Abi sen yine iyi bulmuşsun, normalde daha da berbattır win 7 nin standart aero teması. Bu konuda da çalışmalarım mevcut :) Bak mesela yine kendi yaptığım ve üzerinde hala çalıştığım win 7 pencerem. < Resime gitmek için tıklayın > Tabi OS X kullanmaktan form yapısı olarak baya benzedi :), ama hem gölgelerdeki hemde köşlerdeki farkı görebilirsin. |
mac os benzeri butonlar yine tirtikli olmus. bu arada elementary pencere temasinin hem metacity hem emerald olarak ekran goruntusunu aldim. < Resime gitmek için tıklayın > soldaki metacity sagdaki emerald. mac os kadar oldu herhalde ![]() |
Mac os kadar olmaz, neden olmazını açıklayım hemen. Mac os da pencere kenarlarını çizen herhangi bir resim dosyası yok diğer işletim sistemlerindeki gibi. Bir kordinatın etrafına vektor kullanılarak direk çizim yapılıyor. Nasıl anlatayım bilmiyorumki. Pencere sistemi os x de kordinat ve vektorUI denilen bir makenizma ile çalışıyor. Buna ek olarak CoreUI denilen kısımda ise pencerlerin içindeki elementler yerleştiriliyor. Tuşlar, barlar, checkbox lar falan filan. Şimdi bu ilk bahsettiğim vektor scalası cins bişey, ekrana pencereyi açarken kordinat gönderiyor, diyelimki soldan 200px, sağdan 500px, üst 200, alt 300px gibi. Bu kordinatı alan vektor motoru pencerenin çerçevesini oraya çiziyor. Yani herhangi bir tema kaynağından bir resim okuyup oraya basmıyor. Yani basılan değil direk çizilen birşey söz konusu. Tabi bu ışık hızı olduğu için pek bişey hissedilmiyor :) Bunun dışında bu vektor motorunun şöyle bir avantajı da var, arka plana göre üstüne çizdiği pencerenin çerçeve konturunun rengini belirleyebiliyor. Diyelimki siyah ağırlıklı bir resim kullandık masaüstünde, o zaman daha açık tonda bir kontur atıyor çerçeveye, beyaz ağırlıklı kullanırsak koyu renk kontur atıyor. < Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın > Yani ne windows nede linux bu tarz bir işlem yapmadıklarından bu kaliteyi tutturmaları zor. Window teması için butonlar tırtıklı demişin de, yapılabilecek maximum şekil bu. Windows tan bu kadar oluyor. |
bunun yalniz alayi ayni. kde de boyle gnome da. digerleri zaten bunlarin yandan yemisi. (xfce, lxde vs vvs) .boxlarda zaten olmasi beklenemz. ozellikle qt'deki turkce olarak giris kutusu diyebilecegimiz kutucuklarda hem koseler tirtikli hem de fontlar kutudan tasiyor veya hizada duramiyor. gtk ve qt icin bir sey diyemeyecegim de ar-ge icin milyar dolar harcayan ms niye bir sey yapmiyor anlamak guc. belki apple patent falan almistir. diger bir ihtimal de geriye uyumluluk adina buna katlanildigi. gtk ve qt bu derecede degisirse tum programlari elden gecirmek gerekebilir belki. gnome panellerini seffaflastirinca da gorunurde seffaf oluyor ama mac os'daki panel gibi olmuyordu sanki. sanirim mac os'daki panel de anlattigin sekilde calisiyor. |
Abicim neyse ne :), ben alayını seviyorum, hiç birine şu kötü diyemem kendi açımdan. Bir şekilde işimide yapıyorum, eğlencemide, hobilerimi de. Aslen programcıyım, 98 den beri OS X'i bizzat kullanmasamda kullanılan bir iş yerinde çalışıyorum, aktif olarak ta 4 senedir de kendim kullanıyorum. Objective C ye merak saldım bu ara OS X üstünde, onunlan karalamalar yapıyorum, ama linux'ta (ubuntu/mint) daha yenim, zorlanmıyorum OS X den dolayı ama (terminal aynı biliyosunuz), hakkında çok da büyük laflar yapacak kadar da cahil değilim. Kendi açımdan eksik/fazla ne ise onu yazıyorum. Şu depolar zart zurt onlara alışamadım henüz, kullanlar aklında mı tutuyor bunları bilmiyorum ki :) Linux'u 99-2000 yılları arası da denemişliğim var, o zamanlar dergi CD leri bolca veriyordu biliyorsunuz, ama tabiki şu anki haliyle kıyaslanamayacak kadar cahildi sürümler, tabi o zamanın işletim sistemleri baz alınarak gelişitrilmişti bunun da etkisi vardır. İşim gereği windows kullanmak zorundaydım, hala da öyle ama o zamanlar denemkle kalmayıp bu günlere kadar devam etseymişim kullanmaya baya bir prof olmuştum herhalde :) ----------- Apple ın tema olayına gelirsek, biliyosunuz 2000 yılından beri OS X aynı arayüzü kullanır, ismi de AQUA dır. OS X de herhangi bir tema motoru yok işin garibi. Mesela windowsları patch leriz sonra istediğimiz visualstyle dediğimiz arayüzleri uygularız, veya linux tarafında zaten motor mevcut özgür olduğu için, patch e gerek yok. Ama Apple bu konuda çok katı. Bunu yaptım kullanın diyor. Ha işi bilen (övünmek gibi olmasın benim gibi) bu işe gönül vermiş kişiler bu daha evvel bahsettiğim COREUI framework ünü alıp çeşitli java decoder leri ile açıp, içindeki yaklaşık 8000 e yakın png dosyasını yeniden yapıp(tek tek) sonra tekrar encode etmek suretiyle yeni görünümler katabiliyoruz. deviantART da 10-15 taneye yakın tema mevuct, benim yaptığım 2-3 tane dahil. Şöyle bakınca bu sayının ne kadar az olduğundan işin ne kadar zor oluduğunu anlayabilirsiniz zaten. OS X Tiger zamanında bir program mevcuttu ShapeShifter isminde, tema değiştirmeye yarıyordu, aynı şekilde Themepark ismindeki bir programda bu bahsettiğim png leri listeleyip PS e atıp yaptıktan sonra ordan geri almamızı sağlıyor. Yani prosedür şu: Themepark ile COREUI resource larını aç, png leri tek tek PS e yolla, değiştir veya yeniden tasarla, sonra Themepark a geri at, kaydet. Daha sonra bu kaydettiğin derlenmemiş paketi Shapeshifter aracılığı ile derleyip sisteme uygula. Tiger zamanında bu böyle idi. Leopard ve Snow Leopard da bu VectorUI dalgasına geçti Apple, Themepark ı hala kullanıyoruz png leri PS e atıp geri almak için, ama tema olarak çalıştırmak için manuel olarak derlememiz ve ilgili yerlere atmamız gerekiyor tekrardan, bu yüzdende pek uğraşan yok. Çok mu uzadı ? :) |
yok uzamadi. su iyidir bu kotudur diye gitmiyor neyse ki. ozellikle mac os'daki yonetmi ogrenmek iyi oldu. |
İnsanlar her zaman ihtiyaçları doğrultusunda ki bir işletim sistemini kullansalar ve bunu anlayabilseler hiç bir sorun kalmaz. Bunun ne osx ne linux ne de windows olması farketmez. Yaptığımız tek hata kendi kullandığımızı överken diğerini yerden yere vurmak. Aslında hepimiz biliyoruz en az tek bir dalda olmak üzere alayının birbirine göre eksiği/fazlası var. Bu konunun amacı bu iyi bu kötüden ziyade bu farkı var şu farkı var şeklinde devam ederse başından beri yaptığımız gibi, tartışmaya sebep olmak yerine bilgi verici bir kaynak olarak kalır. Mesela açayım olayı. Unix tarafındaki kullanıcılar (bizler diyelim genel olarak) Windows tarafına hep aynı noktadan vururuz. Nedir o, virüs, defrag, güvenlik, regedit, GNU vs., Windows çular ne yapar, sizde oyun yok derler. Genelde de bunu derler pek bişey bulamadıkları için yada terminalin zorluğundan bahsedilir. Halbuki ne öyle ne öyle. Bugün bilinçli bir windows kullanıcısı da sisteminden çok güzel verim alıp kastırmadan, virüslemeden, senelerce kullanabilir. Aynı şekilde Unix tarafı kullanıcıları da sistemlerini göçertebilirde, oyunda oynayabilir. Bu ön yargıları kırmak gerekli. Bir çok kulanıcı ki bu %80 nin üstündedir, dual hatta triple boot ile 2-3 işletim sistemi kullanıyor, 7 yanına XP veya windows yanına linux gibi. Bu durumda dert birtek oyun oynamaksa 2.sistem olarak ufak bir windows kurulup halledilebilir. Mac ve Linux tarafında ne kadar native oyunlar olsa da windows için olanlar kadar bir çeşitlilik söz konusu değil haliyle. (DX sebebi ile) Windows kullanıcıları da en azından bir linux sürümünü 2. işletim sistemi olarak kurup ona şanş tanıyabilir. MAC(Hack) işi biraz daha zor normal PC açısından, donanım uyumlu ise ne ala, değilse hiç bulaşmaya deymez. Yani bu işler büyütülecek kadar zor işler değil, hepimiz biliyoruz ama nedense bu sahiplenme duygumuz ağır basıyor her zaman. Olay genişletilebilir tabiki. Örnek olsun diye yazdım. ;) |
Evet, yıl olmuş 2019, Ubuntu 18.04 pencere kenarı: ![]() < Resime gitmek için tıklayın > Ama Ubuntu 2010 yıllarında hakikaten fenaymış. O zaman ben de kullanmazdım. < Resime gitmek için tıklayın > Windows 10 desek o da pencere kenarlarını sivri yapmış zaten. |
Üzerinden neredeyse 9 sene geçmiş. Burada yorum yazmışım ki köşe yumuşatmasının resmini görünce hafızamda olduğunu farkettim. macOSX'in adı bile değişti. Bu iki sistemin hangi açılardan ele alınacağına bakmak lazım. Grafik-video-ses işleri -> macOS Program-yazılım geliştirme -> macOS-GNU/Linux Sunucu yazılımları, bulut sistemler üzerine yoğunlaşılacaksa -> GNU/Linux Oyundan bahsetmek istemiyorum, ikisinden de bir cacık olmaz. macOS'un BSD'den gelen bir geçmişi var. Ama o köprünün altından çok sular aktı. macOS bambaşka bir noktaya geldi. macOS bir BSD türevi değil, gerekliliklerin FreeBSD'den alındığı bir sistem. Gelişmiş bir FreeBSD gibi bahsetmek... |
GNU/Linux, BSD, Solaris vb. dünyasında uyumlu demek, bahsedilen dağıtımın depo adresleri mevcut dağıtıma eklendiğinde faydalanabiliyor olmak demektir. Linux Mint ile Ubuntu depoları kullanılabilir. MXLinux ile Debian depoları, Manjajaro'dan Arch Linux veya Zenwalk Linux'dan Slackware depoları... macOS'a FreeBSD depoları eklendiğinde, FreeBSD programları kurulabiliyorsa FreeBSD ile uyumlu demektir. Yapılabiliyorsa da benim bilgim yok. Diğer türlü benzerlikler uyumluluk değil, UNIX türevi kapsamına girer. |
The BSD portion of the OS X kernel is derived primarily from FreeBSD. Bu 'kernel'in bir BSD tarafı varmış ve o BSD tarafı asıl olarak FreeBSD'den türetilmiş. Yani bu 'kernel'in başka tarafları da varmış. Diğer tarafı da asıl kurulu olduğu taban "Heavily Modified OSFMK 7.3 kernel". Kaynak:https://www.wikizeroo.org/index.php?q=aHR0cHM6Ly9lbi53aWtpcGVkaWEub3JnL3dpa2kvWE5V XNU Kernel Yapısı < Resime gitmek için tıklayın > |
Başta söylediğim gibi: macOS'a gerekli olan kısımlar BSD'lerden alınmıştır. UNIX Version 8'den alınan farklı bileşenler ile birleştirilmiştir. Ortalarda macOS, FreeBSD'dir diyenler dolaşıyor. Oysa ki asıl kök BSD 4.3'ten geliyor. 1985'lerden bahsediyoruz. FreeBSD'nin çıkış ise 1993'tür. Daha sonraları FreeBSD 3.x'lerden gerekli kısımlar alınıyor ama bu kök olmasından ziyade gereklilikleri alma. Bir FreeBSD çatalı veya türevi değil, karma bir sistem. |
FreeBSD = BSD Cıkış tarihleri farklı olabilir, sonuçta ikisi aynı sistem. İsimlere fazla takılmaya devam ediyorsunuz. FreeBSD adminliği yapmış kişiyim. Sen hayatında FreeBSD kurdun mu, kullandın mı? Aynı zamanda macOS sunucu işletiyorum. macOS sunucu işletmek demek, onlarca farklı sunucu uygulaması kurmak, ayarlamak, sunucu her başlatıldığında uygulamalar sorunsuz başlamalı ve sunucu aylarca restart olmasa bile hepsinin sorunsuz çalışması demek. Sunucu olarak bakıldığında macOS gelişmiş bir FreeBSD gibi birşey ki Mac'lerin sunucu olarak kullanılmasının en büyük sebebi de o. Ortalarda macOS, FreeBSD'dir diyenler dolaşıyor cümlesi yanlış. macOS'e gelişmiş bir FreeBSD olarak bakılabilir, cümlesi doğru. |
NetBSD falan da eşittir freebsd o zaman? |
FreeBSD, OpenBSD; ikisini de kurdum. VirtualBOX'da hâlâ varlar. NetBSD ve DragonFlyBSD kurmadım. FreeBSD ve NetBSD; 4.4BSD'ten ayrılmış çatallardır, OpenBSD ise NetBSD'den. Senin dediğinden @loradona'nın yaptığı girdiye geliyoruz. FreeBSD; OpenBSD ve NetBSD ile aynı sistemler oluyor o zaman. |
NetBSD = OpenBSD = FreeBSD (temel olarak) NetBSD için eğitim amaçlı OpenBSD için güvenlik konusunda tavan yapmış BSD denilebilir. Bu sekilde yorumlayabilmek için bu sistemleri kurmuş ve kullanmış olmanız gerekli. Hiç kullanmadan sadece isimlere bakarak sistemleri doğru yorumlamanız zor. macOS, Windows ve Linux dahil hemen tüm sistemler OpenBSD'nin SSH implementasyonu olan OpenSSH'yi kullanır. macOS, Internet Firewall olarak OpenBSD'nin geliştirdiği PacketFilter / PF'yi kullanır. Aynen GNU OS gibi, BSD nin de birçok projesi Windows dahil birçok başka sistemde kullanılır. Şu anda macOS ve Windows'tan Internete BSD'nin geliştirdiği yöntemle (BSD Sockets) bağlanıyorsunuz. Alan adı girdiğinizde google.com gibi, Google'un sunucu IP adresine yine BSD'nin geliştirdiği DNS server üzerinden ulaşabiliyorsunuz. Wikipedia'dakihttps://wiki2.org/en/Comparison_of_BSD_operating_systems#General_information tablosunda macOS BSD grubuna dahildir cunku temel aldığı sistem BSD'dir. |
virtualbox 'tan imaj atmak kurmak sayılmaz, sıfırdan kurmalısın fakat öyle göstermelik kurmak anlam ifade etmez, gerçekte kullandığınız yazılımlar ne ise onları da kurup kullandığınız bir sistem olmalı örneğin PHP, Nginx, MySQL üçlüsünü kurup üstüne de Magento gibi bir paketi kurup, Magento magazası kurulabilir hale getirebiliyor musun. Bu sadece web örneğiydi. Linux sürücüsü olan bir WiFi kartı takıp onu FreeBSD'nin Linux Wrapper paketiyle FreeBSD'nin Kernel Loadlable Module /KLM haline getirip, WiFi'yi rahatlıkla kullanabiliyor musun. Hadi bunları da geçelim, FreeBSD, KDE, GNOME gibi DE kurulu olmadan gelir, isteyen üstüne sonradan, sıfırdan kurar, öyle bir DE kurdunuz mu, hayır :) |
"OS X için masaüstü görünümü ve sürücü özellikleri cok gelişmiş bir BSD Unix türevi denilebilir" demem karşısında Wolf_263 rumuzlu kişi, köprünün üstünden cok sular aktı, macOS 'nin FreeBSD ile artık ilgisi kalmadı, orjinal Apple sistemidir, macOS 'u FreeBSD ile aynı kefeye koyma vs vs gibi kendi bilgi ve deneyimi dahilinde yorumlar yaptı. Ne var ki macOS bugüne bügün hala bir FreeBSD türevidir ve macOS FreeBSD tabanlıdır, bunu dediğimde Wolf_263 yorumlarında sidikten bahsederek macOS'yi orjinal Apple sistemi yapmaya çalıştı. FreeBSD tabanlı ürünler Wikipedia sayfasıhttps://wiki2.org/en/List_of_products_based_on_FreeBSD bunu aynen yazmaktadır. Bakın en sonra "derivatives" yani türevler kısmında (proprietary/kapalı kaynak kodlu olarak) macOS bulunmaktadır. < Resime gitmek için tıklayın > macOS FreeBSD'nin türevdir diyen Wikipedia mı doğru, yoksa değildir diyen ve dediği şeyi ispatlamak için işin içine sidik bulaştıran bir forum kullanıcısı mı? |
Hocam haklısın lakin kerneli aynı değil artık diye biliyorum. Büyük bir kısım kodlar apple ye ait olması lazım. Arkadşaın bahsettiği konu o sanırım. |
Önemli değil :),
OS X 10.6.4 sürümü. Temasını kendim yaptım, bu işle özel olarak uğraşan biriyim. Belkide o yüzden normal bir kullanıcıdan daha fazla batıyor gözüme GUI deki çarpıklıklar.