|
Bravo'mla ayrılık vakti, yeni kullanıcısına hayırlı olsun. Makul pazarlık payı vardır. İlandaki açıklama olabildiğince detaylı zaten ek birşey yazmıyorum :) http://www.sahibinden.com/ilan/vasit...2979216/detay/ |
|
Haberlerde izlerken çok güldüm, belki görmek istersiniz. http://www.ct24.cz/.multimedia/video/1148124018_Rath.wmv |
| Bugüne kadar zoom x6 modemden hiçbir sorun yaşamadan kablosuz bağlantı kurabiliyordum (5 aydır). Şimdi ise çok tuhaf bir biçimde kablosuz ağa bağlanıyorum ama "kablosuz ağlarda"" bağlandı" demiyor. Tercih edilen bağlantıya "bağlandı" demiyor ama hernasılsa nete girebiliyorum. Ancak, bu şekilde bağlandığımda 2-3 dk sonra bağlantı kopuyor. Sonra tekrar tercih edilen kablosuz ağa (Zoom) tıklıyorum, ve nete tekrar giriyorum girmesine ama gene bağlandı demiyor- yani sanki bağlı değil gibi gösteriyor. Bu durumda ağ ismine çift tıklıyınca da "varolan bağlantı kesilsin mi" diye sormaz mı? Bu şekilde kurduğum garip bağlantı kesinlikle bir kaç dakika sonra kendiliğinden kesiliyor. Sizce problem neden kaynaklanıyor? Yardımcı olabilirseniz çok sevinirim arkadaşlar. Şimdiden çok teşekkürler (not: kabloyla aynı modemden sorunsuz bğlantı kurabiliyorum) |
|
Arkadaşlar bugün cnbc-e'de "six feet under"ı seyretmeye hazırlanıyordum ki RTÜK'ün Nip/Tuck hakkındaki uyarısını görünce beynimden vurulmuşa döndüm. Bu dizi Türk Aile ve toplumuna aykırıymış... Ben bu dizinin düzenli takipçisiyim ve biliyorum ki bu diziyi takip eden geniş bir izleyici kitlesi var. Ama sonuçta bu diziyi sevin ya da sevmeyin; bu alayış bir gün sizin sevdiğiniz bir yayını da hedef alacaktır! Öncelikle diziye, reklam aralarından sonra da olmak üzere, 18 yaş iberesi ile giriş yapılmakta. Hatta "aşırı" sahneler sansüre bile uğramakta. Rtük uyarıda "cinsiyet değişimi" gibi bir konudan bahsetiş. Yani bakın anlayışa, bir sahne veya bir nüde sahne değil; artık bir konu bile sansüre uğramakta! İstemeyen izlemesin kardeşim. Ya da gücü yetiyorsa izletmesin. Ama bir insanı böyle sözümona "sakıncalı" fikir ve anlayışlardan uzak tutmak mümkün mü? O zaman interneti, gazeteleri ve dergileri yasaklasınlar. Y Yani bu nasıl bir saçmalıktır; Türk Aile Yapısı zaten son bir kaç yıldır tamamen yara almıştır; ama bunun nedeni nip/tuck veya bir başka dizi değildir. Böyle bir çağdışılığı protesto ediyor ve siz arkadaşları da RTÜK'ün şikayet sayfasına tepkilerinizi yazmaya davet ediyorum. En azından şu an için. Bizden RTÜK'e koca bir VE unutmadan: susma, susarsan sıra sana gelecek
|
|
Valla aradım bulamadım, ve bu dizi hakkında hiç yorum olmaması şaşırttı. Abi hiç yok mu aranızda seyreden. Bence süper bir dizi ya Valla bu cnbc-e öğrencilik hayatımın içine etti. Şurda üniversiteden mezun olmanın arifesindeyiz. Olmaz ki bu kadar da Ama şur RTÜK'e Abi ne namuslu ülkede yaşıyormuşuz meğer, Rome'daki erotik sahneleri bile seyredemiyoruz. Bıktım bu tutucu anlayıştam, allah yobazların da namus bekçilerinin de bin türlü belasını versin
|
|
Ya bu konu başlığına da pek rağbet yok galiba ama şansımızı deneyelim bakalım. Bizimkiler LCD TV almaya karar verdiler ve 3.5-4 milyarı gözden çıkardılar. Sizin bu fiyat aralığında önerileriniz nelerdir? Bir de şöyle bir model var da bu ne anlamadım: LCD projeksiyon kırması bişey galiba Yani ayrıntılı olarak bu modeli bilen bir kişi varsa bu spesifik model hakkındaki yorumlarını bekliyorum. SONY KDF-E50A11E http://www.morfare.com.tr/asp/show_stock.asp?product=KDF-E50A11E Ama gözünüzü seveyim şunu al ekran kalitesi mükemmel filan demeyin 7 milyarlık bir aleti örnek göstererek. Ee o kadarını biz de biliyoruz yani Yani bu modelin "bariz" sorun teşkil edecek problemleri varsa onlara değinmeniz yeterli. Ve de yine bu fiyat aralığında uygun alternatifler ve nedenleri. Tatmin edici bir cevap alacağımdan şüpheliyim ama umarım vereceğiniz güzel cevaplar ile beni utandırırsınız Hepinize şimdiden çok teşekkür ediyorum.. |
|
Ben bu telefonu öyle çok fazla incelemedim ve incelemek arzusunda da değilim. Bu telefonu alcak olmamım sebebi bu aleti kız arkadaşımın çok beğenmiş olması ve ona bunu hediye olarak almak istemem. Yalnız ondan şöle bişey duydum: v3'ün modelleri yenilenmiş (pembe değil siyah ve gri olan da dahil) ve yenilenen modelde video çekimi ek olarak varmış. Benim az olan incelemde ise internette satılanların hiçbirinde video çekimi yoktu sanırım. Motorola V3 de video çekimi de yapılabilen bir model yenileme oldu mu? Var mıdır bir biligisi olan? Bir de bu aleti en uygun (istanbulda) nerden alabilirim? Acil cevap bekliyorum, malum yılbaşı yakın Cevaplarınız için şimdiden çok teşekkür ederim. |
|
Belki bu konu daha önce açılmıştır, eğer öyleyse şimdider özür diliyorum. Normalde bu forumun bu bölümünü pek takip etmiyorum. Benim arkadaşın msn'i hacklendi. Adamın biri kullanıyor, ve kontör karşılığında geri verceğini söylüyor Allahsız. Bu konuda napılabilir? Benim de böyle bi duruma düşmemem için ne yapmamı önerirsiniz. Bu arada arkadaş msn şifresini vermemiş. BİLMİYORUM artık nasıl yapmış adam. Bi cevap verebilirseniz çok sevinirim... |
Bu forumda klasik olan bir başlangıç yapmak istedim. Ancak umarım yazımın devamını okuma inceliğinde de bulunursunuz "www.sikayetvar.com"a girin bir Pro2000 ya da Datron diye aratın, bir de Toshiba diye; bakalım hangisi daha fazla şikayet vericek?! Tamam marka kavramının belli artıları olduğunu kabul ediyorum. Ama ayrıca kabul etmeliyiz ki bu bilgisayar işi çok farklı. Bir otomobil firması ya da ne biliyim bir beyaz eşya markası ürününü satarken "ben önce bunu pahalıya satayım da, sonra yeni teknolojimi daha pahalıya satarım" diye yaklaşmıyor olaya. Ya da en azından bilgisayar markalarına nazaran durum daha az böyle. Çünkü bilgisayar teknolojisi, sürekli gelişiyor; dolayısıyla software firmaları da bu yeni teknolojilerden daha fazla verim alabilen, randımanlı programlar geliştiriyor. İnsanların esas olarak ihtiyacı olan "yazılım kullanımı"dır (oyunlar da yazılımdır): dolayısıyla kullanıcılar zamanla sırf yeni çıkan yazılımları performanslı bi şekilde kullanabilmek için daha iyi sistemlere ihtiyaç duymaktadır. Siz istediğiniz kadar yırtının, sizin çok beğenerek aldığınız notebook 2, bilemedin 3 sene sonra yetersiz kalacaktır. Şimdi böyle bir durum söz konusuyken bana hiç bir markayı "helal olsun, x markası olsun da 1000 dolar fazla veriyim" diye savunmayın. Çünkü, şikayet sitelerinde de görülebileceği gibi problemler tüm markalarda söz konusu. "Ama büyük firmalarda bu oran daha az" filan da demeyin- kendinizi kandırmayın. Çünkü bunu tam olarak hiçbirimiz bilemeyiz. Bunu görebileceğimiz sağlıklı istatiksel kaynaklar yok. Ayrıca kişisel deneyimlerden de yola çıkarak bir sentez yapmayın. Misal biz evde yıllardır arçelik kullanıyoruz ve çok memnunuz. Ama bilmem kim, bu markanın ürünlerinde çok çektiği için tersini düşünübilir. Böyle çok bariz kanıtlanabilecek tek bozuk ürün olayı ancak hatalı üretim veya tasarım olan ürünlerde söz konusudur (mesela bazen bir araba modeli tüm dünyada servislere çağrılır ve ücretsiz onarım taahüt edilir). Pragraf özeti: "şu marka komple dandik; bu marka süper, arada tek tük bozuk çıkıyor" diyen, afedersiniz. "bir tarafından atıyordur". Ha, belki de haklıdır- ama bu sonuca bilerek değil, uydurarak (istatistik takibi sonucu olmayan, tecrübesel ve kulakdan duyma methodlarla) varmıştır. Bu ise az okuyan, araştırma yapmayan, herşeyi ve herşeyin iyisinden kendisinin anladığını düşünen, sözümona herşeyi bilen, başkalarına hiçbir alanda (mesleki, sosyal,vs) saygısı olmayan, herkezi kendinden küçük gören bir insan profilinin yapacağı bir iştir. Ne yazık ki ülkemiz, bu insanların egemen olduğu bir yer olduğu için şu anda bulunduğu durumdadır. Konumuza döncek olursak; ayrıca hiçbir marka da 5 yıl yetecek bir sistemi garanti edemediğine göre, niye hala daha pro2000, Datron, Casper gibi markaları kötülüyorsunuz. Kaldı ki borçla yaşayan bir 3. dünya ülkesinde yaşayan insanlar olarak biz, 1 doların bile hesabını yapmalıyız ya. Yazık değil mi; dışarıda aç insanlar var! Tamam maddi durumu yeterli olan, eğer içi rahat edecekse, parasını büyük markalara versin. Ama dediğim gibi hiçbirşeyin garantisi yok. Pro2000, Datron,vb markaları en azından "Türkiye'de ve Türkiye şartlarına uygun" olarak "markalaşmaya çalıştığı için" kutlamak lağzım. Ve gündemi takip ediyorsanız bu firmaların bu konudaki samimiyetini görebilirsiniz. Kaldı ki dediğiniz kadar dandik olsa bile bu markalar (ki değil) 2 yıl garanti verildiği unutulmamalı. Ki, mesela pro2000'e garanti veren firma, Türkiye'nin en prestijli firmalarından olan "Arena"dır. Saygı duymama rağmen, kişisel görüşüm, "bilgisayar teknolojisine", "sadece marka" diye verilen ekstralara yazıktır. Unutmayalım, artık çoğumuz desktop'da toplama alma yoluna gidiyoruz. Çünkü hepimiz yakın zamanda, marka adı altında dandik ve eski teknolojilere bol keseden paralar verdiğimizin farkına vardık! Benim görüşlerim bunlar. Ne düşünürseniz düşünün, bazı insanlar var ki, ihtiyacı olduğu sistemleri sırf kısıtlı bütçeleri olduğu için Datron,pro200,vs markalardan temin ediyor. EN AZINDAN SADECE BU SEBEPTEN ÖTÜRÜ "AŞAĞALAMA" DOLU YORUMLARDAN KAÇININIZ! Çünkü bu ne açıdan bakarsanız bakın ayıptır. Ha, dezavantajlarını söylemek, bu ayıp değildir. Bu kişisel deneyimini paylaşmaktır. Ama kişisel deneyiminden yola çıkarak genelleme yapmak, bu yanlıştır. Datron, Pro2000 vs'nin sistem özelliklerini (yoğun bir araştırmadan sonra) beğendiniz. "Ucuzmuş da be" dediniz. Ama "x markası alsam daha iyi olurdu ya" diyorsunuz. "Daha şık çünkü". Hoş, ona da paranız yetiyor. Ama yediğiniz, içtiğinizden kesceksiniz. Günler süren araştırmalar, sıkıntılı bir karar verme süreci: Ben derim ki hiç durmayın, şu aşamada, Datron veya herneyse beğendiğiniz alın. Çünkü hayat kısa, ve bu kararı şu aşamada veremiyorsanız, ömrünüz yediğiniz-içtiğinizden kesmekle geçecek. Çünkü alışveriş, bir kişinin dünya görüşü ile paralellik gösterir. Biz, en azından böyle bir ülkede, hatta nerde olursa olsun gücümüz ve ihtiyacımız çerçevesinde tüketmeliyiz. Yoksa bir başkasının hakkını gaspettiğimiz açıktır ( bu da kapitalizmin istediği şeydir". Şimdi "herife bak ya, komünist" falan diyenler yanılmasın,öyle değilim. İdealist olamaya veya doğru olanı yapmaya çalışan bir kişiyim sadece. Siz beni nasıl etiketlendirirseniz etiketlendirin, lütfen dediğimde yatan doğruluk payını görmeye çalışın yeter. Ha, paranız bol, o zaman en pahalısını alın. Neticede hayat böyle, parası olmak- zengin olmak demek kazıklanmayı göze almak demektir. 5 yıldızlı otele gitcek olan 300 bin TLlik suya, 2 milyon verir. Ama siz borçla zar zor 5 yıldızlı otele gitmezsiniz. Ya da en azından gitmemelisiniz :) "Hakkımı aramayı da biliyorum" diyorsanız, hiç korkmadan ve gereksiz yere içinize kurt düşürmeden Datronunuzu alınız (veya her neyse) ve güle güle kullanınız. Netice merak etmeyin: sony vaio alsanız ve bozulsa, gene peşinde siz koşacaksınız. Türkiye burası arkadaşlar kimi kandırıyoruz- ABD değil. Kendi işini takip etme durumundasınız. O açıdan gönlünüz rahat olsun Datron, Pro2000, Casper, Monster gibi firmalar da umarım bu markalaşma işindeki ciddiyete devam ederler. Etmezlerse zaten, gönülleri bilir, iş yapamazlar. |
Şartlarımı biraz zorlayıp 2006 model Audi B7 Kasa 1.8T Multitronic A4 almayı düşünüyorum.
Yaptığım kısa araştırmalarda eğer yanlış anlamadıysam B6 kasasında multitronic otomatik şanzımanda skandal oranlarda arıza problemi yaşanmış. Acaba bu kasada bu problem giderilmiş mi? Bu bağlamda tecrübelerinizi, veya duyduklarınızı paylaşırsanız sevinirim.
Bir de bu araç hakkında genel yorum ve bildiğiniz + veya - leri yazarsanız çok sevinirim. Çok teşekkürler şimdiden!