|
Arkadaşlar sanıyorum ki bölüm seçme zamanı gelmiş çünkü bölüm seçimiyle ilgili bol bol soru alıyorum. O yüzden böyle bir konu açmayı uygun gördüm çünkü her yıl aynı şeyler soruluyor 3 aşağı 5 yukarı ben de aynı yanıtları veriyorum. Sürekli kopyala yapıştır yapmamak için de buraya konu açayım milleti de bu konuya yönlendireyim dedim. Umarım işinize yarar. Bu arada konuda gelen sorulara göre konuyu güncelleyeceğim, sizden tek isteğim lütfen ŞU SIRALAMAYA NE GELİR diye sormayın. Ben tercih robotu değilim. 2021 Ağustos güncellemesi: Arkadaşlar açıkçası konuyu yine güncellemeyemedim lakin şu bağlantıyı bırakmak istiyorum. Sadece elektrik mühendisliği değil, bir çok konuda alanında yetkin insanlara soru sorabileceğiniz bir sosyal sorumluluk projesi: https://acik-ofis-saati.github.io/acik-ofis-saati/. Yani genel anlamda olabildiğince samimi ortam oluyor ve son dakika ofis saati koyan insanlar olduğu için her gün yeni bir saat olup olmadığını kontrol etmenizi öneririm. 2020 Temmuz güncellemesi: Arkadaşlar öncelikle hepinize çok çok çok teşekkür ediyorum. Sizlerden gelen olumlu geri dönüş beni çok mutlu etti. Yıllardır konuya güncelleme getiremediğim için özür dilerim, hem iş güç hem de öğrencilik hayatından baya uzak kaldığım için çok da ekleyecek bir şeyim yok. Ancak bu tercih döneminde biraz güncellemeye ya da en azından son kullanma tarihi geçmiş bilgileri silmeye çalışacağım. Ben yokken sorulara cevap veren, vakti geldiğinde konuyu yukarı taşıyan arkadaşlara da ayrıca teşekkürlerimi sunarım. Bu yazıyı yazarken yaptığım imla hatalarını bir nebze olsun düzeltmeye çalıştım. Yazıyı gayet samimi ve abartılı bir dilde yazmıştım. O yüzden yazıda kullandığım sözcüklere ve abartılı cümlelere pek takılmayın. Yazıyı yazarken duyarlı arkadaşlar biraz kızacak ama sanki sadece erkekleri göz önünde bulundurarak yazmışım gibi olmuş. Maalesef acı gerçekle yüzleşme vakti: arkadaşlar bölümde pek kız yok. Yani yok dediğim çok az. 3-5 tane kız var gibi bir şey. Sanıyorum belki o yüzden burada böyle bir dil kullanmama çok da tepki gelmedi. Her ne kadar benim için kelimelerin o kadar büyük bir anlamı olmasa da, bu yazımı düzeltmeye çalışacağım. Eğer ki bir tane kızımız bu yazıdaki dilden rahatsız olup bu bölümü okumazsa bu bizim kaybımızdır. Bölümümüzde kızların sayısının artmasını gönülden destekliyorum. Mesleklerin erkeği-kızı yoktur, her insan dilediği ve sevdiği mesleği yapabilir. Şunu da not olarak ekleyeyim, bir süredir yurt dışında okudum ve çalıştım. O yüzden bilgilerim Türkiye şartlarına göre birebir güncel değil. Güncellemeden önce arkadaşlarla biraz konuştum ancak siz de sadece bu kaynağı baz almayınız, Twitter'de orada burada artık zaten herkes soru cevaplıyor. Ancak bir yandan da daha henüz hazırlıkta veya 1. sınıfta olup çok iddialı konuşan insanların sözlerine de pek önem vermeyelim. Konu elektrik mühendisliği üzerine ancak genel anlamda mühendisliklerden de bahsedeceğim. Hatam varsa lütfen düzeltin. (düzeltmediler) Mühendislik seçmeli miyim? Sanırım ilk olarak bu soruyu cevaplarsak çok güzel olur. Çünkü bazı arkadaşların kafasında bazı şeyler tam oturmuş değil. Arkadaşlar öncelikle seçtiğiniz işe ömür boyu yapacak olarak bakın. Yani öyle rastgele seçmeyin. Rehber hocam bu şekilde liste yap dedi diye seçmeyin. Rehber hocan dershanenin kazananlar hanesine en fazla kaç kişi yazabilirim diye bakıyor. Sana puanının biraz üstü ile biraz altı yerleri yazdırıyor. Rehber hocan seni sevse, senin için güzel bir şey yapmaya çalışsa bile, senin hislerini bilmiyor, duygularını bilmiyor, ne istediğini bilmiyor. Peki kim biliyor? Sadece sen biliyorsun. Bunu anne baban da bilmiyor, amcan dayın da bilmiyor. Yani dışarıdan gaz verenler şunu bunu yaz diyenler de olacaktır. Sen ne istiyorsan onu seçmelisin. Sonuçta bu bölümü sen okuyacaksın amcanın oğlu okumayacak. Sevdiğiniz mesleği seçmek çok önemlidir. Bugün hiç kimse hastaları sevmeyen bir doktora muayene olmak istemez. Aynı şekilde işini sevmeyen elektrikçiye de iş yaptırmaz (yani ben yaptırmam). Bir insan işini ne kadar seviyorsa o kadar önem verir ve iyi yapar. Öbürü sadece parasının hakkını verir o da eğer dürüstse. Dürüst değilse zaten hiç girmek istemiyorum para için her şeyi yapabilir. Neyse insanlarda tıp süper garanti meslek gibi bir kanı var. Bu kanıya da pek şey etmeyin. Tamam tıp güzel parası güzel ama çekilen çilesi de güzel. Tıpı parası için okuyan insan olmayın. Ha çocukluk hayalindir, çok seversin 5 kere hazırlanırsın gerekirse kazanırsın ona bir şey diyemem. Ya da mühendislik hoşuna gitmiyordur, biyolojiyi falan da seviyorsundur biraz da kimya, tamam okursun. Ancak benim aklıma hiç tıp okumak bile gelmedi o yüzden 1 sene daha hazırlanıp tıpa gitmeyi de düşünmedim. Mühendislik seçerken de matematiğe ve fiziğe hevesli olduğunuzu garantileyin. Mühendis olmakla usta olmayı karıştırmayın. Oo mekatronik mühendisi oldum ben akşama kadar robot söker takarım diye düşünmeyin. Sayfalarca hareket denklemleri yazıp onları simülasyonlara sokup denerken koltukta oturmaktan kıçınız ağrıyabilir. Matematik ve fizik bilmeyen insandan mühendis olamaz, oluyorsa da olmasını da istemem. Diploma alırsınız ama mühendis olamazsınız. Mühendislik zaten mü-hendis yani hendese yapan anlamına geliyor. Hendese de zaten geometri demek. Yani böyle sürekli çizgiler çizip hesaplar yapacaksınız. Temel bilimler ve mühendislik Şimdi son zamanlarda görüştüğüm arkadaşlardan şöyle sorular geliyor. - Ya mühendislik yerine direk fizik veya matematik gibi temel bir bölüm seçsek, daha iyi bir üniversitede okusak olur mu? - Ben üniversite sınavında derece yaptım, puanım çok iyi üniversitelerin mühendislik bölümünü tutuyor ancak temel bilimler mi okusam diye kararsızım. Cevaplaması kolay olan ikinci kategoriden başlayayım. Arkadaşlar hemen xkcd'nin güzel bir karikatürünü hatırlatmak istiyorum. < Resime gitmek için tıklayın > İngilizcesi henüz yeterli olmayan arkadaşlar için de karikatürde diyor ki: Projenizde blokzincir kullanmalı mısınız? Bu kararı vermek için internette bulduğunuz bir akış diyagramını mı kullanıyorsunuz? O zaman hayır. Yani olay şu ki, derece yapmış arkadaşlar bir yanda puanımız boşa gidecek korkusu yaşıyor bir yanda da temel bilimler 'okusam mı' diye arada kalıp bunu da internette gördükleri bu konudan yardım alarak kararlaştıracaklarsa: o zaman hayır. Demem o ki temel bilimler fazlasıyla emek isteyen ve sonucunda size o kadar da pratik bilgiler katmayan bölümler. Yani matematiği başka bir şeyle harmanlamadan kendi başına kullanmak zor. Matematik her ne kadar zarif ve güzel bir şey olsa da, matematiğe amaçmış gibi bakmamak gerekiyor. Matematik, bizim doğayı betimlemek ve problemlerimizi çözmek için kullandığımız bir dil. Elbette ki matematiği matematik için yapan, yapacak olan arkadaşlarımız var. Fakat bu insanlar çok daha az ve gerçekten bu işe gönül vermiş kişiler. En azından ben öyle umuyorum. Eğer ki bu aşamada net bir kararınız yoksa bence mühendislik sizin için daha uygun olacaktır. Yani liseden itibaren oturup matematik alanında araştırma yapmıyorsanız, bu alanda yüksek lisans ve doktora hedeflemiyorsanız, tereddütteyseniz ben önermiyorum. Çünkü büyük ihtimalle aradığınız verimi alamayacaksınız. Çok daha fazla emek verip çok daha az çıktı alabilirsiniz. Bunun yerine EE + fizik/matematik gibi şeyleri hedeflemek daha makul. Gün sonunda EE size hem daha pratik bilgi, hem daha rekabetçi bir ortam sunacak. Üstüne de hala fizik öğrenme şansınız var. Çift anadal, yan dal, yüksek lisans. Bu seçenekler hep cebinizde dursun. Ancak bu işe gönül vermiş arkadaşlara kesinlikle seçmeyin demiyorum. Fizik + Matematik çap yapıp güzel yerlere gelebilirsiniz. Sadece seçenek daha az, çok daha azimli ve başarılı olmanız gerekiyor diye düşünüyorum. İlk kategorideki arkadaşlar için ise açıkçası yüksek risk grubu diyorum. Bu tip bir kararı almadan önce B planınızı hazırda bulundurun. Geçiş, çift anadal gibi hayal ettiğiniz şeyler gerçekten mümkün mü? Eğer bu bölümü iyi bir üniversitede okusanız bile yapabileceğiniz işler sizi tatmin edecek mi? O yüzden gerçekten bu üniversitede bu bölümü okumuş birinden tavsiye alın, benden değil. Son olarak geçenlerde Twitter'de gördüğüm bir yazıyla bu başlığı kapatayım. Matematik size çok iyi iş imkanları sunmaz fakat yaptığınız işi çok daha iyi yapmanızı sağlar. Kaynak:https://twitter.com/andrew_n_carr/status/1411699036780785666 Mühendislik tamam da hangisini seçelim? Şimdi şöyle öncelikle ilgili olduğunuz alanlar 3 aşağı 5 yukarı bellidir. Misal ben makine ile uğraşmayı pek sevmem. Bir arabanın içindeki dişliler, çarklar, içten yanmalı motorlar gibi şeyleri pek merak etmem. Ancak elektrikli aletlerin nasıl çalıştığını, bu bilgisayarların içindeki yeşil kartların ve üstündeki elemanların ne anlama geldiğini merak ederim. Kablonun içinden akan o esrarengiz şey benim ilgimi çeker işte ben elektrik mühendisiyim. Karar verirken elbet zorlanacaksınız. Her şeyin mühendisliğini çıkardılar ayıptır söylemesi (bakınız bunu o zaman yazmıştım, şimdi yapay zeka mühendisliği bile çıkmış). Ya bu insan lise okuyor nasıl ayırt edecek bu kadar mühendisliği. Yok elektrik mühendisliği var elektrik-elektronik var elektronik-haberleşme var elektronik mühendisliği var kontrol otomasyon mühendisliği var hepsi de yani 3 aşağı 5 yukarı benzer şeyler. Bu insan o ince ayrıntıyı nasıl fark edecek. Bence yani mühendislik fakülteleri benzer mühendislikleri içine alıp son senelerde ders seçimi yaptırmalı. İlk 2 sene en azından insan nedir ne değildir anlar. Bir sürü mühendis veya üst dönemdeki öğrencileri görür sormaya fırsatı olur. Ancak öyle yapmamışlar yani şimdiden siz okuyan insanlara sorun. Hatta mezun insanlara sorun. Görüşleri karşılaştırın. Tek bir kişinin lafıyla da iş yapmayın. Yani neymiş okuyana soruyormuşuz, mezuna soruyormuşuz. Özellikle kendi istediğimiz üniversitedeki mühendisliği oradaki insanlara soruyoruz. Ancak birden fazla kişiye sorun daha objektif olsun. Aynı bölümdeki 2 insandan çok ayrı yorumlar alabilirsiniz. Her insan kendi tecrübesini aktarır. Ben makine okusam ben de makine çok zor derdim belki bilinmez. Ancak bu işe gönül vermiş birisi "oo çok basit" diyorsa siz arada kalmamak için bir 3. kişiye daha sorun. Eğer imkanınız varsa okulu gidin görün. Hiçbir şey broşürlerde anlatıldığı gibi değildir. Broşürdekinin %30'unu alın her zaman ki bu bile fazla gelebilir bazı üniversiteler için. Hatalı bir tercih yaptıysanız. Mühendisliklerin zaten ilk senesi tümüyle aynıdır matematik Türkçe gibi dersler görürsünüz. İkinci senede o mühendisliği en temel dersleri görülür. 3. sene iş o mühendisliğin ayrıntılı derslerine biner. Son sene de meslek dersleri alınır. O yüzden canınızı sıkmayın geçiş için hala vaktiniz var. İster üniversite ister de bölüm değiştirilebilir. Hatta ben bunları yazdıktan sonra sanırım yanlış tercih yapanlar için bir değiştirme imkanı gelmiş ismi de sanırım merkezi yerleştirme puanı ile yatay geçiş ancak üniversitelerle bağım uzun süre önce kesildiği için emin değilim, siz yine bir araştırın derim. İTÜ Makine'ye girip 0'a yakın bir not ortalaması yapınca bölümü sevmediğini fark eden bir arkadaş oradan Boğaziçi'nde başka bir bölüme geçmişti, aklınızda bulunsun. Türkiye'de Mühendislik Arkadaşlar ne yazık ki Türkiye'de böyle bir kavram yok denilebilir. Yani mühendisliğin adı var kendisi pek yok. Hiç kimse demesin yav biz de süper ülkeyiz diye, hayır değiliz (ama hiç yoktan iyiyiz). Bizim yaptığımız şey doktora seviyesinde bile bakın doktora seviyesinde bile Amerika'yı yeniden keşfetmekten ileri gitmiyor. Buyurun açın doktora tezlerini, yüksek lisans tezlerini inceleyin. Görün ki çoğunda yine konuşulanlar konuşulmuş, anlatılanlar tekrar anlatılmaya devam edilmiş. Hatta yabancı kaynaklardan direk çeviri ile tez çalma, makale çalma gibi olaylar çok yaygın. Türkiye'de intihal vb. gibi şeylerle aratırsanız siz de göreceksiniz. Not: Evet aradan yıllar geçti, üstteki paragrafım baya tepki aldı. "Nasıl ya mühendislik yok, işte benim teyzemin kızı gayet iyi mühendis" gibi. Ne yazık ki biz burada Ahmet'in teyze kızı gayet güzel mühendislik yapıyor öyleyse Türkiye'deki mühendislik sektörü iyidir diyemeyiz. Ortalamaya baktığımızda maalesef gerçekten çok büyük sıkıntılar görmemiz kaçınılmaz. Ancak yine de tekrarlayalım, mühendisliğe kötü dediler gibi olmasın çünkü diğer meslekler çok daha iyidir de demiyorum. Ben yine mühendis olmaktan mutluyum. Sadece mühendis sayımız epey bir fazla olduğundan dolayı kalite biraz yerlerde. Peki bu Türkiye'deki mühendislik unvanını alanlar ne yapıyor? Açıkçası ileri boyutta tekniker olmaktan pek ileri gidilmiyor. Zaten eğitim buna yönelik değil. Çözüm odaklı değil, ezber odaklı gidiliyor. Öğrenciler derslerde gösterilen şeyleri ezberleyip bir şekilde dersleri geçiyorlar. Üst düzey kurumsal şirketlerdeki Ar-Ge bölümlerine baktığınızda oralarda yapılan şey bence mühendislik. Peki ya Ar-Ge? İşte o konuda yorum yapmayayım. Hiç mi sağlam mühendis yok? Tabi ki var. Ancak sınırlı sayıda çıkıyor üniversitelerden. Üniversite okurken zaten o insanları fark edeceksiniz. Eğer fark edemiyorsanız o sizsinizdir. Bizim iyi bir mühendis olmamız için ne yapmamız lazım? Öncelikle lise kafasından kurtulmanız lazım. Bundan sonra göreceğiniz şeylerin hepsini öğreneceksiniz. Ders geçme odaklı bakmayacaksınız. Müfredatta yok ben bunu okumayayım demeyeceksiniz. Bundan sonra öğrendiğiniz her şey sizin mesleğinizdir. Her şey sizle alakalıdır. O gözle baktığınızda zaten dünyanız değişecek. Diğer öğrenciler ders notlarını okuyup sınavları geçerken siz bir dersi birkaç farklı kaynaktan takip ediyor olacaksınız. Kesinlikle ama kesinlikle ben bunu öğrenmem gözüyle bakmayın. Sınava çalışmıyorsunuz, sınavda bu gelmez mantığı yok artık. Önünüzde koca bir ömür var ve neyin geleceğini bilmiyorsunuz. Adam var tiyatro kursuna gidiyor üniversitede bir bakıyorsun oyuncu oluyor meslek değiştiriyor. Meslek değiştirin demiyorum ama yani ilginizi çeken bir şeyler öğrenmeye bakın. Böyle yaptığınız zaman zaten süper olacaksınız. Ayrıca yabancı dil vb. de geliştirin. Anadiliniz gibi İngilizceniz olsun. Yoksa durumunuz pek parlak değil. Çünkü kaynakların %99.99'u İngilizce hatta daha fazlası. Türkçe pek bir şey yok. Varsa da zaten İngilizce daha iyisi oluyor. Yıllardan sonra burada okuduğum bir kitabı önermek istiyorum: İlber Ortaylı, Bir Ömür Nasıl Yaşanır?. İki gün sonra tercih yapacağız nasıl okuyalım demenize gerek yok çünkü istediğiniz zaman okuyabilirsiniz. Kitap sözel bölümleri hedefleyerek yazılmış olsa da size farklı bir bakış açısı katacağına eminim. Gidip satın mı alacağız derseniz ona da gerek yok, Storytel diye bir program var sesli kitaplar için. Kitap orada mevcut, ilk bir hafta da beleş deneme sürümü vardı sanırım oradan dinleyin. Yani ben oradan dinledim. Hocalardan ve üniversiteden ne beklemeliyiz? Hiçbir şey. Yani onlar size hiçbir şey vermez demiyorum, sizin onlardan bir beklentiye girmemeniz gerekiyor. Yani benim bazı arkadaşlarım var eğer ki 4 sene V = IR öğretilse, "haa demek elektrik mühendisliği de bu kadarmış" deyip diplomasını alıp kapıdan çıkacak insanlar. Hoca öğretmedi öyleyse öğrenmem gerekli değil gözüyle zaten bakmayın. Eğitim hayatım süresince farklı ülkelerde, farklı okullarda ve bölümlerde ve de lisanstan doktoraya farklı seviyelerde hem ders aldım hem de ders verdim. Üstüne de internetten izleyip bitirdiğim sayısız ders var. Yani katıldığım derslerin içeriğine bakacak olursak çok kötüden çok iyiye varan bir çok ders gördüm. Lisanstayken bazı (çoğu) aldığım derslerin "ideal müfredatın" %20'siyle sınırlı kaldığını fark ettim. Artık diyorum ya sizin sınavınız 2 vize bir final değil, ömrünüz boyunca karşınıza çıkacak problemlerde bu bilgileri nasıl uygulayacağınızdır. Dersin kendisi hakkıyla işlendiğinde dahi gerçek hayatınızda göreceğiniz sorunlar için bir fragman teşkil eder. Ancak fragmanın da %20'sini görmek daha da kötü. Bu durumda sizce ne yapmalıyız? a) Oh ne güzel hoca az anlattı az sorar diye sevinmeliyiz. b) Hoca az anlattı artık yapacak bir şey yok diye üzülmeliyiz. c) Bu dersteki konuları temel alan referans kitapları bulup okuyarak eksiğimizi tamamlamalıyız. Tabi ki öğrenciler çoğunlukla a şıkkını seçerler. Ancak siz onlardan olmayın. Üniversitelerin 1. amacı öğretmek değil araştırmaktır. İkinci amacı da 1. amacını desteklemek için yeni araştırmacılar yetiştirmek. Ve de bundan sonra zaten oyun biraz daha bireysele dönüyor. Yani sizin başarınızı yine siz oluşturuyorsunuz, üniversite bu konuda biraz katalizör gibi bir etki yapıyor. Benim iyi bir üniversiteden beklentim net olarak öğrenciyi vizyon sahibi yapabilmesi. Yani sizin üniversiteden alabileceğiniz en önemli şey vizyondur. Eğer bir şeyi bilirseniz o şeyi öğrenirsiniz ancak bilmezseniz habersiz bir şekilde yaşayıp gidersiniz. O yüzden üniversite size vizyon katmalı. Yani üst dönemlerden abi ve ablalarınızla konuşurken karşı tarafta arayacağınız bir meziyet de vizyon olmalı. Bakalım üniversite onlara vizyon katabilmiş mi? Hocaları değerlendirirken çok farklı kriterler var elbette. Öncelikle bölümdeki hocaların özgeçmişlerine bakıp hangi üniversitelerde okuduğunu görebilirsiniz. Acaba bulundukları üniversitelerden çıkmışlar mı? Yoksa lisans, yüksek lisans, doktora ve hocalıklarını aynı üniversitelerde mi yapmışlar. Araştırma görevlisi oldukları süre boyunca hiç yurt dışına çıkmışlar mı? Böyle görmüş geçirmiş insanların bulunduğu üniversiteleri tercih etmek hem size ek bir vizyon getirir hem de ileride size daha çok kapı açar. Yani Tokyo Teknoloji üniversitesinde doktora yapmış bir hocam ile aramızda bir iletişim olursa bu hocamın bana referans mektubu yazması ve ileride benim de o üniversitede okumam veya Japonya'da çalışmam daha kolay olabilir. En azından oraları görmüş geçirmiş insan size tecrübelerini aktarır. Başka bir hoca değerlendirme kıstas ise "Google Scholar" üzerinden hocayı aramak. Bakın size sağlam bir hoca örneği atayım: https://scholar.google.com/citations?user=GExyiRkAAAAJ&hl=en Daha da sağlamını atayım: https://scholar.google.com/citations?user=2M6S-aAAAAAJ&hl=en Peki buradan ne anlamamız gerekiyor. İlk olarak h-index çok da süper bir metrik değil ama en azından 2 haneli mi diye bakabilirsiniz. Onun dışında şu an güncel araştırmaları var mı, son yıllarda makale yazmış mı? Bastığı makalelerin kaçı İngilizce kaçı Türkçe? Bunlardan kaçı konferans bildirisi kaçı dergi makalesi. Alıntı alma grafiği yıllara göre düşüşte mi? Yani bu tip şeyler size hoca hakkında ufak da olsa bazı bilgiler verecektir. En azından bölümdeki hocaları tanımış olacaksınız. Yahu ne alaka demeyin, şöyle ki benim sırf Türkiye'de olmak için iyi üniversitelerde de kadro olmadığından Anadolu'daki üniversitelerde hocalık yapan arkadaşlarım var. Yani özellikle öyle bir insana denk gelirseniz çok güzel işler yapmanız mümkün. Gideceğimiz üniversitelerdeki hoca kadrolarını da ayrıca gözlemleyelim yani. Bunların dışında hocalardan çok bir şey beklemeyelim. İstisnai hocalar hariç hocalar memur, yani düz memur. Dersine girer, kendi hocasından kalma ders notlarıyla dersini anlatır. Geçmiş senelerde sorduğu sınav sorularını tekrar sorar. Genel olarak böyle insanlar. Ancak yine de küçümsemeyelim, en kötü hocadan bile en azından "ne yapılmaması gerektiğini" öğreniriz. O yüzden hocalarımızdan bir şey beklemeyelim kendimiz öğrenmeye hatta hocalarımızı sıkıştırarak bilgiyi söke söke almaya bakalım. Ek olarak üniversite seçerken de kampüsü, çevresi, bulunduğu şehirdeki imkanlar önemli olabilir onlara dikkat edelim. Yani ne kadar çok yakın şirket o kadar çok bağlantı imkanı demek. Yani başka şehirde okuyup stajınızı veya işinizi yine başka şehirden bulamasınız demiyorum da yine daha zor olur. İleride başka şehre taşınma düşünceniz varsa ona göre de hareket edip o şehri tanımanız önemli. Ha bir de her şehrin de size katacağı şeyler var. İlber Ortaylı mesela taşradaki üniversiteleri pek övmüyor. Yani bulunduğunuz şehirden daha gelişmiş bir şehre gelince edineceğiniz kazanımlar da mevcut. Ailenizden ayrı kalmak da size bir hayatta kalma tecrübesi (ve esneklik ) katıyor, demedi demeyin. Elektrik Mühendisliği Elektrik Mühendisliği ve Diğer Mühendislikler Şimdi elektrik mühendisliği hakkında bilgi vermek istersek öncelikle bu işi ayırmamız lazım elektrik elektronik nedir gibi. Öncelikle ilk dememiz gereken şey; Elektrik-elektronik ve elektrik mühendisliğinin farkı. Çünkü çoğu arkadaşımız EEM ile EM'yi karıştırıyorlar ve şöyle sanıyorlar (ki en büyük tehlike sanırım burada) EEM okuyup hem elektrik hem elektronik mühendisi olmak varken sadece elektrik niye okuyayım? İşte bu yanlış hem de çok yanlış. Mantık çerçevesinde bakalım. EEM de 4 yıl okuyor EM de 4 yıl okuyor. Eğer biri sadece elektrik bilecek diğeri de her ikisini de bilecek ise o zaman EM'ler fazladan mı okuyor? Yoksa EEM'ler çok mı hızlı okuyor? Tabi ki hayır. EEM'ler ileride son sınıflarda uzmanlaşmak için dalını seçiyorlar. Elektrik veya elektronik okuyorlar. Elektrik-elektronik derken elektrik VE elektronik değil yani. Elektrik veya elektronik. Aradaki "-" işaretini "veya" şeklinde okuduğunuz an sorun otomatik olarak çözülüyor. Peki nerede neler var? Elektrik : Daha büyük ölçekli düşünülebilir. Elektriğin üretiminden iletimi ve dağıtımına kadar olan alanlarında çalışır. Yüksek güç uygulamaları genellikle bu alana girer. Örneğin yolda gördüğünüz yüksek gerilim hatlarının üstünde kırmızı-beyaz bir top var işte o topun ismini bilen insan elektrikçidir (ya da genel kültürü yüksek bir arkadaş da olabilir). Elektrik mühendislerinin işi anlayacağınız elektriği sizin prizinize kadar getirmek. < Resime gitmek için tıklayın > Görsel kaynağı:http://www.asuenerji.com/elektrik-tellerindeki-kirmizi-beyaz-kureler-ikaz-kureleri/ Elektronik : Daha küçük mikro ölçektedir. Anakartınızdaki yeşil karttan ve üstündeki elemanlardan anlar. Örneğin mikroişlemci mimarisi gibi şeyleri bu kişi bilir. Bilgisayar: Bu insan elektronikçiye yakındır donanımdan anlar ama yazılım, web vb. işlere de girebilir. Kontrol : Bu kişi hem elektriğe hem elektroniğe hem makineye aynı mesafede gibi bir şeydir. Ancak en çok matematiğe yakındır. Kontrol okuyorum derken robot alıp akşama kadar tak sök yapmayacaksınız. Arkada hareket denklemleri çözeceksiniz. Tabi buraya ek yapalım, kontrol ve otomasyon mühendisliği bu mühendisliğin adı. Yani "otomasyon" kısmı da var. O biraz daha az denklem çözüp daha çok donanıma el sürüyor. Mekatronik: Bu hepsine biraz yakın her şeyden biraz biliyor. Makineye bir adım daha yakın belki. Genelde bu mühendislikte yöneticilik hedefi de olur. Çünkü her mühendislikten biraz anlıyorum neden başa geçip yönetmeyeyim gibi bir olay vardır. Okullarda da bu kanıyla eğitim verilir. Eğer güzel çalışıp belli bir alanda da uzmanlaşırsa güzel bir mühendis olabilir. Ancak ben öyle çalışacak insan pek de tanımıyorum. Bu arada Yıldız'ın Mekatronik bölümü iyidir laf arasında geçmişken. Yeni açılmış olduğundan dolayı hocalar çok üste düşüyor tercih edilebilirliği var. Yöneticilikten de çok teknik bilgi ağırlığı var. Enerji Mühendisliği : Bu en çok elektrik mühendisliğine yakın mühendislik üstte saydıklarımızdan. Güç alanında bol bol ders alırlar. Ancak sadece elektriksel güç değil, makineden de sıcaklık ısı gibi şeyler de alırlar. Böylelikle elektronikten falan uzaklaşıp, direk enerji üzerine giderler. Bakınız biz bunu yazdık ama YTÜ elektriğe de bologna sürecinde termodinamik ve statik dersleri eklendi aman dikkat. O değil de EM ve EEM için bir şey daha diyeyim. Puandaş olan EEM ve EM'den eğer ki elektrik okuyacaksanız EM'yi seçin. Çünkü tek bir alana yoğunlaştığından imkanları bir tık iyidir. Hep diyorum puandaş EM > EEM diye. Bunun ilk nedeni lab imkanları 2. nedeni ise üstteki liseli düşünce yüzünden EEM puanları bir tık daha yüksektir. Ancak elektronik istiyorsanız zaten EEM seçeceksiniz. Tabi EHM de seçilebilir. Ha EHM demişken şundan da bahsedelim. (Altta çok düz mantık yapmışım ama elektronik demişken çok güzel anahtar bir kelime "gömülü sistemler") Elektrik = Çok iş var. Elektronik = Az iş var Haberleşme = Çok iş var. Elektrik-elektronik = (Çok+Az)/2 = Orta halli iş var. Elektronik-haberleşme = (Çok+Az)/2 = Orta halli iş var. Genelde EHM'ye giden insanlar haberleşme seçiyor hem okuması daha kolay hem de işi daha bol bunu da dipnot düşelim. Elektrik Mühendisliği Ayrıntı Şimdi arkadaşlar üstte genel bir bilgi verdik benzer mühendislikler hakkında. Şimdi de elektrik mühendisliğinin ayrıntılarına inelim. Dedik elektriğin üretim, iletim, dağıtım gibi alanlarında çalışır. Bu mühendisliği de dallara ayıralım hemen; Elektrik Tesisleri: İşte bu dal elektrik mühendisliğini elektrik mühendisliği yapan dallardan biri. İş imkanlarının %80 gibi büyük bir kısmı bu alanda bulunuyor. Yani elektrik mühendisliğine iş garantisi veriyor gibi bir şey. Ancak düşük maaşlarla başlama gibi bir riski var. Bunun dışında şantiye ortamı dedikleri yer de burada. Tabi ofiste de çalışabilirsiniz ama şantiyenin tozunu yuttuğunuz yer burası. Elektrik tesislerinin içine elektriğin üretim iletim ve dağıtımı tamamı ile giriyor. Misal kömür santralleri, doğal gaz çevrim santralleri gibi yerlerde çalışabilirsiniz. Çevrede gördüğünüz enerji iletim hatlarında çalışabilirsiniz. Türkiye'de enerji iletimi yüksek gerilim ile 154 kV (evet 154 bin volt) ve 380 kV şeklinde yapılıyor. O gördüğünüz genellikle şehirler arası olan en büyük direkler iletim direkleri. Hani en üst telinde bir top bulunur demiştik ya o top da ikaz küresi (üstte verdiğim bağlantıya tıklamayanlar için ismi bu evet). Ancak elektrik uzun mesafelere iletildikten sonra da dağıtılması gerekir buna da enerji dağıtımı diyoruz. Dağıtım hatları genelde orta gerilim (ve alçak gerilim de dahil) diyoruz ve 36kV'ye kadar olan gerilimleri orta gerilim şebekesi olarak adlandırıyoruz. Buradan demeniz lazım işte insanlar 36 kV'ye orta halli gerilim diyebiliyorlar. Ancak dokunursanız kol gider onu da söyleyeyim orta morta falan ama sağlamdır . Orta gerilim hatları TR'de 34,5 kV oluyor genelde. Bir de mahallenize geldikten sonra bir trafo var. Orada da elektrik 400 V'ye kadar çevriliyor. Evinize de 220 olarak geliyor. İşte bu alan tesis, işin bitmediği alan. Burada ne iş yaparız derseniz. Projelendirme işleri çok oluyor. Yani bir tesisin alınıp projesinin yapılması. Tesis alanında güçler yüksek aletler pahalı olduğu için her şey bir iş. En basitinden iş yerine kondansatör takmak diye bir iş var kompanzasyon diyoruz. Sadece basit 1-2 elektronik alet ve kondansatör takarak bazen de bobin takarak geçiminizi sağlayabiliyorsunuz. (sağlayamadılar) Genellikle bu işler ehliyet isterler. Bu işlerde değeriniz tecrübe ile artabilir. Özellikle SMM belgesi gibi belgeler ile artar. Bilgisayar destekli çizim programlarından, güç programlarından anlamanız gerekir. Gerçi bilgisayar bilmek artık çok önemli. Bilene mühendis demiyorlar ama bilmeyene cahil diyorlar. Peki geleceği nedir bu olayın devam eder mi yani? Evet eder. Akıllı şebekeler, akıllı evler, mikro şebekeler, şebeke bağlanılabilirliği gibi konular çok önemli. Bir de şöyle bir şey var genelde burada mühendisler birkaç yıl piştikten sonra kendi bürolarını kuruyorlar. Belgelerini falan alıp yüklenicilik yapıyorlar. Kendi işinin patronu olmak gibi bir şey. Bağlantılarınızı sağladıktan sonra patron olmak pek de hayal değil. Ancak Microsoft'un patronu olacağım diye düşünmeyin. Sağlam bir mühendisten biraz daha fazla kazanacaksınız bolca da ticaretle uğraşacaksınız. Elektrik Makineleri ve Güç Elektroniği : Arkadaşlar bu da çalışabildiğimiz başka bir alan. Güç elektroniği dediğim elektroniğe en yakın alanımız. Burada bol bol simülasyon bol bol masabaşı iş var diyeceğim ama bol değiller. %7-8 gibi bir pay oluşturuyorlar belki elektrik piyasasında. Ancak kıçım rahat etsin diyenler burada (etmedi). İyi bir şekilde bilgisayar ve modelleme bilmeniz lazım. Ha mühendisliğin her dalına modelleme lazım ama tesisten çok buraya lazım yani. Şarj adaptörünüzün içinden, çok yüksek güçteki dönüştürücülere kadar olay burada dönüyor. Hani biliyoruz 2 tane gerilim var AC (prizdeki) ve DC (pildeki) gerilim. Bunların birbiri arasında hoş bir şekilde dönüşümlerini bu alan sağlıyor. Kafanız basıyorsa bu alana girin çok güzel ben bu alanda çalışıyorum (dum bıraktım gibi bir şey oldu). Tesis biraz ezber iken bu alanda daha fazla kafa çalıştırmanız gerekiyor. Çünkü iş yok, sağlam insanları alacaklar mecbur kafa çalışmalı yani. Yıldız'ın güç elektroniği Türkiye'nin en iyisidir onu da demeden edemeyeceğim. (Bkz: Hacı Bodur hoca budur). Yıllar sonra buraya da hafif bir güncelleme ekleyeyim evet YTÜ evet bu işi iki derste veriyor, daha yavaştan anlatıyor. En iyi hoca da burada eyvallah ama siz gene puanınız yeterse İTÜ seçin. Çünkü müfredatı daha sağlam işliyor. YTÜ'de güç elektroniği görülüyor ama bunun kontrolü çok da görülmüyor. Yani kontrol kısmı bu işin ayrılmaz bir parçası. Peki İTÜ'de nasıl? (Bir tık zor) < Resime gitmek için tıklayın > Ancak bir yandan da şu gibi imkanlara bakın, bizde bu imkan yok (içerik anlamında da söylüyorum). İTÜ Güç elektroniği lab kanalı: https://www.youtube.com/channel/UCOzVn6XZBR8GqmiKha9aGrQ Peki elektrik makineleri (makina değil makine) ne ola ki derseniz. Ben bu alanı makine tasarımı olarak düşünüyorum. Yani makinenin içindeki manyetik ve elektrik alanların güzel şekillenmesi için tasarım, malzeme seçimi vb. Bu alan güç elektroniğinden daha da zor bir alan. Türkiye'de sağlam makine tasarımcısı parmakla sayılabilir. Burada iş daha da azdır güç elektroniğinden o yüzden de pek yönelen olmaz. Ancak yönelirim alanımda da çok iyi olurum derseniz TR'de aranılan mühendis olursunuz. Yani aranılan mühendis olursunuz derken hepiniz yönelmeyin, iş az. Bir de bu ikisini aynı kefeye koyduk çünkü güç elektroniği dediğiniz şey elektronik yokken ki (ilk yarıiletken transistör 1947 yılında icat edilmişken 1800'lerde millet elektrik makineleri ile oynuyordu, tabi arada tüpler falan da var da geçin onları) elektrik makineleri ile yapılıyordu. Ben güç elektroniğine bazen statik elektrik makineleri de diyorum :)) Neyse o zaman için aynı alan olarak çıkmışlar şu anda da çok güzel bir ortak noktaları var "makine kontrolü" yani bu alan güç elektroniğinde yapabileceğiniz alanlardan biridir. Hani güç elektroniğinde dönüştürücüler yaparsınız, UPS (kesintisiz güç kaynağı) yaparsınız veya şarj adaptörü yaparsınız da endüstride en güzel kullanım alanı makine kontrolüdür. Bir makineyi kontrol etmek için uygun gerilim ve akımı veren güç elektroniğini yaptığınızda işte makine kontrolcüsü oluyorsunuz. Yaptığınız şey de sürücü oluyor. Bu kısım kontrol ve bilgisayar bilgisi gerektiriyor dikkat. Bu alanda elektrikli arabalarla, bataryalarla bir sürü şeyle uğraşabilirsiniz gelecek var evet. (Ben bataryalarla uğraşıyorum ama güç elektroniği kısmından biraz çıkıp farklı bir alanına bakıyorum) 2020 itibariyle biraz daha ayrıntı girmek istiyorum. Üstte makine kontrolünü güç elektronikçilere vermişim tasarımı da makinecilere (makine derken makine müh. değil, elektrik makinecileri) vermişim. Şimdi o iş biraz daha karışık. Kontrolü genelde makineciler yapıyor. Ancak güç elektroniği bileni yapıyor. Fakat çok aşırı güç elektroniği değil yani basit olanları. Daha basit devrelerle makineleri kontrol etmeye çalışıyorlar. Mesela güç elektronikçisi bir tane DC'yi AC'ye çeviren "evirici veya inverter" adını verdiğimiz şeylerden yaparken ucuna gerilimin şeklini daha düzleştirmek için filtre koyarken makineciler bu filtreyi koymuyorlar. Çünkü motor kocaman bir filtre, içinde tonla bobin var. Yani bobin ile filtre edeceğim demek motordaki bobinden daha fazlasını koymak demek o da daha büyük bir motor koymak gibi bir şey. Burada makinenin davranışı gözetilerek (yani hangi hız ve torku üretmesi gerektiği) güç elektroniği devrelerine uygun sinyaller verilir ve motor kontrol edilir. Burada yani motorun dinamiğinden ve güç elektroniğinden anlayan bir insan olması lazım. Üstte dediğim gibi pek ayıramıyoruz ama genelde bu işi yapan insanlar kendilerine makineci diyorlar. Ortak alan ama öyle. Üstteki verdiğimiz bilgi yanlış olmasın. Güç elektroniğinde biraz daha ayrıntılı devre tasarımı ve gerilimin hassas kontrolü var. Ancak eyvah ben makineci oldum diyecek bir durum yok bu alanda doktora sonuna kadar aldığınız neredeyse tüm dersler ortaktır :)) (yani sonuçta ana bilim dalı birleşik değil mi) Bunun dışında şöyle güzel bir bilgi daha ekleyeyim, aklıma geldi. Üstte manyetik alan, tasarım vs. dedik ya. İşte kablosuz elektrik dediğimiz konu da burada yani elektrik makinelerinde. Yani burada dediğim derste öğretmiyorlar ama bu alana giriyor eğer yapacaksanız. Kontrol ve Kumanda: Kocaeli'nde hala bulunuyorken İTÜ ve YTÜ tarafından kontrol otomasyon bölümü açıldığından bu dal pek bulunmamakta. Çok istiyorsanız çap (çift anadal) seçeneği sunuyorlar. İTÜ'den pek emin değilim ama YTÜ'de hiç mi hiç kontrol kalmadı. Tabağın dibini sıyırır gibi sıyırdılar. O yüzden makine kontrolü falan da istiyorsanız basın kontrolden çapı direk. Kontrol işine her türlü olay girebilir makine kontrolünden tutun da PLC (programlanabilir mantıksal denetleyiciler) sistemlerine. Genellikle matematik ağırlıklıdır. Ancak ben seviyorum yani güç elektroniği için de lazım oluyor her şey için de. Bilgisayar ve kontrol bilgisi şart arkadaşlar aman ben tesisçi olup gideceğim deyip öğrenmemezlik etmeyin, öğrenmeyenler şu an ağlıyor. Üstteki yazdığımız şeylere kontrol lazım olacağından yine gelecek var ama matematik sevgisi ve kontrol müh. çapı (hatta matematik çapı) öneriyorum. 2021 eklemesi: Basın çapı demişim fakat o kadar da hızlı basmayın. Kontrol çok güzel bir bölüm, ben de seviyorum fakat yine ÇAP yapmadan kendiniz de öğrenebilirsiniz sanırım. Direk kontrol mühendisliği seçecek arkadaşlar ise bol bol matematik öğrensinler. Yani ben matematik kısmını seviyorum. Yenilenebilir Enerji Sistemleri : Arkadaşlar bu alanı en son bahsetmeyi uygun gördüm. Çünkü yukarıdakilerin hepsi burada var. Misal rüzgar türbinini elinize alın. Elektrik tesislerine girer çünkü enerjinin üretimi aha bildiğin üretim santrali yani. Elektrik makinelerine hatta tasarımına girer çünkü içine ne kadar özel ve güzel motor (Bkz: Çift beslemeli asenkron generator veya ingiliççesiyle DFIG) koyarsanız o kadar iyi elektrik alırsınız. Hem de hafif de olsun uzun kulenin tepesinde ağır şeyler çıkartmak istemeyiz. Rüzgar bildiğiniz üzere kesikli bir enerji olduğundan dolayı her an 220 volt üretmek mümkün değil. Bir dakika çok esiyor bir dakika hiç esmiyor yani öyle. Ee biz şebekeye 1 dakika 110 volt 1 dakika 330 volt mu vereceğiz yoksa 220 volt mu vereceğiz? Güç dönüştürücüsü de gerekti baksanıza. Hemen güç elektroniği koyuyoruz ve bunları kontrol etmek için de kontrol ekliyoruz. Ha hepsini siz yapmayacaksınız ama yeni gelişen süper bir alan. Artık enerjinin sürdürülebilirliği falan da önemli. Güç elektroniği seviyorsanız bu alanda da çalışabilirsiniz. Ha şunu da görüyorum, Türkiye'de bu alanda çalışan arkadaşlar genelde "tesis" üzerinden çalışıyor. Yani güneş veya rüzgar tarlasının projelendirilmesi hususunda çalışıyorlar. 2021 eklemesi: Arkadaşlar şu ara "net sıfır karbon" projeleri çok revaçta. Yani olabildiğince elektrik şebekemizi fosil yakıtlardan arındırmaya çalışıyoruz. Bu süreçte yenilenebilir ve nükleer enerji çok önemli. Süreçle ilgilenen arkadaşlara şu kanalı ve videoyu öneriyorum:https://www.youtube.com/watch?v=EhAemz1v7dQ Maaş Evet sanırım güncellememi en çok istediğiniz alan burası, çünkü diğer kısımları üç aşağı beş yukarı aynı. Hadi başlayalım öyleyse. 2021 güncellemesi: evet, burayı güncelleyemedim. Rakamlara bakmayalım ancak genel bir bakış açısı için okuyalım. Belki en çok sevilen bölüm bu kısım. Para para para. Ancak yaptığınız işi para için yapmayın diye evvelde de dedik. Para istiyorsanız ticarete atılın yoksa mühendislik çekilecek çile değil (doktora hiç hiç hiç değilmiş). 2015 yılında bu konuyu yazarken minimum 2000, ortalama 2500 giriş maaşı yazmışım. Tabi ki bu rakamlar artık geçerli değil. Çünkü asgari ücret zaten 2000'in üzerinde şu an. Bizim de bir asgari ücretimiz olsa dediğinizi duyar gibiyim. Aslında var: Google'a "Elektrik mühendisleri odası 2020 asgari ücret" yazarsanız brüt 5000 TL olduğunu görebilirsiniz. Peki bu benim verdiğim rakamlarla örtüşüyor mu diye sorarsanız 2015 yılında odamız 3000 TL öneri yaptığını ve benim üstte yazdığım rakamların da net ücret olduğunu düşünürseniz bir örtüşme var evet. Tabi hala daha düşük ücretler, normal asgari ücreti önermeye çalışanlar falan olacaktır. Hatta "önce bir tecrübe kazan" diyenleri olacaktır. Aldırış etmeyiniz, hakkınız neyse isteyiniz. Yok öyle deneme süreci altında karın tokluğuna çalışmak. Piyasayı düşürmeyin. Bu işler biraz da isteme işidir onu da belirteyim. Genelde öyle süper über maaş zammı almayacaksınız. Yani 2000 ile başlayalım bu maaşa razı olalım sonrasında maaşımız 5000'e çıkar zaten gibi bir olay yok Bakın şeytani gülüş koydum yani o kadar yok. Kafanızı duvara vurursunuz hadi onun için de bir gülüş koyalım . Zam beklentilerinizi enflasyona göre ayarlayın. %10 enflasyon olduysa %5-10 arası bir zam alabilirsiniz. (Bu yıl (2021) iyi bir şirkette çalışan arkadaş %8 zam aldı). İyi bir şirket enflasyonun üzerinde zam verir (vermediler). Yabancı şirketler ülkeyi çeşitli kategorilere sokup ona göre zam verebilir. Burada dostumuz kim? Bakın o zamanlar pek yaygın değildi şimdi daha yaygın, beyaz yakalı Feysbuku: LinkedIn. Yani o tarz ortamlara biraz girin, çalışmak istediğiniz yerlerde çalışanlara ne kadar zam aldıklarını sorun bakalım. Neyse sözün özü burada işe girişte koparabildiğimiz kadar maaş koparmak. Çünkü sonradan zamla büyümüyor o. En iyi zammı iş değiştirirken alırsınız onu da unutmamak lazım. Hatta iş değiştireceğim ben deyip bulunduğu şirketten %30 bandında zam alan arkadaşlarım da var Tabi şirket için önemli olmanız gerekiyor bunu yapmak için. Bunun yanı sıra, gitmek istemediği bir şirkete "nasıl olsa vermezler" deyip yüksek bir maaş söyleyip şirketin kabul etmesi üzerine beli doğrultan tanıdıklarım da var. Hatta öyle ki, adam uçtu gitti ya. Çünkü bir sonraki işine girerken de önceki işindeki maaşını göstererek pazarlık yaptı ve daha daha yüksek maaşlara çalışmaya başladı. Millet de "ya bu adam yüksek maaş alıyor, bir bildiği vardır herhalde" diye düşündüğü için daha da yüksek pozisyonlara geldi. Hayat işte böyle bir şey. O yüzden hakkımızdan azını istemeyelim (hatta fazlasını isteyelim ki hakkımız kadarını versinler). Şu an peki ben yeni mezun mühendis olsam ne isterdim? 4500'den aşağı kesinlikle başlamazdım (2015'in 2000 TL'si oldu 4500 2021'de). Ancak 4-5 arası bir maaş gayet güzel normal olur (brüt değil net konuşuyorum). Ha yeri gelmişken, geçenlerde bir şirketten 5000 bandında teklif geldi, evden çıkıp görüşmeye bile gelmem o paraya dedim. Yani bana böyle tekliflerle gelen şirketler varken, siz de düşük tekliflere (ve reddetmeye) hazır olun. Bunun dışında peki iyi bir mühendis ne alsın derseniz, iyi mühendisin giriş maaşını ben her zaman araştırma görevlisi maaşıyla kıyaslarım. O yüzden ben burayı güncellemesem bile o maaşlara bakıp bir fikir edinebilirsiniz. Yani 2015 yılında araştırma görevlisi maaşı 3500 bandında iken iyi bir kurumsal şirket (isim vermeyelim) de 3500 TL bandında giriş maaşı veriyordu. Daha iyisi için savunma sanayisi şirketleri 4000 TL bandında veriyordu. Yani buradan kendimize bir pay biçelim. Sanıyorum özel sektör maaşları daha yavaş arttı araştırma görevlilerine göre çünkü şu an 6500 TL (2020) bandında gözüküyor araştırma görevlisi maaşı ve ben ortalama 4-5 arası önerdim üstte. Belki 5'e daha yakın olması lazım. Ancak direk 6500 alır mısınız bakın emin değilim. Sanırım almazsınız. Ancak bu bilgimi insanlarla konuşup tekrar güncelleyeyim. Bu arada tesiste işe başlayacaksanız 500 düşebilirsiniz (mümkünse düşmeyin). Çünkü tesiste ilk anda mühendis imzadan başka pek de işe yaramıyor. Maaşlar hakkında daha fazla bilgi için kariyer.net de şöyle bir şey yapmış. Ancak arkadaşlarım beklentilerden bir tık daha düşük gözüküyor diye uyardılar. https://www.kariyer.net/pozisyonlar Burada Singapur'daki maaşlardan bahsetmişim. Sanıyorum 3500-4000 Singapur doları olması gerekiyor şu ara. Bence bir mühendisin bence yurt dışı tecrübesi edinmesi lazım. Çalışmasa bile oraları görmesi lazım. Ben şahsen kendim yurt dışında çalışıyordum şu an gayet de güzel oluyor(du) tavsiye ederim. (Evet Singapur'daydı). Bir de ekleme olarak şunu diyelim, elektronik haberleşme, bilgisayar gibi mühendislikleri okuyanlar bir tık daha fazla maaş alıyor gibi gözüküyor. Ancak nedenini bilmiyorum. Dil Eğitimi Arkadaşlar üstte dedik İngilizce şart ve kesin şart. Okula girdiğiniz günden itibaren her hafta İngilizce kasın. 4 sene sonunda bilmezseniz sıkıntı olur. Hatta bir yabancı dil daha öğrenirseniz güzel olabilir. Ancak İngilizce olmazsa olmasınız. Yani ikinci bir dil öğrenin dedim diye İngilizceniz yarım yamalak iken ikinci bir dile geçmeyin. Bol bol İngilizce öğrenin. Oturun derslerinizi yabancı kitaplardan takip edin, haberleri de hakeza, dizi izleyin. Raporları yabancı dilde yazın. Kendinizi denemek için İngilizce "essay" yazın. Sanki 2. senenin sonunda TOEFL veya IELTS gibi bir sınavdan yüksek bir not almanız gerekiyormuş gibi çalışın. Bir çok insan daha 4 sene var okulun bitmesine derken okul bitiyor. Gerekirse yabancı forumlarda takılın. Benim aklıma gelen birkaç başlıca yer: - Stackoverflow: Neredeyse her aradığım programlama ve matematik sorusunun cevabını buradan buluyorum. - Quora : Arkadaşlar bana zeki bir çocuk burayı önerdi dedi ki Quora yükle abi diye. Hemen yüklemedim yani ne ki sonuçta Feysbuk var Twitter var değil mi? Ancak değilmiş. Yani Feysbuku açıyorum haber akışım siyasetti oydu buydu kısır döngülerle dolu. Twitter yine millet birbirini taşlamaya çalışıyor sürekli. Quora ise soru cevap net bilgi ağırlıklı bir akış. Elektrikten uzaya bir sürü konuyu takip edip okuyorum. Ufkum açılıyor. Eğer takip ettiğiniz yerleri iyi seçerseniz Quora sizi bilgi ve İngilizce yönünden tatmin eder. - Edaboard: Elektrik hakkında güzel bir forum sitesi, ben de şu aralar çok takılmıyorum ama iyi. - Diğer: Yani çok da isim vermek istemiyorum ama ufkunuz geniş olsun. Mesela şöyle bir yer var elektrik elektronik kısmını seçip konu konu kitap önerilerine bakabilirsiniz.https://4chan-science.fandom.com/wiki/Recommended_material Sonrasında artık internet üzerinden ders olayı iyice yaygınlaştı, hani virüs de geldi baya baya üniversitelerin ders videoları internete düşecek. Yani benim gözbebeğim MIT OCW (https://ocw.mit.edu/courses/audio-video-courses/) ama diğerlerini de yabana atmayın. Bilgisayar Bilgisi Arkadaşlar 1 tane programlama dilini köpek gibi bileceksiniz. Hepsini bilin demiyorum. Bilgisayar mühendisisiniz de demiyorum ama MATLAB'ı adınızdan daha iyi bileceksiniz (Python da olur). Üstüne de C koyarsanız çok iyi olur. Biri adınızı sorsa adım MATLAB deyin. Bugün hiç kimse hesap makinesiyle hesap YAPMIYOR. Eliyle hiç yapmıyor zaten. Alıp MATLAB'da simülasyon yapıyorsunuz. Hayvan gibi bilgisayarlarda devreleri çizip simülasyon yapıyorsunuz. Yok öyle hesap makinesini alıp 2 integral çözüp mühendis olayım :) He hayvan demişken benim iş yerinde kullandığım bilgisayar da bu (2015); (o zaman itibariyle buydu şu an basit bir laptopum var lazım olursa bulut) < Resime gitmek için tıklayın > 2021 güncellemesi: MATLAB iyi hoş fakat endüstride o kadar da kullanılmıyor. Evet bunu daha önce de biliyordum neden yazmamışım acaba. Yani MATLAB çok güzel bir dil ama lisans probleminden dolayı her şirket alamayabiliyor. O yüzden eğer müfredatınızda MATLAB yoksa MATLAB öğreneceğim diye kasmayın. Herhangi bir dili derinlemesine bilseniz yeterli. Eğer ki ileride güzel bir ArGe şirketine veya akademiye girerseniz, MATLAB ve Simulink gerekli olabilir. Onun dışında diğer dillere yönelmekte sakınca yok. Ancak eğer ki okulunuzda MATLAB öğretiliyorsa kesinlikle öğrenin. Ben yıllardır kullanıyorum. En kötü ihtimalle çok iyi ödevler yapmanızı sağlar. Peki Türkiye'de öğrenen var mı bu işleri? Yok. Ben trafoya bakacağım zaten MATLAB benim neyime diyenler. Normal mühendis maaşı alayım uzayıp kısalmayayım diyen insanlar. Azıcık iyi düşünürseniz iş iyi yani. Her mühendis bilmeli programlama dili bu arada. Ben çocuğuma da öğreteceğim ilkokul çağında (tabi "al elektrik tesisi tasarla" diyerek değil algoritma bilgisi vererek). Mühendis olmasa bile bilmeli çünkü düşünme tarzını değiştiriyor programlama. Bunun dışında devre simülasyon programları, bilgisayar destekli çizim programları. Özellikle de ne biliyor musunuz? Excel bileceksiniz, Word bileceksiniz. Özgeçmişe ben MS Ofis programlarını biliyorum yazmakla da olmuyor. Word açıp 2 tane kelime yazmakla da olmuyor. Misal Excel süper bir program. Açın excel dersleri izleyin şimdiden öğrenin. Ders notlarınızı excele girip hesaplayın karne notunuzu falan. Dersi geçtiyseniz kutucuk yeşil renk olsun falan. Liste yapın listeden en uygun kablo kesitini seçsin gibi şeyler Excel önemli unutmak yok. İnternette bir sürü ileri Excel dersleri var onları izleyin. Öyle kutuya rakam yazmakla olmuyor. Misal şu; (şu dediğim basit bir örnekmiş burayı da güncelleyeyim, güncellemezsem çizgi-tagem gibi sitelere de bakın) https://www.google.com/sorry/index?continue=https://www.youtube.com/watch%3Fv%3DrVl6rZN492o&q=EgQuLZpEGNuXqvkFIhkA8aeDSx1cSiP-tSxgEWWkOGSOnpgJNQgnMgFy Bu tarz şeyleri izleyin. Bakınız ben bunu yazarken C, C++, C#, PHP, LabVIEW, MATLAB, VHDL gibi dilleri biliyordum. Şu an Python, Julia, JavaScript gibi dillerin de üzerine düştüm o konuda biraz yazmam lazım. MATLAB mühendislik için çok güzel bir dil açıkçası. Simulink'in ise pek de bir alternatifini göremedim. Ancak onun dışında da farklı dillere karşı ön yargılı olmayın belli boşlukları kapatan diller güzeldir. Şuraya yazalım C++ : Belli bir alanda ileri gittiğinizde kaçınılmaz son gibi bir şey. Gömülü sistemlerde C ile birlikte en çok göreceğimiz dil bu. Elinizdeki sistemin hem hızlı çalışması gerekiyor hem de kaynak olarak kısıtlıysa bu dile (ve C'ye) mahkumuz gibi bir durum var. Onun dışında robotik alanında da bolca kullanılır (robotik yapacaklar robot operating system yani ROS'u öğrensinler, Youtube'de ETHZ videoları var çok güzel). Robotiği Python ile de yapan var ama bizim bir arkadaş derdi Python ile robotik hobidir diye. Eninde sonunda buraya gelirsiniz yani. Python: Maymuncuk gibi dil, her işe yarar. Yapay zekacılar sağ olsun baya öne çıkardılar bu dili ama öğrenmesi çok kolay ve kütüphaneleriyle birlikte çoğu işi görebileceğiniz bir dil tavsiye ederim. Şu aralar aktif kullanıyorum. MATLAB: Üstte dedik zaten bilmekte yarar var diye. Özellikle Simulink kısmını kontrol sistemleri dersine geldiğinizde kullanırsınız. Julia: Yeni bir dil ancak C++ gibi hızlı Python gibi kolay olma hedefi var. Şimdiden baya ilerledi. Eğer MATLAB bulamıyorsanız bilimsel programlama için bunu veya Python'u kullanınız. JavaScript: Biz eskiden PHP ile dümdüz site yazardık. Evet elektrikle çok alakası yokmuş gibi gözükse de (çünkü yok), ben kendime kişisel site yapmayı seviyorum. Bunun yanında ileride gömülü sistem vs. ile uğraşırsanız belki sensör sonuçlarınızı internete koymanız gerekecek işte aklınızda bulunsun. Dillerin dışında bilgisayar özelliklerinden de bahsetmekte fayda var. Bana genelde soruluyor abi hangi bilgisayarı alalım bizi ne kurtarır diye. Elektrik mühendisliğinde öyle ahım şahım şeyler görmüyorsunuz bakın makine mühendisliğinde sonlu elemanlar metodu (FEM) kullanan, grafik olarak ağır programlar var ancak bizde öyle o kadar şey yok. AutoCAD üzerinde 3-5 tane çizgi çiziyoruz o kadar (Google: AutoCad elektrik projesi). Onun dışında FEM tabi her yerde kullanılıyor diyeceksiniz ama o kadar ağır FEM yapmanız gerekirse illa bilgisayar bulursunuz. Yani ben yüksek gerilim kablolarının etrafındaki elektrik alanı veya elektrik makinelerinin içindeki manyetik alanı hesaplarken FEM kullandım ama dediğim gibi bunlar bir tık müfredat dışı kalıyor. Zorunlu olmuyor. O yüzden internete rahatça girebildiğiniz, bilgisayarda yazı yazıp video izleyip çıktı alabildiğiniz her bilgisayarın sizi kurtarması lazım. Büyük projeler için illa bilgisayar bulursunuz ve yapay zeka falan diyeceksiniz ben bile Google Colab gibi imkanları kullanıyorum 2021 notu: Yanlış anlaşılmasın, ağır programlar kullanıyoruz fakat sizin için zorunlu olmayacak. Olursa da illa bir kaynak bulursunuz. 16 GB RAM ve düzgün bir işlemci sizi kurtarır 2021 itibariyle. İşletim sistemi olarak da Windows uyumluluk açısından iyidir, paket programlarda mecbur ihtiyacınız olacak. Yok ben bilgisayar kullanmayı da öğreneyim derseniz Linux dual boot kurunuz. Paranız varsa Mac da alabilirsiniz, ben hiç kullanmadım, yorum yok. Şunu da not olarak ekleyelim, üstte Word, Excel öğrenin demişim ama kendim kullanıyor muyum? Hayır. Ben LateX ve programlama dillerini kullanıyorum. Çünkü ben piyasada çalışan bir mühendis değilim. Piyasada LaTeX dökümanı dediğinizde anlamayacak çok kişi olduğu için başta Word ile başlayın. Onun dışında yine Excel herkesin bilgisayarında vardır ama Python kaç kişide yüklü ya da MATLAB? Ancak ödev vs. yaparken okulda LaTeX kullanırsanız çok şekil ödevler yapabilirsiniz. Yani üzülerek söylüyorum hala *.pdf yerine Word dosyası hatta ve hatta elde yazım isteyen çağ dışı hocalarımız var. Ben bir keresinde sormuştum niye diye, kopya çekilmesin diye demişlerdi (yine de çekiliyor). Olsun siz hayata küsmeyin, ödevlerinizi LaTeX üzerinden yapın, çizimler için de Inkscape, Visio vb. bir vektörel çizim programı öğrenin. Ayrıca şunu da ekleyelim, Powerpoint hayatın bir parçası oldu. Her şey için sunum istiyorlar. Ödev yaparsınız sun derler, tezi sun derler, araştırma için bütçe gerekir sun derler, iş yerinde toplantı olur sun derler. Benim son 5 yıllık hayatımın yarım yılı bir şeyler sunmakla geçti. Her hafta 1-2 toplantı var ve birilerine bir şeyler sunuyorum. Burada o yüzden kaliteli ve hızlı sunum hazırlama ve bunu akıcı bir şekilde sunmak öne çıkıyor. Yani nasıl sunum yapılacağını da öğrenin. Araştırmacı ve girişken kişilik Arkadaşlar mühendis açar makale okur. Bilim dergileri okur. 320volt, kontrolkalemi, DH'nin elektronik bölümü gibi yerlerde takılır. Gelişmelerden haberdar olmak ister. Bir şeyi bilmiyorum der ama öğrenirim de der. Hiçbir zorluktan kaçmaz. Armut piş ağzıma düş istemez. Kişilik derken, girişken ve insanları seven biri de olmak gerekli. Bazen bakacaksınız misal çok iyi biliyorsunuz bir şeyi ama işe başvurdunuz az bileni aldılar. Niye? Çünkü o insan girişken. O insan hevesli. Siz ne yaptınız? Suskun duruyorsunuz. Patron diyor işini iyi biliyor ama insanlarla iyi geçinemedikten sonra işe yaramaz. Öbür adaya da hevesli istekli insanlarla tanışıyor bir şekilde öğrenir gözüyle bakılır. Yani günümüz Dünyasında suskun olmak çok da iyi bir şey değil, girişken olalım. Not Ortalaması Arkadaşlar okula girdiğinizden beri derslerde geçmeye değil, en iyi notu almaya kasın. Öyle yaparsanız zaten geçersiniz ama ne kadar yüksek alırsanız o kadar da iyi. Milletin gazına gelmeyin. Yok efendim iş yerinde hiçbir işe yaramıyormuş yani bu laf yaygındır. Doğru, genellikle yaramaz. İş yerinde sıcakkanlı, güler yüzlü, girişken insanlar önde tutulur. Ancak bunu diyenler de genelde sabah akşam gezen, derslerden kaldıktan sonra teselli için söyleyen insanlar oluyor. Ha istisnaları var da az yani. Eğer geçmeyi hedeflerseniz bir şekilde kalırsınız. Ama en yüksek notu hedeflerseniz okul heyecan içinde bitmiş. Bakın inekleyin demiyorum asla! Hatta ben çok sinir olurum aynı şeyi 100 kere okuyup ezberleyip dersi geçenlere. Bir şeyi birkaç farklı kaynaktan okuyun merak edin. Araştırmacı kişilik dedik ya onu kullanın. Derse giderken boş gitmeyin hocaya da 1-2 soru sorun zaten iyi öğrencilerden olursunuz. Not sistemi 4 üzerindendir genel olarak üniversitelerde. 4 üzerinden 3'ün üstünde olun. 2,5 altına ise kesinlikle düşmeyin. Gerekirse mezun olmadan önce 1-2 ders alın tekrardan yükseltin ama düşmeyin arkadaş. Yüksek lisans vb. tüm şanslarınız kaçar. Daha başvuramadan elenirsiniz. Uzun dönem stajlarda 2,5 ortalama başvuru şartı istenirken siz başvuramazsınız. Şansınızı başlamadan kaybedersiniz. Yazık etmeyin kendinize. 3 üstü ortalama + sosyal hayat güzeldir. Yapabiliyorsanız 3,5 üstü daha iyidir. Ancak inekleme de yapmayın. En önemlisi müfredata bağımlı kalmayın son gün çalışmayın. (Yurt dışı yüksek vs. hayalleriniz varsa ne kadar yüksek o kadar iyi 3,5 üstünün de üstü) 2021 eklemesi: "Bir Bilim Adamının Romanı: Mustafa İnan" okumak için güzel bir kitap ![]() Misal ben önceden çalışan bir insan olayım bakıyorum hoca ne anlatmış? Diyot anlatmış misal. Bakıyorum diyot kontrolsüz eleman. Acaba kontrollüsü var mı merak ediyorum. Açıyorum aha var adı da tristör. Peki başka elemanlar var mı? Var mosfet var BJT var IGBT var GTO var. Sonra bakıyorum SCR diye eleman çıkıyor karşıma bu ne diyorum aa bu da tristörün diğer adıymış. GTO'ya bakıyorum neymiş Gate Turn-off Tristör. Gate var peki emiter de var bu aletlerde acaba diyorum aha ETO çıkıyor karşıma emiter turn-off tristör. Haa bakıyorum o ne bu ne nerede kullanılır falan. Böyle böyle merak edince kendinizi sınırlamayın. Sınava 1 gün kala çalışırsanız zaten bakacak vaktiniz olmaz. Ancak şimdiden bakarsanız, "oo süpermiş" olur. Hocaya gidersiniz derse hocam bu da varmış o da varmış neymiş derken hocayla böyle bir karşılıklı ders olayına girersiniz. En çok öğrenen de siz olursunuz. Aynı şeyi okumak = ineklemek Farklı şeyleri okuyup araştırmak = mühendis olmak. Aman ha farkı karıştırmayın. Dışarıdan sizi gören insanlar anlamaz o farkı. Sen canın çeker araştırırsın adam sana inek der hemen moralini bozma sen zaten iyi olduğunu bil. Tabi şunu ekleyelim, üstteki gibi sadece araştırma da yeterli değil. Çünkü diyorum ya konular derya deniz. Mutlaka dersler için referans kitaplar bulup okuyun. Yani kontrol sistemleri için: Ogata, Kuo ve Nise'nin kitapları temeldir. İşte atıyorum elektronik için Boylestad, Sedra-Smith, Horowitz Art of Electronics gibi kitaplar falan filan. Kitapları yalayın yutun. Aktiviteler Arkadaşlar kesinlikle aktivitelere katılın. Aktif olun. Gerek spor olur, gerek müzik olur kesin katılın. Dedim ya mühendisin işi bilgisayar başında zaten diye. Hem gözünüz kör olur bilgisayara baka baka hem de kıçınız ağrır. Okulda spor faaliyetleri daha ucuzdur kaydolun onlara. Haftada 1-2 gün spora gidin. Sağlam kafa sağlam vücutta olur. Haftada 1-2 arkadaşlarınızla çıkıp yeni geldiğiniz şehri gezin. Ancak her şeyin de bir dozu var. Her gün gezip son gün çalışıp dersten kalıp okulunuzu uzatırsanız o zaman sıkıntı. Not olarak eklemekte fayda var lisansın sonundan itibaren sporu kestiğim için hızla kilo almaya başladım, 110 kiloya kadar çıktım. Çok şükür sonrasında 81'e tekrar düştüm bu yüzden siz siz olun sporu elden bırakmayın. Bunun dışında okulda kulüpler vardır. İlginizi çeken kulüplere girin. İster IEEE dediğimiz elektrik mühendislerinin bol olduğu kulübe (not YTÜ'deki IEEE'nın RLC kolunu önermiyorum şahsen de sevmiyorum, benim hatrıma siz de sevmeyin lütfen) girebilirsiniz. Türkiye'de pek bir şey yapmasa da Dünya'da standartları koyan bir kurum IEEE. Kulüplerde yeni arkadaşlar edinin projeler yapın. Bol bol eğlenin. İlla elektrik kulübü olmasına gerek yok bilim kurgu fantastik kulüplerinden siyasi kulüplere kadar girebilirsiniz. Hoşunuza giden işi hakkıyla yapın yeter. Boşa zaman harcamayın. Proje demişken KESİNLİKLE proje yapın. Ben arkadaşlarıma soruyorum diyorum hadi gelin proje yapalım diye. Adam bana diyor ki ben daha bir şey bilmiyorum. Diyorum ki 4. sınıf olmuşsun sen bilmeyeceksin de sokaktaki insanlar mı bilecek? Ancak dersleri geçmekten başka bir iş yapmayan biriyseniz, merak da yoksa tabi böyle cevap verirsiniz. Merak etmeyin, o sınıfta bulunan kimse proje yapmayı öğrenmedi. Proje nasıl yapılır diye bir ders YOK. Derslerde hiç kimse size dışarı çıkıp robot yapabilecek bilgiyi VERMEYECEK. Derslerde temel bilgi öğrenilir yani konu başlıkları benim tabirimle. Bizim okulda da slogan var "sadece derse girerek mühendis olunmaz" diyorlar doğru olunmaz ama bu insanların bir kısmı, hiç derse de girmiyor geziyor , sadece kelimesini unutmayalım. Derse girmekle olunmaz, gidip kitap okuyacaksınız proje yapacaksınız öyle olacak. Derse girmek zaten lazım. Yoksa gelmeyin zaten üniversiteye okumaya. 2021 güncellemesi: Bakın derse girmeden olunmaz diyordum, virüs sebebiyle uzaktan eğitime geçilince nasıl da öğretilen bildi azaldı, gördünüz. Demem o ki merak etmeyin, 4. sınıf bile olsanız gerçek hayattaki bir projenin gereksinimlerini gördüğünüzde hiç birinden hiçbir şey anlamıyor olacaksınız, bakın ben mezun olalı yıllar oldu hala anlamıyorum :)) O işi yapmaktan başka da anlama yolunuz yok. Okulda millet ha birazdan ha sonraki sınıfta öğreniriz derken mezun oluyorlar. Bu hataya düşmeyin. Öğrenmeyeceksiniz. 1. sınıftan itibaren proje yapmaya başlayın. Bana 4. sınıf çocuklar proje yapamam dedi ben gittim hazırlıktan insan bulup robot yaptırdım, ODTÜ'ye yarışmaya götürdüm. Umarım dediğimi iyi anlatabiliyorumdur. Araştıran insan yapar, araştırmayan yapamaz. Bilmiyorum diye bir kelime vardır ama öğrenemem diye bir kelime yoktur. Üniversite Seçimi Arkadaşlar İTÜ, YTÜ, KOÜ ve Afyon'da var sanırım şu an elektrik mühendisliği. Aşağıdaki gömlek hesabını şu son zamanlarda millet hocalarının verdikleri ödevleri sınavları birbirine attığı için KOÜ'yü daha yakından tanımamla güncelliyorum. İTÜ, YTÜ'den 4 gömlek üstün desek. YTÜ, KOÜ'den 2 gömlek üstün desek. Afyon'u (hala) bilmiyorum. İTÜ dediğimiz yer labları vb. şeyleri ile gerçekten üstünlüğünü koruyor. Yıldız eskiden kardeş üniversiteydi. Yıldız'da kontrol ve mekatronik bölümleri açılınca ve üstüne %30 İngilizce gelince bölüm baya kan kaybetti. Çünkü hocalarını diğer bölümlere kaptırdı. İngilizce şartı yüzünden bazı hocalar bazı dersleri alamadı öyle kaldı. Bölümde reform gerekli ancak kimseye anlatamadık. O yüzden YTÜ dediğimiz okul İTÜ'den baya geri kaldı elektrik müh açısından. Ancak YTÜ hala Güç Elektroniğinde liderliğini koruyor. 1-2 tane adam var zaten onların sayesinde öne zıplıyor. (Bkz: Hacı Bodur hoca budur). Bakın bu Bkz içerisinde "Erkan Meşe" ismini de vermiştim iyi hoca diye. Gerçekten iyi hocaymış, okulu bırakıp gitti Bu sene parantezden çıkarmak durumunda kaldım. YTÜ ile KOÜ karşılaştırması yapıyorum. YTÜ tutmadı diye KOÜ'ye gitmektense 1 sene beklenir mi? HAYIR. Benim KOÜ metalurji mühendisliğini kazanıp oradan KOÜ elektrik mühendisliğine oradan da İTÜ elektrik mühendisliğine geçen arkadaşım var. Yani oluyor üzülmeyin ama imkansıza yakın bir şans bu. Çalışma gerektiriyor ayrıca. Ancak YTÜ'nün avantajı nerede diyecek olursanız İstanbul'da olması. Çok iş yerine ve fırsata yakın. Yoksa KOÜ'den süper ötesi eğitimde falan değiller. KOÜ'den kılpayı iyi bir eğitimi olsa bile imkanlarıyla 1 gömlek üste geçiyor. YTÜ ayrıca Davutpaşa'dadır. Yıldız'da Beşiktaş'ta gezerim diye düşünürseniz çok beklersiniz. O değil de, TR'deki üniversitelerin çoğu aynı. Yıldız eğer İstanbul'da olmasa çoğu anadolu üniversitesinden daha aşağı düşer onu da söyleyeyim. Ancak dersler çok daha rahattır Yıldız'da, hocalar zorlamaz, iyi ortalama yaparsınız. Yurt dışı bağlantıları iyidir. Sizi aşağı çekmez ama çok yukarı da itmez öyle bir üniversite. Eğer YTÜ seçerseniz bu arada okulun içinde FSM yurdu var yüksek ücretli onu seçin, fakülteye 10 dakika uzaklıkta. (Yurdun şu anki durumundan emin değilim, taşındı diyorlar, erkek yurdu oldu diyen de var) Çap ve Geçiş İmkanları Çap ve geçiş hayal değildir ama herkes bu hayalle gelir sadece az bir kesim insan yapabilir. 3,5 üstü ortalamayla genellikle bir yerlere geçersiniz. Hatta 3 ile bile bir şeyler oluyor. Ancak 3'ün altına düşmeyin. İlk sene dersler zaten liseden bildiğiniz şeyler birazcık kasın geçin yukarı doğru. Çap yapmak iyidir eğer çok çalışmayı seviyorsanız. Ben yapmadım ama belki şimdi olsa yapardım. Rahat rahat okudum ben. Ancak YTÜ'den İTÜ'ye geçmek için çabalayın derim. Yurt dışı İmkanları Arkadaşlar üniversite lise gibi değildir. Hayatınızı şekillendireceğiniz yer burasıdır. Yani o yüzden yazları WAT (Work and Travel) veya yurt dışı staj için IAESTE veya IAESEC gibi imkanları deneyin. Onun dışında Erasmus (bakın staj için Erasmus+ çıkmış) gibi size para verdikleri süper bir imkan var. YTÜ ve İTÜ en çok hibeyi alan okullardan Erasmus deyince. Tabi bu Erasmus gibi şeyleri de yapmak için not ortalaması ve dil puanı gibi şeyler gerekiyor. Yani it gibi İngilizce çalışın derslerde de başarısız olmayın. Yoksa buna da başvuramadan kalırsınız. Yurt dışında çalışma için de bir şeyler diyelim. Genellikle yüksek lisans yolu ile yapılır. Bunun dışında Erasmus vb. ile yurt dışına çıkıp bağlantı kurup o şekilde de işe girebilirsin. Direk başvurma yoluyla da girebilirsin ancak pek sallamazlar açıkçası (gerçi ben girdim ama siz yine de biraz daha tecrübe edinip girin). Onun dışında burada bir şirkete girip seni yurt dışına yollaması gibi şeyler var. Büyük kurumsal firmalar (yurt dışı bağlantısı olan veya oradan gelen) seni yurt dışına yollayabiliyor. Bir de elektrik mühendisliğinde tesis işinde uğraşan firmalar seni yurt dışına yollar. Ancak yüksek maaşla çölün ortasına gidersin. Genelde orta doğuya yolluyorlar çünkü öyle. Suudi Arabistan'a bu şekilde gidip para biriktirip gelen arkadaşlar falan da var. Gerçi Afrika'ya gidip maaşlarını alamayıp don gömlek gelen de var. O yüzden güvenilir şirket seçin. Yurt içi İmkanları Yurt içinde Farabi ile farklı üniversitelere gitme imkanlarınız var. Onun dışında yurt içi demişken yurtlardan bahsedelim. Devlet yurdunda kalın arkadaşlar FSM yurdu çıkarsa muazzam süper olursunuz. Asıl sosyallik hazırlıklarda değil yurtlarda olur. Çekinmeyin, iyi geçinmeye, zorlu ortamlarda yaşamaya alışın. Kesinlikle ilk sene yurtta kalın. Bu arada okula kayıta falan geldiğinizde okul önünde özel yurtlar veya belli toplulukların yurtları falan hazırda bekler. Onlara kanmayın arkadaşlar. Bana okula yakın ev dediklerinde 1.5 saat arabayla gitmiştik yurdu bulalım diye :) Zaten daha önceden bağlantınız varsa cemaat vb. yurtlarla o sizin bileceğiniz iş ister çıkın ister çıkmayın. Ancak yoksa da kendinizi bulaştırmayın. Bakın burada cemaate bulaşmayın demişim yıllar önce, şimdi net olarak gözüküyor neden bulaşmamanız gerektiği. Sadece cemaat de değil, sizi sonradan kullanmaya çalışacak veya böyle bir ihtimali olan, sizden çıkarı olan hiçbir yurda veya yere girmeyin arkadaşlar. Devlet yurdu mis gibi ötesi yok. Özel yurtlar pahalı ailenize yük olmayın. Eve çıkmak ise sonraki sene olacak iş. Birkaç tane sağlam arkadaş tanıyın. Onlarla eve çıkarsınız güzel bir ev bulursanız. Cömertkent sitesi var misal Davutpaşa YTÜ'ye yakın o güzel. Oradan ev bulursunuz tanıdık arkadaşlarla çıkarsınız ancak ilk yıllar bekleyin sonrasında karar zaten sizden gelecek. Ha devlet yurdu size çıkmaz o zaman yönelebilirsiniz. Burada bir ekleme daha yapmam lazım, ben bu yazıyı yazarken FSM yurdu kız-erkek karışık bir yurttu. Ben bu yazıyı yazdım buraya koydum işte dediler tamam bu adam yazısını yazdıysa yurtları ayırabiliriz. Sanıyorum ki FSM tamamen erkek yurdu oldu ve kızlar için de Cevizlibağ öğrenci yurdu yapıldı. Ama emin de değilim, bunlar benim dışımda gelişen olaylar. Cevizlibağ'dan Davutpaşa'ya ring vardı bir ara o da kalkmış olabilir ama 41AT gibi araçlar duruyordur diye umuyorum. Bu arada tecrübelerime göre konumdan bahsedecek olursak, benim tercihim her zaman okula yakın en hızlı şekilde ulaşabileceğim bir eve çıkmaktır. Bazı arkadaşlar iyi yerde olsun akşam çıkar azıcık bir şeyler yaparız gibi düşünüyor. Bu yüzden Mecidiyeköy vb. yerlerde ev tutuyor. Ben bu durumun çok yanlısı değilim çünkü benim mantığım şöyle çalışıyor. Günde 1 saat gidiş 1 saat geliş yol çekip vakit kaybetmektense yoldan 1 saat kazanırım, hafta içi daha iyi dinlenirim daha çok çalışırım. Hafta sonu erkenden kalkıp istediğim yere giderim. Özellikle dersler sınavlar vs. bastırınca öyle akşam bir çıkayım olayı pek olmuyor, ödediğiniz yüksek kiralar da cebinize zarar olarak kalıyor. Yani daha az kira verip daha çok boğazıma yerim, bende durum bu. Ayrıca öğrencilik zaten fakirlik demek, yani çıkacak paranız olmayınca da çıkamıyorunuz. Sermayeyi kediye yüklemeyin derim ben. Staj İmkanları Arkadaşlar bu kısmı şimdi ekliyorum sanırım eklemedim daha önce çünkü staj imkanları ile ilgili sorular geliyor. Bu bölümün staj imkanları iyi mi o bölümün veya üniversitenin staj imkanları iyi midir diye. Arkadaşlar staj imkanı diye bir şey yoktur öncelikle bunu kafamızda netleştirelim. Stajları kendiniz buluyorsunuz yani okul size (genellikle) git orada staj yap demiyor. Misal kurumsal firmalar şu aralar sınavla alıyor. Örnek olarak Arçelik bir tane IQ testi tadında sınav üstüne de İngilizce sınavı yapıyor. TOFAŞ olarak bakarsanız o da önce not ortalaması vs. şeylerden eliyor sonrasında videolu mülakat yapıyor sonrasında ise birebir (gerçek hayatta) mülakat yapıyor. Staj bulmak büyük oranda sizin kişisel girişkenliğiniz ile alakalı. Girişkenlik ve etkili bir konuşmanın açamayacağı kapı yok. O yüzden kafanızda eyvah buraya girersem staj bulamam gibi düşünmeyin ki zaten yaptığınız stajların genelde bir anlamı olmuyor. Kurumsal firmaya gidip, fotokopi vs. çeken adamları da görüyoruz veya boş boş oturanları da. O yüzden çok da şey etmeyin. Yurt dışı imkanları kullanarak staj yapmaya bakın. İlk olarak şey deneyebilirsiniz Erasmus+, IAESTE, AIESEC gibi imkanlarla kolayca yurt dışına çıkıp staj yapmayı. Baktınız olmuyor, çeşitli ülkelerin çeşitli maddi imkanları var staj anlamında. Misal Singapur A Star diye bir imkan var para veriyor size staj vs. şeylerde. Onun dışında bazı okulların verdikleri ilanlar var uzun dönem stajyerler için. Oralara başvurmayı deneyin. Yahut yurt dışında ilgi alanınız olan konuda çalışan hocaya mail atarak bağlantı kurun bir şekilde, eğer o sizi beğenirse işe alır. Yurt dışındaki hocaları Türkiye'deki hocalarla aynı kefeye koymayın. Dediğim gibi girişken olana ekmek bol ama olmayana hiç yok. Bu staj için söylediğim sözler tüm üniversite ve bölümler için geçerli olabilir. Kendinizi zorlayın biraz. Araştırmadan hiçbir şey yapamazsınız. Bunun dışında şöyle bir şey eklemem lazım, altın fırsat: "uzun dönem staj". Benim bu durumdan haberim yoktu okurken. İlk stajımı da son gün hocamın sayesinde buldum. Biraz daha geciksem staj için sigorta belgelerim yetişmeyecekti. Uzun dönem staj olayıyla da son senemde tanıştım. Ben kurumsal bir firmada 20 günlük staj yaparken (ki okulum 30 günlük gerektiriyordu) baktım millet aylardır orada. Dedim siz ne ayaksınız kardeş? Uzun dönem stajyerlermiş. Aylardır oralardaymışlar, şirket okulun sigortasına ek olarak sigorta yapmış hatta para veriyormuş. Birkaç ay firmada çalışmak biraz da para almak. Ne de güzel şeyler. Aklınızda bulunsun yani. Okul 30 gün istiyor diye 30.000 gün staj yapmak zorunda değilsiniz. Bol bol yapın eğer imkan olursa. Peki uzun dönem stajdan iyisi var mı? Var. Daha uzun dönem staj. Yani yazın değil de kışın haftanın birkaç günü yapılan stajlar da var. O nasıl diyenler mesela "Mercedes PEP Stajı" diye bir aratsın bakalım. Böyle uzun dönem stajlara girenlerin o firmalarda iş bulması çok daha kolay oluyor, bilginize. Orada iş bulmasanız bile size çok sağlam referanslar ve de vizyon kazandırır. Daha da iyisi var mı? Sanıyorum ki bireysel uzun dönem stajlar. Yani küçük ve orta ölçekli start-up bandındaki firmalarda yeteneğinizle girdiğiniz stajlar çok güzel. Son senesinde öyle yerlere girip haftada birkaç gün giderek giriş seviye mühendis maaşı alan arkadaşlarım var. Böyle firmaları ise arayıp bulmanız gerekiyor. Stajdan beklenti benim gördüğüm kadarıyla 3 noktada özetlenebilir. 1) İyi bağlantılar 2) Güzel problemler 3) Maddi imkanlar (ekipmanlar ve maaş) Yani bu konularda size bir katkısı olabilir, onun dışında istediğiniz şeyi evden de öğrenirsiniz zaten. Peki bunu neden söyledim? Çünkü insanlar staja "öğrenme" yeri olarak bakıyor. Gideyim de bana bir şeyler öğretsinler diye. Kusura bakmayın arkadaşlar çok öğretme durumları yok. Hatta bazı kesim var ki "okulda öğrendiklerimiz çok teorik asıl iş hayatında güzel şeyler öğretecekler" gözüyle bakıyor. (öğretmediler) 1) Okulda öğrendiğiniz şeyler teorik değil, ancak gerçek hayatta direk uygulamalarını görmek zor. Bu teorik olduklarından değil çok basit olduklarından kaynaklı. Yani okuldakini bileceksiniz bir de üstüne bileceksiniz. O yüzden okuldakileri öğrenmeden geçeyim iş hayatında öğretiler diye bir şey yok. 2) Bir hocamın çok güzel bir sözü vardı, öğrenciyken sorabildiğiniz kadar sorun ama diplomayı aldığınız an sorularınız için danışmanlık ücreti alırım diye. İşte durum biraz da bundan ibaret. Yani iş hayatı daha acımasız bir yer, okuldan hocalardan öğrenmediğiniz şeyleri iş hayatında size öğretecek insan daha az. O yüzdendir ki üstte "güzel problemler" yazdım. Hani şu an oturup öğrenemeyeceğiniz zaten hiçbir şey yok. Ancak bir bilen olmadan öğrenmek okyanusta pusulasız gitmeye benziyor. Çok imkan var çok şey var. O yüzden eğer gittiğiniz yerdeki staj imkanı size güzel bir konu ve problem üzerinde çalışma imkanı sağlıyorsa burada kendinizi çokça geliştirebilirsiniz. Yoksa oturup araştırıp yine çoğu şeyi siz öğreneceksiniz. Lab İmkanları Birkaç tane elektrik mühendisliği tercih dönemi videosu izleyip geldikten sonra gördüğüm sorulardan biri de bu oldu: Lab imkanları nasıl? Arkadaşlar ilk aşamada şunu söylemek lazım teknik üniversitelerin lab imkanları diğer üniversitelere göre iyi oluyor (yani bize öyle dediler). Ha ama olay tam olarak da böyle olmayabiliyor. Mesela YTÜ'nün Davutpaşa kampüsüne geçene kadar bir yüksek gerilim labı yoktu, İTÜ'nün labına ziyarete gidiliyordu. Kocaeli'nin ise o zamanlar sanıyorum ki derme çatma da olsa bir labı vardı. Şimdi şuraya şunu yazmak istiyorum, lablar var ama lab imkanlarından da çok bir şey beklemeyin. Çünkü labları ben iki kategoriye ayırıyorum: öğrenme labları ve araştırma labları diye. YTÜ'de bulunan labların çoğu öğrenme lablarıydı. Yani ben okuyup bilim insanı olacağım gibi bir durum pek yok. İşte birkaç tane deney veriyorlar onu yapıyoruz. Elbette ki bir şeyler öğrendik, elimizi değdirdik ama çok aşırı beklentiler içinde olmayın. Yaa buranın acayip lab imkanı var falan. Yani eğer bir yere lab imkanı var diyecekseniz araştırma labları olayına bakın. Yoksa her öğrencinin son sene Tesla Bobini yapıp bıraktığı bir yüksek gerilim labından ne beklentiniz olacak. Bizim üniversitede kapıları kilitli içine öğrenci girmesine izin verilmeyen bir sürü lab vardı. Hatta dersleri olduğu halde (yani bu lablar belli derslerde kullanılmak üzere kurulmuş) hocaların dersleri açmaması yüzünden kapısı açılmayan lablar var. Ben bir tanesine birkaç kez girebildim o da projeksiyonlu sınıf yoktu burada bakalım dediler. Hocaya sordum son sistem muhteşem aletlerin olduğu çeşitli firmaların 100 binlerce lira hibe ederek yaptığı bu labları neden öğrenciye açmıyorsunuz diye, "ders notu yok, bir kere açtık öğrenciye rezil olduk" dedi. Hani diyorum ya hocalar memur çok beklentiniz olmasın. Öyle Twitter'de gördüğünüz şeylerle de çok gaza gelmeyin. Yani Twitter'deki veya LinkedIn'deki gibi sevgi yumağı beyaz yakalı zırvaları paylaşmak için açmadım bu konuyu. Yıllarca atama beklenilen bölüme "gelin, milleti dinlemeyin acayip güzel bölüm bu" diyen hocaları da çok gördüm. Ee tabi kendilerine zeki öğrenci arıyorlar. İşte hocalar acayip bilim yapıyor öyle yapıyor böyle yapıyor vs. vs. Twitter söylentileri bunlar. Onları diyen hocalar ne yapıyor biliyor musun? Twitter'de takılıyor. Ben tatlı sözlerle sizi kandırmaya gelmedim. Hayatta çok sıkıntıyla karşılaşacaksınız, asıl olan bu durumu karşı önlemini almanızdır. Lab imkanı diyorum yok mesela. E iyi o zaman öğrenmeyelim demeyin. Açın bakın çalışmak istediğiniz alanda Türkiye'de hangi hocalar çalışıyor? Hangi lablar var. Türkiye'de yok mu? Yurt dışında kimler var? Hop ben oraya hemen bir niyet mektubu ve CV yollayayım, hocayla konuşayım. Stajımı labında yapayım deyin. Emin olun Türkiye'de çok çok kaliteli yerler de var ama biraz araştırma ve bulma gerektiriyor. Ama ben Koç Üniversitesi öğrencisi değilim demeyin, gidin oranın labında yaz stajı yapın. Karamsarız ama çaresiz değil. Neyse lab konusunda çok da bir şey demeyeceğim. Yani baktığınızda bizde yüksek gerilim labı var, Münih Teknik Üniversitesi'nde yüksek gerilim EVİ var, içinde de envai çeşit yüksek gerilimle ilgili lab var. Hazırlık okunmalı mı? KOÜ ve YTÜ'de hayır okumayın arkadaşım. İngilizceniz sıfır değilse hiçbir şeye yaramaz. Zaten YTÜ'de hazırlık atlama sınavı var ona girin. Geçebiliyorsanız kesin geçin. Çoğu arkadaştan hazırlık okunmalı mı diye sorular alıyorum. KOÜ'de seçmeli olması gerek ama seçmeyin zaten öyleyse de. YTÜ'de ise sınavı var geçersen bilgin zaten yeterlidir okuma arkadaş. Yani bir tercih meselesi değil bana göre. Sanki arkadaşlar size sunulmuş bir fırsat gibi davranıyorsunuz hazırlık bölümüne. Hayır değil. Lise 5 gibi okuyacaksınız üstüne üstlük 1 yılınız gidecek. Ama sosyal olurum diye düşünmeyin. Gidin hesaplayın hazırlık okumak için 1 yılda harcayacağınız parayı sonra alın o parayı yurt dışına çıkın sosyal olun. Ya da gezilere gidin. Türkiye'yi dolaşın. Söyleyin bakalım kaç ilini dolaştınız Türkiye'nin? Öyle sosyal olunur. Hazırlık okuyup 2 tane yeni adam tanıyacağım diyerek olunmaz. Ancak 4 senede mutlaka İngilizceyi ana dil gibi öğrenin. İTÜ'de zaten zor çoğunuz mecbur okuyacaksınız. Eğer geçerseniz de İngilizceniz gayet iyidir üstüne düşün bile demeye gerek yok düşmüşsünüz zaten. İkinci bir yabancı dil Üstte İngilizceden bahsettik adımız gibi bileceğiz dedik. Ancak ya 2. bir dil konusunda ne diyoruz? Eğer ki dile hevesiniz varsa kesinlikle öğrenin. Her zaman bir katkıdır. Ancak ileride çalışmak istediğiniz firmaları da baz alarak bu dili seçin. Misal Mercedes (veya Bosch) firması Almancası iyi olan insanları çok sever. Ya da ileride uzak doğuya gidecekseniz Japonca veya Çince öğrenebilirsiniz. Ya da genel itibariyle Dünya üzerinde çok konuşulan dillerden birini öğrenebilirsiniz. İspanyolca Dünya üzerinde çok konuşulan 2. dildir. 1. si ise Çince olması lazım. İngilizce 3. sırada yer alıyor olabilir. Yüksek lisans yaparak yurt dışına çıkmayı hedeflediğiniz ülkenin dili olabilir veya başka bir dil. Eğer vaktiniz varsa yaygın bir zamanda öğrenin. Misal aktivite olarak haftasonları 2 saat Almanca kursuna gidin. Hem yeni arkadaşlar edinirsiniz hem de dil öğrenmiş olursunuz. Bunun dışında üniversitenizin açmış olduğu olanaklardan (YTÜ'de pek yok ancak Sabancı, İTÜ gibi yerlerde daha fazla var) yararlanarak dil öğrenebilirsiniz. İngilizce dil dersi açtıkları gibi diğer dilleri de açıyor olabilirler. Yabancı diller okuluna bakmakta fayda var. Böylelikle yeni öğrenciler de tanımış olursunuz. Dışarıdaki kurslara belki yaşı daha büyük insanlar katılacağından arkadaş olmak zor olabilir. Ancak belki de farklı yaşlardan daha tecrübeli insanlarla tanışmak da sizin için iyi bir tecrübe olabilir. Dipnot: Kendim 1. dil olarak İngilizce 2. dil olarak Almanca ve 3. dil olarak Japonca öğrendim. Almancayı uzun zamandır kullanmıyorum unuttum. Japoncayı ise geliştirme seviyesindeyim. İngilizce genel olarak yetiyor fakat CV'de birden fazla yabancı dil görmek, sizin diğer insanlarla tanışmaya açık olduğunuzu gösterir. Yabancı memlekette iş bulma olanağınızı arttırır ki sağlam bir Almanca olmadan Almanya'da çalışmak çok zordur. Çünkü mühendis adama günlük hayat Almancası veya turist Almancası yetmez. Dipnot2: Japonca çok kolay bir dildir. Aynı dil ailesinden geldiği için rahatlıkla öğrenebilirsiniz. Örneğin; - Japonca da Türkçe gibi fiilleri sona koyan bir dildir. Yani İngilizce gibi özneden sonra yüklemi basıp geçmezler. Düşünce tarzımıza uygundur. - Bizim gibi ekleri falan vardır. Misal; * Türkiye = Toruko * Türkiye'ye = Toruko'e (y kaynaştırma harfi bile yok direk -e hali var adamlarda) * Türkiye'de = Toruko'de ( -de hali de var evet) * Türkiye'yi = Toruko'o ( -i hali pek olmamış sanırım o hali koymuşlar) - İngilizce'de kaç tane zaman vardır? (cevap 12+1 olacak. Past, present, future bunların perfect ve simple/continuous halleri) - Türkçe'de kaç zaman vardır (geçmiş gelecek şimdiki zaman ama bunların mişlisi var dilisi var hikaye rivayet karışıyor iş) - Japonca'da kaç tane zaman var? İşte burada biraz düşünün. Tabi ki 2 tane zaman var. Geçmiş zaman ve geçmemiş zaman olmak üzere. :) Ne kadar mantıklı değil mi? Peki gelecek zamanı nasıl söylüyorlar? Türkçeden örnek vereceğim. Eve giderim ( geniş zaman) Eve yarın giderim ( gelecek zaman oldu aa nasıl oldu zaman ekini de değiştirmedim halbuki. İşte kullandığımız da bir şey aslında ama Japonlar dil olarak yapmışlar) - Ayrıca kültür benzeşimi de var saygılı insanlar falan. Bizim gibi bolca çay içiyorlar. Bizde yemekten sonra çay gelir onlarda yemekten önce geliyor. - Alfabesi zor değil, alışırsınız. - Çince çok zor iken Japonca bizim için çok daha kolaydır. Çince ile karıştırılmaması gerekir. Daha bir sürü benzerlikler var ama bu konunun adı "Japonca ile Türkçenin benzerlikleri (bilgilendirme)" değil "Elektrik Mühendisliği (bilgilendirme)" olduğundan dolayı yazmıyorum. İkinci ve birinci öğretimler Arkadaşlar alttaki yazıyı yazarken 2. öğretim vardı şu an kalkmış. %30 İngilizce var sanırım, bir ara %100 İngilizce de açılacak deniliyordu ama açıldı mı bilemem. Şu an tüm üniversitelerde 2. öğretimler kalktı mı bilmiyorum eğer kalktıysa başlığın bu kısmını okumayınız. Arkadaşlar şu an sanırım YTÜ elektrik mühendisliğinde sadece 2. öğretim var o da kalkmadıysa. Ancak onun yerine %100 İngilizce getirmeye çalışıyorlar kalkabilir. Genel anlamda İÖ (ikinci öğretim) ve BÖ (birinci öğretim) den bahsedeyim. İÖ okursanız ne olur? - Derslere geç gidersiniz genellikle yani dersler genellikle öğlen 1'den sonra başlar üniversiteye göre değişiklik gösterebilir akşam 10'a kadar sürebilir. Genel anlamda 3-10 arası veya 4-10 arası koyuyorlar diye biliyorum. Peki sabah bu dersin aynısı olmuyor mu oluyor. Giremez miyim o derse? Evet büyük ihtimalle girebilirsin. Ancak bazı okullarda yoklama alınıyor bazı derslerde ancak hepsinde alınmaz. Büyük ihtimalle yarısına girersiniz. Yoklama alıyorsa hocaya rica edilir hocam böyle bir durumum var sabah gelsem olur mu gibisinden. Eğer durumu beğenirse kabul edebilir. Beğenmezse de yapacak bir şey yok akşam gelirsiniz. Merak etmeyin o kadar kötü değil. Özellikle uykuyu seviyorsanız süper. - Arkadaşlarımla gezmeyi kaçırır mıyım? Evet kaçırırsın. Ancak hafta sonu gez. - Aktiviteleri kaçırır mıyım? Evet büyük çoğunluğu kaçar. Ancak aktivite olan günlerde sabahtan derse girmeye çalışabilirsin. Aktiviteler genelde BÖ'ler çoğunlukta olduğundan onlara göre düzenlenir. Bu yüzden akşam saatlerine yani senin dersinin olduğu saatlere konur. - Hoca fark eder mi? Genellikle aynı dersi aynı hoca verir, fark etmez. - Gece hoca uykulu olur mu veya eksi noktası olur mu? Aslında artı noktası bile olabilir. Sabah aynı şeyi anlatan hoca akşam çok daha iyi anlatır. Hatta daha hızlı anlatır. Belki eksik gördüğü unuttuğu şeyleri de anlatır. Ancak o biraz da hocanın karakterine bağlı akşama evine erken gitmek için dersten de kısabilir. O yüzden karaktersiz hocalardan ders almayın alırsanız da sabahtan girin. Gerçi karaktersizse ona da izin vermez. O yüzden almamaya dikkat. Onu da üst dönemlere soruyoruz tabi ki. Hangi hoca iyidir diye. Ancak soracağınız adamı da iyi seçin. Çok tembel olmasın. Yoksa en bol not veren hocaya yollar sizi. Sizin seçmeniz gereken, iyi öğreten fakat gereksiz takıntıları da olmayan hocalardır. Yani bazı hoca olur bu dersten az kişiyi geçiririm, millet kalsın şanım yürüsün gibi şeyler yapar o hocalardan kaçın. Ancak gereksiz yere de bol not verene de girmeyin. İyi anlatsın bir zahmet. - Maddi açıdan nasıl olur? Maddi açıdan tam bir külfettir. Hem dönemlik 800 lira civarı para ödersiniz. (Tabi İngilizce için daha fazla) hem de burs vb. şeylerde geri planda olursunuz. Tamam dönemlik 800 hiçbir şey ancak burs bile vermiyor çoğu yer. Adam diyor ki "Özel üniversiteler ve İÖ'ler başvuramaz" yani seni özel üniversiteye binlerce lira para bayılan öğrenciyle aynı yere koyuyor orası riskli. -Diplomada vs. yerde fark gözükür mü? Hayır. Diplomalar tamamen aynı. Ancak öğrenci kimliğinde İÖ diye yazar o da pek fark etmez. Hatta yurda girip çıkarken ben İÖ'yüm dersim yeni bitti deyip daha geç girebildiğimiz zamanlar da olmuştu sanırım. -Yurtta arkadaşlarımla uyumsuz olur muyum? Gerçek hayatında uyumsuz biri değilsen olmazsın. Bizim bir arkadaş vardı misal adam BÖ idi ancak biz ona üçüncü öğretim derdik gecenin körüne kadar uyumazdı. Yani demek ki bu işler öğretimle olmuyor. 10'da dersin biter gelir yemeğini yer duşunu alır 12 de yatarsın sabah yine erken kalkarsın. Ya da arkadaşlarınla anlaşırsın ışıkları kapatırsın laptop ışığıyla biraz daha oturursun öyle oluyor. Ancak üniversite burası kimse sütten çıkmış ak kaşık değil öyle akşam saat 00.00'ı gösterdiği zaman ben BÖ'yüm uyuyayım diyen yok öyle :) (Pek yok yani) - Başka ne zorlukları olur? Eğer eviniz uzaksa gece özellikle kışın gece eve gitmek zor olabilir. Ancak BÖ'lere de sabahın köründe gelmek zor olduğundan dengelersiniz. Kız başına iseniz gece geç çıkmak zor olabilir. Hırlısı var hırsızı var. Sapığı var her şeyi var. O yüzden gece 10 dersleri için hoca ile konuşun zaten mühendislikte kız sayısı azdır hoca tolere eder sabahtan girersiniz. - Onun dışında final sınavlarında avantaja düşebilirsiniz. Çünkü İÖ'ler akşama sınav olur BÖ'ler sabah olur. Eğer hoca aynı soruları soruyorsa sabahtan alabilirsiniz. - İÖ ile BÖ'nün notlandırma sistemi farklıdır. Yani üniversitede çan sistemi vardır. Herkes düşük alırsa sen yüksek alırsan yüksek almış olursun. Herkes yüksek sen az yüksek alırsan düşük almış olursun. O yüzden farklı çan ve not hesaplamaları yapılır İÖ ve BÖ için. BÖ'ler daha yüksek puan yaptı zekiler iyi yaparlar gibi düşünmeye gerek yok. Bazı derslerde İÖ'lerin notlarının yüksek çıktığını bile göreceksin çünkü akşam gidiyorlar daha sakin kafa var. - Ancak gece insanı mı yoksa sabah insanı mı olduğunuza göre değişir. Belki gece insanıysanız İÖ'de çok rahat edebilirsiniz. Ancak ben hem İÖ hem BÖ olarak gittim okula sabah 9 akşam 10'a kadar okuldaydım. Emin olun hiçbir şey zor değil yapılıyor. Sadece bahane uydurmayın bence. - Okulda kantin gibi imkanlar akşama kadar açık kalmayabilir o yüzden hazırlıklı olun. - Bu arada bölüm 1. leri hem İÖ hem de BÖ için ayrı ayrı hesaplanır yani İÖ ve BÖ sü olan elektrik müh. bölümü 2 tane bölüm 1. si çıkarır. O yüzden tek rakip İÖ'ler veya BÖ'lerdir ona göre davranabilirsiniz. - Akşamları okul sessiz sakin olur kafa dinlersiniz benim gibiyseniz. - Eğer maddi açıdan sıkıntı olmayacaksa BÖ yerine İÖ geldi diye çok kasmanıza gerek yok üzülmeyin Dünya'nın sonu değil. Peki geçiş mümkün mü? Evet böyle bir şey var. Ancak bölümünde (sadece İÖ'ler arasında) en başarılı %10'luk dilime girmen gerekli. %10'luk dilime girince şöyle 2 tane seçenek oluyordu; 1-) 1. öğretime geçiş yapıp (dersleri vs oradan seçip resmi olarak 1. öğretim olma) ancak harcı İÖ harcı ödeme. 2-) 2. öğretimde kalıp (dersleri oradan seçip) ancak harcı BÖ harcı ödemek. (Şu an harç kaldırıldı ama kalkmadığı zamanki harçtan ödüyorsun) Daha ilk seçeneği seçeni görmedim. Büyük ihtimalle ilkini seçince bir daha sıkıntı olmaz hep 1. öğretim olursun ama az para ödemedikten sonra pek de bir işe yarar mı bilmiyorum. Sonuçta diploma vs. aynı yani sadece derse gidiş saatlerin değişecek. Onu da zaten İÖ'ler sabahtan giriyordu derslere imza atma zorunluluğu vs. yoksa öyle çözüyorlardı. Tabi üniversitesine göre değişir. O seçeceğin üniversitelerde farklılık olabilir. O yüzden gideceğin üniversitenin öğrenci işlerini de bir telefonla çaldırmakta fayda olabilir. Bir de not düşeyim 2. seçenek otomatiktir herhangi bir dilekçe veya başvuru yapmazsan 2. seçenekten sayılırsın ve az para ödersin. Sıralamalar dönemlik veya yıllık olarak hesaplanabilir. İlk sene sağlam bir ortalama yapayım sonra salarım gibi düşünme her dönem yapman gerekli. Onun dışında hiçbir dersten kalmamak, belli baraj derslerde de belli notların altına düşmemek gibi şartlar olabilir. Misal ortalaman 3.5 bile olsa eğer 1 tane dersten kaldıysan, senin girme şansın olmayabilir. Yıldız üzerinden konuşursak; AGNO = Genel ortalama ANO = O zamana kadar alman gereken derslerdeki ortalama. Misal 1. sınıfım 10 tane ders aldım ancak 2 tanesi 2. sınıf dersi idi ben fazlalıktan aldım. AGNO = 10 dersin ortalaması ANO = alman gereken 8 dersin ortalaması. Eğer 8 dersten 1 tanesini almadın diyelim alman gerekiyordu almadın onun yerine üstten bir ders aldın. Yani yine 10 ders aldın ama 3 tane üstten 7 tane normal. AGNO = 10 dersin ortalaması ANO = Dönem derslerinin hepsini almadığın için hesaplanmaz. Bu durumda %10'a giremezsin. Çünkü %10 sıralamaları YTÜ'de ANO üzerinden hesaplanıyor. Hazır yazmışken bir de YANO var. O yarıyıl aldığın derslerin ortalaması da YANO oluyor. Sadece o dönem ALDIĞIN dersleri (alman gereken değil aldığın). Yani misal 3. sınıfsın toplamda 40 ders aldın fakat o dönem 5 ders aldın. İşte o dönem derslerinin ortalaması YANO oluyor. Eğer peki %10'a bir dersten kalıp giremezsen fakat bir sonraki sene o dersi tamamlarsan ne olur? ANO hesaplanır ve %10'a girme şansın olur. (Tabi notun da yüksekse) Genelde 3 üstü insanlar %10'a giriyor Yıldız açısından konuşunca yani zor bir şey değil. AA almayı hedefleyin BB alın yine %10'dasınız. Elektrik Mühendisliği erkek bölümü mü? Evet erkeklerin yoğunlukta olduğu bir bölümdür (kusura bakmayın önceki sürümde erkek mesleği yazmışım ama kastettiğim o değildi, onu düzelttim. Yani böyle çağ dışı konuşmayalım değil mi ). Mühendisliğe girdiğinde göreceksin ki 130 erkekte 3-4 tane kız var. Oran bu yani. Ancak okuyan kız arkadaşlardan herhangi bir olumsuz yorum duymadım. Hatta kızlar az olduğu için üstte tutuluyor gibi bir olay da var bence. Hatta erkeklerden sürekli ilgi görebilirsin hep yardımına koşarlar tabi sevgilin yoksa :)) (varsa da koşuyorlar, belki ileride ayrılırsın belli olmaz)O değil de işlerin %80'i tesis alanındadır demiştik. Buradaki işlerin de bir çoğu şantiye gerektirir. Şantiyede tırnağım kırıldı diyen kız da duydum ama kızına göre değişir. Eğer kendine bakan makyaj yapan oje süren bir kızsan şantiye işlerini pek tercih etme (toz toprak oluyor). Şantiye işi biraz daha kaba bir iştir. Ancak bazı kızlar var erkek gibi kız diyoruz. Patır patır koşturuyor şantiyede. Bir de kız olmanın avantajını kullanarak ortamı iyi idare ediyor. Hani kız olmak deyince yanlış anlaşılmasın şöyle ki bir erkek deyince ustabaşı hık mık edebiliyor (özellikle yeni mühendisleri çok eziyorlar) ama kız deyince daha kibar davranıyorlar pek bir şey demiyorlar (arkasından konuştular). Hiçbir şey yapmasan bile bunun avantajını görebilirsin. Gören ve hızlı bir şekilde mesleğinde yükselen birkaç arkadaşım var. Ancak üzülme masabaşı işler de var. Güç elektroniği, kontrol, makine tasarımı, Ar-Ge mühendisliklerinin çoğu masa başı ve bilgisayar içerir. Bu da işlerin az bir kısmına tekabül ediyor. Oturup bilgisayar başında devre tasarımı ile uğraşırım falan dersen çok güzel iş yapabilirsin. Eğer gerçekten isteyerek seçip bölümü sağlam okursan bir de dediğim gibi tesis işlerinin "kaba" kısımlarından uzak durursan emin ol erkeklerden kat kat daha iyi yaparsın. Ancak tesis işine bir kızın girmesini istemem şartları çok çetin oluyor (ben kendim de girmiyorum ha yanlış anlaşılma olmasın). Ha kızlara daha iyi davranıyorlar da. Yine de ar-ge kısımlarına, kalite kontrol kısımlarına, satış mühendisliği dediğimiz müşteri ile görüşen alım-satım yapan mühendislik kısımlarına yönelmek de mümkün. Elektriği seviyorsan kız-erkek mesleği diye ayırma! (sevmiyorsan da ayırma) Sonuçta ustabaşı ile birlikte kablo döşemiyorsun. Projelendirme olayını yapıyorsun. Tek sıkıntı şantiyenin koşulları ağırdır bir de erkekler içinde yaşamaktan rahatsız olmaman lazım. Dediğim gibi kız arkadaşlardan hiç bu şekilde bir eleştiri duymadım. Keşke seçmeseydim erkek mesleği imiş diyen yok. Ancak öylesine seçmiş arkadaşlar diyor bazen ya keşke seçmeseydim elektrikten anlamıyorum diye. O da onların suçu sevmedikleri mesleği seçmişler, kız olmakla alakası yok. Arkadaşlar 2020 itibariyle buraya biraz daha ek yapayım. Lütfen kızlar bu mesleği seçin. Her meslekte olduğu gibi zor yanları da kolay yanları da var. Şantiye şantiye deyip durmuşum üstte ama "o kadar da" şantiye değil. Şahsen benim de canım tatlı ben de gitmiyorum oralara. Staj yaparken 1 gün gittim ertesi gün rüzgar yemişim hasta oldum, o gün bugündür gitmedim. Yani tabi trafolar vs. gezdim ama şu an masa başındayım. Ancak şunu söylemek lazım bu işlere ilgili olmak biraz el kirletmek gerekiyor. El kirletmek derken tam aklımdaki şöyle bir şey: https://www.youtube.com/c/jeriellsworth/videos Onun dışında bir de mühendislik mesleğine bakış açımızı değiştirmemiz gerekiyor. Elektrik Mühendisliği gibi bir meslek sanki son ütücü gibi yansıtılmamalı. Burada küçümseme anlamıyla söylemiyorum, görev tanımı belli işte tam olarak şunu yapacaksın gibi değil. Yani elektrik mühendisliği derya deniz bir konu. Bugün elektrikli araçlardan, üretim santrallerine yok efendim trenlerin sinyalizasyonundan kablosuz enerjiye varıncaya kadar uçsuz bucaksız bir seçenekler sürüsü. Bu seçeneklerin her birinin içinde de bir sürü görev tanımı var. Elektrikli araç çalışacağım dersin, bunun motor sürücüsünü tasarlayan var, motorunu tasarlayan var, ECU dediğimiz kontrol ünitesiyle uğraşanı var, devresini tasarlayanı var. Var da var. Bunlar içinde masa başından, fabrikada gezenine yok efendim şantiyelerin başında duranından müşterilerle (ve alım-satım ile) ilgilenine bir sürü yapılabilecek kısım var. Yani her alan kendi içinde alt alanları onlar da o alt alana katkı sağlayabileceğiniz farklı pozisyonları içeriyor. O yüzden sen şu mesleği yapamazsın, okuyamazsın gibi kalıplardan vazgeçmemiz gerekiyor. Mühendislikler zaten birbirine çok benzer şeyler. Bakınız elektrik mühendisliğinde yazılım minimum oranda olduğu halde (EEM, bilgisayar ve kontrole kıyasla) ben şu an günümün tamamını yazılımla uğraşarak geçiriyorum. Mühendislik formasyonunu ve temel bilgiyi aldıktan sonra farklı alanlara yönelmek de bir olasılık. O yüzden basmakalıp düşüncelerle bakmayalım. Bu tip düşünceler yüzünden zaten 3-5 kız geliyor bölüme. Kusura bakmayın fazlasıyla boş beleş konuştum bu kısımda ama madem öyle, o meşhur Clarke-Park dönüşümlerindeki Clarke'ın bir kadın hatta ve hatta ilk kadın elektrik mühendisi olduğunu söyleyerek bitireyim. Hatta ilk kadın elektrik mühendisi de demek mümkün. https://en.wikipedia.org/wiki/Edith_Clarke İzlenmesi /bilinmesi gerekenler Arkadaşlar TESLA belgeseli izlemeden kesinlikle bölümün kapısından İÇERİ GİRMİYORUZ. Elektrik mühendisliği bölümünün babası TESLA'dır. Elektrik Mühendisliği'nin tanımı tamamen TESLA'nın yaptıklarıdır.Ne 1 kuruş eksiği ne 1 kuruş fazlası. Hemen bağlantı veriyoruz (bağlantı sıkıntıya girmiş güncelledim, tekrar girerse "Nikola Tesla History Channel Belgeseli" yazıp bulunuz) https://www.dailymotion.com/video/x5bytr8 Bunun dışında Aykırı Yayınlarının Zamanın Ötesindeki Deha diye kitabı var Tesla hakkında o da iyidir. Samantha Hunt'un Tesla'nın Kutusu diye kitabı var onu pek beğenmedim. Hatta bu belgeseli de izleyin farklı bir açıdan anlatıyor. Birazcık daha fazla şey gösterir hem. İlk belgeselde tam oturmayan şeyler de oturur. (Aşağıdaki belgesel de ileride silinirse diye: Yıldırımların Efendisi Nikola Tesla) https://www.google.com/sorry/index?continue=https://www.youtube.com/watch%3Fv%3DxoCiy2hTEnw&q=EgQuLZpEGN6XqvkFIhkA8aeDS-bhLVSaXbMhLGTZxQeS59Y1djF3MgFy Bunu da izleyelim hoşuma gitti bu video da; (Aşağıdaki de "Türk Hamamlarında Suyun Kaldırma Kuvveti Neden Yok? - Emin Çapa" imiş) https://www.google.com/sorry/index?continue=https://www.youtube.com/watch%3Fv%3D__yTofXY-Kg&q=EgQuLZpEGN6XqvkFIhkA8aeDS8xO9E2e-kPULqw3P39yyBcuhjlSMgFy 2021 güncellemesi: Bir de elektronik haberleşmeci arkadaşlar için onların alanındaki Tesla'yı yazayım: Claude Elwood Shannon. İsterseniz Google'da "the most important master thesis" diye aratın bakalım :) Sizden Gelen Sorular Soru: Elektriğe ilgiliyim ancak pek de bilgili değilim. Yine de seçmeli miyim? Cevap: Tabi ki! Önemli olan bilgi değil zaten ilgi. Çünkü bilgiyi zaten üniversitede alacaksın (yani verecekler demiyorum bak sen alacaksın). Şöyle ki ben lisede elektrik devrelerini çözemezdim, harflendir öyle çöz derlerdi, harflendirirdim yine de çözemezdim. Ancak tercih listemde 4 tercih yazdım: İTÜ, YTÜ, YTÜ (İÖ) ve KOÜ yani 4 tane elektrik mühendisliği bölümü. Elektrik mühendisliğine geldim ve okulu başarıyla bitirdim (yani bitirdiğime inanıyorum). Okulda 2. yılın başlarında kafamda bir şimşek çaktı, haa dedim devreler de bu kadar basitmiş. İşte öyle oluyor. Ben elektrik mühendisi olduysam siz de olursunuz. Soru: Elektriğe ilgiliyim ama bir yandan da yazılım veya başka bir alanda da tecrübem ve ilgim var? Elektrik Mühendisliği seçmek doğru olur mu? Cevap: Neden olmasın? Yazılım özelinde konuşursak artık yazılıma ilgili olmak değil ilgili olmamak daha az rastlanır bir durum. Ben de lisedeyken yazılım işine kendi sitemi yaparak girmiştim. O zamanlar forum siteleri revaçtaydı, bir sürü forum sitesi yaptım, PHP dilini öğrendim vs vs. Bilgisayar mühendisliği de seçebilirdim ama elektrik seçtim. Pişman mıyım? Değilim. Fakat şunu da belirtmem lazım, elektrik değil de EEM veya EHM gibi mühendislikler daha çok yazılım barındırıyor. Onun dışında yazılımdan zaten kaçış yok. İlk olarak derdinizi anlatabilecek kadar programlama dili bilmek durumundasınız. Genellikle bunun adı "bilimsel programlama" oluyor. Şöyle ki lisede elle çözdüğünüz elektrik devreleri bir süre sonra elle çözülmeyecek boyuta eriştiğinde mecbur olarak bu devreleri çözecek kodları, sistemleri kontrol edecek kodları yazmak durumundasınız. Burada normal yazılımcılığa kıyasla matematik bilgisi daha öne çıkıyor. Çünkü denklemleri çözmek için program yazıyoruz. 10 düşünüp bir yazıyoruz. Kodlarımız genelde çok karmaşık olmuyor sadece bir sürü matematiksel ifade içeriyor. Ha ama sadece bilimsel programlamaya da kısıtlı değiliz. Programlamanın tüm paradigmalarını kullanabilecek şekilde kod yazmaya uygun çalışma alanlarımız var. Yani gömülü sistem yazılımıyla uğraşıp, C, C++, Rust ve hatta Python ile uğraşıp karmaşık kodlar yazabilirsiniz. Nesne tabanlı programlama kullanabilirsiniz. Bu cihazlar için kullanıcı arayüzü yazmak için C# gibi dilleri kullanabilirsiniz. Ya da işin kontrol kısmına kayarak mantıksal programlama gibi paradigmalara elinizi sürmek mümkün. Hatta daha ileri gidip VHDL, Verilog gibi donanım tanımlama dillerini öğrenip daha da dijital işlere girme olasılığınız var. Onun dışında alanlar artık disiplinler arası bir hal almakta. Yani yazılım bilen elektrik mühendisi olmanın avantajını veya 2 farklı alan bilgisini birleştirmenin avantajını kullanabilirsiniz. Ben bu rota üzerinden gidiyorum diyebilirim. Yani şu aralar akıllı şebekeler ve batarya kullanımı optimizasyonu hakkında günümüzün modası olan "yapay zeka" algoritmalarını bile kullanabiliyorum. Yazılımsa yazılım yani. Ancak maalesef bu yazılım kısmı elektrik mühendisliğinde doğal olarak gelen bir şey değil. Çünkü elektrik mühendisliği güç üzerine odaklanan bir mühendislik. Hocalar da çağa hızlı ayak uyduramadığı için yazılım tarafı biraz gölgede kalıyor. Ancak kendiniz ipleri elinize alarak yazılım alanında da ilerleyebilir elektrik alanında da bu bilginizi kullanabilirsiniz. Yapılamaz diye bir şey yok ben yapıyorum. Hakeza diğer tür bilgileri de kullanmak mümkün. Ayrıca ÇAP gibi imkanları düşünebilirsiniz. Bizim bir arkadaş elektrik mühendisliği üzerine bilgisayar ile çap yaptı. Şu an yurt dışında biyomedikal üzerine çalışıyor. Olmaz değil oluyor. |
|
Arkadaşlar merhaba, Uzun süredir kullandığımız pic programlayıcı birazcık eskidi. Yeni bilgisayarlarda kullanamıyoruz. Bu duruma uyum sağlamak için programlayıcının girişini usb gibi bir şeye çevirmek istiyorum. Bunun için nasıl bir şey önerirsiniz, siz eski programlayıcılarınızı nasıl yenilediniz? Eğer elinizde güzel bir devre varsa onu da yapıp kullanabilirim. Programlayıcı aşağıda görüldüğü gibidir. http://i.hizliresim.com/6ZJDW7.jpg http://i.hizliresim.com/oAOdRm.jpg |
|
Matematiksel işlemlerde kolaylık sağlaması için, şöyle "mat" "/mat" kodları veya "latex", "/latex" kodları olsa içine yazdığımız şeyler otomatik olarak latex koduna dönüştürülüp dışarıdan resim gibi foruma uyumlu gözükse nasıl olur? Misal olarak şöyle bir işlemi rahatça gösterebilelim; < Resime gitmek için tıklayın > |
|
Önsöz Arkada?lar merhaba gördü?üm üzrei ço?u arkada?ymyz elektrik konusunda yeterli bilgiye sahip de?il ve ezbere ö?reniyorlar. Ben de bu yüzden daha öncelerde söz verdi?im üzre bir elektrik konusu hazyrlyyorum. Bu konuda mümkün mertebe elektri?i temeliyle anlatmaya çaly?aca?ym. Zamanym olmady?yndan konuyu tek bir kerede bitirmem mümkün de?il. Konu bol bol güncellemelerle yenilecek. E?er ki konuda anlatylmayan sizin aklynyza takylan bir ?ey olursa konu içinde sorabilirsiniz. E?er gerekli görürsem ilk mesaja ekleme yaparym. Bunun yany syra konuda sordu?unuz bir soruya geç cevap alabilirsiniz veya hiç cevap alamayabilirsiniz. Cevap verece?imin garantisini kesinlikle vermiyorum. Çünkü; soruyu çözememi? olabilirim, soruyu be?enmemi? olabilirim, çözmek istemiyor olabilirim veya sizi bloklamy? oldu?umdan yazdy?ynyzy görmüyor olabilirim. Neyse bir an önce Elektrik anlatmaya geçelim. Not: Konuda kullandy?ym sorular çevreden alyntydyr. Yakynda Eklemeyi Dü?ündü?üm Konular; - ??? Kayna?yn .pdf versiyonu; https://www.dropbox.com/s/z6wiz3ngxvxi5gd/Elektrik%20Konu%20Anlat%C4%B1m%C4%B1.pdf?dl=0 _______________________________________________ Ylk olarak devrelerden ba?lamak istiyorum, daha sonra yava? yava? di?er kysymlara geçeriz. ?imdi Elektrik Devrelerimizde belirli kavramlarymyz var. Bunlar gerilim, akym ve direnç. Bu 3 kavramy kafamyzda oturtmadyktan sonra devrelerimizi çözemeyiz. Gerilim ile ba?layalym, gerilim di?er bir deyi?le potansiyel fark nedir? Di?er deyi?imizden de anla?yldy?y gibi 2 nokta arasyndaki potansiyel farktyr. Potansiyel denince ne anlyyoruz? Misal bir insanyn potansiyeli var dedi?imizde aklymyza ne gelir? O insanyn o yöndeki ba?arysy, gücü gelir. Uzayda da bakty?ymyzda her noktanyn kendine ait potansiyelleri vardyr. Bugüne kadar potansiyel kavramyna fizi?in mekanik kysmyndan a?inayyz. Potansiyel enerji kavramy yüksekli?e ba?ly ho? bir kavram. Yüksekte olan bir noktanyn potansiyeli daha yüksek, alçakta olan noktanyn potansiyeli daha az. Elektrik için de buna benzer bir durum var. Elektriksel potansiyel dedi?imiz durum. Her noktamyzyn elektriksel bir potansiyeli vardyr. Elektriksel potansiyel “Volt” birimiyle ifade edilir ve skalerdir. Gerilimi tanymladyktan sonra gelece?imiz kysym ise akymdyr. Akym belirli bir kesitten birim sürede geçen elektrik yüküne denir. Elektrik yükünü genel olarak elektron ve protonlar olu?turdu?undan, akan elektronlar da diyebiliriz. Birimimiz ise “Amper” dir. Fakat ek bilgi olarak söyleyelim 1 Amper büyüklü?ü insan için büyük bir büyüklüktür. Ynsanyn üzerinden 30mA’den fazla akym geçmesi insan hayaty için tehlikelidir diyebiliriz. Gelelim dirence, direnç dedi?imiz olay elektronlaryn bir yerden di?er bir yere akmasyna kar?y gelen güçtür. Sürtünme gibidir, üzerinden akym geçti?inde bir enerji harcar. Bu enerjisini büyük miktarda ysy ve küçük miktarda y?yk olarak dy?ary atar. Bunu ölçmekte kullandy?ymyz birim “Ohm”dur. Peki elektrik yüklerimiz neden sa?dan sola ko?turmak isterler? Onlary hareket ettiren bir güç vardyr. Bu güce daha sonra de?inece?iz. ?imdilik ?öyle diyelim, 2 tane nokta arasynda potansiyel fark oldu?undan dolayy, akymymyz aradaki potansiyel farkyny kapatmak için çaly?yr. Yüksek potansiyelden dü?ük potansiyele akymlarymyz ilerler. Bu arada bundan sonra yüksek potansiyel için “+” ve dü?ük potansiyel için “ –“ kullanaca?ym. “–“ demem size dedi?im de?erin gerçekten negatif oldu?u anlamyny uyandyrmasyn çünkü de?il. “–“ sadece ve sadece bizim “+” dedi?imiz kysymdan daha dü?ük potansiyelimizin oldu?unu gösterir. Basit olan kavramlarymyzy tanymladyk, devrelerimize geçmeden önce i?in analojisini yapalym ve birazcyk görsel kullanalym. Biz mekanik olaylary daha iyi tanydy?ymyzdan, onlara hafif benzetmeler yaparak ilerleyece?iz. Bu bizim elektri?e baky? açymyzy iyile?tirecektir. < Resime gitmek için tıklayın > ?ekil-1 ?ekilde gördü?ümüz üzere kyrmyzy bir topumuz var ve biz bunu A noktasyndan B noktasyna ta?ymak istiyorum. 2 tane yolum var birisi tyrtykly bir yol di?eri de düz bir yol ben hangi yoldan gidersem gideyim en sonunda ayny enerjiyi yakarym de?il mi? (Tabi sürtünme yok yollarda) ve ben size sorsam desem ki B noktasynyn yerden yüksekli?i nedir desem 30m dersiniz. Peki bunu söylerken neyi baz aldynyz? Soldaki çubu?un boyunun 30m oldu?unu bildi?inizden dolayy onu baz aldynyz. Hiç sa? taraftaki tyrtykly yüzeyin uzunlu?unu hesaplamaya çaly?an oldu mu olmamy?tyr diye umuyorum. Peki ayny noktanyn potansiyelini dü?ünsek nelere ba?lydyr? Yükseklik ve yer çekimi ivmesine de?il mi? Yani biz kütlesel olarak potansiyelimizi g*h olarak görebiliriz. Bunun yany syra yerin yüksekli?ini syfyr aldynyz de?il mi? Aslynda belki burasy yer de?il belki ba?ka bir ?eydi o zaman syfyr olmaz 10m olurdu diyelim. Bu sefer topun yerden yüksekli?i 30m +10m = 40m olarak bulunurdu. Fakat yine bakty?ymyzda aradaki potansiyel fark PotansiyelB –PotansiyelA = 40m -10m = 30m olarak bulunurdu. Bizim için önemli olan potansiyel farktyr diyebiliriz. Bunu elektrik devresi ile göstermek istersek yeni bir ?ekilde gösterebiliriz. < Resime gitmek için tıklayın > ?ekil-2 ?ekil-2’ye bakty?ynyzda soldaki sistemi sa?da elektriksel benzer bir ?ekilde çizdik. Peki benzetebilece?imiz özelliklere bakarsak, A ve B noktasy var yine. Burada PotansiyelB - PotansiyelA dedi?imiz potansiyel farky sorarsak, (ki bundan sonra potansiyel demek yerine V diyece?im yani Va –Vb yi sorarsak) 30V oldu?u apaçyk görülür. Biz bunu mekanik sistemimizdeki gh’a benzetebiliriz. Mekanik sistemde oldu?u gibi kimse tyrtykly olan kysymdan gitmedi. Pilin oldu?u kysymdan gidildi. Fakat tyrtykly olan kysymda da durum budur ve direncin uçlary arasyndaki gerilim farky 30V’dir. Yani pil, bizim yükseklik farkyny direk olarak bildi?imiz yerler diyebiliriz. Bunun yany syra sa?daki devrede belki daha önce görmedi?iniz bir ?ey göreceksiniz. A noktasynyn altynda bir uzanty var ona topraklama çubu?u diyebilirsiniz. Yani o noktanyn toprak oldu?unu belirtir. Hani soldaki devrede diyorduk ya, A noktasy yer olsun diye toprak olsun diye. Y?te o toprak bu toprak diyebiliriz. Topra?yn bize kazandyrdy?y avantaj nedir? Va dedi?imiz A noktasynyn potansiyelini syfyr kabul edebilme avantajy verir. Yani bu durumda, Vb – Va = 30V oldu?unu biliyorduk. Va = 0V olarak yerine koyarsak, Vb = 30V oldu?unu görürüz. Bir de elektriksel devrede ?unu belirtmemizde fayda var ki, bo? tellerimiz 2 tane ayny yükseklikteki noktayy birbirine ba?lamak için kullanylyr. E?er tel bo?sa, aralarynda yükseklik farky da yoktur diyebiliriz. Ystedi?imiz kadar uzunlukta bo? tel kullanabiliriz ve gerekti?inde de bo? telleri kysaltarak devrelerimizde çözüme gidebiliriz. ?imdi piller üzerinde birazcyk daha aly?tyrma yapalym ve yeni kavramlar getirelim. < Resime gitmek için tıklayın > ?ekil-3 Bu ?eklimizde görüyoruz ki ard arda piller ba?lanmy? ve her pilin arasynda isimler verilmi?. Bunu harflendirme yöntemine benzetebilirsiniz. ?imdilik harflendirme yöntemi demeyelim. Çünkü biz harflendirmeden birkaç adym öteye gitmeyi dü?ünüyoruz. Bu resimde her pilin gerilimi verilmi?. Vd-Va potansiyel farkyny bulmak az önceki yapty?myz benzetmelerden sonra bizim için çocuk oyunca?y sayylyr. Bunu bulmak için öncelikle A noktasyndan yardym alaca?yz. Va = 0 diyip topraklamamyzy belirtece?iz. Belirttikten sonra adym adym gidersek, Vb – Va = 5V ve Va = 0 ise Vb = 5V denilebilir. Vc – Vb = 7V ve Vb = 5V => Vc = 12V olur. Vc – Vd = 9V ve Vc = 12V => Vd = 3V olarak bulunur. Vda = Vd –Va = 3V – 0V = 3V olarak çykar. Ya da ?öyle de dü?ünebiliriz. 0 metre yükseklik ile ba?layyp 5m ve 7m çyktyk daha sonra 9m a?a?y indik ?imdi 3m yükseklikteyiz denilebilir. Fakat i?imizi biraz daha kolayla?tyrmak istersek “ok” ady altynda bir yardymcy tanymlayabiliriz. < Resime gitmek için tıklayın > ?ekil-4 4. ?eklimizde görüldü?ü üzere, ye?il bir ok tanymladyk. Bu okumuz bizimle artyk tüm elektrik devrelerimizi çözerken yanymyzda olacak. Bu oku, okun arka kysmy + ya ön kysmy da – ye bakacak ?ekilde tanymladyk. Bu oku böyle tanymladyk ileride bazy devre sorularyny çözerken göreceksiniz ki tam tersi ?ekilde tanymlanmy? oklar var. Amerikan sistemine göre oklar eksiden artyya do?ru tanymlanyyorlar yani siz bu yüzden farkly yönlenmi? oklar görebilirsiniz. Fakat ben bu ?eklini daha kullany?ly buldu?umdan bunu kullanyyorum. Benim dy?ymda almanlar da oku bu ?ekilde tanymlayyp kullanyyorlar. Peki bu ok ne i?imize yarayacak der isek; < Resime gitmek için tıklayın > ?ekil-5 Üstteki resimde gördü?ümüz üzre oklarymyzy devre elemanlarymyzyn üstlerine yerle?tirdik. En alta da bir tane uzunca bir ok yerle?tirdik. Bu ok bizim gitmemiz gereken rotanyn okudur çünkü biz en ba?ta Vda’yy aryyorduk yani “Vd –Va” yy aramaktaydyk. Yani biz Vd dedi?imiz büyüklük yüksek potansiyel sahibi ve Va dedi?imiz büyüklük ise dü?ük potansiyel sahibi demi?iz. Buna göre okun arkasyndan ba?layyp önüne do?ru “ayny yönlü oklary toplayyp, farkly yönlü oklary çykararak gidersek” tabi ayny veya farkly derken kar?yla?tyraca?ymyz ?eyler uzun okumuz ile devre elemanlarynyn yön oklarydyr. Burada arkadan ba?larsak Vda = -9 + 7 +5 = 3V olarak hatasyz bir ?ekilde bulunacaktyr. Bunun yany syra buldu?umuz de?er negatif bir de?er çykarsa, oklarymyzyn yönünü de?i?tirmek yok. Ba?ta ne belirlediysek o, bundan sonra eksi çykan de?eri eksi olarak kullanmaya devam edece?iz. Yoksa tüm düzenledi?imiz formüller çeli?irler. Bu kadar piller üzerinde durduktan sonra birazcyk da dirençlerin üzerinde durmak istiyorum. Direnci o kadar tanymladyk dedik akymyn akmasyna gösterilen zorluk dedik. Peki akymyn akmasyny sa?layan ?ey neydi 2 uç arasyndaki potansiyel farkty. O zaman zorlu?u nasyl tanymlaryz, verdi?imiz potansiyele kar?y aldy?ymyz akym orany denilebilir. Yani direnç = Potansiyel/Akym ya da herkesin bildi?i üzere; < Resime gitmek için tıklayın > Peki okumuzu bu direnç denilen elemanlarda nasyl kullanaca?yz? Tabi ki yine ayny ?ekilde direncin + ucundan – ucuna okumuzu yerle?tirece?iz. Fakat direncin + sy ve – sini nasyl ayyryryz diyorsanyz. Analojimizden bildi?imiz üzere akym dedi?imiz ?ey +’dan –‘ye akyyordu. Yani ben daha alçaktan yükse?e dü?en bir ta? görmedim. Bununla birlikte dememiz o ki, akym yönümüz ok yönümüz olarak kabul edilebilir. Dirençlerde tekrar resim koyarak göstermeye gerek yok sanyrym. Yleride tekrar de?inece?iz zaten. ?imdi peki bu zamana kadar ö?rendiklerimizi pratik olarak sorularyn üzerinde uygulamayy görelim. Soru-1 :http://c1302.hizliresim.com/16/q/kcfj1.jpg ?ekillerde gördü?ünüz üzre soru birkaç pilden olu?an bir soru. Normalde daha ho? bir ?ekle getirmek için harflendirip tekrar çizmeyi denerdiniz sanyrym. Ya da ba?ka ?eyler yapardynyz bilmiyorum. Fakat az önce ö?rendiklerimiz ile yapmamyza gerek yok. Hemen ?u ?ekilde çözebiliriz. Çözüm-1 :http://c1302.hizliresim.com/16/q/kcfj6.jpg Bundan sonra ise syradaki konumuz iletkenlik. Bu kavramymyz direncin karde?idir diyebiliriz. Fakat tam tersi i?i yapar. Yani bir yol diyelim ki arabalaryn geçmesine zorluk çykartyyor diyelim kar?y koyuyor, fakat aslynda belli bir miktar araba geçiyor onlara da kolaylyk yapyyor diyebiliriz. Ya da barda?yn bo? de?il de dolu tarafyny görmek de diyebiliriz buna. Bunu da verdi?imiz gerilime kar?y aldy?ymyz akym oranyyla gösterebiliriz. Yletkenlik = Akym/Gerilim orany ya da G = I/V diyebiliriz. Buradan da; I = G*V formülümüz ortaya çykar. G = 1/R oldu?unu da açykça görüyoruz. ?imdi ise elektrikte sykça kullandy?ymyz paralellik ve serilik kavramlaryna gelelim. 2 tane devre elemanymyz olsun bu elemanlary 2 ?ekilde ba?layabiliriz, paralel ve seri olarak. Seri ba?lamak uc uca eklemektir bir nevi fakat paralel ba?lamak 2 sinin de uçlaryny birle?tirmektir. Her 2 ba?lama stilinde de elde etti?imiz yegane sonuç yine 2 uçlu tek bir elemandyr ve tek bir elemanmy? gibi davranyr. Yani bu elemany da tek bir elemanmy? gibi gösterebiliriz fakat bu tek bir eleman nasyl davranyr onu nasyl buluruz? < Resime gitmek için tıklayın > ?ekil-6 Yani ?ekil-6’dan da anlayabilece?imiz üzre, elemanlarymyz paralel ise iletkenliklerinin toplamy toplam toplam iletkenli?i, e?er seri ise de dirençleri toplamy toplam direnci verecektir. Son olarak dirençlerin paralel olmasy durumunda kary?ykça bir formülümüz çykty onu payda e?itleyip düzenlersek; Rparalel = Ra*Rb/(Ra+Rb) olarak görürüz. Yani 2 tane paralel 6 ohmumuz var ise; 6*6/(6+6) = 36/12 = 3 ortaya çykar. Genel olarak kullanaca?ymyz formül budur paralel dirençlerde. Aklymyzda ?öyle de kysayollar kalabilir e?er dirençler R ye R ?eklindeyse e?de?er direnç R/2 olacaktyr. Ve dirençler R ye 2R ?eklindeyse; 3 ohm ile 6 ohm gibi (3*6)/(3+6) = 2 çykar ki bu 2R/3 denilebilir. E?de?er direnç bulurken en küçük kysymdan ba?layarak en büyük kysma do?ru ilerleriz. Kirchoff Kanunlary Son olarak Kirchoff kanunlarymyzy da söyleyip biraz daha derinlere inelim. Kirchoff’un 2 tane kuraly vardyr. 1-) Kapaly bir çevrimdeki gerilimlerin toplamy syfyrdyr. 2-) Bir dü?üme giren ve çykan akymlaryn toplamy syfyrdyr. Bunlardan çok korkuluyor gördü?üm kadaryyla fakat bizim zaten ve zaten bildi?imiz basit kurallar bunlar. Fakat elektri?in olmazsa olmaz kurallary diyebiliriz. Burada tek açyklamam gereken sözcük sanyrym “dü?üm” sözcü?ü olmaly. Dü?üm bir veya birden fazla elemanyn ba?landy?y noktalara veriliyor. Sizin sykça kullandy?ynyz harflendirme yöntemindeki her harf bir dü?ümü temsil eder. Onun dy?ynda bir tanecik minicik soru ile Kirchoff’un 1. Kuralyny açyklayalym. Soru-2:http://c1302.hizliresim.com/16/q/kcfjg.jpg Çözüm-2:http://c1302.hizliresim.com/16/q/kcfjk.jpg Burada gördüldü?ü üzre soruyu çözerken açykça Kirchoff gerilimler kanununu kullandyk. Yazyyla okurken belki bize zor gelmi?ti fakat zaten üstte ö?rendi?imiz bir?eymi? de?il mi? Yapty?ymyz çakallyk ?u ki herhangi 2 farkly dü?ümden ok çekmek yerine, okumuzu ayny dü?üme kadar sürdürdük ve bir kapaly göz (çevrim) olu?turduk. Bununla zaten 2 dü?üm arasyndaki gerilim farkyny bulabilece?imizi biliyorduk fakat dü?ümler ayny olunca bu farkyn daima syfyr olaca?yny biliyoruz. Kirchoff’un ilk bize bunu anlatyyor diyebiliriz. Peki 2. Kuraly nedir derseniz, o da diyor ki misal elinizde 3 su borusu olsun, bu su borulary A noktasynda birle?sin. A noktasyna gelen sulary - , A noktasyndan giden sulary + dersen bu sularyn toplamy syfyr olur. Çünkü gelen su miktary giden su miktaryna e?ittir de?il mi? Bir noktada sularyn kaybolmady?yny farz ediyoruz ki akymlar için de durumumuz ayny. Demek ki neymi? bunu uygularken, bir dü?üme GYREN AKIMLAR EKSY, ÇIKAN AKIMLAR ARTI olarak alynarak denklem yazylyr. Peki neden giren eksi çykan arty derseniz, e tam tersini de yapabilirsiniz derim fakat genelde elektrikte bir anla?ma gibi bir?eydir bu her elektrikçi çykan akymy + olarak yazar ki bir sonraki elektrikçi bakty?ynda yabancylyk çekmesin. Tam tersini yapmak size denklemin her 2 tarafyny – ile çarpmaktan ba?ka bir ?ey kazandyrmaz. ?imdi de akym ve gerilim kurallaryny ayny soruda görelim. Sorudaki sayylar sallama oldu?undan dolayy sykyntyly sayylar çykabilir hesap makinenizi alyn. Soru-3 :http://c1302.hizliresim.com/16/q/kcfjp.jpg Bu soruyu birkaç yöntemle çözece?iz. Ylk çözüm yöntemimiz dedi?imiz gibi direkt kirchoff. Kafamyza göre akymlar atadyk sa?a sola çünkü hiçbirini bilmiyoruz. Soru-3 çözüm-1:http://c1302.hizliresim.com/16/q/kcfjr.jpg Sonra ?ekilde görüldü?ü üzere çözdük devremizi. Denklem çözüm yöntemi olarak henüz bir yöntem belirtmedim fakat ileride onlary da anlataca?ym. ?imdi gelelim di?er bir yolla çözmeye; Soru-3 çözüm-2 :http://c1302.hizliresim.com/16/q/kcfjs.jpg Gördü?ünüz üzere ilk çözüm ile ayny çykty sonuçlarymyz. Yani bu yöntem de güzel bir yöntem diyebiliriz. Peki daha ne yapabiliriz derseniz ilk yöntemimizi birazcyk daha kysaltabiliriz. Çevre Akymlary Yöntemi ?imdi bu yöntemde az önce çözdü?ümüz soru üzerinden gidece?iz ve çevre akymlaryny kullanaca?yz. Çevre akymlarynyn manty?y ?udur. ?imdi misal nasyl elinizdeki bir ?eyi birimler cinsinden yazabilirsiniz, misal her madde atomlardan olu?ur. Her vektör küçük birim vektörlerden olu?ur. Bizde çevre akymlary veya göz akymlary denilen akymlarymyzy dü?ünece?iz. Dedik ya kapaly çevrimler yapyyoruz i?te ?imdi de diyoruz ki bu kapaly çevrimlerimizi dola?an ba?ka hiç dy?ary çykmayan akymlar olsun. Bu akymlar cinsinden di?er akymlary yazabiliriz. Fakat dikkat edin ki bu yöntemde hiç açykta çevre olmamalydyr!!! Soru3 çözüm-3:http://c1302.hizliresim.com/16/q/kcfjx.jpg Bunu da yazdyktan sonra hem çevre akymlary yöntemimizi ö?rendik hem de pratikçe hyzlyca denklemleri yazmayy ö?rendik. Denklemleri çözmesi kaldy. Onu da söyleyelim hemen. ?imdi denklemleri çözerken lineer sistemler MATRYS yardymyyla çözülür diyerekten matris kullanaca?yz. Misal benim 2 denklemim var 2 bilinmeyenim var 2x2 lik bir matris gerekecek bana. A * X = B diyelim matris sistemimize; 3x+y = 10 2x+5y = 20 ?eklinde sistemimiz olsun bunu matrise aktaryrsak < Resime gitmek için tıklayın > ?eklinde sistemimi gösterebilirim. Çünkü matris çarpmasyny yapty?ynyzda denklem e?itli?i bu ?ekilde çykar. A*X = B tipinde gösterim diyoruz biz buna ve denklemin her 2 tarafyny A’nyn tersi yani invA ile çarpar isem invA*A*X = invA*B olur invA*A = I (birim matris) O yüzden; X = invA*B bulunur fakat bizim amacymyz elle çözülebilirlik sa?lamak o yüzden cramer yöntemini kullanyyoruz. Onu da kullanyrken ?öyle kullanaca?yz diyece?iz ki Ax ve Ay matrisleri olsun. Bu matrisler A matrisimizdeki x ve y sütunlary (x in ve y nin katsayylaryny baryndyran sütunlar) de?i?tirilmi? matrisler olsun. Misal Ax matrisi A matrisinin x sütununun yerine B matrisinin yazylmy? halidir. Ay matrisi de y sütunu için aynysynyn yapylmy? halidir. x = det(Ax) / (detA) olarak söylenebilir. y = det(Ay) / (detA) olarak söylenir. Peki bu yöntemle birlikte bu sorumuzu farkly çevreler alarak çözelim fakat bunu ka?yda çözece?im. Soru-3 çözüm-4 :http://c1302.hizliresim.com/16/q/kcfk3.jpg Ka?ytta her?eyi anlattym sanyrym matrise nasyl aktardy?ymyzy ve sonuçlary nasyl buldu?umuzu, gördü?ünüz üzere mümkün mertebe ayny soruda farkly versiyon çözümler kullanmaya çaly?yyorum maksat i?i manty?yyla anlayyp neler yapabilece?imizi görelim. Bu soruda da çevreleri farkly ?ekilde aldym ki görün diye yoksa millet sadece sanyyor minik kutularyn içinde çevre alynyr sanki tek kapaly kutu oymu? gibi. Hayyr tabi ki ayny noktada ba?layyp ayny noktada bitmek suretiyle her yerden çevre alabilirsiniz. Tabi ki açykta eleman byrakmak yok! Her yeri kapsayacak ?ekilde çevre alacaksynyz. Bir de akym kaynaklary dedi?imiz kaynaklar var onlary ilerde anlataca?ym, onlaryn oldu?u yerlerde çevreyi akym kayna?ynyn üzerinden sadece 1 kere geçirebilirsiniz. Bunun dy?ynda aklyma gelen bahsetmem gereken yer yok sanyrym. Bir de dü?üm gerilimleri için de direk matrise yazma yöntemleri var ama gereksiz bu haliyle sizin i?inize yarayacaktyr. Bundan sonra bahsetmem gereken konu güç sanyrym. Do?ru akym devrelerinde güç aktif olarak harcanyr ve P harfi ile gösterilir. Bir?eyin gücü üstündeki gerilim ve akymyn çarpymydyr. Yani P = I*V diyebiliriz. V = I*R yi kullanyrsak; P = I^2 * R = V^2 / R denklemlerine varabiliriz. Gücün birimi “Watt” dyr. Gücü nerede kullanyryz diyorsanyz, lambalarda syk syk kar?ymyza çykyyorlar. Misal lambanyn parlakly?y ne kadardyr diye soruyor. E?er ki lambalarymyz özde? yöntemlerle aydynlatma sa?lyyorsa parlaklyk miktarlaryny güçlerini kar?yla?tyrarak bulabiliriz. E?er özde? de?illerse ki kar?ynyza çykmaz, bazy faktörleri bilmeniz gerekir. Özde? olanlardan devam edelim. Lisedeki sorularda kullanylan lambalar akkor filemanly (telli) lambalardyr. Bu lambalar direk bildi?iniz üzerine verilen akymyn içeride çarpy?masy yöntemiyle enerji açy?a çykaryrlar. Bu enerjilerinin çok büyük ço?unlu?u ysy ve az bir kysmy y?yk olmak üzre dy?ary salarlar. (%99’a varan ysy salynymy yani yüksek kayyp) fakat do?al y?y?a en yakyn lamba tipidir diyebiliriz. ?imdi parlaklyk sorularyny çözerken üstlerinden geçen akymlary veya üstlerine dü?en gerilimleri kar?yla?tyrmak genellikle yeter çünkü iç dirençleri aynydyr fakat de?il ise iç dirençlerini de ortaya koyarak tam bir güç kar?yla?tyrmasy yapmanyz gerekebilir. Çözdü?üm ilk soru buna örnek oldu?u için ?imdilik soru çözmeyece?im bununla ilgili fakat sizden güzel soru gelirse ekleyebilirim. ?imdi e?de?er dirençleri bulurken kar?yla?abilece?imiz bazy durumlara bakalym; Wheatstone Köprüsü < Resime gitmek için tıklayın > Burada görüldü?ü gibi bir devre ?eklidir. E?er ki R1*R5 = R2*R4 durumu sa?lanyyor ise, ortadaki direnç yani R3 açyk devre haline dönü?ür ve üstünden akym geçmez. Bunun tüm olayy budur. Korkulacak bir ?ey yok yani. Fakat bazy sorularda bir anda görmemiz mümkün olmaz. Sadece aklymyzda bulunsun dikkat edelim. Yyldyz – Üçgen Ba?lantylary Bu ba?lantylar 3 tane farkly elemanyn 3 farkly ?ekilde ba?lanmalaryny gösterir. < Resime gitmek için tıklayın > Bu resimde gördü?ünüz üzre 4 tane göstermi? olsa da soldakiler birbiriyle ayny ve sa?dakiler de birbiriyle aynydyr. Bazy durumlarda bu 2 tip elemanyn birbirine dönü?türülmesi gerekebilir. Yyldyz -> Üçgen dönü?ümü: Yani sa?daki gibi bir devreniz var ve soldaki gibi yapmak istiyorsunuz i?te o zaman; Misal Rac yi bulmak istiyorsunuz, gözünüzün önünde üstteki 2 ?eklin içiçe geçti?ini dü?ünün. Rac’nin tam kar?ysynda ne var? Rb direnci var. Bu kenarda dursun. Sonra yyldyzdaki dirençleri 2’li 2’li çarpyn. (Ra*Rb + Rb*Rc + Ra*Rc) sonra da buldu?umuz kar?y dirence bölün. Yani : Rac = (Ra*Rb + Rb*Rc + Ra*Rc) / Rb Rbc = (Ra*Rb + Rb*Rc + Ra*Rc) / Ra Rab = (Ra*Rb + Rb*Rc + Ra*Rc) / Rc oluyor. Üçgen -> Yyldyz dönü?ümü: Bu sefer de bulmak istedi?iniz direnç üçgenin 2 tane koluna yakyn de?il mi? Y?te o 2 kolun çarpymy / üçgendeki dirençlerin toplamy. Yani: Ra = ( Rab*Rac ) / ( Rac + Rab + Rbc) Rb = ( Rab*Rbc ) / (Rac + Rab + Rbc) Rc = ( Rbc*Rac ) / (Rac + Rab + Rbc) Dönü?ümlerimiz bunlar basit bir soru ile devam edelim. Soru 4 :http://www.hizliresimyukle.com/images/2013/02/03/UXEFD.jpg Bu soruya bakty?ymyzda görüyoruz ki tam ortada 2R – 2R – R den olu?an bir yyldyz devresi gözükmekte. Ö?rendi?imiz dönü?ümü kullanarak ?u ?ekle dönü?türebiliriz. Çözüm 4:http://a1302.hizliresim.com/16/3/jqwph.jpg Daha sonra 4//4 oldu?unu gördük onlary 2 yaptyk. Sonra o da nesi wheatstone köprüsü gördük. Ortadaki 8 ohmluk direncin hiçbir i?e yaramady?yny fark ettik çünkü açyk devre oldu. Dahas sonra normal yollarla ortada hiçbir?ey yokmu? gibi (3+2) // (3+2) = 5//5 = 5R/2 olarak sonucumuzu bulduk. Not: Kondansatörleri konuda henüz göstermedim fakat e?er ki bu ?ekilde ba?ly dirençlerimiz de?il de kondansatörlerimiz var ise, kondansatörlerin kapasitelerini bir iletkenlik birimi olarak kabul ediyoruz. Sonra bu yukaryda yazdy?ymyz formüllerin dirençler için yapyldy?yny biliyoruz. Çünkü ona göre seri ve paralel ba?lama kurallary kullanylmy?tyr. Misal olarak sy?a (C) de?erleri 1, 2, 3 olarak verilmi? 3 tane kondansatör olsun. Bunlaryn dirençleri, 1, 1/2, 1/3 diye dü?ünerek bu yöntemi uygularyz. En son çykan halimizi misal 1/5, 1/6 ve 1/9 çykty diyelim sonuç yine direnç de?eri gibi oldu?undan bunlaryn terslerini sy?a de?eri olarak yazyyoruz ve 5, 6, 9 oluyor cevabymyz. Tabi rakamlar uydurma bir ?ekilde yazylmy?tyr maksat sadece ne yapaca?ynyzy görmenizdir. Süperpozisyon (Toplamsallyk) Teoremi Arkada?lar ?imdi syrada güzel bir teoremimiz var. Daha önce de yapty?ymyz gibi adyny duyup tyrsmak yok. Çok kolay bir teorem. Kendileri diyor ki lineer (do?rusal) 2 tane sistem toplanabilirler. Ya da tam tersiyle 1 sistem 2 sistemin toplamy ?eklinde yazylabilir. Bunu aslynda çevre akymlaryny uygularken yaptyk 1 akymy 2 akymyn toplamy ?eklinde yazdyk fakat ?imdi yapaca?ymyz hafif daha fark edilir ölçüde. Teoremi biraz daha anlamak açysyndan örnek verelim. Misal ev arkada?ymyzla aly?veri?e gittik. Adam diyor ki muzun kilosu 1 lira. Ben bakyyorum cebime 3 liram var. Arkada?ym bakyyor cebine 2 lirasy var. 2’miz paralarymyzy ortaya koyuyoruz 5 lira oluyor ve 5 kilo muz alyyoruz. Peki ben ve arkada?ym ayry ayry gitseydik pazara? Ben 3 kilo o 2 kilo muz alyrdy. Sonuç olarak eve geldi?imizde yine toplamda 5 kilo muzumuz olurdu. Bu bir lineer sistemdir ne verdiysen onu alyrsyn. Peki lineer olmayan bir sisteme örnek verelim. Pazarcy adam bu sefer kampanya yapyyor. 5 kilo muz alana 1 kilo muz benden bele? diyor. Bu sefer 2 miz ayny anda gitsek 5 liramyz var 5+1 = 6 kilo muz alyryz. Fakat ayry ayry gitseydik kampanyayy kaçyryrdyk ve eve geldi?imizde elimizdze 5 kilo muz olurdu. Haa demek lineer demek bu demekmi?. Ba?ka örnek vermek gerekirse, f(x) = x^2 diyelim. Bende x=2 var arkada?ymda x =3 var toplayynca x=5 ediyor, ve f(5) = 25 oluyor. Fakat ayry ayry yaparsan, f(3) +f(2) = 9+4 = 13 eder. Peki bizim elektrikteki sistemlerimiz ne alemde lineer mi de?il mi? ?u an kullandy?ynyz RLC elemanlaryndan olu?an devreler lineerdir. Fakat lineer ?eyler var my derseniz var. Elektronik elemanlar genel olarak lineer de?illerdir, çünkü doyma bölgeleri vardyr. Ydeal olmayan transformatör lineer de?ildir çünkü o da doyar. Neyse peki devrede nasyl kullanaca?yz bu mereti derseniz ?öyle diyebilirim. Devrede her kullandy?ymyz gerilim kayna?ynyn devreye bir akym katkysy var de?il mi? Biz pazarda yapty?ymyz gibi incelersek, gerilim kaynaklaryny tek tek bakyp en son buldu?umuz akymlary toplayabiliriz. Peki gerilim kayna?yny kaldyrynca kalan bo?luk ne olacak? Düz tel olacak. Çünkü gerilim kayna?y der ki ?u 2 nokta arasynda V kadarlyk bir potansiyel fark var. Fakat biz etkisini yok ediyoruz yani ne oluyor? 2 nokta arasynda potansiyel fark syfyr oluyor. Bu da ancak ayny 2 noktada mümkündür. Ayny 2 nokta da düz telle ba?lanarak gösterilir. Düz tele bir ba?ka deyi?le de kysa devre diyebiliriz. Soru-6 :http://d1302.hizliresim.com/16/q/kcfz2.jpg Çözüm-6 :http://d1302.hizliresim.com/16/q/kcg1d.jpg Resimde gördü?ünüz üzre 2 tane farkly kaynak vardy 2 farkly kaynak için inceleme yaptyk ve sonucu bulduk. Dikkat edin akymlaryn yönleri farkly çyksaydy, bir yönü + olarak baz alyp di?er yöndeki akymy ondan çykaracaktyk. Onun dy?ynda ise 3 tane farkly kaynak oldu?unda 3 tane ayry inceleme gerekebilir. Süperpozisyonun gerekli oldu?u devreler genellikle alternatif akymda farkly frekanstaki kaynaklara sahip olan devreler olup, ?uanki gördü?ünüz soru gibi tek kaynak olsa hemen çykacak fakat farkly kaynaklar oldu?unda i?i uzatan sorularda da kullanylabilir. Akym kaynaklary ve kaynak dönü?ümü Arkada?lar bu güne kadar hep gerilim kaynaklaryyla u?ra?tyk durduk. Peki bu i?in akym kayna?y yok mu? Aslynda yok ama var. Biz i?in teorisiyle u?ra?ty?ymyzdan böyle ?eyler var. Akym kayna?y demek ?u demek bir tane kolun üstünde ampermetre gibi durur fakat üstünde A de?il de ok i?areti vardyr. Ok i?aretinin oldu?u yönde akym verir. Verdi?i akym sabittir. Yani akym kayna?ynyn oldu?u koldan akym kayna?ynyn dedi?i kadar akym geçer ba?ka türlüsü olmaz. Gerçek hayatta bu imkansyz gibi bir?eydir. Çünkü ?una benziyor bu i? evimizdeki musluklar birer akym kayna?ydyr misal ne kadar açarsak açalym hep ayny suyu bize verirler. Fakat hepimizin bildi?i üzere binamyz çok yüksekte oldu?u zaman açty?ymyzda su veremez çünkü gücü yetmez. Yani akym kayna?ymyzyn belirli bir gücü var ve o güce kadar bize sabit akym veriyor diyebiliriz. Yoksa misal 1A lyk bir akym kayna?ymyz var uçlaryna 10M ohm luk direnç ba?ladyk. I^2 *R ba?yntysyny kullanyrsak bu 10MW güç demek. Ya da V = I*R dersek, 10MV’lik bir gerilim demek. < Resime gitmek için tıklayın > Bu ?ekilde bir modelleme ile gösterebiliriz. Alttaki gördü?ünüz ?ekil üstteki ?eklin akym kayna?y modeline dönü?türülmesidir. Peki bunu sorularda nasyl kullanyryz der iseniz, maalesef benim olmayan bir resmi alyntylayarak (çünkü tam istedi?im gibi anlatylmy? bir resim) örnek göstermek istiyorum. < Resime gitmek için tıklayın > Resimde gördü?ünüz üzre ilk adymda 12V kaynak ile 6 ohmluk direnci akym kayna?y modeline dönü?türüyorlar. Daha sonra paralel olan dirençleri topluyorlar. Sonra tekrar bir gerilim kayna?yna dönü?üm var en son 2 tane gerilim kayna?yny toplayyp tek kaynak haline getiriyor ve devre en basit halini alyyor. EMK ve Yç Direnci Olan Devreler Arkada?lar EMK diyince gözünüz korkmasyn. EMK demek elektromotor kuvvet demektir. ?imdi peki bu nedir derseniz, biz devreye üreteç ba?lyyoruz de?il mi? Üzerinde 9V yazyyor belki ama devreye gerçekten 9V mi veriyor? Çünkü geçirdi?i akymyn bir kysmy da iç direncinin üzerinde gerilim olu?turacaktyr. Yani iç direnci r ile, ideal EMK’yy E ile, gerçek EMK’yy da Epsilon ile gösterirsek. Epsilon = E – r*i olacaktyr. Bunu hemen bir resimli anlatyma dökelim. < Resime gitmek için tıklayın > Ylk kysymda tek üretecin iç direnciyle devreye ne verdi?ini gördük ve akym ifadesini çykardyk. Daha sonra ise üreteçlerimizi seri ba?ladyk. Yç dirençler toplandy ve gerilimleri de toplandy. Sonuç olarak 1 tane toplam üreteç ve 1 tane toplam iç direnç elde edip yine ilk kysymdaki hale benzettik. En son kysmymyzda ise daha az önce ö?rendi?imiz gerilim kayna?yny akym kayna?yna dönü?türme i?leminin meyvelerini yedik. Yani bu yöntemi kullanarak devremizi küçülttük. Dedik ki n tane paralel ba?ly iç dirençli devre olsun. Dönü?ümü yapty?ymyzda, her bir kaynak akym kayna?y ve paralel bir dirence dönü?tü. Paralel dirençler kendi aralarynda toplandy. N tane paralel direncin toplamy r/n olarak kar?ymyza çykty. Akym kaynaklary ise paralel kollardan geldikleri için kendi aralarynda toplandylar ve tek kola dönü?tüler. Ana kol akymy gibi bir ?ey oldular yani. Sonuç olarak gördü?ümüz devreyi de tekrar gerilim kaynakly bir devreye çevirdik. En son olarak da yine akym ifadesini yazdyk. Bundan sonra sürekli çykarmamak için ?imdi çykarydy?ymyz bu akym ifadesini di?er sorularda direk kullanabiliriz. Bunun yany syra fark edildi?i üzere her direncin gerilim de?erleri ve iç dirençleri ayny. Bunun nedeni “farkly gerilimlerde gerilim kaynaklary paralel ba?lanamaz” kuralymyz oldu?u içindir. Çünkü 2 tane ayny noktaya ba?ly olup da farkly yüksekli?e sahip tepe olur mu olmaz. Biz de gerilim kaynaklaryny paralel ba?lady?ymyzda biri 12V di?eri de 5V diyelim. Biri diyecek ki 12V burasy di?eri diyecek ki 5V burasy. Aralarynda kavga çykacak ve birbirini yok etmeye çaly?acaklar devre patlayacaktyr. Ha dirençler var onlar farkly olabilir mi derseniz olabilir belki gerçekte olma ihtimali var fakat soru olarak sorarlar my bilmiyorum. Sorsalar peki fark eder mi? Etmez. Çünkü biz zaten bu i?in olayyny ö?rendik. Nasyl soruyu çözece?imizi ö?rendik. Pilin yanyna iç direncini seri olarak ba?lyyoruz ve direk e?de?er modelini çizmi? oluyoruz. Artyk ister çe?itli yöntemler ile birle?tiririm ben bunlary ya da istemem birle?tirmem o benim kendi öz insiyatifime kalmy?. Sonuç olarak di?erleri gibi son formülü verip kaçmadyk, ezberlemedik direk özünü ö?rendik. Artyk ne gelirse gelsin bizi pek de üzmez. Dirençler < Resime gitmek için tıklayın > Arkada?lar o kadar bahsettik direnç var direnç var bu meretin iç yapysyny da incelemek görevimiz diyebilirim. ?imdi bir kablonun direncini kabloyu yola benzeterek dü?ünelim. ?imdi bizim canymyzy sykan bir ?ey de?il mi bu direnç o zaman yolda canymyzy ne sykar diye dü?ünelim. Sürüyoruz arabamyzy, e?er yol uzun olursa bizim canymyz sykylyr de?il mi? Çünkü yolda daha çok enerji ve zaman harcaryz gitmek için. Sonra ise yolun nasyl bir yol oldu?u bizi etkiler. Güzel bir otobanda gitmek ile toprakly ta?ly yolda gitmek bir de?ildir herhalde. Son olarak da yolun darly?y bizi etkiler. E?er yol geni?se biz mutlu oluruz. Yani bizim canymyzyn sykylmasy, yolun maddesi ve uzunlu?uyla do?ru orantyly fakat geni?li?iyle ters orantyly. Ayny ?eyi borudaki su gibi dü?ünebiliriz, borunun uzunlu?u arttykça su boruda daha çok sürtünür ve borunun direnci artty deriz, geni?li?i artsaydy daha kolay ilerlerdik, tabi ki borunun maddesi de önemli. Bu konu?tu?umuz kavramlar elektrik için de geçerlidir. < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > Burada gördü?ümüz üzre, L uzunluk, S alan, ro (o g gibi ?ey) da özdirenci temsil etmekte. Günlük hayatta kullandy?ymyz üzere direnç çe?itlerine bakarsak öncelikle, sabit dirençler ve de?eri de?i?ebilen dirençler olarak ayyrmalyyyz. Sabit dirençler bildi?imiz de?eri de?i?meyen her zaman gördü?ümüz dirençlerdir. De?eri de?i?en dirençlerimizde ise, ayarly dirençler ve di?er dirençler olarak dü?ünebiliriz. Ayarly dirençlerimiz için basitçe reosta ve potansiyometre olarak 2 synyf söyleyelim. Di?er de?i?en dirençlerimiz için ise, PTC, NTC ve LDR yi örnek verebilirim. Yani basitçe ?öyle söyledik; Dirençler: 1-) Sabit dirençler 2-) De?i?ken dirençler a-) Ayarly dirençler - Reosta - Potansiyometre - Trimpot b-) Sensör Dirençler - Termistörler (Isy ile de?eri de?i?en dirençler) 1-) NTC (Negatif temperature coefficient) 2-) PTC ( Positive temperature coefficient) - LDR (Light dependent resistance) - VDR (Varistör) Sabit dirençler: Üzerlerinde renk kodu gördü?ümüz, bir sürü çe?idi olan (Karbon, film, telli vs.) dirençlerimizdir. < Resime gitmek için tıklayın > Resimde görüldü?ü üzere, buradaki her rengin bir sayy kar?yly?y var ve bir basama?y var. Bunlara dayanarak dirençlerin de?erlerini hesaplamak mümkün. Bunun dy?ynda son basama?a konulan renk ise direncin toleransyny belirliyor. Herhangi bir renk konmamy? ise %20 toleransy vardyr. Misal olarak direncin de?erini hesapladyk 100 ohm olarak bulduk. Fakat son bandynda hiçbir renk yok, bunun anlamy direncimiz 80 ohm ile 120 ohm arasynda herhangi bir de?erde olabilir demektir. Çünkü %20 toleransy vardyr. Her de?erin renk kodunu ö?renmek isteyen arkada?lar ?uradan bakabilir. < Resime gitmek için tıklayın > Bunlaryn yany syra en az toleransly dedi?imiz dirençler, etalon direnç olarak geçiyorlar. Bu dirençler vasytasyyla di?er dirençlerin sa?lamlyk testleri yapylabiliyor. < Resime gitmek için tıklayın > De?i?ken Dirençler Ayarly dirençler; Reosta: < Resime gitmek için tıklayın > Reosta dedi?imiz direnç ayarly direncimiz, genelde devrelerde gördü?ümüz direncin üstünde ok ile gösterilir. Ok dedi?imiz ?ey tyrtyk sayysyny arttyracak yönde ilerledi?inde direncin artty?yny di?er yönde ilerledi?inde ise azaldy?yny görüyoruz. Potansiyometre: < Resime gitmek için tıklayın > Yine reosta gibi direncin ayarlanmasyny sa?lar. Reostadan farky ise daha dü?ük güçlerde kullanylabilir olmasydyr. (1A'dan daha az akymlarda) Tabi bunlaryn da alt çe?itleri var ama girmeye gerek yok. Trimpot Potansiyometre ile ayny mantykta çaly?yr. Fakat zyrt pyrt de?i?tirilmemesi gereken dirençler için kullanylyr. Bir kere ayarlarsyn uzun süre de?eri ayny kalyr. < Resime gitmek için tıklayın > Sensör Dirençler Termistörler (Sycaklykla de?eri de?i?en dirençler) NTC ve PTC, bunlardan sanyrym çok bahsetmeme gerek yok. NTC sycaklyk arttykça direnci azalan, PTC ise sycaklyk arttykça direnci artan elemanlarymyz. LDR < Resime gitmek için tıklayın > Üzerine dü?ürdü?ümüz y?yk arttykça üzerinden geçen akymy arttyryrlar yani bir nevi dirençleri dü?er. VDR Üzerine dü?en gerilim arttykça üzerinden geçen akymy arttyryrlar. Böyle söyleyince tabi “di?er dirençler de öyle yapmyyor mu?” gibi bir soru sormak geliyor içimden hemen. Bunlar ekstra bir çaba harcarlar yani dirençlerini de dü?ürürler. Normalde I = V/R idi. Burada R nin de a/V gibi bir ?ey oldu?unu dü?ünürseniz. Sonuç olarak I = V^2/a gibi bir?eye benzeyenecektir. Yani daha parabolik bir ?ekil çykacak kar?ymyza. < Resime gitmek için tıklayın > Peki dirençlerden bu kadar bahsettik. Bu elemanlarymyz her daim devrede güç harcayan elemanlardyr. Peki devrelere neden konuyorlar? Öncelikli amaç devredeki akymy synyrlamaktyr. Çünkü devremizdeki akymyn çok yüksek olmasy genellikle istenmez. Sonraki amaç rezistans olarak yani ysy çykaran eleman olarak kullanmaktyr. Evlerimizdeki elektrik sobalary bunlara örnektir diyebiliriz. Sonra ise ayarly dirençlerimizin kullanym amaçlaryna bakarsak, bir ?ekilde yine devredeki akymyn kontrolüne geliyor i?. Misal çok sycak olunca çaly?masyny istedi?imiz bir fanymyz var. Bunun için basit anlamda bir NTC kullanyrsak. Sycaklyk arttykça NCT mizin direnci azalyyor ve daha çok akym geçiriyor. Böylelikle fanymyz daha hyzly dönüyor ve ortam so?uyor. Ortam so?uyunca NTC yine daha az akym geçiriyor ve fanymyz yava?lyyor. Böylelikle bir nevi kontrol sa?lanyyor. ?imdi dirençlerden konu?tu?umuza göre direncin tersi olan iletkenlere geçebiliriz. Yletkenler Yletkenlik çok fazla kullanylabilen bir kavram. Direnç de aslynda öyle ama orada bahsetmedik ?imdi bahsedelim. Yletkenlik ve dirençlerin çe?itleri vardyr. Elektriksel iletkenlik, manyetik iletkenlik, ysyl iletkenlik gibi. Bugüne kadar bolca devre elemanlarymyzy ba?lamak için iletkenleri kullandyk. Dirençlerini yok saydyk çünkü yok denecek kadar azlar. Aslynda yok de?iller. Misal evimize kadar gelen elektrik 220V de?il mi? Ölçtü?ümüzde genel olarak 220V bulamayabiliriz. Bu elektri?in trafodan çyky?y 230V’dir. Eve gelene kadar “gerilim dü?ümü” dedi?imiz iletkenlerin üzerine gerilim dü?mesinden dolayy belirli bir seviyeye kadar dü?er. E?er evinize gelen elektrik çok az ise TEDA?’a ba?vurmalysynyz. Kullanylan iletkenler genelde çok fazla tipe ayryldy?y için o kysymda ayryntyya girmeyece?im fakat iletkenlik syralamasy aklymyzda bulunsun. Çünkü genel kanyya bakarak herkes “en iyi iletken altyn yahu” deyip duruyor. Bu da benim canymy sykmakta özellikle bunu elektrik okuyan ki?ilerden duydu?um zaman. O yüzden syralamayy veriyoruz. Elektriksel iletkenlikte ilk 4 1-) Gümü? 2-) Bakyr 3-) Altyn 4-) Alüminyum ?imdi arkada?lar genelde yary?malarda ilk 3’ü alyryz. Neden 4. elemany da aldy?ymyzy soracaksynyz. Gördü?ünüz üzre 1. ve 3. elemanlar maddi nedenlerden dolayy pek kullanylamamakta. Geriye bakyr kalyyor. Onu bolca görebiliyoruz her yerde. Fakat bazy durumlarda ise hafiflik, ucuzluk vs. sebeplerden ötürü alüminyumu da görebiliriz. Ancak bakyr iyidir ve güzeldir. ?imdi aklymyza yine bir soru takyldy?yny farz edelim. Madem bakyr o kadar iyi, neden elin markalary altyn uçlu kablo diye bize kablo satyyorlar? Bu gördü?ünüz altyn uçlu kablolar, öncelikle bilgi aky?y yapan data kablolarydyr. Bu kablolar ço?unlukla tak çykar ?eklinde eziyete maruz kalyrlar. Böylelikle kablonun ucunun a?ynmasy içten bile de?il. Fakat altyn bu konularda daha zor bozulan bir metal diyebiliriz. Ayny ?ekilde ilk olarak data kablosu demi?tik ona da açyklyk getirelim. Bilgi kablonun içindeyken kylyf tarafyndan korunur fakat kablonun dy?yna çykty?ynda uç kysmynda bir koruma yok. Koruma derken “dy? sinyallere kar?y bir koruma” olayyny kastediyorum. Yani dy? sinyaller de etrafymyzda çok fazla bulundu?undan. Çok rahat yayynymyza müdahale edip parazit yapabilirler. Altyn bu i? içinde diyamanyetik madde dedi?imiz etraftan pek de etkilenen bir madde olmady?yndan dy?aryda da koruyucu bir kylyf görevi yapyyor aktardy?ymyz bilgiye. Yani elektriksel iletkenli?i iyi fakat manyetik iletkenli?i kötü sonuç olarak iyi bir eleman denilebilir. Bunun yany syra bu i? için gümü?ün de kullanyldy?yny görmek mümkündür tabi. Tabi manyetizma ?imdilik bizim için daha bir bilinmeyen olay ona ilerki zamanlarda giri? yapaca?yz. Süperiletkenler O kadar iletken, iletken diye bahsettik süper iletkenlerden bahsetmemek olmaz. Bu zamana kadar sadece PTC ve NTC leri direnci sycaklyk ile de?i?en elemanlar olarak biliyorduk. Fakat normalde sycaklyk de?eri çok de?i?medi?i için normal elemanlar pek etkilenmez. Fakat bu de?eri çok de?i?tirirsek i? sykyntyya binebilir. Elektronlar normalde tek tek ilerler ve birbirini iterler falan, fakat e?er ki sycaklyk yeterince dü?ük olursa, birle?ip cooper çiftlerini olu?tururlar. Bu ?ekilde iken direnç yokmu? gibi ilerleyebilirler. Bu normalde olmaz çünkü oda sycakly?y gibi bir sycaklyk aralaryndaki ba?y kyrmaya yetecek kadar güce sahiptir. E?er sycaklyk 10K’nin altyna dü?erse bu tip bir durumdan söz edilebilir. Tabi bu sycaklyk her materyal için farklydyr. Misal seramik 180K’de bile süperiletkenlik haline geçebilmektedir. Ancak çok kolay kullanabilece?imiz bir madde olmady?y için tercih etmiyoruz. Bundan sonra Meissner Etkisi de var fakat ondan manyetizmaya geçti?imizde bahsetsem daha iyi. ?imdili süperiletkenleri bitirelim, gerisini kuantum fizikçilerine byrakalym. Vektörler Arkada?lar ?imdi birazcyk vektörlerden bahsetmek istiyorum. Çünkü vektörler ileride yapacaklarymyzyn temelini olu?turuyorlar. ?imdi bu zamana kadar hep normal büyüklüklerden konu?tuk akym gerilim direnç falan. Bunlar skaler dedi?imiz büyüklüklerdi. Skaler büyüklüklerde +5 -10 gibi rakamlar ve yanynda da birimler vermemiz yeterli idi. Çünkü zaten seçenekler synyrly oluyor skaler büyüklüklerde. Ya bu yöne gidiyordur ya da di?er yöne ba?ka seçenekleri yok. Misal olarak akym dedi?imiz büyüklük ya kablonun 1 ucundan di?er ucuna kadar ya da tam tersi yönde akar. Ba?ka bir yöne gitmesi gibi bir ?ey söz konusu de?il. Fakat fizikteki tüm büyüklükleri anlatmamyzda bize yeterli gelmiyorlar. Bunun dy?ynda vektörel ve yanynda ?u an pek de deyinmeyece?imiz tensör büyüklüklerimiz var. ?imdi az önce dedi?imiz gibi bazy büyüklüklerimizin yönleri de var. Misal olarak hyz, hyzynyz 50km/sa dedi?imiz zaman bize pek de bir ?ey ça?ry?tyrmyyor de?il mi? Çünkü bu i?in yönü de olmasy gerekli. Bir madde her yöne do?ru gidebilir. Bunun için de bu vektörel dedi?imiz hyz, ivme, akym yo?unlu?u gibi büyüklükleri yönlerini de göstermek suretiyle belirtece?iz. Vektörlerimizi gittikleri yöne do?ru olan bir ok ile gösteririz. Okun uzunlu?u büyüklü?ümüz ile orantyly olmaly. Ayny yönde 2 vektörün biri 5m/s di?eri 10m/s ise ok ile gösterirken birini di?erinin 2 katy çizmeliyiz. Vektörler yön ve büyüklükleriyle çizildiklerinden dolayy. Çizdi?imiz oklary uç uca ekleme yöntemi kullanarak toplayabiliriz. Fakat matematiksel i?lemler yaparken vektörlerimizi uç uca eklemek i?lemlerde sykynty ya?amamyza sebep olabilir. Bu yüzden tüm vektörleri 3 temel birim vektöre indirgeyerek gösterebiliriz. Bu 3 temel birim vektör, dik koordinat sistemimizin tam üstündedir. Her temel vektör 1 tane koordinat sistemi?nin do?rultusunu temsil eder diyebiliriz. Bu yöntem bize vektörleri çok daha basitçe kar?y tarafa anlatmamyza yarar. Misal olarak satranç oynady?ynyzy dü?ünün. Bir ta? çapraz bir ?ekilde gitti. Çapraz olarak do?rultuyu tam olarak anlatamasak da ?öyle diyebiliriz. 3 kare sa?a gitti 2 kare de ileri gitti. Böyle dedi?imizde ölçek olarak satranç ta?y karesi uzunlu?unu kullanan, 2 boyutlu bir koordinat sisteminde, birim hamleleri kullanarak yapty?ymyz hamleyi kar?y tarafa aktarmy? olduk. ?imdi bu kadar hikayeden sonra tanyyalym bu temel vektörlerimizi. Bu vektörler x,y,z yönlerini temsil ederler. Farkly yerlerde farkly notasyonlar (gösterimler) kullanylabilir fakat ben i,j,k gösterimini kullanaca?ym. Bu i,j,k vektör syrasyyla x,y,z koordinatlaryny temsil ederler diyebiliriz. Büyüklükleri 1 birimdir. Vektörlerimizn bir ba?langyç bir de biti? noktasy vardyr. Bu noktalara A ve B noktalary dersek. AB vektörü B – A olarak dü?ünülebilir. Bunu yapmamyzyn nedeni vektörümüzü ba?langyç noktasyna (orjine) ta?ymaktyr. Vektörlerimizin ba?langyç noktalary onlaryn uygulandy?y yeri gösterir. Büyüklükleri özde? bir ba?langyç noktasyna göre ifade edilmelidir. Misal olarak elimizde 2 tane farkly nokta var E ve R noktalary olsun. Bu noktalar, 10 ve 20 birim hyzlaryyla hareket etsinler. Ayny zamanda G ve H noktalary ise 50 ve 60 birim hyzla hareket etsinler. Biz E noktasyndan G noktasynyn hyzyny ölçersek, 40 ve R den H yi ölçersek yine 40 bulmu? oluruz. En ba?ta G ve H noktalaryny vektör kabul edip baksa idik, farkly çykyyorlardy ancak uygulandyklary noktalary hesaba katty?ymyzda yaptyklary etkilerin ayny oldu?unu gördük. Bu yüzden onlaryn uygulandyklary noktaya göre göreceli olarak büyüklüklerini bulup daha sonra i?lemlere geçiyoruz. Neyse ?imdi her vektörümüzün orjinden ba?lady?yny dü?ündük. Bunlary sadec e bittikleri noktalaryn x,y,z koordinatlary ile ifade ettik diyebiliriz. Bunun dy?ynda en ba?ta söylemeyi unuttum ama vektörlerin üzerinde böyle ok olur vektör olduklaryny belli etmek amacyyla. Fakat genel olarak birim vektörlerin üzerine ?apka i?areti konur. Bunun amacy vektörün birim oldu?unu belli etmektir. Vektörlerin büyüklükleri yani okun boyunun uzunlu?u ise mutlak de?er içerisindeki vektör ile gösterilir. Vektörlerimizi bu ?ekilde birim vektörler olarak gösterme i?ine, kartezyen koordinatlarda gösterme diyebiliriz. Fakat 2 boyutta isek bu i?i birazcyk daha kolay halde gösterebiliriz. Kutupsal (polar) ?ekilde gösterim diye adlandyrdy?ymyz gösterim ise vektörün büyüklü?ü ve x ekseni ile yapty?y açyyy söyler ki bunlar da bize yeterli gelecektir. 3 boyutlu vektörlerde ayny i?i yapabilir miyiz derseniz bir benzeri var. Silindirik koordinatlarda gösterim diyorlar ona, o da bir uzunluk bir açy bir de yükseklik vererek gösteriyor. Bunun dy?ynda kullanylan bir de küresel koordinatlar var. Bu koordinatlar bize kolaylyk sa?lamak için yapylyyor. Bildi?iniz üzere bazy ?eyler küresel olarak yayylyyor, bazy ?eyler çembersel ?ekilde geli?iyor bazylary da ba?ka ?ekilde. O yüzden koordinat sistemini de?i?tirmek bize hyz kazandyryyor. Burada o kadar büyük koordinat sistemi de?i?ikliklerine girmeyece?iz, 2 boyutta iken kartezyen ve kutupsal, 3 boyutta iken ise sadece kartezyen koordinatlary kullanarak ilerleyebiliriz. Bu söylediklerinizi 2 boyutta çizerek gösterirsek; http://www.sketchtoy.com/25985590 Not: < i?areti açy i?aretidir. Vektörlerde i?lemler ?imdi arkada?lar vektörlerimizde bir takym tanymly i?lemlerimiz var. Örne?in toplama çykarma ve çarpma. Toplama ve çykarma i?lemleri bildi?in üzere uç uca yapylmakta iken, çarpma i?lemimiz 2 ye ayrylyyor. Vektörlerimiz çarpylyrken neden böyle 2’li bir ayryma gidiyoruz diye aklymyza bir soru gelebilir. Çünküsü ?u, vektörlerin toplama ve çykartma i?lemlerinde, toplama ve çykarmada birimler ayny olmasy gerekti?inden (eh çünkü elmalar ile armutlar toplanmaz) 2 vektör de cisme ayny etkiyi yapyyordu. Fakat çarpmada i? de?i?iyor birimler farkly olabilir. Böyle olunca farkly etkiler gözlemek söz konusu. Bu vektörlerin farkly yönde olmalary (yani birbirine dik olmalary) veyahut birbiriyle ayny yönde olmalary isteniyor olabilir. Yani çarpmanyn sonucu vektörlerin yönlerine de ba?ly. Misal olarak bunlara örnek vermek gerekir ise, bir cismi çekti?inizi dü?ünün bunun x yönünde hareket etmesini istiyorsunuz. Size lazym olan nedir? x yönünde bir kuvvet tabi ki. Buna dik olan kuvvetler önemsizdir (tabi sürtünme yok olsaydy tepki kuvveti de gerekli idi ancak tabi o da x yönünde bir sürtünme kuvveti olu?turdu?u için gerekli idi) diyebiliriz. Yapty?ymyz i?i de özetler iken, W = F*cos(alfa)*x deriz. Burada F*cos(alfa) aldyk çünkü sadece x yönündeki kuvvet önemli di?er yöndeki kuvvetler önemsiz. Peki ne zaman birbirine dik olmasy önemli diye bir soru duyar gibiyim. Örne?in bir tane alany vektörler cinsinden ifade etmek istiyorsunuz. Bir paralelkenaryn alanyny ifade edeceksiniz, zyt kenarlaryn arasyndaki açy azaldykça alanymyz da küçülür de?il mi? E?er ki tane vektör de üst üste çaky?yrsalar ne kadar büyük olurlarsa olsunlar alan ifade etmezler (ya da uzayy germezler) diyebiliriz. Böylelikle A=a*b*sin(alfa) ?eklinde gözükür. Skaler (Noktasal veya iç) Çarpma Arkada?lar üstte muazzam bilgiler verdik. O yüzden burada direk diyebilirim ki, noktasal çarpym demek cosinüs çarpymy demektir. Ben bunu vektörlerde gösterirken “ . “ i?aretini kullanaca?ym. W = F.s = |F|*|s|*cos(alfa) oluyor. Peki e?er ki vektörler büyüklük de?il de kartezyen koordinatlar ile verilmi? ise durum ne olacak? F =<x1,y1> ve s = <x2,y2> ?eklinde vektörler olsunlar. Gösterim açysyndan böyle gösterdim fakat bunlaryn F = x1*i + y1*j ve s = x2*i + y2*j oldu?unu biliyoruz. Yçe da?ytyrsak; W = x1.x2.i.i + x1.y2.i.j + y1.x2.j.i + y1.y2.j.j olacaktyr. Bunu hesaplamadan önce diyorum ki birim vektörleri büyüklük ve açy cinsinden biliyoruz. i.i = j.j = k.k için aralaryndaki açy syfyr derece ve büyüklükleri 1 oldu?undan çykacak sonuç 1 diyebilirim. Farkly vektörlerin aralaryndaki açy 90 oldu?undan dolayy cos(90) = 0 ve sonuçlary syfyr çykacaktyr. Yani farkly vektörlü çarpymlar birbirini götürdü, aynylaryn da vektörleri gitti. W = x1.x2 + y1.y2 olarak sonucu görebiliriz. Bu çarpyma ?öyle de yakla?abiliriz. 2 vektörden 1 tanesinin di?eri üzerine iz dü?ümü ile di?er vektörün çarpymydyr. Ancak bazy arkada?lar izdü?üm vektörün ne oldu?unu bilmiyorlar imi?. Bazy konularda görüyorum izdü?üm formülü ezberliyorlar. Yzdü?üm bir tane vektörün bir do?rultudaki büyüklü?üdür. Misal olarak x ve y deki birim vektörler aslynda s vektörümüzün x ve y deki izdü?ümleridir. Aralaryndaki açynyn cosinüsü ile çarpylmak suretiyle kolayca bulunabilirler. Ayny yöndeki bile?enler bizim i?imize yarady?yndan dolayy 2 sinin de ayny yöndeki bile?enini alyyoruz o kadar. Bu arada çarpymymyzyn sonucu skaler oldu?undan dolayy skaler çarpym adyny da duymak mümkündür. http://www.sketchtoy.com/25990913 Vektörel (Çapraz veya dy?) Çarpym Vektörel çarpymy “ * “ i?aretiyle gösterece?im normalde “ x “ ile göstermek isterdim fakat kary?ma ya?ayabilir. Arkada?lar vektörel çarpym da i?in sinüs olanydyr. Bu sefer sinüs oldu?undan dolayy, i*i = j*j = k*k = 0 olacaktyr. Çünkü sinüs ve aralaryndaki açynyn syfyr olmasy pek de yaramaz bu ayny vektörlere. Bunun dy?ynda farkly vektörlerin çarpymlary ise yeni vektörleri olu?tururlar. Bu vektörler kendisinden sonra gelen vektörlerdir. i -> j -> k ?eklinde syralamy?tyk vektörlerimizi buna göre; i*j = k (bir sonraki syradaki vektörü verdi) j*k = i (Bir sonrasynda vektör yok ba?a döndü i vektörü verdi) k*i = j olacaktyr. Vektörel çarpymda syra önemlidir. Bunlary tersten çarparsanyz negatif vektör alyrsynyz yani; j*i = -k , k*j = -i , i*k = -j olacaktyr. |A*B| = |A|*|B|*sin(alfa) diyebiliriz. Bu ?ekilde bir genel gösterimi vardyr. Genel olarak gösterebilmek için sol tarafy da mutlak de?er içine aldym. Büyüklü?ünü gösterdim çünkü sol tarafyn sonucu bir vektör sa? tarafyn sonucu bir skaler çykmasy pek de mantykly olmaz idi. Genel olarak son çykacak vektöre de ?öyle diyebiliriz. Çarpylan 2 vektöre dik bir vektör ortaya çykar. Bunun yönünü saptamak için herkesce kullanylan SA? EL KURALI ortaya çykar. < Resime gitmek için tıklayın > Bu bildi?imiz üzre uygulanan sa? el kuraly. E?er bu ?ekilde kuvvet uygulady?ymyz bir ?ey bir merkeze ba?ly ise döner diyebiliriz. Dönen ?eyler için daha basitle?tirilmi? sa? el kuralymyz; < Resime gitmek için tıklayın > Bu arada düzlemde 3. ekseni göstermek bazen bize zorluk çykarabilir. Sayfa düzleminden içeri veya dy?ary olan eksenimizi göstermek için kullandy?ymyz bir i?aret sistemi var. E?er ki yönümüz sayfa düzleminden içeri ise bir yuvarlak içinde çarpy, e?er dy?ary ise yuvarlak içinde nokta olarak gösterebiliriz. Ben bunu sayfaya konmu? arkasynda çarpy olan bir kalem gibi hayal ediyorum. E?er ki kalemin yönü sayfadan içeri ise, ben kalemin arkasyny yani çarpyyy görürüm e?er ki dy?ary ise ben kalemin sivri ucunu nokta gibi görürüm. Bunun dy?ynda üstte alan dedik bulunur dedik sinüsle dedik fakat vektördür bu i?in sonucu dedik. Alan dedi?imiz ?ey nasyl vektör olabilir diye dü?ünmü? olabilir bazy arkada?larymyz. Alan dedi?imiz ?eye bakty?ymyzda bir alany nasyl tanymlayabiliriz ki? Bir tane 3 boyutlu akan bir?eyden alynan kesit parçasy diyebilir miyiz? Akan ?eyin yönü de alan yönümüz olur galiba o zaman. Bazy örnekler vermek açysyndan daha ö?renmedi?imiz fakat kulak a?inaly?ymyzyn oldu?undan emin oldu?um birkaç ?eyi söylemek istiyorum, misal manyetik alanyn yönü, elektrik alanyn yönü, alanyn normal vektörü. Bakyn hayatymyzda ne kadar da çok alan ve yön kelimeleri bir arada bulunuyor de?il mi? Alanyn yönü o alanyn normal vektörünün yönüdür ki normal vektörü de alana dik bir vektördür. Bunun dy?ynda yuvarlak bir etkinin alan dy?yna yapty?y bir etkiyi çevremizde nerde görürüz der iseniz yani vektörel çarpymyn etkisini, ?öyle diyebilirim ki elinizde alyp çevirdi?iniz her ?i?e kapa?ynda yuvarlak bir döndürme hareketinden kapa?yn üste do?ru gitti?ini görürsünüz. Bunun dy?ynda matkap, girdap, akym manyetik alan ili?kisi, ya da eskiden oynady?ymyz fyryldak oyuncaklar hani elimizde bir anda çevirip havaya uçurdu?umuz ?eyler örnek verilebilir. Buraya kadar yaptyklarymyzy sketctoy’da gösterelim bakalym. http://www.sketchtoy.com/26004919 ?imdi de basit çykarymlar yapalym. Vektörlerle ilgili basit çykarymlar Arkada?lar o kadar vektör dedik anlattyk, elimiz de?mi? iken 1-2 tane çykarym yapmalyyyz. Ylk olarak düzlemden ba?layalym. Düzlemimizin normal vektörü var olsun N = <a,b,c> ?eklinde. Bu normal vektörüne dik olan düzlemin denklemini bulalym. ?imdi düzlem üzerinde herhangi bir nokta alalym, A = (x,y,z) noktasy olsun. Yeni bir vektör tanymlayalym diyelim ki normalin ba?langyç noktasyndan A noktasyna kadar olan vektör. ?imdilik i?imizi kolayla?tyrmak açysyndan normal vektörü orjinden ba?lasyn. Yani 0A vektörümüzü soruyor ki 0A = A – 0 olup A’ya e?ittir. Yeni vektörümüz 0A = <x,y,z> diyebiliriz. ?imdi bu vektör tamamen düzlemin içindedir ve düzleme paraleldir de?il mi? Di?er vektörümüzde düzleme her zaman diktir. O zaman bu 2 vektörün skaler çarpymy her daim syfyr olmalydyr. 0A.N =0 der isek; <x,y,z>.<a,b,c> = ax +by +cz = 0 olacaktyr. Peki ?imdi en ba?ynda i?i kolayladyk dedik orjinden ba?lasyn fakat ya ba?lamasa idi? O zaman için bu düzleme paralel ba?ka bir düzlem olurdu ki, bu düzlemi k birim ötelerdik. ax+by+cz = k ?eklinde dü?ünebiliriz bu olayy. Bazy yerlerde direk en ba?ta P=(x1,y1,z1) noktasy alyrlar. PA.N = 0 olmaly; <(x-x1),(y-y1),(z-z1)>.<a,b,c> yine ayny sonuca varyp, ax+by+cz = k çykacaktyr. P noktasyny denklemde yerine koyup k’yy bulabiliriz veya en ba?ta dahil edebiliriz. Örnek bir soru olmasy açysyndan misal atalym. N = <1,2,3> olan ve P =(2,2,2) noktasyny sa?layan düzlemin denklemi nedir diye sorulsun bize; Hemen, x+2y+3z = k denklemimizi yazdyk. Yerine P noktasyny koydu?umuz an; 2+4+6 = k = 12 bulunur; x+2y+3z = 12 düzlem denklemimiz bulunur 3 boyutlu uzayda. Tam tersi yapylyp düzlem denklemi verip normal vektörü istenir ise direk x,y,z nin katsayylaryny almamyz gerekti?ini biliyoruz. Ya da paraleldir, diktir i?lemleri bize sorulsa bu i?lemler için normal vektörünü kullanmamyz gerekti?ini de biliyoruz. ?imdi ise do?ru denklemi i?ine girelim. Elimizde bir tane noktasal cisim olsun. Konumuz elektrik ya elimizdeki noktasal cisim de bir tane proton olsun. Protonumuz P = (x1,y1,z1) noktasyndan ba?lasyn ve v = <a,b,c> sabit hyzy ile do?rusal bir yolda ilerlesin. Üstte dedi?imiz gibi hyz vektörel bir büyüklük idi. Bu vektörümüzün konumu t süre sonra R = (x,y,z) noktasyna gelsin. Hemen hareket denklemlerimizden (kinematik denklemleri) hatyrlady?ymyz üzre Alynan yol = hyz çarpy zaman idi. (x = v.t) Alynan yol = R – P oluyor burada. X = R-P = v.t ise; t*<a,b,c> = <(x-x1), (y-y1), (z-z1)> Burada t dedi?imiz ?ey vektörün içine da?ylyr. <t*a, t*b, t*c> = <(x-x1), (y-y1), (z-z1)> oldu?u görülür. Burada tek tek koordinatlary e?itlersek, t = (x-x1)/a = (y-y1)/b = (z-z1)/c olarak ortaya çykacaktyr. Bu arada hyz vektörümüze analitikte do?rultman vektörü de diyorlar kula?ymyzda bulunsun. Bu kadar analitik kysma girdi?imiz yeterli bence sonuçta analitik anlatmaya gelmedik o i?i ehline byrakarak tekrar elektri?imize dönebiliriz diye umuyorum. Sketchtoy:http://www.sketchtoy.com/26012511 Kosinüs yasasy :http://www.sketchtoy.com/26233213 Elektrik Alan ve Elektrik Alan Yo?unlu?u ( Electric Field Strength and Density) Arkada?lar vektörleri bitirdi?imize göre ?imdili i?leyece?imiz konu vektörel bir büyüklük olan Elektrik Alan’a geçebiliriz. Di?er yerlerde anlatylana göre baya bir farkly anlatmayy dü?ünüyorum. O yüzden ezbere dayaly olarak çaly?acak arkada?lar buradan sonraki bölümü okumasalar onlar için daha az kafa kary?tyrycy olur. ?imdi arkada?lar yükler birbirine çe?itli etkiler yapar. Bu etkiler Elektrik Alan sayesinde ve oranynda birbirine iletilir diyebiliriz. ?imdi basit bir analoji yapaca?yz ve ?öyle diyece?iz. Elimizde bir miktar yük olsun Q kadar, bunun içinden elektrik alan çizgileri çyksyn ve yayylsyn. Siz olsanyz bu çizgileri nasyl hesaplardynyz? Tek tek saymak güzel bir çözüm olabilir fakat daha da güzel bir çözümümüz var. Misal ya?murlu bir günde ne kadar ya?mur ya?dy?yny ölçmek istiyorsunuz, tek tek ya?mur damlalaryny saymak do?ru bir çözümdür fakat pratik de?ildir. Onun yerine 1 tane yüzey seçip, o yüzeyin ne yslandy?yny hesaplamak size daha güzel bir çözüm getirir ve sizi damla sayma zahmetinden kurtaryr. Alan ba?yna dü?en ya?mur yo?unlu?unu bulmanyza yol açar. Biz de ayny bu ?ekilde davranaca?yz. Yükler üzerinde yapylan deneyler, yüklerin radyal yani küresel bir ?ekilde etrafa etki etti?ini göstermi?tir. O yüzden biz de alanymyzy küresel bir ?ekilde seçece?iz. < Resime gitmek için tıklayın > Bir tane R yaryçaply bir küre alaca?yz, içine Q miktarda yük hapsedece?iz. Bu yükün yapty?y elektrik alan yo?unlu?unu ise, yük/alan olarak tanymlayaca?yz. Kürenin alany A = 4*pi*R^2 oldu?unu adymyz gibi biliyoruz. D vektör olarak bir elektrik alan yo?unlu?u vektörü tanymlyyoruz. D = Q/A = Q/(4*pi*R^2) oluyor. ?imdi bu belki ilk defa duydu?umuz D vektörünü tanymladyk bir de E daha önce duydu?umuz E vektörünü de tanymlayalym. Diyelim ki E’de elektrik alanyn kendisi olsun. E ile D arasyndaki ili?ki nedir diye birbirimize sordu?umuzda ?öyle bir yanyt alyryz. Etrafymyzda E kadar kuvvetli bir elektrik alan olmasyna ra?men, uzay bunun belli bir kysmyny geçirmi? ve sonuç olarak D kadar yo?un bir elektrik alan kalmy?. Uzayyn geçirgenli?ini de Epsilon olarak tanymlar isek; D = E*Epsilon. (Bo? uzay için Epsilon = Epsilon0 = 8.85*10^(-12) F/m olarak tanymlanyr.) Böylelikle bildi?iniz elektrik alan; Epsilon*E = D olacaktyr. Buradan da; E = D/Epsilon olur. E = Q/(Epsilon*A) = Q/(4*pi*Epsilon*R^2) = [1/(4*pi*Epsilon) ]*(Q/R^2) olarak ortaya çykar ki; Lisedeki arkada?lar bu kadar uzun bir formül ile vakit kaybetmeyi sevmezler o yüzden sabit kysma, k = 1/(4*pi*Epsilon) ?eklinde bir dönü?üm uygulayalym. Böylece; E = k*Q/R^2 olarak bulunur. < Resime gitmek için tıklayın > http://www.sketchtoy.com/26053402 Arkada?lar elektrik alany bu ?ekilde tanymladyk ho? bir ?ekilde. Elektrik alanyn etkilerine bakaca?yz ?imdi de. Elektrik alany biz yüklerin birbirine etkisi için kullanyyoruz diye söylemi?tik. Elektrik alanda bulunan bir yüke bir kuvvet etkir arkada?lar. Bu etkiyen kuvvet tabi ki elektrik alanla orantylydyr ve oradaki koydu?umuz yük ile de orantylydyr. Yanisi; F = q*E diyebiliriz.Bu kadar basit bir ?ekilde kuvveti açykladyk. < Resime gitmek için tıklayın > Coloumb Yasasy hakkynda minik bir video:http://www.youtube.com/watch?v=Q0Sz1B3DiSA ?imdi bir de potansiyel etkisine bakalym bu i?in. ?imdi bir cisme bir kuvvet bulundu?u konumdan ötürü etkiyor ise, o cisim o konumda potansiyel enerji kazanyr. Hemen formül cambazly?ymyza i?i dökece?iz. P = I*V demi?tik üst tarafta, güç formülümüzü zaten vermi?tik. Enerji = Güç çarpy zaman = P*t = I*V*t demi? ve q = I*t ?eklinde oldu?unu söylemi?tik. Wpot = P*t = q*V olacaktyr bu durumda. (V = gerilim tabi ki) Bir ?ey enerji kazanyyorsa, bu enerjiyi i? yaparak kaybediyor diyebiliriz. Enerjinin tamamynyn i?e dönü?tü?ünü dü?ünürsek; W = F.s (s = yol olmak üzre) Wi? = Wpot der isek; F.s = q*V olacaktyr. Peki elektriksel kuvveti q*E olarak tanymlamy?tyk. q*E.s = q*V oldu. Burada q’lar götürdü ve; E.s = V olarak kaldy. Yani bu ne demektir. Diyor ki belirli bir yol boyunca elektrik alanlaryn toplamy, gerilimi verecektir. Ya da o noktadaki potansiyeli verecektir. Ayny ?ekilde bir üstte de q*V’nin i? birimi oldu?unu gördük, bu da o noktadaki potansiyel enerjiyi verecektir. < Resime gitmek için tıklayın > Bu arada fark ettiyseniz E.s yapar iken nokta çarpym kullandym sonuç skaler çykacak. Yani burada, elektrik alanymyzdan, elektriksel potansiyel enerjiyi ve elektriksel potansiyeli ve elektriksel kuvveti çykarttyk kenara koyduk diyebiliriz. Bu i?i aklymyzda kalmasy için analoji yapaca?yz. En ba?ta dediklerimizi hatyrlayyn bakalym. Mekanik elektrik benzetmemizi yani. Potansiyel = V = g.h ?eklinde dü?ünmü?tük. ?imdi V = E.s veya E.d diyoruz. E.d = g.h oldu?una göre? d = h olarak uzunluk birimi aldy?ymyzy farz edin. E = g oldu yani yer çekimi ivmesine benzetiyoruz biz bu elektrik alany. Elektriksel potansiyel enerjiyi; q*V olarak söyledik bunu da q = m der iseniz çünkü 2 side bir yük birimi. q*V = m*g.h olacaktyr. Yine bir potansiyel enerji formülümüzü gösterdik. Bir de kuvvet F = m.g diyoruz = q.E bildi?imiz olaylar yine. Yani tüm formüllerimizi kylyfyna uydurmayy ba?ardyk ki bunlar daha kolay dü?ünmek ve daha kolay hatyrlamak için. Yoksa %100 uyum hiçbir zaman beklemeyin neden derseniz çünkü bunlaryn potansiyellerini benzetiyoruz fakat bir de bunlaryn gerçekten öyle potansiyelleri de var. Elektrik akymyny hyza benzetiyorsak, elektronun hyzyny neye benzetece?iz de?il mi? Neyse ?imdi bu benzetmelerimizi, DeathWarrior arkada?ymyzyn yardymyyla ?ekile döktük diyebiliriz. Bu zamana kadar olan benzetmelerimizin bulundu?u o yegane ?ekil için kendisine te?ekkür ederek ?ekli yayynlyyoruz. < Resime gitmek için tıklayın > Arkada?lar görüldü?ü buna bakarak kolayca formülleri hatyrlayabilirsiniz. Bunun dy?ynda elektriksel aky diye bir ?ey var. Akymyz da çok basit belli bir alandan geçen elektrik alan vektörü sayysydyr elektriksel aky. O zaman ?öyle yapaca?yz. Birim alandan E kadar vektör geçiyor ise, A kadar alandan Elektriksel aky = E.A = E*A*cos(alfa) ?eklinde söyleyebiliriz. Buradaki A nyn alanyn normal vektörü oldu?unu artyk ilkokullu okurlarymyz dahi biliyor. Burada cos kullanyyoruz çünkü elektriksel aky yakalamak için hani alan kullanyyoruz ya ya?murda oldu?u gibi. Bilindi?i üzre bu alany yamuk tutarsak düz tutmazsak daha az ya?mur yakalaryz. Olabildi?ince dikine gelmesi lazym ya?mur damlalarynyn alana, e?er alana dik geliyorsa, normal vektöre paralel olmaly yani cosinüs olmaly. < Resime gitmek için tıklayın > Hatta buradan diyebiliriz ki, < Resime gitmek için tıklayın > Buradaki soldaki dik alanla, hipotenüs gibi yamuk ama büyük duran alandan geçen elektrik aky aynydyr çünkü alan ne kadar büyük olursa olsun dik durmady?y için az aky yakalamy?tyr. Buradan tabi D vektörü de i?in içine katarsak ?unu bulabiliriz ki; (Bu arada en ba?ta D vektörü i?in içine koyarken orada da noktasal çarpym ve kosinüs vardy fakat biz çakallyk edip alanymyzy her zaman yaryçap vektörüne dik olacak ?ekilde seçti?imizden cos0 = 1 geldi.) < Resime gitmek için tıklayın > Böylelikle me?hur gauss yasamyzy da çykarmy? olduk. < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > Gauss yasasyny buraya koydum ama birazcyk açyklamaya çaly?ayym. Bizim yapty?ymyz ?eyler aslynda bunlar. Diyor ki e?er bir yükü bir gauss yüzeyinin içine hapsedersek, aky çykan elektrik alan çizgilerinin toplamyyla bulunabilir. Gauss yüzeyi mutlaka kapaly bir yüzey olmak zorunda. Bir küre gibi bir dikdörtgenler prizmasy gibi veya küp gibi ama dedi?imiz gibi elektrik alan radyal yayyldy?yndan bu ?ekilde küresel bir alan seçtik. Burada E*A = Q/Epsilon = Elektriksel aky diyor ba?ka da bir ?ey demiyor aslynda. Küresel Yükler Arkada?lar iletken veya yalytkan kürelerimiz olabilir. Yalytkan kürenin elektrik alanyny yük da?ylymyna göre gauss denkleminden çykarabiliriz. Bunun dy?ynda iletken bir küreye gelecek olursak ?imdi öncelikle dememiz lazymdyr ki bir iletkenin içinde yükler serbestçe hareket edebilirler. Yani herhangi bir kuvvetin etkisinde kalyrlarsa, o zaman yer de?i?tirirler ve kuvvetsiz bir bölge olu?tururlar. Kuvvet yoksa elektrik alan da yok diyebiliriz. Yani buradan iletkenin içinde elektrik alan yoktur cümlemiz gelecektir. Kürenin tam olarak yüzeyine dizilir bizim yüklerimiz. Kürenin merkezini orjin kabul ederek herhangi bir a kadar uzaklyktaki yani a yaryçapyndaki elektrik alana bakmak istersek. Bu arada kürenin yaryçapyny da R kabul ediyoruz. a<R için iletkenin içindeyiz yani elektrik alan syfyr. a>=R için ise E = k*q/r^2 denklemimiz geçerlidir Bu yüzden Edy? = k*q/a^2 olacaktyr. < Resime gitmek için tıklayın > Kondansatörler Arkada?lar elektrik alanyn ne menem bir ?ey oldu?unu, bunun elektriksel potansiyelle olan ili?kisini ke?fettik. ?imdi i?imiz bu elektrik alany lehine kullanan devre elemanlarymyzda kondansatörlerde. Arkada?lar bir kondansatör elektrik alanda yük depolayan bir alettir. Bir alanyn içinde bir ?ey nasyl depolanyr diyorsanyz yine benzetmemize ba?vuruyoruz. Misal biz bir tane m kütleli yükü aldyk yerden d kadar yukarydaki bir masaya koyduk. Biz bu yükü yerçekimsel alanda depolamy? oluyoruz. E?er bu sistem bir ?ekilde kysa devre olursa m kütleli yükümüz a?a?y do?ru hareket etmek isteyecektir. Kysa devre etme i?ini potansiyel farky kaldyrarak yapabiliriz. Yani aradaki yüksekli?i sa?layan kaynak masamyzy yok edersek, m kütleli yük a?a?y do?ru hareket eder yani akar. Bu süreçte yükümüzü hareket ettiren nedir? Yer çekimi ivmesidir. Ayny ?ekilde elektriksel sistemleri de buna benzetebiliriz. Bir kondansatörümüzün ucuna bir potansiyel fark misal olarak bir pil uygular isek, kondansatöre bir yük aky?y olacaktyr. Belli bir süre sonra (bu süreden ileride bahsedece?iz) bu kondansatör neredeyse dolar. Neredeyse dedik çünkü kondansatör asla hiçbir zaman dolmaz. Çünkü kondansatör doldukça yükler kondansatörün içine girmekte zorluk ya?ayacaklar ve daha zor olacak yani sürekli yava?layan bir dolum hyzy var diyebiliriz. (Bkz: Zenon paradoksu) Kondansatörleri ba?ka bir ?ekilde hayal etmek istersek dolan bir su deposunu dü?ünebiliriz. < Resime gitmek için tıklayın > Hatta bazen elimizdeki anakart, ekran karty vs. gibi yerlerde kondansatörün tepesinin patlak oldu?unu görürüz. Su deposu örne?imize benziyor. :) < Resime gitmek için tıklayın > Neyse kondansatör adyna daha fazla konu?alym. Kondansatörler 2 iletkenin arasyna bir yalytkan konulmasy ile olu?urlar. Yalytkanyn synyryna kadar gerilime dayanabilirler. Arada yalytkan oldu?u üzre yükler aslynda bir yerden di?er bir yere akmaz. Kondansatörün plakalary dedi?imiz iletken kysymlarynda birikirler. Bu yük birikmesi hemen üstte gördü?ünüz üzre bir elektrik alan olu?turacaktyr. Bu elektrik alan kar?y plakadaki yükleri tetiklerip onlaryn pile akmasyny sa?layacaktyr. E?er gerilim çok yükseltilirse veya akym çok fazla olursa yalytkanlar bu durumlara dayanamaz ve özelliklerini yitirip kondansatörün kysa devre haline dönü?mesine sebep olurlar. Bu arada kondansatörün içinde elektrik alan sabittir. Neden diyeceksiniz, biz o kadar yük i?lemi yaptyk her noktada elektrik alany farkly bulduk daha önceki kysymlarda diye. Fakat burada kondansatör çok büyüktür sonsuz büyük kabul edilebilir. Misal olarak bakty?ynyzda bundan önce birim yüklerle i? yapyyorduk. 1 tane elektronu birim yük kabul etsek veya protonu bizim kondansatör plakamyz ne kadar büyük kalyr de?il mi? Bunu Dünya, biz ve yer çekimi gibi dü?ünebiliriz. Normalde yer çekimi noktadan noktaya de?i?ir fakat yerde bize genelde 9.81 m/s^2 ?eklinde uygulanyr. Çünkü biz Dünya’dan çok küçü?üz ve bize göre Dünya dümdüzdür yer çekimi alany da bize göre aynydyr diyebiliriz. Bunlardan sonra kondansatörlerin iç yapysyna bakarsak, her kondansatör yapysy gere?i belli gerilim altynda belirli bir yük depolar. Daha sonra dolar ve depolamayy byrakyr. Peki bu yapysy gere?i olan ?eye ne diyoruz derseniz “sy?a” diyoruz ve C sembolü ile gösteriyoruz. Sy?a birim voltajda depolanan yük miktaryny gösterir. Yani C = Q/V olarak söyleyebiliriz sy?amyzy. Sy?a kondansatörün özelli?idir ve sabittir. Yani kondansatörü de?i?tirmeden sy?a de?i?mez bunu aklymyzdan çykarmayalym. Birazcyk mantykly bir ?ekilde dü?ünürsek sy?anyn genel anlamda 3 tane özelli?e ba?ly oldu?una varabiliriz. Ylk olarak dedik plakalarda yük birikiyor de?il mi? Bu plakalaryn alany ne kadar büyük olur ise o kadar çok yük depolarlar. O zaman alan do?ru orantyyla etkiliyor. Sonracy?yma elektrik alan var yükümüzü ittiriyor dedik kar?y plakada bulunan. Peki ittirsin ancak elektrik alan uzaklyk etkisiyle azalyyor yeterince güçlü ittiremiyor? O zaman kar?y plaka ne kadar yakyn olursa o kadar iyi olur. Demek ki uzaklyk ters orantyyla etkiliyor bizi. Bir de son olarak Elektrik alan konusunda ho? bir?eye de?indik. Elektrik alan ?iddeti ve elektrik alan yo?unlu?u vardy. Bunlary birbirinden ayyran ?ey ise ortamyn geçirgenli?i idi. Tamam elimizde ho? yüksek bir elektrik alan var fakat ortam geçirgen olmadyktan sonra neye yarar de?il mi? O yüzden bir sabit olarak ortamyn geçirgenlik sabiti epsilonun da do?ru orantyly etkiledi?ini varsayabiliriz. Sonuç olarak 2 tane ana denklemimiz çykyyor kondansatör için (?imdilik). < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > Resimlerde de görülece?i üzere, Q = Coloumb, V = Volt ve C = Farad birimleri ile ölçüyoruz kondansatörümüzü. Farad birimi bizim için ve normal bir kondansatör için çok büyük bir birimdir. Çünkü dedik bu i? kondansatörün geometrisine ve yapysyna bakyyor diye. O yüzden 1 Faradlyk bir kondansatörün bir insan kadar büyük olaca?yny dü?ünmeliyiz. Ancak ?u an yeni teknoloji ultracapacitorlar vs. ?eyler yapyyorlar. Onlarla birlikte kondansatör boyutlary küçülüyor diyebilirim. Yakynda belki 100’lerce faradlyk kondansatörleri devrelerimizde kullanabilece?iz. Bu bize ne avantaj sa?lar der iseniz, kondansatör hyzly bir depolama aracydyr. ?u an elektri?in sorunlaryndan birisi de depolamadyr. Bu sorunu çözebilir bize daha ucuz elektrik kazandyrabilir. Yeni elektrik üretim yollarynyn bulunmasyna yol açabilir. Misal olarak hyzly düzen ve depolanamayan yyldyrym gibi. Ultrakondansatörlar hakkynda daha fazla bilgiye ula?mak için ara?tyrma yapabilirsiniz. Nette tonla site var gösteren ben de?inmek istemiyorum ?u an itibariyle. http://www.maxwell.com/ultracapacitors/ < Resime gitmek için tıklayın > Arkada?lar ?imdi kondansatörlerin birbirine ba?lanma gibi bir olayy var. Bu olayda daha önce dirençlerde görsel olarak göstermi?tik fakat ?imdi yazysal olarak denklemleri çykarsak yeter diye dü?ünüyorum. Q bize yabancy gelebilir ama onu akyma benzetmenizi öneriyorum çünkü o depolanan yük e depolanan yük havadan gelmiyor ya akymdan dolayy oraya gelmi? oluyor. O yüzden ayny teldeki yüklerin birbirine e?it oldu?unu söyleyebiliriz. Yanyana konulmu? 2 tane kütle gibi dü?ünün yahu birine soldan bir elektrik alanla ittirme yapyyorum kuvvet uyguluyorum. E birbiriyle ayny yerdeylerse birbirini iteceklerdir 2 sine de ayny ?ekilde hyzlanacaktyr. Yani ayny koldaki yükler birbirine e?ittir (yüklerin akabildi?ini dü?ünüyoruz) Q = C*V dedik. Paralel ba?lamalarda V’lerin e?it olaca?y a?ikardyr. C1 ve C2 kapasiteli kondansatörlerimiz olsun. Q1 = C1*V ve Q2 = C2*V olacaktyr. Peki bunlaryn yerine Ce? diye bir kondansatör olup ayny gerilim altynda kalyp ayny yükü depolamak zorunda kalsaydy ne olurdu? (Q1+Q2) = Ce?*V olurdu ki; C1*V + C2*V = Ce?*V olaca?yndan; Ce? = C1+C2 olarak bulunur. Fark ettiniz mi? Paralel ba?lamada direk birbiriyle toplanyyorlar, sanki iletkenlik birimiymi? gibiler. Bunun do?rulu?unu kontrol etmek için Q = C*V denklemimiz ile I = G*V denklemimizi kar?yla?tyryyoruz. Taraf tarafa bölüm yapty?ynyzda, Q/I = CV/GV olur ki V’ler götürecektir. Q = I*t oldu?unu da hesaba katarsanyz; t = C/G olacaktyr. G = 1/R oldu?undan dolayy, t = R*C olacaktyr. Biz bunu de?i?ik bir t harfi ile To harfi ile gösterece?iz. Fakat ?imdilik ?u aklymyzda kalsyn ki R*C = saniye birimini verecektir!!! Birim sorularynda i?imize yarayabilir.Neyse kaldy?ymyz yerden devam edersek, bunlary iletkenlere benzettik, dirençlerle ters özellik gösterecektir dedik o zaman seri ba?lanty için hiç denklem çykarmyyorum ve diyorum ki; 1/Ce? = 1/C1 + 1/C2 + 1/C3 + … olacaktyr. Çünkü paralel ba?lantyda iletkenlikler, seri ba?lantyda da dirençler toplanyr diye üstüne basarak söyledik. Bu arada ?unu görüyoruz ki To = R*C bize zaman veriyor. Bu zaman kondansatörümüzün dolma zamanyyla orantyly bir ?ey fakat yine ileride görece?iz fakat bu denklem bize “kondansatörünüzü asla dirençsiz devreye ba?lamayyn” uyarysyny veriyor. Çünkü yanar da ondan. Kondansatör sorularymyzy çözerken, kondansatörleri dolmu? kabul edip, yük payla?ymy yapaca?yz. Fakat unutmayyn bu bir iletkenlik birimi gibi bir ?ey yani sy?a ile orantyly yük payla?tyracaksynyz. Dirençlerde bu i?i yaparken ters ?ekilde da?ytyyorduk akymlarymyzy. Bir de elimizde R ve C den olu?an bir “do?ru akym devresi” var ise mutlak suretle öncelikle kondansatör yokmu? ve oldu?u yer açyk devre gibiymi? ?eklinde davranyyoruz. Çünkü belli bir süre sonra o dolmu? olacaktyr. Daha sonra dirençlerle i?lemlerimizi yapyp akymlary buluyoruz. Devrenin son halinde kondansatörün ba?ly oldu?u uçlar arasyndaki potansiyel varky bulup Q = C*V denklemimiz ile depolady?y yükü hesaplyyoruz. Küresel Yüklerin Potansiyeli Bu arada levhaly kondansatör dedik de ya kondansatörümüz küresel bir ?ey olsaydy. Yletken bir küre ortasynda da yalytkan baryndyryyor. Kondansatör tanymymyza uygun de?il mi? ?imdi öncelikle küresel bir iletkenin potansiyelini bilmemiz lazym. ?imdi bu dedik kondansatör gibin bir ?ey, içinde de yük baryndyryyor. O zaman bunun bir potansiyeli var arkada?ym. E iletken dedik kysa devre gibin bir ?ey her tarafa ayny iletiyor potansiyeli. O zaman kürenin yüzeyinde potansiyel aynydyr. Yçinde ne i? olacak derseniz, ortada potansiyel farky de?i?tirebilecek bir akym var my? E yok o zaman kürenin içindeki potansiyel yüzeyindeki ile ayny o da basit potansiyel hesabymyzla ayny. V = k*Q/r diyebiliriz. r = kürenin yaryçapy olmak üzre. Dy?ynda ise a’ya ba?ly bir ?ekilde azalacaktyr. Peki; Q = C*V oldu?unu biliyorduk. Burada V yerine kq/r yazar isek. kQC/r = Q olacaktyr. Q’lary götürdü?ü a?ikardyr. kC/r = 1 olmaly ki buradan; C = r/k olarak iletken küremizin sy?asy bulunur. Bu kadar bilgi ö?rendik bunlary tekrar etmek ve birkaç örnek problem görmek için ?u kaynaklara göz atabiliriz. Formül özeti:http://www.olcayeti.com/images/pdf/epotansiyel.pdf Kysa konu özeti ve birkaç soru: http://egitek.meb.gov.tr/aok/aok_kitaplar/AolKitaplar/Fizik_6/1.pdf ------------------- Manyetizma Arkada?lar elektrik alan gibi bir?eyin varly?yny biliyoruz. ?imdi de manyetik alanlar ve kaynaklaryny ele alaca?yz. Hepimiz küçükken myknatyslarla oynamy?yzdyr myknatyslar çe?itli maddelerden yapylan ve yine çe?itli maddeleri çeken bir alettir diyebiliriz. Yçindeki malzemelere göre myknatyslaryn çeki? gücü de?i?ebilir. Örne?in 1950’lerde kullanylan ferrit, do?al myknatysa (Fe3O4) göre daha güçlüdür. Daha küçük boyutlarla ayny çeki?i sa?layabilir. 2000’li yyllarda kullandy?ymyz neomidyum myknatyslar ise ferrite göre kat kat iyidir diyebiliriz. Yani çevremizde çe?itli maddelerden yapylmy? (Ferrit, Alnico, SmCo, NdFeB) myknatyslar bulmak mümkündür. Peki bu çeki?i sa?layan nedir? Bu çeki? maddenin içindeki dipollerin dizili?inden dolayy kaynaklanyr. Herhangi bir myknatys, içindeki dizili?ten ötürü bir manyetik alan yayar ve kar?ydaki cisim de bu alana girdi?inde içindeki dizili?i de?i?tirerek arada bir çekme olu?turur. Ha tabi her maddede olacak my derseniz yok olmaz. Bu yüzden maddeler manyetiklik açysyndan kabaca 3’e ayrylabilir. Ferromanyetik malzemeler, Paramanyetik malzemeler, Diamanyetik malzemeler. Bu 3 malzeme tipini direk açyklayacak olursam, Ferro > Para > Dia diyebilirim. Dia manyetik açydan en kyytyryk olany, ferro da en iyi olany, paramanyetikler de arada kalan orta halli kesim. Tabi ki myknatyslarymyz, ferromanyetik malzemeleri çekerken, diamanyetik malzemeleri çekemeyeceklerdir. Paramanyetik malzemelerde çekilebilir diyebilirim. Ancak en iyi çekileni varken napayym ben paramanyeti?i de?il mi? Gider ferro kullanyrym. Myknatyslara iyice deyinirsek, ady üstünde “dipol” dedik var dedik olu?turuyor bu i?i dedik. Hah i?te o dipol’ün “di” dedi?imiz kysmy 2 anlamyna geliyor bildi?imiz üzre. Demek ki bu dipol 2 tarafly bir ?ey. Pole dedi?imiz ?ey de kutup kelimesinin gevurcasy oldu?una göre. Bu aletin bir tarafynda N dedi?imiz north kutbu di?er tarafynda da S dedi?imiz south kutbu yer almakta. Manyetik alany bir çizgi gibi dü?ünürsek, manyetik alan çizgileri N kutpundan çykyp S kutbuna girerler. Ben bunu aklymda tutarken “NeySe” ?eklinde tutuyorum ve hatyrlarken N’den S’ye diye hatyrlyyorum. < Resime gitmek için tıklayın > Hal böyle olunca tabi, zyt kutuplar birbirini çekiyor, ayny kutuplar da birbirini itiyor. Çünkü misal N’yi S’ye yakla?tyrdy?ymyzda (2 farkly myknatysyn kutuplary) ?imdi bir myknatysyn N’sinden çizgi çykyyor, 2. myknatysyn S’sine giriyor. Sonuçta bir uzla?ma var fakat 2 kutuptan da çizgi çyksa veya 2 sine de girmek istese ortada bir anla?mazlyk do?ardy birbirini istemezlerdi. ?imdi bu dipollerden olu?an yapymyzyn ana maddesi dipol oldu?una göre, bir myknatysy parçalasak bile bu özelli?inin de?i?memesi lazym de?il mi? < Resime gitmek için tıklayın > Yani myknatysy bu ?ekilde bölsek bile, myknatyslyk özelli?ini koruyacaktyr. Bu ayyrma i?lemi baya küçük boyutlara kadar gidiyor ta ki dipolümüzü ayyrana kadar. Oradan monopol dedi?imiz yapylara geçiyoruz ki ?u an için monopol yapysy sadece teori ve küçük boyutlarda kalyyor. E?er ki büyük bir monopol myknatys yapylabilirse, enerji ihtiyacymyzy bele?e kar?ylayabiliriz ya da muazzam verimli makineler yapabiliriz. Evrende bir yerde kesinlikle manyetik monopoller mevcut ancak ?imdilik bizlerle i?leri yok biz dipollerle devam edece?iz tüm konumuzda. ?imdi myknatys var dedik, bu myknatys etrafta bir manyetik alan olu?turuyor dedik. Bir yerde bir alan varsa bir de aky vardyr diyebiliriz. Yani hayali manyetik alan çizgilerimiz var bu çizgiler manyetik akylarymyz oluyor. < Resime gitmek için tıklayın > Resimde gösterildi?i üzre Fi = BA*cosa veya vektörsel biçimde yazarsak büyüklükleri; Fi = B.A (nokta çarpym) diyebiliriz. Elektrik alandaki ayny mantyk yani hiç ?a?yrmadyk bu i?e. Bunun dy?ynda pusula dedi?imiz manyetik alany takip eden cihazlar da bu alan çizgilerimize göre yönlenir. < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > http://davemosher.com/blog/wp-content/uploads/2010/08/bar-magnet-field-compass.jpg Tabi Dünya’nyn da manyetik alanyny unutmamak gerekli; http://3.bp.blogspot.com/-36lYV-VNRqg/TWPtYVRPZ_I/AAAAAAAAAKU/q6agcwtcn_U/s1600/28_03_Earth_magnetic_field.jpg Manyetik alanymyza bir yük atarsak bu yüke bir kuvvet etkir. Bu etkiyen kuvvet yükün hyz vektörüne diktir. Bu yüzdendir ki “manyetik alan i? yapmaz” Çünkü i? formülümüzde bir noktasal çarpym tanymlamy?tyk o da cosinüs ile etkili oluyordu ancak burada diklik var cos90 = 0 diyerekten i? yapmyyor denebilir. < Resime gitmek için tıklayın > Bu kuvvete Lorentz kuvveti diyoruz. Ve F = qvBsina ?eklinde de söylenebilir tabi ki. Peki manyetik alanda akym geçiren bir tel olsaydy ne olacakty? Q = I*t diyebiliriz. Bunun yanynda telimiz de L uzunluklu bir tel olsun. Bu telde Q miktar yük var ve akymdan ötürü t sürede bu telden geçiyorlar. Hyzlary ne olurdu? v = L/t de?il mi? O zaman de?erleri yerine koyarsak; F = (I*t)*(L/t)*B*sina olacaktyr. Burada t’lerin götürdü?ü açyktyr. F = ILBsina veyahut akymlar tel yönünde gitti?i belli oldu?undan tel yönünü L vektör seçersek; < Resime gitmek için tıklayın > Bu ?ekilde tele etkiyen kuvveti bulmu? oluruz. ?imdi manyetik manyetik alany biliyoruz, bazy testler yaptyk ve manyetik alanyn yükleri hareket ettirdi?ini gördük. Fizikte bildi?imiz bir ?ey ?udur ki etki varsa bunun tam tersinin de olabilece?idir. Yani neden yükleri biz hareket ettirirsek bir manyetik alan olu?masyn ki? Bunu adamlar denemi? bir tane tel almy? bundan akym geçirmi?ler yani ileri do?ru bir kuvvet uygulamy?lar yüklere. Böylelikle telin etrafynda çembersel bir manyetik alan olu?mu?. Çünkü daha önce demi?tik ki, manyetik alan, hyz vektörüne dik bir kuvvet uygular. Elimizde hyz vektörü var. O zaman ne oluyor? Buna her zaman dik olan yani çembersel olan bir manyetik alanymyz oluyor. < Resime gitmek için tıklayın > Yani arkada?lar akym manyetik alan olu?turur. Manyetik alan da akym olu?turur diyebiliriz. Adamlar bunu ölçmü? biçmi? ve sonuç olarak Ampere yasasyny bulmu?lar. Daha önceki konuda bir farkly vektörden bahsetmi?tik bu konuda da bahsedelim. H vektörü dedi?imiz bir vektör var arkada?lar. Bu manyetik alan kuvveti denilebilir. Peki B vektör nedir derseniz o da manyetik alan yo?unlu?udur. Elektrik alan için demi?tik ki böyle bir tane yük alalym etrafyny saralym dy?ary çykan aky çizgilerini toplayalym cevap elektrik alany verecektir. Hah burada aynysyny yaparsak ne olur. < Resime gitmek için tıklayın > Manyetik alan için Gauss yasasy dedi?imiz bu olay fark ettiyseniz syfyra e?it çykty. Çünkü manyetik alanlar dipol halinde bulunur demi?tik. Böylelikle yani tane birbirine e?it alan olu?turan kutup yanyana oluyor her daim. Bu demektir ki etrafyny kapaly bir küre ile sararsak, giren çizgi sayysy çykana e?it olur. Çünkü kürenin içinde 2 tane çizgi olu?turan kutbumuz var. Sonuç olarak bu yöntem i?e yaramady peki nasyl yapabiliriz der isek; hani az önce demi?tik, bir tel olsun akym geçsin çevresindeki çember gibi bir yerde manyetik alan olu?acaktyr. Bilim adamlary bunu ölçüyor tabi amper yasasy dedi?imiz ?eyi ortaya çykartyyor. < Resime gitmek için tıklayın > Bu hali Maxwell’in düzeltmesi olmadan Amper yasasydyr. Ben sizi üzmeden integralleri kaldyraca?ym. H ile dl birbirinden ba?ymsyz oldu?unu farz edin. H dy?ary çykar ve dl nin integrali L olur. HL = toplam I diyebiliriz. Peki H vektör nedir dersek, manyetik alan kuvvetidir. Her türlü madde dedi?imiz üzre manyetik alany lap diye geçirmeyecektir. Üstte 3 tane madde tipi saydyk bazysy az bazysy çok geçiriyor. Bunun için mü dedi?imiz bir manyetik geçirgenlik sabiti (aslynda sabit de?il ama bo?verin) atyyoruz. Ortam sabitimiz bu bizim. Yani bunun oranynda bir B manyetik alan yo?unlu?u olu?acaktyr. < Resime gitmek için tıklayın > Evet arkada?lar ?ekilde gördü?ünüz ba?ynty ile H ve B yi açykladyk. O zaman B ile bir Amper yasasy yazalym; http://www.davidpace.com/images/stories/em/em1-ampLaw.jpg Bunu da basitle?tirirsek; BL = mü* I oldu. Bir tel dedik telin etrafynda bir çemberde manyetik alan olu?ur. Çemberin uzunlu?u nedir ? 2*pi*r diyebiliriz. B = mü*I/(2pi*r) Burada liselilerdeki sykynty ?udur adamlar mü/(4pi) dedi?imiz olaya K demi?ler. B =2K*I/r oluyor böylelikle formül. Sonracy?yma diyelim, biz bu sefer çemberden ?eklindeki telden geçiriyoruz akymy sonuç olarakta ortada bir düz çizgi ?eklinde bir manyetik alan olu?acaktyr. E?er bu teli N katly hale sararsak selenoid dedi?imiz bobini olu?tururuz. Her bir sarym akyyy bir arttyryr diyebiliriz. ?imdi bu konu için özet bir yazyyy okuyalym sonrasynda konuya devam edelim. http://www.besiktaslisesi.k12.tr/wp-content/uploads/2011/04/27magnetizma1.pdf ?imdi i?i biraz daha farkly boyutlarda incelersek, dedik manyetik alan var yüklere uygulanyyor. E?er yükler hareket ederse manyetik alanda bir de?i?im oluyor dedik. Yani akym varsa ortaya bir manyetik alan çykyyor dedik. Peki bunun tersi mümkün olamaz my? Olur tabi ki; E?er manyetik alanda bir de?i?im olursa, ortaya bir yük hareketi çykar tabi yükler hareket edecek durumda olmayabilirler bu yüzden diyelim ki ortaya bir gerilim yani yüklerin üzerinde bir basky ortaya çykar. Bunu Faraday yasasy olarak niteleyebiliriz. < Resime gitmek için tıklayın > Burada görüldü?ü üzre bir – i?areti var. Bu Lenz yasasy dedi?imiz yasadan kaynaklanyyor. Her etki ters yönlü bir tepki do?urur. Misal olarak ben duvara yumruk vursam duvardan bana do?ru bir tepki kuvveti gelir. Bunun dy?ynda buradaki hareketi ise indüksiyon olarak tanymlayaca?yz. Bu eylemsizli?e benziyor diyebiliriz. Misal olarak bir tane bobinimiz manyetik alanyn içinde duruyor, bir anda manyetik alandan çykarttyk bunu ne yapar bu bobin? Manyetik alan azalmasyn diye eskisiyle ayny yönde bir manyetik alan olu?turmak için içinden akym geçirir. Ya da artyyor diyelim azaltmak için ters yönlü bir akym geçirir. E?er dy?arydan etki yaparak manyetik alany de?i?tiriyorsak, burada bobinde olu?an akyma indüksiyon akymy diyoruz. Ancak bobin de manyetik alan olu?turan bir eleman de?il mi? Misal olarak normal bo?ta duran bir bobine akym verdi?imizi farz edelim. Sonuç olarak içinden akym geçti?i için bir manyetik alan olu?acak de?il mi? Ancak eskiden manyetik alan yoktu ?imdi manyetik alan oldu. Sonuç olarak bobin yine buna kar?y tepki gösterecektir. Yani bobinin içinde olu?an bir akym de?i?iminden olan manyetik aky de?i?imine özindüksiyon diyoruz. Her bobinin özindüksiyonunu gösteren bir L dedi?imiz katsayysy vardyr. Birimi Henry cinsindendir. Bobin için denklemimiz; Aky = L*I olarak verilebilir. Bunu üstteki faraday yasasy ile birle?tirirsek her 2 tarafyn türevini alyryz. V = - L*di/dt olarak bobinin uç denklemi bulunur. Bu arada buradaki Aky diye kullandy?ymyz ifade toplam akyyy temsil eder. Bobinlerde birden fazla halka oldu?u için birden fazla aky üreteci olur. N*Fi ile gösteriyorlar bunu sarym sayysy çarpy aky sayysy diye bu da toplam aky demek zaten. < Resime gitmek için tıklayın > Buradaki resme bakarak Faraday yasasyny kullanmaya çaly?alym. ?imdi çubu?umuz v hyzyyla gidiyor. Fark etti?iniz üzre orada bir alan var kare alan. Y?te o alan bizim manyetik akymyzyn geçti?i alan. Fi = B.A diyoruz ya o alan bu alan. Burada alan ile manyetik alan vektörü paraleldir cos0 = 1 gelecektir. Fi = BA diyebiliriz direk. (Nokta çarpymy kaldyrdyk) Alan burada nedir? L uzunlu?u çarpy alanyn geni?li?i ki ona da x diyelim. Fi = BLx oldu. Ancak burada x dedi?imiz ?ey v hyzyyla azalmaktadyr. Yani v.t diye bir ?ey diyebiliriz x’e Fi = BLvt oldu. V = - dFi/dt idi. V= BLv olarak bulunur. Peki + ve – yönü neye göre koyaca?yz dersek; ?imdi burada alan a?a?y do?ru ve azalyyor de?il mi? O zaman a?a?y do?ru arttyrycy bir olay olacak sa? el kuralymyzy a?a?y do?ru bir aky olu?turacak ?ekilde uygularsak akym yönünü bulmu? oluruz. Akym yönü de + syndan çykty?y için çubu?un yönler belli olur. Soldaki çubu?ta da F= qv*B denklemimizi kullanarak yine yönleri belirleyebiliriz. Myknatysla yapylan basit bobin deneyleri için de ?u ?ekle bakabiliriz. < Resime gitmek için tıklayın > Alternatif Akym Arkada?lar ?imdi alternatif akym dedi?imiz kavrama geldik. Eskiden bildi?imiz akym olu?turma yöntemleri, 2 tane farkly potansiyeli olan bölge olu?turup bunlary birbirine ba?lama yolu idi. Böylelikle aralarynda sabir ve tek yönlü bir akym akacakty. Ancak az önce ö?rendi?imiz üzre manyetik alanda olan bir de?i?im benim için akym üretebiliyor. Bu ?ekilde bakty?ymyzda arkada?lar e?er bir tel çerçeve alyrsam bunu da de?i?ken bir manyetik alana sokarsam bu i? yürür. Fi = B.A.cos(teta) olarak verelim. ?imdi manyetik alany zyrt pyrt de?i?tirmek can sykycy olabilir. Bundan etraftaki e?yalarda etkilenecektir. Alany de?i?tirmek de zor olacaktyr. Sürekli bir tel çerçeveyi bükme i?i gerektirecektir. Ancak bir bile?enimiz daha var ki açy. E?er açyyy de?i?tirirsek sürekli cos de?i?ecek ve bir akym olu?turacaktyr. Yani bu tel çerçeveyi manyetik alanda döndürürsem güzel bir akym elde ederim. Bu tel çerçeveyi w açysal hyzyyla döndürdü?üm zaman t sürede teta kadar bir açy döner. Fi = BA.cos(wt) diyebiliriz. ?imdi bildi?imiz güzel bir ?eye geldi. ?imdi bunun türevini alyrsak; dFi/dt = -wBA.sin(wt) olur. Olmaz my? Bunun da –V ye e?it oldu?unu bildi?imizden; V = wBAsin(wt) olacaktyr. Ha bir de çerçeve tek sarymly de?il de N sarymly ise; V = wNBAsin(wt) olarak oldu?unu zaten biliyoruz. Vm ady altynda bir de?i?ken tanymlayyp; Vm = wNBA diyebilirim. V = Vm*sin(wt) oluyor böylelikle. Yani elimde sinüs e?risi gibi ve tepe de?eri Vm olan bir gerilim elde ettim. Alternatif akym, alternating current yani alterne olan bir negatif bir pozitif halde olan akym anlamyna da geliyor. Yani akymymyz e?er ki eksenin altyna geçmiyorsa alternatif akym sayylmaz. Peki bu alternatif akym denilen zymbyrty bize neler getiriyor neler götürüyor. Elimizde de?i?en bir gerilim ve akym olmu? oluyor. Bunun bize sa?lady?y ilk yarary az önceki yasamyzdan yani Faraday yasamyzdan alaca?yz. Diyece?iz ki; V = N*dfi/dt olsun. (Lenz yasasy ?imdilik önemli de?il o sadece yön belirtiyor) dfi = Vdt/N olur idi. Yani elimizde bir gerilim var bunu kullanarak ve bobin kullanarak bir manyetik aky olu?turabiliriz. De?i?ken bir manyetik aky olu?turabiliriz. Bir tane bobinde de?i?ken bir aky olu?turdu?umuzu varsayyn bu da dfi oldu diyelim. Bu akyyy öyle bir ?ekilde ta?ydyk ki farkly bir bobine hiç kayypsyz geldi farz edelim. Farkly bir bobinde ne olur? De?i?ken bir aky var buna cevap olarak mutlaka bir indüksiyon akymy olu?ur. Burada elimizde ne var fi var bunu aktaryyoruz. N1 sarymly bir birincil bobinden N2 sarymly bir ikincil bobine de?i?meyen bir fi aktarymy söz konusu. dfi = V1*dt/N1 olacaktyr. Faraday yasasyna göre V2 = N2*dfi/dt idi de?il mi? Burada de?i?meyen ?ey dfi dir onu üstten alyp yerine koyarsak; V2 = N2*(V1*dt/N1)/dt olacaktyr ki dt lerin götürdü?ü açyktyr. V2 = (N2/N1)*V1 olarak kar?ymyza çykacaktyr. V2/N2 = V1/N1 de diyebilirsiniz bu olaya. Bu olayyn bize gösterdi?i ?ey, elimizde bir tane aky var bu akydan biz halka sayymyzca yani sarym sayymyzca yararlanabiliyoruz. Bunu kepçe gibi dü?ünün su yakalar gibi dü?ünün. Ne kadar kepçeniz var ise o kadar su yakalarsynyz de?il mi? Lakin ?unu da dü?ünmemiz lazym, manyetik alany olu?turmak için temel gerekli etmen akymdyr gerilim de?il. Ysterse elimizde çok yüksek gerilimler olsun, ancak ortadan akym geçmedi?i sürece bizim aky olu?turmamyz pek de mümkün olmuyor. Bunun bize getirdi?i mana nedir diye sorarsanyz, bizim çyky?tan daha çok gerilim almamyz için, daha çok a?lar atyp daha çok balyk yakalamak yani daha çok sarym ile i?e giri?memiz gerekli. Fakat ortada pek balyk yoksa, balyk yakalamamyz da mümkün de?il. Yani bizde yeterli bir aky yoksa, aky yakalamak pek de mümkün görünmüyor. Onun için çyky?tan yakalady?ymyz her aky parçacy?ymyz, her olu?turdu?umuz fazlalyktan gerilim bize giri?ten çekilen ekstra akym olarak dönecektir. Yani; I1 dedi?imiz giri? akymy, V2 dedi?imiz gerilimle do?ru orantyly. Yani çyky?tan çekti?imiz gerilim arttykça giri?ten çekti?imiz akym artacaktyr. Misal olarak; Giri?te 10V var, 5 sarym var. Çyky?ta da 25 sarym var. Bu durumda çyky? gerilimi 5 kat fazla olacak yani 50V olacaktyr. Biz çyky?tan 1A akym çekmek istiyorsak, giri?ten 5A akym istemeliyiz. Kysacasy güç dengesi dedi?imiz denge de korunuyor. Giren güç = Çykan güç + Kayyplar oldu?undan, kayyplarda ideal bir ortamda syfyr kabul edildi?inden. Giren güç = Çykan güç olur ki; P1 = P2 I1*V1 = I2*V2 5A*10V = 1A*50V 50W = 50W olarak güçsel e?itli?imiz gözüküyor. Buraya kadar güzel bir alet tasarladyk gerilim indirip dü?ürmek için, bu aletin adyny zaten biliyorsunuzdur “transformatör”. < Resime gitmek için tıklayın > Arkada?larymyz genelde bunun sorularyny çözerken, üstteki yapty?ymyz çykarymlaryn yerine yanly? çykarymlara gidiyorlar. V =IR yi kullanan arkada?larymyz var bu hatalydyr. Gerilim e?itli?ini bulurken nedense herkes N2/N1 ?eklinde bir ezbere gidiyor ama akym e?itli?ini bulurken V=IR yapyyorlar. Misal diyorlar ki burada giri?te 10V çyky?ta 50V var. Ben 5 ohm direnç taksam her 2 tarafa, giri?ten 2A gider, çyky?tan 10A gider. Transformatör oluyor hem akymy hem gerilimi arttyran bir cihaz. Ki böyle bir ?ey imkansyz yoksa alyrdyk minik bir kaynak sonra onu ba?lardyk transformatöre arttyr babam arttyr. Hem akym hem gerilim ayny anda artamaz bu güce aykyrydyr. Giri?ten 50W verdim çyky?tan 250W aldym böyle olaylar mümkün de?il verim herzaman çyky?/giri? ?eklinde verilir ve 0<n<1 arasynda kalyr. Suyu dü?ünün, hortumda akan suyu, hortumun ucunu sykarak hyzyny arttyrabilirsiniz ama bu sefer su miktary azalyr. Hortumu geni?leterek akan su miktaryny arttyrabilirsiniz ancak bu sefer de daha yava? akar. Çünkü ba?taki gücü sabittir. Yapabilece?iniz ?eyler bile?enler dahilinde kysytlydyr. Elinizde misal 10 koli e?ya var ta?yyacak. Ya 10 koliyi bir anda syrtlanyp yava? yava? ta?yrsynyz (çünkü 10 koliyle ko?mak pek de kolay de?il) ya da tek tek kolileri ta?yyyp ama daha hyzly gidersiniz. Ha koli örne?inden anla?ylaca?y üzre bir de uç durumlar var. Tamam elimde 10 koli var ama 10 koliyi ayny anda kaldyrabilir miyim? Pek sanmam kaldyrmak çok da kolay olmasa gerek. Ya da koli olmadan etrafta çooook hyzly ko?abilir miyim? Uç durumlar ?öyledir ki, sen misal gerilimi 1000V den 1V ye dü?ürürsün hop 1000 kat gerilim dü?tü de?il mi? Bu teorik olarak 1000 kat fazla akym çekebilece?im anlamyna gelir. Ancak 1000 kat fazla akyma kablolaryn dayanabilece?i kesin de?ildir. Ya da ayny ?ekilde akymy çok azaltsam ama gerilimi çok çekmek istesem bu sefer de aradaki yalytymyn gerilime dayanabilece?i kesin de?ildir. Bunun içindir ki teorik olarak 1 saryma 2 sarym oranly trafo yapylabilece?i halde, genelde tonla sarym kullanylyr. Adam yoksa salak de?il 1 tane ilk kysma 2 tane de ikinci kysma sarar 100V yi 200V yapan bir trafo olu?turur. Ha öyle yaparsa çok kayby olur ve kablolary kalyn sarmasy gerekir. < Resime gitmek için tıklayın > Foto?rafta gördü?ünüz üzre ortada bol telli 2 tane bobin vardyr. Bu arada demek gerekir ki o her sarymyn arasynda yalytym vardyr. Yoksa akym, bobin varmy? burda yokmu? demez direk kysa yoldan dola?yr. Yani dememiz o ki, giri?ten ne verirseniz çyky?tan o gücü alyrsynyz. Peki bazy manyak arkada?lar gelip diyemez mi? Misal ben gittim az önceki örnekte, 50W lik bir trafo aldym. Çyky?tan bildi?iniz üzre 50V ve 1A alyyorduk de?il mi? Hah dedi ki bu adam bana ben 5 ohmluk direnç buldum abi gittim çyky?a ba?ladym! Hadi 50V ve 5 ohm var kaç akym çekecek bakalym. I = 50/5 = 10A bulunur. Hah sykynty burada sen 10A çekiyorsun 50V lik yerden bu sana 500W eder. Ancak senin trafon 50W lik bir trafo de?il mi? Giri?ten verebilece?i 50W güzel karde?im bu adamyn 500W veremez. Giri?ten vermesi gerekenin 10 kat fazla akymyny çekmeye ÇALI?IR! Çeker demiyorum çünkü çekemez ve trafo yanar. Hatta bu tip hatayy yapan arkada?lar çok ilk defa projelerini yaparlarken, ters ba?lyyorlar devreye misal prizdeki 220V’yi 20 kat azaltyp 11V çyky? almalary lazym projeden. 11V’ye göre de tabi misal 11 ohm direnç koyuyor adam 1A akym çekecek proje plany belli ona göre trafo seçiliyor falan. Hah bu adam ters ba?lyyor. 220V yi 20 kat azaltyyym derken 20 kat arttyryyorlar. Yani 4400V çyky? gerilimi oluyor. Buna da 11 ohm ba?layynca, 400A akym çekmeleri gerekiyor. Bak görüyor musunuz, Normalde çyky?tan 1A giri?ten de bunun 20’de biri olan 50mA çekmeleri gerekirken, sadece çyky?tan 400A çekmeye çaly?yyor hele bir de giri?e bakarsanyz 400*20 = 8000A akym çekmeye çaly?yyor OHA! Ancak belirtmemiz gerekli, evdeki sigortalar 16A gibi de?erlerde oluyoralar. Sonuç olarak direk sigorta atyyor. Sa?lam bir yerde yapsalar sonuç trafonun yanmasy ile sonuçlanacaktyr bir anly?yna giden yüksek akym da devreyi yakabilir orasy ayry konu. O yüzden transformatörlerimizi devremize ba?larken, mutlaka kalyn sarylmy? kysymdan, yüksek akym ve dü?ük gerilim geçti?ini unutmayalym. Proje planlarken trafolarymyzyn güçlerine de dikkat edelim. Bu arada trafo dedik de aklyma geldi, hatyrlarsynyz eski adaptörleri, a?yr ve büyük olurlardy. Yçlerinde kocaman bir trafo var onlaryn. Açyp incelediyseniz ?una benzer bir ?ey görmeniz mümkün. < Resime gitmek için tıklayın > Direnç olayynda son söylememiz gereken ?ey ise sanyrym, transformatörler sadece akymy ve gerilimi de?il direnci de de?i?tirirler. Nasyl derseniz, e?er çyky?a misal olarak R2 kadar bir direnç takyyorsanyz. Giri?te R1 kadar bir direnç hissedersiniz. Misal olarak güç ba?yntysyndan hesaplayalym; (N2/N1) = a = turns ratio, sarym orany olsun. V2 = a*V1 oldu?u a?ikardyr. P1 =P2 (V1)^2/(R1) = (V2)^2 /(R2) yazylabilir. Burada da V2 nin yerine V1 cinsinden de?er yazarsak; 1/R1 = a^2/R2 olacaktyr ki; R2/R1 = a^2 oldu?u gözükür. Yani az önceki soruda, çyky?a 11 ohm direnç ba?lamy?tyk. Sarym oranymyz da 20 idi. 11/R1 = 400 der isek; R1 = 11/400 oldu?u gözükür. Yani giri?e 11/400 ohm ba?lamy?yz gibi oldu bu i?. I1 = V1/R1 oldu?u biliniyor. Giri?teki gerilim ise; 220V idi zaten. V1 yerine bunu koydu?umuzda; I1 = 8000A oldu?unu zaten görece?iz. Yani az önce hesaplady?ymyz olayla ayny bulduk. Zaten bundan önce devrelerde misal e?de?er direnç bulurken, farkly noktalardan devreye bakynca farkly e?de?er dirençlerin ortaya çykty?yny biliyorduk. Burada da öyle, giri?ten veya çyky?tan bakynca farkly direnç de?erleri okunmasy do?aldyr. Arkada?lar bu kadar gerçekçi bir ?ekilde trafolardan bahsettik, bundan sonra sanyrym trafo konusunda yanly? yapmazsynyz. Ancak hatyrlatmamyz gereken 1-2 ufak nokta var sorularda i?inize yarayabilecek. Bunlaryn ilki gerilim de?i?ken olmaly, e?er gerilim sabit olursa, türevi de sabit olaca?yndan kar?y tarafta bir indüksiyon olmaz ve trafo çaly?maz. Yani pili aldym trafo çaly?tyrdym diye bir ?ey yok. Ha ama ?öyle bir durum belki sorulur misal ben trafonun sa? ucuna bir voltmetre ba?ladym sol ucuna da pil de?dirdim çektim. Voltmetrede bir anlyk sapma olur mu olur. Çünkü ilk an bir gerilim de?i?imi var sol uçta. Sonun dy?ynda sürekli hal dedi?imiz uzun soluklu çözümlerde ortam durgun olacaktyr. Onun dy?ynda sarym yönleri, çyky? geriliminin yönünü belirtir, ters sarylmy?sa çyky? bobininin di?er ucu + olacaktyr. Trafolarda gördü?ünüz üzre pek de bir ?ey yok, e?er sykynty olursa yine sorarsynyz. Bunu peki?tirmek için ?u sorulara bakmanyzy öneriyorum. Çözümlü sorular:http://ygsfizik.com/cozumler_2011/LYS_CZM_PDF/28.pdf Alternatif Akym Devreleri Arkada?lar ?imdi bakaca?ymyz konu alternatif akym devreleridir. ?imdi bu devrelere bobin kondansatör direnç ekleyece?iz. ?imdi ?öyle ki, devrelere takylan bobin ve kondansatör devrenin grafi?ini baya etkiler. Öncelikle bobin ve kondansatörün uç denklemlerini hatyrlayalym; Bobin için üstte çykartmy?tyk; V = L*di/dt oldu?unu biliyoruz. Peki ya kondansatör? Kondansatör hakkynda bildi?imiz tek denklem; Q = C*V de?il mi? Her 2 tarafyn türevini aldy?ynyzy farz edin. dQ/dt = Q/t = i oldu?u a?ikar. i = C*dV/dt oldu?unu görüyoruz. (C sabit tabi ki) ?imdi biz bunlara bir sinüs verece?iz. Bunlar tabi ki bir direnç gösterecek ancak bu denklemlerden direnç bulmak zor. V = I*R diyelim yine biz. Burada R direnç olsun. Misal olarak bobini deneyelim. Bobine i(t) = I*sin(wt) ?eklinde bir akym verelim. V = L*d(Isin(wt))/dt = IwL*cos(wt) olacaktyr. V = I*R dedik; IwL*cos(wt) = R*Isin(wt) burada I’lar götürecek. wL*cos(wt) = Rsin(wt) olarak görülecektir. Bu denklem size pek bir ?ey ifade etmese de, trigonometrik ifadeyi biraz dönü?türece?iz; cos(x) = sin(x+90) ?eklinde yazylabilir. [ sin(x+90) = sinx*cos90 + cosx*sin90 = cosx ] wL*sin(wt+90) = R*sin(wt) buradan direk birbirine bölmek gelse de içinizden, ben ?öyle yorumlamayy tercih edece?im. Bizim sin(wt) olarak verdi?imiz i?areti R dedi?imiz bobinin direnciyle çarpynca kar?ymyza wL ile çarpylmy? ve 90 derece ötelenmi? bir i?aret çykyyor. Yani grafik olarak bu i?e bakarsak; < Resime gitmek için tıklayın > Bu grafiklerde tepe noktalaryny kar?yla?tyryrsanyz bobinli devrede gerilimin tepe noktasy, akymyn tepe noktasyndan önce geliyor de?il mi? Y?te o öncelik 90 derece kadar oluyor. Genlik farkyny da tabi ki wL olu?turuyor. Y?te tepe noktalary arasyndaki uzaklyk farkyna “faz farky” diyoruz. Ayny denklemleri kondansatör için yazmayaca?ym, onda da grafikte gördü?ünüz üzre tam tersi ?ekilde akym gerilimden 90 derece önce gelecektir. Bu i?e de akym gerilimden öndedir diyoruz. Öbür tarafta da tabi gerilim akymdan öndedir demek mümkün. (Yngilizcede Voltage/Current leads or lags ?eklinde söyleniyor) Ancak tabi kondansatördeki genlik farky 1/wc olacaktyr. Yani direncin büyüklü?ü. Arkada?lar ?imdi hemen ba?ka bir?eyden söz etmek istiyorum. Y?aretçi konusu diyelim bu konumuza kendi aramyzda. ?imdi elimizde frekansy belli bir sinüzoidal bir i?aret var farz edelim. Bu i?areti biz bir i?aretçi yardymyyla çizebilirdik. Belli bir hyzla a?a?y yukary harmonik hareket yapan bir fyrça dü?ünün bunun altyndan rulo ka?yt çekiyoruz de?il mi? Rulo ka?yda sinüs e?risi çizilirdi. Genli?i fyrçanyn uzunlu?u, frekansy da yapty?y harmonik hareketin frekansy olurdu. Bu çizen fyrçaya i?aretçi diyoruz. (Ben diyorum) Bu fyrçanyn büyüklü?ü, frekansy ve ba?langyç açysy var. Sinüsün tam neresinden ba?lady?y var yani. Bu i?aretçi düzlemde bir noktayy i?aret eden bir ?ey olmaly. Biz yani zaman bölgesinden i?aretçi bölgesine geçece?iz. Uzay de?i?tiriyoruz bir nevi yine iyisiniz. Buna frequency domain diyoruz. ?imdi aklymyza hemen matematikten gelmeli ki bildi?imiz düzlemde nokta i?aret eden bir ?ey. Hah buldum karma?yk düzlem ve karma?yk sayylar. Tabi burada akymla kary?mamasy açysyndan karma?yk bir sayyya, i de?il j diyece?iz. Bu durumda; Rbobin = jwL olacaktyr. Çünkü herhangi bir karma?yk sayyyy j ile çarpmak, 90 derece eklemektir. Çünkü çarpymda açylar toplanyr. Böylelikle 90 derece kayma olu?acaktyr sinyalimizde. Karma?yk sayylary polar formda yani sizin dedi?iniz gibi cisli gösterirken, cis cis diye gezmeyece?iz de < i?aretini kullanaca?yz. 10cis50 = 10<50 ?eklinde yazarsam yadyrgamayyn. Bunun dy?ynda direnç için R diyorduk bundan önce bu ayry bir direnç, o yüzden bobinin direncine XL ve kondansatörün direncine Xc diyece?im (XL’deki L’yi de indis olarak yazmak isterdim.) XL = jw*L olacak, Xc = -j/(wc) olacaktyr. (Çünkü kondansatör -90 kaydyryyor) Kondansatör için 1/(jwc) de diyebilirdik ama 1/j = -j ye e?it oldu?undan [ 1/j = j/(j^2) = -j ] Tabi lise seviyesinde bunlaryn büyüklüklerine bakyyorsunuz genelde; |xL|= wL ve |Xc| = 1/(wc) oluyorlar efendim. Devredeki bobin ve kondansatör etkisini tek çaty altynda yazabilirim tabi ki; X = xL + Xc = j ( |xL| - |Xc| ) olacaktyr. Bir devrede tabi ki saf direnç etkisi de olacak. Toplam dirence ?öyle bir ?ey diyebilirim. Karma?yk sayylardan yardym alayym yine tabi orada ne harf vardy? Hah Z = a+bi vardy karma?yk sayylarda, anynda çalyyorum bunu; Z = R+jX diyorum (Burada X = ( |xL| - |Xc| ) olarak tanymly) |Z| = kök ( R^2 + X^2) = kök ( R^2 + (xL – Xc)^2 ) oldu?u zaten haliyle görülüyor. Z’nin adyna da empedans diyorum. Artyk Z harfi size daha tanydyk gelir sanyrym. Bu arada ek bilgi olarak verelim, karma?yk domainde türev alma i?lemi jw olarak tanymlydyr. < Resime gitmek için tıklayın > Burada düzlemde gösterilmi? hallerini görebilirsiniz. Bu fazör diyagramy olarak geçer ki bu yapty?ymyz i? de zaten fazörün alanyna giriyor. Genelde liselerde, vektörel toplayyn diye de geçebilir bu ?eyleri. Sonuç olarak ayny olaydyr. Yani alternatif akym devrelerinde bu ?ekilde i?lem yapaca?yz. Örnek olarak kafamdan bir soru uydurayym misal olarak; 15V lik bir alternatif akym devresi üstünde 3 ohm direnç, 8 ohm kondansatör ve 12 ohmluk bir bobin olsun. Z = 3 + j(12-8) = 3+j4 oldu?u gözükür. V = I*Z olarak tanymlyyoruz bu sefer ( R yerine empedans geliyor.) |V| = |I| *|Z| ?eklinde syrf büyüklükler üzerinden gidersek; 15 = |I| * kök(3^2 +4^2) => I = 3A olarak gözükür ancak bu I’nyn büyüklü?üdür. Harbiden ö?renme heveslisi olarak I’yy bulmak istersek; 15/(3+4j) = 1,8 – 2,4j Amper olarak gözükecek. Bunu tabi polar formda yazarsanyz; I = 3 <(-53,13) A olarak bulacaksynyz. Bunun anlamy ?udur direk 15 olarak verilen gerilim aslynda; 15sin(wt) ise; akym 3sin(wt-53,13) olarak bulunur. Bu ?ekilde yine zaman domainimize geçebiliyoruz. Genelde lisede büyüklük bazynda i?lem yaptyrdyklary için, hep seri RLC yaptyryrlar. Çünkü misal paralel 2 hat ba?lady birimden 3A akym gidiyor di?erinden 4A akym gidiyor. Kir?of yaparsynyz falan 7A akym bulursunuz. Sonra dersiniz 5A verdik 7A çykty ortaya neden? Çünkü aslynda i?in içine açy giriyor evet. Bir de devrelerde RMS de?er dedi?imiz bir de?er var. Ona da açyklyk getirelim. ?imdi bizim devremizde sinüs i?areti var de?il mi? Bu aslynda bize bir etkin de?er veriyor. Bu etkin de?er ?udur ki ayny i?i DC elektrik versek kaçla yapardyk olayy. Yani yararly i?i yapan akym. Genelde ortalama bir ?ey kullanylyr grafiklerde ama ortalama demek grafi?in alany / grafi?in periyodu anlamyna geldi?inden ve alternatif akymyn ortalamasy grafik alany toplamy syfyr oldu?undan dolayy syfyrdyr. Ancak i? yapty?yndan ötürü matematikçi abilerimiz çakallyk etmi?. Ben bu grafi?i syrf + yapmak istiyorum ya toplayabilmek için hemen alayym karesini demi?ler. Karelerini toplarym daha sonra bunun ortalamasyny bulurum ve sonuç kare cinsinden çykty?yndan dolayy karekök içine alyrym demi?ler. < Resime gitmek için tıklayın > Bu resimde gördü?ünüz olay etkin de?erin formülüdür. RMS diyorlar çünkü “Root mean square” karelerin ortalamalarynyn kökü anlamy ta?yyor. Buradaki limit sonsuz ifadesini bo?verin çünkü fonksiyonumuz periyodiktir sinüstür. < Resime gitmek için tıklayın > Burada gördü?ümüz formülü kullansak yeterli yani. Burada sinüsün V(t) = Vm*sin(wt) olarak verildi?inden yerine koysak; < Resime gitmek için tıklayın > Yarym açy formülleriyle bu hale getiririz. Sin^2 nin integralini alma amaçly < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > Sonuç olarak; Vrms = Vmax/kök2 olarak ortaya ÇIKTI! Ayny olay akym içinde çykacaktyr. Sonuç olarak güç formülü türetirsek; S = Ietkin*Vetkin = (Im/kök2)*(Vm/kök2) = (1/2)*Im*Vm olarak gözükür. Bu arada e?er karma?yk sayy kullanacaksanyz I için I’nyn e?leni?ini almanyz gerekiyor. Bunu da atlattyktan sonra syrada güç faktörü dedi?imiz faktör var. ?imdi üstte bilerek ve isteyerek güç kelimesine P de?il de S harfi kullandym. Çünkü i?i karma?yk boyutta ilerletiyoruz ve P sadece bir reel sayy. S = P +jQ olarak ben size güç tanymy verece?im. Burada üstte gördü?ünüz açy teta açysy varya faz açysy dedi?imiz açy. S = |S|<teta olarak verildi?ini farz edin. P = |S|*cos(teta) Q =|S|*sin(teta) olmaktadyr. Burada P dedi?imiz olay aktif gücü Q dedi?imiz olay reaktif gücü göstermektedir. Tabi burada aktif ve reaktif güçlerin ne olduklaryny söylemeden geçemeyiz. Aktif güç devrede kullanylan güçtür reaktif güç ise devrede tutulur ve geri byrakylyr. Misal olarak direncin üzerinde çykan ysy enerjisi veya motorun dönmesi aktif güçtür çünkü enerji devreden çykar daha da gelmez. Ancak kondansatör misal, sinüsün ilk çeyrek periyodunda yük depolar fakat 2. Çeyrekte devreye geri verir bu yükü de?il mi? Bunu yapar ancak, fazladan akym çekip fazladan akym verir, ortamda ekstra bir akym dola?tyryr. Bunun yakty?y güce de reaktif güç denir. Bizi ilgilendiren aktif güçtür. O yüzden cos(teta) = güç çarpany olarak kabul edilir. Misal devrede direnç var bunun yakty?y gücü soruyor eleman. Siz direncin üstündeki gerilimi ve akymy biliyorsunuz (tabi etkin) çarptynyz bunlary kar?ynyza çykan ?ey nedir? Tabi ki |S|’tir. Buradan dirençte harcanan gücü bulmak istedi?inizde direnç dedi?imiz eleman aktif güç çekti?inden sadece P dedi?imiz olayy almalysynyz. Onun için bir de güç çarpanyyla çarparsynyz. Ya da ?öyle de denebilir ki; P = I^2*R ve Q = I^2 *X oldu?undan dolayy. Ben misal etkin akymyn büyüklü?ünü 3 buldum. Açyyy bo?vererek bunun karesini alyrym 9 bulurum bunu da R ile çarparym yine bana aktif gücü verir. Bunun dy?ynda lamba falan direnç falan ya da ne bileyim herhangi bir dy? enerji harcamasy veyahut Watt birimli bir ?ey soruyorsa aktif güçtür. Reaktif gücün birimi VAr (VoltAmperReaktif) olup, S’nin birimi de VA’dyr. Bunlar dy?ynda alternatif akymda e?er ki direk bir sayy veriyorsa, aksi belirtilmedikçe RMS de?er olarak alynyr. Misal 220V evlerde hep var de?il mi? Bu etkindir yani e?er evdeki prize tutunursanyz, sizi etkin 220 çarpar ve maksimum de?er olarak 220kök2 = 311V gibi bir de?er çarpar. Evdeki prizlerde alternatif akym vardyr. Bir ucunda nötr di?er ucunda faz dedi?imiz canly uç vardyr. Bu yüzden bir deliklerine kontrol kalemi tuttu?unuzda y?yk alyr di?erinden y?yk alamazsynyz. Canly uç sinüs i?areti ta?yr ve -311 ile 311 Volt arasynda gidip gelir. Nötr uç ise syfyrdyr. Buraya kadar ö?retti?im yöntemle seri paralel nerde yvyr zyvyr sinüslü devre var ise çözebilirsiniz. E?er çözerken devrede birden fazla farkly frekansly kaynak varsa, süperpozisyon özelli?i kullanylyr. Tek tek kaynaklar kapatylarak çözülüp toplanyr. Ayny frekansly kaynaklarda direk kir?of ile çözüm mümkündür. Bundan sonracy?yma ben az önceki soruda 3 ohm 5 ohm gibi de?erler verdim bunlar R, Xc ve XL de?erleridir. Direk yanlaryna j ekleyip kullanabilirsiniz. Aklyma ?imdi alternatif akymla ilgili pek de bir ?ey gelmedi e?er sizin gelirse siz söyleyin onlary da ekleriz. Alternatif akymy güzelce kavrady?ynyzy gösterir bir örnek; Örnek:http://p1305.hizliresim.com/19/c/my7mf.jpg Onun dy?ynda özet konu anlatymy ve basit sorular; http://hbogm.meb.gov.tr/modulerprogramlar/kursprogramlari/endustriyel_otomasyon/moduller/AlternatifAkimDevreleri.pdf http://www.megep.meb.gov.tr/mte_program_modul/moduller_pdf/Alternatif%20Ak%C4%B1m%20Esaslar%C4%B1.pdf Temel Elektronik Arkada?lar ?imdi temel elektroni?e giri? yaparken öncelikle burada neler kullanylyyor bilmeliyiz. Elimizde bundan öncesine kadar hep iletkenler vardy, yalytkanlar vardy. ?imdi i?in bir orta yolunu bulaca?yz ve yary iletkenleri görece?iz. Elektron da?ylymynda valans bandynda ya da en son bandynda 1-3 arasy elektronu bulunanlara iletken diyoruz. Ayny ?ekilde valans bandynda 5-8 arasy elektronu bulunanlara yalytkan adyny vermekteyiz. Peki geriye ne kalyyor dersek valans bandynda 4 elektronu olan arkada?lar. Bunlara yary iletken adyny vermekteyiz. Çevremizde en çok gördü?ümüz ve kullandy?ymyz yaryiletkenlere örnek olarak verebilece?imiz 2 isim var ilki ucuz ve bol bulunmasy açysyndan silisyum, ikincisi ise germanyumdur. Silisyum = Atom numarasy : 14. 2,8,4 ?eklinde ayyryyoruz ve son bandynda 4 elektronu oldu?unu görüyoruz. Germanyum = Atom no: 32. Buna bakty?ynyzda yine 4A elementi oluyor bu da. Bunun dy?ynda ?u ?ekilde de yary iletken olu?turulabiliyor. Misal elimizde 5A elementi var bir de 3A elementi var. Bu 2 sini yanyana getiriyoruz. toplamy 8A/2 = 4A dü?üyor atom ba?yna grup sayysy ya da buna benzer bir?eyler oluyor. Kimya açysyndan sorgulamyyorum olayy kimyam iyi de?il. Buna örnek olarak GaAs dedi?imiz GalyumArsenit bile?i?ini örnek verebiliriz. Elektron dizilimi Ga: 2, 8, 18, 3 oluyor. Ar: 4s2 3d10 4p3 ?eklinde atom dizilimi yapyyor ve 5A oluyor. Neyse siz kimyacylar bu dizilim i?inden anlyyorsunuz. Sonuç olarak bu ?ekilde yary iletkenler denen ?eyler var. Bu iletken yalytkan yaryiletken arasyndaki fark ne derseniz. Bizim ?imdi son yörüngenin dy?ynda iletkenlik bandy dedi?imiz bir bant var. Yani bir elektronun gezinmesi için o banda atlayyp gezinmesi gerekli. Fakat son bantla, iletkenlik bandy arasynda bir bo?luk var. Bu bo?lu?u bir miktar enerji ile elektronlarymyz. Bo?luk iletkenlerde daha küçük ve daha kolay a?ylyyor di?erlerinde daha zor yani mantyken öyle. < Resime gitmek için tıklayın > Arkada?lar ?imdi de bu adamlar 4 tane elektronu var dedik son yörüngelerinde kimyasal açydan açtyk mikroskopta baktyk nasyl ba? yapmy?lar acaba dedik. Kar?ymyza ?u ?ekilde ba?lar çykacaktyr. < Resime gitmek için tıklayın > Sonuçta 4A grubu böyle ba?lar yapmasy lazym mantyken. ?imdi i?in katkylama kysmyna girelim. Ben bu yaryiletkenlere yeni atomlar koyuyorum. 5A veya 3A elementi atomlar koyuyorum. Ama çok az belki milyonda bir oranda yani. Fakat bu onlaryn 4A olup kararsyz olup ne yapacaklaryny bilmeme olaylaryny bozuyor. 3A elementi koyarsam aralarynda 3A’ya daha yakyn bir 4A oluyorlar. 5A koyarsam da 5A’ya daha yakyn bir 4A oluyorlar. Misal e?er ki benim 3A elementi koydu?umu dü?ünün. Bu 3A atomu bakacak diyecek ki karde?im benim di?er atomlar gibi ba? yapmam lazym. Fakat onun bir elektronu yok bu yüzden 1 tane eksik bir elektronlu ba? yapacak. Elektron alma iste?i olan bir yary iletken do?uracak bize ki bu p tipi yary iletkendir. Yani pozitif tip yary iletken. Ayny ?ekilde ben bunu 5A grubu elementle katkylarsam bir elektronu fazla olup negatif tip yani n tipi yary iletken olu?turacaktyr. Bunlary ?ekil olarak görelim ki aklymyzda canlansyn. < Resime gitmek için tıklayın > P tipi ve N tipi yary iletkenlerde yük ta?yyycy dedi?imiz yapylar vardyr. P’de görüldü?ü üzere bir tane elektronsuz alan var oraya oyuk ady veriliyor. Oyuklar P tipinde yük ta?yyycydyr. N tipinde ise fazlalyk elektronlar yük ta?yr. Yani yük ta?yyycy elektrondur. Bu yary iletken maddeleri tek ba?yna pek bir i?e yaramaz fakat yeni yeni ?eylerle birle?tirilince bir i?e yararlar. En basit anlamda P ve N tipi yary iletkenleri yanyana koyarak birle?tirebiliriz. PN yapysy olu?ur. Bu PN yapysyny biraz anlatalym. ?imdi dü?ünün elinizde + ve – var de?il mi yanyana koydunuz ne olur. Ylk yapacaklary ?ey birbirine elektron aktarymy yapmaktyr. Bu aktarymy yaparak nötr bir bölge olu?tururlar. Bu nötr bölge olu?tukça yolu tykar ve di?er elektronlaryn geçmesini engeller. Yani PN nin tam ortasynda arada bir yerde arytylmy? bölge dedi?imiz bir nötr bölge olu?ur. Bu bölge kapy görevi görür ve açmak için belli bir potansiyel gerektirir. E?er ki biz P ye ve N ye yardym sa?larsak bu kapy kolayca açylyr ve elektrik akmaya devam eder. Yani biz buna bir kaynak ba?layaca?yz öyle bir kaynak ki bu kayna?yn pozitif tarafy PN’nin P’sine negatif tarafy ise N’sine gelmelidir. E?er böyle olursa yardymcy olmu? oluruz ve kapyyy küçük bir gerilim de?eri vererek açabiliriz. Buna e?ik gerilimi diyebilirsiniz. Fakat ters yönlü bir gerilim uygularsanyz canynyz sykylabilir çünkü siz hali hazyrda kapyyy açmaya çaly?an P ve N ye köstek oluyorsunuz. Demek oluyor ki önce bu P ve N nin sa?lady?y enerjiyi yenmeniz lazym. Daha sonra kapyyy açmanyz gerekli. Bu da demektir ki az öncekinden çok daha fazla enerji gerekecektir. Bu enerji kapyyy ters yönlü açty?yndan dolayy kapyyy da kyrar. Buna Vbd yani V break down ya da çy?devrilme gerilimi diyebiliriz. Çünkü elektronlar çy? gibi birikir ve kapyyy kyrarlar. Kapy açylmady?y sürece elektron aky?y olmady?y kabul edilir. Aslynda syzynty akymy dedi?imiz çoook küçük bir akym geçi?i oldu?u kabul edilir fakat bu belki nA seviyesinde oldu?undan pek de umursanmaz. Diyotlar Arkada?lar az önce PN diye bir ?ey icat etmi?tik. Bunun adyny ?imdi koyuyoruz ady diyottur. Diyot dedi?imiz ?eyler PN yönünde bir okmu? gibi simgeyle gösterilir. E?er PN yönünde bir gerilim verirseniz kapyyy kolayca açarsynyz ve aky? sa?larsynyz. Tam tersi yönde ise kapyyy kolayca açamazsynyz. Kapyyy kyrmadan nazik nazik kullandy?ynyzy farz edersek, bizim diyotlarymyz tek yönlü iletim yaparlar. Yani ok yönünde iletirler. Di?er türlüsü mümkün de?ildir. Diyot yapymynda genel olarak silisyum veyahut germanyum kullanylyr. Bunun yany syra GaAs dedi?imiz galyumarsenit vardyr ama çok pahaly o kullanmyyoruz normal diyotlarda. Silisyum dedi?imiz ?eyin e?ik gerilimi 0,7V ve germanyumun 0.3V ya da 0,4V olmasy gerekli tam emin de?ilim. Neyse i?te e?ik gerilimi olan güzel ?eyler bunlar. Bunu bir grafik halinde gösterirsek; http://www.sketchtoy.com/28056524 Bu ?ekilde çizebiliriz. Bu çizdi?imiz diyotun gerçek modelidir. Bunun yany syra idealle?tirilmi? modeller vardyr. Çünkü bu ?ekilde bir diyotlu devreyi çözmek zordur. Çünkü üstel bir denklem çykartyr ve analitik yollarla çözülemez sadece iterasyon yapylabilir. O yüzden basit elemanlarla de?i?tirilir. http://www.sketchtoy.com/28057815 Bu grafiklerde gördü?ünüz gibi 3 tane ana modelle gösterilir diyotlar. Bunlardan tabi ki en iyisi ortadaki modeldir. Devrede en yakyn çözümü sa?lar diyebiliriz. Fakat e?er minik güçler üzerinde çaly?myyor isek, e?ik gerilimi syzynty akymy vs. kavramlar ihmal edilebilece?inden ötürü ideal model de rahatlykla kullanylabilir. Diyotlaryn bir sürü çe?idi vardyr. Fakat hani normal diyot, zener diyot ve led (light emitting diode) bilseniz ?imdilik yeterli. < Resime gitmek için tıklayın > Normal diyot az önce anlatty?ymyz diyottur. Peki bu tip bir i?lev yani tek yönlü gerilim iletimi nasyl kullanylabilir? ?öyle kullanylabilir ki, evimizdeki e?yalar genel olarak do?ru akymla çaly?yr. Fakat evimizdeki prizimize alternatif akym gelir. Bu akymyn do?rultulmasy ?arttyr. Bu safhada do?rultucu olarak diyotlary kullanmak akyllyca olabilir. Misal olarak sinüs ?eklinde bir gerilimi tek diyotla do?rultalym. http://www.sketchtoy.com/28060077 ?ekilleri inceledi?iniz üzere alternatif akym kayna?ymyzdan çykan sinüs ?eklinde bir gerilimimiz var. Vin = Vd + Vout ?eklinde yazabiliriz. Giri? geriliminin pozitif oldu?u zamanlarda diyot akym geçi?ine izin vermi? ve üstünde gerilim tutmamy?tyr. E?ik gerilimini tutmu?tur aslynda ama Ve = 0 ideal diyot modeli kullanyyoruz. Vd = 0 olmu?tur. Yani pozitif zamanlar diyot kysa devredir. Vin = Vout olup pozitif zamanalarda sinüs gibi bir gerilim var yükümüzün üstünde. Fakat negatif zamanlarda, diyot akym geçi?ine izin vermemi?tir. Akym geçi?ine izin vermedi?i için Vout = I*Rout oldu?undan I=0 ise; Vout = 0 olmu?tur. Hal böyle olunca Vin = Vd + Vout denklemimiz , Vin = Vd haline gelmi?tir. Yani diyot üzerinde gerilim tutmu?tur diyebiliriz. O yüzden bizden çyky? grafi?i olarak ne istendi?ine iyi bakyn. Diyotun mu yoksa yükün mü grafi?i oldu?u önemlidir. Bu arada yük olarak R kullandyk. RL ve RC yükleri de kullanylabilirdi ancak onlar çok yüksek seviyeli grafikler olu?turdu?u için ?imdilik de?inmiyorum. Peki ?imdi gördü?ünüz üzre do?ru bir akym elde ettik. Her ne kadar size do?ru akym gibi gözükmese de negatif bölgeye geçmedi?i için do?ru akym kabul ediliyor. Hatta Vdc = Vm/pi ?eklinde ortalama de?eri hesaplanabilir. Fakat bazy zamanlar biz kayna?ymyzyn gerilimini kullanmamy?yz. E öyle olmamasy için bir devre tasarlayabilir miyiz? Evet tasarlaryz buna da köprü diyot devresi diyebiliriz. Burada 4 tane diyot kullanyryz ve tasarlaryz buyrun tasarlayalym. http://www.sketchtoy.com/28063014 Buyrun burada gördü?ünüz üzre çok güzel bir köprü diyotlu devre tasarladyk. Ylk yapty?ymyz do?rultucuya “yary dalga do?rultucu” ikinci yapty?ymyza ise “tam dalga do?rultucu” diyoruz. Körpü diyot dy?ynda ba?ka nasyl tam do?rultucu yapabiliriz der iseniz orta noktaly trafo ile yapylabilir. Bu trafolar çift sargyly olup çift çyky? verirler. Onu da çizelim. http://f1304.hizliresim.com/18/7/luuk0.png Bunun grafikleri de az öncekiyle ayny olaca?yndan çizmiyorum. Zener Diyot Arkada?lar ?imdiki konumuz ise zener diyotlar. Az önce dedik diyotumuz var güzel güzel kapysyny açyp kapayyp çaly?yyor peki zener diyot ne derseniz bu da kapysy kyryk çaly?an diyotlardyr. Kapynyn kyrylma gerilimi tam bir gerilimdir. Yani Vbd = Vz = 12V misal olarak. Bu diyota istedi?iniz kadar gerilim verin bu diyotun üstündeki gerilim 12V olacaktyr bundan sonra. Çünkü diyotun kapysy artyk kyrylmy?tyr. E?er fazla bir gerilim verirseniz üzerinden akym geçirmek sureti ile sizin verdi?iniz gerilimi azaltacaktyr ve yine Vz haline getirecektir. Ters yönde yani tam bu noktada çaly?an diyotlarymyza zener diyot diyoruz. Zener diyot gerilim e?er Vz geriliminin üstüne çykarsa aktif olur ve gerilimi o seviyede sabit tutar. Tabi ki ideal haliyle böyle yoksa yok öyle bir ?ey iyi bir gerilim verdi?in zaman yanar o diyot tabi. Fakat ideal olarak bakyyoruz ?u an i?e ve sabit tuttu?unu söylüyoruz. Örnek bir zener diyot devresi görmek istiyorsanyz bu devre güzel bir devre olabilir. < Resime gitmek için tıklayın > Burada Rs zenerin üzerinden geçen akymy synyrlamak ve onu yakmamak için konulmu?tur. Misal olarak bu devrede ?öyle bir soru sorulsa dense ki Ro direnci 300 ohm olsun. Vz = 9V olsun Iz = 10mA olsun. Bu zener diyodun kullanma talimatlarymyzdan aldy?ymyz bilgidir. Iz verilir çünkü fazla akym diyotu yakar Iz = maksimum zener akymydyr.(Iz = Izmax olarak verilir) Bunun yerine Pz dedi?imiz zener gücü de verilebilirdi ki Pz = Iz *Vz diyerekten Iz yi yine bulabilirdik. Resimde yazan IL yi umursamayyn. ?imdi bize densin ki kaynak da 12V’ya bu devreyi tasarlyyoruz. Rs direnci alaca?yz dy?arydan fakat ne kadarlyk bir Rs alaca?ymyzy bilmiyoruz. Rs nin de?er araly?yny bulun dedi. Hadi bulalym. Diyelim ki Rs nin bir minimum bir de maksimum de?eri vardyr. Maksimum de?erini ne belirler diye soralym kendimize, bu sorunun cevabynyn zener diyodun açylmasy oldu?unu görece?iz. E?er Rs çok fazla olursa gerilimin ço?unu üstüne alacaktyr. Böylelikle zener diyot aktif olmayacak bile yani Ro yükümüze 9V den daha az gerilim gidecektir fakat bizim istedi?imiz sabit bir gerilim götürmek. O yüzden Vz çaly?maly. Yani Vz = 9V olmaly. E?er öyle olursa tabi ki Vo da 9V olur. Vo 9V ise Io = Vo/Ro = 9V/300 ohm = 30mA akym çeker. Vz ise daha yeni yeni 9V oldu?undan hiç daha üzerine fazla gerilim gelmedi?inden akym geçmez. Niye çeksin ki azaltmak istedi?i bir akym yok ortalykta. Akym denklemimiz Is = Io +Iz oldu?undan; ve Iz = 0 bulundu?undan (çünkü hiç akym çekmiyor) Is = 30mA olarak bulunur. Vi = Vs + Vz oldu?undan. 12 = Vs +9 ve Vs = 3V bulunur. Vs = Is*Rs ve Rs = Vs/Is = 3V/30mA = 100 ohm olarak ortaya çykar. Yani Rs = maksimum 100 ohm olarak seçilebilir daha fazlasy zeneri n kapanmasyna yol açar. Peki minimum bir de?er için dü?ünürsek, tabi en ba?ta dedi?imiz gibi zaten Rs orada zenerin yanmamasy için var. O yüzden zenerin bu sefer tam kapasite çaly?ty?yny varsayaca?yz Iz = Izmax = 10mA olarak verildi. Vz = Vo = 9V biliyoruz. Io = Vo /Ro = 9V/300 = 30mA olur. Is = Io + Iz = 30mA +10mA = 40mA Vi = Vs +Vz => Vs = 3V ve Is = 40mA Rs = 3V/40mA = 75 ohm olarak kar?ymyza çykar. Yani 75 < Rs <100 araly?y bulunur ve elektrikçiye gitti?imizde bu aralykta herhangi bir direnç seçebiliriz. Bu da zener diyotlu bir devrenin tasarymy için basit bir soruydu. Arkada?lar zener diyotu da ö?rendi?imize göre basit bir adaptör devresi tasarlayabiliriz. http://www.sketchtoy.com/28102040 Bu devreye bakty?ynyzda. Öncelikle gitik bir tane transformatör ile gelen 220V yi 12V ye dü?ürdük. Daha sonra bunu diyot ile do?rulttuk. Sonra dalgalanmayy azaltmak için kondansatör kullandyk. Bildi?iniz üzre kondansatör uçlaryndaki gerilimi gücü yetti?ince sabit tutmaya çaly?an bir eleman idi. O yüzden bir nebze azaltty dalgalanmayy. En sonda da bir zener diyot ile gerilimi direk olarak sabit tuttuk. Üstteki dalgalanan kysmy attyk diyebiliriz. Yükümüze yani neredeyse dümdüz bir do?ru gerilim ula?ty. Ylk ba?ta da gördü?ünüz syfyrdan gerilim seviyesine yükselme anyna kararsyz hal yani transiyent hal diyoruz. Bazen prize adaptörümüzü takty?ymyzda çat diye ses gelir, kyvylcym çykar ya i?te o an bu andyr. Kondansatör bu anda dolmaya çaly?yyor ve çok fazla akym çekiyor o yüzden çat ediyor. < Resime gitmek için tıklayın > Son olarak da ledler var ledlerimiz pek de önemli de?il açykçasy. Yçindeki maddelerden dolayy çe?itli renklerde y?yk veren ?eyler i?te. Diyotlar hakkynda daha ayryntyly bilgiler için; http://www.electronics-tutorials.ws/diode/diode_1.html http://www.yildiz.edu.tr/~fbakan/Analog/Analog1.pdf Ba?lantylaryny okuyabilirsiniz. Transistörler Arkada?lar transistörler çok muazzam icatlardyr. Asryn icady olarak görülürler çünkü ?uanki bilgisayarlarymyz her?eyimiz için transistör gereklidir. Transistörler basitçe 3 tane katkylanmy? yary iletkenin birle?imiyle olu?urlar. Yani PNP ve NPN tipi transistörlerimiz vardyr. Bazen görüyorum NNP PPN gibi ?eyler oluyor onlar transistör de?il. Yani PPP PNP PPN gibi permütasyon hesaby yapmayyn. Basitçe ya NPN’dir yada PNP’dir. Bu transistörler 2 tipe ayrylyr gerilimle kontrol edilenler akymla kontrol edilenler. Aslynda transistör bir ba?ymly kaynaktyr diyebiliriz. Gerilimle kontrol edilenlere alna etkili yani field effect transistör denir. JFET, MOSFET gibi üyeleri vardyr. Akym ile kontrol edilenler ise BJT, UJT gibi ?eyler. Biz ?imdilik BJT’nin üzerinde duraca?yz çünkü di?erleri daha ho? konular. BJT (Bipolar Junction Transistor) PNP veya NPN tipleri vardyr. Genelde NPN kullanylyr çünkü N’de elektronlar oldu?undan dolayy daha serbest bir hareket sözkonusu diyebilirim. < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > BJT’lerde 3 tane uç vardyr. Bunlar emitter, base, collector diye adlandyrylyr. Base ucu kontrol amaçlydyr. Baseden Ib akymy verilir. Buna ba?ly olarak transistör Ic akymy geçirir. Yani bir nevi kontrollü kapy diyebiliriz. Diyottaki gibi de?il yani kapyyy tam aç tam kapa yok fakat kapyyy oranly açmak var. Ne kadar açarsak o kadar adam geçer. Tabi kapyyy açan ki?i de geçer. Burada Ib kapyyy açan elemandyr. Ic de kapydan geçenlerdyr. Ie = Ib+Ic dir çünkü kapydan geçenler di?er taraftan çykacaktyr. Burada bir beta kazancy yani ß parametresi söz konusudur. Bu kapyyy açma oranydyr. Ic = ß*Ib olarak verilir. Misal olarak ß=50 olsun. Biz Ib = 1A akym verdi?imiz zaman, Ic = 50A olacaktyr. Tabi transistörümüz aktif bölgede çaly?yyorsa. Ie = Ib+Ic = 51A yani Ie = (ß+1)Ib olacaktyr. Bu aktif bölgede yani transistör normal olarak çaly?yrken geçerli. Peki ba?ka ne bölgesi var derseniz doyma (saturation) bölgesi var ki. Misal kapyyy açyyorsunuz fakat kapyyy bir süre sonra istedi?iniz kadar zorlayyn daha açamazsynyz çünkü tamamen açylmy?tyr. Yani ß=100 olsun. Ib = 1A verdim 100A aldym. Ib = 10A verdim 1000A aldym ama kapynyn synyry belli. Ben Ib = 1000A verip de Ic = 100000A alamam çünkü kapydan bu kadar adam geçemez yahu. Ib = 1000A verip Ic = 3000A alyyorum misal transistör doymu?tur diyebilirim. Bu transistör nerelerde kullanylyr derseniz yükseltici yapymynda kullanylabilir. Misal benim elimde bir mikrofon var buradan ben bir sinyal aldym. Bunu base ucuna verirsem. Bunun (ß+1) katy büyüklükteki bir sinyali emitter ucundan alabilirim. Tabi transistörler sycaklyktan çok etkilenen elemanlardyr o yüzden direk basit bir ?ekilde ba?layyp amfi yapmak sykynty olabilir. ß katsayysy sycakly?a ba?ly olarak hyzlyca de?i?ebilir. Ancak ki ancak misal 2 tane transistör koydum. 1 tanesinin ß =50 oldu?unu di?erininse ß=100 oldu?unu farz edeyim. Öyle bir devre kurarym ki ß2-ß1 ?eklinde bir yükseltme yapar. 100-50= 50 yükseltme yapar. Yani gerçekte istedi?im de zaten 50 yükseltme yapmak. Ancak tek transistörle yaparsan bir anda de?i?irdi fakat ?imdi de?i?ti?ini dü?ünelim 2 side de?i?ecek ilki 120 olsun di?eri de 70 olacak fark 120-70 = 50 yine ayny kalacak. Tabi bu basit bir dü?ünce ama 3 a?a?y 5 yukary benzer ?eyler yapylyyor. NPN Transistörden bahsettik. PNP de ayny olayyn laciverti diyebiliriz. Bunda da base ucuna ne kadar akym verildi?i de?il ne kadar akym çekildi?i önemli. Ben direk ba?lanty ?emasyny gösterip geçmek istiyorum. Bu ba?lanty ?emalarynda dikkat edece?iniz yer hangi uca + hangisine – ?ekilde ba?lanty yapylmy? pillerimiz. Ona göre devrede transistörü gördü?ünüzde tanyyabilirsiniz. < Resime gitmek için tıklayın > Bunlaryn dy?ynda transistörlerden yüksek bir ß kazancy almak istiyorsak darlington ba?latysyny kullanyryz. 2 transistörü uç uca ba?laryz ve ßson = ß1 *ß2 olur. < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > ?imdilik bu konuyu burada byrakyyorum birkaç örnek soruya geçiyorum. Aslynda daha çok soru gördüm de hepsinin foto?raflary bende yok. Örnek soru1:http://c1304.hizliresim.com/18/7/lutkm.jpg Örnek soru2:http://c1304.hizliresim.com/18/7/lutnj.jpg Çözümlerini yapmaya gerek yok konuyu okuyan bir insan için çytyr çerez sorular diyebilirim. E?er sykynty olursa sorun yine tabi. _____________________________ Günlük Ya?antymyzda Elektrik Arkada?lar günlük hayatymyzda elektri?i kullandy?ymyz yerler var. Bazen bununla ilgili sykyntylar ya?anabiliyor. Bunlarla ilgili aklyma geldikçe kullandy?ymyz ?eyleri ekleyece?im. Hepimiz evlerimizde elektrik sayacy kullanyyoruz. Bunlar mekanik veya elektronik olabilir fakat bu adamlar elektri?i ölçmekte hangi birimi kullanyyor? Tabi ki bir enerji birimi olan kWh kullanylyyor. Kilowattsaat yani diyelim 3kW yakan bir cihazy 4 saat çaly?tyryrsak, 12kWh yakmy? oluruz. Örnek Soru:http://c1304.hizliresim.com/18/7/lutrk.jpg Bu soruda 800W ütü ile 1200W ysytycy prize ba?lanmy? yani toplam güç 2000W oluyor ya da 2kW diyebiliriz. Bunu 15 dakika çaly?tyrmy?lar yani 1/4 saat çaly?tyrmy?lar. 2kW*(1/4) = 0,5kWh olarak harcanan enerjiyi buluruz. Peki her gün kullandy?ymyz ba?ka bir alet daha piller. Peki bunlaryn hangi birimleri kullandy?yny biliyor muyuz? Tabi ki Volt dedi?inizi duyar gibiyim ama Volt sadece pilimizin uçlaryndaki gerilim fakat bunun ne kadar dolu oldu?unu ne gösterir? Tabi ki içindeki “YÜK” yani kondansatör misali Q diyebiliriz. Q = I*t oldu?undan dolayy. Pillerin birimi A.h yada A.s ya da Ampersaat (AmpereHour) denilebilir. Bu bize yük cinsinden bir birim verir. 1 Ah = 3600C (Coloumb) yüke e?ittir. Radyonun Çaly?ma Manty?y Daha önceki konulardan birinde cevaplamy?tym 2013 ygs sorusuna ithafen; Soru:http://img195.imageshack.us/img195/4471/ekranalntsuo.jpg ?imdi radyonun çaly?ma manty?yny açyklayalym hemen. Alternatif akym devrelerini biliyoruz de?il mi? Bunlaryn birer frekanslary vardyr. Frekanslara göre kondansatörün ve bobinin dirençleri de?i?ir de?il mi? Hatta ve hatta 2 sini yanyana koydu?umuzu var sayalym. Rezonans hali denilen bir durum olu?turabiliriz. Frekansy öyle bir ayarlaryz ki bobin ve kondansatörün empedanslary birbirini götürür. ?imdi bobinin sarym sayysy ile ilgili bizim özendüktansymyz. O yüzden onu de?i?tirmek zor. Ben de varaktör yani ayarly bir kondansatör alayym elime. Bir RC devresi olu?turayym. Benim varaktörümün ayar dü?mesini de dy?aryya vereyim radyonun frekans ayar dü?mesi olsun. ?imdi rezonans frekansyny bulmak için ne yapyyorduk XL = XC diyorduk, wL = 1/wC diyorduk. w = 2pif diyorduk w^2 = 1/LC olur. w = 1/kök(LC) 2pif = 1/kök(LC) ve f = 1/(2pi*kök(LC)) olacaktyr. Ben varaktörümün ayaryny yapyp C yi de?i?tirirsem. RC devremin rezonans frekansy de?i?ir. Peki ben C yi ayarlayyp frekansy de?i?tirirsen ne olur? Devre farkly frekanslarda rezonansa yani kysa devre moduna yani dirençsizli?e geçer. Di?er frekanslarda ise az veya çok direnç gösterir. Peki radyo dalgalary belli frekanslarla geliyor bana kaynaktan çykyp. Ben elimde bir rezonans devresi ile bunlary takip ediyorum. Devrem her frekansa belli bir direnç gösteriyor. Fakat rezonans yapty?ym frekansa nerdeyse hiç direnç göstermiyor. Peki ben istedi?im radyo istasyonunun yayyn yapty?y frekansa, rezonans frekansymy ayarlarsam ne olur? Özel bir bilet tahsis etmi? gibi, o frekansyn geçmesine fakat di?er frekanslaryn engellere yani dirençlere takylmasyna sebep olurum. O frekanstaki sinyalim tak diye geçer fakat küçük bir sinyal bunu da ben transistöre aktaryrym. Transistör de bu sinyalin "GENLY?YNY" büyütür. Hoparlör bildi?imiz gibi elektrikle çaly?an bir cihaz, ne kadar çok elektrik verirsek o kadar çok ötüyor ki genlik artty?ynda daha çok ötecektir. Ses tu?u da tabi elimizdeki transistörlü devrenin direnç olsun o olsun bu olsun bazy de?erlerini ayarlamaya yaryyor. Ona göre gelen akymy kysmamyza yaryyor. Tabi bu devreler için diferansiyel amplifikatör (amfi) opamp kullanymy daha ho? olabilir. Opampta alyrsyn üste bir tane potansiyometre de?il mi? Onla birlikte rahatça çyky?taki sinyali kontrol edersin. Opamp da zaten bildi?imiz operasyonel amplifikatörün kysaltylmy?y. Biz o kadar ses arttyrmak için amfi amfi diye kullanyyoruz içinde bu tip ?eyler var bunlaryn. Radyo olaylarynda bant geni?li?i, kalite faktörü gibi ?eyler de hatyrlyyorum tabi de onlara girmeye gerek yok. Üstte en basitinden bir radyo anlattym. Radyonun içini açty?ynyzda benzer ?eyler görürüz diye umuyorum. Bu arada bu konularla ilgili Türkçe ve kaliteli bir kaynak dinlemek isteyen arkada? olursa ?u videoyu KESYNLYKLE öneriyorum çünkü sonunda radyo ile ilgili bir deney de yapyyor ilginizi çekecektir. Ben derslerime çaly?yrken mola zamanlary bu tip yerlerden video izliyorum. Ynsany dinlendiriyor. MIT'nin derslerinden alynty bir video. http://www.acikders.org.tr/file.php/38/VideoLectures/27.html Not: Bunun ingilizce versiyonu da mevcuttur tabi mit ocw de ararsanyz. ___________________________________ Sizden gelen sorular; S1:http://g1303.hizliresim.com/17/k/l5l19.jpg C1:http://www.sketchtoy.com/25480696 |
|
Merhaba arkadaşlar, ilk defa olarak bir konu anlatımı, konu anlatımı da demeyelim de basit bir örnek gösterimi için konu açtım. Amaç bugünlerde canı sıkılan arkadaşlara yeni birşey göstererek sıkıntılarını almak. Örnek bir türev problemi ele alalım. Soru: Bir kenarında duvar bulunan dikdörtgen bir bahçenin 3 kenarı telle örülmüştür. Kullanılan telin uzunluğu 80m olduğuna göre bahçenin alanı en fazla kaç m^2 olabilir? Çözüm: Öncelikle kafamızda bahçenin şeklini canlandıralım. < Resime gitmek için tıklayın > Şimdi de kendi çözüm yöntemlerimizle başlayalım diyelim ki. 2x+y = 80 olmalı uzunluk sınırımızdan dolayı. sonra bahçenin alan fonksiyonunu yazalım. A = x*y dir herkesin bildiği üzere. Bunu üstteki denklem ile birleştirirsek, A = x*(80-2x) olmaktadır. A= -2x^2 +80x olarak karşımıza çıkar. Bunun maksimum halini bulmak için türevini alırız ve sıfıra eşitleriz. A' = -4x +80 = 0 => x = 20 olarak karşımıza çıkar. Buradan da Alan fonksiyonumuza değerimizi koyarak. A(20) = 20*(80- 2*20) = 800m^2 olarak sonucu buluruz. Peki bizim yeni öğreneceğimiz olay nedir? Soruyu sihirli bir şekilde çözmek; Tekrardan başlıyoruz soruya; A= x*y idi. ve 2x+y = 80 idi. E o zaman, 2x+y-80 = 0 olur 2. denklemden. 2. denklemimizin her 2 tarafını güzel bir sayı olan K ile çarpalım. K'yı henüz bilmiyoruz ama güzel bir sayı. K*(2x+y-80) = 0*K = 0 olur. Peki ben bu eşitliği biliyorum. Bu sıfır peki ben A - 0 = A olduğunu da biliyorum. Sıfır yerine bunu koyarsam ne olur? Sonucu etkilememeli. A = xy - K*(2x+y-80) olur. Şimdi ise geldik yöntemi uygulamaya. Şimdi yine türev kullanmamız lazım kullanalım. Fakat 2 değişken var ne yapacağız? E diyeceğiz ki haksızlık olmasın birini sabit görelim diğerine göre türev alalım sonra da diğerini sabit görelim öbürüne göre türev alalım. Fakat aldığımız türevleri şu resimdeki gibi gösterelim; < Resime gitmek için tıklayın > Ax = y - 2*K (A'nın x'e göre türevi) ve Ay = x - K olur. Bunları üstte yaptığımız gibi haksızlık olmasın her 2 sini de sıfıra eşitleriz. y = 2K ve x = K olarak buluruz. Peki K neyin nesi dersek onu bulmak için ise; 2x+y = 80 denklemimizden yararlanacağız. x ve y yi K cinsinden yerine koyarsak; 2K +2K = 80 => K = 20 buradan x=K = 20 sonucuna yine ulaşırız. y = 40 zaten A = x*y idi 40*20 den 800 sonucuna yine geliriz. ____________________________________________________________________________________________________________________ Başka bir örnekle işe devam etmek istiyorum. Soru2: y= 5x -x^2 parabolünün hangi x değeri için x+y maksimum olur. Çözüm2: hemen fonksiyonumuzu yazıyoruz. F = x+y 'dir. Sonra da her zaman sağlanan şartımız y +x^2 -5x = 0 oluyor. F = x+y - K*(y +x^2 -5x) yazabiliyoruz. Fx = 1 - K*(2x-5) Fy = 1 - K olur. Her 2 sini de sıfıra eşitlersek direk Fy denklemimizden K = 1 olduğu gözüküyor. 1 - K*(2x-5) = 0 idi. K yı yerine koyarsam. 1-2x+5 = 0 x = 3 bulunur. Yani x=3 noktasında F fonksiyonu maksimum değerini alır. _______________________________________________________________________________ Okuduğunuz için teşekkürler, umarım can sıkıntınız gitmiş mutlu olmuşsunuzdur. Yeni bilgiler öğrenmek insanları mutlu eder. Peki bunu nerede kullanacağız derseniz isterseniz hiç kullanmayın fark etmez ama aklınızda haa böyle şeyler de varmış diyebilirsiniz. Boş zamanlarınızda araştırırsınız. Matematik bölümü okuyacak veya matematiği seven arkadaşlara da bir ışık olur. |
|
Adres defterindeki istekleri cevaplarken bu şekilde bir hata alıyorum. Sorun bildirin yazıyor bende bildireyim dedim. < Resime gitmek için tıklayın > Düzeltme: Bugün denedim sorun düzelmiş. |
|
Arkadaşlar merhaba şu an weibull dağılımını uygulamak için rüzgar verilerini araştırıyorum. Fakat istediğim gibi bir şey bulamadığım için buraya konu açmak durumunda kaldım. Bana "herhangi bir bölgenin herhangi bir 1 yıla ait saatlik rüzgar hızı arşivi" gerekli. Örneğin 2003 yılındaki İstanbul şehrindeki Esenlerdeki saatlik rüzgar hızları 1 ocak saat 1'de 37km/sa 1 ocak saat 2'de 12km/sa ... bu şekilde toplamda tüm 1 yıla ait hız verisi gerekli. Araştırdım ama istediğim şekilde bir şey bulamadım genelde çok fazla ayrıntıya inmişler ve 1 yıllık veriyi toplamda vermemişler veya harita koymuşlar çok fazla şey göstermişler tek tek vermemişler diyebilirim. Eğer ki bu tip bir veriyi nereden nasıl temin edebileceğimi bilen bir arkadaş var ise yardım edebilirse çok iyi olur. Şimdiden teşekkür ediyorum. Not: bölge/ülke/şehir için illa Türkiye olması gerekli değil Dünya'daki herhangi bir yer olsa yeterli. |
|
Arkadaşlar bugün forumdan Cigi_27 nick li üyemizin doğum günüdür. Kendisini çok severim fakat kutlayamadım (unutmuşum) o geçen sene bana konu açmıştı. (yeri değil diyip silmişlerdi ama olsun). Bugün bende konu açarak onun doğum gününü kutlamak istiyorum. Doğum günün kutlu olsun :) ![]() ![]() ![]() < Resime gitmek için tıklayın > |
Goruntu olarak basit anlaminda soyle bir sey;
< Resime gitmek için tıklayın >
Ya da biraz profesyoneli soyle;
< Resime gitmek için tıklayın >
Ancak bunlari falan satarken H bridge bagli sekilde veriyorlar. Ben bagimsiz istiyorum. Ancak yari kopru seklinde baglilar olursa da olur aslinda. Simdiden tesekkur ediyorum. Turkce karakter icin kusura bakmayin elimdeki klavye Ingilizce.