Korkarım ki bir gün teknoloji, insan iletişiminin ve yakınlaşmasının önüne geçecek ve aptal bir nesil ortaya çıkacak. Kaynak Titredim... |
18 yaşındayım gelecek yıl. Aöl kayıt olucağım. Sonra da üniversite. Askerliği erteleyebilir miyim? |
Bildiğimiz gibi okulda öğretilmiyor. Bu mantığı nasıl kavrarım? Var mı hakkında bir tavsiyeniz? |
İngilizce kelime ezberi veya her hangi bir metin ezberi yaparken zorlanırız bunun sebebi somut çalışmaya odaklanmamızdır. Halbu ki ancak hayal gücü kullanıldığında hayatımız kolaylaşır. Teknik: 1. Londrada yürüyüş. Önemli yapılar. 1. parlemento binası 2. west mnister köprüsü 3. hayal gücü. Bir deste kağıdı ezberlediğinde her kağıdı bir resme dönüştürüyor. Bu o kağıdın rengiyle ilişkili bir hayvan veya nesne olabiliyor. 4. Sinek valesi küçük bir ayı oluyor.karo dokuzlusu testere. Maça ikilisi ananas oluyor. 5. Sonra andy 2 aşamayı birleştiriyor. Beyninde kendi rotasında yürüdüğünü hayal ediyor. Ve parlemento binasını geçerken küçük ayıyı testere ve ananasla beraber hayal ediyor. Andy beyninde bu karakterlerden oluşan bir yolculuk hayal ediyor. (Sarı kedi şapka takarken vb.) Kaynakça |
Akşam 8 öğlende 1 saat uyuduğu söyleniyor doğru mu? bu peki var mı bir bilgisi olan? |
Var mı bu konu hakkında bir bilginiz? Yani ben sadece sınavlara girerek fizik teorisyeni veya matematikçi olabilir miyim? |
Şöyle bir hadis vardır: Zorlaştırmayın kolaylaştırın. O yüzden,İngilizcenin kolay ögrenme yontemi yoktur demeyiniz. Oncelikle sezonlukdizi diziye giriyoruz. Seciyoruz bir yabanci diziyi videosuna tikladigimizda orada altyazi secenekleri var. Onu ingilizce yapiyoruz. Sonra herkesin elinde bulunan akıllı telefondan gooogle transleti açıp. Bilmediğimiz sözcükleri çeviriyoruz.Başlangıçta hic bir şey anlamiyacaksiniz. Ama zaman gectikce hem kulak dolgunluğu kazanacak hemde cümle yapılarını anlayacak. Hemde kelime ezberi yapicaksiniz. Artık her türlü altyaziyi anladığımız bir seviyeye gelince altyazıyı kapatarak izleyeceğiz. Bakin ben oturup sirasiyla kelime ezberi yapar. Ordan grameri ogrenir. Kulak dolgunluğu kazanmak icinde altyazısız dizi izlerim diyorsaniz karişmam ama benim yontemim bu üçünü aynı anda yapmanızı sağlar ayriyeten diğerlerine kıyasla daha az sıkılıp daralırsınız. Zira farkli bir dil ogrenmek sıkıcıdır ve sabır ister. Şuan yaptığım asosyal versiyonu da var. Onu okuyup uygulamak zorunda değilsiniz tabi Telefonumu ingilizce yaptim. Odamda ki turkce kitapların beyaz kısmı görünecek sekilde ters çevirdim. Etrafımda üzerinde turkce bir kağıt bile bulundurmamaya dikkat ettim. Notlarımı ingilizce yazdım. Kendimi Amerikada yaşıyor hissi vermemde önemliydi. Bu sayede beyin öğrendiğini unutmamaya başladı. Günlük rutini ise basit: Sabah uyanıp bir kahve hazırlayın. Kahve icerken altyazısız bir dizi izleyin. Daha sonra ingilizce altyazıya geçin. Konsantrasyonu arttırmak adına izlediğiniz her dizi veya filmden sonra 20 dakika ara verin. O ara esnasında türkçe olmaması şartıyla Başka bir şeyle ilgilenin: yürüyüş veya şınav vb. Kısaca kilit noktası ingilizce öğrenmenin suyunu çıkarmak olan bir yöntemdir. Burda ki en zor şey Annenizin "Ben kek yaptım" demesi bile o hissi bozmasıdır. O yüzden kazara bir türkçe sözcük duydugunuzda Gözlerinizi kapatın ve "Ben amerikada yaşıyorum" deyin. Kendinizi bir cafede hayal edin. Etrafinizda ki herkesin ingilizce konuştuğunu duyun. Bu beyni kolaylıkla kandıracaktır. Ve tekrar aynı hissi yaşayacaksınız. |
18 yaşındayım asosyalim ve okula falan gitmiyorum. o yüzden yeni bir uyku düzeni hazırladım. 01:00-04:00> Ana uyku. 08:00-08:21 12:00-12:40 18:00-18:21 Hedefim 22 nisana kadar alışmak. Kazandığım: 3 saat 40 dk süre + Dinç olmak. Her gün güncelleyeceğim bakalım başarabilecekmiyim. (Desteğinizi esirgemeyiniz.) |
Şanslı spermler klubü parayı bastırıp. Askerliği reddedebiliyor.
Kaçak değil vicdani retciyiz.