketimi -Servis -Yaşadığım Sorunlar -Sonuç Konularını ele acağım. KONFOR İlk olarak aracın konforundan bahsetmek gerekirse, bu araç ilk başta değindiğim gibi advance donanıma sahip, araçta far, yağmur ve park sensörleri, geri görüş kamerası, yokuş kalkış desteği, bluetooth, dokunmatik ekran, çift yönlü dijital klima, ön ve arka kol dayama bulunmaktadır. Donanım olarak beğendiğim yönlerden bahsedecek olursam, sensörleri gayet iyi algılıyor. Geri görüş kamerasını çok beğendim, bluetooth kullanımı da iyi tabi artık bu donanımların hepsi orta donanımdaki bütün araçlarda var. Sonradan eklenen ön arka park sensörü de kullanışlı olabiliyor ancak çok şey beklememek gerekiyor. Çünkü yağmurlu havalarda bazen sanki önünde bir şey varmış gibi sensör ötmeye başlıyor. Navigasyona gelecek olursak ben kullanışlı buldum. donanım olarak eksik yanlarına gelecek olursam, en önemli eksikliği bence hız sabitlemenin bulunmaması, bilindiği üzere Toyota Corollanın dizel otomatik versiyonlarının hiçbir donanım paketinde hız sabitleme yok. Bugün hemen her marka araçta hız sabitleme bulunurken Toyotanın dizel otomatik versiyonunda bulunmaması büyük eksiklik. Servise neden yok diye sorduğunuzda, dizel otomatik araçlarda hız sabitlemenin motora zarar verdiği gibi bir gerekçe sunuyorlar ki özürleri kabahatlerinden büyük. Zira bırakın Mercedes, Bmw, Audi gibi üst segment araçları, fiat, Peugeot, Opel, Vw gibi araçlarda dizel otomatik versiyonlarında hız sabitleme varsa, o zaman demekki Toyota bu işi başaramamış ve teknoloji olarak geride demektir. O yüzden bu açıklama Toyota’ya yakışmıyor. Bir de Japonların böyle bahaneleri kullandığına daha önce de şahit oldum, örneğin Honda ve Mitsubishi binek araçlarında neden dizel seçeneği yok diye sorulduğunda Türkiye’de dizel kalitesi kötü olduğu için ve Japonlar arabalarına çok önem verdiği için getirmiyorlar gibi bahanelere sığınıyorlardı. Neden pick-up tarzı araçlarında dizel motoru getiriyor diye sorunca da tatmin edici bir cevap verilmiyordu. Neyse hız sabitlemenin olmaması bence büyük bir eksiklik. Beni rahatsız eden 2. eksiklik ise, dokunmatik ekranın kullanışsız olması. Şöyleki, dokunmatiği çok iyi değil, algılaması için parmağınızla biraz bastırmanız gerekiyor, daha önce kullananız var mı bilmiyorum ama kötü tabletlerdeki gibi tırnağınızla dokununca daha iyi algılıyor. Bunun dışında kanal araması biraz zor, mp3 dinlemek istediğinizde ilk beş saniye hangi müzik olduğu ekranda gözükmüyor, araç kullanırken radyo değiştirmek ya da klima ayarı yapmak isterseniz sürüşü ciddi anlamda tehlikeye sokuyor, zira ön konsol kullanışlı değil. Diğer beni rahatsız eden klimanın ayarlarıyla oynadığınız an ekrana klima grafikleri çıkıyor, bu sırada navigasyon varsa ya da yanınızdaki kişi radyo kanalı aramaya çalışıyorsa bu grafikler engel oluyor. bana çok gereksiz geldi. Bir önceki aracım astrada anahtarla camlar kapanıp açılabiliyordu. Maalesef bu özellik corollada yok. Ayrıca anlık tüketim, ortalama hız gibi veriler de Corollada yok. Sadece ortalama tüketimi görebiliyorsunuz. Bu verilerin olmamasının mantığını gerçekten de anlamış değilim. Bu donanımda bir aracın çok daha fazla verileri içermesi gerekirdi. Araç bilgileri bölümünden bazı grafikler var ama bunu anlamak için heralde mühendis olmak lazım. Bir diğer beni rahatsız eden konulardan birisi de, belli bir hızı geçince özellikle 100 km ve üzerinde yol sesini çok fazla içeriye alıyor. Bu uzun yolda çok daha fazla hissediliyor. Bazen dinlediğiniz müziğin sesini bastıracak kadar yoğun olabiliyor. Keza yolcu koltuğunda oturan kişi cam mı açık çok ses geliyor diyebilir. Beni rahatsız eden bir diğer konu ise araçta davlumbaz olmaması, corollada neden davlumbaz yok anlaşılır gibi değil, sanırım serviste 400 tl gibi bir ücrete ekstradan taktırabiliyorsunuz ki bu konuda da tam emin değilim. Davlumbaz olmamasının eksikliğini şurada hissediyorsunuz; yolda giderken davlumbaz olmaması sebebiyle seken taşlardan dolayı ayağınızın altında takır tukur ses hissediyorsunuz bence bu da rahatsız edici bir şey. Bir diğer eksiklik tuşların yerleri ulaşılamaz yerlerde, örneğin elektrikli dikiz aynalarının ayar tuşları cam otomatiklerinin tuşlarının olduğu bölmede olsa daha iyi olurmuş, yine hillholder yani yokuş kalkış desteğinin aktif olması için ayağınızla fren pedalına sertçe basmanız gerekiyor, bunun dışında herhangi bir tuşla aktif hale getiremiyorsunuz, ayrıca el freni çekiliyken yokuş kalkış desteği çalışmıyor. Birkaç kez başıma geldi el freni çekili olmasa da çalışmadığı durumlar oldu. Özellikle dik yokuşlarda birden fazla kez kullanmak istediğinizde devre dışı kalabiliyor. Dijital saat o kadar gereksiz yerde ki saatin kaç olduğuna bakmak isterseniz kafanızı sağa doğru baya bir çevirmeniz gerek, camlarda çocuk kilidini aktif hale getirdiğiniz zaman siz de yan ve arka camları çalıştıramıyorsunuz. konfor olarak bu araçta elektronik el freninin, anahtarsız çalıştırma gibi özelliklerin eklenmesi gerekiyor. Ayrıca aracın ses sistemini hiç beğendim. Toyota bu ses sistemiyle Alman grubu araçlarla asla baş edecek kalitede değil maalesef. MOTOR PERFORMANSI Eğer dizel bir corolla almak isterseniz şu an için sadece tek bir seçeneğiniz var. O da 1.4 90 beygir bir motor. Bu motor 205 nm tork üretiyor. Yarı otomatik şanzımanla beraber 0-100 saniyeye 14 saniyede çıkıyor. Bu aracı almadan önce açıkçası en tereddüt ettiğim nokta motorunun performansıydı. Çünkü internetten yaptığım araştırmalarda motorun yetersiz olduğuna ilişkin bir çok yorum okudum. Fakat ben çok performansa bakan biri değildim ayrıca daha önce kullandığım 1.3 multijet motorun performansından memnundum. Bu nedenle bu aracın da beni memnun edeceğini düşünmüştüm. Ama maalesef bu konuda yanıldım. Çünkü araç özellikle hızlanmalarda çok yavaş. Bir aracı sollamak istediğinizde neredeyse kaza yapma riskiniz oluyor, çok zorlanıyorsunuz. Yokuşlarda araç çok zorlanıyor. Ben çok dik olmayan bir yokuşta araçta 4 kişi varken kalkamadım. Araç 90 km ye kadar hiç seri değil bu km geçtikten sonra ivmelenmeye başlıyor. Daha önce kullandığım Peugeot 307 1.6 110 beygir dizel araçla kıyasladığımda gece ile gündüz gibi fark görüyorum. Motorun bu kadar yetersiz olması sizin keyifli araç kullanmanızı engelliyor. Bu durum gün içinde hep canınızı sıkacak şekilde karşınıza çıkıyor. Benim tahminim birkaç yıl içinde Toyotanın Corollada bu motor seçeneğinden vazgeçerek 1.6 dizel motor seçeneğine yöneleceği. Yoksa fordun, opelin, vwnin dizel araçlarıyla baş etmesi mümkün değil. Motor olarak çok fazla söyleyecek şey bulamıyorum. Çünkü bu motor yetersiz, ağır kalan bir motor. Özellikle ani sollamalarda çok sıkıntı yaşayabilirsiniz. Yukarıda söylediğim gibi ben aracı çok performanslı kullanmam deseniz dahi araç yine de beklentinizi karşılamayacaktır. YAKIT Peki motorun bu eksiklikleri size yakıtta tasarruf olarak dönüş yapıyor mu diye düşünecek olursanız size cevabım maalesef hayır. Beni en çok hayal kırıklığına uğratan konu da bu oldu. Zira fabrika verilerine ulaşmak gerçekten imkansıza yakın. Öncelikle ben size aracı nasıl kullandığımı anlatayım. İlk 20.000 km boyunca ayağımın altında yumurta varmış gibi kullanmaya çalıştım, ışıklara yaklaşmadan önce ayağımı gazdan çektim, frene mümkün olduğunca gereksiz yere basmamaya çalıştım. Ani hareketlerden kaçındım. Ama buna rağmen Ankarada şehiriçinde 5.9 gibi bir rakama anca ulaşabildim. Biraz seri kullanmaya çalışırsam eğer bu tüketim hemen artmaya başladı. Baktım hiç düşmüyor bu kez daha rahat kullandım 6.1 civarı bir rakam olduğunu gördüm. Başka Toyota corolla kullanıcılarına sorduğumda hemen hemen aynı ortalama rakamların olduğunu söylediler. Daha önce yine ankarada kullandığım pejo 307 1.6 110 hp dizel manuel aracımda ne kadar seri kullansam da 5.6 yı geçmiyordu. Dikkatli kullanırsam eğer 5.1 civarı bir tüketimi rahat yakalıyordum. Ancak corollada ne kadar dikkat etmeye çalışsam da 5.9 altına düşmedim. Hatta inat ettim düşüreceğim diye ama gerçekten aracın yakıt tüketimini düşürmek çok zor. Yükseltmesi ise çok kolay. Uzun yol performansı da beni mutlu etmedi. Zira Ankara-istanbul ve Ankara-bursa arasında 100 – 120 km arasında kullanımda 4.8 gibi bir ortalama tüketim kaydetti, daha önceki pejo 307 ile bu tüketim 3.9 u buluyordu. Opel astranın 1.6 102 hp benzinli aracında 5.6 gibi verileri yakalayabiliyordum. Ancak bu araçla ne yapsam da yakalayamadım. 307’nin yakıt tüketimi ile arada 1 litreye yakın bir fark var. Bu da 500 km de 5 litre fazla yaktığı anlamına geliyor. Oysa corolla bu tüketimin çok altında değerler vaat ediyor. Yarı otomatik şanzımanın etkisi var mı derseniz çok katılamayacağım. Astranın easytronic modeli gibi yarı otomatiklerin manuel vitese göre daha az yakmaları gerekiyordu. Araçta kış lastikleri olması halinde ise 0.3 lt gibi bir fark artışı hemen göze çarpıyor. Açıkçası corolla dizel otomatik aracı yakıt tüketimi açısından benim için tam bir hayal kırıklığı oldu. Motorun düşük olması yakıtta tasarruf sağlamamış tam aksine sanki daha fazla tüketime yol açmış. Yeni nesil benzinli motorların yakıt tüketimleri kadar bir tüketimi var. Corollanın yakıt tüketiminde belirttiği fabrika verilerine ulaşmak bence imkansız. Zira çevremde bu aracı kullananlara sorduğumda 5.8-6.5 gibi tüketimlerin olduğunu söylediler. Forumlarda da bu konuda aslında çok şikayet okuyordum. Ama ben aracı çok zorlamam dikkat ederim diye önemsememiştim. Meğer ne kadar uğraşsanız da tüketimi düşüremiyorsunuz. Yakıt tüketimi olarak Corolla maalesef sizi üzüyor. Hele 1.6 dizel yüksek beygirli araçların daha az yaktığını görünce daha bir sinirleniyorsunuz. ŞANZIMAN Toyota Corolla almadan önce yaptığım araştırmada dizel versiyonlarında kullandığı multimode şanzımanla ilgili çokça şikayet olduğunu gördüm. Öyle ki sırf bu şanzıman yüzünden aracın alınmaması gerektiğini söyleyen azımsanmayacak kadar insan var. Şikayetlerde genel olarak şanzımanın tek kavramalı olması, vites geçişlerinin sarsıntılı olması, konforsuz olması, şehiriçinde aşırı ısınması ve arıza çıkarma ihtimalinin yüksek olması gibi sorunlardan bahsediliyordu. Açıkçası alırken en tereddüt ettiğim konu da buydu. Fakat yaklaşık 35 bin km kullanımdan sonra bu konuda Toyota’ya haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Çünkü vites geçişlerini çok sarsıntılı bulmadım. Tabi daha önce kullandığım easytronic vites daha sarsıntılıydı. Bu nedenle bu vites bana daha konforlu gelebilir. Çoğunluğunu şehir içinde kullanmama rağmen hiç ısınma sorunu yaşamadım. Vites değişim aralığı 2 bin ila 3 bin devir arasında yapılıyor. Ancak kullanıma bağlı olarak siz bunu değiştirebiliyorsunuz. Daha doğrusu bu şanzıman sizin kullanımınıza bağlı olarak kendini ayarlıyor. Manuel moda aldığınızda da kullanımı gayet zevkli. Vites değiştirme uyarısı ekranda size vitesi arttırma ve eksiltme konusunda yardımcı oluyor. Ayrıca direksiyondan f1 vites değişim kulakçıkları ile vites değiştirebiliyorsunuz. Araç daha yeni olduğu için olsa gerek henüz bir arıza ile karşılaşmadım. Fakat bayiden 2016 yılından itibaren üretilen şanzımanlarda biraz daha sarsıntısının azaltıldığını söylediler. Ben genel olarak şanzımandan memnun oldum. Tabi memnun kalmadığım yönleri de var. Şöyleki vites E yani otomatik modda iken kaçıncı viteste olduğunuz ekranda yazmıyor. Yine vites geçişlerinde de ekranda herhangi bir yazı yok. Manuel modda ise kaçıncı viteste olduğunuzu ekranda görebiliyorsunuz. İkinci bir eksiklik ise mmt şanzıman 6 vites ama 6. vitese geçme konusunda çok isteksiz davranıyor. Öyle ki 110 km civarını bulmadan 6. vitese geçmiyor. Bence daha erken geçmesi gerekirdi. Bu hem yakıt tasarrufu açısından hem de sürüş performansı açısından önemli. Uzun yolculuklarda size tavsiyem aracı manuel modda kullanmanız. Bu sayede siz 6. vitese daha erken çıkabilirsiniz. Bu da tüketim açısından size avantaj sağlar. Ben böyle yapıyorum. Corolla 6. vitesini daha kullanışlı hale getirmeli. Gördüğüm üçüncü eksik ise ki bu aslında beni en rahatsız eden konu. Yokuşlardan kalkışlarda zaman zaman balata kokusu arabanın içini kaplıyor. Ben yokuşlarda yarım devirde beklemiyorum. Eğer duracak olursam vitesi N konumuna alıp ayağımı frende basılı bekliyorum. Kalkarken de yokuş kalkış desteği ile kalkıyorum. Ama gelin görünkü 3 kalkıştan birinde çok kötü bir balata kokusu arabanın içini kaplıyor. Bu koku bazen yoğun bazen az olabiliyor. SERVİS Gelelim servis konusuna. Toyota bakım aralığı 10 km. Fransız ve Alman grubu araçlarda bu aralık 15 bin km iken Fiat grubunda 20 bin km. bu durumda Toyota’nın servis konusunda cebe daha fazla yük getirdiğini söylemek mümkün. Aracımı bu zamana kadar 3 kez bakım için servise götürdüm. Normal bakım fiyatı ortalama 600- 700 Tl civarı bir rakam tutuyor. Yılda 30 bin km yapan birisi için yılda en az 2000 Tl rutin bakım masrafı oluyor. Bu bence çok fazla. Ayrıca balatalar ve diskler 40 bin km’de bitti. Her ikisi için (ön takım) ortalama 1000 Tl bir fiyat aldım. Sonuç olarak bakım maliyetleri ve yedek parça fiyatları yüksek. Peki servis nasıl diye soracak olursanız. Bu konuda tam emin olamadım. Zira sorunlar konusunda ilgileniliyor gibi ama sonuç almakta zorlanabiliyorsunuz. Bir sorun ilettiğinizde bu normalmiş gibi davranılıyor. Sonradan sorun gerçekten ortaya çıkınca da mağdur olan siz olabiliyorsunuz. Ama yetkililer ilgili ve güleryüzlü. YAŞADIĞIM SORUNLAR. Evet gelelim işin en önemli kısmına. Benim bu aracı almamdaki en büyük etken sorunsuzluğuydu. Fakat işin aslı maalesef öyle değil. Aslında bir araç almadan önce forumlarda veya şikayet sitelerinde o araçla ilgili en çok şikayet edilen hususlara bakarsanız kronik sorunların neler olduğunu tespit edebilirsiniz. Corolla ile ilgili de forumlarda daha çok şanzımanın yetersizliği ve yağ eksiltme probleminden şikayet ediliyordu. Şanzıman ile ilgili bir şikayet yaşamadım ama maalesef yağ eksiltme sorunu benim aracımda da baş gösterdi. Aracın 20 bin km bakımını yaptırdıktan sonra 9 bin km olmadan yağ lambası yandı. Servise gittiğimde yağın bittiğini hemen bakıma alınması gerektiğini, bu durumun da normal olabileceğini zira aracın yeni bir araç olduğunu söylediler. Ancak 30 bin bakımından sonra da 8 bin km geçtikten sonra yağ lambası yandı. Bu kez şehirdışında olduğumdan başka bir yetkili servise gösterdim. Aracın bu kadar yağ eksiltmesinin normal olduğunu söylediler. Aracımda yaklaşık 2 ltden fazla yağın olmadığını söylediler. 2012 ve öncesi modellerde bu sıkıntının olduğunu ancak daha sonra hiç karşılaşmadıklarını söylediler. 5.000 km sonra kontrol edilmek üzere bakımını yeniden yaptık. Henüz 4000 km geçmemişti ki yolum servise düştü. Yağını kontrol ettirdim. 1,5 lt yağ eksildiğini ve aracın incelemeye alınması gerektiğini söylediler. Ben de aracı servise bıraktım. Ertesi gün aracı almaya gittiğimde araçta 1 litreye yakın eksilme olduğunu bunun da normal olduğunu söylediler. Buna ilişkin servis formu da doldurdular. Formda 1000 Kmde 300 grama kadar yağ kaybının normal olduğu yazıyordu. Ben açıkçası servisin bu yazısına inanmıyorum. Eğer öyleyse 10 bin km de 3 lt yağ eksilmesi gerekir. Zaten araç 4 lt yağ alıyor. Bu işin sonu mahkemelik gibi gözüküyor. Bu haliyle başkasına satıp mağdur da etmek istemem. Yağ eksiltme sorunu gerçekten koskocaman bir sorun. Tek başına bu bile araçtan soğumama yetti. Bunun dışında aracın sol torpido gözünün üstünde ara sıra tirim tirim sesler gelip gidiyor ama çok önemsemedim. Bunun dışında şu an için aklıma gelen olursa yeniden paylaşacağım. SONUÇ Buraya kadar anlattıklarımdan yola çıkılacak olursak bir yıldan fazla kullandığım ve yaklaşık 35 bin km yaptığım bu aracı aldığıma pişman oldum. Araç performans, yakıt tüketimi ve yağ eksiltme problemi yüzünden bence sınıfta kaldı. Ayrıca ses sistemi de bence yeterli değil. Bunun dışında yol tutuşunu, bagajın genişliğini, arka koltuk mesafesindeki rahatlığı beğendim. Daha önce izlediğim araç test sürüşleri bu konuda beni aydınlatmadığı için böyle bir paylaşımda bulunmaya kadar verdim. Umarım bu paylaşımım almayı düşünen arkadaşlara yol gösterici olur. Eksik ya da yanlış yazdığım yerler olabilir. Sonuçta amacım sadece tecrübelerimi paylaşmaktı. Bu araca karşılık alınabilecek araç bence Skoda Octavia. Bu arabayı kullananlardan olumlu yorumlar alıyorum. Herkese kazasız belasız sürüşler diliyorum. |
Merhaba arkadaşlar, benim aracımın sağ ön çamurluğu ile mantar tabir edilen taşa çarpmıştım ve bir kaç yerinden göçük olmuştu, yine sol arka çamurluk arkadan bir arabanın çarpması neticesinde göçmüş, tampon yerinden çıkmış ve yamulmuştu. Haliyle tutanak tuttuk. önce servisin yolunu tuttum. servis çamurluklar ve tamponun boyanması gerektiğini söylemişti. benim de açıkçası çok içime sinmedi. sonra forumlardan boyasız göçük düzeltme ile ilgili yorumlara baktım ve bu işin boyasız da halledileceğini öğrendim. Fakat herkes kendi ustasını methediyordu. yorumların tamamını okuyunca o çok methedilen ustalarla ilgili şikayetlerin de olduğunu öğrendim. Gittiğim bir kaç yerde de yüzde 80 başarı elde ederiz dediler. Fakat fiyatlar bana biraz fazla geldi. iki çamurluk düzeltmesi için 1000 TL altında kimse ağzını açmıyor. En son bir arkadaşıma denk geldim. bana bir kaportacı ustayı önerdi. İskitler sanayisi karşısındaki atıl vaziyetteki sanayi içinde bir usta. yaşı 50, çırağı yok, sanayideki dükkanını görünce bu usta yapamaz diye düşündüm. Usta mütevazi birisi, her soruya cevap veriyor, olacak ve olmayacak şeyleri açıkça söylüyor. ben de arkadaşın çok tavsiye etmesi ve ustanın tavırları da hoşuma gittiği için aracı bıraktım. Aracı sabah bırakıp akşama doğru saat 5 gibi gittiğimde halen bitirmeye çalışıyordu. sonuç olarak sol arka çamurluk neredeyse tamamen düzelmişti. sağ ön çamurluk ise yüzde 70 civarı düzelebilmişti. Ben sağ ön çamurluktan açıkçası pek ümitli değildim. zira küçük bir alanda bir kaç yerden göçük vardı ve taştan kaynaklandığı için zor düzeleceğini tahmin ediyordum. ustanın çok titiz ve dikkatli çalıştığını düşünüyorum. aşağıya fotoğraflarını atıyorum arkadaşlar. yalnız önceki resimler net değil çünkü hiç aklıma detaylı çekmek gelmedi. fiyat olarak da ben 300 TL para verdim. herkese kazasız belasız sürüşler dileğiyle. < Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın > |
Araç : 2017 Model (fc5 kasa) Honda Civic Eco Executive LPG'li CVT şanzımanlı
Aldığım tarih ve km: ağustos 2020 - 32.000 km
Şu anki tarih ve km : 15.11.2024 - 198.000 km
Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere dünyanın en sorunsuz ve sağlam aracı olarak bilinen Honda Civic modelinin uzun süreli kullanım sonucundaki izlenimlerimi aktarmaya çalışacağım, Öncelikle aracın özelliklerinden kısaca bahsetmek istiyorum. Araç 2017 model (Ekim 2017 çıkışlı) 1.6 atmosferik motorlu ve CVT şanzımana sahip olup araçta executive donanım paketi bulunmaktadır. Ben aracı aldığım zaman 32 bin km deydi. Şu an 198 bin kmye yaklaştı. Yani 166 bin km kullandım. Bu Aracı çoğunlukla küçük bir şehirde ve uzun yolda kullandım. Arabayı ben ve eşim dışında kullanan olmadı. Bundan önceki aracım Toyota Corollaydı. Toyotanın dizel motoru güçsüzdü. Yağ yakma problemi yaşıyordum ve donanımı zayıftı. Peki neden Honda Civici tercih ettim. Öncelikle şanzımanı en sağlam marka olarak biliniyordu. (bu husus tamamen algı, çünkü cvt şanzımanı en sorunlu şanzıman ve inanılmaz şikayetler var.) Ayrıca fabrika çıkışlı lpgli bir araçtı. Dolayısıyla daha az yakıt tüketecekti. Araç yakışıklı bir araçtı ve donanım olarak corollaya göre çok iyidi. Bunlardan dolayı bu aracı tercih ettim. Peki beklediğim gibi çıktı mı? Bu soruların cevabını aşağıda vermeye çalışacağım, bu araçta sırasıyla değineceğim hususları belirtmek gerekirse,
- konfor
-Motor performansı
-Multimode (yarı otomatik) şanzıman
-Yakıt tüketimi
-Servis
-Yaşadığım Sorunlar
-Sonuç
Konularını ele acağım.
KONFOR
İlk olarak aracın konforundan bahsetmek gerekirse, bu araç ilk başta değindiğim gibi executive donanıma sahip, araçta far, yağmur ve ön-arka park sensörleri, geri görüş kamerası, yokuş kalkış desteği, hız sabitleme ve sınırlama, elektronik park freni, ön koltuk ısıtma, bluetooth, dokunmatik ekran, çift yönlü dijital klima, ön ve arka kol dayama, deri koltuk, navigasyon bulunmaktadır. Araç her ne kadar C segmenti ise de, D segmentine yakın bir iç mekan genişliği var. Bagaj hacmi olarak ise standarta yakın. 500 Litreye yakın bir kapasitesi var. aracın sensörleri gayet iyi algılıyor. Geri görüş kamerası toyotaya göre biraz kötü. Corolla çok daha net gösteriyordu. araç hareket halinde iken bluetooth ayarlayamıyorsunuz. Navigasyona gelecek olursak ben kullanışlı buldum. ancak üç yıllık kullanım sonrası güncelleme için ücret istendi. donanım olarak standart bir donanıma sahip. Klasik japon aracı. Ne iyi ne kötü. Fakat artık bu teknoloji çağında insan şerit takip, kör nokta uyarı sistemi vs gibi özellikleri arıyor. ikinci olarak dokunmatik ekranı standart. kanal aramayı ekranda yapabiliyorsunuz. ama direksiyondan radyo kanalı araması yapmak tam bir işkence, sadece kayıtlı olanlar arasında gidip geliyor. fiziksel ses tuşunun olmaması can sıkıcı. Radyo kanalları iyi çekmiyor. Fiziksel antenin dışarda olmaması sebebiyle olduğunu düşünüyorum. anlık tüketimi lpg ile giderken göstermiyor. yol bilgisayarı yok gibi bir şey. Toyotada olduğu gibi yol sesini çok fazla içeriye alıyor. Uzun yolda insanı rahatsız ediyor. cam açma kilit tuşuna bastığınız zaman siz de ön yolcu ve arka camları çalıştıramıyorsunuz. Kliması harika ve çok çabuk soğutuyor. Ayrıca klima çalıştırırken motor performansı etkilenmiyor. Koltuklar deri ve rahat, koltuk ısıtma kışın iyi oluyor. aracın kokpiti fena değil ama önünüzü tam göremiyorsunuz. Koltuk ayarları manuel. şu hususu belirtmekte fayda Honda civic , araçlarda gaz pedalı biraz yukarıda bulunuyor. Bu yüzden uzun kullanımda ayağınız yoruluyor. Bunu neden böyle yapmışlar bilmiyorum ama insanız yoruyor. İkinci olarak Honda Civic yere yakın bir araç. tümseklerde hep çapraz girmek zorunda kalıyorsunuz. Bu kadar alçak olmasa sanki daha iyi olurdu. Can sıkıcı bir durum da lastik basıncı düştüğü zaman , uyarı ışığını ayarlar kısmına girip, uğraşıp kapatmanız lazım. yoksa uyarı ışığı hep yanıyor. kendi kendine sönmesi lazımdı.
MOTOR PERFORMANSI
Honda 1.6 atmosferik motora sahip. Toyota dizelden sonra bu araç çok daha performanslı geldi. Ayrıca lpg ile kullanımda güç azalmıyor. Lpgde kullandığınızı fark etmeniz bile zor. Fabrika çıkışlı lpgli olması ve motorun lpg ye uyumlu olması dolayısıyla bu araçta en sevdiğim şey motorun lpg ile uyumlu olması. Yiğidi öldür hakkını yeme. Hondanın motoru gerçekten sağlam ve beklentiyi karşılıyor. Lpg ve motor ile ilgili en ufak bir sıkıntı yaşamadım. Atmosferik ve lpgli bir motor için elinden gelenin en iyisini yapmış Honda.
YAKIT
Hondanın başarılı olduğu bir diğer alan da bence yakıt tüketimi. Ben aracı hep lpg ile kullanmaya çalıştım. Lpg ile anlık ve ortalama yakıt tüketimi ekranda gösterilmediği için ortalama ne kadar yaktığını hesaplamadım. Ancak lpg tamamen bittikten sonra yeniden doldurduğumda 35 litrelik lpg ile 350-400 km arasında yol gittiğini söyleyebilirim. Bir önceki aracım olan corolla dizel olmasına rağmen yakıt tüketimi olarak üzüyordu. Fakat Honda bence yakıt tüketimi olarak sizi üzmüyor. Sonuçta bu kadar ağır ve d segmentine yakın büyüklükte bir aracın lpg ile az yaktığını düşünüyorum. Honda bence bu konuda da başarılı.
ŞANZIMAN
Evet. Gelelim işin en can sıkıcı olan kısımlarından birine. ikincisini diğer başlıkta anlatacağım. Honda bu modelinde CVT şanzıman kullanıyor. Ben bu şanzımanı hiç beğenmedim. tepkileri geç alıyor. Araç sanki gaz almıyor gibi geliyor. Performans alamıyorsunuz. Kullanımınıza göre kendini ayarladığı söyleniyor ama bence hiç öyle bir durum yok. Gelelim en can sıkıcı duruma. Honda araçlarında CVT şanzımanlar oldukça problemli. Şikayetlere baktığınız zaman en çok şanzıman sorunundan bahsediliyor. Ben bütün şanzıman bakımlarını serviste yapmama rağmen 198.000 km ye gelmeden şanzıman bozuldu. Servistekiler CVT şanzımanın bu kilometrelerde bozulduğunu ve bu durumun yaygın olduğunu söyledi. Şanzıman değişim maliyetleri oldukça yüksek. 2024 yılı için bu araçta şanzıman değişimine 350.000 Tl talep edildi. O yüzden bu şanzıman beni hiç mutlu etmedi. Mutlu olan var mı pek sanmıyorum.
SERVİS
Gelelim servis konusuna. Yukarıda bahsettiğim ikinci en can sıkıcı durum servisleri. Honda bakım aralığı 10 bin km. Renaultda bu 20.000 KM. Bu zamana kadar ben dört beş farklı honda yetkili servise bakım ya da diğer onarımlar için gittim. Hepsinde şunu gördüm. İlgisiz, umursamaz bir tavırları var. Bir ay sonrasına bakım için gün veriyorlar. Cam değişimi derseniz aylar sonrası ancak dönüş oluyor. Servis personeli de bence o kadar iyi değil. Mesela aracı yetkili servise bakıma soktuğumda her şeyini kontrol ettiklerini söylüyorlardı. Ama mesela sensör arızası ya da patlayan farları hiç görmediler. Ayrıca servis sahipleri bence çok pintiler. Servislerinde bekleme yerlerinde ikram görmedim. Toyota bu konuda Hondaya göre çok iyi. Bakım maliyetleri oldukça pahalı. Para almaya gelince Mercedes bir araçmış gibi davranıyorlar. İlgili alaka ise en kötü özel servistekinden kötü. Bu konuda da çok şikayet forumlarda ve sitelerde var. 40 bin km de bir şanzıman yağı değişimi yapılıyor. Ben bu zamana kadar bütün normal ve ağır bakımları yetkili serviste yaptırdım. Şanzımanı ise süresinden önce servise götürüp yağ değişimi ve bakımını yaptırıyordum. En son 195 bin km'de normal bakım ve şanzıman bakımını ÇORLU'daki yetkili serviste yaptırdım. Şanzıman yağı, tapası vs değişti. Şanzıman ayarı da yapıldı. Fakat çok kısa bir süre sonra klima bozuldu. klima motoru ve ön radyatörü değiştirmek zorunda kaldım. bakımı yaptırdıktan sonra 3 bin km geçmeden şanzımanı bozuldu. Servise götürdüm. 350.000 TL bir maliyet çıkardılar. Bütün bakımlarını yetkili serviste yaptırmama rağmen, iyi niyet indirimi veya başkaca bir indirim yapmadılar. Genel merkeze şikayet bıraktım. Oralı bile olmadılar. japonyaya bile yazdım. Cevap bile vermediler. Dava açarsanız açın diyorlar. Sonrasında öğrendiğime göre servisler belli bir yıldan sonraki araçların bakımında çok dikkatsiz davranıyorlar. Keşke serviste bakım yaptırmasaydım. Hem çok para veriyordum. Hem ilgisiz davranıyorlardı. Hem de bir çok sorun yaşadım.
YAŞADIĞIM SORUNLAR.
Evet gelelim işin en önemli kısmına. Benim bu aracı almamdaki en büyük etken sağlamlığı ve sorunsuz şanzımanıydı. Fakat şunu kesinlikle söyleyebilirim. HONDA SORUNSUZ BİR ARAÇ KESİNLİKLE DEĞİL. BU TAMAMEN BİR ALGI. Aracın cam suyu motoru bozuldu değiştirdim. Klima motoru bozuldu değiştirdim. Radyatörü bile bozuldu değiştirmek zorunda kaldım. En sonunda daha 200.000 KM 'ye gelmeden şanzımanı bozuldu. Bunların hepsi de yaygın sorunlar. Özellikle şanzıman sorunu ise KRONİK. O kadar çok şikayet var ki inanamazsınız. Üstüne servisler ve honda hiç sorumluluk almıyor.
SONUÇ
Buraya kadar anlattıklarımdan yola çıkılacak olursak Honda her ne kadar sağlam bir motora ve nispeten düşük yakıt tüketimine sahip ise de, kronik şanzıman sorunu, yüksek servis maliyetleri, klima arızası ve diğer sebepler yüzünden sınıfta kaldı. Arka koltuk mesafesi iyi olsa da şaft tünelinin yüksekliği arkada üç kişinin seyahat etmesini zorlaştırıyor. Yol tutuşu ise standartların üzerinde. Daha önce izlediğim araç test sürüşleri bu konuda beni aydınlatmadığı için böyle bir paylaşımda bulunmaya kadar verdim. Umarım bu paylaşımım almayı düşünen arkadaşlara yol gösterici olur. Eksik ya da yanlış yazdığım yerler olabilir. Sonuçta amacım sadece tecrübelerimi paylaşmaktı. Bu araca karşılık alınabilecek araç bence Skoda Octavia. Bu arabayı kullananlardan olumlu yorumlar alıyorum. Herkese kazasız belasız sürüşler diliyorum.