Teknoloji Haberleri
Z
Gönderiler
Hakkında
0 Z
3 yıl
|
Merhaba arkadaşlar, RTX desteği olan oyunlarda RTX özelliğini açabilmeme rağmen DLSS özelliğini on yada off yapamıyorum. Mesela BF5'te DXR enabled durumdayken normalde alttaki DLSS menüsünü on/off yapabiliyordum. Ne olduysa birden bire orayı değiştiremez oldum. Aynı şekilde Metro Exodus'ta RTX enable ediyorum fakat DLSS enable edemiyorum. Seçip kaydedince tekrar off hale getiriyor kendisi. Bu problemi yaşamadan önce normalde on/off yapabiliyordum. Herhangi bir driver güncellemesi (zaten son driver yüklü idi) reboot vs olmadı. Oyunlarda RTX farkını görebilmek için benchmark testleri yapıyordum o sırada birden ortaya çıktı problem. Çözüm olarak DDU ile driverı temizledim + reboot + en son driverı kurdum + reboot. Fakat durum yine aynı. Defalarca reboot ettim ve oyunu da açıp kapattım değişir mi menü diye yine yok. Bu problemle karşılaşan yada çözüm önerisi olan var mıdır ? < Resime gitmek için tıklayın > |
Z
4 yıl
|
mAtx boyutunda Z490 anakart alacağım ama Asus ve MSI arasında kaldım. Zaten matx boyutunda çok seçenek de yoktu :) İlgili modeller şunlar: Asus ROG Strix Z490-G Gaming Wifi MSI MPG Z490M Gaming Edge Wifi Araştırdığım kadarıyla ikisi de güzel anakart, VRM leri kaliteli vs. Ancak kullanım olarak hangisi daha iyidir bilemiyorum. Mesela Asus için overclock yapmak daha kolay Bios arayüzü daha iyi vs. diyorlar. Tecrübeli arkadaşların yorumlarına açığım. Teşekkürler. |
Z
9 yıl
Bu gece 12 ye doğru Ankara Kızılay kavşaktan yaya olarak karşıya geçerken ölüyordum az kalsın. Güvenpark tarafında kenarda yeşilin yanmasını bekledim. Bu konuda çok titizimdir, yol boş olsa bile mutlaka yeşilin yanmasını beklerim. Geçerken de sağa sola iyice bakarım ki sorumsuzun teki aniden gelmesin diye, ki bugün bu huyum canımı kurtardı belki de. Biliyorum çünkü özellikle Ankara'da sorumsuz sürücü çok. Yeşil yandı yürümeye başladım. Arkamdaki yoldan sağa dönen sorumsuzun teki durup yayaların geçmesini beklemesi gerekirken, aksine son sürat gazlamış geliyor.  Allah'tan sola doğru bakıp farkettim de kendimi bir anda orta refüje doğru attım. O da hafif sağa kırıp tam arkamdan birkaç karış mesafeden geçip gitti. Adi herif durmaya bile yeltenmedi, o gazla basıp gitti. Biraz arkamda da bir aile vardı, anne baba ve kızları. O anki şokla benim aklıma gelmedi ama kız plakasını tam okuyamadım filan dedi, annesi de geride olmasak bize de çarpabilirdi, ne biçim geldi öyle filan dedi. Ben önden renginin siyah olduğunu görebildim sadece. Gece uyku tutmadı, aklıma geldikçe hem sinir oluyorum, hem çok şükür ucuz atlattım diyorum. Ne kadar sorumsuz adi insanlar var memlekette. Hem kırmızıda durmayıp kuralı ihlal ediyor, hem de dönerken tam gaz gidiyor. Az yavaş gitse belki küçük bir frenle duracaktı. O kadar hızlı geldi ki fren yapamadı sağa kırdı direk.  Vaktinizi aldığım için kusura bakmayın, dayanamadım paylaşmak istedim burada. |
Z
9 yıl
| Merhaba arkadaşlar, 2. el araç bakarken gözüme kestirdiğim aracı 5664 ten plaka sorgusu yaptım. "Araç Sbm kayıtlarında yoktur" diye dönüş geldi, muayene geçmişi de gelmedi. Ne demek oluyor bu, araçta yamuk bir durum mu var demek? Yine de gidip araca bakayım mı yoksa uzak mı durayım? |
Z
10 yıl
|
Bildiğiniz üzere oyunda direksiyon desteği yok. Direksiyonunuz varsa oyun bunu otomatik olarak tanımıyor. Sadece Xbox gamepad desteği var. Bu gerçekten büyük bir hayal kırıklığı, ancak üzülmeyin X360ce sayesinde direksiyonunuzu manuel olarak oyuna tanıtabilirsiniz. Aslında linkte @kubilay_1907 arkadaşımızın gamepad için hazırladığı x360ce emulator kullanımını direksiyon için anlatıyorum. Mantık aynı, sadece gamepad yerine direksiyon kullanıyoruz. Link:http://forum.donanimhaber.com/m_85956634/tm.htm Ben Logitech Force GT kullanıyorum. Bu modele göre kendi kafama göre tuş ayarlarını yaptım ve sorunsuz bir şekilde oynuyorum. Aşağıdaki linke gerekli dosyaları yükledim. Tıklayıp indirdikten sonra rar dosyasının içindeki 5 dosyayı kurulu olduğu dizinin içine atın. Örneğin bende C:\Program Files\Need for Speed Rivals dizininde. Sizde nereye kuruluysa o dizine atacaksınız. Oyuna girdiğinizde direksiyonu otomatik olarak tanıyacaktır. Dosya linki : http://bit . ly/1iuZm6A (boşluklar silinecek!) Dediğim gibi ben tuşları kendime göre ayarladım. Siz kendinize göre ayarlamak isterseniz x360ce.exe dosyasını çalıştırıp kendinize göre ayarları yapabilirsiniz. Programı çalıştırdığınızda direksiyonu otomatik olarak tanıyacaktır. Tuş kombinasyonları da "x360ce.ini" dosyasının içinde tutulur. Notepad ile bu dosyayı açıp düzenleyebilirsiniz, ancak program üzerinden yapmanızı tavsiye ederim. Öncelikle x360ce bir Xbox360 gamepad emulatör olduğu için hangi tuşların hangi tuşa denk geldiğini bilmemiz lazım. Ona göre tuşları direksiyonumuzdaki tuşlara uyduracağız. Neyseki oyunun içinde xbox360 gamepad için tuş haritası verilmiş. Bu işimizi kolaylaştırıyor. Xbox360 gamepad için tuş haritası : < Resime gitmek için tıklayın > Ben bu tuşları Türçe haliyle x360ce tuş ekranında belirttim. Aşağıdaki resmi referans olarak kullanabilirsiniz. < Resime gitmek için tıklayın > Örnek olarak LT (Left Trigger) tuşu fren tuşu. Bu tuş için record diyip fren pedalına basacaksınız. Fren pedalının adı olan "IAxis 6" menüde belirecektir. Xbox360'a göre A butonu Nitro tuşuymuş. Yine aynı şekilde record diyip istediğiniz tuşa basabilirsiniz. Ben buton 5'e basmışım (direksiyona göre sol selektör tuşuydu sanırım). Direksiyon için "Stick Axis X" tuşuna record diyip direksiyonu bir kere sola çevirmeniz yeterlidir. Siz record diyip bastıkça tuşun adını (Axis 1) o tuşa atayacaktır. Tuş atarken record işleminin kullanım örneği : < Resime gitmek için tıklayın > Peki direksiyon üzerindeki tuşların numarasını yada adını nasıl bileceğiz? Bunun için de alttan 4. sekmeden (bende "Logitech Driving Force GT USB" yazıyor, modele göre değişebilir) bakabilirsiniz. < Resime gitmek için tıklayın > Ben bu esnada 6 ve 8 nolu tuşlara, D-padde sola basmışım ve direksiyonu çevirmişim. Örnek olması için bir sürü tuşa basmışım. Siz de buradan direksiyondaki tuşlarını numaralarını görebilirsiniz. Logitech direksiyonları sorunsuz bir şekilde kullanabilirsiniz. Diğer marka modelleri bilmiyorum, denemedim, ancak anlattığım şekilde uyarlarsanız sorunsuz çalışacaklarını düşünüyorum. Yardım isteyenler bu konuya beni haberdar ederek mesaj atarsa yardımcı olmaya çalışırım. |
Z
11 yıl
|
Çoğu şeyde olduğu gibi çözüm para bence. Nasıl iş hayatında çalışanın performansı arttıkça pozisyonu ve maaşı artıyorsa futbolumuzda da böyle bir sisteme ihtiyacımız var bence. Malesef bizim oyuncular profesyonellikten çok uzaklar. Elin adamı antremandan sonra saatlerce ekstra çalışma yaparken bizimkiler evin yolunu gözetliyor sürekli. Ama bilmiyor ki azıcık gayret etse o genç dinamik yıllarını gezip tozmakla harcamak yerine ekstra çalışmaya ayırsa daha iyi oyuncu olacak, daha çok kazanacak, Avrupa'da hatta dünyada ismini duyuracak vs. Ama bizimkilerde o bilinç, o olgunluk yok malesef. Çünkü nasıl olsa 2-3m euroları götürüyorlar,niye ekstra efor sarfedeyim ki zihniyetindeler. Malesef millet olarak da genel yapımız böyle aslında, yumurta kapıya dayanmadan veya birileri zorlamadan bir işin kıymetini bilmiyoruz, hep savsaklıyoruz, üşengeçlik yapıyoruz, boşvermişlik yapıyoruz vs. Kısaca disiplin yok bizde disiplin. Bizimkiler parayı görünce şımarıyor, havalara giriyor, rehavete kapılıyor. Bir boşvermişlik, aman nasıl olsa paramı kazanıyorum zihniyeti var. Bunu sadece dünkü maç için söylemiyorum son yıllarda milli maçlarımızda bu şekilde bir tablo görüyorum ben. Aslında bunu kulüpler bazında da görüyoruz ama farketmiyoruz. Geçen seneki CL çeyrek final ve EL yarı final maçlarına gelene kadar hangi Türk oyuncumuz göze battı, takımı alıp sırtladı, galibiyete taşıdı? Dikkat edin yabancılar daha ön planda oldu hep. Aslında bu yıllardan beri böyleydi. 2000 yılı Galatasaray kadrosundan beri performanslarıyla takımında ön plana çıkan ve bunu kariyeri boyunca sürdüren yerli oyuncularımız olmadı hiç. İstisna olarak bir tek Arda'yı sayabilirz bu konuda. Madem bizim oyuncular kendi çabalarıyla gelişmiyorlar, o zaman tabiri caizse zorla yapılabilir diye düşünüyorum. Ne kadar uygulanabilir bilmiyorum ama şöyle bir fikir var aklımda. Ligimizdeki yerli oyuncuların yıllık maaşları milli takıma seçilmelerine ve elde ettikleri başarılara göre dinamik olarak değişecek. Milli takımın başarısına endekslenecek yani. Bütün maaşlar TFF denetiminde olacak. Taban-tavan şeklinde belli maaş değerleri olacak. Mesela hiç milli olmamış oyuncu için bir tavan maaş olacak Örnek olarak veriyorum mesela 750 bin €. Milli takıma seçilmiş olan oyuncu için bir taban ücret (bir öncekinin tavanı olacak şekilde 750 bin € diyelim) olacak. Şimdi gelelim asıl meseleye. Milli takım her başarı elde ettiğinde milli oyuncular için bu taban fiyat yükselecek. Mesela dünya kupası yada Avrupa şampiyonası eleme gruplarından 1. çıkılması halinde taban ücret 1,5m € olacak. Eğer 2. olarak gidilirse 1,25m €. Gidilen kupada alınan her başarı içinde aynı şekilde fiyatlar yükselecek. Çeyrek final için 2 yarı final için 2,5 final için 3 kupa alınırsa 3,5 gibi. Başarısızlık durumunda ise tavan fiyatlar devreye girecek, gerekirse maaşlar düşürülecek. Oyuncular milli takımda her başarı elde ettiğinde maaşlarının artacağını bildiği için sürekli başarılı olmak ve kendilerini geliştirmek zorunda olacaklar. Başarı yoksa para da yok arkadaş. Artı olarak böyle bir sistemde yabancı sınırını da rahatlıkla serbest bırakabilirsiniz. Şöyle ki mesela milli olmamış genç bir oyuncu maaşının artması için sürekli gelişmek ve daha iyi oynamak zorunda olacak. Tabi bu sürede az maaş alacağı için bu kulübünün de işine gelir. Milli takıma gidip belli başarıları elde ettikten sonra da kulüp isterse güzel bir bonservis karşılığı oyuncuyu satar, gittiği takımda yüksek maaş alır, isterse de oynatır kulubünün başarısına katkıda bulunur. Bu da tam da bizim Anadolu takımlarının yaptığı iş zaten. Diğer yandan kulüp zenginse bastırır parayı istediği kadar yabancı oynatır, yada altyapıdan yerli çıkarıp hem ucuza oynatır, hem de kaliteli yabancılarla gelişimini destekleyerek yıldız haline getirir. Dediğim gibi ne kadar uygulanabilir, ne kadar faydası olur emin değilim ama bu sistem işe yarar gibime geliyor. Maaş değerlerini de örnek olarak belirledim. Duruma göre ayarlanır değerler. 3 büyük kulüplerde olup bırakın milli olmayı ilk 11e hatta ilk 18e bile girmeden yüksek maaş alan oyuncular var ligimizde hepimiz biliyoruz örnek vermeme gerek yok. Bu sistemde böyle saçmalıkların da önüne geçilmiş olur. Daha çok para kazanmak istiyorsan oynayacaksın arkadaş, oynamıyorsan da aldığın maaşa razı olacaksın. Yok öyle 3 kuruşa 5 köfte. Tabi diğer yandan altyapı faaliyetlerimizin kalitesi, hocaların kalitesi vs. gibi parametreler de var işin içinde. Ama en azından başta bahsettiğim gibi oyuncuyu maddi anlamda zorlamak, motive etmek ve tabiri caizse gaza getirmek için böyle bir sistem olabilir. Belki saçma sapan hiç olmayacak şeylerden bahsediyorum ama artık bu işe radikal bir çözüm bulmamın vakti geldi bence. 30 yıllık hayatım boyunca milli takımımızı sadece 1 defa dünya kupası oynarken izleyebildim, onda da 3. olduk. 3 defa Avrupa şampiyonasında izledim bir 3.lük bir çeyrek final oynadık. Diğeri de (1996) ilk katılmamızdı zaten 0 çektik. Demek ki bizde potansiyel var abiciğim. İsteyince bir şeyleri başarabiliyoruz demek ki. Ama ısrarlı bir şekilde istemeyip savsakladığımız zaman hüsrana uğruyoruz, kahroluyoruz, ah ulan keşke başında şöyle olsaydı vs. diyoruz. Çünkü başarabileceğimiz bir şeyi saçma sapan sebepler yüzünden başaramamak zorumuza gidiyor. Bir yada birkaç futbolcunun çeşitli nedenlerle performansının yerle bir olup saçma sapan oynamasının yüzünden başarıyı kaçırmamız zorumuza gidiyor. Her turnuvada aynı şeyleri yaşıyoruz, başta oo iyi grup kesin 2. oluruz hatta zorlarsak 1. yiz diyoruz ama saçma sapan şeyler yüzünden 2. bile olamıyoruz yada play-off ta elenip turnuvaya bile katılamıyoruz. Azıcık gayret edip katılınca da olanları görüyoruz işte. Şu forumda çoğumuzun hayatı boyunca çalışarak bile kazanamayacağı paraları 1 yılda alıp da ellerine yüzlerine bulaştırıp bizi ülkece rezil etmeleri inanın çok zoruma gidiyor. Sizin de öyledir eminim. Eğer bu şekilde gidersek ligde milyon eurolar kazanmasına rağmen milli takıma hiçbir başarı yaşatmayan oyuncularla dolu garip bir ülke haline geleceğiz. |
Z
12 yıl
|
Amazon fiyatından bile daha ucuz. Daha ucuza Türkiye'de bulunamaz heralde. İhtiyacı olanlar kaçırmasın derim. Ben kaptım 1 tane  http://www.teknobiyotik.com/team-32gb-micro-sdhc-class10-flash-kart.html |
Z
12 yıl
|
Şu an bakıma aldılar sanırım. 5am - 10am PDT arası diyor. Başka zaman bulamadılar mı da prime time da yapıyorlar şu işi. Ne garip insanlar.. |
Z
12 yıl
|
Merhaba arkadaşlar, Yaklaşık 6 aydır kullanmakta olduğum ve yerimde duramayıp sürekli şekilden şekile soktuğum Haf X 942 kasa modifiyelerimi paylaşmak istiyorum. Uzun zamandır niyetliydim bu konuyu açmaya ama fırsat bulamamıştım bir türlü, bugüne kısmetmiş.  Öncelikle modifiye konusunda çok emeği geçen (ve geçecek olan  ) arkadaşım @emmoo14 (Emre) , özellikle sıvı soğutma konusunda değerli fikirlerini ve yardımlarını aldığım @Digitaldrop (Onur abi) ve malzemeleri temin etmem konusunda çok yardımı dokunan @djemo31 (Emrah) adlı kişilere teşekkür ediyorum. Sistem özelliklerinden başlayalım: Cooler Master Haf X 942 kasa (başrol oyuncumuz ) Siverstone Strider Plus 1000W 80+ Silver PSU Asus P8Z68-V pro anakart Intel i7 2600K işlemci Corsair Vengeance 2x4GB 1600 MHz CL8 Ram MSI GTX560Ti Hawk ekran kartı Ocz Vertex3 240GB Sata3 SSD WDC Black 1TB 1002FAEX + WDC Green 2TB 20EARX HDD Creative X-Fi Titanium HD ses kartı Pioneer DVDrom LG 42LW650S 3D LED TV Logitech Z5500 Logitech MK260 Logitech Driving Force GT Gelelim fotoğraflara Bu ilk zamanlardaki hali (3-4 ay öncesi). İlk yaptığım iş, kırmızı olan öndeki büyük fanın LEDlerini mavi ile değiştirmek oldu. Anakartın renkleri ile de uyumlu olduğu için mavi ağırlıklı göreselliği tercih ettim. Kule soğutucuda ve 14lük arka egsoz fanları da mavi LEDli. Ayrıca altta da mavi katot ışık var. < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > Önden görünüşü : < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > Yandan kapak kapalı iken görünüşü. 20lik dev fan çirkin göründüğü için bu kapak full açık pleksi pencere ile değişecek. O zamanlar henüz taze olduğu için fanın olduğu kısmı kesmeye kıyamadım. Yeniden çelik sactan pencereli kapak yatırmaya başlamıştım, kaç ay oldu bitmedi henüz, birkaç ufak işi kaldı. Biter bitmez ekleyeceğim onu da. < Resime gitmek için tıklayın > Burada ekran kartının üzerinde duran parça ekran kartını sabit tutmaya yarıyor. Aynı zamanda 8lik slim fan takılması sayesinde SLI/CF gibi çift kart düzenlerinde kartlar arasında hava sirkülasyonu sağlayarak sandviç sıcaklığı problemi denilen üstteki kartın çok ısınmasına engel oluyor. SLI kurmaya niyetlendiğim bir zaman monte etmiştim, kartı yükseltmeye ve sıvı soğutmaya karar verdiğim için gerek kalmadı şimdi. Onun sağındaki aparatta ise 12lik fan bulunuyor ve önden ekran kartına doğru daha çok hava girmesini sağlıyor(du). Onu da çıkardım sonradan. Ayrıca 2 adet UV mavi Sata kablosu ve 1 adet UV katot ekledim. < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > Bunlar da son hali diyebilirim. UV ışığını engellediği için LED yerine artık kasa içinin tamamen UV görünümlü olmasına karar verdim. Kule soğutucudaki ve arka egsoz fanı 12lik mavi UV fanlarla değiştirdim. Anakart 24pin soketi, 12V işlemci besleme kablosu ve ekran kartı besleme kabloları sleeve lendi. (Emre kardeşime tekrar teşekkür ediyorum, çok emeği geçti sleeve konusunda  ). UV katot sayısı 2 oldu. Zalman MFC2 fan kontrolcü eklendi. Kırmızı renkli Gskill ramler siyah renkli Corsair Vengeance ile değiştirildi. < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > Kabloların bir kısmı ve SSD kötü görünüyor aslında. Sürekli bir yerleri değiştirdiğim için toparlamaktan gına gelmişti artık. Sıvı soğutmadan sonrasına bıraktım bazı şeyleri o yüzden. Adam akıllı bir elden geçireceğim o zaman. Ayrıca ekran kartına giden kablodaki mor renkli sleeve mavi ile değişecek. 2. renk olarak mor güzel durur diye düşünmüştüm ama o kadar da güzel durmadı sanırım? Öndeki 20lik ve üstteki 2 adet 20lik fanlar dışarı baktığı için sadece bunlar mavi LEDli olacak. Üst için 2 adet mavi LEDli Megaflow fanlar takılmayı bekliyor. < Resime gitmek için tıklayın > Tabiki henüz bitmedi. Sırada bütün kabloların sleevelenmesi ve sıvı soğutma sistemini yerleştirmek var. Sıvı soğutma parçalarını alırken görselliğe ve mümkün olduğunda UV duyarlı olmalarına özen gösterdim. < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > Parça listesi : Swiftech MCP655 pompa + EK D5 X-Top Alphacool NexXxos Xtreme III 360mm Rev.2 radyatör EK Supreme-HF Full Nickel EN işlemci bloğu EK Bay Spin double 5.25" rezervuar (Önden çift 5.25" slot kaplıyor). Masterkleer 1/2" şeffaf UV mavi hortum (Normalde şeffaf, UV ışık altında mavi parlıyor). 3 adet Gelid Wing12 120mm UV mavi 1500rpm sessiz fan (Radyatörde alttan giren hava için) EK Ekoolant UV mavi soğutma sıvısı 1/2" sıkmalı rakorlar (düz, L, 45 derece) Montaja dün itibariyle Emre ile beraber başladık. Radyatörü kasanın üst tarafına yerleştirdik. Hava girişi için altına UV 12lik fanlar takılacak, üst tarafta ise 2 adet 20lik mavi LEDli Megaflow fanlar havayı dışarı çekecek. Rezervuarı 5.25 slotlarının üstten 3. ve 4. sıraya taktık, fakat sonradan en üstte duracak olan Zalman kontrolcünün radyatör ile yapıştığını görünce rezervuarı en üst slotlara almaya karar verdim, hem de doldurma işlemi de daha kolay olacak böylece. Kasanın üstünde bunun için bir delik açılacak. < Resime gitmek için tıklayın > Pompaya D5 aparatını taktık. Daha yakışıklı oldu bu şekilde. Pompayı da rezervuarın hemen arkasına koymayı düşünüyorduk ama rakor hizaları denk gelmediği için ve rezervuarın yeri de değişeceği için pompayı alta koymaya karar verdik. Dünkü teste şimdilik döngüye CPU bloğunu dahil etmedik. Kasadaki bütün parçaları söküp sadece sıvı soğutma parçaları olacak şekilde kaba bir test yaptık. Birkaç gün için de bütün parçalar montelenip sistem hazır hale gelecek. İlerleyen zamanlarda da ekran kartı, anakart ve ramler döngüye dahil edilecek. CPU için sistem tamamlandığında resimlerini ekleyeceğim. Önden şöyle bir tüyo vereyim şimdilik: < Resime gitmek için tıklayın > Her türlü olumlu/olumsuz eleştiri ve fikre açığım arkadaşlar. Yorumlarınızı esirgemeyin. Beğendiğinizi umarak, saygılarımı sunuyorum. Güncelleme 03.03.2012 Evet arkadaşlar, nihayet sıvı soğutma sistemimiz de hazır. Detaylara çok önem vermeden kabaca kasa içine çeki düzen verip fotoğraflarını çektim. Ufak tefek toparlanacak yerler var daha, kalan kablolar da sleeve lenecek, ekran kartı sleeve i mavi ile değiştirilecek vs. Bunları az önce çektim, gündüz görünümü. Gece görünümlerini de ayrıca ekleyeceğim. Buyrun, iyi seyirler. < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > Bu da i7 2600K 4430 MHz de Prime95 ile full stress altında yaklaşık 15 dakika çalıştıktan sonraki sıcaklık değerleri Yarım saat sonra bile 58C yi geçmedi. Ancak fankarı 600rpm civarına pompayı da 2,5 değerine alınca 60C gördü sadece, 61 bile demedi. Normalde popma 3.kademe, fanlar 1000rpm civarlarında çok rahat yetiyor. < Resime gitmek için tıklayın > |
DH Mobil uygulaması ile devam edin.
Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin.
Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.
12 m2 da oda için portatif klima bakıyorum. Gözüme 2 model kestirdim. Biri Airfel marka R410A gaza sahip, diğeri Electrolux marka R290 gaza sahip. Electrolux un wifi özellği ile uzaktan internet üzerinden kontrol edilebiliyor olması beni cezbetti. Fakat kafamı karıştıran konu soğutucu gazlarının farklı olması. Araştırdığım kadarıyla R290 zehirsiz ama çok yanıcı bir gazmış. R410A ise hem zehirsiz hem yanıcı olmayan bir gaz. Gönlüm Electrolux almaktan yana fakat R290 ın yanıcı olması beni düşündürüyor ilerde yanma patlama olur mu diye. R410A olan Airfel alıp kafam rahat olsun diyorum bir yandan. Bu konuda tavsiye ve firkirlerinize açığım. R290 konusunda fazla mı pimpirikli düşünüyorum :)