Teknoloji Haberleri
Y
Gönderiler
Hakkında
0 Y
15 yıl
|
Yahu dayanamadık, gene açtık accountu... Eski serverlarda da adam kalmamış. Yalnız başına zevki de çıkmıyor bu meretin... Aklı başında insanların olduğu bir guild ve server var mıdır? Yani 1337 tiplerin değil de efendi insanların olduğu, yarı casual-yarı hardcore, C'thun'da 20 kere öldü mü guildi terkedip gitmeyecek, bizim ufaklık klavyeye atlayıp da hazırlıksız bir boss'u pull etti mi 7 sülaleye küfretmeyecek, geyik - muhabbet vs. takılacak, oyunu bilecek ama oyun olduğunu da bilecek, mümkünse 25 yaş üstü insanların olduğu bir yer tavsiye edecek olan var mı? |
Y
15 yıl
|
17 Temmuz 2010: < Resime gitmek için tıklayın > Yukarıdaki dosyaya bir bakın şimdi... Geçen sene SAY-2'de en yüksek puanlı alan ilk 21 bölümün verileri... Bu 21 bölümün geçen seneki kontenjan toplamı 2008... Bu sene de 2008... Peki ÖSYM kılavuzuna göre buralara 0.15 AÖBP ile yerleşecek olanlar, hangi sıralama ile yerleşecek gözüküyor??? Aşağıya doğru indikçe rakam 5000'e geliyor... Peki 5000 kontenjan var mı??? Yok... Sadece 2008. Eee nasıl yerleştirecekler bunları? Aynen söylediğim gibi, 10 cevizi 20 kişiye paylaştırmaya kalkmışlar da, farkında değiller... Onu geçtim, geçen sene İstanbul Tıp, Boğaziçi Makine'den yüksek misal. Peki neden İstanbul Tıp 5590 demişler de Boğaziçi 3210?? Yani "Makine Mühendisliği Tıp'a göre değer kazanacak" mı demek istemişler??? Bakın, ayrıca şu var: 2009 yılındaki toplam kontenjanlar şu şekilde: SAY-1 + SAY-2 == 145.951 EA-1 + EA-2 == 105.959 SÖZ-1 + SÖZ-2 == 45.821 DİL == 15.903 TOPLAM: 313.854 PEKİİİ Hangi zihniyetle MF'lerde 300bin gibi sıralamalar, TM'lerde 500bin gibi sıralamalar koymuşlar??? (Dikkatinizi çekerim, 270bin adet MF'ci, 325bin TM'ci, 192bin TS'ci, 30bin DİL'ci var... Toplam 817bin Öğrenci sınava girmiş... Mevcut kontenjan geçen sene 313bin imiş... Pekiii... MF'de 300bin. sıralamada olan adamlar nasıl yerleşecek? Ki o kadar sıralama yok... Ki toplam kontenjan hadi biraz arttı 150-160bin olsun... TM'de 500bin. olan nasıl yerleşecek??? (TM sınavına giren MF'ciler vs. demeyin, zira hepsi girse, 270bin kişi eder. Farz-ı muhal hepsi TM'cileri geçti deyip o rakamı düşseniz geriye 230bin kişi kalır... TM'de 230bin kontenjan mı var??? Yoksa 105bin mi?) Veya Beykent Mütercim Tercümanlık, %50 Burslu'ya bakalım... Geçen sene en düşük puanlı DİL bölümü imiş... (Daha düşüklerin kontenjanı dolmadığı için puanları yok...) Geçen sene yaklaşık 12bin ile almış. ÖSYM bu sene diyor ki, Beykent Tercümanlık %50'ye, 0.12 OÖBP ile 22.200, 0.15 OÖBP ile 15.600 girebilecek... Nasıl yani??? Yahu tüm DİL kontenjanları toplamı 15.900 zaten... Ayrıca ne alaka 0.12 ile daha düşük de 0.15'le daha yüksek giriliyor??? Alan Dışı tercih yapanlara torpil mi var yani? ÖZETLE ÖSYM bu sene çok feci halde çuvalladı... Önce de dediğim gibi, kuvvetle muhtemel geçen seneki sıralamaları MF-1,2,3,4 diye bölerken, akılları kesmedi ve burada forumda da bazı arkadaşların yaptığı gibi, "Aman bu sene önümde MF-3'çüler olmayacak, eyo 2bin kişiden kurtuldum, 4bin. olsam da girerim" tarzı bir yorumlamaya gittiler ve saçmaladılar... Şimdi ister ÖSYM'yi otorite kabul edin, ister etmeyin... Benden bu kadar... 16 Temmuz 2010: Gençler... Sakın ha kılavuzu kendinize kılavuz olarak seçmeyin... Yoksa burnunuz malum yerlerden kurtulmaz... ÖSYM tamamen saçmalamış... 0.12'lik AÖBP Sıralaması zaten saçma sapan, 0.15'lik de yanlış... Verdikleri puanlar da yanlış... Hangi mantık ve hangi zihniyetle böyle bir tablo hazırladılar bilmiyorum ama, sakın kaale almayın... Geçen seneki sıralamalara göre bu seneki Alan İçi sıralamanızı kıyaslayın... Ona göre tercih yapın... Alan Dışı sıralamanızı da hiç bir şekilde önemsemeyin... Öyle bir sıra yok farzedin, zira o da yanlış... Sadece Alan Dışı tercih yapacaksanız, Alan Dışı puanınıza bakın o kadar... |
Y
15 yıl
|
25 Temmuz 2010: Sonunda Çalışmayı Bitirdik... TM-2 2010 DÜZELTİLMİŞ SIRALAMALAR 2010 ALAN İÇİ SIRALAMA -- 2009'a GÖRE SIRALAMA ---- 1000 -------------------------- 200 ---- 2000 -------------------------- 545 ---- 3000 -------------------------- 1345 ---- 4000 -------------------------- 2080 ---- 5000 -------------------------- 3080 ---- 6000 -------------------------- 3935 ---- 7000 -------------------------- 4795 ---- 8000 -------------------------- 5560 ---- 9000 -------------------------- 6570 ---- 10000 ------------------------- 7280 ---- 15000 ------------------------- 12260 ---- 20000 ------------------------- 19000 ---- 25000 ------------------------- 25600 ---- 30000 ------------------------- 31970 ---- 35000 ------------------------- 37480 ---- 40000 ------------------------- 43900 ---- 45000 ------------------------- 49700 ---- 50000 ------------------------- 55775 ---- 60000 ------------------------- 66840 ---- 70000 ------------------------- 78080 ---- 80000 ------------------------- 88550 ---- 90000 ------------------------- 99100 ---- 100000 ------------------------ 108900 ---- 110000 ------------------------ 119300 ---- 120000 ------------------------ 130250 ---- 130000 ------------------------ 139870 ---- 140000 ------------------------ 150000 ---- 150000 ------------------------ 160320 TM-2 2010 DÜZELTİLMİŞ PUANLAR VE SIRALAMALAR 2010 TM-2 PUANI --- 2009'a GÖRE PUAN --- 2010 ALAN İÇİ SIRALAMA -- 2009'a GÖRE SIRALAMA ---- 525.2 --------------- 365.6 -------------------- 1000 -------------------------- 200 ---- 512.7 --------------- 359.2 -------------------- 2000 -------------------------- 545 ---- 504.3 --------------- 350.9 -------------------- 3000 -------------------------- 1345 ---- 497.9 --------------- 346.7 -------------------- 4000 -------------------------- 2080 ---- 492.9 --------------- 343.0 -------------------- 5000 -------------------------- 3080 ---- 488.1 --------------- 340.9 -------------------- 6000 -------------------------- 3935 ---- 484.2 --------------- 339.2 -------------------- 7000 -------------------------- 4795 ---- 480.7 --------------- 338.0 -------------------- 8000 -------------------------- 5560 ---- 477.1 --------------- 336.5 -------------------- 9000 -------------------------- 6570 ---- 474.0 --------------- 335.7 -------------------- 10000 ------------------------- 7280 ---- 461.4 --------------- 330.7 -------------------- 15000 ------------------------- 12260 ---- 451.4 --------------- 325.8 -------------------- 20000 ------------------------- 19000 ---- 442.9 --------------- 321.9 -------------------- 25000 ------------------------- 25600 ---- 435.3 --------------- 318.8 -------------------- 30000 ------------------------- 31970 ---- 428.6 --------------- 316.3 -------------------- 35000 ------------------------- 37480 ---- 423.0 --------------- 313.6 -------------------- 40000 ------------------------- 43900 ---- 418.0 --------------- 311.2 -------------------- 45000 ------------------------- 49700 ---- 413.6 --------------- 309.0 -------------------- 50000 ------------------------- 55775 ---- 405.7 --------------- 305.3 -------------------- 60000 ------------------------- 66840 ---- 398.9 --------------- 301.9 -------------------- 70000 ------------------------- 78080 ---- 392.8 --------------- 299.1 -------------------- 80000 ------------------------- 88550 ---- 387.1 --------------- 296.3 -------------------- 90000 ------------------------- 99100 ---- 381.7 --------------- 294.0 -------------------- 100000 ------------------------ 108900 ---- 376.7 --------------- 291.6 -------------------- 110000 ------------------------ 119300 ---- 371.9 --------------- 289.3 -------------------- 120000 ------------------------ 130250 ---- 367.4 --------------- 287.4 -------------------- 130000 ------------------------ 139870 ---- 363.0 --------------- 285.5 -------------------- 140000 ------------------------ 150000 ---- 358.9 --------------- 283.6 -------------------- 150000 ------------------------ 160320 Aradaki puan ve sıralamalara orantı yapabilirsiniz... 16 Temmuz 2010: Bildiğiniz üzere bu sene sınavlar ayrı oturumlar halinde yapıldığı için, alan dışından sınavlara girenler de çok oldu. Bunu da özellikle MF'ciler, Edebiyat sınavına girerek yaptılar. TM'cilerin Fen sınavına girip de sağlam dereceler yapması çok mümkün olmadığı için, MF'cilerin sıralamasında çok bir değişiklik olmadı. MF'cilerin de çoğu bildiğim kadarıyla hem puanları kırıldığı, hem de Tarih-Coğrafya-Felsefe gibi ezber gerektiren sınavlar olduğu için TS'den çok girmediler... Ama MF'cilerden hem İşletme vs. yazabilmek için, hem de Edebiyatı çalışmadan da yapabilecekleri için TM'den sınava gireni çok oldu... Bu yüzden MF, TS, Dil sıralamaları geçen seneye göre kıyaslanabilir durumda olduğu halde, TM sıralamaları için aynısını söyleyemiyoruz... Bu durumda... Sınava giren ve sizin önünüze geçmiş kaç tane MF'ci olduğunu öğrenmeniz gerekiyor... Bunu da ÖSYM alan verilerini yayınlanmadıkça, ancak istatistiki çalışma ile çıkarabiliriz... Burada da onu yapmayı düşünüyorum, lakin bana "veri" lazım... --------------------------- Sizlerden ricam, bildiğiniz tüm TM-2 puanlarını bu foruma yazmanız... (Y-TM-2, Alan İçi puanları). Bu puanlar sizin puanlarınız olabilir, arkadaşlarınızın puanları olabilir, forumdan alabilirsiniz vs vs. Yeter ki elimizde 400-550 arası yaklaşık sıralamayı oluşturacak kadar veri olsun... (Yaklaşık her 2-3 puan artışına bir veri olursa, grafiğini çizebiliriz). Ondan sonra bu sıralama dağılımını geçen seneki dağılım grafiği ile kıyaslayarak, uyduğu dağılım türünü bularak (Gauss'tu, Gumbell'dı vs.), grafikteki sapmayı ayırabilirsek, hangi arada yaklaşık ne kadar Sayısalcı vardır konusunda bir tahminde bulunabiliriz... Bunu ben yaparım da... Dediğim gibi, "Veri" lazım... ----------------- Örn: Y-TM-2: Alan İçi: 506.377, 3151 ** Alan Dışı: 489.323, 3250. Bu şekilde sadece Y-TM-2, alan içi ve alan dışı sıralamaları buraya yazarsanız, inşallah birkaç güne çıkarırız yaklaşık bir hesap... |
Y
15 yıl
|
Ayrı ayrı sınıflandırıp sıralamışlar. O yüzden panik yapılacak, ya da heyecan yapılacak bir durum yok. Alan dışı puanınıza denk gelen alan içi puan kaçıncı sıra ise, o sıralamayı bir miktar (%5-10 vs.) artırarak yaklaşık sıralamanızı bulursunuz... Misal: MF-1 Alan İçi: 500, Sıra 15.000 -- Alan Dışı: 485, Sıra 14.000 olsun MF-1'de 485 puan kaçıncı sıraya denk gelir onu bulun (Muhtemelen diğer arkadaşların sonuçlarına bakacaksınız... Başka öğrenme yolu var mıdır bilemiyorum) 485 puan MF-1'de 33.000 olsun. Buna alandışı tercih yapabilecek ve sizden önde olan 14.000 kişiden bi %5-10 civarında eklerseniz, muhtemel sıralamanız 34-35bin'e gelir... Yani ne gaza gelip "Ana, alan dışı 14.000" oldum deyin, ne de "Alan dışı alan içinden yüksek gelmiş" diye yanlışlık olduğunu düşünün... Sınava girmiş tüm gençlere okul hayatlarında başarılar bu arada... EDİT: ÖNEMLİ EK BİLGİ: Anladığım kadarıyla Alan Dışı sıralamanın Alan İçi sıralamadan tek farkı, birinde 0.15 OÖBP, diğerinde 0.13 OÖBP katılmış ve o şekilde sıralama yapılmış olması... Yani OÖBP'si ortalamanın üstünde olanların Alan İçi sıralaması daha iyidir, kötü olanların da Alan Dışı... Tek farkı bu... Yoksa Alanlara göre ayırıp da bir sıralama yapmamışlar... MF'cilere de TM'de Alan İçi sıralama gelmesinden belli zaten bu... ÖSYM neden böyle bir gerzeklik yapıp da milleti yanıltmış, onu da anlamış değilim... Alan Dışı sıralamayı hiç vermemeleri gerekiyordu... Merak eden baksın... OÖBP'si 500 üzerinden 470-480 civarında olanların Alan Dışı sıralaması daha kötüdür. 420 vs. altı olanların da daha iyidir... |
Y
15 yıl
Mesajla gelen sorular var. Bari buraya yazalım da herkes faydalansın (fayda olarak görenler tabi).
LYS 2 ayda biter. Ama çalışanın çalışma stiline ve kapasitesine bağlı birşey. Ben zamanında okulda hiçbir derse girmeyen bir adamdım. Dersanede de derslere girmedim. Ama ÖYS zamanı yaklaştığında, aldım elime kitapları ve sıradan bitirdim. 5 günde GüvenDer Kimyayı, 6 günde Başarı Biyolojiyi, 6 günde GüvenDer Fiziği bitirdiğimi hala hatırlarım. Kitapları bitirmeden önce Fen'de 62'de 20-25 yapamazken, bitirdikten sonra 50 üzeri yapmaya başladığımı da... (95'te 50 fen sağlam net demekti...) Benim hiç bilmediğim ve anlamakta zorlandığım konulara çalışma sistemim şu şekildeydi: *************************************************** 1. Önce konunun sonundaki soruları çözmeye çalışırdım. Konuyu bilmediğim için sıfıra yakın yapardım ama, en azından neyi bilmediğimi ve neyi öğrenmem gerektiğini görürdüm. Misal "xxx'ın ağırlık merkezini bul" yazan bir soruda ağırlık merkezi bulmanın önemli olduğunu görürdüm. Böylece öğrenmeye yönelik bir ön hazırlık olurdu kafamda. Önce kafanda sorular olacak ki, cevabını gördüğünde beyin direk kapsın. Bunu isterseniz deneyin. Misal "Yukarıdaki notu yazan arkadaş hangi tür anadolu lisesinde okuyor?" diye şimdi sorsam çoğunuz yazıyı okumuş olsanız bile aklınızda değildir. Ama bu sorudan sonra paragrafa bakanın aklında kalacaktır. 2. Konuyu baştan itibaren hızla göz geçirerek okurdum. Anlamaya hiç çalışmaz, sadece göz geçirirdim. Böylece konunun enini boyunu bir görürsünüz. Kafanızda bir yapı oluşur. Önce binanın iskeletini yapar, sonra araya tuğlaları yerleştirirsiniz... Kaba inşaat olmadan ince inşaat yapılmaz. Kaba inşaat da sağlam olacak ki ince işçilik bir işe yarasın. 3. Konuyu baştan itibaren güzelce okur, arada verdiği örnekleri örneklerin çözümüne bakmadan çözmeye çalışır, o şekilde bitirirdim. Örneklerin çözümüne bakmadan kendiniz çözmeye çalıştığınızda beyin orada da bir altyapı oluşturur. Soruyu çözemeseniz bile, çözümü anında aklınıza girer. Misal şu an çoğunuz YGS'de yanlış yaptığınız soruların çözümünü net olarak bilirsiniz... Tekrar sorsalar güzel güzel de çözersiniz... Çünkü önce kendiniz çözmeye çalıştınız... Hatta daha da ötesi, bundan 1 sene sonra yanlış yaptığınız soruları net olarak hatırlayacak, doğru yaptıklarınızı ise hatırlamayacaksınız... Ben 95'te yanlış yaptığım soruları hala hatırlarım... Doğal olarak çözümlerini de... 4. Konunun sonundaki soruları çözerdim. Burda da üşenmez, tamamını çözerdim. Sorular kolay gelse de, çabucak yapılacak sorular da olsalar, çözerdim. Hem hız kazandırır, hem el alışkanlığı. 5. Konuyu baştan tekrar okur, yanlış yaptığım sorularla alakalı detaylara biraz daha dikkat eder, geri kalan kısımlarını da tekrar etmiş olurdum. 6. Konunun sonundaki soruları tekrar çözerdim. Tekrar çözdüğümde, 100 sorunun 99unu hatırlayıp doğru çözecek olsam da çözerdim. Çünkü hem bilgi iyice oturur, hem de o konudaki soru tiplerini çözme otonom sinir sistemine devredilmiş gibi olur. Tekrar o soru tipi geldiğinde 5sn "Bunu nasıl çözüyorduk" diye düşünmezsiniz... Direk çözüme gidersiniz. *************************************************** Tabi bunlar bilmediğiniz ve anlamakta zorlandığınız konular için... Ya da konuların çoğunu biliyorsunuzdur ama bir konuda çıkan soruları yanlış yapıyorsunuzdur. Dönüp o konuya çalışmak için olabilir... YGS Biyoloji ve Kimya, LYS'dekinden çok farklı değildir. Biraz daha detaylıdır ve birkaç ek konu vardır o kadar. Gözünüzde büyütmeyin. Fizik2 ve Fizik3 zorlayabilir, ki Lisedeyken ben de zorlanmıştım. O da dalgalar, alternatif akım, endüksiyon, elektromagnetizma, akı vs vs. gibi şeylerin aslında liselerde öğretilmemesi gereken ileri düzey konular olduğu için. Niye öğretilir onu da bilmiyorum, çünkü Elektrik-Elektronik okuyacak olanlar hariç hiçkimsenin işine yaramayacak bilgiler onlar. Bize ODTÜ'de aynı Fizik 2'nin çok daha kapsamlı ve çok daha detaylısını gördük. Sınavlardan da 95 üzeri notlar aldım ve AA getirdim. Ama şimdi sorsanız hiçbirisini hatırlamam. Çünkü bir daha hiçbir yerde kullanmadık... Ne okulda başka bir derste, ne de meslek hayatımızda... Onları çalışırken de şöyle bir üçkağıt yapabilirsiniz. Konuya hiç bakmayın. Çünkü mantığını çözmeye kalkarsanız beyniniz kaldırmakta zorlanabilir. Çözümlü soruları alın elinize. Soruya bakın, nasıl çözüldüğüne bakın. Sonra çözümü kapatıp aynı soruyu çözmeyi deneyin. Muhtemelen çözemeyeceksiniz, ama gene de deneyin. Çünkü aklınızda kalan parçaları görürsünüz. Sonra tekrar çözüme bakın, tekrar kapatıp deneyin. Bunu 3-5 kez yaptıktan sonra, soruyu otomatik çözecek hale gelirsiniz. Üstüne formülleri de ezberlemiş olursunuz. Ondan sonra dönüp konuya bakabilirsiniz... Türev ve integrale gelince... Bu ikisi lise matematik öğretmenlerinin kazmalığı yüzünden çoğu lise öğrencisi tarafından fobi haline getirilen, aslında çok şeker ve basit konulardır. Türev, bildiğiniz eğim, yani Tanjant'tır... Yani Karşı/Komşu... Yani (y2-y1)/(x2-x1)... Yani DeltaY/DeltaX... y ve x'i sıfıra yakın değerler alırsanız da, Delta işareti d'ye dönüşür. Yani dy/dx olur. Özetle dy/dx, bildiğiniz tanjanttır... İntegral ise, bildiğiniz Sigma, yani Toplamadır. O sigma harfinin kulaklarını çekip uzattığınızda integral işareti olur. Mantığı da gene çok basittir. Küçükken kareli kağıtlara şekil çizip kareleri sayarak alan bulurduk ya. Aynı mantık. Örneğin ilkokulda olsanız ve formül bilmeseniz bir üçgenin alanını nasıl hesaplarsınız? Milimetrik bir kağıda çizerek küçük kareleri toplarsanız çıkar değil mi? Aynı mantık. Ama kareleri tek tek saymak yerine fonksiyon kullanarak yapıyorsunuz. Şöyle özetleyeyim. 2'ye 2 bir eşkenar dik üçgen alın ve o üçgeni milimetrik kağıda çizin. Sonra alttaki 2cm'lik kısmı 1'er mm'den 20 eşit parçaya bölün. O her parçanın alanı nedir? Yükseklik x 1mm değil mi? Burada yükseklik = f(x)'tir, 1mm de dx. (Yani fonksiyonda x'in değerine karşılık gelen y değeri, yani yükseklik). Integral f(x) . dx ==> Sigma f(x) . dx == Sigma y1 . Delta x. == Yani üçgen için 20 tane yüksekliği ile 1mm'lik tabanların çarpımlarının toplamı. 2'ye 2 dik eşkenar dik üçgeni 0'dan 2'ye y=x doğrusu olarak çizebilirsiniz. Yani f(x) = x 0'dan 2'ye Integral f(x) . dx = 0'dan 2'ye Integral x . dx = x2 / 2 (0'dan 2'ye) = 4/2 - 0/2 = 2. Üçgenin alanı bulduk mu? Bulduk. Integralin geri kalan herşeyi bu temel üzerine çıkarılmış kestirme formüllerdir. O kadar. Gözünüzde büyütmeyin ve bence bu işten zevk almaya bakın. Çünkü gerçekte çok hoş bir konudur. EDİT: Başlık Değiştirme |
Y
15 yıl
|
95-96 ve 99'da sınavlara girdim. 3 yılda da ilk 500'e girdim (400küsür, 58 ve 300küsür). 93-2010 arası çoğu ÖSS-ÖYS sınavlarını da hatırlarım. Böyle rezilini görmemiştim... Hadi 1 olur, belki 2 olur... Ama bir sınavda 10 tane şaibeli soru varsa, ortada büyük bir çapsızlık var demektir... *************************** KESİN YANLIŞ OLAN SORULAR: TARİH: 15. Türkiye’de çok partili döneme ilk geçiş denemelerinin başarısız olması üzerine, 1945 yılına kadar çok partili döneme geçiş ertelenmiştir. Bu ertelemede, aşağıdaki ilkelerden öncelikle hangisinin kötüye kullanılmasını engelleme amacı olduğu savunulabilir? A) Cumhuriyetçilik B) Laiklik C) İnkılapçılık D) Milliyetçilik E) Halkçılık Cevap B şıkkı olarak verilmiş ama bu kesinlikle yanlıştır. Çünkü soruda sorulan, "Hangi ilkenin ihlal edildiği" değil, "Hangi ilkenin kötüye kullanıldığı"dır. Dolayısıyla ÖSYM'ye göre çok partili döneme geçişteki gecikme, "Laikliğin kötüye kullanılmasını engelleme" amacı taşımaktadır. Yani TCF ve SCF "Laikliği kötüye kullandıkları için" kapatılmışlardır. Oysa bu önerme tamamen yanlıştır. Olması gereken cevap, Cumhuriyetçilik ilkesinin Laikliği ortadan kaldırma yönünde kötüye kullanılmasıdır, yani A şıkkıdır. FELSEFE: 39. Michelangelo bir anıt heykel yapmak üzere görevlendirilir. Heykelinde kullanacağı malzeme için mermer ocağına gider. Sanatçı, kendilerini eşsiz heykellere dönüştürecek yontma kalemini bekler gibi görünen o mermer kütlelerin karşısında, coşkuyla kendinden geçer. Böylece ocaklarda altı aydan fazla zaman geçirir. Oysa mermer kütlelerin içinde uyuyup kalmış figürleri kurtarmak için bir an önce işe koyulması gerekirdi. Bu parçaya göre sanatçının işlevi aşağıdakilerden hangisidir? A) İdeale uygun sanat eseri ortaya koymak B) Doğayı aynen yansıtmak C) Yeni bir form yaratmak D) Hayal gücünün sınırlarını zorlamak E) Malzemeyle sınırlı sanat etkinliğinde bulunmak Cevap E diye verilmiş ama yanlış. "Malzemeyle sınırlı sanat etkinliğinde bulunmak" sanatın ruhuna da aykırı olduğu gibi, bu metinden anlaşılan da bu değildir. Çünkü bu parçaya göre sanatçının yapması gereken, hayal kurmak yerine ortaya bir yapıt koymasıdır. Yani eskilerin deyimiyle "sanatçılığını kuvveden fiile çıkarması"dır. Dolayısıyla cevap C şıkkı olan "Yeni bir form yaratmak" olmalıdır. MATEMATİK: 16. p, q ve r önermelerinin değilleri sırasıyla p′, q′, r′ ile gösterildiğine göre, aşağıdakilerden hangisi p∨q⇒q∧r önermesine denktir? A) p′∧q′⇒q′∨r′ B) p′∧q′⇒q′∧r′ C) p′∨q′⇒q′∧r′ D) q′∧r′⇒p′∨q′ E) q′∨r′⇒p′∧q′ Soruda "p∨q⇒q∧r" önermesi içinde parantez kullanılmadığı için, soru (p∨q)⇒(q∧r) , p∨(q⇒q∧r) , (p∨q⇒q)∧r gibi farklı şekillerde algılanabilir. Soru metni birden fazla şekilde anlaşılabileceği için hatalıdır. Dolayısıyla soru da hatalıdır. 20. İki basamaklı bir AB sayısı asal olduğunda BA sayısı da asalsa AB’ye simetrik asal denir. Bir AB simetrik asal sayısı için A•B çarpımı aşağıdakilerden hangisi olamaz? A) 7 B) 9 C) 15 D) 21 E) 63 Cevap C denmiş ve doğrudur. Ama B şıkkında geçen 9 sayısının çarpanları 1 ve 9 olabileceği için, AB ve BA sayıları 19 ve 91 olur. 91 de 7x13 olduğu için asal değildir. Dolayısıyla B şıkkı da doğrudur. 2 Doğru cevap olduğu için de soru yanlıştır. FEN: 15. Aşağıda verilen ünlü isimlerden hangisinin kimya biliminin gelişmesine katkısı olmamıştır? A) Neils Bohr B) John Dalton C) Amadeo Avagadro D) Michelangelo Buonarroti E) Marie Curie Niels Bohr'un adı kendi dilinde bile "Neils" diye yazılmadığı için bu soru da teknik olarak hatalıdır. Türkçe sorularında yazım hatası ve imla hatası soruları sorulan bir sınavda öğrenci basım hatası yapıldığını da hesaba katarak cevap veremeyeceği gibi, bu soruda da basım hatası yapıldığını düşünmek zorunda ve durumunda değildir... "Bu adamın adı Niels Bohr'du, bizi kandırmak için Neils yazmışlar" diyen birisi hatalı sayılamaz. 26. Bir elementin nötr atomu ile başka bir element atomunun iyonu karşılaştırıldığında aşağıdakilerden hangisi kesinlikle farklıdır? A) Proton sayıları B) Nötron sayıları C) Elektron sayıları D) Çapları E) Hacimleri Cevap A denmiş, doğrudur. Ama D ve E de doğrudur. Çünkü atom çapı elektronların dönüş yörünge mesafelerine göre (aslında yörünge mesafesi değil de, elektron bulutunun sınırları) belirlenir. Bu yörünge mesafesi de elektronlar ve atom çekirdeğindeki proton ve nötronlar arasındaki 3 temel kuvvetle alakalıdır. Kütle Çekim Kuvveti, Elektromanyetik Çekim Kuvveti ve Zayıf Etkileşim Kuvveti (Weak Interaction)... Proton sayıları farklı olduğu durumda, Proton/Elektron oranı aynı bile olsa, bu 3 kuvvetin tamamı aynı orantıda değişmeyeceği için, elektronların dönme yörüngeleri de değişir ve atom çapı da değişir. Tabi doğal olarak Atom hacmi de değişir. Dolayısıyla hiçbir iyonun atom çapları (ve buna bağlı olarak hacimleri) birbirinin aynı olmaz. Bu bazı kimya kitaplarında da aynen bu şekilde belirtilir. Soruda 3 doğru cevap olduğu için bu soru da yanlıştır. 32. Aşağıdaki tabloda dört ayrı ortamda bulunan besin molekülleri ve ortamın oksijen durumları verilmiştir. Ortam Besin molekülü Oksijen durumu I Glukoz Yok II Glukoz Var III Aminoasit Yok IV Aminoasit Var Yukarıdaki ortamlardan hangilerine maya mantarı eklenmesi sonucu etil alkol açığa çıkar? A) Yalnız I B) I ve III C) II ve III D) II ve IV E) III ve IV Soru hatalıdır çünkü maya mantarları oksijen olsa da, olmasa da fermentasyon yaparlar. Oksijensiz ortamda zaten fermentasyon yaparlar ama oksijenli ortamda da büyük oranda fermentasyonu tercih ederler. Yani etil alkol üretirler. Dolayısıyla cevap "I ve II" olmalıdır. Ama o da şıklarda yok. (Not: Aminoasitlerin indirgenmesi oksijenli solunumda gerçekleştiği için iki durumda da etil alkol üretilmez). TARTIŞMALI SORULAR: TÜRKÇE: 24. (I) Geçmiş çağlardan günümüze kalan büyük yapıtlar, örneğin Tolstoy’un Savaş ve Barış, Stendhal’ın Parma Manastırı, Dostoyevski’nin Budala adlı yapıtları çağlarının birer tanığıdır. (II) Ama yazarlar bu yapıtları çağın tanığı olmak isteğiyle yazmamıştır. (III) Çağlarının havasını kendi kişiliklerinde erittiklerinden ister istemez çağın etkileri yapıtlarında belirir. (IV) Ne var ki çağına tanıklık etmenin çeşitli yolları vardır. (V) Bu yollara başvurulmadan yazılanlar bu işlevi yerine getiremez, kısa zamanda unutulur, öte yandan yaratma isteğiyle yazılan yapıtlarsa kalıcılığa ulaşır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra “Kızıl ve Kara’yı okuyan günümüz insanının, Napolyon çağının anlayışını bu kitapta bugün de bulması, yapıtın kalıcılığını sağlayan sanatsal ve dilsel değerinin bir göstergesidir.” cümlesi getirilebilir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. Cevap E şıkkı olarak verilmiş. Oysa hem C hem E şıkları metnin bütünlüğünü bozmaz. Paragrafta (IV). cümlede eserin kalıcılığa ulaşması için "yaratma isteğiyle yazılması gerektiği" belirtiliyor. Yani bir yargı belirtiliyor. Eğer E şıkkı doğru kabul edilirse, verilen cümle bu yargıdan sonra gelir ve buna uygun bir örnek olmak durumundadır. Oysa alakası yoktur, çünkü cümlede "yapıtın kalıcılığını sağlayan değer", "Napolyon çağının anlayışını yansıtması" olarak anlaşılmaktadır. Yani "yaratma isteğiyle yazılması" değildir. O yüzden (V) cümlesinden sonra gelmek zorunda da değildir, çünkü o cümleyle çok fazla bir bağlantısı yoktur. Çünkü (V)'te "...yaratma isteğiyle yazılan yapıtlarsa kalıcılığa ulaşır." derken (X)'te "Yapıtın kalıcılığını sağlayan sanatsal ve dilsel değerin bir göstergesi, Kızıl ve Kara'yı okuyan günümüz insanının Napolyon çağının anlayışını bu kitapta bugün de bulmasıdır." deniyor. (Cümle öğelerini yer değiştirdim ki daha net anlaşılsın). Yani verilen cümleye göre Kızıl ve Kara kalıcıdır çünkü "Napolyon çağının anlayışını bugün bile yansıtmaktadır". Yoksa (V)'inci cümleden çıkarılması gereken "kalıcıdır çünkü yaratma isteğiyle yazılmıştır" yargısına bir işaret içermez. O yüzden (V)'ten sonra gelmek zorunda da değildir. Eğer C şıkkı doğru kabul edilirse, (III). cümlede belirtilen "çağın etkilerinin yapıtında belirmesi" yargısı verilen cümlede örneklendiği için arada bağlantı vardır ve bu da paragrafın bütünlüğünü bozmaz. "Ne var ki" de havada kalmaz, çünkü yazar zaten kendisi "çağa tanıklık etmenin çeşitli yolları olduğunu" söylüyor. Yani çağa tanıklık etmenin tek yolu Kızıl ve Kara'daki gibi "Napolyon çağının anlayışının bu kitapta bugün de bulunması" olmak zorunda değildir. İki cümleyi kısaltırsak, "Kızıl ve Kara'da çağa tanıklık etmenin xxx yolu kullanılmıştır, ne var ki bunun başka yolları da vardır." haline gelir, ki metin olarak doğrudur. Verilen cümle ile (V). cümleyi bağlayan da "yapıtın kalıcılığa ulaşması" yargısı. Ama bu yargıya örnekten önce de varabilir, sonra da varabilir. Önce örneği verip sonra yargıyı da söyleyebilir, önce yargıyı belirtip sonra ispat için örnek de verebilir... Biri tümdengelim, biri tümevarımdır. İkisi de doğrudur. Burada hangisi en doğrudur gibi bir durum da olmaz. Onu bilmek için paragrafın öncesi ve sonrasını da bilmen gerekir. TARİH: 12. Erzurum Kongresi’ni, İstanbul’da bulunan İngiliz ve Fransız temsilcileri ihtilal olarak nitelendirmiş ve Osmanlı saltanatı aleyhine sonuçlar verebilecek gelişme olarak değerlendirmiştir. Bu değerlendirmenin Erzurum Kongresi’nin, I. ulusal istencin egemen kılınması, II. yabancı bir devletten teknik ve ekonomik yardım alınabilmesi, III. Mebuslar Meclisi (Meclis-i Millî)’nin hemen toplanması ve merkezî hükûmetin aldığı kararları Meclisin denetimine sunması kararlarının hangilerinden kaynaklandığı savunulabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) I ve III E) I, II ve III Cevap D olarak verilmiş. Lakin unutulan bir nokta var. Tarih 1919 ve bahsedilen Meclis, İstanbul'daki Mebusan Meclisi. Yani 1876 Anayasası ile kurulan ve kısa bir süre faaliyetten sonra 32 sene kapalı kalıp, tekrar 1908'de faaliyete geçen ve 1918 Mondros Mütarekesi sonrasına kadar faaliyette olan Osmanlı Meclisi... Bu meclis 1918'in son aylarında Padişah Vahdettin tarafından tekrar seçime gidilmesi için feshedilmiş ama seçimler yapılamadığı için Erzurum Kongresinin yapıldığı tarihte yaklaşık 6 aydır kapalı durumdadır. Osmanlı Saltanatı içinde 10 yıldır faaliyette bulunan bir Meclisin tekrar toplanmasını talep etmenin Osmanlı Saltanatı aleyhine sonuç verecek bir durum olduğunu iddia etmeleri ilginçtir... Bu meclis zaten önceden de heyet-i vekilenin (yani merkezi hükümetin) kararlarını denetleyebilmekte ve gensoru vererek hükümet düşürebilmekteydi. Özetle Erzurum Kongresinin yapıldığı tarihte 23 Nisan 1920'de Ankara'da kurulacak olan Büyük Millet Meclisinin iması bile geçmemiştir. O meclisin açılması planlanan bir faaliyet değil, 16 Mart 1920 tarihinde İngilizlerin Mebusan Meclisini basması sonrası anlık alınan bir karardır. Dolayısıyla Meclisi Mebusanın hemen toplanması ve merkezi hükümetin aldığı kararların meclis denetimine sunulması Osmanlı Saltanatı aleyhine sonuç verecek bir gelişme olarak algılanamaz. Eğer Erzurum'daki bu kongre, merkezi hükümetten bağımsız ve ihtilali andıran bir yapının karar alması olarak düşünülürse, o zaman tüm şıklar doğru olur. Çünkü bu kongrenin herhangi bir kararı alması bile Saltanat aleyhine sonuç verecek bir gelişmedir. FELSEFE: 35. Bir paradigmanın açıklayamadığı olgular, sorular, durumlar yani anomaliler ortaya çıktığında o paradigmanın taraftarları ya bu durumu görmezden gelir ya da hâlâ olguları bu paradigmayla açıklama çabasını sürdürürler. Ama asla bu paradigmadan vazgeçmezler. Bu durum, gece kaybettiği anahtarını arayan adamın, anahtarını, düşürdüğü sokağın karanlık köşesinde değil de ışığın daha iyi olduğu sokak lambasının altında aramasına benzer. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi paradigma değişimini güçleştiren etmendir? A) Olgulardaki niceliksel değişimi fark edememe B) Olguları kurama uydurmaya çalışma C) Benimsenen kuramların yetersiz oluşu D) Nesnel bakıştan yoksun olma E) Ölçüm araçlarının kurama göre hazırlanmış oluşu Cevap B şıkkı ve doğru da. Ama D şıkkı da doğrudur. Çünkü adamın anahtarı sokak lambasının altında araması duygusal, yani subjektif bir davranıştır ve gerekçesi de nesnel bakıştan yoksun olmadır. Soruda "...güçleştiren birincil etmendir?" gibi bir öncelik belirtilmediği için sorunun 2 doğru cevabı vardır ve dolayısıyla soru yanlıştır. FEN: 11. Asal eksenine dik kesiti şekildeki gibi olan düzgün altıgen dik prizmanın yan yüzeyleri kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, mor renklere boyanmıştır. Prizma şekildeki konumdan başlayarak, O noktasından geçen asal ekseni çevresinde ok yönünde 1/3 devir yaparsa prizmanın hangi renkteki yüzeyini, K ve L noktalarından bakan gözlemcilerin her ikisi de görür? A) Kırmızı B) Turuncu C) Sarı D) Yeşil E) Mor Cevap E şıkkı demişler ama A, B, E olması lazım. Yani Turuncu, Kırmızı ve Mor. Çünkü soruda "Devir yaptıktan sonra" gibi bir ifadeyle durum (state) belirtilmiyor. "Devir yaparsa", "görür" diye geniş zaman kullanılıyor. Görme işleminin ne zaman gerçekleştiği net olarak belirtilmediği için, bu soru da hatalıdır. *************************** Özetle, ÖSS-ÖYS gibi ulusal bir sınav yapıyorsanız, sorularınızın tek cevabı olması gerekir. O da doğru cevap olmalıdır. Eğer yorumla veya görüşle birden fazla cevap çıkabiliyorsa, bu soruları hazırlayanların çapsız olduklarını gösterir. Çapsız adamlar da rica ediyorum milyon tane öğrencinin çaplarını ölçmekte kullanılmasınlar. 1 metrelik mesafeyi ölçmek için 1 metreden kısa cetvel kullanılmaz... |
Y
15 yıl
|
Iphone 3G 8GB telefonumu yaklaşık 1.5 yıl öncesinde 2.2 versiyonda iken Jailbreak yapmıştım. Şimdi Firmware'ı 3.0'a (veya 3.1.3 vs. güncel sürüm hangisiyse artık) yükseltmek istiyorum. Ne yapmam gerekiyor? Önce Restore ile Jailbreak'ten geri mi almam lazım? Yoksa direk Firmware update yapabiliyor muyum? Direk yaparsam, önceki app'lar ne oluyor? Tamamı uninstall mu oluyor? Yoksa hepsi duruyor da, çalışanı çalışıyor, çalışmayanı uçuyor mu? |
Y
16 yıl
|
Xnape diye yeni bir Türk Warcraft Server'ı açıldı. Arkadaşlarla uzun yıllar sonrasında direk transfer olduk. Tabi arada birsürü uğraştığımız için, kolaylık olsun diye adımları buraya da yazayım dedim: ************************************************** Wepla 1.20c'de yıllardır oynuyordunuz diyelim. Ve Dota 6.62'den sonraki haritaları Wepla desteklemediği için ve 6.64 oynamak istediğiniz için, veya artık Wepla'nın tadı kaçtığı için, veya adminler rakipsizlikten artık iyice ayılaştığı ve küfrün dibine vurdukları için, veya Wepla'da account açılamadığı ve arkadaş getiremediğiniz için vs. vs. Xnape'ye transfer olmayı düşündünüz. Yapacağınız işlemler çok basit. (Aşağıdaki basamaklar Wepla 1.20c kasanlar içindir. Sıfırdan kurulum farklı yerlerde anlatılmış). 1. Öncelikle aşağıdaki dosya indirilir ve kurulur: http://rap id share.com/files/304112287/Wepla_1.24b_Patcher.exe --- 7mb --- (Rap id share'da sorun yaşayanlar için alternatif linkler: http://www.me ga up load.com/?d=4D5WX7G7 http://www.easy-share.com/1908378892/Wepla_1.24b_Patcher.rar http://depositfiles.com/en/files/p42nr76wi http://filefactory.com/file/a1aba5d/n/Wepla_1_24b_Patcher_rar ) 2. Sonra aşağıdaki registry dosyası indirilir ve üzerine çift tıklama suretiyle registry girdisi yapılır. http://www.xnape.com/xnape.rar Bu kadar... Başka hiçbir işleme gerek yok. Sonra Xnape.com'un FORUM SAYFASINDAN (www.xnape.com/forum/ucp.php?mode=register) register edeceksiniz. Açtığınız account aynı zamanda Xnape Warcraft server'ına giriş accountu olacaktır. EK NOT: Bu kurulum 1 bilgisayara yapıldıktan sonra, sadece WC3 folderini bir flash disk vs. ile başka bir bilgisayara kopyalar ve registry dosyasını çalıştırırsanız, o da yeterli olur. Ne kurulum, ne crack, ne patch vs vs. hiçbir şey gerekmez. Sadece Folder Copy + reg dosyası (http://www.xnape.com/xnape.rar) EK NOT 2: Eğer kurulum sonrasında aşağıdaki hata mesajını alıyorsanız, çok büyük ihtimalle C++ veya Visual C Library'leriniz eksiktir: "Could not start War3.exe! Make sure the loader is in your WarcraftIII install directory" Bu durumda aşağıdaki 2 linkten size uyan library'yi indirip kurun. x86 (32 bit için. Eğer sizin işletim sisteminin ne olduğunu bilmiyorsanız, bu dosyayı indirin): http://www.microsoft.com/downloads/details.aspx?familyid=9B2DA534-3E03-4391-8A4D-074B9F2BC1BF&displaylang=en ---2mb--- x64 (64 bit için): http://www.microsoft.com/downloads/details.aspx?familyid=BD2A6171-E2D6-4230-B809-9A8D7548C1B6&displaylang=en ---2mb--- ************************************************** Bekleriz efenim. ID'ler 2700 küsür olmuş bile. |
Y
16 yıl
|
Bu oyun neden duyulmadı? Heroes 3'ten sonra bu kadar güzel bir oyun yapmışlar ve biz ancak yabancı sitelerden öğreniyoruz. Garip bir durum... Heroes 3'ü tüm Türkiye'de belki en fazla oynamış ve kitabını yazacak kadar suyunu çıkarmış biri olarak buraya açıkça yazıyorum: 3 haftadır aralıksız King's Bounty The Legend'ı oynuyorum. Fazlasıyla zevk aldım. King's Bounty Armored Princess'ı da heyecanla bekliyorum. |
DH Mobil uygulaması ile devam edin.
Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin.
Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.
Peki... Farkları ne?
Hangisini, neden tercih etmeliyim?
(LG olacak, gri olacak, soundbar olacak, tipi yaklaşık bunlar gibi olacak :P Specifications set by Mrs. President Hatun Kişi..).
Arada sırada Blueray film izlerim, arada PS3 ile oyun oynarım, öyle sesle ilgili ekstra merakım yok. Surround olsun, güzel ses versin yeter modundayım.
Var mı farklarını sayabilecek, yorum yapabilecek arkadaş?
Şimdiden teşekkürler.