"Türkler, Çanakkale’yi zorlayan çağının en ileri tekniğine sahip güçler karşısına adeta bir kale gibi dikilmişlerdir. Winston Churchill
"Bir vatan kalbinin attığı yerdir" Çanakkale, şairin deyimiyle.
Karanlığın tam ortasında, Azrail'in yanı başında beklediği yerdir.
Anaların evlatlarını, "vatana kurban olsunlar" diye kına yakıp da, cepheye yolladıkları yerdir.
Mehmetçiğin silahtaki yetersizliğini imanıyla telafi ettiği, Osmanlı harp tarihinin altın bir sayfasıdır bu savaş. Sadece bir toprak parçası değil, adeta bir gül bahçesidir Çanakkale, sayısız şehidin tereddütsüz girdiği. Nasip olmaz herkese, canını vatan için vermek, "peygamber ağuşu"nu mekân edinmek.
Gerekir miydi savaşmak, ölmek, öldürmek? Ama vatan bu, uğrunda kimimiz şehit oluruz kimimiz gazi. Düşman sınıra dayandıysa eğer, cephe bizi bekliyorsa; yaşlısı genci, kadını erkeği, hürriyet için, vatan için, yüz yıl sonra bile Çanakkale Boğazı'nı, Anafartalar'ı, Seddülbahir'i, Conkbayırı'nı savunmak için yeniden savaşırız; yeniden Seyit Onbaşılar, 57. Alaylar, Mustafa Kemaller ve nice isimsiz kahramanlar oluruz. Top, tüfek nafile; Elizabethler, Buvetler çaresiz kalır Türk'ün iman gücünün karşısında.
“Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur.” M. Kemal Atatürk
Biri kurşunların hedefi olursa, öbürü geçiverir yerine. Bir Mehmetçik ölürse, biri doğar elbette! Hepsi de ölüme, kadere koşar adımlarla gider. "Allah" nidalarıyla, tekbirlerle haşrolur her nefer. Kimi Ahmet, kimi Seyit, kimi Mustafa'dır ama, cephede hepsi Mehmetçik'tir. Bütün vatan tek yürek, dudaklarda aynı sözler var: "Vatan sağ olsun!"
“Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler gelir, başka komutanlar hâkim olabilir.” M. Kemal Atatürk
Öleceğini bile bile, kahramanca cepheye koşmak; varını yokunu ortaya koymak; bağımsızlık uğrunda, millet uğrunda hiç bir sorumluluktan kaçınmamak... Tam da devletin, milletin geleceği için bin bir türlü cefa çeken yüce Türk milletine yaraşır. Kınalayıp ölüme yolladığı evladının geriye tabutu gelince bağrına taş basan analara yaraşır. Çeliğe, baruta, topa, tüfeğe, 'tek dişi kalmış canavar'a imanla diz çöktürmüş bir milletin, ümmetin torunlarıyız. Geçmişimizi bilmekten daha çok, onu geleceğimize yansıtmak önemlidir. Bunun için muhtaç olduğumuz kudret, damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur!
"Gün geçmiş ,yıl geçmiş ne yazar. Her karış toprağında, bin şehit bir mezar. Yeryüzünde yaşadıkça tek dişli canavar. Türk milleti aynı destanı yine yazar."
adeta bir kale gibi dikilmişlerdir.
Winston Churchill
"Bir vatan kalbinin attığı yerdir" Çanakkale, şairin deyimiyle.
Karanlığın tam ortasında, Azrail'in yanı başında beklediği yerdir.
Anaların evlatlarını, "vatana kurban olsunlar" diye kına yakıp da, cepheye yolladıkları yerdir.
Mehmetçiğin silahtaki yetersizliğini imanıyla telafi ettiği, Osmanlı harp tarihinin altın bir sayfasıdır bu savaş. Sadece bir toprak parçası değil, adeta bir gül bahçesidir Çanakkale, sayısız şehidin tereddütsüz girdiği. Nasip olmaz herkese, canını vatan için vermek, "peygamber ağuşu"nu mekân edinmek.
Gerekir miydi savaşmak, ölmek, öldürmek?
Ama vatan bu, uğrunda kimimiz şehit oluruz kimimiz gazi. Düşman sınıra dayandıysa eğer, cephe bizi bekliyorsa; yaşlısı genci, kadını erkeği, hürriyet için, vatan için, yüz yıl sonra bile Çanakkale Boğazı'nı, Anafartalar'ı, Seddülbahir'i, Conkbayırı'nı savunmak için yeniden savaşırız; yeniden Seyit Onbaşılar, 57. Alaylar, Mustafa Kemaller ve nice isimsiz kahramanlar oluruz. Top, tüfek nafile; Elizabethler, Buvetler çaresiz kalır Türk'ün iman gücünün karşısında.
M. Kemal Atatürk
Biri kurşunların hedefi olursa, öbürü geçiverir yerine. Bir Mehmetçik ölürse, biri doğar elbette! Hepsi de ölüme, kadere koşar adımlarla gider. "Allah" nidalarıyla, tekbirlerle haşrolur her nefer. Kimi Ahmet, kimi Seyit, kimi Mustafa'dır ama, cephede hepsi Mehmetçik'tir. Bütün vatan tek yürek, dudaklarda aynı sözler var: "Vatan sağ olsun!"
“Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler gelir, başka komutanlar hâkim olabilir.”
M. Kemal Atatürk
Öleceğini bile bile, kahramanca cepheye koşmak; varını yokunu ortaya koymak; bağımsızlık uğrunda, millet uğrunda hiç bir sorumluluktan kaçınmamak... Tam da devletin, milletin geleceği için bin bir türlü cefa çeken yüce Türk milletine yaraşır. Kınalayıp ölüme yolladığı evladının geriye tabutu gelince bağrına taş basan analara yaraşır. Çeliğe, baruta, topa, tüfeğe, 'tek dişi kalmış canavar'a imanla diz çöktürmüş bir milletin, ümmetin torunlarıyız. Geçmişimizi bilmekten daha çok, onu geleceğimize yansıtmak önemlidir. Bunun için muhtaç olduğumuz kudret, damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur!
"Gün geçmiş ,yıl geçmiş ne yazar.
Her karış toprağında, bin şehit bir mezar.
Yeryüzünde yaşadıkça tek dişli canavar.
Türk milleti aynı destanı yine yazar."
< Resime gitmek için tıklayın >
Edit: Duygu, düşünce, fikir ve önerilerinizi bekliyorum.
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Phoera -- 28 Mart 2016; 21:49:04 >