|
Araç detayları ilanda var.... Eldeki araç düz vites, hanım otomatik ister, eldeki para düzgün bişey daha almaya yetmiyor. Bunu satıp, üste üç beş bişeyler katıp iki araba alacağım. Ya da takas tekliflerine açığım.... Takasta önerilen arabanın değeri bunun yaklaşık 10-15 bin tl altında olmalı.... ilan linki |
|
Hakkımda bilgi. 1. Yaş 30 küsür 2. Kamu görevlisi 3. Aynı zamanda da öğrenciyim Mevcut tarifem vodafone kamu avanta bilmem ne (her yöne 800 dakika, 39tl) ve 8tl ye cepnet İhtiaçlarım, en az 500dk her yöne, internet, tercihen sınırsız, ama kota olacaksa en az 1gb. 50-60 sms olsa da olur olmasa da. Bunlar içinse 20-25 tl gibi bir şey ödemek isterim ama 30 tlye kadar olabilir. Operatör takıntım yok, avea ya bile taşıyabilirm hattımı, hatta ve hatta 14 yıl boyunca kaz misali yolunduğum turkcell e bile dönebilirim. Yukarıda belirttiğim ihtyaçlarımı en ekonomik biçimde karşılayacak operatör/tarife acaba hangisi olacaktır. Yardımlarınız için peşinen teşekkürle. |
|
Merhaba arkadaşlar. Uzun yıllardır kullandığım 1999 model proton 418imi yakın bir arkadaşıma satıp kendime bir 1.6 AT lancer aldım. Araç 2006 model, otomatik ve 45bin km de. İstanbul'dan alıp Eskişehire getirdim ve yolda araç beni bayaaa tatmin etti. Şimdi gelelim sorularıma: 1. Bu lancer ların comfort (benimki böyle) modeli ile plus modeli arasında ne farklar var? 2. Ben bu arabaya LPG taktıracağım, protonumda BRC vardı ve 4.5 yıldır hiç sorunsuz ve zevkle kullandım, uzun yolda 8lt şehir içi 11-12lt civarı tüketimle. LPG dönnüşümü için marka ne önerirsiniz, veya ne kullanıyorsunzu ve ne kadar yakıyorsunuz. Atiker fiatı ile beni cezbedip duruyor, bunu kullanan varmı? 3. Bakımlar için yetkili servis düşünmüyorum açıkçası, ama parça için önerebileceğiniz biryer varmı, proton günlerinde Istanbul'dan ergin otomotiv (protonparts.com) kargo ile tüm ihtiyaçlarımı karşılıyordum, böyle birşey olursa son derece iyi olur... 4. SON ve EN !!!! ÖNEMLİ !!!! olarak: Şanzuman bakımları 40 binde bir görünüyor, benimkinin 40 bin bakımının yaılmadığından eminim. Bu bakımda ne yapıluıyor, filtre değişiyormu? Yaptıranlar kaç lt yağ konulduğunu hatırluyormu acaba? ve ne kadar tutuyor. İlgilenen herkeze peşinen teşekkür ederim. |
|
Hatırlayanlar olabilir geçen sene bir proton 418 otomatik almıştım. Geçen bir yıl sarfında 25 bin km yaptım 99 model olan araçla ve şu an toplam km si 95 bine ulaştı. Bu hafta aracın bakımını yaptırdım ve çok ama çok ucuza çıktı: Yapılan işlemler arka fren balataları değişti, motor yağ ve filtresi değişti, şanzuman yağ ve filtresi değişti. Parça fiyatları: Fren balataları 20 ytl, şanzuman yağ filtresi 20 ytl, motor yağ filtresi 5 ytl, motor yağı 28 ytl, şanzuman yağı 15 ytl, işçilik 30 (özel honda servisi) toplam: 108 ytl. Bu bakım pek çok aracın peryodik bakımından daha ağır (şanzuman filtresi için şanzuman karteri felan sökülüyor, fren balata değişimi felan da var) olmakla beraber pek çoğunun sadece yağ değişimi için ödediklerindense daha ucuza geldi. Çok şükür zaten 1 yıldır hiç sorunsuz kullanıyorum arabamı, daha da çok sever oldum keratayı. Proton almayı düşünenler varsa duyrulur............ |
|
Ben avrupalı üreticilerin bir kısmının otomotivde gerçekte devleşmiş şirketler olduğunu kabul ediyorum. Ferrari, porche ve lombarghini safkan spor otomobillerde. Bentley, BMW ve Mercedes lüks ve ultralüks otomobillerde dünyanın önde gelen markaları. Ancak bu japonların bu işleri beceremediği anlamına gelmiyor bence. Japonlar 90 lı yıllarda ürettikleri Toyota supra, Honda NSX, Nissan Skyline ve 300zx gibi otomobillerle avrupalıların en iyileriyle aşık atabilecek spor otomobil üretebileceklerini, ve bunları avrupalıların nerdeyse yarı fiyatına yapabileceklerini ispatladılar, ha ürettikleri araçlar bi ferrari veya lombargini kadar rafine değildi belki ama yine de performans olarak bu araçlar karşısında ezilmediler hatta bazı durumlarda (özellikle supranın yol tutuşu) öne bile geçebildiler. Lüks segmentte ise Acura, İnfiniti, Lexus gibi markaları yaratarak bi bmw ve mercedes ile başarılı biçimde rekabet edebilen otomobiller üretebileceklerini ispatladılar. Zaten offroad olayında dünyanın en önde gelenlerinden iki tanesi; toyota landcruiser ve nissan patrol gibi araçları ürettiler. Ancak ülkemizde maalesef bu saydığım araçlar iki elin parmağını geçmeyecek adetlerde gayri resmi ithalatla ve model gamlarını tam yansıtmayan biçimde ancak ithal edilebildiler. Ülkemizde acura legend honda legend olarak birkaç yıl satıldı, infinitinin j30 modeli piyasaya sunuldu ve çok az sayıda lexus kişisel ithalat yoluyla ancak gelebildi. Bu bizim milletimizin japon otolarını toyota corolla ve honda civicten ibaret zannetmesine ve dolayısıyla avrupalı üreticileri japonlardan çok çok üstün görmesine neden oldu. Benim düşüncem bu yönde. Ancak üretim kalitesi ve ürün özellikleri olarak bakıldığında japonlar D ve E segmentlerinde avrupalı denkleri ile çok rahat başedebilecek ürünlere sahipler. Hatta lüks segmentte dahi bi S sınıfı veya 7 serisiyle başarıyla rekabet edebilecek ürünlere sahipler. Benim bu konudaki görüşüm her ne kadar alman arabaları kalite ve konfor açısından lider konumda olsalar da (bazı istisnalar hariç) fiyat faktörü de gözönünde bulundurulduğunda japonların biraz daha ağır basmaya başladığı yönünde. |
|
Ben bu aralar ses yalıtımına kafayı takmış durumdayım. Yaptığım birkaç araştırma sonucunda akustik sünger (10-15 mm kalınlık) ve taş yününün çok iyi ses emiş özellikleri olduğunu öğrendim ve malzemeleri de buldum. Ancak sorun şu ki bu iki malzeme de nemden son derece etkileniyor ve nemi içine hapsediyor. Haliyle halı altı ve tavan altı kullanımlarda paslanmaya sebep olabilir. Ayrıca bu malzemelerin motor kaputu içi, kapı içi ve bagaj içi kullanımı son derece zor görünüyor. Benim aradığım malzeme aslında dyanmat adıyla yurt dışında satılıyor ancak çok ama çok pahalı. Acaba araç ses izalasyonunda kullanabileceğim, su ve nemden fazlaca etkilenmeyecek, tercihen yapışkan yüzeyli (daha iyi kaplama yapılıp deformasyonu daha zor olduğu için), bagaj içi, kapı içi, kaput altı, halı altı ve tavan arasına kullanabileceğim ses izalsyon malzemeleri hakkında bilgisi olan varmı. Ayrıca çamurluk içine uygulanabilecek pratik bir ürün veya çözüm bilen varmı? Malzemeyi bulduğum takdirde yalıtım işini kendim yapmayı düşünüyorum. |
|
Epeydir burada bi dizel tartışması var. Pek çok insan dizellerin sorunlu, masraflı veya kısa ömürlü olduğunu savunuyor. Pek çok insansa dizellerin bakım masraflarının benzinlilerden bile daha az olduğunu yazıyor. Benim şahsi kanaatim Türkiye genelinde yeni nesil dizellerle ilgili herhangi bir yargıya varacak kadar yeterli deneyimlerimizin henüz oluşmadığı yönünde. Şimdi buradan tüm dizel sahibi DH ahalisine soralım: Dizel aracınızın markası ve modeli nedir? Aracınızla ne kadar km yaptınız, ve bu süre içersinde normal bakım harici (periyodik rutin bakım haricinde) herhangi bir sorun veya masrafınız oldumu? Olduysa nedir ve ne kadar tuttu? Ha bu arada ben ilk örneği kendim yazayım. 2004 model VW Transporter T5, 2.5lt 130bg. Bu benim babamın arabası. Şu an araç 45 bin km de. Henüz masraf yapmadı ama iki defa yolda turbo kesti. Servis turboya kurum gelmiştir diyor. Heralde carbon clean yapılıp bakılacak, bu da galiba bi 60 ytl felan civarı tutar. 50 bin bakımında bu işlem gerçekleştirilir galiba. |
|
Ewt arkadaşlar yaklaşık bir aylık bi arayışın ardından nihayet bi araba alabildim. Sıkı durun.... 99 model proton persona 418 A/T. Araç 74 binde, bayağı temiz. 7900 ytl verdim araca. 1 airbag, abs, otomatik vites, klima, cd player felan gibi donanımları var. Araç esasen malezya da proton tarafından mitsubishi lisansı ile üretilen 1992-96 kasa lancer. Yani kısaca malezya tofaşı. Araç kalite olarak fena değil gibi geliyor. Her ne kadar bir zamanların meşhur cambaz/işadamı/siyasetçisi Jet Fadıl ve ünlü JetPa ile bağlantıları olsa da fena araba değil. Bildiğim kadarıyla Türkiye distribütörlüğü yeniden faaliyete geçirildi ve şu an proton markasının resmi ithalatına tekrar başlanıldı. Gerçi persona modeli artık üretilmiyor ama en azından yedek parça için resmi bir kanal da kurulmuş oldu. Araç genel itibariyle bakımlı, ancak ön düzenden gelen birtakım tıkırtılar var ve en kısa sürede bunlara el atacağım. Arabayı İstanbuldan aldım ve Eskişehir e getirirken 100 km de 7 lt gibi bi yakıt tüketimi ortaya çıktı. Gerçi bunda otoyolda 120-130 civarı bi hızda seyretmem ve Sakarya yol ayrımından itibaren tek şeritli yolda yaşanan çok sayıda sollamanın ve özellikle Bilecik rampalarında yoğunlaşan kamyon trafiğinin de büyük etkisi var. Tahminelerime göre şehiriçi tüketimi de yaklaşık 11-12 lt civarı. Bunlar benim bu araça ilişkin ilk izlenimlerim. 1.8 litrelik 115 ps motoru aslında yeterince güçlü olmakla beraber bu gücün yansıtılmasında otomatik şanzumandan kaynaklanan bi gecikme söz konusu. Bu araçla ilgili tecrübeleri olanlar varsa paylaşmalarını rica edeceğim. İkinci bir husus ise aracın yakıt tüketimini kontrol altında tutabilmek için bir an önce LPG dönüşümü yapmaya niyetim var. Bu araç için uygun olan LPG sistemleri hakkında önerileriniz neler olur.... |
|
Arkadaşa jetta bakmak için geçen vw bayisine gittik iyiden iyiye inceledik jettayı ve diğer modelleri. Araç donanım olarak harika, güvenlik namına ne varsa hepsi tüm donanım seviyelerinde standart, yani en baz versiyon bile 8 havayastığı, abs, ebd, vs. vs. standart. Tek farklılık dijital klima, jant vs gibi olaylarda. Bi de kapı iç kenarlarına yumuşakça bi plastikten koruma yapmışlar, izalasyona bayaa katkı sağlamış, ama sadece jetta da var, passatta dahi yok. Araç benim bayaa hoşuma gitti. Pazarlığa oturduk o noktada da bayii çok güzel bi indirim sundu ama arkadaş kararsız. Beni esas dumur eden nokta ise bayinin (bu arada satış temsilcisi değil, satış müdürü ilgilendi bizle) jettaların tümünün sadece ABD de yapıldığını söylemesi oldu. Yani demesine göre bundan sonra almanya da veya avrupanın herhangi bi yerinde jetta üretimi yokmuş ve olmayacakmış. Jetta ismine dönüşün nedeni de o imiş.... |
çok ufak olmayacak, avuca oturacak, iyi track edecek ve uygun fiyatlı olacak.
Şimdiden ilgilenen herkese teşekkür.