P

Teğmen
27 Mart 2016
Tarihinde Katıldı
Takip Ettikleri
5 üye
Görüntülenme (?)
45 (Bu ay: 0)
Gönderiler Hakkında
P
7 yıl
Dinamik konusunda tavsiye istiyorum :(
Arkadaşlar merhaba, 11. sınıf öğrencisiyim. Matematik ve fen derslerinde sıkıntı çekmiyorum, fizik hariç. Vektörler ile bağıl ve bileşik hareketi gayet iyi anladım ama dinamik konusuna geldik, yok sıkıştım. Okuldaki hoca eylemsizlik kullanmadan soru çözüyor, dersanedeki Fey kuvveti gösteriyor, herkes kafasına göre yapıyor. Bunların kabul edilmiş genel bir çözümü yok mu çıldırmak üzereyim. Bana yardımcı olun.
P
7 yıl
Lise Ortalamaları ile ilgili bir soru
Merhaba TYT/AYTciler ben bu sene 10. sınıfı bitiren bir kardeşinizim.

üniversite sınavında yıl sonu puanlarının da etkili olduğunu biliyorum, ama ne kadar etkili?
9. sınıf ortalamam 86,4
10. sınıf 90,6

bu puanlar düşük mü, düşükse ne kadar düşük? 11 - 12'de telafi edebilir miyim? sıralamamı ne kadar etkiler?

yardımcı olan herkese şimdiden teşekkürler.
P
8 yıl
Forumun son hali
< Resime gitmek için tıklayın >
bu tablo beni üzüyor
P
8 yıl
S6 Edge Telefonum Suya Girdi
Merhaba arkadaşlar, şöyle anlatayım:

Birkaç gündür ailemle bir otelde tatildeyim. Salı sabahı odadan çıktım, havuz kısmına gittim. O sırada küçük bir çocuk kaydıraktan kaydı, üstünde kolluk simit vs yok, havuzda çırpınmaya başladı. Annesi diye tahmin ettiğim biri bağırdı çığırdı, baktım yeltenen yok koştum atladım kurtardım.

İşin can alıcı kısmı, bu sırada telefonum şortun cebindeymiş. O anki durumda aklıma bile gelmedi. Kenara geçtim, yarım saat kadar oturdum. Cebimden telefonu çıkardım tuşuna basıyorum açılmıyor. O an aklıma geldi suya girdiğimde telefonun cebimde olduğu.

Özet: Cebimdeki telefonu farketmeden yüzdüm, yarım saat sonra anladım.

Telefonu 24 saat pirinçte tuttum ama fayda etmedi. Alalı 1 sene oldu, alırken +3 sene ek garanti yaptırmıştım. Telefonu garanti ile falan kurtarabilir miyim?
P
9 yıl
REFERANDUMDA OYUNUZ NEDİR? EVET Mİ, HAYIR MI?
Referandum konusunda bir çok anket açıldığını biliyorum. Çoğunlukla konular bir süre sonra taraflı hâle geliyor ve taraflar birbirlerine saydırmaya başlıyorlar.

Ben bunu istemiyorum. Ben medeni bir şekilde bu forumdaki insanlarla tartışmak, fikir alışverişinde bulunmak ve oyumu buna göre belirlemek istiyorum.

Kararını vermiş olanlar yukarıdaki anketten oyunu atabilir. Savunduğu fikirleri açıklamak isteyenleri de aşağıya bekliyorum.
Her maddeyi tek tek tartışmak daha faydalı olabilir, böylece dağılmayı önler ve hangi maddelerin desteklenebilir, hangilerinin desteklenemez olduğunu kararlaştırabiliriz.




TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI DEĞİŞİKLİK TEKLİFİ


1. MADDE

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin birinci maddesine göre, Anayasa'nın "Yargı yetkisi" başlığında değişikliğe gidilecek. Buna göre, yargı yetkisinin, Türk milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılacağına dair hüküm, "Bağımsız ve tarafsız" mahkemelerce kullanılacağı şeklinde değişecek. Oylamada 347 kabul, 132 ret oyu kullanıldı, 2 çekimser, 2 boş, 1 geçersiz oy çıktı.

2. MADDE

Teklifin ikinci maddesi milletvekili sayısının 550'den 600'e çıkarılmasını öngörüyordu. Genel Kuruldaki gizli oylamaya 480 milletvekili katıldı. Oylamada 343 kabul, 133 ret oyu kullanıldı, 1 çekimser, 2 boş, 1 geçersiz oy çıktı.

3. MADDE

Teklifin üçüncü maddesi, seçilme yaşını 25'ten 18'e indirilmesini ve askerlikle ilişiği olanların milletvekili adaylığına başvuramamasını öngörüyor. Genel Kurul'daki 3. maddenin gizli oylamasına 485 milletvekili katıldı. Oylamada 341 kabul, 139 ret oyu kullanıldı. Oylamada 3 boş, 2 geçersiz oy çıktı.

4. MADDE

Teklifin dördüncü maddesiyle, Anayasanın "TBMM'nin Seçim Dönemi" başlıklı maddesi, "TBMM ve Cumhurbaşkanının Seçim Dönemi" olarak değişiyor.

Teklife göre, TBMM seçimleri 4 yılda değil, 5 yılda bir yapılacak. Cumhurbaşkanı seçimleri de TBMM seçimleri gibi 5 yılda bir olacak ve seçmenler, iki seçim için aynı gün sandığa gidecek. Süresi biten milletvekili yeniden seçilebilecek. Cumhurbaşkanı seçiminde birinci oylamada gerekli çoğunluğun sağlanamaması halinde, belirtilen usule göre ikinci oylama yapılacak.

Genel Kuruldaki gizli oylamaya 486 milletvekili katıldı. Oylamada 343 kabul, 139 ret oyu kullanıldı. Oylamada 2 boş, 2 geçersiz oy çıktı.

5. MADDE

Teklifin beşinci maddesiyle, TBMM'nin görevleri ve yetkileri, "kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak, bütçe ve kesin hesap kanun tekliflerini görüşmek ve kabul etmek, para basılmasına ve savaş ilanına karar vermek, milletlerarası antlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak, TBMM üye tam sayısının 5'te 3 çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilanına karar vermek, anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmek" olarak sıralanıyor.

Genel Kuruldaki gizli oylamaya 354 milletvekili katıldı. Oylamada 343 kabul, 7 ret oyu kullanıldı. Oylamada 3 boş, 1 geçersiz oy çıktı. CHP milletvekilleri oylamaya katılmadı.

6. MADDE

TBMM'nin bilgi edinme ve denetim yollarına ilişkin maddesindeki değişiklik ile yasamanın belli bir konuda Meclis Araştırması yapması, Genel Görüşme açarak Genel Kurulda görüşmesi ve milletvekillerinin, cumhurbaşkanı yardımcıları ile bakanların cevaplaması istemiyle yazılı soru sorması yeniden düzenleniyor.

Buna göre, TBMM, Meclis Araştırması, Genel Görüşme, Meclis Soruşturması ve Yazılı Soru yollarıyla bilgi edinme ve denetleme yetkisini kullanacak. Gensoru, denetleme yetkisinden çıkarılacak.

Genel Kuruldaki gizli oylamaya 483 milletvekili katıldı. Oylamada 343 kabul, 137 ret oyu kullanıldı. Oylamada 2 boş, 1 geçersiz oy çıktı.

7. MADDE

Maddeyle, cumhurbaşkanı seçilen kişinin partisiyle ilişiğinin kesilmesine yönelik düzenleme kaldırılıyor. Böylelikle doğrudan halk tarafından seçilen ve siyasal bir kişilik olan cumhurbaşkanının, partisiyle ilişkisinin kesilmesine dair hükmü yürürlükten kaldıran ilga normunun, halk oylamasında kabulü akabinde yürürlüğe girmesi anında bir siyasi partiyle ilişki kurması mümkün hale getiriliyor.

Genel Kuruldaki gizli oylamaya 482 milletvekili katıldı. Oylamada 340 kabul, 136 ret oyu kullanıldı. Oylamada 4 boş, 2 geçersiz oy çıktı.

8. MADDE

Düzenlemeyle, Anayasanın "cumhurbaşkanının görev ve yetkilerine" ilişkin maddede değişiklik yapılıyor ve cumhurbaşkanına, "devlet başkanı" sıfatı getiriliyor. Devletin başı olan cumhurbaşkanına, yürütme yetkisi de veriliyor.

Cumhurbaşkanı, "devlet başkanı" sıfatıyla Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk milletinin birliğini temsil edecek, anayasanın uygulanmasını, devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını sağlayacak. Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü TBMM'de açılış konuşmasını yapacak. Ülkenin iç ve dış siyaseti hakkında Meclise mesaj verecek.

Cumhurbaşkanı, kanunları yayımlayacak ve kanunları tekrar görüşülmek üzere TBMM'ye geri gönderecek. Kanunların, TBMM İçtüzüğü'nün tümünün veya belirli hükümlerinin anayasaya şekil veya esas bakımından aykırı oldukları gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinde iptal davası açacak.

Genel Kuruldaki gizli oylamaya 481 milletvekili katıldı. Oylamada 340 kabul, 135 ret oyu kullanıldı, 5 boş, 1 de geçersiz oy çıktı.

9. MADDE


Söz konusu maddeyle, Cumhurbaşkanı hakkında, bir suç işlediği iddiasıyla TBMM üye tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilecek. Meclis, önergeyi en geç bir ay içinde görüşüp ve üye tamsayısının beşte üçünün gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verecek.

Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Meclis'teki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından her siyasi parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak 15 kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılacak. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclis Başkanlığına sunacak. Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona bir aylık yeni ve kesin bir süre verilecek.

TBMM Genel Kurulunda, anayasa değişikliği teklifinin dokuzuncu maddesine 343 kabul, 137 ret oyu verildi.

10. MADDE

Teklifin 10. maddesiyle "cumhurbaşkanı yardımcılığı" geliyor. Madde, Cumhurbaşkanına, seçildikten sonra bir veya daha fazla cumhurbaşkanı yardımcısı atayabilmesi imkanı tanıyor.

Cumhurbaşkanlığı makamının herhangi bir nedenle boşalması halinde 45 gün içinde cumhurbaşkanı seçimi yapılacak. Yenisi seçilene kadar cumhurbaşkanı yardımcısı, cumhurbaşkanlığına vekalet edecek ve cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanacak. Genel seçime 1 yıl ve daha az kalmışsa, TBMM seçimi de cumhurbaşkanı seçimiyle yenilenecek.

TBMM Genel Kurulunda 10. maddenin gizli oylamasına 483 milletvekili katıldı. Oylamada 343 kabul, 135 ret oyu kullanıldı, 3 oy boş çıkarken, 2 oy da geçersiz sayıldı.

11. MADDE

Teklifin 11. maddesine göre, TBMM, üye tam sayısının 5'te 3 çoğunluğu ile seçimlerin yenilenmesine karar verilebilecek. TBMM genel seçimi ile cumhurbaşkanı seçimi birlikte yapılacak. Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde TBMM genel seçimi ile cumhurbaşkanı seçimi birlikte gerçekleştirilecek.

Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi durumunda cumhurbaşkanı bir kez daha aday olabilecek.
Seçimlerinin birlikte yenilenmesine karar verilen Meclisin ve cumhurbaşkanının yetki ve görevleri, yeni Meclisin ve cumhurbaşkanının göreve başlamasına kadar devam edecek. Bu şekilde seçilen Meclis ve cumhurbaşkanının görev süreleri de 5 yıl olacak.

TBMM Genel Kurulunda, teklifin 11. maddesinin gizli oylamasına 483 milletvekili katıldı. Oylamada 341 kabul, 134 ret oyu kullanıldı, 1 oy çekimser sayıldı, 5 oy boş, 2 oy geçersiz çıktı.

12. MADDE

Teklifin 12. maddesine göre, cumhurbaşkanı; tabii afet, tehlikeli salgın hastalıklar veya ağır ekonomik bunalım hallerinin yanı sıra savaş, savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi, seferberlik, ayaklanma, vatan veya cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışmanın, ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması; anayasal düzeni veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerinin ortaya çıkması; şiddet olayları nedeniyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması hallerinde yurdun tamamında veya bir bölgesinde olağanüstü hal (OHAL) ilan edebilecek.

Genel Kurulda, teklifin 12. maddesinin gizli oylamasına 482 milletvekili katıldı. Oylamada 344 kabul, 133 ret oyu kullanıldı, 2 oy boş, 3 oy geçersiz çıktı.

13. MADDE


Teklifin 13. maddesine göre, disiplin mahkemeleri dışında askeri mahkemeler kurulamayacak. Ancak savaş halinde asker kişilerin görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevli askeri mahkemeler kurulabilecek.

Genel Kurulda, teklifin 13. maddesinin gizli oylamasına 482 milletvekili katıldı. Oylamada 343 kabul, 133 ret oyu kullanıldı, 1 oy çekimser, 3 oy boş çıktı, 2 oy geçersiz sayıldı.

14. MADDE


Teklifin 14. maddesinde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun yapısında değişikliğe gidiliyor.

Maddeye göre, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun adı, Hakimler ve Savcılar Kurulu şeklinde değişecek. Kurulun üye sayısı 13, daire sayısı 2 olacak. Kurula Adalet Bakanı başkanlık edecek ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı da kurulun tabii üyesi olarak görev yapacak.

Kurulun 3 üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş adli yargı hakim ve savcıları arasından, 1 üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idari yargı hakim ve savcıları arasından cumhurbaşkanınca; 3 üyesi Yargıtay üyeleri, 1 üyesi Danıştay üyeleri, 3 üyesi nitelikleri kanunda belirtilen yükseköğretim kurumlarının hukuk dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile avukatlar arasından TBMM tarafından seçilecek.

Öğretim üyeleri ile avukatlar arasından seçilen üyelerden, en az birinin öğretim üyesi ve en az birinin de avukat olması gerekecek.

Kurulun TBMM tarafından seçilecek üyeliklerine ilişkin başvurular, Meclis Başkanlığına yapılacak. Başkanlık, başvuruları Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyona gönderecek.

Komisyon, her bir üyelik için 3 adayı, üye tam sayısının 3'te 2 çoğunluğuyla belirleyecek. Birinci oylamada aday belirleme işleminin sonuçlandırılamaması halinde ikinci oylamada üye tam sayısının 5'te 3 çoğunluğu aranacak. Bu oylamada da aday belirlenemediği takdirde her bir üyelik için en çok oyu alan 2 aday arasında ad çekme usulüyle aday belirleme işlemi tamamlanacak.

TBMM, Komisyon tarafından belirlenen adaylar arasından, her bir üye için ayrı ayrı gizli oyla seçim yapacak. Birinci oylamada üye tam sayısının 3'te 2 çoğunluğu; bu oylamada seçimin sonuçlandırılamaması halinde, ikinci oylamada üye tam sayısının 5'te 3 çoğunluğu aranacak. İkinci oylamada da üye seçilemediği takdirde en çok oyu alan iki aday arasında ad çekme usulüyle üye seçimi tamamlanacak.

Üyeler, 4 yıl için seçilecek. Süresi biten üyeler bir kez daha seçilebilecek.

Kurul üyeliği seçimi, üyelerin görev süresinin dolmasından önceki 30 gün içinde yapılacak. Seçilen üyelerin görev süreleri dolmadan kurul üyeliğinin boşalması durumunda, bunu takip eden 30 gün içinde yeni üyelerin seçimi yapılacak.

TBMM Genel Kurulunda, teklifin 14. maddesinin gizli oylamasına 483 milletvekili katıldı. Oylamada 341 kabul, 133 ret oyu kullanıldı, 4 oy boş, 4 oy geçersiz, 1 oy çekimser çıktı.

15. MADDE

Teklifin 15. maddesine göre, kamu idareleri ve kamu iktisadi teşebbüsleri dışındaki kamu tüzel kişilerinin harcamaları yıllık bütçelerle yapılacak.

Bütçe kanununa, bütçeyle ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulamayacak. Cumhurbaşkanı bütçe kanun teklifini, mali yılbaşından en az 75 gün önce TBMM'ye sunacak. Bütçe teklifi, Bütçe Komisyonunda görüşülecek. Komisyonun 55 gün içinde kabul edeceği metin, Genel Kurulda görüşülecek ve mali yılbaşına kadar karara bağlanacak.

TBMM Genel Kurulunda, anayasa değişikliği teklifinin, bütçe ve kesinhesapla ilgili 15. maddesine 341 kabul, 134 ret oyu verildi.

16. MADDE

Teklifin 16. maddesiyle, önerilen hükümet sistemine uyum için anayasanın farklı maddelerinde bulunan bazı ibareler değiştiriliyor ya da metinden çıkarılıyor.

TBMM Genel Kurulunda, teklifin 16. maddesinin gizli oylamasına 482 milletvekili katıldı. Oylamada 341 kabul, 134 ret oyu kullanıldı, 3 oy boş, 3 oy geçersiz, 1 oy çekimser çıktı.

17. MADDE

Bu madde uyarınca, TBMM'nin bir sonraki seçimi ve cumhurbaşkanı seçimi, 3 Kasım 2019 tarihinde yapılacak.

Seçimin yapılacağı güne kadar milletvekillerinin ve cumhurbaşkanının görevi devam edecek. Meclisin seçim kararı alması halinde, 27'nci Yasama Dönemi Milletvekili Genel Seçimi, cumhurbaşkanı seçimiyle beraber yapılacak.

TBMM Genel Kurulunda, anayasa değişikliği teklifinin 17. maddesine 342 kabul, 135 ret oyu verildi.

18. MADDE

Maddeye göre, "Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesileceğine" dair hükmün kaldırılması, değişikliğin yayımı tarihinde; mevcut anayasada Bakanlar Kurulu, sıkıyönetim, tasarı, kanun hükmünde kararname, Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ibarelerinin kaldırılmasına dair değişiklikler de TBMM ve cumhurbaşkanı seçimleri sonucunda cumhurbaşkanının görevi başladığı tarihte yürürlüğe girecek.

TBMM Genel Kurulunda, teklifin 18'inci maddesinin gizli oylamasına 481 milletvekili katıldı. Oylamada 344 kabul, 131 ret oyu kullanıldı, 2 oy boş, 3 oy geçersiz ve 1 oy da çekimser çıktı.
P
9 yıl
Çerkes Sürgünü (21 Mayıs 1864)
ÇERKESLER

Çerkes Sürgünü'nü anlatmadan önce Çerkes halkından bahsetmenin daha mantıklı olduğu kanaatindeyim.

Çerkesler veya Adigeler Kuzey Kafkasya’da, tarihi Çerkesya'da, bugün ise Rusya Federasyonu'na bağlı Adıgey, Karaçay-Çerkes ve Kabardey-Balkar cumhuriyetleri ile Krasnodar Krayı ve Stavropol Krayı'nda Çerkesçe'yi konuşan yerliler ile Çerkes Sürgünü'nde Çarlık Rusyası döneminde Kafkasya'dan Osmanlı İmparatorluğu topraklarına sürülen ve bugün Türkiye, Ürdün, Suriye ve Filistin gibi ülkelerde yaşayan Kuzey Kafkas halkıdır.

Bugün dünyada en büyük Çerkes nüfusu Kafkasya'da değil, iki-üç milyon ile Türkiye'de bulunmaktadır.






ÇERKES SÜRGÜNÜ

Çerkesler, 150 yıl önce 21 Mayıs 1864’te Rusya tarafından büyük sürgünle soykırıma maruz bırakıldı. Bu nedenle 21 Mayıs dünyanın farklı ülkelerine ve kentlerine yayılmış olan Çerkesler için unutulmaz bir gündür. Yaklaşık 1 milyon 500 bin insan öz vatanını terk etti. 500 bin civarında insan da sürgün yolculuğunda ve ilk yerleştikleri bölgelerde hayatını kaybetti. Sadece Trabzon’da 53 bin insanın hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.

Ruslar Karadeniz kıyısında bulunan Kafkas halklarının topraklarının tamamını 1860'lı yıllarda ele geçirmişlerdi. Elde edemedikleri tek bölge ise Adıgey ya da diğer ismiyle Çerkes bölgesiydi. Karadeniz kıyısından hem Osmanlıya hem de Batıya açılan Çerkes bölgesi, Rus egemenlik alanı içinde bağımsız bir bölge şeklinde varlığını devam ettirmekteydi.

< Resime gitmek için tıklayın >
Çerkesya'nın haritadaki konumu

1856 Kırım Savaşı'nda Osmanlı, İngiliz, Fransız ittifakına karşı, tarihinin en büyük mağlubiyetlerinden birini alan Rusya, savaş sırasında Çerkeslerin yaşadığı bölgeye Rus askerlerini gönderememişti. Bölgede Çerkesler başta olmak üzere diğer halkların mevcudiyeti Rus yayılmacılığının önündeki en önemli engel olarak gözükmekteydi. Rusya savaş sonrasında bölgede tam egemenlik sağlamak için başta Çerkes halkı olmak üzere diğer Kafkas halklarını kontrol altına almak ya da bölgeden tamamen uzaklaştırmak için planlama yapmaya başladılar.

Çerkeslerin Sürgün Edilme Kararı
Bölgede kesin hakimiyet sağlamak isteyen Rusya’da bölgeye yönelik iki farklı görüş mevcuttu: Çerkeslerin dostluğunu kazanarak sorunu zaman içerisinde barışçı bir şekilde çözmek ya da bölgede yaşayan Çerkesleri topraklarından sürgün etmek. Sürgün tezi ilk kez 1857 yılında Rus Kafkasya Ordusu Kurmay Başkanı General Milyutin tarafından ortaya atıldı. Milyutin bölgede yaşayan Çerkeslerin bir kısmının kuzeye sürülmesini teklif etti. Ancak böyle bir sürgün faaliyeti Rusya içerisindeki Müslümanların tepkisine neden olabilirdi ve yeni sorunlara yol açabilirdi. Bu sebeplerle sürgün teklifi kabul görmedi.

Gündeme gelen ancak kabul görmeyen sürgün teklifi çok geçmeden farklı bir şekil aldı. Kafkasya Ordusu Komutanı General Prens Baryatinski, Milyutin'in raporunda esaslı bir değişiklik yaptı ve yeni bir teklif getirdi. Bölgede yaşayan Çerkesler kuzeye değil de güneye yani Osmanlı topraklarına sürgün edilecekti. Halifenin ülkesine göç ettirilecek Müslüman Çerkeslerden dolayı da Rusya içerisinde herhangi bir sıkıntı oluşmayacaktı. Çerkeslerin sürgün edilme planı Rus Çarının da uygun görmesiyle 1860 yılından itibaren Rus devlet politikası haline geldi.



Çerkesler Rus hükumetinin niyetini az çok kavramakta gecikmediler. Büyük bir felaketi önlemek için uzlaşma yolları aramaya başladılar. Bir yandan da, gerekirse sonuna değin direnmek amacıyla, Haziran 1861'de üç bölgeleri birleşti. Soçi yakınlarında bir Çerkes Ulusal Meclisi ile bu meclise dayalı ve 15 üyeli bir Meclis Yönetimi oluşturuldu. Yeni yönetim, sığınmacılarla birlikte bir milyonun üzerinde bir nüfusu temsil ediyordu.


Rus tarafının, yani Çar II. Aleksandr'ın katı tutumu sonucu bir uzlaşma sağlanamadı. Rus hükümeti 10 Mayıs 1862 tarihli, "Çerkeslerin Rusya dışına göç etmelerine izin veren" bir karar çıkardı. Ruslar 1856 Paris Antlaşması nedeniyle donanma bulunduramadıkları Karadeniz kıyısından çıkartma yapamıyorlardı. Bu nedenle Çerkesleri karadan müstahkem hatlarla çember içine aldılar ve çemberi kıyıya doğru daraltmaya başladılar. Rusların bu iş için 300 bini bulan büyük bir askeri gücü görevlendirdikleri bilinmektedir. 1862'de, karların erimesiyle birlikte, Rus birlikleri harekete geçtiler, direnenleri öldürmeye, köyleri ateşe vermeye, boşaltılan yerlere Kazakları yerleştirmeye başladılar. Bir yıldan fazla süren sert ve kahramanca bir direnişten sonra, Ruslar, 1863'te Çerkesleri ateşkes istemek zorunda bıraktılar.

21 Mayıs 1864 tarihinde Ruslar bölgede denetimi tam anlamıyla sağladı. Yüzlerce yıllık mücadele bu tarihte mağlubiyetle sona erdi. Çarın Kafkasya’da görevlendirdiği kardeşi Grandük Mişel, Ağustos ayında Batı Kafkasya halklarına şöyle bir bildiri yayınlıyordu: ''Bir ay zarfında Kafkasya terk edilmediği takdirde, bütün nüfus savaş esiri olarak Rusya'nın muhtelif mıntıkalarına sürülecektir.’ Böylece Çerkeslerin Büyük Felaketi başladı.

Yurtlarından sürülen Çerkesler deniz yoluyla, Kafkasya'da limanlardan bindirildiler. Osmanlı Devleti'nin Trabzon, Samsun, Sinop, İstanbul, Varna, Burgaz ve Köstence limanlarında inen Çerkesler buralarda kendileri için hazırlanan kamplara yerleştirildiler. Ancak bu kamplar kısa bir süre içinde açlık ve salgın hastalıklar sebebiyle binlerce insanın hayatını kaybettiği ölüm kampları haline geldi.

Sürgün yolunda çekilen çileler, liman şehirlerindeki kamplara ulaşan insanların yaşadıkları felaketin boyutlarını göstermekteydi. Trabzon'daki Rus konsolosunun, tehcir işlerini idare etmekte olan General Katraçef'e yazdığı rapordaki ifadeleri şöyleydi: ''Türkiye'ye gitmek üzere Batum'a 70.000 Çerkes geldi. Bunlardan vasati olarak günde 7 kişi ölüyor. Trabzon'a çıkarılan 24.700 kişiden şimdiye kadar 19.000 kişi ölmüştür. Şimdi orada bulunan 63.900 kişiden her gün 180-250 kişi ölmektedir. Samsun civarındaki 110.000 kişi arasında her gün vasati 200 kişi can veriyor. Trabzon, Varna ve İstanbul'a götürülen 4650 kişiden de günde 40-60 kişinin öldüğünü haber aldım.'

Soykırıma varan bu sürgün sırasında tam olarak ne kadar Çerkesin sürgün edildiği tespit edilememekle beraber 700 binden 2 milyona kadar çeşitli rakamlar mevcuttur. Ünlü tarihçi Kemal Karpat, 1859-1879 arasında sürgün edilen Çerkeslerin 2 milyon civarında olduğunu, sağ olarak Osmanlı Devleti'ne ulaşanların sayısının ise 1.5 milyon olduğunu belirtir.

Osmanlı liman şehirlerine ulaşan ve sağ kalan Çerkesler başta Anadolu olmak üzere, Trakya, Balkanlar, Irak, Suriye, Ürdün gibi Osmanlı topraklarına yerleştirildiler.

1864 yılındaki Çerkes Sürgününden 65 yıl sonra, 1929 baharında Adigey'e bilimsel çalışma üzerine giden Gürcü tarihçi Simon Canaşia’ya Şapsığların bölgesi Cubga’da karşılaştığı 91 yaşında bir ihtiyar o günleri şöyle anlatmıştır:

Deniz kenarında yedi yıl boyunca atılmış insan kemikleri vardı. Kargalar erkek sakallarından ve kadın saçlarından yuvalarını kurarlardı. Deniz yedi yıl boyunca karpuz gibi insan kafataslarını atıyordu. Benim orada gördüklerimi düşmanımın bile görmesini istemem.
—Çerkes Sürgününe tanıklık eden yaşlı bir Çerkes,




Videoyu izlemek için tıklayınız
Bir de Heredot Cevdet'ten dinleyelim.







Kaynak:Erişim tarihleri: 9 Ocak 2017

Edit: İmla ve yazıyı düzenleme.
P
9 yıl
KLAN DAVETİ Clash Royale
Merhaba arkadaşlar!
Clash Royale oyununa başladığım birkaç arkadaşımla beraber bir klan kurduk.

Sizleri de bekliyoruz.

Klana istek atarken DH yazarsanız karışıklık çıkmaz :)

BilgeWater
Klan Etiketi: #2GJYUL

Klan Skoru: 12514
Bağış/hafta: 1445
Üyeler: 27/50
P
9 yıl
LoL ELO puanım çok düşük
Selamlar arkadaşlar!

Ben Sezon 6'ya Bronz 1 başladım, 100 maçlık bir mücadeleden sonra Gümüş V oldum. Fakat şimdi çok az LP geliyor, çok fazla gidiyor. +18, -20

Bu durumu nasıl çözebilirim?
P
10 yıl
Çanakkale\u0027de Şehit Düşmek
ÇANAKKALE'DE ŞEHİT DÜŞMEK


"Türkler, Çanakkale’yi zorlayan çağının en ileri tekniğine sahip güçler karşısına
adeta bir kale gibi dikilmişlerdir.

Winston Churchill


"Bir vatan kalbinin attığı yerdir" Çanakkale, şairin deyimiyle.

Karanlığın tam ortasında, Azrail'in yanı başında beklediği yerdir.

Anaların evlatlarını, "vatana kurban olsunlar" diye kına yakıp da, cepheye yolladıkları yerdir.

Mehmetçiğin silahtaki yetersizliğini imanıyla telafi ettiği, Osmanlı harp tarihinin altın bir sayfasıdır bu savaş. Sadece bir toprak parçası değil, adeta bir gül bahçesidir Çanakkale, sayısız şehidin tereddütsüz girdiği. Nasip olmaz herkese, canını vatan için vermek, "peygamber ağuşu"nu mekân edinmek.

Gerekir miydi savaşmak, ölmek, öldürmek?
Ama vatan bu, uğrunda kimimiz şehit oluruz kimimiz gazi. Düşman sınıra dayandıysa eğer, cephe bizi bekliyorsa; yaşlısı genci, kadını erkeği, hürriyet için, vatan için, yüz yıl sonra bile Çanakkale Boğazı'nı, Anafartalar'ı, Seddülbahir'i, Conkbayırı'nı savunmak için yeniden savaşırız; yeniden Seyit Onbaşılar, 57. Alaylar, Mustafa Kemaller ve nice isimsiz kahramanlar oluruz. Top, tüfek nafile; Elizabethler, Buvetler çaresiz kalır Türk'ün iman gücünün karşısında.

“Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur.”
M. Kemal Atatürk

Biri kurşunların hedefi olursa, öbürü geçiverir yerine. Bir Mehmetçik ölürse, biri doğar elbette! Hepsi de ölüme, kadere koşar adımlarla gider. "Allah" nidalarıyla, tekbirlerle haşrolur her nefer. Kimi Ahmet, kimi Seyit, kimi Mustafa'dır ama, cephede hepsi Mehmetçik'tir. Bütün vatan tek yürek, dudaklarda aynı sözler var: "Vatan sağ olsun!"

“Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler gelir, başka komutanlar hâkim olabilir.”
M. Kemal Atatürk

Öleceğini bile bile, kahramanca cepheye koşmak; varını yokunu ortaya koymak; bağımsızlık uğrunda, millet uğrunda hiç bir sorumluluktan kaçınmamak... Tam da devletin, milletin geleceği için bin bir türlü cefa çeken yüce Türk milletine yaraşır. Kınalayıp ölüme yolladığı evladının geriye tabutu gelince bağrına taş basan analara yaraşır. Çeliğe, baruta, topa, tüfeğe, 'tek dişi kalmış canavar'a imanla diz çöktürmüş bir milletin, ümmetin torunlarıyız. Geçmişimizi bilmekten daha çok, onu geleceğimize yansıtmak önemlidir. Bunun için muhtaç olduğumuz kudret, damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur!

"Gün geçmiş ,yıl geçmiş ne yazar.
Her karış toprağında, bin şehit bir mezar.
Yeryüzünde yaşadıkça tek dişli canavar.
Türk milleti aynı destanı yine yazar."


Phoera


< Resime gitmek için tıklayın >

Edit: Duygu, düşünce, fikir ve önerilerinizi bekliyorum.
DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.